Tiirk Kardiyol Dem Arş 2000; 28: 282-288
Kronik Kritik Koroner Arter Darlığı ya da
Tıkanıklığı Olanlarda Bölgesel Miyokard Fonksiyonunu Etkileyen Faktörler
Y. Doç. Dr. A. Aziz KARADEDE, Y. Doç. Dr. M.
SıddıkÜLGEN, Dr. Murat SUCU, Uz. Dr. Sait ALAN, Prof. Dr. Nizarnettin TOPRAK
Dicle Üniversitesi
TıpFakültesi, Ka rdiyo/oji Anabilim
Dalı, DiyarbakırÖZET
Akut miyokard infarktiisünden sonra kollateral ve anteg- rad
akımmbölgesel fonksiyonlar üzerine etkisi oldukça fazla
araştm/dığıhalde, kronik koroner arter lezyonu olanlarda bunlarm ve
diğerbazt faktörlerin bölgesel
nıiyokard fonksiyonianna etkileri
hakkında araştırmalarye- tersiz ve oldukça
çelişkilidir. Çalışnıanuzda,kronik sol ön inen koroner arter (LAD)
darlığıolanlarda bölgeselmi- yokard fonksiyon /anna, kollateral
akımın,antegrad
akımm,
darlığmderecesinin ve yerinin (proksimal, orta) etki- lerini
araştırdık.Bu amaçla hastanemiz kateter Iaboralii- armda koroner anjiyografi ve ventrikiilografisi
yapılan121 hasta incelendi. Bunlar üç gr uba bölündü. Grup A (n=l4); normal koroner anjiyografi ve ventrikülografisi olan kontrol grubunu, grup B (n =65); LAD'de %75 ve iis- tünde kritik
darlığıolan ve grup C (n=42); LAD'si
tanı rıka/ı
olan
hastaları içernıekteydi.Sol ön inen arter bölgesi anterobaza/, orta anterior, anteroapika/ ve apeks olarak dört bölgeye
ayrıldı.Her bölgenin duvar hareketi sisrol ve eliyasrol sonu hemiaksiyal
uwnluğundakifraksiyonel
kısalma ile
değerlendirildi.Grup C'de tüm segment/erin bölgesel fonksiyonlan grup A ve B'ye göre oldukça kötüy- e/ii. Grup B'de her bölgenin fonksiyonuna TIM/ antegrad
akımm
oldukça
önen·ı/ietkisi vardt.
AyrıcaGrup B, LAD
darlığı
%75-90
arasıve %90'nm üstü olarak iki alt gruba
ayn/dığmda,
orta anterior ve anteroapikal segment/erin bölgesel fonksiyonlan %75-90
arasıLAD
darlığıolanlar- da daha iyiydi. Grup B'de bölgesel fonksiyon lar ii zerine lezyonun yerinin ve ko llateral
akını111(özellikle %90'mn üstündeki
dar/ık/arda)derecesinin etkisinin
olmadığıgö- rüldü. Grup C'de ise antegrad
akımile bölgesel
foııksiyonlar arasmda herhangi bir
ilişkiyoktu. Bunlarda kolla- teral
akımlllderecesi bölgesel fonksiyonlar iizerine olduk- ça etkiliydi. TIM/ 3
akımıolanlarm TIM/
2ve J'e göre sol ven u·ikül fonksiyonlan tüm bölgelerde daha iyiydi. TIM/ 1 ve
2arasmda
anianı/ıbir
farklılık yoktıt.Yine bu grupr a proksimal
yerleşinıliLAD
dar/ıklanndaanterobazal böl- genin fonksiyonlan orta
kısımdakileregöre daha kötii ol- ma
eğilimindeydi.Sonuç olarak, kritik LAD
darlığıolan- larda bölgesel fonksiyonlar üzerine antegrat
akımve dar·
lığm şiddeti
etkiliyken (özellikle orta amerior ve anteroa- pikal bölgeye), LAD tam
Ilkalıolanlarda bölgesel fonksi-
Alındığı tarih: 21 Eylül 199~, revizyon 21 Mart 2000yazışma adresi: Yrd. Doç. Dr. A. Aziz Karadede, Dicle Universilesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı, Diyarbakır
Tlf: (0412) 248 8001-4677 Faks: (0412) 248 8264 E-mail: azkara@dicle.edu.ır
(Not: 9-12 Ekim 1999 tarihinde İzmir'de yapılacak XV. Ulusal Kardiyoloji Kongresinde posier olarak kabul edilmiştir.)
yon/ara kollateral
akımınderecesi ve /ezyonun
yerleşimyerinin (özellikle anterobazal bölgeye) etkisi
vardır.Anahtar kelimeler: Sol ön inen arter, bölgesel fonksiyon- lar, kollateral
akını,amegrad
akınıNo rmal insan kalb inin koroner arte rleri
arasında,kollateral s irkü lasyonu n prekürsö rle ri olan,
çapları200
ı.ım'danküç ük binlerce
ince anastomozyapan dallar
bulunmaktadır0). Korone r damar
çapındaen az
%90 daralmameydana
gelmediğisürece bunlar anjiyografik olarak görüle bi
lenkollateral damarlara
dönüşmezler.
