• Sonuç bulunamadı

Koroner arter cerrahisinde kros-klemp al›nmadan önce yap›lan insülinin koroner sinüs laktat seviyeleri üzerine etkileri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Koroner arter cerrahisinde kros-klemp al›nmadan önce yap›lan insülinin koroner sinüs laktat seviyeleri üzerine etkileri"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Koroner arter cerrahisinde kros-klemp al›nmadan önce yap›lan

insülinin koroner sinüs laktat seviyeleri üzerine etkileri

The effects of insulin given prior to release of cross-clamp on coronary

sinus lactate levels in coronary artery surgery

A

Ammaaçç:: Bu çal›flma elektif koroner arter baypas greft (KABG) operasyonu geçirecek hastalarda, kros-klemp al›nmadan önce uygulanan tek doz insülinin etkilerini araflt›rmak amac›yla yap›ld›.

Y

Yöönntteemmlleerr:: Koroner arter baypas greft operasyonu planlanan 120 hasta randomize olarak, insülin uygulanan (grup 1; n=60) ve uygulan-mayanlar (grup 2; n=60) olmak üzere ikiye ayr›ld›. Hastalar›n kros-klemp al›nmadan 15 dakika önce, arter ve koroner sinüs kan örnekleri al›n›p, grup 1'deki hastalara 0.3 IU/kg IV kristalize insülin uyguland›. Kros-klemp al›nd›ktan sonra tüm hastalar›n 0.-5.-10.-15. dakikalarda kan örnek-leri tekrarland›. Gruplar aras›nda, koroner sinüs ve arteryel laktat, glükoz seviyeörnek-leri, postoperatif insülin ihtiyac›, inotropik ve intraaortik balon pompas› gereksinimi, defibrilasyon s›kl›¤›, kreatin kinaz-MB (CPK-MB) düzeyleri, yo¤un bak›mda ve hastanede kal›fl süreleri karfl›laflt›r›ld›. B

Buullgguullaarr:: Grup 1'deki hastalarda, arteryel laktat seviyeleri 0. dakikada, koroner sinüs laktat seviyeleri, 0.-5.-10. dakikalarda grup 2'ye göre düflük bulundu. Benzer flekilde, defibrilasyon gereksinimi, glükoz de¤erleri, postoperatif insülin ve inotrop ihtiyac›, postoperatif aritmi ve yo¤un bak›mda kal›fl süresinde düflük bulunurken, tüm hastalar›n CPK-MB de¤erleri ve hastanede kal›fl süreleri benzerdi.

S

Soonnuuçç:: Reperfüzyon döneminde etkili olacak flekilde verilen tek doz insülinin perioperatif ve postoperatif dönemdeki olumlu etkilerinden dolay› koroner arter baypas cerrahisinde iskemi-reperfüzyon hasar›n› azaltmak amac›yla kullan›labilece¤ini düflünmekteyiz. (Anadolu Kardiyol Derg 2006; 6: 248-52)

A

Annaahhttaarr kkeelliimmeelleerr:: Glükoz, insülin, koroner arter baypas cerrahisi

Ö

ZET

Dilek Savaflkan, Nurgül Yurtseven, Abdullah Kemal Tuygun*, Pelin Aksoy**, Sevim Canik

Dr. Siyami Ersek Gö¤üs Kalp Damar Cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Gö¤üs Kalp Damar Cerrahisi Anestezi ve *Gö¤üs Kalp Damar Cerrahisi Klinikleri, **Anadolu Sa¤l›k Merkezi Anestezi Klini¤i, ‹stanbul, Türkiye

O

Obbjjeeccttiivvee:: The aim of this study is to evaluate the effects of single dose insulin, given prior to reperfusion, in patients undergoing coro-nary artery bypass surgery (CABG).

M

Meetthhooddss:: One hundred and twenty patients were prospectively randomized to be given either insulin (Group 1;n=60), or saline (Group 2;n= 60). Blood samples were taken 15 minutes before the reperfusion and insulin was given (0.3 IU/kg) to the patients in Group 1. Arterial and coronary sinus blood samples were taken, after the release of aortic cross-clamp (0. min), and 5th -10th -15th minutes of reperfusion. Arterial and coronary sinus lactate and glucose levels, postoperative insulin, inotropic and intraaortic balloon pump requirements, need for defibrillation and postoperative dysrhythmia, creatine kinase- MB (CPK-MB) levels, and length of stay in intensive care unit (ICU) and hospital were compared.

