SEFERLER
Îbnü'l-Arabî
Giri
Rahman
veRahim
olanAllah'n adylaAllah, efendimiz
Muhammed'e
veO'nun
âline salâtve
selam etsin!Hamd,
zâtinin celâlinin istivâsyla1 vasflananAmâ'da
2 bulunan,arzn
yaratma iini bitirdikten sonra göklerininyaratlna
yönelen Allah'adr.O,
Kur'ân'mübarek
bir gece yani Kadir Gecesi'nde sûreleri veâyetleriyle bir
bütün
olarakyakn göe
indirdi.Gezegeni meze
yanikarm
vesaflama
menzillerinde yol aldrd.Bu
yolaldrmay
kendisiyleövünülen
bir takdirkld.
Kulu, efendimiz
Muhammed
(s.a.s.)'i, âyetlerinden birksmn
göstermek
için, bir gece Mescid-iHaram'dan
Mescid-i Aksa, kâbe kavseyn ve ev ednâ'ya götürdü. *Âdem'i imtihanlarnn arzna
indirdi veonu
nîmet ve lezzederininyurdu
olan cennetindençkard.
1 stiva, Allah âlem ilikisini ifade etmek için kullanlan sfatlardan ve Kur'ân'da ve hadislerde yer alan anlam kapal ifadelerden biridir. stiva, Allah'n zâtnn
âlemle münasebetini konu edinir. stiva kelimesi sözlükte "doru ve düzgün olmak" anlamndaki s-v-y kökünden türetilmitir ve "mutedil, düzgün ve eit olmak; karar klmak, oturup yerlemek; yönelmek, yukar çkmak; hâkim olmak, tahta oturmak" gibi anlamlara gelir. stiva Kur'ân'da yedi âyette Ar'a, iki yerde
göe
yönelik bir ful olarak Allah'a nisbet edilmitir.Bu
âyederde belirtildiine göre Allah yeri yarattktan sonra gökleri yaratmaya yönelip onlar yedi gök olarakdüzenlemi, sonra da Ar'a istiva etmitir. Kelâm âlimleri istivay Allah'n
keyfiyeti bizce bilinmeyen bir sfat olarak kabul ederler.
Bu
sfat, Allah'n zâtiylayaratklar arasnda mevcut
olmad
ve mahiyetiinsanlarca bilinmeyen bir ekilde göklerin ötesinde veAr'n
üzerinde bulunduunu ve ilâhî kudret ve iradeninbütün kâinat üzerinde sürekli olarak geçerli olduunu ve bütün varlklar hâkimiyeti altna alp yönettiini anlatan bir sfattr, (ayrnü için bkz. "stiva",
(t.d.v.) slâmAnsiklopedisi, c. 23.)
2 Kitabnilerleyen sayfalarnda
Amâ'nn
ne olduuhakknda bilgiverilecektir.bnü'l-Arabî
drîs (a.s.)'i olular âleminden, kendisini
konaklatt ve
mertebelerin ortasnda yer alan yüce
mekâna
yükseltti.3Peygamberi
Nûh
(a.s.)'u,tufannn
denizindeki dalgalarn darbeleri arasnda kurtulu gemisindetad.
Dostu brahim
(a.s.)'i hidâyet ve kerametinden dilediini ihsanetmek
için götürdü.Yûsuf
(a.s.)'ubabas Ya'kûb
(a.s.)'dan kopard. SonraYûsufun rüyasnda gördüü
ve Allah'n müjdelerinin en güzellerinden biriolan
eyi dorulamak
için,babas Yûsuf
a tabî oldu.Gazabndan
kurtarmakiçinLût
ve ailesini gece yürüttü.'Vaktaki
Musa
rabbinin mîkâtma geldi...
iA
sözünde
belirttii gibiMûsâ
(a. s.) 'yi acele ettirdi. Kendisinibuna tamamen
tahsis etsin diyeMûsâ
içinate
eklinde bir nur parlatt.5 Böyleceona
ihtiyaçduyduu eyden
seslendi.Mûsâ
da derhalO'na doru kotu
veO'na münâcât
etmeyebalad. Musa'y
risâletlerininikram
ilegöndermek
üzere,
onu
kavminin içinden bi*kaçkn
olarakçkard. Rabbi
ilerablik
hususunda çekien tâutlarndan
birinin6boulmas
için,Musa'nn
kavmini gece yürüttü. Allah'n, kendisinekatndan
bir ilimörettii
verahmederinden
birrahmet
verdii kimseninaranmas
konusundaki bilgisinde edeptenayrldnda
7Musa'y zahmete
3 Detayiçinbkz. Meryem sûresi, 56-57.
4 A'râf,143.
5 Ailesiyle birlikte Medyen'den Msr'a dönmekte olan Hz, Mûsâ Sînâ çölünde yolunu kaybeder. Tûr
da
civarndabir yerde einindoum
sancs balar.Souk
bir çöl gecesi olmas nedeniyle ei için endielenen Hz. Mûsâ civarda yanan bir
ate göründe ailesinin dier ferderine "Siz burada durun! Çünkü ben bir ate gördüm. Belki ondan bir parça getiririm veya o atein yannda yol gösterecek birini bulurum" (Tâ-Hâ, 10) der. bnü'l-Arabî Hz. Musa'nn bu kssasna aüf yapmaktadr.
6 Firavun.
7 Rivayete göre Hz. Mûsâ IsrailouUar içinde hutbeye kalkmt. Kendisine:
nsanlarn en alimi kimdir? diye soruldu.
O
da "En âlim benim" diye cevap verdi.Bu husustaki ilmi Allah en iyi bilendir diyerek Allah'a döndürmediinden dolay Allah onu azarlad.
Bu
nedenle kendisini iki denizin birletii yerde bulunan ve kendisinden daha âlim olan kulu bulmakla görevlendirdi. bnü'l-Arabî buhadiseye aüf yapmaktadr.
