• Sonuç bulunamadı

TRAKEA ADENOÝD KÝSTÝK KARSÝNOMU OLGUSUCASE REPORT OF A TRACHEAL ADENOID CYSTIC CARCINOMA

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "TRAKEA ADENOÝD KÝSTÝK KARSÝNOMU OLGUSUCASE REPORT OF A TRACHEAL ADENOID CYSTIC CARCINOMA"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TGKDCD 2000; 8:1, 553-5

TRAKEA ADENOÝD KÝSTÝK KARSÝNOMU OLGUSU

CASE REPORT OF A TRACHEAL ADENOID CYSTIC CARCINOMA

Dr. Mustafa YÜKSEL, Dr. Sina ERCAN, Dr. Serdar AKGÜN, Dr. Hasan F. BATIREL, Dr. Bedrettin YILDIZELÝ

Marmara Üniversitesi Týp Fakültesi, Göðüs Cerrahisi Anabilim Dalý, ÝSTANBUL

Adres: Prof. Dr. Mustafa YÜKSEL, PK 97, 81020 Acýbadem / ÝSTANBUL

Trakea Adenoid Kistik Karsinomu

Özet

Göðüs cerrahlarýnýn yakýn zamanlara kadar çekinerek müdahale ettiði trakeanýn cerrahi gerektiren patolojileri oldukça düþük bir insidansa sahiptir. Diðer taraftan oluþtuklarýnda, yol açtýklarý þiddetli nefes darlýðý þikayetleri nedeni ile acil tedavi gerektirirler. Trakeanýn en sýk primer tümörü olan adenoid kistik karsinom, ilk sýrada bulunmamakla birlikte, yine de hava yolu týkanmasýnýn baþta gelen nedenlerindendir. Oldukça uzun bir bölünme hýzýna sahip olan bu tümörlerde cerrahi ve radyoterapi kombinasyonu yüz güldürücü sonuçlar vermektedir. Bu yazýda da distal trakeada yerleþmiþ ve tama yakýn havayolu týkan-masýna neden olan bir adenoid kistik karsinom olgusunun cerrahi tedavisi sunulmaktadýr.

Anahtar Sözcükler: Trakea, adenoid kistik karsinom, havayolu obstrüksiyonu

Summary

The trachea is one of the latest organs that thoracic surgeons dealt with and its surgical pathologies present a considerably low incidence. On the other hand, once occurred, they necessitate an urgent treatment in order to relieve the severe airway obstruction that they cause. Although the primary tracheal tumors, especially the adenoid cystic carcinoma, are not the most common cause of airway obstruction, still they are counted as one of the major ones. As adenoid cystic carcinoma of trachea have a very long doubling time, the combination of surgery and radiotherapy gives remarkably good prognostic results. This is a case report of a patient with an adenoid cystic carcinoma in distal trachea, which causes a near total obstruction.

Keywords: Trachea, adenoid cystic carcinoma, airway obstruction

Giriþ

Göðüs cerrahlarýnýn 60'lý yýllarýn baþlarýnda baþarý ile uygulamaya baþladýklarý trakea ameliyatlarý, o güne kadar korku ile yaklaþýlan ve gerçekleþtirilmesi pek mümkün görülmeyen olgulardý. Bu konunun popülarite kazanmasýnda en büyük pay sahiplerinden birisi olan Hermes Con Grillo ilk kez bir hastasýný, karina bölgesine yerleþmiþ bir adenoid kistik

karsinoma (cylindroma) baðlý olarak geliþen akut solunum sýkýntýsý nedeniyle acil olarak opere etmek zorunda kaldýðýnda tarih 26 Kasým 1962 idi.

Daha sonralarý Dr.Grillo'yu, bu alandaki çalýþmalarý ile Dr. Joel, D. Cooper (St.Louis), Dr.F. Griffith Pearson (Toronto), Mikhail I. Perelman (Moskova) ve Henri Eschapasse (Toulouse, Fransa) gibi daha sonralarý yayýnladýklarý seriler ve geliþtirdikleri cerrahi yöntemlerle isimlerinden sýkça söz ettire-cek olan cerrahlar takip ettiler.

