• Sonuç bulunamadı

Contextual Analysis of the Hadith

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Contextual Analysis of the Hadith "

Copied!
32
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

·-' - ' -

·~ .... ~

;·.:.

Editörden/Editorial/.r...r-=JI ı.r}J ır İbrahim HATİBOGLU, Yayın Hayatına Başlarken

Makaleler/ Articles/ ..:.ı ~u..

'*'

Mustafa ERTÜRK, Nebevi Sünnet'in !arihl Gerçeklikteki Konumu

::.. Açısından 'Kur' an İslam'ı' Söyleminin

ilmi

Değeri/Saying

of the 'Qur'anic Islam': A Critical Study of it in Aspect of the Nabawi Sunnah in a Histarical Reality

Ayşe Esra ŞAHYA~, 'Zayıf Hadisle Fezail Konusunda Amel Edilebilirlik' Fikrinin Doğuşu ve Gelişirni/The

Emergence and Development of the 'Idea of Practice by Hadiths on

Vırtue'

Hüseyin KAHRAMAN, Sılret Hadisi Üzerine Bağlam Esaslı Bir Tahlil Denemesi/A

Contextual Analysis of the Hadith

of'the Creation of Adam in God's Image'

Nuri TOPALOGLU, Hazreti Peygamber'in

Zatı

ve

Eşyası

ile Teberrük

Meselesii'Tabarruk' by the Prophet's Person and Belongings

Özcan HIDIR, Şarkiyatçılann Hadisi Tarihlendirnıe Metotları

The Orientalist Methodology of'Dating Hadiths'

Tercüme/Translation/4.;

Iftikhar ZAMAN, Hadis Çalışmalarında Uygulanan Bir Yöntem Olarak Ricalllmi/The

Science of Rijiil

as a Method in the Study of Hadith

(Çev. İbrahim HATİBOGLU)

(2)

1 ·

1· ı

1

ı ı

ı ı

1

i

ı

J ı

ı

ı

TerCij..ı:iie/Triuıslation/4

_;

~ · ' • •• • r '•

~.· .'• ...

.. . ...

Hadis Çalışmalarında

Uygulanan Bir Yöntem Olarak RicaJ. i lmi

Iftikhar ZAMAN,

Dr.

. Çev.

İbrahim HATlBOCLU,

Doç. Dr.·

"The Science of Rija.I asa Method in the Study of Hadiths"

Bu makalenin

1 asıl

konusunu, tek bir hadisin

değişik

tarikierinin analizi

teş­

kil etmektedir: Sözü edilen hadis Sa' d b. Ebu

Vakkas'ın hastalığı srrasında

[Hz.) Peygamberin [s.a.v.jl kendisini ziyareti ile ilgilidir. Bununla beraber

çalışmanın

gayesi, hadisin kendisini incelemek

olmayıp

daha ziyade onun ötesine, arka planına bakmakt:r. Bey.. hadis ravilerinin hadisleri rlvayeti sırasındaki nitelik- lerini

değerlendiren

bilim olarak ricaP ilminin bir bilim

dalı olabileceğini

savunuyorum. B unun mümkün

olduğunu

ortaya koymak üzere

şu

hususlan

kanıtlamaya çalışacağım:

(1)

'Hadisler' olarak bilinen metin

esaslı

materyaller bütününün önemi, en iyi

şekilde

rical

ilr.~i

gibi bir ilmin

ışığında anlaşılır

ve

açıklanrr.

(2) Hadislerin gerçek muhtevalanru, böyle bir ilim

dalını

kullanarak

değer­

lendirmek,

çağdaş

ilim

adarnlarının

hadis

çalışmaları

ile ilgili olarak teklif

ettiği

bütün .yönte. rnlere nisbetle çok daha güvenilir neticelere

ulaştuacaktır.

(3) Klasik

İslami

hadis ilmi yöntemi çerçevesinde

çalışan

hadis ilimlerinin;

muhaddislerin

hadis ilmi ile

meşgul

olurken

kullandıkları

metotlar, en

azından,

benim hadis

sahasında

rica[ ilmi temelli hadis

çalışması

olarak tasvir

ettiğim

sistem ile benzerdir.

2

UO Ilahiyat Fakültesi, Hadis Anabilim Dalı, ihatiboglu@uludag.edu.tr.

Tercümenin tashihi sırasındaki katkılan dolayısıyla kıymetli meslektaşım Muhmammet Tarakçı'ya şükranlanmı sunuyorum. Bu çalışmanın aslı "The Science of RijaJ as a Method in the Study of Hadiths» başlığı ile Journal of fslamic Studies'de (V/1, Ocak 1994, s. 1-34) neşredilmiştir.

Köşeli parantez içerisindeki sayfa numaralan ve dua cümleleri tarafımızdan eklenmiştir (Çev.).

Metin içerisinde geçen ilalik karakterli vurgular makalenin yazanna aittir (Çev.).

117

(3)

'.

..

.i

ı: ı.

1

118

Hadis Tetkikleri Dergisi (HTD) _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ ...:._ _ _ _ _

Bu sebeple, yüzün üstünde tariki bulunan bir hadis üzerinde dururken, ha- disin

güvenilir~iğini değerlendirmek

·veya tarihini tesbit etmek ya da hadis içerisindeki

'gerçekliği'

'kurgudan'

ayırmak

gibi bir

teşebbüste bulunmadım.

Hatta çok fazla

sayıda

tariki

olması

sebebiyle, herhangi bir kimsenin bu hadi- sin sahih bir hadis

olduğunu düşünebileceğini

bile ileri sürmek istemiyorum.

Bundan

dolayıdır

ki, hadisin bizzat kendisi bu makalenin konusu

değildir.

Ben · sadece, bir hadisin muhtelif rivayet tariklerini bir araya toplamakla, hadis raYilerinin hadisi rivayet etmeleri

esnasındak.i

nitelikleri

hakkında birtakım

sonuçlara

ulaşmanın

mümkün

olduğunu gösterıneyi

hedefledim. Herhangi bir

kişi

-böyle bir ravinin hadisleri

yazıp yazmadığı,

ezberleyip

ezberlemediği

veya

tamamıyla farklı

bir yöntem

kullanıp kullanmadığı

gibi

yaktaşunları

dikkate almadan- [s. 2] bir hadis ravisinin, hadisin

zabtı,

kelimelerini ve

anlamlarını

muhafaza edip rivayet ederken

gösterdiği

mahareti

değerlendirebilir.

Daha da önemlisi, bir ra vi nin maharetinin bu

şekilde değerlendirmeye

tabi.

tutulması işlemi,

hadisiere dair

bazı

özel 'tecrübelere'

bağlı olmayıp,

herkese

açık

ve

şu

an

~aşılabilir

malzemelere

dayanır.

Hatta bunun,

algılarını

bu

istikaİnette çalıştı­

ran herhangi bir kimse

tarafından

da

yapılması

mümkündür.

İbn[ü's-]Salah'a

ait, klasik

İslam'ın

hadis tenkidinin en temel takdimi olan

Mukaddime'de,4

bu konuda

aşağıdaki

ifadeyi

bulmaktayız:

_,.!_,wir <.:lh1 ı;~_, .J!-i ,.:,\Z)'I_, .h,...4J~ .:,:ö_,_,....JI ..:..U!li..:..~IJ.r. .;~IJJ _r...o:. .:.ı4 ~ı.,; <ŞJI)I ..JJ.S ....iJ""!

J..;s

.ı;~_, .:.ı'ı_, .~;,: ı.ı.,..;. '"~.s~ l:.i_r •;~ı; wb...ll_, ~'tı.; 4l wl_,... _,i ~~1_,) ._;..-...ll~ ;.r

.~i ..ııiJ ..;~~r-I-'~ J'j.:>.ll:.i

.r r-oJ

wb...ll

Herhangi bir ravinin rivayetlerini muhafaza altında tuttuğunun (zabtmm) bilinmesi için, onun ri·

vayetleri, zabtı ve titizliği ile bilinen güvenilir riıvilerin (sikıit) rivayetleri ile mukayese edilir. Şayet (1) onun rivayetinin [kelime.si kelimesine değil) sadece m ana olarak da olsa onların rivayetleri ile uyum içerisinde olduğunu; ya da (2) rivayetlerinin geneUikle onların rivayetleri ile uyum arzettiğini, nadiren de muhalefet ettiğini tesbit edersek, bu kimsenin ıabt siihibi ve güvenilir oldu- ğunu anlarız. Ancak onun sık sık [güvenilir ravilere) muhalefet ettiğini görürsek, anlarız ki bu kişi güvenilir bir kimse değildir ve hadisleri de sağlam bir delil olarak kullanılamaz. Yine de en doğru­

sunu sadece Allah bilir.

Bir metnin rivayet

farklılıklannın

mukayesesi süreci,'

Batılı araştırmacıların İnciller'in değişik versiyonlannı

analiz

çalışmaları dolayısıyla aşina oldukları

bir husustur. Benim bu makal-ede

tartıştığım

hadisle ilgili olarak, Marston Speight, Sa'd hadisine tahsis

ettiği

bir makalesinde

5

benzer bir

yaklaşım

Abdurrahman b. Hüseyin ei-Iriıki (ö. 805/1401-1402), et· Takyid ve'l-iziıh: Şerlıu Mukaddimeti lbui's-Saltilı, Medine 1969, s. 166. .