Kollatera l
gelişiminietkileyen
diğerfaktörler kollateral
akımıbesleyen arterin da mar
açıklığı, darlık sonrası
bölümde ki
damarındi renci ve boyutudur
(ı).Kollateral
damarlarıninsanlardaki klinik rolü hala
tartışılmaktadır.Koroner kollateral-
lerin
miyokardıkoruyucu etkisi
olduğunugöstere n
çalışmalar
olmakla birlikte, korone r arter
hastalarınd a mi yokard infarktüs ü ya da
iskemi oluşumunuön- lemede veya bölgesel duvar hareketlerinin yeni den normale dönm
esinde herhangi bir
yararlıetkis inin
olmadığıyönünde
çalışmalarda
vardır (2-6). İlkpato- loj ik
çalışmalarkoroner kollaterallerin
olmasınınnekroz
alanını sınırladığınısavunsa bile akut miyo-
kard infarktüsünden ölen
hastaların postmortem kli- nik
çalışmalarındabu bulgula r teyit
edilememiştir (7,8). Çalışmalardakibu
farklılıklarbüyük
olasılıkla daralmanınani ya da kronik
gelişenbir süreçte olup
olmamasına,
kollateral
akımınkantitatif
tanımındakizorluklara,
darlığın şiddetinin farklı tanımlanmasınave
farklıpopul asyonlar üzerinde
çalışılınasına bağlı dır.Akut miyokard infarktüsünün erken dönemin de kollaterallerin, miyokard fon ksiyonunun düzelme- s
inde ve infarktüs
alanın sınırlanmasında yararlıe t- kileri nin
olduğu gösterilmiştir (9-11).M iyokard in- farktü
sünden kısasüre sonra tam
tıkalıolmayan fa- kat kritik arter
darlığıolanlarda mi yokard fonks iyon-
larının
ana belirley icis i, miyokard ile
ilişkiliarte rde-
A. A. Karadeele ve ark.: Kronik Kritik Koroner Arter Darlı,~ı Olanlarda Bölgesel Mi yokard Fonksiyommu Etkileyen Faktörler
ki akımın durumudur (12). Bu parametrelerin ve di- ğer faktörlerin kronik olan koroner arter hastalığın
da, bölgesel miyokard fonksiyonianna etkisi hala tam olarak açıklanamamıştır. Bazı çalışmalarda bun- ların genel sol ventrikül fonksiyonlarına, sağ kalıma, akut miyokard infarktüsü sıklığına ve diyastolik fonksiyenlara olan etkileri araştırılınışsa da, bu para- metrenin bölgesel ıniyokard fonksiyonları üzerine etkileri sadece birkaç çalışmada incelenmiştir (2,4,6).
Bu nedenle çalışmadaki amacımız kronik sol ön inen arter (LAD) hastalığı olanlarda antegrad akımın, kol- lateral akımın, darlığın şiddetinin ve yerinin bölgesel miyokard fonksiyonianna etkisini araştırmaktı.
MA TERYEL ve METOD
Ekim 1998 ve Nisan 1999 tarihleri arasında teşhis amacıyla
koroner anjiyografisi yapılan toplanı 121 hasta çalışmaya alındı. Normal kontrol grubunu (grup A), göğüs ağrısını değerlendirmek için koroner anjiyografi yapılan ve koro- ner anjiyografisi ve ventrikülografisi normal bulunan 14 hasta oluşturmaktaydı. Geriye kalan l07 hastada LAD'de ciddi koroner arter darlığı vardı. Çalışmamıza sol ön inen koroner arter darlığı %75'in üstünde olan, ventriküler er- ken atımı olmayan ve ventrikül sınırlarının çizimi için iyi kalitede sine filmi olan hastalar alındı. Ciddi koroner arter
hastalığı daınar çapının %75'inden fazla daralınası olarak
tanımiandı ve bu hastalar iki alt gruba ayrıldı. Sol ön inen koroner arter darlığı %75'in üzerinde olan 65 hasta grup B'yi, LAD'si tam tıkalı olan 42 hasta da grup C'yi oluştur
du. Koroner arter darlığının derecesi, darlık öncesi ve son-
rası lümen çapının lezyonlu bölgedeki en dar kısmının ça- pına oranıyla değerlendirildi. Ölçümler Philips 3000 mar- kabiplan digital "subtraction" anjiyografi (DSA) cihazında
kantitatif olarak yapıldı. Yirmi beş hastada (21 'i grup C' de ve 4'ü grup B'de) klinik hikaye, EKG veya serum enzim düzeylerinden en az ikisiyle uyumlu olan eski ınİyokard
infarktüsü öyküsü bulunmaktaydı. Miyokard infarktüsü ile anjiyografi arasındaki süre 2 aydan uzundu. Bu nedenle
ınİyokard infarktüsü geçiren hastaların tümünün kronik safhada olduğu kabul edildi.