TRAKEANIN CERRAHÝ GEREKTÝREN PATOLOJÝLERÝ Özellikle 70'li yýllarýn baþlarýnda resusitasyon ve yoðun bakým hizmetlerinin yaygýnlaþmasý ile doðru orantýlý olarak entübasyon, trakeostomi ve daha sonralarý da mekanik ventilasyon, solunum sisteminin sýk kullanýlan invazif giriþim-leri haline gelmiþtir. Bu igiriþim-leri yaþam destek teknikgiriþim-leri o güne kadar bir þey yapýlamayan birçok hastanýn hayatýný kurtarmakla birlikte bazý yeni problemleri de beraberlerinde getirmiþlerdir. Bunlarýn baþýnda trakeostomi kanüllerinin ve yüksek cuff-basýnçlý entübasyon tüplerinin yol açtýðý trakea darlýklarý gelmektedir. Grillo ve arkadaþlarý 503 olguluk serilerinde cerrahi tedavi sonrasý %87.5 iyi, %6.2 tatminkar sonuç bildirmiþlerdir[1]. Couraud ve arkadaþlarý da 217 olgu-luk tümöral olmayan trakea darlýðý serilerinde 208 (%96) baþarýlý müdahale, 7 exitus ve 2 baþarýsýzlýk bildirmiþlerdir[2]. Postintübasyon striktürleri kadar sýk karþýlaþýlmamakla birlikte trakeanýn tümöral oluþumlarý da cerrahi endikasyonlarý arasýn-da önemli yer tutmaktadýr. Yine Grillo ve arkaarasýn-daþlarý, 26 yýllýk bir süre içinde deðerlendirdikleri 198 tümör olgusundan 147'sini (%74) rezektabl bulup bunlarýn 132'sinde (%66) uç uca anastomoz yapabilmiþler, diðerlerinde ise daha kapsamlý cerrahiler uygulamak zorunda kalmýþlardýr[3].

Diðer taraftan primer trakea tümörlerinin daðýlýmýna bak-týðýmýzda, yine Grillo'nun serisinde adenoid kistik karsinomlar %40 ile baþta gelirken onlarý %36 ile skuamöz hücreli karsinomlarýn takip ettiði görülmektedir[3]. Trakeanýn malign tümörleri arasýnda adenokarsinom, küçük hücreli karsinom, melanom, kondrosarkom, v.b. tümörler de sayýla-bilir[3]. Trakeaya direk invazyon gösteren iyi diferansiye tiroid karsinomlarý da yine cerrahi endikasyonlar arasýndadýr[4]. Adenoid kistik karsinomlar uzun bölünme zamanlarý ve tam rezeksiyon sonrasý düþük nüks oranlarý ile orta maligniteli tümörler olarak sýnýflandýrýlmaktadýr[5]. Homojen bir yaþ daðýlýmý gösteren bu tümörlerin, komþuluklarýndaki lenf bezleri, özofagus ve tiroid bezini infiltre edebilmekle birlikte genellikle etraf dokularý iten fakat yayýlým göstermeyen bir seyirleri vardýr[5]. Diðer taraftan sýnýrlarýnýn belirsizliði, submukozal ve perinöral yayýlýmlarý dikkat çeken

(2)

Prof. Dr. YÜKSEL ve Arkadaþlarý / Trakea Adenoid Kistik Karsinomu

özelliklerindendir. Bu tümörlerin diðer bir önemli özelliðide yetersiz rezeksiyona baðlý yýllar sonra bile gözlenebilen lokal nükslerdir. Bu nedenle tüm vakalarda 45-65 Gy'lik bir postoperatif radyoterapi önerilmektedir[5].

Bugünün teknik bilgi ve imkanlarýyla 6-7 cm’ye varan trakea segmentleri baþarýyla rezeke edilip primer onarým yapýla-bilmektedir.Bu da yetiþkin trakeasýnýn %50’sini oluþturmak-tadýr. Daha uzun rezeksiyon gerektiren durumlarda ise trakeanýn replasmanýna yönelik çok sayýda çalýþma ve bir iki vakalýk denemeler mevcuttur. Kullanýlan organlar arasýnda kýkýrdak, vaskülarize fasya, özofagus, vasküler pediküllü jejunum ve liyofilize pulmoner arter homogrefti sayýlabilir[6]. Ayrýca trakeanýn yapay kompozit greft materyalleri ile replasmanýna yönelik de bir çok çalýþma mevcuttur[7].