R. Marston Speight, "The W ili of Sa' d b. Abi Wakkas: The Growth of a Tradition", Der Islam, L, Berlin 1973, s. 249-267. Buradaki hadis Batı literatüründe büyük ilgi gören bir hadistir. Buna dair mükemmel bir araştırma için David Power'in "The Will of Sa'd b. Abi Wakkiis: A Reassesment"

(Studia lslamica, LVIII, Paris 1983, 3·53) ve "On Bequests in Early lslam» Uoumal of Near East em Studies, XLVIII, Chicago ı989, 185-200) adlı makalelerine bakınız [Bir örnekten hareketle rici.l tenkidi konusunu teorik çerçevede inceleyen bu makaleler de tarafımızdan tercüme edilmiş olup, daha sonra yayımianacaktır (Çev.)].

(4)

ı

ı

ı

ı

ı

ı

-,.!

1

ı

1 1

1

_ _ _ __ _ _ _ __ _ Hadis Çalışmalannda Uygulanan Bir Yöııtem Olarak Ric:til Ilmi

sergilemiştir.

Fakat benim bu makalede takip etmeye

çalıştığun

metot bu tür uygulamalardan tamamen

farklıdır;

zira ben üzerinde

çalışacağım

hadislerin sahih metinlerini veya

onların

sahih

kısımlarını

belirleme gibi bir

kaygı taşunıyorum.

Daha ziyade,

değişik

ravilerce rivayet edilen metinlerdeki

farklı­

lıkları çalışmak

suretiyle bu hadislerin

ravileri

ile ilgili

birtakım yargılara ulaşmanın

mümkün olup

olmadığını

tesbit etmeye

çalışıyorum.

[s. 2]

Rivayet ettikleri metinlerden hareketle raYilere olan güvenin yeniden

inşası

ile ilgili bu

teşebbüs,

kanaatirnce, iktihas edilen metinde

İbn[ü's-]Salah'ın

özet biçimde ifade

ettiği

yöntem ile

aynıdır.

Her ne kadar

İnciller

üzerindeki ça-

lışma

yöntemi hadisiere dair incelemeler için uygun bir

kıyas

gibi görünse de, bu

kıyasın başarısızlıkla sonuçlandığı

nokta da

asıl burasıdır.

Öncelikle, me- tinlerin ravileriyle ilgili bir

çalışmada

metin tashihlerine dair ileri

değerlendir­

melere gidebilmek için

İnciller'deki

her bir metne dair yeterince rivayet bu-

lunmamaktadır.

Oysa sözgelimi, Sa'd hadisinin Zühri tarikiyle nakledilen

kırk beş ayrı

rivayetini bulmak mümkündür. Burada Zühri'nin bu hadisi rivayet eden yedi

ayrı

taleqesini tesbit ettikten sonra

onların

rivayet ettikleri hadisteki zabtlan

hakkında

kesin olmayan

bazı

sonuçlara

ulaşmak

için, Zühri'den gelen bu hadislerin rivayetleri

arasında

bir

karşılaştırma

yapmak mümkün hale gelmektedir. Benim . bu makalede ortaya koymaya

çalıştığun olasılık şudur:

Zühri'den rivayet edilen bir dizi hadis üzerinde tekrar tekrar durarak, mesela, Zühri'nin talebeleri

aragında

rivayeti en güvenilir olan

kişiyi

tesbit edebiliriz.

Ayrıca

yine bu metot sayesinde rivayetleri

'sayma'nın

bütünü ile

yanlış

so- nuçlara

götüreceği

gerekçesiyle bundan

kaçındığımı,

onun

'değerlendirme'ye

tabi

tutulmasının gerektiği düşüncesinde olduğumu

ifade etmem son derece önemlidir. Sa'd hadisinde Zühri'den Malik

vasıtasıyla

nakledilen on iki veya on üç rivayetin

bulunduğunu

tesbit ediyoruz. Fakat, bu rivayetlerin

tutarlılığı

öyle ileri bir noktaya

ulaşmıştır

ki, mesela

sayı bakunından

iki kat daha fazla olsa bile, Sa'd b.

İbrahim'in

rivayetleri için kimse bu hadisleri terketrnek istemeye- cektir.

Aslında

metnin

yaygınlığı

veya belirli bir zamanda bir ravinin

şöhreti

gibi etkeniere

bağlı

olarak muayyen bir yolla metnin iktihas

edildiği

belirli

sayıda

rivayet mevcuttur. Bu gibi etkenierin metnin

güve~_ilirliği

ile hiçbir ilgisi yoktur. Çok

sayıda

benzer rivayete sahip bulunmak

faydalı

olsa da, bir rivaye-

tİn güvenilirliğinin

tesbiti, iki

farklı

rivayeti bir araya getirip

ardından

da

sayısı

fazla olan lehinde karar verilen basit bir oyun

değildir.

119

(5)

.

ı

.,

o o

'

. ...

,. l

Hadis Tetkikleri Dergisi (HTD) _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ __;__; _ _ _ _

Manzara:

Rivayet Zincirleri

İle

Rivayet Edilen Metinler

Arası ilişki

Hz. Peygamberin [s.a.v.],

hastalığı esnasında

Sa'd b.

Ebıl Vakkas'ı

ziyaretini anlatan hadis otuz bir hadis

mecmuasında

yer

almaktadır.6

[s: 4]

Sayılarının

114'e

vardığını

tesbit

ettiğim

bu hadislerden

7

tarik 4

aşağıdaki şekildedir:

~ ~r :Jü ·~l.y ...,...ü_, ..r.i

.:r.

..ı...

.:r. ...

~._;_,.>i :Jü .s.r)ı t.;;..~> .:ıy... t.;;..~> ı.Ş~I t.;;..~>

.r)_,

.ı_r.s-

l'L...;

.:ıı

.ııl J..ı-.> ~ :..:...lıi

•.j• Y'!

rl--J ~ ...ııl ..)-~ı

<:;tl; • ..:.. _,..ll .)s-y ..:...,.<.!.Jj LPr . .:ıı .!.lö!

•d

...:...1!11 :Jü !...:...1!11 :..:.li ,)1 :Jü !)..!Jü :..:.li :Jü ,)1 :Jü ~.)L. .fİ!! ..;..ı...;l; i •._?.1 l'! ~.;!

.)!

~;<...all._;>

·4:1;..:.. ?-il'! ...

~.) .!.Lö!..ı

..,..ı.:ıı .:ı~~~~_,; .:ıi

<r

~.~ı !l.ıJ_, ~;

"! ..:..» .ıı

')IJ

...ııl ~ _, .o.ı ~; "j...ç.

J.-.-.:>

.s~ ....a;.; .) :Jw

!._;

.r.-"

.:r

....a.:.i • ..u1 J _,... .> ~ :..:...lıi • .!.löirl .}

·- . - -

-;--

-

..;r.

~..ı>

.:r.

..ı... ..,..:ı.,.ıı ;.?J_, '"Jrl ~

.r<u__,

r1_,;ı ~ c3=-ı ...;>ı.?~ ....a;.; .:ıı ..!.lWJ ·~.>•J ..,...)

·ı.?Jl.:r. r~

.r.

<r ~.; ~_,:.

.:r.

..ı..._, :.:ıy... Jı.; ·~.:..ı.. .:ıi

rl---'

~..u1 ..)-..ııl J..ı-.>

Humeydi'nin bize aniartığına göre, Süfyan kendilerine Zühri'nin şu hadiseyi anlattığıru söylemiştir:

Amir b. Sa'd b. Ebü Vakkas'ın babasından naklen anlattığına göre babası [Sa'd b. Ebü Vakkas] şu hadiseyi anlatmıştır: Mekke'de "iken şiddetli bir hastalığa yakalandım ve ölümün eşiğine geldim.

Bunun üzerine beni ziyaret etmek üzere peygamber sallalhi.hü aleyhi ve seUem geldiğinde ona: Ya Resülallah benim çok malım var, bir kızımdan başka mirasçım da yok, malımın üçte ikisini tasadduk edeyim mi? dedim, bunun üzerine 'Hayır' buyurdu. Yine devam ederek anlattığına göre:

Peki yansını? dedim, buna da, 'Hayır' buyurdu. Üçte birini? dedim, bunun üzerine ise şu cevabı verdi: 'O çte biri de çok. Şüphesiz eviadını zengin halde bırakman, onlan insanlara el açar vaziyette muhtaç bırakınandan daha hayırlıdır. Hiç şüphesiz bıraktığın her bir nafakanın karşılığı olan se-

vabı, hatta hanırrurun ağzına koyduğun bir lokmanın sevabını dahi elde edersin. Daha sonra, Ya Resülellah, ben hicretten geri kalacak mıyırn? deyince şu cevabı verdi: Şayet·benden sonraya bırakı­

lırsan Allah'm nzasını gözeterek yaptığın her davraruş dolayısıyla merteben ve derecen yükselir. Ve belki benden sonraya bırakılırsın ve çeşitli kavimler senden istifade ederler, diğer bazı kavimler ise senden zarar görürler. Daha sonra o, asıl talihsiz olarun Sa'd b. Havle olduğunu belirterek, onun Mekke'de vefatı dolayısıyla üzüntülerini ifade etti. Süfyan (b. Uyeyne), Sa'd b. Havle'nin Amir b.

Lüeyoğullan'ndan bir kişi olduğunu söyledi. ·

Bu hadisin

değişik

rivayetlerini tahlil eden bir

kişi,

metindeki

değişikliklerin

büyük

çoğunluğunun

tarikierin rivayet

edildiği

rivayet zincirlerindeki

değişik­

liklerle

doğrudan ilişkisinin bulunduğunu

görecektir. Hadisin Süfyan-Zühri- Amir- Sa'd'dan naklen rivayet edilen on

altı

tariki ile Ma.J.ik-Zühri- Amir- Sa'd'dan naklen rivayet eqilen on üç tariki

arasındaki

bir

karşılaştırma,

her iki grubun kendisine ait belirli

bazı kalıpları olduğunu

kesin biçimde ortaya koyar.