Sol ön inen arterdeki antegrad akım TIMI (Thronıbolysis
in Myocardial Infarcıion) akım kriterlerine göre dereeelen- dirildi (13>. (O; damar tam tıkalı, l; hafif konırası geçişi var, 2; akım yavaş, 3; normal akım). Tam tıkalı veya ciddi LAD darlığı olan koroner arterlerde kollateralleri n durumu ise, daınarın distalindeki opak doluşunun derecesine göre TIM! sınıflaması kullanılarak değerlendirildi cıoı. ( 1; da- mar distalinin angiyografik olarak doluşu görülmüyor, 2;
damar distalinde zayıf opak doluşu var ya da sadece küçük bir segment görünüyor, 3; daınar distalinin tümü opakla doluyer ve görülüyor). Ayrıca LAD'nin ana koroner arıer
den çıktığı yer ile birinci septal dal arasında kalan bölüm proksimal LAD, birinci sepıal dal ile ikinci diyagonal dal
arası orta LAD bölümü olarak kabul edildi cı4>.
Sol venıriküllin görüntüleri sağ anterior oblik 30 derece- den alındı. Sine görüntüleri içinden sinüs ritminin olduğu
bölümler seçildi. Ventriküler ekstrasistol sonrasındaki si- nüs ritmi görüntüleri üzerinde işlem yapılmadı. Sistol sonu ve diyastol sonu görüntülerde ventrikül boyutlarının ve en- dokardiyal hareketlerin analizi için Sinderınan ve arkadaş
ları tarafından tanımlanan yöntem kullanıldı osı. Ventrikü-
lografideki diyastol sonu ve sistol sonu görüntüler sine fil- mi duvara yansıtılarak kopyalama yöntemiyle kağıda çizil- di. Aort kapakların orta noktası ile apeksi birleştiren izafi çizgi sol ventrikülün uzun aksı olarak kabul edildi. Hem uzun aks çizgisi hem de aorı kapakların orta noktası sistol ve diyastolde üst üste gelecek şekilde ayarlandı. Ayrıca
uzun aks çizgisi üç eşit noktadan bölünüp, bu noktalardan uzun aksa dik bir şekilde çizilen hemiaksiyal çizgilerle
venırikül ön yüzü dört parçaya ayrıldı. Bu işlem hem sistol sonu hem de diyastol sonu için yapıldı. Böylece LAD böl- gesi anterobazal, orta anterior, anteroapikal, ve apeks ola- rak dört bölgeye ayrıldı. Bölgesel duvar hareketleri, sistol sonu ve diyastol sonu henıiaksiyal uzunluktaki fraksiyonel
kısalmaya göre değerlendirildi. Bölgesel fraksiyonel kısal mayı elde etmek için şu formül kullanıldı.
Bölgesel fraksiyonel kısalma = (diyastol sonu heıniaksiyal
uzunluk-sistol sonu hemiaksiyal uzunluk)
1
diyastol sonu hemiaksiyal uzunluk.Apikal bölgenin fonksiyonları ise diyasıol sonu ve sistol sonu uzun aks mesafelerindeki fraksiyonel kısalmaya göre
değerlendirildi.
İstatistiksel analiz; Bulunan değerler ortalama ± SD ola- rak yorumlandı. Analizler SPSS 6.0 istatistik programı kullanılarak yapıldı. İki grup arasındaki sürekli değişken leri karşılaştırmak için bu progranıdaki student-t testi kul-
lanıldı. Gruplar içindeki değişkenierin birbirlerine etkileri- ni araştırmak için, yine bu programdaki multivaryans ana- liz ve regresyon analizi kullanıldı. P değerinin <0,05 olma-
sı anlamlı olarak kabul edildi.
BULGULAR
Hastaların klinik özellikleri tablo 1 'de gösterilmiştir. Grupların yaş, sistolik ve diyastolik kan basıncı, na- bız sayıları arasında fark yoktu. Lezyonun yeri, LAD proksimal ve orta kısım arasında yüzde oran olarak eşit dağılmıştı. Ayrıca diğer koroner arterlerdeki dar- lık sıklığı açısından da B ve C grupları arasında an- lamlı farklılık yoktu. Belirtmek gerekir ki, grup B'de geçirilmiş ınİyokard infarktüsü oranı %6 iken, grup C'de %50 idi (p<O.OOl).
Sol ön inen koroner arteri tam tıkalı olan (grup C) 42 hastanın 16'sında (%38,5) iyi gelişmiş (grade 3), 14'ünde (%33) az gelişmiş koroner kolateral akım
(grade 2) vardı. On iki hastada (%6) ise kollateral akım görülmedi (grade 3). Grup B'deki (kritik darlık var fakat tam tıkalı değil) 65 hastanın birinde (%1,5) iyi gelişmiş, beşinde (%7,5) az gelişmiş kol- lateral akım vardı. Geri kalan 60 hastada (%9 1 ,5)
Tiirk Kardiyol Dem Arş 2000: 28: 282-288
Tablo L Grupların dermografık ve klinik özellikleri
Grup A (ll= 14)
Cinsiyet (KlE) ı 1/3
Yaş (yıl) 55±9
Sistolik KB (mmHg) 146±20
Diyastolik KB (mmHg) 81±1 ı
Nabız (vuru /dak.) 80±16
H i pertansiyon 9
Diyabet 3
Sigara ı
Geçirilmiş MI -
Sirkumfleks lezyonu
-
Sağ koroner lezyonu
-
Proksimal LAD darlığı
-
Orta LAD darlığı -
KB: ka11 hasuıcı, Ml: miyokard iııfarkriisii. LAD: sol ö11 i11e11 arrer
ko
llateral akımhiç
gelişmemişti.Sol ön inen arter- deki kollateral
akım %60 oranında sağkoroner arter- den (RCA),
%40 oranındaise s
irkümfleksarterden besleniyordu. Grup C'de LAD kollateral
akımıolan 30
hastanındördünün
sağkoroner arterinde,
ikisinin sirkümfleks arterinde,grup B'de ise kollatera
l akımıolan
altı hastanınikisinin
sağkoroner arterinde önemli
darlık vardı.Bununla birlikte tüm has talarda- ki RCA
darlığı İstirahatkan
akımını kısıtlamıyordu.Yani tümünün
İstirahatRCA
antegratakımı grade 3id
i.Gru
pC'deki tüm
hastalarda TIMI antegrad akımıgrade O (29 has ta) veya grade 1
'de (13 hasta) idi.