Konunun
detaylar için bkz. Kehf, 60-72; Buhârî,soktu. Sonra Allah'n
yönetim
ve icralarndan kendisi için tahsis ettiieyi
bilsin diyeMusa'y yolculuunda Hzr'a
tâbi kld.Peygamberi Mûsâ
(a.s.)'y,sandnda tad. O
iseyok
olulardenizinde
henüz
akletmiyordu.8Kelimelerinden bir kelime
olduu
için Isâ (a.s.)'y kendine yükseltti.Peygamberi Yûnus
(a.s.)'ukavmine öfkelenmi
bir halde götürdü.Ardndan baln karnnda,
karanlklar içindeYûnus'un bana
dünyay
dar etti.10
mtihan
nehrinin onlardenemesi
veo
nehirden yalnzca bir avuç sualann
belirlenmesi için Tâlût'u, aralarndaDâvud
(a.s.)'un dabulunduu
birordu
ile üstünkld.
11Allah'n kullarndan itaat edenler ile
O'na
isyan edenler arasnda bir setyapmas
için Zülkarneyn'ledünyann
enuzak
bölgelerinidehete düürdü.
12Peygamberlerinin kalplerine
e*Rûhu
fl-Emîn'i indirdi.13Zâtn müahede
ile ikrametmek
için kelime-i tayyibeyi14 sâlih amelBurak'nn
üzerinde kendisine yüceltti.15Allahf
n
isim ve sfatlaryla ahlâklananlarnen hayrls
olan efendimizMuhammed
(s.a.s.)'e salât olsun!Selâm
O'nun, âlinin,ashabnn,
akrabalarnn, elerinin,oul
vekzlarnn
üzerine olsun!Tefsîru sûratil-Kenf, 110, Enbiyâ, 27, lim, 44; Müslim, Fezâil, 170;
Ahmed
b.Hanbel, Müsned, 5/118. bnü'l-Arabî KitâbuHMa'rift'de
Hzr'n
Hz. Mûsâiçin bin meselehazrladn
ancak Hz. Musa'nn daha balangçta üç meselede Hzr'dan ayrlmak durumundakaldn
ifade eder (bkz. Marifet Kitab-Kitâbu'l-Ma'rife, trc.Hüseyin
emsi
Ergüne,hz. Ercan Alkan-O. SâcidAr,stanbul 2009, s, 238).8Tâ~Hâ, 39.
9 Âl-i mrân, 39, 40.
10 Enbiyâ, 87-88.
11 Bakara, 249.
12 Kehf, 83-98.
13 u'ara, 192-194. Er-Rûhu'1-Ernîn ûc kastedilen Cebrail'dir.
14 Kelime-itayyibe'ninlâilâheillallah sözüolduu rivayet edilmektedir.
15 Fâtr, 10.
bnü'l-Arabî
Hamd
ve salâtu
selâmdan sonra... Seferler üçtür vedördüncü
birsefer yoktur, izzet ve celâl sahibi olan
Hakk bu
seferleri tespit etmitir.Bu
seferler;Hakk'n katndan
sefer,Hakk'a doru
sefer ve Hakk'ta seferdir. Hakk'ta sefer hayret veaknlk
seferidir.Hakk'm katndan
sefereden
kiinin kazanc,varolmasdr. Bu onun kazancdr.
Hakk'ta seferklan
kii kendi nefsindenbaka
birey
elde etmez.
lk
iki sefer için, yolcularnona
vâslolduu
ve yüklerini indirdikleri bir son vardr.aknlk
seferine gelinceonun
için birson yoktur.
Yolcularn içinde yürüdükleri yollar, kara yolu ve deniz yolu
olmak
üzere ikidir.
Nitekim
azîz ve celîl olan Allah "Si%i karada ve denirde yürüten O'dur. >û6buyurmutur.
Bu
âyette bir nüktevardr
ki o daudur;
AllahTeâlâ'nn karay
denizdenönce anmas
vekaray
denizdenönce
zikretmeyeihtimam
göstermesi, özellikle karada yolculuk
yapmaya gücü
yeten bir kiinin ancak zarurî durumlarda denizyolculuu yaptnn
bilinmesiiçindir.
Ömer
b. el-Hattâb (r.a.)"ayet u
'Sizikarada ve
denizdeyürüten O'dur,3 âyeti olmasayd deni^yolculuuna
çkan
kiiyi krbaçladöverdim. " demitir.
Eer
denizyolculuu hakknda
AllahTeâlâ'nn
"üphesiz
kibunda çok
sabrl,çok ükreden
herkes için ibretler vardr."17 âyetindenbaka yolculuun
terkine dair bir iaretbulunmasayd, bu
âyetiaret olarak yeterdi.Sonra deriz ki
bu
üç seferden hiç biri yoktur ki,bu
seferin sahibibüyük
bir tehlike üzerindeolmasn! Ancak
Isrâ yani Hz.Peygamberin Mekke'den Kudüs'e yapt
geceyolculuunda
birbinee
binmesindeolduu
gibi, bir binek tarafndantanmas
hariç.16Yûnus, 22.
17 Lukmân, 5. Ayetin
tamam
öyledir: "Si%e varlnn delillerini göstermesi için,Allah'n lütfuylagemilerin denirdeyüzdüünügörmedin mi? üphesi^ bunda, çok sabreden, çok ükreden herkes için ibretler vardr. " eyh-i Ekber bu âyette gemilerin Allah'n
lutfu le denizde yüzmesinden sonra çok sabredenler ve çok ükredenlerin zikredilmesindenharekede denizyolculuunun karayolculuundan daha zahmetli
olduu sonucunu çkarmaktadr.
Bu
nedenle de zorunlulukdnda
deniz seferiniterketmenin dahaiyi olduunu kabuletmektedir.