Ardından,

hadisin Sevr?-Amir-Sa'd

vasıtasıyla

rivayet edilen on bir

6 Burada kullamlan 'hadis mecmualan' ifadesi hadisi ihtiva eden kitaplar şeklinde anlaşılmalı, yoksa bu kitaplan n kaçınılmaz biçimde hadis kitaplan olduğu sonucu çıkanlmamalıdır.

Çoğu kere mevcut bir hadis için bir numara tahsisine karar vermek yeterince açık olabilir. Ancak zaman zaman ben, ayn değerlendirilmesi zorunlu olmayan durumlarda da, iki farklı numara tahsis etme yolunu seçtim (Çok sayıda örnekten birisi için sayfa 14'teki SS ve S7 numaralı rivayetlere bak).

Numaralandırmanın tek mantığı, bir hadise ait iki farklı rivayerin arasını ayırma ihtiyacı hissetti·

ğim olaylara dair yerlerde kolayiLk sağlamaktır. Bu tür yerlerde iki farklı numara tahsis ettim.

Zühri'den rivayette bulunan ravilerin ikisi Süfyan adında olup bunlar, Süfyan es-Sevri ve Süfyan b.

Uyeyne'dir. Çalışmada Süfyan es-Sevri'ye 'es-Sevri' şeklinde referansta bulunurken, Süfyan b.

Uyeyne için ise 'Süfyan' ifadesini kullanacağım.

(6)

ı 1

1 1

_ __ _ _ _ _ _ __ _ Hadis Çalışmalannda Uygulauan Bir Yöntem Olarak Riailllmi

rivayetini de ilave edersek, [s. S] bu grubun metinlerinin de her birinin ken- dine has

farklı

özelliklerinin

bulunduğunu

tesbit ederiz.

Bu rivayet

gruplarını

kendi

'aralarında

birbiri ile

karşılaştırdığımız

zaman

şaz

olan da

kendiliğinden

ortaya

çıkmaya başlayacaktır.

Benim ilerleyen sayfa- larda

açıkça

ortaya koymaya

çalışacağım şey işte bı,ıdur.

Bu ilk inceleme4e, genel olarak

farklı

tarikierde zikredilen temalar üzerinde -bu

temaları

tasvir eden cümlelerdeki kelime

farklılıklarını

dikkate almadan-

konuşacağım.

Bu tarikler üzerinde

yapacağım

ikinci incelemede ise (sayfa 16) rivayet zincirleri ile ifade özellikleri ve hadislerde zikredilen meselderin ele

alınış tarzı

gibi

ayrıntılar arasındaki ilişki üzerirıde duracağım.

Bu bölümde ben esas olarak bu iki olguyu ortaya

koymay~ çalışacağım.

·

Grafik 1, bu

çalışmada

ele ai

ınan

114 rivayetin.

nakledildiği

rivayet zincirle- rinin genel bir

şemasını

ortaya

koymaktadır.

Hadis

Aişe

hint Ebu Bekir

tarafından

rivayet edilen birkaç (105-7) ve Amr b. el-Kari

tarafından

rivayet edilen az

sayıdaki

(108-14) rivayet

yanında, Sa'd'ın

kendisi

tarafından

rivayet

edilmiştir.

Rivayetlerin büyük

çoğurıluğu

( l-62)

Sa'd'ın oğlu

Amir tariki ile Sa'd'dan

nakledilmiştir. Bunların

da

kırk beşi

(1-45) Zühri- Amir-Sa'd tarikiyle rivayet

edilmiştir.

Bu rivayetlerin

diğer

temel grubu ise (46-58), Sa'd b.

İbrahim-Amir-Sa'd

tarikiyledir.

Sa'd'ın oğlu

Amir

dı§ında

Sa'd'dan rivayette bulunan ravilerin

oluşturduğu

dört temel rivayet grubu mevcuttur. 63-71

arası

rivayetler

~adisi 'Sa'd'ın

üç

çocuğu'ndan

duyan Humeyd b. Abdurrahman el-Himyeri

tarafından

rivayet

edilmiştir. 72~80 arası

tarikieri Sa'd'dan rivayet eden

kişi

ise

Sa'd'ın diğer oğlu Mus'ab'dır.

81-88

arası

rivayetleri Sa'd'dan Ebu Abdurrahman es-Sülemi, 92- 97

arası

rivayetleri ise

Sa'd'ın kızı

olan

Aişe

Sa'd'dan rivayet etmektedir.

Hadiste Geçen Muhtelif Konular:

Amir b. Sa'd-Sa'd Hadisleri

Aşağıdaki başlıklar

Amir b. Sa' d- Sa'd-[Hz.] Peygamber (1-62

arası

riva- yetler) hadisini ortaya

koymaktadır:

Ziyaret

A. Ziyaretin keyfiyeti:

zamanı,

yeri ve

hastalanına olayı.

B

[Hz.)

Peygamberin ziyareti. [s. 6]

Vasiyet Meselesi

C

Sa'd'ın

çok miktarda

malının bulunduğu.

D Onun sadece bir

mirasçısının varlığı

ve onun da

kız olduğu.

E Vasiyetin

miktarı

konusunda bir

konuşmanın

cereyan

ettiği.

121

(7)

;

,1,

1'' ı

ı · l i

ı

122

Hadis Telkikieri Dergisi (HTD) - ---'- -- - - -- -- .,..--- - - --

F Talebin geri çevrilme gerekçesi: varisieri

varlıklı bırakmanın

daha iyi

olacağı.

G Mükafat: Sarf edilen her

şeyin

iyi bir amel

sayılacağı.

Hicret meselesi Belirli soru

H

Sa'd'ın

'geride kalma' hususundaki

endişesi.

I

Dolaylı

cevap ve teselli:

Şayet

geride

bırakılırsan hayırlı amellerirı

se- nin Allah

katındaki

dereceni yükseltecek.

J

Sa'd'ın hastalıktan kurtulacağına

dair üstü

kapalı

tahrniQ__

Genel Problem

K [Hz.] Peygamberin sahabilerine hicret

içirı duası.

L

Scı'd

b. Havle'nin

vefatı dolayısıyla

hüznü.

M [Hz.) Peygamberin üzüntü sebebinin tesbiti.

Bu hadisin muh telif

tariklerirıden

hareketle bu cümlelerdeki

hususları

in- celerken, bütün

şekilde

hadiseyi anlatan rivayetler ile eksik rivayetleri birlikte

değerlendirmenin

daha uygun

olacağını düşünüyorum.

Hadisteki, 'hadisi

hatırlatıcı kısaltınalar

bazan

açıkça

görülür ve bu

kısaltınalarda

hadisin küçük bir bölümü

aktarılır

ve daha sonra hadis

mecmuasının

yazan 've

hadisirı

geri

kalanını

rivayet etti' veya buna benzer ifadeler

kullanır.

Bazan da böyle bir

kısaltınanın olduğunu

varsayan bir delil olabilir.

Aşağıda

tarik S'in durumu ile ilgili olarak üzerinde

duracağırnız

gibi, bizzat hadisin

rivayetirıdeki

muhteva bunu gerekli

kılabilir.

Ya da bir konuyla ilgili bütün

cümlelerirı gözardı edilmiş olması

ravilerden birinin veya hadis

mecmuasının müellifınin

sadece, hadiste zikredilen belli bir konuyla

ilgilendiğini

gösterebilir ve bu yüzden de ha. disin sadece bu konusu ile ilgili cümlelerini rivayet

etmiştir. Dolayısıyla,

eksiksiz tarikler

bulunacağı

gibi,

açık

ifadeli takti'

edilmiş

tarikler,

rnuhtevayı

ifade . eden takti'

edilmiş

tarikler ve konuya dair uzun

satırlar arasında

muhtemel takti'in

bulunduğu

tarikler de

~lacaktır.

Grafik 2, ele

alacağım

ilk yirmi üç hadiste bulunan ya da

bulurımayan

on üç

cümlenin

kısa

bir sunumundan ibarettir. Sondan ikinci sütundaki her bir harf

ana

hatlarıyla yukarıda

· harf sembolleriyle verilen cümlelerin

varlığına işaret

eder. Eksiksiz tarikiere nisbetle, en

sağdaki

süttinda mevcut olmayan cümleleri

ifade etmek üzere ilgili harfleri

sıraladırn.

Burada

harfın

yerine konulan tire (-)

ise bu harfe

karşılık

gelen cümlenin mevcut

olduğuna işaret

eder. [s. 7]

(8)

_ _ ...:_ _ _ _ _ _ _ _ _ __ _ Hadis Çalışmalanııda Uygıılaııaıı Bir Yöııtem Olarak RiciıJ Ilmi [;rafik I; Sa'd lıadisiııirı I I4 tarikirıirı özet Tıalde görürılimil [s. 8]

lO

""''l

ll l l 13

·~

15

16

i~} İbrahim

b. Sa' d

21

ıı

l l -- İbn Ebi Selerne

ı~

25 26 27

!8 29 30 31 32 33

~ 35

Malik

36

37--Yünus

!:]-Ma'mer

~ı--İbn İshak

~3 --Süfyan b.

~

:::J-

Şuayb

~6

~i

~8

~9 50 51 52 53 54

ss

56 Si 58

Sa'd b. lbrahim

59

:::J-

H. .

60 aşım

61- - Bükeyr

Zühri

62 - - C e r i r - - - -- --'

~

6S }

Sa"d'ın

3

oğlu

69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80

Mus"ab b. Sa'd

~}Sülemi

86 87 88

:~

]-Muhammed b.

91

~~} .