Grup B
hastalarınTIMI antegrad
akımlarıise tersine grade 2( lO
hasta) ve grade 3(55 hasta) seviyesinde
idi. Antegrad akımıgrade 2 olan grup B hasta
lardageçirilmiş
miyokard
infarktüsü öyküsü yoktu.Normal ve ciddi koroner
darlığıolan gruplar
arasında LAD
tarafındanbeslenen dört bölgeden
sadeceorta anter
ior ve apikalbölge
lerin miyokard fonksi-Grup B Grup C
(11
=
65) (ll= 42)19/46 7/35
58±9 56±7
139±30 130±27
71±14 75±15
78±14 78±1 ı
25 ll
lO 6
20 18
4 (%6) 21 (%50)
25 (%38,4) 14 (%33,3)
30 (o/o46, ı) ı 7 (o/o40,4)
35 (%53,8) 21 (%50)
30 (%46,2) 21 (%50)
yonları arasında anlamı
bi
r farlılık vardı.Fa kat,
LAD'ı
tam
tıkalı olangrup C
hastaların tüm seg-mentlerinde bölgesel fo
nksiyonlar,gru p A ve grup B'deki hastalardan ö nemli ö
lçüde kötüydü (Tablo 2).Grup B'de, antegrad
akımın anteroapikal bölge hariçLAD bölgesindeki tüm bölgelerin fonksiyonu üzeri- ne ö nemli etkis
i olduğutespit edildi (Tab
lo 3). Ante-roapikal bölgede de istatistiksel o
larak anlamlıolma-
sada pozitif bir
eğilim vardı(p=0,06). Regresyon analiziyle, grup B hasta
larda bölgeselfonksiyonlar üzerine antegrad
akımın yaptığıetkiye
darlığınyeri- nin, derecesinin ve ko
llateral akımınek bir
katkısının olmadığı
tespit edildi. Bu
hastalar darlığın şiddetine göre %75-90
arasıve
%90'nınüstü olarak iki alt grupta
incelendiğindeise
darlığındereces
indeki artışın
özel i kle orta anteri or (p<O.OO 1) ve a nte
roapikalbölgenin (p<O.Ol)
kasılmasını etkilediğitespit edildi (Tablo 4) .
Sol ön inen
arteri tam
tıkalıolan grup C
hastalarınkollateral
akımıTIMI
lve 2 olan miyokard bölgele-
Tablo 2. Grupların bölgelere göre frasiyonel kısalma olarak duvar hareketleriAnterobazal Orta anterior Anteroapikal Apeks
Grup A (Normal) 0,60±0,08 0,60±0,1 0,56±0,1 0,22±0,04
Grup B (%75>) 0,54±0,1 0,47±0,2!: 0,47±0,2 O, I 6±0,08!:
Grup C (%100) 0,40±0,2* 0,24±0.2* 0.20±0,2* 0,08±0,08*
*Grıtp A ve B'ye göre p<O.OI, iGrıtpA 'ya göre p<O.OS
A. A. Karadeele ve ark.: Kronik Kritik Koroner Arter Darlı.~ı Olanlarda Bölgesel Mi yokard Fonksiyon11n11 Etkileyen Faktörler
Tablo 3. Sol ün inen arter darlığı olanlarda (grup B) bölgesel fonksiyonlar üzerineTIMI antegratakımın etkisi
TIMI 2 TIMI3 p
Anterobazal 0,48±0,17 0,55±0,14 AD
Orta anterior 0,30±0,25 0,50±0,18 <0,01
Anteroapikal 0,33±0,25 0,50±0,17 <0,02
Apeks 0,10±0,05 0,17±0,08 <0.02
AD; istatistiksel olarak anlamlı değil
Tablo 4. Sol ön inen arter darlığı olanlarda (grup B) bölgesel fonksiyonlar üzerine darlığın şiddetinin etkisi
%75-90 (n= 28)
Anterobazal 0,58±013
Orta anterior 0,57±0,15
Anteroapikal 0,56±0,12
Apeks 0,18±0,07
AD: istatistiksel olarak anlamlı değil
rinin tü münde belirg
in fonksiyon bozukluğubulu- nurken, TIM ! 3
akımıolan yerlerde m iyokard fonk -
siyonları korunmuştu
(Tablo 5). G ru p C'de, bö lgesel fonks iyonla r üzerine
darlığınyerinin ve antegrad
akımın
herhangi bir etkisin in
olmadığı,ko
llateralakımın
ise önemli e tk isinin
olduğutespit ed ildi (Tablo 6). Lezyon un yerinin grup C hastalardaki et- kisi tablo 6'de
gösterilmiştir.Bununl a birlikte, ante- robazal bölgedeki fonksiyon
bozukluğuile lezyon un
LAD'ın
pro ks imal
kısmında olması arasında ilişki olduğuyönünde bir
eğilim vardı(p<0.08). Bu durum li neer regresyon ana lizi nde daha belirgindi (p =
0 .06). Bu gruptan mi yokard infarktüsü
geçirmişolan hastalar
çıkarıldığındabile a nterobazal bölgen in ha- reketine
lezyonun ye rinin etkisinin devam
ettiğites- pit ed ildi.