Onunla
yolculukyaptrlan
herkes kurtulur.Onunla
yolculukyaptrlmakszm
sefereden
herkes ise tehlikededir.Alemin balangc
hareket Ü2ereikâme
edildii içinonda sükûnun bulunmas mümkün
deildir.Çünkü eer
âlemsükûn
bulacak olsaaslna dönerdi ki
o
da yokluktur.Bu yüzden
gerek ulvîâlemde
ve gerekse süfliâlemde
seferler asla bitmez. lâhî hakikatlermertebesinde de
ayn
ekilde gidi geli seferleri tükenmez.Vahyin
ifâdesine göre
Rabbânî
iniyakn göe,
18 istiva isesemâya
yaplmtr
19ve bu
ilâhî eylemler insan fiillerine benzemezler.Ulvî âleme gelince, felekler
duraan
deillerdir ve içlerinde bulunanuur
sahibi varlklarla birlikte hâlâdönmeye devam
etmektedirler.Eer
felekler duracak olsalar kâinatnhükmü
kalmaz ve âlemindüzeni sona erer.
Gezegenlerin feieklerdeki yolculuklar onlar için seferdir. Nitekim
"Ay
için de birtakm
duraklartayin ettik.,&0
buyurulmutur. Ayrca
dörtunsurun
vemüvelledâtm
21dedim
ve üretimle her dakika, hernefste
yapt
hareketleri, övülen ve yerilen eyler içinde fikirlerin seferi, soluklarn soluk alp veren varlktan seferleri,görme duyusunun uyankken
veyauykudayken görünen
eyler içindekiseferi ve bir
âlemden
dierine ibrede geçileri,üphesiz bunlarn
hepsi her akl sahibi nezdinde seferdir.18 Buhârî, Tevhid 35, Teheccüd 14, Da'avât 13; Müslim, Salâtu'l-Müsâfirm 166, (758); Muvatta, Kur'ân: 3'te rivayet edilen "Resûlullah (s.a.s.) buyurdular ki: 'Her gece Rabbimiz gecenin son üçte biri girince, dünya semasna iner ve: c
Kim
Bana dua ediyorsa ona icabet edeyim.Kim
Ben'den birey
istemise onuvereyim, kim Bana istifarda bulunursa ona mafirette bulunaym../ der/ (Rivayetin Müslim'deki bir benzeri ise öyledir: "Allah Teâlâ gecenin ilk üçte biri geçinceye kadar mühlet verir.Ondan
sonra yakn semaya inerek öyle der: "Melik benim.Melik benim.
Kim
bana dua edecek?") hadisineatfyaplmtr.19 Bkz: Bakara, 29; A'râf, 54; Yûnus, 3; Ra'd, 2; Ta-Hâ, 5; Furkân, 59; Secde, 4;
Fussilet, ll;Hadîd, 4.
20Yâ-Sîn, 39.
21 Eski kozmolojide dokuz felein dört unsurla etkileimleri sonucu ortaya çkan ürüne müvelledâtyaniiki aslunsurun bileiminden meydanagelen
ey
adverilir.Bu
ürünler maden, bitki ve hayvandr. nsan da biyolojikvarlnn
hayvandan farkl olmamas nedeniyle hayvansnfnda
kabuledilmitir.bnü'l-Arabî
Bazlar
cisimler âleminin, Allah'nonu yaratt
vakitten beritamamen
varlk mertebelerininsonuna inmediini
ve halensonu olmayan
birbolukta
22olduunu
ileri sürdüler. Gerçekte isevarolduumuz
veasllarmzn varolduu
vakitten sonsuza kadarsefer etmeye
devam
ederiz. Senin için bir durak ortayaçktnda,
o durakhakknda
itebu
sondur, deriz. Sonrao
duraktan sanabaka
yollar açlr, sen o duraktan bir eyler örenirsin ve yürür gidersin.
Gördüün
hiçbir durak yoktur ki,bu
sonduramdr demen
mümkün olmasn
da sonra senona ulatnda
yine yolcu olarako
duraktançkmam
olasn! Ebeveyninin bünyesindekan
olarak varoluncayadein
nice varlk mertebesinden geçtin.Sonra
ebeveynin seninmeydana gelmen
için veyabaka
bir maksatlabirlikte oldular.
Sen
de döl haline geçtin. Sonrabu
ekildenkan phtsna,
birçinemlik
ete vekemie dönütün. Daha
sonrakemie
et giydirildi, böylece sen
baka
bir varolula varklndn. Bunun
akabinde dünyaya getirildin ve bebeklik
durumuna
geçtin.Bebeklikten
çocuklua,
çocukluktan gençlie, gençlikten delikanlla, delikanllktan yetikinlie, yetikinlikten ihtiyarla, ihtiyarlktankocamla
ki o bunaklktr, geçtin.Oradan
da berzahaintikâl ettin. Berzahtan da
mahere
geçtin. Sonramaherden
srata bir sefer tesis edildi. Srattan da cennet ehlindensen cennete, deilsen decehenneme
gidersin.Eer cehennem
ehlinden deilsencehennemden
cennete sefer edersin. Cennetten de ru'yet kesîbine23 yani Allah'n cemâlinimüahede etme makam
olan cennetindndaki
ru'yetkum
tepesine sefer edersin.Artk
sonsuzadein
cennet ile kesîb arasnda gider gelirsin.
Cehennemde
isecehennemlikler
ate
üstündeki tenceredebulunan
et parçalar gibi yükselitendüüe, düüten
yükseliedoru
seferetmeye devam
ederler.
Nitekim
berileri pitikçea%ah
tatsnlar diye onlarayanan
derilerinin yerine
baka
deriler verecei^!'24
buyurulmutur. Orda
asla22 bnü'l-Arabi'nin âlemin içinde yaratld boluk hakkndaki görüleri için bkz.
El-Futûhat, 2/150, bab: 78.