:~ Aişe bt. Sa'd

96 97

98 - -Ebü Bekr b. Hafs 99-- Ata

:~~

:J-

Mücahid 102 --İbn 103-ı_Urve 104_r-

IOSJ-

106 Aişe

108}

107 109 110

· ııı Amrb.el·Kiiri

l l l 113 114

A m i r - - - -- - - _ , Sa' d

123

(9)

i ,

..

,.

• i .

...

' .

:'' '

ıi4

Hadis Tetkilcleri Dergisi (HTD)

G.re.fikZ.; Zii.bri-Amir-Sa'd He.disf.ı.ri: Gı:!ll! l Rivayet Zinciri

ı. Said b. Mansür Süfyan

ı. Humeydi Süfyan

3. tbn Sa'd Süfyan

4. Humeydi Süfyan

s.

Yünus Süfyan

6. Humeydi Süfyan

7. Amrb.Osman Süfyan

8. Osman b. Ebu Şeybe Süfyan 9. lbn Ebu Halef Süfyan lO. İbn Ebü Ömer Süfyan ll. Hişam, Hüseyin, Sebl Süfyan 12. Sa' dan b. Nasr Süfyan 13. Zekeriyya b. Yahya süfyan 14. Zekeriyya el-Merveti Süfyan

ıs. Zekeriyya el-Mervezi Süfyan

16. Ebü Hayseme Süfyan

17. Ahmed b. Yünus İbrahim b. Sa'd 18. Yahya b. Kuzaa İbrahim b. Sa'd 19. Müsab. lsma'il Ibeahim b. Sa'd 20 . Yahya b. Yahya İbrahim b. Sa' d

ı ı. Yns. b. Muh.ve Yhy. b. Yhy. Ihrahim b. Sa'd 22. TayaJisi İ br. b. Sa'd,lbn Ebü Selameve dğr.

23. Müsab. !smail İbn Ebü Selame

Mevcut cümle Olmayan cümle AB/CDEFG/HIJKLM

- - -- -- - --

..

----

..

--- - -

AB/CDEFG/HIJKLM ..

...

AB/CDEFG/JKLM ---HI--- AB/CDEFG/HIJKLM .. ...

AB/?????/HIJKLM AB/CD E . ./ ...

AB/CDEF/ ---GHIJKLM AB/CDEFG/HIJKLM .. ...

A./ .... .1 .•.•••

AB/CDEFGIIJKLM ---H--- AB/CDEF/ --,.----GHIJKLM AB/CDEFG/hJKLM ---1--- . ./ .... G/HIJ ...

aB/CDEFG/HIJKLM

- --- --- - -

..

--- --

aB/ .... .1 ...

AB/CDEFG/HIJKLM

--- ---··---·

BAJCDEFG/HIJKLM

---- ---

........

--

BAJCDEFG/HIJI\LM

- - · - --

----.. ----.. ---- AB/CDEFGIHIJKLM

--- ---·---

AB/CDEFG/HIJKLM ...

...

AB/CDEFG/HIJKLM --- AB/CDEFG/ABHIJKLM ---

BA/CDEFG/ ---HIJKLM

Şayet

bir cümle

yaygın şekilde kullanılışma

nisbette önemli

farklılıklar

ih- tiva ediyorsa, buna

işaret

etmek üzere küçük harf

kullandım.

Mesela on dör- düncü tarikte ilk cümle

şu şekilde ayrılmış durumdadır:

.~rJ d y--ı

rL

J .,ıs ..ııı ._}-D ..,r.ıı .ı;t; • ..:.o _,...ı ı .)s- ..:... ._,<.;i t...; r ~~ i~

vi>

r .;1 ...

[Sa'd dedi ki): O Mek:ke'de iken hastalığı kendisini ölümcül hale getirerek yatağa düşürdü. Bunun üzerine kendisini peygambe·r saUeUahu aleyhi ve seUem Mekke'de ziyarete geldi.

Normal olarak Mekke'nin zikri

Sa'd'ın hastalığı

ile birlikte gelmekte idi. Bu sebeple A normal

şartlarda gerçekleşen

'ziyaretin

ortamını'

ifade etmektedir.

Ben böyle durumlan ve

alışılmışın dışındaki

buna benzer tali tarikleri, cümleyi ifade eden

aynı

harfin

küçüğü

ile gösterdim.

Cümlenin

tamamıyla olmadığı

yerlere ise [s. 9] cümlede harfin

bulunması ger~ktiği düşün~en

yerlere çizgi (-) koymak suretiyle

işaret

ettim. Bu sebeple,

şayet

tarik 2'de M'nin

olması

gereken yer

boşluk bırakılmışsa,

basit

anlamıyla

bu, ilgili cümlenin bu tarikte

olmadığı anlamına

gelir.

Takti'

yapıldığını

gösteren siyak ve sibaka dair

işaretierin olduğu

yerlerde,

cümlelere

işaret

eden harflerin yerine soru

işaretleri

koydum. Tarik S'te, C' den

(10)

1

ı ı .

1

ı

j

_ _ _ _ __ _ _ __ _ Hadis Çal~malannda Uygulaııaıı Bir Yöntem Olarak Rica/ Ilmi

G'ye kadar olan

kısımda

soru

işaretleri vardır.

Bu hadis Tahavi'nin

Müşkilü'l­

asar'ının

hicret ile ilgili hadislerin

tartışıldığı

bir bölümünden

alınmıştır.

Burada

Sa'd'ın

vasiyet ile ilgili

isteğini

ifade eden cümleler bütün halinde

terkedilmiştir.

Bu metnin siyak ve

sibakı

Tahavi'nin hadisirt

tarnamını

bilmesi- nin imkan dahilinde

olduğunu

ancak, sadece incelemekte

olduğu tartışmaya

uygun

kısmını

rivayet

ettiğini

akla· getirmektedir.

Hadisirt rivayeti

sırasında, nivirıin

hadisi

takti'

ederek rivayet

ettiğinirt açıkça gösterildiği

yerlerde, hadisteki cümlelere

karşılık

olarak konulan harfler yerine.·noktalar koydum. Sözgelimi, tarik 6,

İbn

AbdWber'in et-Temhid'inden

alınmıştır.

Bu tarik

İbn

Abdülber'irt,

aynı

hadisirt Malik'in

el-Muvatta'ında

yer alan tam

şeklirti değerlendirmenin içirıde

geçmektedir.

Az

önce bu hadisin

diğer

birkaç

tarikirıi

zaten iktihas

emiş

ve hadisin el-Muvatta'daki tam tarikini

değerlendirmeye almış

olan

İbn

Abdiliher hadisin -A'dan E'ye kadar olan cümlelerini rivayet edip

şöyle

demektedir' ... ve o hadisi [n geri kalan

kısmını]

rivayet etti'.

6'ya ilave olarak 9, 13 ve

ıs.

tariklerirt her birisi de, hadisin takti'li olarak rivayet

edUdiğine

dair

açık işaretler taşımaktadır.

Tarik 9'u Ebu Davud es- Sünen'inde ortak rivayet zincirine dayanarak rivayet etmektedir: Osman b. Ali b. Ebu

Şeybe

ve

İbn

EbU Halef birlikte

demişlerdir

ki ... Sa'd

şöyle anlattı:

Kendisi ölümcül derecede

hastalandı (İbn

Ebu Halef"Mekke'de" ifadesini ilave etmiş, ardından her ikı:.Si de hadisin diğer kısımlarının rivayetinde ittifak

~tmişlerdir). İbn

Ebu Halef'in

anlatımı

ile 'Osman b. Ebu

Şeybe'nin anlatımı arasındaki f~rkı

ifade eden pa,rantez içindeki

kayıt,

burada bizim her birisi Ebu Davud

tarafından

zikredilen on üç

cümlenirı tarnamını

ilitiva eden iki

anlatıma

sahip

bulunduğumuzu

ileri sürmemizi

meşru

hale getirebilir.

Şayet

o,

"Mekke'de" ifadesini

kaçırmayacak

ölçüde yeterli dikkate sahip ise zikredilme- yen bütün ·bir cümleyi çok daha rahat biçimde fark edebilecektir: Bununla birlikte buradaki

tartışmamıza

uygun

düşecek şekilde

biraz da keyfi olarak, bu tariki Osman b. Ebu

Şeybe'ye

izafe etmeyi ve sadece A cümlesini

İbn

Ebu Halef'e nisbet etmekle yetinmeyi te'rcih ettim. Beyhakl, tarik 12'yi tam olarak kaydettikten sonra tarik 13'ü zikreder. Hadisirt tarik 12'den

farklı

olan

kısmını

iktihas ettikten sonra, tarik 13'ün raYisinin hadisin geri kalan

kısmını

tarik 12'deki gibi rivayet

ettiğini

söyler. Begavi, Sa'd hadisinin tam bir versiyonunu iktihas eden Zekeriyya b. Yahya b. Esed'den naklen tarik lS'i kaydeder ve ilk iki cümleyi rivayet ettikten sonra, 've o

aynı

manaya gelen bir hadis zikretti' ifadesini

kullanır. Aynı şekilde

hadisin Zekeriyya b. Yahya b. Esed

tarafından

rivayet

edilmiş

olan ve Tarihu

Dımaşk'ta

yer alan bir tarikine daha sahip

bulunmaktayız.

Bu da M cümlesi

dışında

hadisin

tarnamını

ihtiva eden tam bir tariktir. [s. 10] Bu da

aynı şekilde

Begavi'nin daha tam bir tarike sahip bulun-

duğunun

delili kabul edilebilir. Bununla birlikte

sahanın

kaygan

tabiatını

da

·.125

(11)

ı'

1 1

ıl .·ı

' '

1'·

126

Hadis Tetkikleri Dergisi (HTD) - - - -

dikkate alarak, sonuçlaruna

ulaşma

süreciyle ilgili

tartışmaları

asgariye indir- mek için bu tarikieri göz önünde bulundurmadun.