TARTIŞMA
Koroner kollateral sirkülasyonun rolü
yıllardır tartışılmaktadır.
Kollatera l
akımözellikle ciddi koroner
darlığı
olanl arda, kronik hipoks ide (kronik anem i, kro nik obs trükti f
akciğer hastalığı,siyanotik konje- nital kalp
hastalığıg ibi) ve sol ventrikül hipertrofi- s inde
oluşur (16).Cohen ve
arkadaşlarıanjiyografik olarak iyi
gelişmişko
llaterallerin,koroner
darlığı%80'nin üzerinde o
lanlarda
görüldüğünü saptamışlardır (17).
Koll ateral
damarlarıniyi
gelişimiylemi-
>%90 (ll= 35) p
0,52±0,16 AD
0,39±0,21 <0,001
0,41±0,22 <0,01
0,15±0,08 AD
yokard
hasarı oluşmadankoroner arterierin tam
tıkanabileceği gösterilmiştir (18).
Bir patolojik
çalışmadatam
tıkalıkorone r arterlerden %20's inin
beslediğibölgelerde,
ınİyokardinfarktüsüne ait
bulgularınol-
madığı gösterilmiştir (19).Ko roner arter tam
tıkanıklığı
olan
hastalarıniyi
gelişmişkoroner kollateral ol-
ması
durumunda normal
İstirahatEKG'sin in görüle- bil mesi de bunu destek lemektedir. Bizim
çalışmamızda
da, LAD'si tam
tıkalı olmasına rağmenmiyo- kard infarktüsü öyküsü ve EKG bulgusu olmayan 2 1 hasta (%50)
vardı.Muhtemelen bun
larda koronerdarlığın
tam
tıkalıhal
alınasınakadar geçen sürenin, etkili bir kollateral sirkülasyon
gelişimiiçin yete
rliolacak kadar uz un
olmasına bağlıdır.Fakat c
iddi ko-roner arter
darlığınacevap olarak kollateral
daınar gelişim hızıve hangi faktörlerden
etkilendiğitam bi- l
inıneınektedi r.Koroner arter
tıkanıklığındansonra
gelişenkollateral sirkü
lasyonun ise miyokardinfarktüsü
oluşumunanadiren engel
olduğuve sadece anevrizma
oluşumunu önlemede etkili
olabileceğiyönünde
görüşlerde
bulunmaktadır (16).Bu konudaki ilk
çalışmalarındakoroner kollatera llerin bölgesel sol ventrikü
l hareketbozukluğu gelişmesini önleyemediğini,
hatta bu grupta daha fazla oranda sol ventrikül asinerjisinin
olduğu savunulmuştur (20,21).
Bu tür
çalışmalardahomojen hasta grubu
alınmadığıiçin bölgesel fonk-
siyonlar üzerine kollateral
daınarlarınetkileri
doğruTiirk Kardiyo/ Dem Arş 2000; 28: 282-288
Tablo 5. Sol ön inen arteri tam tıkalı olanlarda bölgesel fonksiyonlara kollateral alımın etkisi
TIMI 1 TIM12 TIMI3
Anterobazal 0,35±0,15 0,30±0.19 0,53±0,19*
Orta anterior 0,09±0,10 0,16±0,15 0,45±0,26*
Anteroapikal 0,09±0,10 0,13±0,17 0,37±0,25*
Apeks 0,02±0,03 0,06±0,04§ 0,14±0,1 1*
*p<0,05 TIM// ve 2'ye göre, §p<0,05 TIM/ !'ye göre
Tablo 6. Sol ön inen arteri tanı tıkalı olanlarda bölgesel fonksiyonlara lezyonun yerinin etkisi Proksimal LAD
Anterobazal 0,34±0,23
Orta anterior 0,22±0,25
Anteroapikal 0,20±0.23
Apeks 0,08±0,09
AD; istali.wiksel olarak anlamlı değil
olarak tespit
edilmemiş olabilir. Bunlarınbir
kısmısol ventrikülde yeterli lokal iskemiye sebep olmaya-
cak %75'lik koroner
darlığı olanları, bazılarıda ciddi hipakinetik veya akinetik
sol ventriki.il bölgelerinibesleyen tam
tıkalıfaka t kollateral
akımıiy i olan
hastaları
içermekteydi. Bu probl
emi aşmakiçin daha sonraki
çalışmalar,tam
tıkalıkoroner arterler üzerin- de
yoğunlaştırılmıştır.Koroner arteri ta m
tıkalıve iyi kollateral
akımıolan
hastalarınbölgesel sol vent- rikül
fonksiyonları,koll
ateral akımıyeterli olmayan hastalada
karşılaştırıldığında,kollatera l
akımıiyi olan
grubun %43'ündenormal
%52'sinde hipakine- tik ve %5'inde akinetik ya da diskinetik bölge bulun-
masına rağmen,
kolieteral
akımıyeterli
olmayanların%
ll' inde normal
% 16'sındahipakinetik
%73'i.indeakinetik ya da diskinetik bölge tespit
edilmiştir (22).Ayrıca
bu tür hastalarda daha yüksek oranda
göğüs ağrısıve normal
İstirahatEKG'si, daha
düşükoranda kalp
yetersizliğive
geçirilmişmiyokard infarktü
sübulunmuştur (2).