R

Reessuullttss:: In Group 1, arterial lactate levels were found to be lower at 0.min, coronary sinus lactate levels were found to be lower at 0-5-10th minutes of reperfusion compared to Group 2. Similarly, defibrillation, glucose, postoperative insulin and inotrop requirements, postoperative arrhythmia and length of ICU stay were lower in Group 1. The CPK-MB levels and length of hospital stay were similar in all patients. C

Coonncclluussiioonnss:: We conclude that single dose insulin given before the reperfusion period, has positive perioperative effects. Therefore it can be used in patients undergoing CABG surgery to decrease ischemia-reperfusion injury. (Anadolu Kardiyol Derg 2006; 6: 248-52) K

Keeyy wwoorrddss:: Glucose,insulin,coronary artery bypass surgery

Girifl

Koroner arter cerrahisinde, aortaya kros-klemp uygulanma-s›, kans›z ve hareketsiz bir cerrahi ortam sa¤larken, miyokard›n perfüzyonunu da tam olarak engeller. Bu durumda miyokard is-kemisi meydana gelmektedir. Aortik kros-klemp s›ras›nda,

iske-mik miyokard hasar›ndan korunmada kullan›lan çeflitli yöntemler vard›r. Bu yöntemlerin bafll›calar› hipotermi ve kardiyoplejik so-lüsyonlard›r (1-2). Buna ra¤men hastalar›n bir k›sm›nda miyo-kard iskemisi ve ard›ndan postiskemik reperfüzyon hasar› görü-lebilmektedir. Bu hasar›n en önemli göstergelerinden biri de ko-roner sinüs laktat seviyelerindeki yükselmedir (3).

Yaz›flma Adresi: Dr. Nurgül Yurtseven, Simpafl Aqua Manors Sitesi 23/A Blok Yukar› Dudullu, ‹stanbul, Türkiye Tel.: 0216 540 00 07 Fax: 0216 375 69 42 E-mail: nurgulyurtseven@hotmail.com

(2)

Postiskemik reperfüzyon hasar› döneminde hastalarda gö-rülebilen kontraktil fonksiyon bozukluklar›n›n ve disritmilerin ön-lenmesi veya s›kl›¤›n›n azalt›lmas› amac›yla Glükoz ‹nsülin Po-tasyum (GIK) infüzyonu yayg›n olarak kullan›lmaktad›r (4). Ayr›ca yüksek doz insülin uygulamas›; miyokardiyal metabolizmay› ya¤ asidi kullan›m› yönünden, glikogenez ve glikoliz yönüne kayd›r-maktad›r. Bu da miyokardiyal glikojen depolar›ndan glükoz kulla-n›m›n› kolaylaflt›rmaktad›r (5). Bu flekilde kros-klemp esnas›nda artan koroner sinüs laktat seviyesi de azalmaktad›r.

Bu çal›flmada, elektif koroner arter baypas greft (KABG) operasyonu geçirecek hastalarda, kros-klemp al›nmadan önce uygulanan tek doz insülinin etkilerini gözlemlemeyi hedefledik.

Yöntemler

Hastane E¤itim Planlama ve Koordinasyon Kurulu onay› al›n-d›ktan sonra, hastalar›n bilgilendirilerek izinleri al›nmak suretiy-le, 40 ila 75 yafl aras›nda diyabeti olmayan, sol ventrikül ejeksi-yon fraksiejeksi-yonu (EF) %45'in üzerinde, kapak yetersizli¤i bulunma-yan, ek cerrahi prosedür gerektirmeyen, sol ana koroner lezyo-nu olmayan, Kanada s›n›flamas›na göre 2.-3. s›n›fa giren EUROS-CORE risk s›n›flamas›na göre düflük risk grubuna sahip elektif KABG operasyonu planlanan 120 hasta randomize olarak 2 gru-ba ayr›ld›.

Grup 1'e (insülin grubu), kros-klemp al›nmadan 15 dakika ön-ce, 0.3 IU /kg tek doz kristalize insülin uyguland›. ‹nsülin uygulan-mayan Grup 2 hastalar›, kontrol grubunu oluflturdu.

Tüm hastalara anestezi indüksiyonundan 12 saat önce a¤›z-dan 0.15 mg/kg diazepam, 45 dakika önce intramüsküler 0.15 mg/kg morfin sülfat ve 0.01 mg/kg skopolamin ile premedikasyon uyguland›. Hastalar rutin olarak iki derivasyonlu (DII-V5) elektro-kardiyografi (EKG) ile monitorize edildi. Lokal anestezi alt›nda sol radiyal arter kateterizasyonu ve sa¤ juguler internal ven yoluyla Swan-Ganz kateteri (Biosensors international 7F pressure moni-toring catheter) pulmoner artere yerlefltirildi. Anestezi indüksi-yonu 15 mcg/kg fentanil, 2mg/kg propofol ve 0.1 mg/kg panku-ronyum bromür ile sa¤land›. Bütün hastalar FiO2=1.0, tidal volüm (TV) = 8-10ml.kg, solunum h›z› 12/dakika, inspirasyon/ekspiras-yon=1/2 olacak flekilde ventilatöre ba¤land›. Anestezi idamesin-de, KPB d›fl›nda 2mg/kg/saat propofol ve 4mcg/kg/saat dozunda fentanil, infüzyon fleklinde uyguland›. Gere¤i halinde yaklafl›k 1 MAC (Minimum alveoler konsantrasyon) de¤erinde sevoflurane eklendi. Nöromüsküler blokaj için saat bafl› 0.05 mg/kg, KPB s›-ras›nda ise 0.02 mg/kg pankuronyum bromür uyguland›.