Grafik 2'de

görüldüğü

üzere dört tarikte (6, 9, 13; 15)

açık

takti'ler varken, üç tarikte (7, ll, 23) belirli bir konuya duyulan ilginin

9

takti'in sebebi oldu-

ğunu

gösteren

losaltınalar bulunmaktadır.

Geriye kalan on

altı

tarikten üçünde (3, 10, 1 3) eksik olan bir veya iki cümle

vardır.

Tek istisnai durum, her ikisi de

Süfyan'ın aynı

talebesi

tarafından

rivayet

ı:dilen

tarik 14 ve lS'in

başlangıç

cümlesinin yukandaki gibi (sayfa 8) ikiye

ayrılmış olmasıdır.

Milik'in Zühri-Amir-Sa'd'dan naklen

yaptığı

rivayetler, her ne kadar keli- meleri

açısından SüfYan'ınkilerden

çok kolay bir

şekilde ayıt!

edilebilirse qe,

Süfyan'ın

Zühri-Amir-Sa'd'dan

aldığı

rivayetlerle

aynı

genel

kalıbı

takip etmektedir:

9

.ııl.}--> .ııl JyJ ~J" .j ·~ :Jlô '":!j y-._,..ı.;,

.,r.i

.:,r. ..ı...-.:,r. J"L.> y-"':"ı..,:. .:,r.l y-.ş..ı:-JI ..f~

~, Jı... ,; ı;i,

.s; ... e-}i

;.r <./-~ • .ııı JrJ ~:..:..W

v

..ı.:.;ı

e-"

;.r e~,ıı ~('u, ..;~Y! ı-L, ..ıs JrJ Jı.; ~ .~ :Jii !)>..!Jü :..:..W.~ 'ı-L.: ..,J.ç. .ııı .}-->'!ll' JyJ JL; !.)1... ~ ._;.ı...a;i.; i

·J

~ı ":1! ..f.r.

.!,\;l.J • ..,..t:.Jı.:ıft·: ;,ıu,

r .rii

.:ıl ;.r

.r.>-

.ı.,:s.i ~JJ Jx .:ıı..!.l;ı

._r.s

~,,.~,:ı-L, .,ıs .ııı.;... .ııı

~</-l>...i ~ ...a>.i i • .ııı JyJ ~:..:..W ,.!.(;iJ"ı.) ~ı...~ .:-r-i~~ .ııı ~J ~._;..;.;w;..;.<:;.) ._fu..; .:ıi ..!l.LJ, •WJJ ~ J~ ~ ..:-~~jl ~! ı..JL.. 'j....r-

J....:.i

....;,~>.;.) ..!.l;j :rLJ .,ıs .ııı

.}-->

.ııı JrJ:JLö

.:r.

..ı...- ._,..t,ıı ~.~w-i

.;s-

r~; ~, ~P"' <E-~>... "ı ..;.,.i

r-oll' •

.:ı,.:>i ~ ~_J ('ı_,;i ~ ~?

·~.:-ı... .:ıi ı-LJ ..ıs .ııl .)-<> .ııl JyJ ..ı .;.r. ;J_,.,:.

Malik'in lbn Şihab (ez-Zühri)'den onun da Amir b. Sa'd b. Ebu Vakkas tarikiyle babasından naklen anlaruğına göre babası [Sa'd b. Ebu Vakkas) şu hadiseyi anlatmıştır: Allah'ın resülü sallelliihu aleytıi ve sellem, Veda haccı sırasında benim çok şiddetli derecede hastalanmam s.ebebiyle ziyaretime geldi. Bu sırada ona: Ya Resülallah, gördüğün gibi ağnlanm bu dereceye ulaştı ve ben malı mülkü olan bir kişiyim, bir kızımdan başka mirasçım da yok, malımın üçte ikisini tasadduk edeyim mi?

dedim, bunun üzerine Allah'ın resiılü sallelliihu aleyhi ve sellem, 'Hayır' buyurdu. Peki yansını?

dedim, [buna da] 'Hayır' buyurdu. Daha sonra Allah'ın resülü sallelliihu aleyhi ve sellem, "Üçte biri, üçte biri de çok. Şüphesiz vanslerini zengin halde bırakman, onlan insanlara el .açar vaziyette muhtaç bırakmandan daha hayırlıdır. Hiç şüphe.siz Allah'ın nzasını gözeterek infak ettiğin her bir na fakanın karşılığı olan sevabını, hatta hanımının ağzına koyduğun bir lokmanın dahi sevabını elde edersin" buyurdu. Daha sonra, Ya Resiılallah, ben arkadaşlarundan geri kalacak rruyım? deyince Allah'ın resiıtü salJellah u aleyhi ve sellem ,şu cevabı verdi: Sen geride ~ırakılacaksın, işlediğin her bir silih arnelin dolayısıyla derecen ve merteben yükselecek. Ve belki sonraya bırakılırsın ve çeşitli ka- virnler sende~ istifade ederler, diğer bazı kavimler ise senden zarar görürler. (Ey Allah'ım, ashabı-: mın hicretlerini kabul buyur. Onları izleri üstü geri çevirme.) Asıl talihsiz olan Sa'd b. Havle'dir.

Onun Mek.ke'de vefatı dolayısıyla Allah'ın resülü sallelliihu aleyhi ve sellem üzüntülerini ifade etti.

[s. ll)

Esasen tarik 7 ve ll'in her birinde hadisin F cümlesi ile sona erdiğini söylemeliyiz. Sayfa 6'daki genel çerçeve}'e bakılacak olursa, F cümlesin i, devamında gelen hicret tartışmasının bir parçası ola- rak görmek de mümkündür. Genel çerçevedeki böyle bir düzeltme, tarik 7 ve ll'deki kısaltrnalan, benim takti'in gerekçesi ni, belirli bir konuyla ligilenilm iş olması şeklindeki izahımla oldukça kesin biçimde uyumlu hale getirebilir.

(12)

. 1

ı

1

_ __ _ __ __ _ _ _ Hadis Çalışmalarmda Uygulanan Bir Yöntem Olarak Riail Ilmi

Grafik3; Malik'in Zühri-Amir-Sa'd (Z A SI tariki ile gelen hadisleri

1 Rivayet Zinciri · Mevcut cümleler

24. Malik Z-A-S BA/CDEFG/HIJKLM

25. M us' ab ez-Zübeyri Malik Z-A-S BA/CDEFG/HIJKLM . 26. Mus'ab ez-Zübeyri ·Malik Z-A-S BA/CDEFG/HIJKLM 27. M us' ab ez-Zübeyri Malik -Z-A-S BA/CDEFG/H!JKLM 28. Ebü Mus'ab Malik Z-A-S BA/CDEFG/H[JKLM 29. Ebü Mus'ab Malik Z-A-S BA/CDEFG/HIJKLM 30. Süveyd b. Said Malik Z-A-S BA/CDEFG/H[JKLM 31. Süveyd b. Said Malik Z-A-S BA/CDEFG/HlJKLM 32. eş-Şafii Malik Z-A-S BA/ .... ./ ...

33. AbduUah b. Yüsuf Malik Z-A-S BA/CDEFG/HlJKLM 34. İbn Ka'neb ve İbn Bükeyr Malik Z-A-S BA/CDEFG/HIJKLM 35. lbn Ka'neb ve İbn Bükeyr Malik Z-A-S BA/CDEFG/HIJKLM 36. lbn Ka'neb ve İbn Bükeyr Malik Z-A-S BA/CDEFG/HIJKLM 37. İbn Vehb Malik, Yünus vdğ. Z-A-S ../ .. E . ./ ...

Süfyan'ın

Zühri'den

aldığı

hadislerini

tartışmak

için

kullanılan

genel çer- çeve,

aynı şekilde

Malik'in Zühri- Amir-Sa'd'dan

yaptığı

rivayetler için de

kullanılabilir.

Bir kere grafikte Malik

vasıtasıyla

rivayet edilen hadislerin ta-

mamında ilk

iki cümlenin yer

değiştirdiği

görülmektedir (grafik 3). 32 ve 37.

tarikler

dışındaki

bütün tarikler eksiksizdir. Tarik 32 bu hadisin birkaç tarikini rivayet eden ve Sa'd hldisinin

ilk

iki cümlesini kaydettikten sonra "daha sonra hadisi zikretti" ifadesini kullanan Tahavi'den

alınmıştır. Aynı şekilde

tarik 37'nin de hadisin bir tariki olmaktan çok hadisle ilgili bir referans

şeklinde

görülmesi uygun olur. Hadisi içinde

İbn

Vehb'in de·yer

aldığı

ortak bir isnad ile Beyhaki kaydeder ve rivayetin sonunda

şu

ifadeyi

kullanır:

[ ... ve

İbn

Vehb'in rivayetinde ifade

şu şekildedir:

"Dedim ki:

Yarısına

ne dersin, Ya

Resıllallah ?"

O

şöyle

dedi:

Hayır,

Üçte biri, üçte biri de büyük miktar ( veya:

üçte biri de çok)]. Daha sonra kelimeleri

tartışırken

de

göreceğimiz

üzere, Malik tarikiyle rivayet edilen hadisler uyum

açısından

dikkat çekmektedir.