23 Kesîb, cennet ehlinin Allah Teâlâ'nn cemâlini
müahede
etmek üzere toplanacaklar yerdir. BurasAdn
cennetindedr ve cennetlerin en yüksek mertebesdir. bnü'l-Arabî, Futûhât'm 65. babnda bu konu hakknda bilgi vermektedir.24Nisa, 56.
durmak
yoktur. Aksine birbirini takip ederi gece vegündüzde dünyada
sürekli hareket vardr. Fikirler, haller, biçimlerbu
ikisininpepee
geliini takip ederler. lâhî hakikatler debu
ikisininpeinden
gelirler; kimizaman Rahim
ilâhî ismi, kimizaman
Tevvâb, kimizaman
Gaffar, kimizaman
Rezzâk, kimizaman Vehhâb,
kimizaman Müntakim
ismi ve ilahlk mertebesinin her ismi üzere inerler.Bu balama, rzk,
intikam, tevbe,rahmet
vemafiret
gibi ilâhîhakîkader kendilerinde
bulunan ey
ile sana da inerler.Senden
oilâhî hakîkader üzerine ini,
aray
ve talep iledir; ilâhî hakîkaderin sana inii ise ihsan iledir.25böyle olunca kul tefekkürünü,
Hakk'a
sefer, Hakk'ta sefer ve Hakk'tan sefer gibi hepsi kendisinemeru klnan,
hazrlanmakla mükellefolduu
vemutluluu hazrlnda bulunan
sefer ilemubah
bir
ey
için yeryüzündedolamak,
dünyevî ticarettemal çoaltmak
için sefer
etmek
v.b. gibi hazrlanmakla mükellefolmad
seferlerya da bir
bakma
kendisiyle mükellefolmad ve er
can zorunlututulmad,
sadeceyaratl gerei
olan nefes alpverme
gibi seferlerin arasndaki farkdüünmeye
döndürür. Allah'tan güzel birakbet
ve afiyet dileriz!Hakk'm katndan
sefer edenlerüç ksma
ayrlr:1.
Kovulmu
olan yolcular: blis vebütün mürikler
gibi.2.
Kovulmam
olmakla beraber utanç içinde olan yolcular:günahkârlar gibi,
çünkü
bunlar kendilerineegemen
olanutanmaya kar çkarak
ilâhîhuzurda bulunmaya
güçyetiremezler.
3. Seçkinlik ve güzîdelik seferi:
Hakk'n
kendikatndan mahlûkâtma gönderdii
resullerin seferi vepeygamber
vârisiariflerin
müahede
mertebesinden nefisler âlemine mülk, idare,kanun
ve siyasede dönüleri gibi.25
Bu
paragrafta bahsi geçen tavrlarn Kur'ân'daki karlklar için bkz.: Mü'min,76; Mü'minûn, 12-14; Necm, 46-47; Nahl, 70.
bnü'l-Arabî
Hakk'a
doru
sefer edenler deayn
ekilde üçe ayrlr:1. Allah'a
irk koan, O'nu
cisim kabul eden,O'nu
herhangibir
varla
benzeten, veHakk'a
nispet edilmesiimkansz
olan nisbederi
O'na
nispeteden
yolcu. Halbuki Allah kendisihakknda
"O'nun benleri gibi birey
yoktur"7**buyurmutur. Bu
yolcu ancakHakk'm
perdesine vâsl olur,O'nu
aslagöremez
ve rahmetten de kovulur.2.
Hakk',
kendisine laykolmayan
herdurumdan
tenzîh eden, hattâ Allah'n kitabnda geçen müteâbihleri bileO'nun hakknda imkansz gören
yolcu.Bu
tenzihininpeinden
birde
öyle
der: "Allah, kitabndaki bu sö\ünanlamm
daha iyi bilir!" Sonrabu ahs irk
ve tebihindnda
birdurum
içinde, muhalefetinde
samm
bir halde kalr.Bu
kii vâslolduunda
kesinlikle hicaba yani perdeye ve azabadeil
itaba yani azarlanmaya vâsl olur.
Bu
kiiyi kendisinikapda
bekleyen efaatçiler karlarlar.
Onu
duraklarn enhayrlsnda konuk
ederler.Ancak saygszl
nedeniyle azarlanr.3.
Masum
vemahfuz
yolcu.27 Ünsiyet ve nazkaps bu
iki tür yolcuyaaçlmtr,
insanlar korkarken onlar korkmazlar, insanlarmahzun
olurken onlarmahzun
olmazlar.Çünkü korku
vehüzünden
geçmilerdir.Kim
bireyden
geçerse tekrarona dümesi imkanszdr. "O
en büyük dehet de bunlarmahzun
etmeyecek ve bunlar Melekler öyle karlayacaklar: bu ite si^in ogününü^ ki vaad olunuyordunuz '&8Bu onlarn
âhiretteki müjdesidir.te
onlartopyekün buna
yolculukeden
kimselerdir.
Hakk'ta sefer edenlere gelince onlar da iki gruptur.
Bu
gruplardanilki kendi akl ve fikirleri ile Hakk'ta sefer
eden
zümredir. Bunlar26 ûra, 11.
27 Tasavvufa göre peygamberler günahsz yani masumdur, büyük velîler ise
mahfuzyanigünah ilemekten
korunmu
kimselerdir.28 Enbiyâ, 103.
kesinlikle yoldan saparlar.
Çünkü
onlarn, kendi fikirlerindenbaka
iddia ettikleri
eyi
kantlayacak delilleri yoktur. Bunlar, filozoflar veonlarn metodunu
izleyenlerdir.Hakk'ta sefer edenlerden ikinci grup ise kendileri ile Hakk'ta sefer edilen kimselerdir. Bunlar resuller, nebiler ve
muhakkik
sûfîler gibi velîlerin seçkinleridirler. Sehl b. Abdullah,Ebû
Yezîd, Ferkad es- Sebhî,29Cüneyd
b.Muhammed, Hasan
el-Basrî ile muhakkiklerdengünümüze dein halkn tand mehur
kimseler bunlardandr.Bununla
beraber bugün,geçmi
gibi deildir.Bunun
sebebibugünün
âhiretyurduna yakn oluudur. Bundan dolay
bugün,bu
çan insannda keif çoalmtr. Ruhlarn prltlar görünmeye
ve ortayaçkmaya balamtr.