Olgu Sunumu

Son iki aydýr ortaya çýkan ve giderek artan, eforla iliþkisi olmayan nefes darlýðý yakýnmasý ile memleketinde bir saðlýk kuruluþuna baþvuran elli yaþýndaki erkek hasta iki ay süreyle astým tedavisi görmüþ. Bu dönemde uygulanan tedaviden hiçbir yarar görmeyen, aksine þikayetleri ilerleyen hastaya bil-gisayarlý göðüs tomografisi çekilmiþ. Pretrakeal retrokaval yer-leþimli bir lenf bezi rapor edilmiþ. Hasta daha sonra ileri tetkik amacýyla Istanbul’a gelmiþ. Burada ayný þikayetlerle baþvur-duðu bir merkezde 20.8.1997 tarihinde çekilen ikinci bilgisa-yarlý göðüs tomografisinde karinaya yakýn trakea sol anterolat-eral duvarýndan kaynaklanan lümene ve paratrakeal alana uzaným gösteren 3.5x2x2 cm boyutlarýnda, lümende daralmaya neden olan kitlesel lezyon tespit edilmiþ (Þekil

1

A-C). Hastanýn 21.8.1997 tarihinde ayný merkezde yapýlan fiberoptik

bronkoskopisinde tomografi ile lokalize edilen lezyon tespit edilerek punch biyopsi yapýlmýþ. Alýnan materyalin yapýlan patolojik incelemesi sonucunda trakeanýn adenoid kistik karsinomu ile uyumlu olduðu bildirilmiþtir. Bunun üzerine 370390 protokol No’lu Þ.K. Kliniði’mize baþvurdu ve yatýrýlarak ileri tetkiklerine baþlandý.

Hastanýn laboratuar tetkikleri normal sýnýrlarda idi. Oda havasýnda yapýlan kangazý analizinde PH 7.41, PO2 70 mmHg, PCO2 38.2 mmHg, HCO3- 24.1 ve saturasyon %94 olarak bulundu.

Sleeve trakea rezeksiyonu ve rekonstrüksiyonu planlanan hasta, lezyon sýnýrlarýnýn daha iyi ortaya konulabilmesi amacý ile aksiyel ve sagital bilgisayarlý tomografi kesitleri alýnmak sureti ile cerrahiye hazýrlandý.

CERRAHÝ TEKNÝK

5.9.1997 tarihinde operasyona alýnan hastaya sað torakotomi yapýlarak 4. interkostal aralýktan toraksa girildi. Parietal plevra açýlarak trakea ortaya konuldu. Trakea beslenmesi korunarak tümöral kitlenin olduðu bölgeden askýya alýndý. Entübasyon tüpünün anestezistlerce geri çekilmesini takiben trakea tümörün hemen distalinden kesildi. Hasta bundan sonra, anastomoz iþlemi tamamlanana kadar steril entübasyon tüpü ve anestezi seti yardýmý ile cerrahi sahadan entübe edilerek havalandýrýldý. Bu iþlem yapýlýrken aðýrlýklý olarak sol akciðer havalandýrýlmakla birlikte zaman zaman sað akciðer de havalandýrýlarak hem þant oluþumu engellenmiþ hem de sol akciðerin "dependent" akciðer olmasýna baðlý olarak düþen oksijen saturasyonu normal sýnýrlarda tutulmuþ oldu. Daha sonra trakea, tümörün proksimalinden de kesilerek tümör eksize edildi. Her iki uçtan gönderilen frozen sonuçlarý tümör pozitif olarak bildirildi. Bunun üzerine güdükler tekrar rezeke edildi ve ikinci kez gönderilen parçalar tümör negatif olarak rapor edildi. Toplam 5 cm’lik bir adenoid kistik karsinomalý trakea segmenti rezeke edildi (Þekil

2

A-B).

