• Sonuç bulunamadı

(3)İslam’da Ticaret

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "(3)İslam’da Ticaret"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ticaret:

Kâr amaçlı mal mübadelesi mesleğine ticâret, bu mesleğin mensubuna tâcir (çoğulu tüccâr) denir. Bir görüşe göre ticaret Arapça’ya Ârâmîce ve Süryânîce’den

geçmiş olup aslı tiggârâ ve tâgûrtâdır. Akkadca’da “tâcir, ithalâtçı, acente”

anlamında t/damk/gâru ve Sumerce’de damgâr kelimeleriyle de ilişkilidir

(2)

• Usulüne uygun yapıldığında ticaret helâl kazancın en yaygın, tabii ve meşrû yolu olduğu gibi insanlar arasında malların mübadelesini sağladığı, ihmali durumunda herkesin zarara uğrayacağı göz önüne alınarak bu mesleğin icrası farz-ı kifâye, tâcirin meslek hükümlerini öğrenmesi farz-ı ayın sayılmıştır.

Nitekim Hz. Ömer ahkâmını bilmeyenleri ticaretten sakındırmıştır. Halifenin sahâbeye ticareti yabancılara veya kölelere kaptırıp onların egemenliği altına girmemeleri konusundaki tavsiyesi de bu bağlamda ele alınmalıdır.

(3)

İslam’da Ticaret:

• İslâm ticaret tarihini kronolojik olarak iktisadî, hukukî ve teknik araçlar, para ve pazar şartları, kaynak türleri ve siyasal kaymaların belirlediği üç döneme ayırmak mümkündür. I-IV. (VII-X.) yüzyıllar arasını kapsayan ilk dönemin belirgin özelliği önce kısa bir süre içinde hâkim olunan Doğu Akdeniz ve Kuzey Afrika sahilleri, Basra körfezi ve Uman denizi kıyılarındaki ticaretin müslümanlarca ele geçirilmesi, ardından Asya ve Uzakdoğu ile iktisadî ilişkilerin geliştirilmesidir. İslâmî fetihlerin arkasından Afrika-Avrasya kara kütlesinin siyasî haritasının yanı sıra ticaret kalıpları da önemli ölçüde değişmiştir. Akdeniz ticaretinin uzun süre kesintiye uğradığı iddiası Avrupalı tüccar için isabetli sayılabilirse de mutlak şekilde doğru değildir.

Çünkü kısa süre içinde bu boşluğu, deniz aşırı ticareti Iustinianos devrinden beri kontrolünde bulunduran Suriyeli ve Mısırlı tâcirlerin elinden alan ilk müslüman kuşak doldurmaya başlamıştır.

(4)

• Emevî hâkimiyeti altındaki Akdeniz Suriyesi’nden Abbâsîler’le beraber doğuya doğru Irak içlerine kayma olurken Basra körfezine açılan Bağdat, Akdeniz’e bakan Dımaşk’a oranla çok daha etkin bir yerel ve uluslar arası ticaret merkezine dönüşmüştür. Bağdat, Basra, Sîrâf, Kahire, İskenderiye ve Hicaz yolu üzerindeki Kûfe ile Dımaşk da önemli ticarî merkezlerdi. Bu dönemde Basra özellikle deniz ticaretinde çok mühim bir yer edinmiştir. Dicle ve Fırat nehirleri Basra körfeziyle Akdeniz’i birbirine bağlayarak Irak’ı transit ticarette stratejik bir yere oturmuştur. Mısır için aynı işlevi Kızıldeniz ile Akdeniz’i birleştiren Nil nehri görmüştür. İnsanlık tarihinin ilk dünya medeniyetine ev sahipliği yapan İslâm toprakları 750’lerden itibaren Afrika-Avrasya üzerinde Eski Dünya’nın odağı konumuna gelmiştir.

(5)

• Endülüs Emevîleri ile Abbâsîler arasındaki ticarî ilişkiler müslüman gemilerinin serbest dolaşımını sağlarken bu devirde Doğu mallarının Batı’ya taşınması münasebetiyle büyüyen Akdeniz ticareti dengeyi Batılılar aleyhine bozmuştur. Dolayısıyla İspanya’da Emevî Devleti’nin kurulmasıyla (756) başlayan dönemde Akdeniz -hıristiyan dünyasının varlığını sürdürdüğü kuzey kısımları hariç- müslümanların egemenliğinde kalmıştır. Ege ve Adriyatik denizlerinin Bizanslılar’ın kontrolünde bulunmasına rağmen müslümanların Akdeniz’deki hükümranlığı Avrupa ile ticaretin daha kolay yapılmasını sağlamış, doğu İslâm beldelerinin Endülüs ve Sicilya’nın yanı sıra diğer Avrupa ülkeleriyle ticareti IV. (X.) yüzyılda büyük gelişme göstermiştir.