Zîrâ bugün,çamzn insan geçmi döneme
nisbedekef
kabiliyetibakmndan daha hzl, mükâefesi daha
fazla, marifetidaha
bol, hakikatlerkonusunda daha tam
ve amelleridaha
azdr.Geçmi çan insanlarnn
amelleri daha çok, fetihleri yanimanevî açlmlar ve
kefleribugün
bizim sahipolduumuzdan daha
azd.Bu
cjnlarm sahabe devrinden uzak olduklaranlamna
gelir.Çünkü
sahabîler,Hz.
Peygamber'i (s.a.s.)ve
Hz, Peygamber
aralarnda iken ruhlarnO'na
iniini nefes alr gibimüahede
ediyordular.Onlardan bazlar bununla
aydnlandlar.Fakat
onlarn arasnda Ebû
Bekir es-Sddîk,Ömer
b. el-Hattâb ve Ali b.Ebî
Tâlib (r.a.) v.b. gibiaydnlanm ahslar
gerçektençok
azdlar,
Bu yüzden geçmite amel daha basknken, günümüzde
ilimdaha baskndr. Bu durum Hz.
Isa (a.s.)'nn gökten iniinedein çoalr. Çünkü Hz.
Isabunu
çoaltacaktr.Bugün
bizim bir rek'atlk ibâdetimiz,geçmite bütün ömrünü
ibâdetlegeçirmi
birahsn
ibâdeti gibidir.
Bu
hususta Hz.Peygamber
(s.a.s.) onlardan ameleden
birineöyle buyurmutur:
"Onlarn içinden amel eden bir kiiye si%in amelini^gibi ameleden elli kiinin sevab vardr.fB0Ne
güzel bir ifade29 Ferkad es-Sebhî tabiîn neslinin sâlihlerindendir. Küfe veya Basra ehirlerinden birinin bir bölgesi olan Sebha'ldr. H. 131 ylnda vefat etmitir, hakknda geni
bilgi için bkz.
Ebû
Nuaym, Hilyetü'l-Evliyâ, 8/5-44;bn
Hacer el-Askalânî, Tehzîbü't-Tehzîb, 8/162-264.30
Bu
hadis için bkz. Sünen-i Ebî Dâvûd, Melâhim, 17, 4/123; CâmiVt-Tirmizî, Tefsîrul-Kur'ân, 5/11; Sünen-ibn
Mace, Fiten, 21;erhu
Tuhfetül-Ahvezî, 4/99-100. hadisin lafz ise öyledir:Ebû
Ümeyye e-a'bânî anlatyor:Ebû
bnül-Arabî
ve ne ince bir iaret!
Bu
bahsettiimizyaknlama, zamann yaklamas
ve berzah hükümlerinin ortayaçkdr. Görmez
misinki Resûlullah
bu
husustane
buyuruyor: "Kip, baldr vekrbacnn
püskülü ile ailesinin
yaptklar hakknda konumadkça
1 veaaç 'Arkamda
Yahudi var, öldür onu!' demedikçekyamet kopma%
'B2 Bunlardünyada
olacaktr.
Bu
ise hakîkîcanllk yurdu
33 olan âhiret hallerinin ortayaçkndan baka
ne olabilir?O
halde ilim,tayclara
ihtiyaç duyan,yaylm ve çoalm
olan bir'dir.Bu yüzden
ilimne
kadar çoalrsa,tayclar
daonu
sâlih olduklar nisbette yüklenirler.Çünkü
ilim sâlihlere aittir ve onlararasnda paylatrlmtr. Bunun
için eskiler içinde ilim sahibi azdr. Eskilerden kendisinde ilim olan kiide de, kendisi ilminebaskn
geldii için ilmizuhur
etmemitir.Bozulmadan dolay halkn
içinde ilmintayclar
az olursahalkn
içindeki
düzgün
kiiler için ilim bollar.Çünkü bozuklarn pay
olanSalebe el-Huenî bana geldi.
Ona
dedim ki: Yâ Ebâ Salebe,u
âyeti ne yapacaz?Ebû
Salebe: 'Hangi âyeti?' diye sordu. Ben de: (iEy îmân edenler, si^kendinize bakn! Si% doru yolda olduunu^ takdirde sapan kimse si^e ^arar verme^.} (Mâide, 105) âyeti...' dedim. Bunun üzerine bana: ^Vallahi sen, bu konuda haberdar birisine sordun. Çünkü bu âyeti ben, Resûlullah (s.a.s.)'tan sormutum.
Resûlullah (s.a.s.) ise taat edilen cimrilik, uyulan nefsî arzu, din ilerine tercih edilen dünya, her görü sahibinin kendi görüünü beenmesini görene dein mârufu emredin, kötülükten
men
edin! Bunlar gördüünde sen özellikle kendi nefsini kurtar veavam
brak! Zîrâ sizin arkanzda artk sabr günleri vardr.O
gün amel eden kii için bir kor parçasn avucunda tutmak daha kolaydr.
Bu
yüzden de onlardan birinin ameli sizden elli kiinin amelinin
karl
gibidir.'buyurdu/ dedi.
31 Câmiu't-Tirmizî, Fiten, 19; erhu Tuhfeti'l-Ahvetf, 3/213. Hadisin tam metni öyledir: Ebû Sâîd el-Hudrî'den rivayet edilmitir ki, o öyle dedi: "Resûlullah buyurdular ki:
"Canm
kudret elinde tutana yemin olsun ki, vahi hayvanlarinsanlarla konumadkça, kiiye
kamçsnn
ucundaki mein, ayakkabsnnba
konumadkça, kendinden sonra ehlinin ne
yaptn
dizi haber vermedikçe kyamet kopmaz." Hadisin neden söylendiiile ilgili olarak ise ayrca bkz.Ahmed
b. Hanbel, el-Müsned, 3/83-84,
32 Buhârî, Menâkb, 25, 4/239; Câmiu't-Tirmizî, Fiten, 56; Sünen-i
bn
Mâce, Fiten 33; erhu TuhfeüH-Ahve^ 3/234; Müsned, 2/67.Bu
hadis kaynaklardau
ekilde nakledilir: "Müslümanlar, Yahudilerle harp etmedikçe kyamet kopmayacak. Harp olacak ve Müslümanlar onlar yenip öldürecekler. Öyle ki,
Yahudiler
aaç
ve talarn arkasna saklanacaklar, oaaç
ve talar konuarak, 'Ey Müslüman, ey Allah'n kulu, arkamda bir Yahudi var, gel onu öldür!' diyecek.Sadece Garkad
aac
haber vermeyecek. Çünkübuaaç
onlarn aacdr."33 Ankebût, 64.