Tüm hastalarda standart olarak vücut ve miyokard koruma-s› 28°C sistemik ve topikal hipotermi uygulanarak sa¤land›. An-tegrad so¤uk kan kardiyoplejisiyle kalp arest edildi. Tüm safen ven greftlerden anastomoz yap›ld›ktan sonra 150-200 ml so¤uk kan kardiyoplejisi verildi. Her 20 dakikada bir 200ml retrograd kardiyopleji verildi. Sol ön inen - sol internal mammaryan arter-lerin (LAD-L‹MA) anastomozu yap›l›rken “hot shot” (terminal s›-cak kan kardiyoplejisi) verildi. Çap› anastomoz için uygun olan tüm koroner arterlere baypas yap›larak mümkün oldu¤unca komplet revaskülarizasyon yap›lmaya çal›fl›ld›.

Her iki grup hastadan kros-klemp al›nmadan 15 dakika önce arteryel ve koroner sinüs kan örnekleri al›nd›ktan sonra, grup 1'deki hastalara 0.3 IU/kg dozunda kristalize insülin uyguland›. Kros-klemp al›nd›ktan sonra 0 .- 5. - 10. - 15. dakikalarda arteryel ve koroner sinüs kan örnekleri al›nd›. Pompa ç›k›fl›nda koroner sinüs dekanüle edilmeden önce yine arter ve koroner sinüs kan

örnekleri al›nd›. Al›nan kan örnekleri Stat Profil 5 (Nova Biome-dical, seri no: MA 02454-9141 Waltham, USA) cihaz› ile ölçüldü. Laktat, glükoz, potasyum de¤erleri kan gaz› ölçümleri sonunda elde edilerek kaydedildi.

Hastalar›n yafl, cinsiyet, boy, kilo, kros-klemp ve kardiyopul-moner baypas (KPB) süreleri, inotrop destek kullan›m›, defibrila-tör ve intraaortik balon pompas› (IABP) gereksinimi belirlendi. Postoperatif kreatin kinaz - MB (CPK-MB) de¤erleri, postopera-tif aritmi s›kl›¤›, postoperapostopera-tif insülin ihtiyac›, yo¤un bak›mda ve hastanede kal›fl süreleri de¤erlendirildi.

Çal›flmada elde edilen bulgular de¤erlendirilirken, istatistik-sel analizler için SPSS (Statistical Package for Social Sciences) for Windows 10.0 ve Statistica 6.0 programlar› kullan›ld›. Koro-ner sinüs laktat seviyesi çal›flman›n temel verisi olarak kabul edildi ve hasta say›s› buna göre hesapland›. Örneklem hasta sa-y›s› koroner sinüs laktat seviyesindeki 0.5 mmol/L fark›n anlaml› olaca¤› kabul edilerek ve β=0.05 ve β= 0.2 al›narak %80 güçle hesaplanarak bulundu.

Çal›flma verileri de¤erlendirilirken tan›mlay›c› istatistiksel metodlar›n (Ortalama, Standart sapma) yan› s›ra niceliksel veri-lerde iki grup karfl›laflt›r›lmas›nda Student t testi, Mann Whitney U testi, 15 dakika öncesi de¤erlere göre di¤er zamanlardaki de-¤erleri karfl›laflt›rmada iki efl aras›ndaki fark›n t testi ve Wilco-xon efllefltirilmifl iki örnek testi kullan›ld›. Niteliksel verilerin kar-fl›laflt›r›lmas›nda ise Ki-Kare testi ve Fisher Exact Ki-Kare testi kullan›ld›. Sonuçlar %95'lik güven aral›¤›nda, anlaml›l›k p<0.05 düzeyinde de¤erlendirildi.

Bulgular

Demografik özellikler Tablo 1'de gösterilmifltir. Hastalar›n yafl, cinsiyet, a¤›rl›k ve boylar› karfl›laflt›r›ld›¤›nda gruplar aras›n-da istatistiksel farkl›l›k bulunmam›flt›r (p>0.05).