Başka
bir
çalışmadada akut miyokard infarktüsü ge- çiren hastalara acil
şartlardaanjiyografi
yapılarak,infarktüsle ilgili damarda kollateral
akımıiyi olanlar ve yetersi
z ya da olmayanlar diye ikiye ayrılmıştır (23).Koll
ateral akımıyeterli olan grupta daha
düşükoranda bölgesel fonks iyon
bozukluğu, sol ventriküldiyastol sonu
basıncıve daha yüksek ejeksiyon frak- siyonu tespit
edilmiştir.Kollateralleri
olmayanlarınOrta LAD p
0,46±0,16 AD
0,27±0,24 AD
0,21±0,23 AD
0,08±0,08 AD
büyük bir
kısmınınölmesine
rağmenkollateral
akımı
iyi olan
grupta ölüm görülmemiştir.Koron
er an-jiyoplastid
ebalon
şişirilerek tıkanıklık oluşturulduğunda
da iyi
gelişmişkoroner kollateralleri olanlarda bölgesel
sol ventrikül hareke t
bozukluğu çok az ol-makta veya olmamakta, daha az
ağrıve ST
segment
yükselmes i
oluşmakta ve distalkorone r pe rfü
zyonbasıncı
daha y üksek
bulunmaktadır (24).Bun
a göreiyi kollateral
sirkülasyonun miyokard fonksiyonlarını koruduğunu
söyleyebiliriz
Çalışmamız,
daha homoje n hasta grubu
elde etmekiçin
, sadece LADbölgesiyle
sınırlandırıldı. Ayrıca darlığın şiddeti, darlığın yeri (proksimal veya orta),TIMI antegrad
akımve kollateral
akımgibi
bağımsız değişkenierinLAD'nin
beslediğialandaki dört bö- lüm üzerindeki
etkileri değerlendirildi. İki subgrupbağımsız olara
k
çalışıldı.Bunlar LAD arteri tam
tıkalı
olanlar ve ciddi korone r
darlığı olanlardı.Daha önceki
çalışınalarda LAD bölgesine yönelikböyle
kapsamlı
bir a nali
z yapılmamıştır. ÇalışmamızdaLAD arteri tam
tıkalıolan grupta kollateral
akımın,bu bölgedeki
segmentlerin tümünün kasılmafonksi- yon
unu etkileyen esas faktör olduğunutespit ettik.
Ayrıca
L
AD darlığınınproks imal ya da orta
kısımda olmasının,özellikle a nterobazal bölgenin fonks iyo- nunu
etkileyeceği yönünde bir eğilim vardı(p=0,06).
Ayrıca
LAD'si tam
tıkalıolan gruptan
ıniyokardin-
farktüsi.i
geçirmişolanlar
çıkarıldığındageriye kalan
A. A. Karadeele ve ark.: Kronik Kritik Koroner Arter Darlığı Olanlarda Bölgesel Miyokard Fonksiyonunu Etkileyen Faktörler
miyokard infarktüsü
geçirmemiş hastalarınanalizin- de de, anterobazal bölgenin fonksiyonuna lezyon un yerinin etkisi benzereli (p=0,07). Bu nedenle LAD'si tam
tıkalıvakalarda iyi
gelişmişkollateral
akımınol-
masının
bölgesel
fonksiyonlarındaha iyi
olmasınısağladığı
ve bu durum
geçirilmişmiyokard infaktüsü
olmasından etkilenmediği
sonucuna
varıldı.Sonuç-
Jarınıız, son
zamanl arda bu konu üzeri ne
yapılmışolan ve
yukarıdaörnekle
rini de verdiğimizdaha ön- ceki
çalışmalarıda destekle nmektedir.
Çalışmamızda %75'in üstündeki
ciddi kronik koro-
ner darlığındabölgesel
nıiyokard fonksiyonlarınıbe- lirleyen esas faktörün ise TIMI antegrad
akımınınol-
duğu
tespit edil di.