(6)

Türklerde Ticaret:

• Anadolu’nun İslâm dünyasına katılması ve Selçuklular’ın ticarî ilişkileri engelleyenleri bertaraf etmek için seferler düzenleme, mal ve can güvenliğini sağlama, saldırıya uğrayan tâcirlerin zararlarını karşılama, vergi muafiyeti ve indirimi gibi politikalarıyla kuzey-güney ve doğu-batı ticaret yolları açılmış, Çin’i Orta Asya ve İran üzerinden Mezopotamya’ya, oradan Akdeniz kıyısındaki Antakya ve Sûr limanlarına bağlayan İpek yolu canlanmıştır. Anadolu, Horasan ve Irâk-ı Acem’den Kirman’a gelen kervanlar mallarını bölgenin Tiz, Hürmüz gibi limanlarından Uman, Bahreyn, Hindistan, Çin, Zengibar, Habeşistan, Mısır ve diğer yerlere götürüyordu. Ticaret kervanları Mâverâünnehir, Hârizm, İran, Azerbaycan, Irak, Suriye ve Anadolu’da güvenli bir şekilde sefer yapabiliyordu.

(7)

• Anadolu Selçukluları bu yollar üzerinde seyahat emniyetini sağlamak, yolcu ve kervanların istirahatini temin etmek gibi amaçlarla kervansaray/ribât adı verilen kale benzeri konaklama tesisleri kurmuş, bunlar uluslar arası ticaretin gelişmesine yardımcı olmuştur. Haberleşme için kurulan menziller ticaretin vazgeçilmezleri arasındaki iletişim ve ulaşıma devlet tarafından verilen önemi göstermektedir. Anadolu Selçukluları iç ve dış ticareti geliştirmek amacıyla önemli liman şehirlerinden Karadeniz sahilindeki Samsun ve Sinop’u, Akdeniz kıyısındaki Antalya ve Alanya’yı fethedip Sinop ve Alanya’da tersane kurmuşlarsa da Venedikliler ve Kıbrıs Frankları’na imtiyazlar verip denizlerdeki ticarî hâkimiyeti onlara bırakmışlardır (DİA, III, 127). Halbuki Memlükler 690’da (1291) son Haçlı kalesi Akkâ’yı alınca IV. Nicolas’tan başlayarak papalar müslüman hükümdarlarla yapılan ticaret anlaşmalarını, hatta İslâm ülkelerinde seyahat etmeyi dine aykırı sayan bir dizi emirnâme yayımlamıştır.

Referanslar

Benzer Belgeler

İKİNCİ KİTAP ŞİRKETLER VE KOOpERATİfLER HUKUKU BİRİNCİ BÖLÜM GENEL OLARAK ŞİRKETLER HUKUKU VE BU KONUDA YApILAN AYIRIMLAR § 1 – GENEL OLARAK ŞİRKETLER HUKUKU .....

Yeni Türk Ticaret Kanunu ile birlikte 01.01.2013 tarihinden itibaren sermaye şirketlerinin muhasebe kayıtlarını ve finansal tablolarını, Türkiye Muhasebe

bir ekilde tamamlasayd, o zaman Mûsâ (a.s.) üzülecek ve Allah'n ona bu on geceden sonra da baka bir ey vaad edeceini zannedecekti. Fakat Allah bunun için bir sebep kldnda ki bu sebep

Hattice dediğimiz bu dil, onlar siyasi ve kültürel olarak benliklerini kaybettikten sonra da Hititler tarafından ibadet dili olarak kullanıldı.. Özellikle Hititçe

Çalışmanın ana sorunu, Kuşadası merkezde perakende ticaretin mevcut durumundan hareketle, tüketiciler için alışveriş ortamının kalitesini, yerel perakendeciler için

Bununla birlikte Hindistan ticareti, Osmanlı Devleti için çok önemlidir.. Çünkü Hicaz’a her yıl dünyanın dört bir yanından Müslümanlar gelmekte, Hicaz’ın iaşesi de

Eğer bu değişikliği geri almaya karar verirsek geçici olarak Etkinleştirme aşamasında olan sunucular tarafından yazılan tüm veriler JSON biçiminde olur.. Etkinleştirme

Kılıç Arslan’ın Bizans’a Karşı Seferi 21. -Çaka Bey’in Bertaraf Edilmesi 21 -Haçlı Seferlerinin Başlaması 23. -Haçlıların Urfa’ya Hâkim olması 27.