‹nsülin uygulanan grup 1'deki hastalarda, arteryel laktat sevi-yeleri 0. dakikada, koroner sinüs laktat sevisevi-yeleri ise 0.-5.-10. da-kikalarda grup 2'ye göre anlaml› derecede düflük bulundu (p<0.05) (Tablo 2-Tablo 3). Defibrilasyon gereksinimi, postoperatif insülin

A

Arrtteerryyeell llaakkttaatt ddüüzzeeyylleerrii,, mmmmooll//LL GGrruupp 11 GGrruupp 22

15 dk. önce 2.08 ± 0.37 2.12 ± 0.42 0. dakika 2.34 ± 0.56 † 3.08 ± 0.98 †* 5. dakika 2.72 ± 0.72 † 3.24 ± 0.92 †* 10. dakika 2.75 ± 0.89 † 3.01 ± 1.08 † 15. dakika 2.69± 0.82 † 2.93 ± 1.08 † KPB'tan ç›k›fl 2.66 ± 0.64 † 2.84 ± 1.22 †

† Grup içi bazal de¤erler ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda * Gruplar birbirleriyle karfl›laflt›r›ld›¤›nda p<0.05 KPB - kardiyopulmoner baypas

T

Taabblloo 22.. GGrruuppllaarr››nn aarrtteerryyeell llaakkttaatt ddüüzzeeyylleerriinniinn kkaarrflfl››llaaflfltt››rrmmaass›› ((OOrrttaallaammaa ±± SSttaannddaarrdd SSaappmmaa))

D

Dee¤¤iiflflkkeennlleerr GGrruupp 11 GGrruupp 22 pp

Yafl, y›l 60.40 ± 6.43 61.50 ± 3.21 AD

Boy, cm 171.30 ± 9.31 168.10 ± 8.13 AD

Kilo, kg 80.20 ± 7.52 74.60 ± 14.07 AD

AD- anlaml› de¤il

T

(3)

ve inotrop ihtiyac›, postoperatif aritmi ve yo¤un bak›mda kal›fl sü-resi grup 1'deki hastalarda anlaml› olarak düflük bulundu (p<0.05) (Tablo 4). Grup 1 ve 2'deki hastalar›n glükoz de¤erleri aras›nda, kros-klemp 15 dakika öncesinde anlaml› bir farkl›l›k bulunamad›. Ancak di¤er zaman periyotlar›nda, grup 1'deki hastalar›n glükoz de¤erlerinin hem bafllang›ç faz›na göre, hem de grup 2'ye göre, anlaml› düflük oldu¤u görüldü (p<0.05) (Tablo 5). Hiçbir hastada perioperatif ve postoperatif dönemde, hipoglisemi ve hipopotase-mi gibi yan etkiler görülmezken, her iki grup hastan›n, CPK-MB de¤erleri ve hastanede kal›fl süreleri benzerdi.

Tart›flma

Aç›k kalp cerrahisinde miyokard korumas›n›n amac› iskemik faz› izleyen reperfüzyon döneminde kullan›labilecek enerji substratlar›n› miyokarda sa¤lamakt›r. ‹skemi s›ras›nda, miyo-kard taraf›ndan yararlan›labilen enerji depolar›n› art›rmak koru-may› daha iyilefltirebilir. (6). Miyokardiyal iskemi s›ras›nda po-tansiyel enerjinin h›zl› kayb›, hücre fonksiyonlar›nda ve kontrak-tilite performans›nda azalmaya sebep olur (7). ‹nsülin kullan›m›y-la, uzam›fl iskemi durumlar›nda miyokard›n kendini toparlama zaman› daha k›sal›r (8).

Miyokard›n enerji kaynaklar›n›n kros-klemp s›ras›nda h›zla tüketilmesi sonucu oluflabilecek hücresel hasar› mümkün oldu-¤u kadar azaltabilmek, hayati öneme sahip bir mekanizma saye-sinde mümkün olmaktad›r. Bu mekanizma, lipolitik kullan›labilir enerji kaynaklar›n›, anaerobik glikolitik enerji kaynaklar›na dö-nüfltüren metabolik yollard›r. Bu ad›m az miktardaki miyokardiyal glikojene ba¤l› olmas› nedeniyle zaman s›n›rl›d›r. Hücresel yafla-m›n devam› için, primer olarak depolanm›fl glikojen miktar›n›n art›r›lmas› ve iskemi s›ras›nda minimum ATP üretiminin devam› sa¤lan›r. ‹nsülin sadece glikojen sentezini de¤il, glikolizisi de ar-t›rarak di¤er koruyucu terapötik uygulamalarla miyokardiyal is-kemi s›ras›nda yeterli enerji sa¤lanmas›n› mümkün k›lar (9,10).

Cerrahi travma sonucunda vücutta sekonder metabolik etki-lere sahip nöroendokrin yan›tlar oluflur (11). Artm›fl stres hor-monlar› insülin sekresyonunu azalt›r. ‹nsülinin etkilerini de siste-mik lipolizis ve glikoneogenetik prosesi uyararak antagonize eder.

Svensson ve ark.lar› (12) yapt›klar› bir çal›flmada, kardiyak operasyonlardan sonra miyokard›n glükoz ve laktat al›m›n›n azald›¤›n› bildirmifllerdir. Ek olarak sistemik glükoz al›m›n›n da düfltü¤ünü saptam›fllard›r. Bu zay›flat›lm›fl glükoz al›m›n› yüksek seviyedeki stres hormonlar›n›n neden oldu¤u insülin rezistans› ile aç›klam›fllard›r (12).