Aynıza manda TIMI a ntegrad
akınıının
ventrikül
fonksiyonlarıüzerine etk ileri LAD'daki
darlığın şiddeti artıkça(%75-90 ve %90 üzerinde L AD
darlığı)özellikle orta anterior ve ante- roapikal bölgede daha
belirginleşiyordu(tablo 4). Bu
sonuçciddi
darlıklarınbölgesel
fonksiyonları etkite-yeceği görüşünü
destekle mektedir. Çünkü
düşükan- tegrad
akımkritik olmayan
darlıklarda oluşmaz.Ciddi LAD
darlığıolan bu alt gru pta, kollateral
akımın
ise bölgesel fonksiyonlar üzerine önemli etkisi yoktu. Bu alt gruplarda bu tür bir etkiyi
araştıranda- ha önceden
yapılmışherhangi bir
çalışmada bulun-
mamaktadır. Şunu da be
lirtmek gerekir ki, kritik ko- roner
darlığıolanlarda
gelişmişkollateral
damarlarınolup
olmadığı,angiografik olarak görül ebilen kolla- teral sirkülasyonla
tanıolarak
tespit ed ilmeyebilir
(25).
Bu vakalarda retrograd
akımın varlığı sıklıkla darlığın şiddetiyle (%90'nınüstü) belirlenir.
Bu
çalışma,önemli koroner arter
hastalığıo
lanlarda kollateral ve antegrad
akımınnispi etkis ini
göstermişolsa bile
bazı kısıtlamaları bulunmaktadır.Birincisi,
çalışmada miyokard in
fark
tüsü geçirmişolan hasta-
ların
da
olmasıdır.Çünkü miyokard infarktüs üne maruz kalanlarda bölgesel
fonksiyonları, nıiyokardinfarktüsü
sırasındaki kısasüreli arter
açıklığıbel ir- ler. Fakat biz bu
değişkeni uzun süre li bölgesel fonk-
siyonların
önemli bir belirleyicisi
olduğuiçin
çalışmadan
çıkartamadık.Bununla birlikte kronik olan tam
tıkalıvakalardaki bölgesel
fonksiyonlarınduru- munun kollateral
akım tarafından belirlendiğinigör- dük. Bu he m grubun tümü
içinhem demiyokard in- fa
rktüsüolan
hastalar çıkarıldıktansonrak i grup içinde
aynıydı.Akut arter
açıklığınınetkis ini göz ar-
dı etnıesek
bile, bu
çalışma,kollateral
akımınbölge- sel fonksiyonlar üzerine koruyucu etkis ini kuvvetli
bir
şekildegöstermektedir.
Sağkoroner arterden LAD'ye kollateral
akımıolan
hastalarınbir
kısmındaRCA'da c iddi fakat kritik olmayan
hastalığın olmasıda ek bir
kaygıolab ilir. B ununla birlikte bu hastala-
rın
hiç birinde
darlıklarRCA
akımını kısıtlamamaktaydı.
Buna RCA'daki TIMI antegrad
akımınderece- s iyle karar verildi. Bu durum ciddi fakat kritik
darlığı
olmayan arterle beslenen kollateral
damarlarınol-
masının
bile tam
tıkalı bir arter alanınakoruyucu et- kisinin
olduğunugöstermektedir.
Çalışmamızdakro - nik
safhadaki ınİyokardinfarktüslü has tlardaki hi- bernating
miyokardısapta mak içi n
talyuın sintigrafi-sinden
faydalanamamış olmamızda önemli bir ek- s iktir.
Ayrıca araştırmamız nispetenaz
sayıdahasta üzerinde
yapılmıştır.Bunun
labirlikte bu raporu n ana
tartışmasıylailgili istatistiksel
anlamlılıkye ter- liydi. Sol ventrikül bölgesel fonks iyonun anal izinde
kullandığıınız
metod daha önceden de
kullanılmışve kabu
l edilmiştir.Çünkü bu metod küçük alanlardaki bölgesel
fonksiyonlarınbasit
şekildedaha
doğruöl- ç ü
tınesini sağlamaktadır.Bu
çalışmadadaha fazla
gelişmiş başka
yöntemler ele
kullanılabilirdi.Fakat bunun g ibi basit ve güvenilir bir uygulama
sağlamayabilirdi. Bu nedenl e metodun biz im
çalışmamıziçin yeterli
olduğuna inanmaktayız.Özet olarak, tam
tıkalıve ciddi kronik koroner arter- ler
darlığı olan hasta gruplarında,bölgesel miyokard
fonksiyonları farklı
faktörlerle
ilişkilidir.Sol ön inen koroner arteri tam
tıkalıolanl arda bö lgesel fonksi- yon
lar he m kollaterall erden hem de
darlığınyerin- den
(sıklıklada anterobazal bölge) e tkilenmektedir.
Bununla birlikte
tıkalıo lmayan fakat ciddi LAD dar-
lığı
olan
larda TIMI antegrad akımve
darlığın şiddetibölgesel miyokard
fonksiyonlarınıetkileyen esas fak
törlerdir.KAYNAKLAR
1.