ilim de
o düzgün
kiidedir veo
kii vâristir.Bu yüzden
müteahhirîn yani sonrakidönemde
yetienlerarasnda
ilim, fetihdenen manevî açlmlar
vekeif artmtr. Kimde
ilim varsabu
ilimonda
gözükürolmutur. Çünkü
ilimçok olmasndan dolay
o kiiye egemendir.Her eyi balayan
Allahnoksan
sfadardan münezzehtir!Ancak bütün bu durumla
beraber sonraki öncekinin terazisindedir.Onun
peinden
gittiinde,ona uymas
gerekir.Ancak
bu, ölçü yani amelbakmndandr,
Allah' bilmekbakmndan
deildir.Çünkü
Allah' bilmek de ölçüyü gerektirir. <çlte bu, Allah1m
dilediine verecei lutufudur, Allah, büyük lütufsahibidir, >B4Allah dilerse biz,
bu
çalakalemyazdmz
risalede bilgi vemüahede
ilevâkf olduumuz
seferlerden bahsedeceiz.Bu
seferlerpeygamberler (a.s.)'in seferleridir. Arta kalan seferlerden ilâhî seferler ve hakîkaderin seferini ise
tembih
mâhiyetinde anlatacaz.Çünkü
Allah,Kur'ân- Kerîm'de
çeitli mahlûklar tarafndan yaplanpek çok
seferden bahsetmitir. Fakat bizbu
kadaryla yetindik.34Hadîd,21.
bnü'l-Arabî
/.
Amâ'dan
35Rahman ismine teslim edilen istiva
arna yaplan Rabbani Sefer
Adamn
birinin36 Resûlullah (s.a.s.)'a 'Mahlukat yaratmamdan önceRabbimi^ neredeydi?" gibi bir soru
sorduu
rivayet edilir.*Bunun
üzerine Resûlullah (s.a.s.)
ona
37u*1jA Aj^JUj
*Ij* AijâU *Uc ^"
cevabn
vermitir.Bu
hadiste geçen "L»" lafzbazen olumsuzluk
ifade eder,
bazen
de "t^ül" (öyle ki)anlamna
gelir.Bil ki
Ama,
kâinâün ulûhiyete, ulûhiyetin de kâinatakarmasnn
engellendii ulûhiyet perdesi
ve büyük
engeldir.Bununla
zâta aitsnrlar
kastediyorum.Hz. Peygamber
(s.a.s.)'den sahih olarak nakledilen Allah Teâlâ'nn 'Ts/Lü'min kulumuncann
alma konusunda tereddüd ettiim kadarfailiolduum
hiçbir ite tereddüd etmedim.O
ölümüisteme^ Ben ise onun kötülüünü istemem ve onun Benimle
bulumas
isekaçnlmazdr"
38 sözü ve yine AllahTeâlâ'nn u
sözleri 'Benimkatmda
sö'% deitirilme^.m
(CRabbinve saf saf melekler geldiinde.. .
'*°
35 Bulut anlamna gelen bu kelime varlk mertebelerinden biri olan hakikatlerin hakikati mertebesine iaret eder.
Amâ
Rahmân'm nefesinin suretidir. MahlûkâtbuAma
içindeve Amâ'danyaratlmtr.36 Bu soruyu soran
ahs
Hz. Peygamber'in sahâbîlerinden biri olan Zeynu'l- Ukaylfdir.37 Bu hadise iki türlü anlam verilmektedir. Buna göre hadisin anlam "Altnda ve üstünde hava bulunmayan Amâ'dayd." veya "Bir Amâ'dayd öyle ki altnda ve üstünde hava vard." eklinde olur.
38 Buhar,Rikâk, 38, 8/131;Müsned, 6/256;
Ebû
Nuaym, UHyetü'l-Evliya, 4/'32.Bu
bir kudsî hadis olup tam metni
u
ekildedir:Ebû
Hureyre (r.a.) dedi ki;'Resûlullah öyle buyurdu: 'Allah Teâlâ öyle buyurdu: 'Kim benim bir velîme
dümanlk
ederse, muhakkak Ben o kiiye harp ilan ederim.Kulum
bana, kendisine farzkldm
hususlar yerine getirmekten daha sevimli bir eyle yaklaamaz. Nafilelerle de yaklamaya devam eder, tâ ki Ben onu severim. Ben onu sevince de onun iiten kula, gören gözü, tutan eli, yürüyenaya
olurum.Benden her ne talep ederse onu muüakaveririm. Hangi eyden
korumam
isterseonu muhakkako eyden korurum. Ben
yaptm
hiçbir eyde ölümü holanmayan mü'min kulumuncann
almakta tereddüt ettiim kadar tereddüt etmem.O
ölümüistemez, Benise onun
holanmad
eylerden holanmam. Fakat ölümdende kurtuluyoktur.'"
39 Kâf, 29.
40 Fecr, 22.
"Onlary ille buluttan gölgeler içinde Allah1
m
ve meleklerin gelmesini ve isin bitirilmesinimi
bekliyorlar'? Halbuki bütün isler tekrarAllah'a döndürülüpgötürülecektir. 'A1
-Bununla maher günü
kastediliyor.- bunlar ve kaynaklarda vârid olanbunlarn
benzeri sözlerhep bu Ama
ileilgilidir. Bunlar, kâinata vâsl
olmak
istediinde ulûhiyet tarafndansarfedilen sözlerdir.
Bu
sahada kâinatn ulûhiyede iletiimkurmak
istediindeondan
vârid olan sözlere gelince, Hz. Peygamberdin "Sanayaplan övgüleri
sayamam!'*1 'Veya katndaki gayb ilminde tuttuun isimlerin ile...' A3
sözleri ve
Hz. Ebû
Bekir es-Sddîk (r.a.)Jn
'drâkiidrâk etmekten âci%olmak idrâktir >M
sözü bunlardandr.