Daha sonra proksimal ve distal trakeanýn uç uca getirilmesinde zorlanýlmasý üzerine perikard, inferior pulmoner ven'in altýn-dan hilal þeklinde kesilerek hiler serbestleþtirme yapýldý. Ancak bundan sonra alt ve üst uçlarýn laterallerinde anastomoz hat-týnýn gerisine konulan toplam dört adet 2/0 vicryl aský dikiþleri yardýmý ile uçlar birleþtirilebildi. Bunu takiben 4’er mm aralýklarla konulan 4/0 vicryl separe dikiþler yardýmý ile anas-tomoz yapýldi. Anasanas-tomoz dikiþleri konulurken hasta aralýklar-la solutulmaya devam edildi. Bütün dikiþler konulup her birisi sýrasýyla cerrahi sahanýn etrafýna klemplerle tutturulduktan sonra önce lateral aský dikiþleri baðlandý. Daha sonra anteriordan baþlanarak bütün dikiþler düðümleri dýþarýda kalacak þekilde baðlanarak anastomoz tamamlandý. Anasto-moz hattý parietal plevra yapraðý ile plevralize edilip komþu yapýlardan izole edildi. Böylelikle hem anastomoz hattýnýn daha hýzlý iyileþmesi saðlanmýþ, hem de sütür hattýnýn komþu vasküler yapýlarý erode etmesi önlenmiþ oldu. Daha sonra kanama ve kaçak kontrolünü takiben toraks insizyonu anatomisine uygun olarak kapatýldý. Operasyon bitiminde hasta uyandýrýlmadan önce boynun hiperekstansiyonunu önlemek amacý ile çenesi sternum üzerine kalýn bir sütür yardýmý ile tespit edildi. Hasta nefes darlýðý olmaksýzýn ameliyathanede ekstübe edilerek yoðun bakým ünitesine alýndý.

Postoperatif dönemde hiçbir sorunu olmayan hastanýn 8. günde çene dikiþi alýndý ve 10. günde de taburcu edildi. Birinci ay sonunda yapýlan kontrol bronkoskopisinde lümen açýklýðý tam olarak bulundu. Hastaya operasyondan 1.5 ay sonra 4500 Rad radyoterapi verildi. Postoperatif 6. ayýnda çekilen kontrol

554

TGKDCD 2000; 8:1, 553-5

1A-C

(3)

Prof. Dr. YÜKSEL ve Arkadaþlarý / Trakea Adenoid Kistik Karsinomu

tomografisinde lümen açýk ve nüks yoktu.

Tartýþma

Primer trakea tümörleri arasýnda ilk iki sýrayý adenoid kistik karsinom ve skuamöz hücreli karsinom almaktadýrlar[3]. Her iki malignitenin de radyoterapiye iyi cevap verdiði bilinmektedir. Cerrahi ve radyoterapi kombinasyonunun sürviyi, skuamöz hücreli karsinomda üç kat, adenoid kistik karsinomda ise en az üç kat arttýrdýðý gösterilmiþtir[5]. Diðer taraftan adenoid kistik karsinomlarda erken dönemde iyi cevap alýnmasýna karþýn 3-5 yýl içerisinde gözlenen lokal nükslerden dolayý tek baþýna radyoterapi tercih edilen bir tedavi yöntemi deðildir. Bu nedenle hastanýn cerrahi tedavisine karar ver-ilmiþtir.

Grillo ve arkadaþlarý 1964 yýlýnda kadavralarda yaptýklarý çalýþmalarýnda ortalama 11.8 (10-13) cm'lik insan trakeasýnýn yine ortalama 6.4 (5.7-10.0) cm'lik bölümünün herhangi bir protez kullanýlmaksýzýn güvenle rezeke edilebileceðini göstermiþlerdir[8]. Diðer taraftan geliþtirilen cerrahi teknikler sayesinde vokal kordlardan baþlayýp lober bronþlara kadar uzanan trakeobronþiyal aðacýn herhangi bir bölgesinde rezeksiyon ve rekonstrüksiyon yapmak mümkün hale gelmiþtir[1,2].

Trakea rezeksiyonlarýnda göðüs cerrahlarý en büyük problemi patolojik segmentin rezeksiyonunu takiben proksimal ve distal uçlarý birleþtirmede yaþarlar. Bu safhada en kritik nokta anastomoz hattýnýn tansiyondan uzak ve beslenmesinin bozulmamýþ olmasýdýr. Ancak bu taktirde saðlýklý bir iyileþme beklenebilir[9]. Bu amaçla süprahiyoid, larengeal (tirohiyoid) kaslarýn, pulmoner ligamanýn kesilmesi ve perikardiyumun kesilerek hilumun serbestleþtirilmesi uygulanan yöntemler arasýndadýr[5]. Distal trakea lezyonlarýnda ise boyun bölgesinde yapýlan ilk iki serbestleþtirme yöntemi pek yararlý olmazken pulmoner ligamentin kesilmesi ve perikardýn inferi-or pulmoner venin altýndan hilal þeklinde kesilmesiyle gerçek-leþtirilen hilus serbestleþtirilmesi yaklaþýk 3 cm'lik bir mesafe kazandýrmaktadýr. Biz de karinaya yakýn yerleþimli vakamýzda hilus serbestleþtirilmesi tekniðini kullandýk.