38-45

arası

tarikler (grafik 4) Abdürrezzak-Ma'mer-Zühri- Amir-Sa'd yo- luyla rivayet edilen dört tariki ihtiva etmektedir. Bir

başka

durum arzeden tarik 41 'in ise daha ziyade hadise bir 'referans'

şeklinde tanımlanması

daha isabetli

olacaktır:

·

Müslirn hadisin rivayet zincirini naklettikten sonra

kısaca,

bu senedie 'ben- zer bir hadisin' kendisine rivayet

edildiği, şeklinde

bir ifade

kullanmıştır.

Üç tarikin de

metirıleri

neredeyse

tamamıylçı

eksiksiz ve ifade tarzlan, ortaya

koyduğum

Süfyan- Zühri-Amir- Sa'd hadislerindeki (sayfa 4) çerçevedeki ifade

tarzı

ile

aynıdır.

Tatik 42'de hicretle ilgili cümlelerin hepsi eksiktir. Tarik 43 tam olmakla

birlikte, dikkati çeken tek

~okta

iki

giriş

cümlesinin

sırasının

yer

değiştirmiş olmasıdır.

[s. 12]

(13)

--:~···.

ı· 1

ı·

1-28

Hadis Telkikieri Dergisi (HTD) - - - -- - - : - - - -

Ç,rafilf 4: Z.ühd-Aıuir-Se'd'ıu (~-.:h~l IJ.iğl.r Hgğislcri Rivayet Zinciri

38. Abdürre:uik Ma'mer Z-A-S 39. Abdürreızik · Ma'mer Z-A-S

40. Abdürrezzak Ma'mer Z-A-S

41. Abdürrez~ Ma'mer Z-A-S 42. Yezid b. Harun lbn İshak Z-A-S 43. Yezid b. Harun Süfyan b. Hüseyin Z-A-S

44. Hakem b. Nafi' Şuayb Z-A-S 45. Hakem b. Nafi' Şuayb Z-A-S

Mevcut cümleler ABICDEFGIHIJKLM ABICDEFGIHIJKLM ABICDEFGIHIJKLM .

..

/

...

/_

....

ABICDEFGI BAICDEFGIHIJKL

lGI /Gl

Zühri-Amir-Sa'd hadislerinin tarikierinden son ikisi hayli ilginç ve oldukça

aşırı

bir

kısaltınanın

ilginç bir

örneğini teşkil

etmektedir. Her iki hadis de Buhari

tarafından

Ebü'l-Yeman

el-Hake~

b.

Nafı'

ve

Şuayb vasıtasıyla

Z-A-S.

zincirinden naklen

kaydedilmiştir. Kısaca

her ikisi de 'Ne sarf edersen onun

mükafatını alacaksın,

hatta

hanımının ağzına vermiş olduğun

küçük bir lok-

manın

bile

karşılığını bulacaksın'10

cümlesi ile

sınırlıdır.

Sa'd b.

İbrahim-Amir-Sa'd

hadisleri Zühri- Amir-Sa'd hadislerine göre önemli

farklılıklar

arzederler. Burada da Süfyan-Z-A- S hadisleri için kullan-

mayı önerdiğim

çerçeveyi kullanmak mümkün olsa da, yeni bir taslak çizmek daha uygundur:

.j·~ :Jü .ı...~ .ı... ;.r. _,..~&-~.ı...~ .:ı~ ı;_,:.i :'ı'ü ..ş.ı ... .''ı'ı.ııı.ı,; ;.r. ..ı..._,~.?-~ ;.r. ~ı.,t.r."'i .... ı~ ;.r.ı.ııı {"":~-! :Jw ·4;.-..:..J-'!"ı... ..;ıı ..;i>}l~ ..:..~ .:ıi ·~ .r..ı ~ ı;i_, ..;~~ r-L-..ı ~ 411ı ~~ı .Jj ..!.l;J •_r.S .!..i:JI_, c...:.J.!lı:Jü f...:.J.!JI :..:..li c 'i :Jü ~)a.!Jü :..:..li ,'J :Jü ~.US J~ <E"'-'\ c.ııı J_,-_,

4

:..:.W c4.i.U 1.,.;\i <.tt; <J' ..!.l)..,.j

Js-

..:..e.<; i l...f.. ..!.I,;!J 'tf!..lıj

J

v-l:.lı .J ~ <Jlç. r-f".ı; .:ı i <J' .r."' ·~j ..!1::: JJ t.ı;

10 Bu ifadeyi benim kısaltma olarak değerlendirmiş olmama itiraz edilebilir. Zira bunun bir kısaltma olmaması ve Şu'ayb'ın sahip olduğu hadisin tamamının bu tek cümleden ibaret sayılması da müm- kündür. Ancak ben ~ğıdaki sebeplerle bunu daha uzun bir hadisten ihtisar edilmiş olarak kabul ettim: (I) Tarik 45, Sa'd ile olan bütün bir olaya işaret olarak görülebilecek tarzda, 'Peygamber , Sa'd'a dedi ki .. .' ifadelerinden ibarettir. (2) Bu hadisle ilgili tartışma esnasında Umdetü'l-kiiri'de Ayni şu ifadelere yer verir: Bu hadis bize Ma'mer'den, Yünus b. Yezid'den, Alıdülaziz b. Ebü Selame'den, Yahya b. Said ei-Ensari'den İbn Ebü 'Atiı'ten ve Ibeahim b: Sa'd'dan rivayet edilmiştir ve onlann her birisi Malik'in de ifade ettiği gibi, Zühri'den naklen şöyle demişlerdir: "Veda haccı senesinde". Aynı şekilde Şuayb da bunu söylemiştir. Şayet Şu'ayb'ın hadisi bu ola}'ln tarihi ile ilgili meseleyle herhangi bir ilgisi bulunsa idi, hadisin Buhıiri'nin kaydettiği tarikierden daha uzun ol-

.ması gerekirdi. (3) Beyhaki de bu olayın zamanı ile ilgili hususa temas ederken Şu'ayb hadisine re-

feransta bulunur (Ahmed.b. Hüseyin el-Beyhaki (ö. 458), es-Süııeııü'l-kübra, I-X, Haydarabad 1344, VI, 268). (4) Sa'd b. Ihrahim-Amir'in tariki olan 56. ıarik de sadece bu cümle ile sını.rlıdtr. Bu ıarik de, bir rivayetler grubuna aittir ve bu riv~yetlerin hepsi de hadisin tam şekli ile ilişkilidir. Bu da göstermektedir ki il'< dönemdeki raviler muhtemelen muhıevayı hatırlatıcı bilgi verir tarzda. bu

kadan ile yetinmeyi yeterli görmüşlerdir. ·

(14)

...;. _ _ _ __ __ __ _ _ Hadis Çalışmalanııda Uygulanan Bir Yöntem Olarak Ricall/mi

)'J.i:..Y. ;h

r-lj

:Jı.; • .:ı_,_,.:.i ~ .rA-...J r.ıi ~ ~ &ô.r. .:ıi .sıl

._r-., •

.!.lilrl ı.i .)!

4-->;

:<.-Wl~

· [s.

13]

.~1

el-Fazi b. Dükeyn ve Muhammed b. Abdullahei-Esedi bize haber verdiler ve dediler ki: Kendilerine Süfyan'ın Sa'd, Amir b. Sa'd ve Sa'd'dan naklettiğine göre Sa'd şöyle demiştir: Ben Mekke'de iken hastalandığunda peygamber sallellahu aleyhi ve sellem ziyaretime geldi ve kendisi hicret ettiğim bir bölgede ölmek üzere olduğumdan dolayı üzüldü ve şöyle dedi: Ey Allah'ım, lbn Afra'ya merhamet et Dedim ki:

Ya

Resülallah, malımın tamamını tasadduk edebilir miyim? Bunun üZerine, liayır, dedi. Yansına ne dersin dedim, yine, hayır dedi. Üçte birine, dedim. Dedi ki, üçte biri, üçte biri de çok, senin mirasçılannı zengin halde bırakman, onlan insanlara el açar vaziyette yoksul bırakman­

dan daha hayırlıdır. Hanımının ağzına verdiğin bir lokma dahil, ehline ne sarf edersen et mutlaka karşılığını göreceksin. Umanm ki Allah seni (bu hastalıktani kurtaracak ve daha sonra insaniann bir kısmı senden istifade edecek, bir kısmı da senden zarar görecek. O dedi ki: O zaman onun sa- dece bir kız eviadı var idi. .

Bu hadiste ( tarilc 54) · Sa'd'ın hicreti ile ilgili kısım, sanki ·hadisteki tasaddukun tartışıldığı ana kısma kısa bir mukaddime niteliğindedir. Dolayı­

sıyla ben Sa'd b. İbrahim'in Amir-Sa'd'dan rivayet ettiği hadislerle ilgili olarak aşağıdaki başlıkları uygun gördüm:

Ziyaret ve keyfiyeti

A [Hz.] Peygamberin ziyareti.

B Ziyaretin keyfiyeti: yer [ve hastalanına olayı).11

Hicret Meselesi

C Ziyaretin keyfiye~i: Onun bir kimsenin hicret ettiği bölgede vefat etme- sinden

hoşlanmaması

!urumu.

D İbn Afra ile ilgili ifade.

Vasiyet Meselesi

E Mirasın miktarı üzerine konuşma.

F Talebin reddedilmesinin gerekçesi: Mirasçılarını zengin bırakman daha

iyidir... ·

G Teselli: Harcadığın her şey hayırlı amel olarak kabul edilecek.

H Sa'd'ın hastalıktan kurtulacağına dair üstü kapalı tahmin.

I Onun sadece kız olan bir varisi olduğu.