Normalde laktat›n miyokardiyal al›m› yüksektir ve laktat kalpte tercih edilen bir substratt›r. Laktat al›m› hücre membran› boyunca konsantrasyon fark› taraf›ndan yönetilir. Hücre içi lak-tat konsantrasyonu, pirüvat oluflum h›z›na ve pirüvat›n laklak-tata in-dirgenme boyutuna veya Krebs çemberine girifline ba¤l›d›r. Kros-klemp sonras› reperfüzyon faz› bafllar›nda, tahminen art-m›fl glikojenolizis ve anaerobik glikoz oksidasyonu sonucu olu-flan “enerji üretememe” etkisi nedeniyle miyokardiyal laktat sa-l›n›m› meydana gelir (13).

‹nsülinin postiskemik miyokarda yarar›, anaerobik metabo-lizma ve reperfüzyonu uyaran, pirüvat dehidrogenaz (PDH) akti-vitesini uyarmas› yoluyla olmaktad›r. D›flar›dan verilen insülin, KPB s›ras›ndaki insülin rezistans›n› geri çevirmeye yard›m eder. Bu rezistans, serbest ya¤ asitlerinin (FFA) artan konsantrasyonu ve azalm›fl miyokard glükoz al›m›na ba¤l›d›r. Koroner arter bay-pas greft operasyonlar›ndan sonra intravenöz (IV) insülin infüz-yonunun FFA seviyelerini azalt›p miyokard glükoz al›m›n› art›rd›-¤› gösterilmifltir (12). Antegrad ve retrograd kan kardiyoplejisine eklenen insülinin, reperfüzyon s›ras›nda aerobik metabolizmay› uyard›¤›, laktat sal›n›m›n› önledi¤i ve sol ventrikül at›m ifl indek-sini düzeltti¤i gösterilmifltir (14).

Literatürde, miyokardiyal korumada GIK'in olumlu etkilerini

D

Dee¤¤iiflflkkeennlleerr GGrruupp 11 GGrruupp 22

Kros-klemp süresi, dakika 78.6 ± 20.5 81.3 ± 22.9

KPB süresi, dakika 131.6 ± 22.8 126.4 ± 24.6

‹nsülin ihtiyac›, ünite/gün (*) 6.1 ± 3.8 12.9 ± 8.9

Hastanede kal›fl süresi, saat 6.8 ± 1.3 7.2±2.3

Yo¤un bak›m kal›fl süresi, saat (*) 25.6 ± 7.9 36.4 ± 12.8

‹notrop destek, n (*) var 2 10 yok 58 50 Defibrilatör kullan›m›, n (*) var 2 12 yok 5 8 48 Postoperatif aritmi, n (*) var 2 10 yok 58 50

* Gruplar birbirleriyle karfl›laflt›r›ld›¤›nda p<0.05 KPB- kardiyopulmoner baypas

TTaabblloo 44.. PPeerriiooppeerraattiiff ddee¤¤iiflflkkeennlleerr K

Koorroonneerr ssiinnüüss llaakkttaatt ddüüzzeeyylleerrii,, mmmmooll//LL GGrruupp 11 GGrruupp 22

15 dk. önce 2.63 ± 0.92 2.79 ± 1.12 0. dakika 3.24 ± 0.86 † 3.81 ± 0.89 †* 5. dakika 3.14 ± 1.05† 3.92 ± 0.97 †* 10. dakika 2.92± 0.86 3.25 ± 0.99 †* 15. dakika 2.76 ± 0.86 3.02 ± 1.23 KPB'tan ç›k›fl 2.64 ± 0.98 2.99 ± 1.02

† Grup içi bazal de¤erler ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda, * Gruplar birbirleriyle karfl›laflt›r›ld›¤›nda p<0.05 KPB - kardiyopulmoner baypas

TTaabblloo 33.. GGrruuppllaarr››nn kkoorroonneerr ssiinnüüss llaakkttaatt ddee¤¤eerrlleerriinniinn kkaarrflfl››llaaflfltt››rrmmaass›› ((OOrrttaallaammaa±± SSttaannddaarrdd SSaappmmaa))

G

Gllüükkoozz,, mmgg//ddLL GGrruupp 11 GGrruupp 22

15 dk. önce 185.7 ± 31.3 182.5 ± 33.6 0. dakika 128.6 ± 29.7 †* 186.5 ± 33.1 5. dakika 126.7 ± 31.7 †* 187.6 ± 32.4 10. dakika 124.3 ±29.5 †* 182.4 ± 29.6 15. dakika 122.6 ± 27.9 †* 179.4 ± 28.4 KPB'tan ç›k›fl 118.7 ± 32.6†* 172.4 ±29.5