Mukaddes
taht olan veAr
diye tâbir edilenkuatc
varlk dairesivar edildiinde
bu
tahtn birkralnn olmas
gerekti. Kral var etmeyi istemektedir.Varl
yayan ve genileten ise zorunlu olarak ilâhîvarln
cömertliidir.Bu yüzden
burada Rahmâniyet'inegemen olmas
zorunludur. BöyleceRahman
ismi,Rabbânî Amâ'nn
türlerinden biri olan ilâhî
Rahmârüa
lâykAmâ
perdesi içindeAr
üstüne istiva etti.
Rabbânî Amâ'dan Ar'a
istivayayaplan Rahman
sefer cömertlikten
dolay
gerçeklemitir.Ar'm
altndakiler deAr'a
41 Bakara, 210.
42 Müslim, Salât, 222, 1/ 532; Câmiu't-Tirmizî, 3/180; Sünen-i
bn
Mace, 1/194.Hadisin
tamam
öyledir:Hz
Âie'den rivayet edildiine göre o öyle demitir:"Bir gece yatakta Resûlullah' bulamadm.
Bu
nedenleOnu
aramaya koyuldum.Mescidde ayaklarn dikmi secdede idi ve ben ayaklarnn içine ellerimi koydum.
O
se öyle duaediyordu: 'Allah'm! Gazabndan rzâna, cezalandrmandan affna, Sen'den yine Sanasnrm.
Sana olan övgüleri sayamam. Sen, kendiniövdüün
gibisin!'"
43 Müsned, 1/391; Taberânî, 10352. Hadisin metni öyledir: Abdullah b. Mes'ûd dedi ki: "Resûlullah (s.a.s.) öyle buyurdu: öyle dua eden kimseye asla gam ve
sknt
sabet etmez: 'Ey Allah'm! Ben senin kulunum, kulunun oluyum,cariyenin oluyum, perçemim Senin elindedir, hakkmdaki
hükmün
içindeyim.Adaletinhükmündedir. Senden Kendini isimlendirdiin Sanaait olanisimler veya mahluklarndan birine bellettiin veya katndaki gayb ilminde kendine
ayrdn
isimlerin
tamam
le Kur'ân' kalbimin bahar,gösümün
nuru, hüznümün cilas,gammn
gidericisiklmam
istiyorum.' Ancak bu duay okuyandanAllah skntlar ve hüznüdefederve onun yerine skntdançk
ve ferahlkveriri.44 Hz.
Ebû
Bekir'in bu sözünün erhi için bkz.: el-Futûbât, 3/371, bâb: 369;3/429, bâb: 371; 4/43, bâb: 430.
bnü'l-Arabî
istiva
edenden
varolmutur.Ar'a
istivaeden
iseRahman
ismidir kibu
ismin rahmeti zorunlu olarak hereyi kuatmtr
veondan
kaynaklanr.
Bu Rahman
ismi sefere ettiinde âlemle ilgili isimlerintamam
da onunla birlikte sefer etti.Çünkü
onlar âlemin yöneticileridirler,onu
tutarlar ve korurlar. Özellikle er-Rezzâk,
el-Muîs (yardm
eden), el-Muhyî
(dirilten), el-Mümît (öldüren), ed-Dârr (zarar veren), en-Nâfi' (fayda veren) isimleri ve esmâ-ief
âl yani ilâhî fiillere ait isimlerintamam da buna
örnektir. Zîrâ, ancak herhangi bir fiilden bilinenilâhî isimler,
Rahman
ismiyle beraber sefereden
fiil isimlerindendir.Fiilden bilinmeyen isimler
bu
sefere aslakatlmamlardr.
Mahlûkat,fiil isimlerinin
dndaki
fikirleri ile marifette seferetmek
istediinde,âlemden
farkl veayr
birçkla çkmakszn Ar
küresindendar
çkar
vemukaddes
taraflaba kurmak
isterler.Bunun
üzerine birkorunmu
bölgeyedüer
kio Amâ
perdesidir.Onlar bu Amâ
perdesine çarparlar.
Ancak
burayaulaan
kii için ulûhiyetimeklerinin parlayaca
kesindir.Bu
ilâhîimekler
ileo büyük
bir marifet elde eder.Bu yüzden
es-Sddîk45onu
idrâk eklinde, es-Sâdk
46 (s.a.s.) da "Sanayaplan
övgüleri sayamam!" eklinde isimlendirmitir.Bu
da Hz.Peygamberin
belirli birövgüyü
kabuletmeyen durumu gördüünde o durumun meçhul övgüyü
kabul etmesidir ki o da "Sanayaplan
övgüleri sayamam!" ifadesidir.Çünkü
hayret kesinlikle
bunu
gerektirir. Fikir ehli birAmâ'dadr. Keif
ehlibir
Amâ'dadr.
Küll birAmâ'dadr. Çünkü
KüllAmâ'dadr.
Küll, küllün suretindedir.Bu
seferinruhu
vemânâs,
muhataplar anlasn diye tenzihtentebîh
sidresine47 seferdir.
Ayn
ekildebunun
hakîkati deAmâ'dan
kaynaklanr.
45 Hz.
EbÛ
Bekir.46 Hz. Peygamber (s.a.s.).
47 Sidre, yedinci kat gökte bulunan ve
aaç
suretindeki birmakamn
addr.Mahlûkâtnbilgisinin
snrn
temsil eder. Burada tenzihile tebîh arasndakisnraiaret etmekiçin kullanlmtr.
14
//,
Halk ve Emr Seferi
48Bu
Sefer,îbda'
49 Seferidir.Allah Teâlâ
buyuruyor
ki: "Sonraduman
halinde bulunangöe
yöneldi, ona veyeryüzüne: steyerek veya istemeyerek (buyruuma)gelin!' dedi Onlar da 'steyerek(buyruuna)
geldik.' dediler. Böylece onlar, ikigündeyedi gökyapt
ve hergöe
emrini (kanunlarn) vahyetti.Bi%
enyakn göü
lambalarla ve koruma ile donattk, ite bu, o güçlü, bilen Allah'n
takdiridir>6°
Bu
takdir, bititirme veayrma
ileolmutur.