Bu başlıklar Süfyan'ın hadislerindekilerle mukayese edildigi zaman vasiyet konusunun başlıklarda merkezi bir durumda olduğu hemen fark edilir. Hicret konusu ziyaretin keyfıyetine dair bilgiler içinde yer almakta olup, grafik S'te

görülebileceği gibi, dört tarikte de hicretle ilgili cümleler bütünü ile terkedil-

miştir.

11 (Sa'd"ınl Hastalığı hadisesi bazan açıkça zikredilirken bazan ıikredilmemiştir. Bununla birlil..-ıe, Hz.

Peygamber için kullanılan 'iyiıde kelimesi sadece hasta bir kişi ziyaret edildiği zaman kullarıılan bir ifadedir. Bu sebeple, hastalık hadisesini açıkça zikreden taıiklerle. hastalık zikredilmeyip sadece muhtevasında 'iyade kelimesi kullanılanlar arasında bir fark göıetmedim.

129

(15)

130

Hadis Tetkikleri Dergisi (HTD) - -- - - -- - - . . - -- - --

. Yine

grafık

5'te, (' -')

işareti

bir cümlenin tümü ile

bulunmadığını

ifade ederken [s.

14] ('.') işareti,

cümlenin

bulunmasının

imkan

d~ilinde olduğunu

ifade eder. Küçük harf, cümlenin var

olduğunu

ancak not

düşilierek açıklamayı

gerektirecek derecede hayli

farklılık

ihtiva

ettiğini

ifade eder.

('*') şeklindeki yıldız işareti,

cümlenin mevcut

olduğunu

ancak beklenen yerden

farklı

bir konumda

bulunduğunu

gösterir. Bunlara ilave olarak, D harfinden sonra bir

boşluğun varlığı,

tarikierin ikisinde I cümlesinin D cümlesinden sonra gelmesi sebeQiyledir. ·

Muhtasar

şekildeki

tarik 53 Müslim'in es-Sahih'inde yer

almaktadır.

Müs- lim sened zincirini nakleder ve

ardından,

"o Zühri'nin hadisine benzer an- lamda bir hadis rivayet etti, .fakat Sa'd b. Afra

hakkındaki ifa~yi

zikretmeyip, '0, onun hicret

ettiği

bir bölgede vefat

edeceği endişesi

ile

hoşnutsuzluğunu

dile getirdi' ifadesini

kullan'dı"

demektedir.

Şu

halde, qD yerindeki kesik çizgi

(-) D

cümlesinin kesinlikle

olmadığını

ifade ederken, noktalar ( ... ) bu cümlele- rio

işaret

edilen tarikte

bulunmasının

ihtimal dahilinde

olduğuna işaret

eder.

Aslında

tarik 55 ve 57 'ortak rivayet zinciri'

vasıtasıyla

rivayet

edilmiş

olan tek bir hadis olup V eki' orada, kendisine hadisi Mis'ar ve

Süfyan'ın

[ es-Sevri]

nisbet

ettiğini

söylemektedir. Her ne kadar ifadeler

aynı şekliyle Mis'ar'ın

da rivayeti olmakla birlikte ben sözleri Sevri'ye nisbet etmeyi tercih ettim.

Sa'd b.

İbrahim'in

hadisleri,

incelemiş olduğumuz

hadisler grubuna nisbetle daha düzensizdir. Bu durum, hadislerin

kısaltılmış

bir

şekilde

ifade edilmesinin daha zor

olduğu gerçeğini

de ortaya

çıkarmaktadır. Sa'd'ın

bu olay

zamanında

sadece bir

kızının bulunduğuna

dair olan I cümlesi, tarikierin her üçünde de mevcuttur. Tarik 47 ve 48'de cümle vasiyete dair

konuşmanın

hemen önce- sinde yer

almaktadır.

49'da ise cereyan eden vasiyete dair

konuşmanın

en sonunda yer

almaktadır.

I cümlesinin

bulunacağı

yeri uygun

şekilde

tesbit etmek için, bütün tarikierde D cümlesinin hemen

ardından

bir

boşluk bırak­

tım.

Tarik 47 ve 48' deki

yıldız,

I cümlesinin bu iki cümle içinde

bulunduğunu

göstermek içindir. Tarik 55'in yerini göstermek özellikle oldukça zordur. Bu tarikte d cümlesi mevcut olmakla birlikte, cümlenin sondan bir öncesinde yer

almaktadır.

Yine H cümlesi de genellikle

bulunduğu

yerde

değildir.

Küçük harfle

yazılmış

olan

d,

bu tarikte [Hz.] Peygamberin [s.a.v.] Sa'd b. Afra ile , ilgili ifadesinin

aşağıdaki

gibi

olduğu gerçeğine işaret

eder:

.• ıp .:t. .ı... ..ııı ı-r-:JW ,;Mı .ı... _?.ll ...

... ve Sa' d hicretıen söz edince, Peygamber şöyle dedi: 'AUah Sa' d b. Afra'ya rahmet etsin.'

Elbette, D cümlesinin bilinen tarikine

yapılan

bu ilavenin bir ravi sözü ol-

duğu,

(Hz.] Peygamberin [s.a.v.] sözü

olmadığı

son derece

açıktır. Aynı şe­

kilde, I cümlesi de (O

şöyle

dedi: Ve o vakit onun sadece bir

kızı vardı) kimliği

tesbit

edilememiş

bir ravinin sözüdür. Bununla birlikte, [s. 15] bu iki cümlenin

değişik

yerlerde

bulunması,

Sa'd b.

İbrahim-Amir-Sa'd'ın

metinlerinin tama-

(16)

ı

1 ı

1

1

1

f l

1

1 -- .

_ _ _ __ _ __ _ __ _ Hadis Çalışmalarmda Uygulanall Bir Yö11tem Olarak Riciil Ilmi

ınının

genel

anlamıyla gevşek

bir tarzda rivayet

edildiği

izlenimini vermekte- dir.

Grafik 5: Sa'd b. İbriihinı'in Amir-Sa'd'dan (S-A-SI Olan Hadisleri

Rivayet Zinciri Mevcut cümleler

46. Abdürrezzak Sevri S-A-S ABC-EFG---

47. Abdurrahman Sevri S-A-S ABCDIEFGW

48. Abdurrahman Sevri S-A:-S ABCDIEF---•

49. Abdü'n-Nuaym Sevri S-A-S ABCD EF-HI

so.

Abdü'n-Nuaym Sevri S-A-S AB--- EF---

sı. Abdü'n-Nuaym ve Ubeydullili Sevri S-A-S ABC-EFGH-

sı. Muhammed b. Kesir Sevr i S-A-S AB--- EFGH- S3. Ebu Davud ei-Haferi Sevri S-A-S ABC- ...

S4. Fazi b. Dükeyn ve Muh. b. Abdullah Sevd S-A-S ABCD EFGHI

ss.

Yela' Sevri S.,-A-S AB-• EFG•IdH

56. V eki' Sevr i S-A-S --- ---G

57. V eki' Mis' ar S-A-S

58. Ebu Nuaym Mis'ar S-A-S AB---hDE

Grafik 6: Anıir-Sa'd'datı Geleıı Diğer Hadisler(A SI S9. Haşim b. Haşim A-S

60. Haşim b. Haşim A-S 61. Bükeyr b. Mismer A-S

62. Cerir A-S

:.·

59'dan 62'ye kadar olan tarikler Amir- Sa'd hadislerinin

sonuncularıdır.

Haşim

b.

Haşim'den

gelen ikisi (59-60) birbirlerine oldukça benzerdir. Yine,

şimdiye

kadar

görmüş olduğumuz diğer

bütün Sa'd hadislerindeki benzer unsurlar

kullaiulmış

olmakla birlikte vurgu ve takdimi

açı.sından değişiklik

arzeder:

r-'-

.ı ~ .ııl ._}..,.

-r-J

i .j>W ..:....;, .r o~

.J.s- .;,

.r. ~ .:ı i .ııı

e' .

.ııı J .r-J 4 =-:..W

;.!-4 <&-.ı>.~~-:! .ııı

._w

:Jü ·~

~i

J

l.Wl.ı 'or' .:i .:ıi ..ı.ui :...:.J.; .l-l;

.r.s

....<..a.:.ll :Jü ~....<..a.:.l4 (or' .ı i> :-:..W i-

, ..;s

..:..l!!i.ı ,..:.J!!ı :Jü ~..:..1!!1.! :...:.J.; .

r-'-

.ı ~ .ııl ._}..,.

-r-J

i .j>W .:....D~"" 1 •

.J.s- .;, .r-

~ .:ı i .ııı

e' .

.ııı J ~~ J 4 =.:..ili

-.!.4 <cf-}>

~~-:!c .:ı i> .ııı ~ :Jü

·..p>-

~~

J

l.W!.J 'or' .ı i .:ıi ..ı.._) :-:..W .l-l;

~..;s ....<..a.:.ıı :Jü ~....<..a.:.l4 (or'

_,t

i) :.:..ili _r.5 ..:...\!ll • ..:...\!ll :JU ~·..:...t:ıı..; :...:.J.; <Jüı

(..!ll;

r-J>

jl,.; ,..:.J!!4 ...rl:ll....-".ıt :Jü -~~_,i (.J ..!ll;) jl,.; ,..:...t:JL ....-"JÜ :Jü ·-~ .ıi-

Bu iki tarik

arasındaki

l<üçük

farklılıkları

parantez içine almak suretiyle be-·

lirgin hale getirdim . Belki de tek önemli

farklılık,

tarik 59'daki son cüm.lenin,

Sa'd'ın

üçte birlik vasiyetinden,

'Şu

halde insanlar üçte birlik vasiyete

başladılar

ve bu onlar için buna izin

verilmiş

oldu' demek suretiyle

çıkarılan

bir yorum- dur. Ta. rik 60'ta ise bu cümle, 'Bunun üzerine Sa'd malının üçte birin i miras

131

(17)

1;

ı.:-.·ı·.'