Sonuç olarak hava yolu týkanýklýðýna yol açan tümöral kitlelerde gerekli preoperatif tetkikler tamamlandýktan sonra rezeksiyona uygun bulunan tüm vakalarda, iyi prognoz da gözönünde bulundurularak, hastaya operasyon þansý tanýn-malýdýr.

Kaynaklar

1. Grillo H.C, Donahue D.M, Mathisen D.J, et al:

Postintubation tracheal stenosis. J Thorac Cardovasc Surg 1995;109: 486-93.

2. Couraud L, Jougon J.B, Velly J.F: Surgical treatment of nontumoral stenoses of the upper airway. Ann Thorac Surg 1995; 60: 250-60.

3. Grillo H.C, Mathisen D.J: Primary tracheal tumors: Treatment and results. Ann Thorac Surg 1990; 49: 69-77. 4. Nishida T, Nakao K, Hamaji M: Differentiated thyroid

carcinoma with airway invasion: Indication for tracheal resection based on the extent of cancer invasion. J Thorac Cardiovasc Surg 1997; 114: 84-92.

5. Mathisen D.J, Tracheal tumors. Faber L.P, Mathisen D.J: Chest Surgery Clinics of North America: The trachea 1996; 6: 875-98

6. Browdie D. V, Bernstein R. V, Johnson R: Materials for

tracheoplasty: Which work? Which are best?. J Thorac Cardiovasc Surg 1997; 113: 810.

7. Pinera J. G, Martinez A. P, Macian A. M, et al: An experimental model for the prevention of postanastomotic tracheal stenosis. J Thorac Cardiovasc Surg 1997; 114: 76 - 83.

8. Grillo H.C, Dignan E.F, Miura T: Extensive resection and reconstruction of mediastinal trachea wihout prosthesis or graft: An anatomical study in man. J Thorac Cardiovasc Surg 1964; 48: 741-9.

9. Maeda M, Grillo H.C: Effect of tension on tracheal growth after resection and anastomosis in pupies. J of Thorac Cardiovasc Surg 1973; 65: 658-68.

555

Referanslar

Benzer Belgeler

Vakaların yaş, cinsiyet, yandaş hastalıklar, trakea stenozu nedenleri, semptomlar, stenozun yeri, cerrahi yaklaşım biçimi, insizyon teknikleri, rezeke edilen trakea

Trakea striktürü nedeniyle ameliyat edilen olgularda, rezeke edilecek trakea dokusu, trakea rezeksiyonu için s›n›r olan 6.5 cm’ye yaklaflmad›¤› müddetçe, uygun materyal

Trakeal adenoid kistik karsinomlu olgularda cerrahi tedavi Surgical treatment of patients with tracheal adenoid cystic carcinoma.. Mehmet

Anastomoz bölgesi ve normal bölge arasında anteroposterior ve lateral iç çap ölçümleri karşılaştırıldığında her iki grup regresyon katsayılarının +1 ve -1

Diğer taraftan primer trakea tümörlerinin dağılımına baktığımızda, yine Grillo'nun seri- sinde adenoid kistik karsinomlar %40 ile başta gelirken onları %36 ile

Background: Adenoid cystic carcinoma (ACC), one of the rarest neoplasia of the breast, constitutes 0.1% of all breast carcinomas.. The prognosis of ACC is very good compared

Significant risk factors for tracheal rupture include urgent intubation, use of stilet, high cuff pressure, recurrent intubation attempts, double lumen endotracheal tubes, very

Biz bu olguda AKK’unda önemli prognostik faktör- leri; hastanın yaşı, tümörün lokalizasyonu, semp- tomların süresi ve tipi, klinik evre, tedavi modali- tesi,