Nitekimbu
hususta
da
Allah (Ya
o küfredenlergörmedilermi
kigökler veyer bitiikidiler de Bi% onlar ayrdk?'*1
buyurmutur.
Yerinyaratlnn
peinden
"sonra" (/x_î) kelimesi gelmitir.52 "Sonra" kelimesi genellikle ikinciey
ile birincisiarasnda
bir süreolduu anlamna
gelir.
Bu
süre ise yerinyaratl
veEyyâmu
?-e
?n
?den
53 dörtgün
içinde vakitlerinin takdir edilmesidir.
Bu
günlerin ikisi yerin zât ve hakikati ile ilgili iler içindir. Birgun
yerin zahir vegörünür olmas
için, bir
gün
debâtn olmas ve
gizlenmesi içindir.Gayba
veahadete
aitazklarn
tevdi edildii ikigün
debu
ikigünün
içindedir.48 Emr, zaman ve madde mevzuubahis olmakszn Allah'n "kün" yani "ol" emri
ile bir eye varlk vermesidir.
Bu
ekilde var olan varlklar emr âlemini olutururlar.Bu
âleme melekût ve gayb âlemi de denilir. Halk ise Allah'n maddî âlemdekiyaratmasdr.49Allah'naletsiz, maddesiz, zamansz, mekansz yaratmas ve icad.
50 Fussilet, 11,12.
51 Enbiyâ, 30.
52 Burada bnü'l-Arabî ilk âyete atfta bulunmaktadr.
Bu ksm
daha iyi anlamakiçin Fussilet sûresinin 10. âyetini de metne dahil etmemiz gerekir: "O,yeryüzüne sabit dalaryerletirdi. Orada bereketleryaratt ve orada tam dörtgünde isteyenler içinfark gözetmeden gdalar takdir etti. Sonra duman halinde bulunan göeyöneldi, ona ve ar%a:
steyerek veya istemeyerek (buyruuma)gelin!' dedi. Onlar da steyerek (buyruuna)geldik.
}
dediler. Böylece onlar, ikigündeyedigökyapt ve hergöe emrini(kanunlarm) vahyetti. Bi%
en
yakn
göülambalarla vekorumaile donattk, iste bu, o güçlü, bilenAllah'ntakdiridir."
53 Eyyâmu'-e'n,
i
günleri demektir. Alemin yaratl le ilgili bir tâbirdir.Allah'n âlemin yaratl ve yönetilmesi ile ilgili tecellîlerini fade eder. Ibnü'l- Arabî bu konuyu anlatmak için Eyyâmu'-e'n isimli ksa bir risale kaleme almtr.
bnü'l-Arabî
Sonra
semann ayrmas
veyaratlna yönelmek demek
olanmukaddes
istiva gerçekleti. Göklerieyyâmu'-e'nden
ikigün
içinde yedi
gök kldnda
her birsemaya
kendi emrini/iini,durumunu
vahyetti. Böylecemüvelledâtm
54 bileim, çözülme,deiim, bakalam,
devir ve tavrlarla halden hale geçileri için ihtiyaç duyduklar ileri ve hususlar göklere tevdi etti.ite
bunlar Allah Teâlâ'nm <çHer göe
emrini vahyetti.>£>s
âyetinde belirttii yüce rûhâniyetlerden göklere tevdi edilen ilâhî ilerdir. Böylece felekî hareketler ile
bu
emir ortaya çkt.Bu durum
dabu
hareket vefelekte olan
emirden dolay
unsurlardameydana
gelenyaratmann
ortaya
çkmas
içindi. Allah gökleri bitiikliindenayrdnda,
gökler devretti. Hakikatleri ve cisimleri effaft.
Öyle
ki arkalarnda olaneye
perde olmadlar. Biz de sekizinci felektebulunan yldzlarn
kandillerinigörme duyumuzla
idrâk ettik. Böylece o yldzlar sankiyakn gökteymiler
gibi tahayyül edilirler. Allah Teâlâbu
kandillerhakknda "Bi^yakn göü
kandillerle süsledik.)BG buyurur.Bir
eyin süsünün
illa oeyin
içindeolmas
gerekmez. Allah Teâlâ'nnbu
âyette geçen "Kontma" ifadesine gelince,bu koruma
kulak
hrszl
yapaneytanlarn yaklmas
için esir küresinde57meydana
gelentalama
demektir.58 Allah Teâlâbunun
için bir gözedeyiciate/k
yaratt.Bu
gözedeyiciate/k
da kayan yldzlardr.Göz
atmosferi delip geçerekyakn göe
ular. Lâkiniçine nüfuz
edecei
hiçbir çatlak göremez. Böylecegöz
hüsranaurar
ve bitkindüer. Yani
çabalarboa
gitmitir. Allah,bu
yedigöün
her birinde, biryüzen
gezegen varkld. Bu
gezegen Allah'nMaden, bitki ve hayvan.
Esk
kozmoloji anlayna göre dört unsurun dokuzfelekle irtibatndan hatta Ibnü'l-Arabi'nin deyiiyle nikâhndan üç ürün hâsl olur ki bu ürünler yani çocuklar varlk mertebelerinde mâden, bitki ve hayvan mertebelerine
karlk
gelir.55
Fussilet, 12.
56
Fussilet, 12.
Eski kozmolojiye göre
Ay
feleinin altnda yer alan Ay-alt âlemin ilk feleidir.Bu felek ate küre diye de adlandrlr.
Olu
ve bozulu âleminde ortaya çkanilkfiilî hareket Faal Akl'n yani dokuzuncu felein ald olan Cebrail'in etkisinden
dolay bu felekte meydanagelir.
58
Hicr 15-18;Sâffât 6-10; Mülk, 5.