Braunwald E: Heart Disease. A Text Bookof
Cardio- vascular Medicine, Philadelphia, W.B. Sounders Co fifth edition I 997 p 262-32. Hansen
J:
Coronary collateral circulation: elinical sig- nificance and influence on survival in patients with coro- nary artery occlusion. Am HeartJ
1989; I 17:290-5 3. Fuster V, Frye RL, Kennedy MA, Conolly OC, Man- kin HT: The role of collateral circulation in the various coronary syndromes. Circulation 1979; 59: I 137-44 4. Schwartz F, Flaıneng W, Ensslen R, Sesto M, Tilor-ınann
J:
Effect of collaterals on left ventricular function at rest and during stress. Am Heart J 1978; 95: 570-7Tiirk Kardiyol Dem Arş 2000; 28: 282-288
5. Carroll R, Verani M, Falseth H: The effect of collate- ral circulation on segmental left ventricıılar contraction.
Circulation 1 974; 50: 709-1 3
6. Helfant R, Vokonas P, Gorlin F: Functional importan- ce of the human collateral circulation. N En gl J Med 197 1;
284: 1277-81
7. Rluıngart H, Schlesinger M, Davis D: Studies on the relationship of the elinical ınanifestations of angi na pecto- ris, coronary thrombosis, and ınyocardial infaretion to the pathologic findings. Am Hearı J 1940; 19: 1-91
8. Snow P, Jones A, Daber R: Coronary disease: a patho·
logic study. Br Heart J 1955; 17: 503-1 O
9. Nicolau JC, Pinto MA, Nogueira PR, Lorga AM, Ja- cob JL, Garzson SA: The role of antegraele and collateral flow in relation to left ventricular function post thromboly- sis. Int J Cardiol 1997; 61: 47-54
10. Habib GB, Heibig J, Forman SA, et al: lnfluencc of coronary collateral vessels on ınyocardial infarcı size in humans: result of phase I thrombolysis in ınyocardial in-
farcıion (TIM!) trial. Circulation 1991; 83: 739-46 ll. Sabia PJ, Powers ER, Ragosta M, et al: An associa- tion between collateral blood flow and ınyocardial viabi- lity in patients with recent myocardial infarcıion. N Engl J Med 1992; 327: 1825-31
12. Belenkie I, Knudston ML, Roth DL, et al: Relation between flow grade after thrombolytic and the effect of angioplasty on left ventricular function: a prospective ran- domizeel trial. AM Heart J 1991; 121: 407-16
13. Siteenan F, Braunwald E, Canner P, et al: The cf- fect of intravenous thrombolytic therapy on lefı ventricular
funcıion: a raporton tissue-type plasminogen activator and streptokinase from the Thrombolysis in Myocardial Infare- tion (TIM!) Phase I Trail. Circulation 1987; 72: 817-29 14. Giuliani ER, Gersh BJ, McGoon MD, Hayes DL, Schaff HV: Mayo Clinic Practice of Cardiology. Thirth edition, St Luis, Mosby-Year Book Publ., 1996 p. 345 15. Sniderman AD, Marpole D, Fallen E: Regional
contraction patterns in the normal and ischemic left vent- ricle in man. Am J Cardiol 1 973; 31: 484-9
16. Braunwald E: Heart Disease. A Text Book of Cardio- vascular Medicine, fifıh edition, Philadclplıia, W. B. Satın
ders Co, 1997 p. 1 193
17. Cohen M, Sherman W, Rentrop KP, Gorlin R: De-
ternıinants of collateral filling observed during sudden controlled coronary artery occlusion in human subjects. J
Anı coll Cardiol 1989; 13:297-303
18. Charitos CE, Nanas JN, Tsoukas A, Nana MA, Lo- las CT: Total occlusion of the left main coronary artery with preserved left ventricular function. Int J Carcliol 1997; 61: 193-6
19. Alexander RW, Schlant RC, Fuster V: Hurst's The
Heaı·ı. ninth edition, New York, Mc Graw Hill, Ine, 1998 p 1245
20. Helfant RH, Kemp HG, Gorlin R: Coronary athc- rosclerosis, coronary collaterals and thcir relation to cardi- ac function. Ann Intern Med 1 970; 73: 189
21. Lavine P, Zbigniew F, Najmi M, Kimbiris D, Segal BL, Linhart JW: Clinical and henıodynamic evaluation of coronary collateral vessels in coronary artery disease.
Am Heart J 1974; 84: 343-9
22. Levin D: Pathways and funcıional significance of the coronary collateral circulation. Circulation 1974; 50:831-7 23. Williams DO, Amsterdam EA, Miller RR, Mason DT: Functional significance of coronary vessels in pati- enis with acut myocardial infarction: Relaıion to punıp
performancc, cardiogcnic shock and survival. Am J Careli- ol 1976; 37: 345-9
24. Cohen M, Rentrop P: Limitation of nıyocardial isc-
henıia by collateral circulation during sudden controlled coronary artery occlusion in human subjecıs. Circulation
1986;74: 469-73
25. Uren NG, Melin JA, De Bruyne B, Wijns W, Baud-
lıuin T, Camici PG: Relation between nıyocardial blood flow and the severity of coronary-artery sıcnosis. N Eng J Med 1994; 25: 1782-8