ı,·

:.ı

,.

132

Hadis Telkikieri Dergisi (HTD) - - - - -- - - -

bır~tı

ve ona izin verilen miktar bu idi'

şeklindedir.

Pek tabii olarak [s.

16]

bir hukukçu bu duruinda tarik 59'dan hareketle bir

adım

daha atar ve Sa'd için izin verilen husus, bizim için de müsade

edilmiş

demektir,

şeklinde

bir sonuç

çıkarabilir.

Tarik 61 [Hz.] Peygamberin [s.a.v.] ziyaretinin zikrinden ibarettir: Daha sonra da,

Sa'd'ın

bir taraftan

ağlayıp

bir taraftan da Hz. Peygamber'e [s.a.v.]

hicret

etmiş olduğu

bu topraklarda ölüp

ölmeyeceğine

dair bir soru

sorduğunu

rivayet eder. [Hz.] Peygamber [s.a.v.]

açıkça Allah'ın

izniyle onun ölmeyece-

ğini

söyler;

ardından

da

aralarında, mirasçılarını

dilenci durumunda

bırak­

maktan ise

onları

zengin

bırakmasının

daha iyi

olacağına

dair cümleleriri

geçtiği

vasiyete dair

konuşma

cereyan eder. Tarik 62'nin

giriş

cümlesi yoktur ve

kısaca

bir kimsenin

mirasçılarını varlıklı

olarak

bırakmasının

yoksul olarak

bırakmasından

daha

hayırlı olacağına

dair cümle ile takip

edildiği

vasiyete dair

konuşmadan

ibarettir.

Hadiste Geçen Kelimeler

Yüzden fazla tarikte

sayılan

on üçe varan cümlenin var olup

olmadığı

ko- nusunda

karşılaştırma

yapmak zor bir

iştir.

Daha da önemlisi böylesi detaylar

arasında

büyük tabioyu görmek oldukça zordur. Bununla birlikte, belirli rivayet zincirlerinin söz konusu hadisin metnindeki insicamla

ilişkilendirilme

derecesini görmek önemlidir. Bu niyetle ben, muhtelif tariklerde geçen keli- melerle ilgili üç

farklı

analiz sunmak istiyorum.

Öncelikle Sa'd hadisinin

Sa'd'ın oğlu

Amir

vasıtasıyla

rivayet edilen (1-62 tarikler) rivayetinin ilk cümlesinin tahlili ile

başlıyorum.

Bu tariiderdeki

şek­

liyle cümle, bir nevi rivayet zinciri ile metin

arasındaki alışılmış bağlantının örneğini teşkil

eder. Buradan hareketle hadisin belirli bir kelimesinin, her bir rivayet zinciri 'ailesi' ile kesin biçimde

irtibatlı olduğunu

tesbit etmek müm- kündür (mesela Zühri

vasıtasıyla

rivayet edilen hadisler ailesinde). Öte yandan, böyle aileler içerisinde bile kelimeler düzensiz olabilir. Buradaki en önemli özellik, aileler (hailis

grupları)

içindeki kelimelerin yeterli ölçüde birbirine benzer

olmasıdır.

Öy le ki, bir l9mse herhangi bir rivayet zincirine sahip olmasa bile Sa'd hadisinin metni ile

karşılaştığında

bu hadisin rivayet zinciri

hakkında

- kuvvetli bir tahminde bulunabilecektir. Bu durumun F, G, H, I, J , ve K

12

cümlelerinin

farlı olduğu

gösterilerek

karşılaştırılabilir.

Zira temelde

aynı

kelimelerle oldukça rnuntazam olarak rivayet edilen bu cümleler

(F, G, H, I,

J ,

12 Genel çerçeveye göre bu.nlann hepsi sayfa S'teki Süfyan hadislerine dayanmaktadır. Mirasla ilgili bölümden: F-Talebin geri çevrilme gerekçesi: Mirasçılannı zengin olarak bırakman ... daha ha)'lrlı­ dır. G-Teselli: Sarf ettiğin her şey hayırlı bir am el olarak kabul edilecek. Hicret ile ilgili bölümden:

H-Sa'd'ın 'geride bıralulacak olma' endişesi. 1-Dolaylı cevap ve teselli: Şayet geride bırakılırsan ha·

yırlı arnelierin senin Allah katındaki dereceni arttıracak. J-Sa'd'ın hastalıktan kurtulacağına dair üstü kapalı tahmin. K-Peygamberin muhacir sahabileri için duası.

:.

(18)

_ _ _ _ _ _ _ _ __ _ _ Hadis Çalışınalanııda U~laııaıı Bir Yömem Olarak Riciılllmi

ve . K), bu tarikin belirli bir rivayet zinciri ailesi

vasıtasıyla

rivayet

edildiğini

göstermesi

açısından

güçlü bir delil olabilecek hiçbir özel kelime grubuna sahip

değildirY

[s. 17]

Grafik 7: Kelimelerin mukayesesiııe da jr kısalhnalar

:imF am el-fethi

hjj haccetü'l-veda'i

mrdt meridtü

mrd merida

mrdN maradan

M Mekkete

R resülüllah sal/e'lltllıü aleylıi ve sel/em N en-nebiyyü sal/e'lltllıü aleylıi ve sel/em

atRy etani resülüllah sal/e'lliı/ıü aleylıi ve sellenı ye'üdüni atNy etani en-nebi}')'ü sal/e'l/cilıü aleylıi ve sel/em ye'üdüni 'adR 'aden i resülüllah sal/e'l/ıilıii aleylıi ve sel/em 'adN 'aden i en-nebiyyü salle'l/tilıii aleylıi ve sel/em jaRy cieni resülüllah salle'llcilıii aleylıi ve sellenı ye'üdüni jaNy elieni en-nebiyyü sal/e'lltilıü aleylıi ve sel/em ye'üdüni kRy k=a'an resülüllah salle'llcilıü aleylıi ve sel/em ye'ıidüni

mvt el-mevt .

İlk

cümlenin tahlilinden sonra · tarikierin

farklılık arzettiği

temel dört konuyu

tartışacağım:

Olay Veda haccı sı~smda mı yoksa Mekke'nin fethi sırasında mı meydana geldi?

Sıı.'d'ın

sorusu vasiyet ile mi yoksa sahip

olduğu malını

sadaka olarak ver- mek istemesi ile mi ilgili idi?

Sa'd niçin

malını-mülkünü

vermek istedi?

Vasiyete dair

konuşmada

(son olarak üçte birde karar

kılınan)

bu

anlaşma

gerçekten

sağlandı mı?

Pek tabii olarak biz bu soruların gerçek cevabını asla bilemeyiz. Bur~da so-

nılacak

soru

şudur:

Sa'd hadisi bu konularla ilgili olarak bize hangi bilgileri verebilir.

Amir b. Sa'd-Sa'd hadislerinde

başlangıç

cümlesi

Tek.

satır

halinde hadisin ilk cümlesini sunmaya geçmeden önce, grafik 7'nin

sağ

sütunundaki ifadeler için sol sütundaki

kısaltmaları kullanacağım.

Bu

kısaltına

sistemini grafik 8'deki Amir-Sa'd'dan rivayet edilen [s. 18] ha- disi tasvii etmek gayesiyle

kullandım. Grafiğe

bir defa bakmak, hadis gruplan-

nın

-neredeyse bir hadisin kelimelerine yüzeysel bir

bakışla

rivayet zincirinin

u Bu cümleleri değişik kelimelerle rivayet etmeyen bu tarikler, cümlelerin rivayetindeki genel benzerlik nedeniyle oldukça belirgindir. Fakat büyük rivayet zinciri ailelerinin hiçbiri, onların riva- yet ettiği metinlerle ilişkilendirilebilecek özel bir kelime grubuna sahip değildir.

133

Referanslar

Benzer Belgeler

Akıllı panoyu geliştiren araştırmacı, sokaklarda ve istasyonlarda birçok sayısal reklam panosu olduğu anımsatarak “Bir kamera ve bilgisayar yardımıyla reklamların

Multipl serebrallezyonlarda oneelikle metas- taz tamsl akla gelmesine ragmen farkh histolo- jik tipleri i~eren multipl intrakraniallezyonlar norofibromatozis, tuberoz skleroz ve

Hoca Ahmet Yesevî ile Hac› Bektafl Velî aras›ndaki ba¤, Yesevî’nin ö¤renci- si ve Hac› Bektafl’›n hocas› olan Lokman Perende arac›l›¤›yla kurulur.. Hac› Bek-

Ludovic Naudeau, envoyé spécial du Journal, qui put parcourir le terrain du combat quelques heures après l’action, nous raconte comment deux f irmidables batteries,

Araştırmanın amacı, bilgi teknolojilerindeki gelişime bağlı olarak, geleneksel seyahat pa- zarında yaşanan değişime ve gelişmelere dikkat çekmek ve Türkiye’deki

icra Vekilleri Heyetinin 21411930 tarih ve 9069 eaytlı kararile umumun menfaatine yardımcı Cemiyet olarak tanınmıştır. (Beynelmilel Turizm ittifakına, Beynelmilel

İleri­ sindeki deniz kıyısından dağ tepesi­ ne kadar sed sed, bölük bölük, girdili çıktılı kâşaneyi frenklerden bilmem hangi bir kont kurdurmuş.. Sonra da

ŞAİR beş bölümden oluşan bu kitapta, günümüz tıp alanındaki önemli bir olgudan esinlenerek yola çıkmış. İnsanlar artık yapay or­ ganlarla da