† Bazal de¤erler ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda

* Gruplar birbirleriyle karfl›laflt›r›ld›¤›nda p<0.05 anlaml› KPB - kardiyopulmoner baypas

T

Taabblloo 55.. GGrruuppllaarr››nn ggllüükkoozz ddee¤¤eerrlleerriinniinn kkaarrflfl››llaaflfltt››rrmmaass›› ((OOrrttaallaammaa±±SSttaannddaarrdd S

(4)

gösteren pek çok çal›flma bulunmaktad›r ancak tek doz insülin kullan›larak yap›lm›fl bir çal›flmaya rastlan›lmam›flt›r. Çal›flma-m›zda iskemi esnas›nda, reperfüzyondan 15 dakika önce uygula-nan tek doz insülinin, reperfüzyon periyoduna ve postoperatif döneme ait etkileri koroner sinüs laktat sal›n›m›, arteryel glükoz düzeyleri, perioperatif aritmi ve defibrilasyon s›kl›¤›, perioperatif inotrop ihtiyac› ve yo¤un bak›mda kal›fl süresine olan etkileri araflt›r›lm›flt›r. Uygulanan insülin dozu zaten cerrahi stresle yük-selmifl olan arteryel kan glükoz düzeyini 120 g/dl alt›na düflmeye-cek flekilde ayarlanmaya çal›fl›lm›flt›r. Yüksek insülin düzeyinin iskemi - reperfüzyon hasar›na katk›s›n›n daha çok olaca¤› görü-flü dikkate al›narak 0.3IU/kg doz ortalama 70 kg bir insan için te-mel al›nm›flt›r. Nöroendokrin stres cevab› sonucu k›smi olarak yetersiz kalan insülin düzeyi, yüksek doz bolus insülin uygulama-s›yla miyokard›n en hassas oldu¤u reperfüzyon periyodunda ar-t›r›lmaya çal›fl›larak enerji kaynaklar›nda k›smi bir düzenleme sa¤lanm›flt›r. Özellikle reperfüzyon öncesi uygulanan insülin mi-yokard glikojen depolar› üzerinde daha anlaml› bir art›fl sa¤laya-bilece¤i düflünülmüfltür.

Çal›flmam›zda insülin uygulanan hastalarda, koroner sinüs laktat düzeyleri, uygulanmayan gruba göre istatistiksel olarak anlaml› derecede düflük bulunurken, arteryel laktat düzeylerin-de, insülin grubunda kros-klemp al›nd›ktan sonra anlaml› dere-cede düflüklük bulunmufltur. Böylece iskemi esnas›nda uygula-nan ve etkisi reperfüzyon döneminde beklenilen tek doz insülinin de, laktat sal›n›m›n› önledi¤i görülmüfltür.

‹nsülin L-Arginin-Nitrik asit yolunu düzenleyerek, sistemik vasküler rezistans›n azalmas›n› sa¤lar ve bu da reperfüzyonda miyokard performans›nda düzelmeye yol açar (15).

Deneysel ve klinik çal›flmalar, iskemi reperfüzyon periyotla-r› takip edildi¤inde, substrat art›rmada GIK'un en etkili oldu¤unu göstermifltir (16). Kjellman ve ark.lar› (17) yapt›klar› çal›flmada tüm hastalara alfa ketoglutarat eklenmifl kan kardiyoplejisi uy-gulam›fllar ve kros-klemp döneminde GIK infüzyonu yap›lan grupta hücre içi substratlar›n daha iyi korundu¤unu göstermifl-lerdir. Glükoz - ‹nsülin - Potasyum uygulanan grupta aortik kros-klemp döneminde laktat sal›n›m› daha az bulunmufltur. Hayvan deneylerinde KPB ve kardiyoplejik arrest kullan›larak yarat›lan akut koroner iskemi ve reperfüzyon modellerinde GIK perfüzyo-nu alan grupta ventriküler aritmi insidans›n›n ve doku asidozu-nun azald›¤›, duvar hareketlerinin daha iyi korundu¤u ve nekroz alan›n›n daha iyi s›n›rland›¤› gösterilmifltir. Hayvanlardan iskemi ve reperfüzyon s›ras›nda GIK alanlarda, sadece reperfüzyon s›-ras›nda GIK alanlara göre belirgin bir iyilik gözlenmifltir (18).

‹nsülinin, intrasellüler alana olan potasyum fliftini art›r›c› et-kisi literatürde çeflitli defalar yay›nlanm›fl olup (19), Hewitt ve ark.lar› (20) bu antiteyi miyokard›n artm›fl potasyum al›m› fleklin-de rapor etmifllerdir. Di¤erleri vücut d›fl› dolafl›mdan sonra sinüs ritmine daha kolay bir dönüflüm, hissedilir derecede daha az sa-y›da defibrilasyon gerekti¤ini bildirmifllerdir (21).

Yukar›daki çal›flmalara benzer flekilde, insülin verdi¤imiz grupta verilmeyenlere göre defibrilasyon gereksiniminin istatistik-sel olarak anlaml› derecede azald›¤› görülmüfltür. Her iki grupta da serum potasyum düzeylerinde bir farkl›l›k gözlenmemifltir.

Rao ve ark.lar› (22) KABG operasyonu geçirecek hastalar› 4 gruba ay›rm›fllar ve yüksek veya düflük dozda glükoz eklenmifl kardiyoplejik solüsyonlara, 10 ‹U/L insülin ilave ederek veya et-meyerek 4 farkl› nitelikte haz›rlanan kardiyoplejik solüsyonlar› hastalar üzerinde uygulam›fllard›r. Sonuçta düflük glükoz kon-santrasyonlu insülin kardiyoplejisinin özellikle yüksek riskli

has-talarda (karas›z angina pektoris, yeni miyokard infarktüsü, kötü sol ventrikül fonksiyonlu) fayda sa¤lad›¤›n› göstermifllerdir. Yine bu çal›flmada düflük glükoz konsantrasyonlu ve insülin ilaveli kardiyopleji grubunda 12 hastadan 5'inde ilave glükoz gereksini-mi olmufltur (22).

Yukar›daki çal›flman›n aksine, bizim çal›flmam›zda glükoz kullanmamam›za ra¤men, kulland›¤›m›z kardiyopleji solüsyonla-r›n›n standart 4 gram glükoz içermesi nedeniyle hiçbir hastada ilave glükoz gereksinimi olmam›flt›r. 0.3 IU/kg insülin dozu kan glükoz konsantrasyonunu olumsuz etkilemezken, miyokardiyal koruma aç›s›ndan olumlu etkiler yaratm›flt›r.

Her iki grupta da, postoperatif miyokard infarktüsü ve inot-rop kullan›m› aç›s›ndan istatistiksel fark görülmezken, insülin ya-p›lan hastalar›n yo¤un bak›mda kal›fl süresi anlaml› olarak az bu-lunmufltur. ‹nsülin uygulanmayan grupta, yo¤un bak›mda kal›fl süresinin daha uzun olmas›n›n en önemli nedenlerinden birinin, postoperatif dönemde gözlenen aritmi oldu¤unu düflünüyoruz. Ancak her iki grubun hastanede kal›fl süreleri benzerdir.

Sonuç olarak, reperfüzyon döneminde etkili olacak flekilde uygulanan tek doz insülin kullan›m›n›n, her ne kadar hastanede kal›fl süresini etkilemese de, koroner sinüs laktat düzeyini, defib-rilatör kullan›m s›kl›¤›n› ve yo¤un bak›mda kal›fl süresini k›saltt›-¤›ndan, koroner arter cerrahisi geçirecek hastalarda uygulana-bilecek, hipoglisemi gibi yan etkiler oluflturmayan kolay bir yön-tem oldu¤unu düflünüyoruz. Glükoz-insülin-potasyum solüsyonu veya insülin kardiyoplejisine göre tek doz insülin uygulamas› pratikli¤i ve sonuçlar› yönünden tercih edilebilir. Ancak çal›flma-m›za kardiyak fonksiyonlar› s›n›rda olan hastalar› almad›¤›m›z-dan, bu tür hasta grubunda ne gibi etkiler görülece¤i aç›s›ndan daha ileri çal›flmalara gereksinim oldu¤unu düflünmekteyiz.

Kaynaklar

1. Mauney MC, Kron IL. The physiologic basis of warm cardioplegia. Ann Thorac Surg 1995; 60: 819 - 23.

2. Nicolini F, Beghi C, Muscari C, Agostinelli A, Maria Budillon A, Spaggiari I, et al. Myocardial protection in adult cardiac surgery: current options and future challenges. Eur J Cardiothorac Surg 2003; 24: 986-93.

3. Rumelin A, Nietgen G, Pirlich M, Thum P, Schafers HJ, von zur Muhlen A, et al. Postoperative pattern of various hormonal and metabolic variables. A pilot study in patients without complicati-ons following cardiac surgery. Curr Med Res Opin 1999; 15: 339-48. 4. Girard C, Quentin P, Bouvier H, Blanc P, Bastien O, Lehott JJ, et al.

Glucose and insulin supply before cardiopulmonary bypass in car-diac surgery. Ann Thorac Surg 1992 ; 54: 259-63.

5. Haider W, Benzer H, Schütz W, Wolner E. Improvement of cardiac preservation by preoperative high insulin supply. J Thorac Cardi-ovasc Surg 1984; 88: 294-300.

6. Careaga G, Salazar D, Tellez S, Sanchez O, Borrayo G, Arguero R. Clinical impact of histidine-ketoglutarate-tryptophan (HTK) cardi-oplegic solution on the perioperative period in open heart surgery patients. Arch Med Res 2001; 32: 296-9.

7. Russell RR 3rd, Taegtmeyer H. Pyruvate carboxylation prevents the decline in contractile function of rat hearts oxidizing acetoace-tate. Am J Physiol 1991; 261: 1756-62.

8. Rao V, Merante F, Weisel RD, Shirai T, Ikonomidis JS, Cohen G, et al,. Insulin stimulates pyruvate dehydrogenase and protects hu-man ventricular cardiomyocytes from simulated ischemia. J Tho-rac Cardiovasc Surg 1998; 116: 485-94.

(5)

10. Szabo Z, Arnqvist H, Hakanson E, Jorfeldt L, Svedjeholm R. Effects of high-dose glucose-insulin-potassium on myocardial metabolism after coronary surgery in patients with Type II diabetes. Clin Sci (Lond) 2001; 101:37-43.

11. Barton RN. Neuroendocrine mobilization of body fuels after injury. Br Med Bull 1985;41:218-25.

12. Svensson S, Svedjeholm R, Ekroth R, Milocco I, Nilsson F, Sabel KG, et al. Trauma metabolism of the heart: Uptakes of substrates and effects of insulin early after cardiac operations. J Thorac Car-diovasc Surg 1990; 99: 1063-73.

13. Reves JG, Buttner E, Karp RB, Oparil S, McDanial HG, Smith LR. Elevated catecholamines during cardiac surgery: consequences of reperfusion of the postarrested heart. Am J Cardiol 1984; 53: 722-8.

14. Lazar HL. The insulin cardioplegia Trial. J Thorac Cardiovasc Surg 2002; 123: 842-4.

15. Diaz R, Paolasso EA, Piegas LS, Tajer CD, Moreno MG, Corvalan R, et al. Metabolic modulation of acute myocardial infarction: the ECLA glucose-insulin-potassium pilot trial. Circulation 1998; 98: 2227-34. 16. Lazar HL, Zhang X, Rivers S, Bernard S, Apstein CS. Limiting

isc-hemic damage during urgent revascularization using glucose-in-sulin-potassium solutions. Ann Thorac Surg 1995; 60: 411-6. 17. Kjellman UW, Bjork K, Dahlin A, Ekroth R, Kirno K, Svensson G, et

al. Insulin (GIK) improves myocardial metabolism in patients during blood cardioplegia. Scan Cardiovasc J 2000; 34: 321-30.

18. Kim HJ, Han SW. Therapeutic approach to hyperkalemia. Nephron 2002; 92 Suppl 1:33-40.

19. Greenberg A. Hyperkalemia: treatment options. Semin Nephrol 1998; 18: 46-57.

20. Hewitt RL, Lolley DM, Adrouny GA, Drapanas TH. Protective effect of glicogen and glucose on the anoxic arrested heart. Surgery 1974; 75: 1-10.

21. Rudez I, Sutlic Z, Husedzinovic I, Biocina B, Ivancan V. The impor-tance of glucose-insulin-potassium with cardiopulmonary bypass prior to cardioplegic arrest in open-heart surgery. Lijec Vjesn. 1995; 117 Suppl 2: 105-6.

Referanslar

Benzer Belgeler

Tek koroner arter (TKA) koroner arterierin aortadaki tek bir koroner ostiumdan Ç ikarak tüm kalbi besledik/eri nadir bir konjenital anamali olarak tammlanabilir.. Ani ölüm

hastane dosya kayıtlarından demografik ve klinik özellikleri, koroner ri sk faktörleri, yarış öncesi ve ta- burcu olurken verile n tedavi , miyokard infarktüsü ve

bulu nmadığı, sol koroner arterin sol koroner ostiyuından çıktığı, sol ön inen dal ve sirkuın fleks arterin normal trajc- lerinde ilerlediği, sirkumfleks arterin

Çünkü yazarların seçtikleri kontrol grubu sadece ko- roner oklüzyon yapılan deneklerden, çalışma grubu ise koroner oklüzyon ve L-kamitinli retroperfüzyon. yapılan

Açık kalp cerrahisi geçiren hastalarda yüksek laktat seviyeleri (hiperlaktatemi) sık karşılaşılabilen bir du- rumdur ve postoperatif komplikasyonlar ile ilişkili ol-

Sonuç olarak, bu çalışmada KABG cerrahisinde vola- til anestezikler ile kombine edilen düşük doz fentanil ve remifentanilin toplam ilaç tüketimi, maliyet, he- modinami,

Çalışmamızda böbrek hasarını belirlemek bakımından takip ettiğimiz parametreler arasında mikroalbumin/idrar kreatinin oranının sistatin-c düzeyinden kontrol

Bu amaçla KAGA olacak 20 erkek hastanın SFT değerleri (vital kapasite: VC, total akciğer kapa- sitesi: TLC, artık volüm: RV, fonksiyonel artık kapasite: FRC, zorlu vital kapasite: