• Sonuç bulunamadı

Yeni Symposium Dergisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yeni Symposium Dergisi"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bir Üniversite Hastanesinde De¤erlendirilen Cinsel

‹stismar Ma¤duru Çocuk ve Ergenlerin Demografik

ve Klinik Özellikleri

Evrim AKTEPE*, Âdem IŞIK**, Orhan KOCAMAN**, Funda Özyay EROĞLU**

* Yrd. Doç. Dr., Süleyman Demirel Üniversitesi T›p Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› Ana Bilim Dal›, Isparta

** Arafl. Gör. Dr., Süleyman Demirel Üniversitesi T›p Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› Ana Bilim Dal›, Isparta.

Yaz›flma Adresi: Yrd. Doç. Dr. Evrim Aktepe

Modernevler Mahallesi, 142. Cadde, Narin Sitesi, B Blok, Kat:4, No:12, Isparta. E-mail: e_aktepe@yahoo.com,

‹fl tel: +902462119338, GSM: +905062915694, Faks: +902462371758

ÖZET

Amaç: Bu çalışmada Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi polikliniğine adli rapor is-temiyle başvuran çocuk ve ergenlerin demografik ve klinik özellikleri ile psikiyatrik tanılarının saptanması amaçlanmıştır.

Yöntem: Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi polikliniğine 01.05.2007- 01.05.2012 tarihleri arasında adli rapor istemiyle gönderilen çocuk ve ergenler; yaş, cinsiyet, istismar tipi ve sıklığı, istis-marcı niteliği, ilk cinsel istismara mâruz kalınan yaş, ailenin istismara yaklaşımı ile ailenin istismara mâruz kal-mış çocuğuna yaklaşımı, DSM-IV-TR tanı sınıflamasına göre konular psikiyatrik tanılar açısından retrospektif olarak incelenmiştir.

Bulgular: Vak’aların çoğunluğunu kızlar (%78.7) oluşturmaktadır. En sık saptanan cinsel istismar tipi cinsel penetrasyondur (%47.5). Vak’aların %55’i ilk kez 12-16 yaş aralığında cinsel istismara mâruz kalmışlardır. Vak’aların çoğunluğu (%63.7) bir kez cinsel istismara uğramıştır. En sık saptanan cinsel istismarcı tipi akraba dışı tanıdıklardır (%66.3). Vak’aların %27.5’in de aktif psikopatoloji saptanmazken en sık saptanan psikiyat-rik tanı travma sonrası stres bozukluğudur (%32.5). Ailelerin çoğunluğunun (%91.3) istismara uğrayan çocuk-larına karşı destekleyici-koruyucu yaklaşım sergiledikleri saptanmıştır.

Sonuç: Çocuk ve ergenlerde cinsel istismarın gerek istismar döneminde gerek yetişkinlik döneminde psikiyat-rik hastalıklara neden olabileceğinden dolayı çok önemli bir halk sağlığı problemi olduğu unutulmamalı, vak’aların tedavi ve rehabilitasyonuna önem verilmelidir.

Anahtar Kelimeler: çocuk, ergen, cinsel istismar, demografik özellikler ABSTRACT

Demographic and Clinical Characteristics of Children and Adolescents Examined in a University Hospital Who Are Victims of Sexual Abuse

Objective: The aim of the present study is to determine the demographic and clinical characteristics as well as psychiatric diagnoses of children and adolescents who applied to Süleyman Demirel University Medical Fa-culty Child Psychiatry polyclinic in order to get a judicial report.

Method: In children and adolescents sent to Süleyman Demirel University Medical Faculty Child Psychiatry polyclinic between 05/01//2007-05/01/2012 in order to get a judicial report; in terms of age, gender, type and frequency of abuse, abuser features, the age when the abuse started, the family’s approach towards the abu-se and the family’s approach towards their victim child, psychiatric diagnoabu-ses as per the diagnosis classificati-on of DSM-IV-TR were examined retrospectively.

(2)

G‹R‹fi

Cinsel istismar kavram› henüz cinsel geliflimini mamlamam›fl bir çocu¤un ya da ergenin, bir eriflkin ta-raf›ndan cinsel arzu ve gereksinimlerini karfl›lamak için güç kullanarak, tehdit ya da kand›rma yolu ile kullan›l-mas› olarak tan›mlanmaktad›r (Aktepe 2009). Cinsel is-tismar›n yayg›nl›¤› konusunda gerçek istatistiksel veri-lere ulaflmak zordur, çünkü cinsel istismara u¤rayanla-r›n sadece %15’i bildirimde bulunmakta ve ço¤unlukla s›r olarak kalmaktad›r (‹fleri 2008). Ülkemizde çocukla-r›n cinsel istismar› ile ilgili kapsaml› yeterli çal›flma ol-mamakla birlikte bu oran›n %9-18 aras›nda oldu¤u tah-min edilmektedir (Öztop ve Özcan 2010).

Literatürde yap›lan çal›flmalarda cinsel istismar için bir tak›m risk faktörlerinden bahsedilmektedir. Ailenin sosyoekonomik durumu, çocu¤un cinsiyeti ve yafl›, aile yap›s›, ailede ruhsal hastal›k varl›¤›, anne veya babada madde ba¤›ml›l›¤› varl›¤›, anne ve baban›n e¤itim dü-zeyi, istismara u¤rayan kiflide dikkat eksikli¤i bulun-mas›, üzerine en çok çal›flma yap›lan ana bafll›klard›r (Ball› 2010). Araflt›rmalarda fiziksel, zihinsel veya geli-flimsel bir özrü bulunan, sosyal olarak yaln›z, daha ko-lay itaat eden, eriflkinleri etkilemeye çal›flan, ilgi görme gereksinimi olan, erken yaflta cinsel olgunlu¤a eriflmifl ve fiziksel olarak çekici olan çocuklar›n cinsel sald›r›ya u¤rama risklerinin daha fazla oldu¤u ileri sürülmüfltür (Page 2004). Pereda ve arkadafllar›n›n (2009) 21 ülkede-ki 38 makale ile yapt›klar› meta-analizde iülkede-ki çal›flma d›-fl›nda tüm çocukluk yafl gruplar› için k›zlar›n erkeklere oranla 1.5-5.5 kat daha fazla cinsel istismara u¤rad›kla-r› bildirilmifl olup iki çal›flmada ise oranlar birbirine ya-k›n bulunmufltur.

Cinsel istismar, temas içermeyen cinsel istismarlar, cinsel dokunma, oral-genital seks, interfemoral iliflki, cinsel penetrasyon, cinsel sömürü fleklinde farkl› flekil-lerde olabilir (Avc› ve Tahiro¤lu 2007). Cinsel istismar flekli ve penetrasyon varl›¤› incelendi¤inde; Magalhaes ve arkadafllar›n›n (2009) yapt›¤› çal›flmada 1054 vak’an›n 341’inde (%32.3) dokunma, 189’unda (%17.9) vajinal penetrasyon, 71’inde (%6.7) anal penetrasyon,

75’inde (%7.1) vajinal ve anal penetrasyon birlikte, 152’sinde (%14.4) sürtünme, 17’sinde (%1.6) gösterimci-lik saptanm›flt›r. Literatürdeki çal›flmalar›n ço¤unlu-¤unda en s›k görülen cinsel istismar fleklinin genital pe-netrasyon oldu¤u bildirilmektedir (Ball› 2010).

Cinsel istismar›n çocu¤un ruhsal yaflant›s›na etkisi son derece karmafl›kt›r ve çocuklar›n bireysel farkl›l›k-lar›na ve geliflim dönemlerine, istismar›n tipi, süresi ve fliddetine, çocuk ile istismarc› aras›ndaki iliflkiye göre de¤ifliklikler gösterebilir (Öztop ve Özcan 2010). ‹stis-mara mâruz kalm›fl çocuklarda tekrarlay›c› rahats›z edici düflünceler, olayla ilgili kabuslar, uykuya dalma güçlü¤ü, olay› hat›rlatan nesnelere karfl› yo¤un kayg›, korku tepkisi, olay› an›msatan yerler, kifliler, durumlar ve konuflmalardan kaç›nma, öfke patlamalar›, konsant-rasyon güçlü¤ü, ilkö¤retim sonras›nda ve ergenlerde olay an›n› yafl›yormufl gibi hissetmeler, yineleyici oyunlar görülebilecek davran›fl flekilleridir (Öztop ve Özcan 2010). Çocuklarda cinsel istismar sonucunda kayg› bozukluklar›, dissosiyatif yaflant›lar, kendine za-rar verme ve intihar davran›fllar›, uyku bozukluklar›, duygudurum bozukluklar›, anksiyete bozukluklar›, travma sonras› stres bozuklu¤u, davran›m ve cinsel davran›fl bozukluklar›, alkol ve madde kötüye kullan›-m› ve yeme bozukluklar› görülebilir (Öztop ve Özcan 2010, Fifl ve ark. 2010). Bâz› çocuklar›n bafllang›çta be-lirti göstermeyebilecekleri fakat zamanla ciddi prob-lemler gelifltirebilecekleri bildirilmektedir. Cinsel istis-mar ma¤duru çocuklarda belirti vermeme oran› %40’lara kadar yükselebilmektedir (Fifl ve ark. 2010).

Ailelerin ve çocu¤a yak›n kiflilerin cinsel istismara mâruz kalan çocuklarla iliflkilerinde suçlay›c› ve ceza-land›r›c› davran›fllar›ndan kaç›narak anlay›fll›, koruyu-cu ve destekleyici tutumlar sergilemelerinin travma be-lirtilerini tedavi edici oldu¤u bilinmektedir. Bu nedenle, cinsel istismara mâruz kalm›fl çocuklar›n aile içi veya ai-le d›fl›nda kendiai-lerine yak›n kifliai-lerai-le, süreklili¤i olan güvenli ve koruyucu iliflkiler içinde yaflamalar›n›n sa¤-lanmas›, çocuklar›n travman›n etkileriyle olumlu bir fle-kilde bafl etmelerine yard›mc› olacak ve bu etkilerin ka-Findings: The majority of the cases were females (78.7%). The most frequent sexual abuse type was sexual penetration (47.5%). 55% of the cases were subjected to sexual abuse at the ages of 12 -16. Most of the ca-ses (63.7%) were subjected to sexual abuse once. The most frequent sexual abuser type was non-relative ac-quaintances (66.3%). While active psychopathology has not been observed in 27.5 % of the cases, the most frequently observed psychiatric diagnosis is post-traumatic stress disorder (32.5 %). It was observed that most of the families (91.3 %) had a supportive-protective approach towards their victim children.

Conclusion: It should never be forgotten that sexual abuse is a very important public health problem because sexual abuse in children and adolescents can cause psychiatric disorders both during the period of sexual abu-se and during adulthood. Great significance should be given to the treatment and rehabilitation of the caabu-ses. Keywords: children, adolescent, sexual abuse, demographic characteristics

(3)

l›c› olmas›n›n önüne geçecektir (Page 2004).

Çal›flmam›zda Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) T›p Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi poliklini¤ine 5 y›ll›k süre içinde adli rapor istemiyle baflvuran çocuk ve ergenlerin demografik ve klinik özellikleri ile psi-kiyatrik tan›lar›n›n de¤erlendirilmesi amaçlanm›flt›r.

YÖNTEM

SDÜ T›p Fakültesi Çocuk-Ergen Ruh Sa¤l›¤› ve Has-tal›klar› Poliklini¤ine 01.05.2007- 01.05.2012 tarihleri aras›nda adli rapor düzenlemesi amac›yla gönderilen, cinsel istismara mâruz kalm›fl 0-18 yafl aras› çocuk ve er-gen vak’alar; yafl, cinsiyet, istismar tipi ve s›kl›¤›, istis-marc› niteli¤i, ilk cinsel istismara mâruz kal›nan yafl, ai-lenin istismara yaklafl›m› ile aiai-lenin istismara mâruz kalm›fl çocu¤una yaklafl›m›, DSM-IV-TR tan› s›n›flama-s›na göre psikiyatrik tan›lar aç›s›ndan araflt›r›c›lar tara-f›ndan retrospektif olarak incelenmifltir. Analizlerde SPSS 15.00 istatistiksel paket program› kullan›larak deskriptif istatistikler yap›lm›flt›r.

BULGULAR

Vak’alar›n yafl ortalamas› 12.1±3.5’dir (4-17 yafl). Vak’alar›n %78.7’si k›z (n=63), %21.3’ü (n=17) erkek

olup toplam 80 çocuk ve ergenden oluflmaktad›r. En s›k saptanan cinsel istismar tipleri; seksüel penetras-yon (vaginal, anal, oral penetraspenetras-yon) (%47.5, n=38) ve bedene cinsel amaçl› dokunmad›r (%26.3, n=21). Bun-lar› s›kl›k aç›s›ndan interfemoral iliflki (%10, n=8), öp-me (%8.7, n=7), sözlü istismar (%3.7, n=3), öpöp-me ve cinsel amaçl› dokunma (%2.5, n=2) ve teflhircilik (%1.3,n=1) takip etmektedir. ‹stismar tipine göre vak’alar›n da¤›l›m› Grafik 1’de gösterilmifltir.

Vak’alar›n %55’i (n=44) 12-16 yafl aral›¤›nda ilk kez cinsel istismara mâruz kal›rken, %45’i (n=36) 4-11 yafl aral›¤›nda istismara mâruz kalm›fllard›r. Vak’alar›n ço-¤u (%63.7, n=51) bir kez cinsel istismara u¤ram›fl olup, tekrarlay›c› istismar vak’alar›n %36.3’ünde (n=29) sap-tanm›flt›r. Cinsel istismarc›lar de¤erlendirildi¤inde, ço-¤unlu¤unun (%66.3, n=53) akraba d›fl› tan›d›k (erkek ar-kadafl, s›n›f arkadafl›, ö¤retmen, okul personeli, komflu) oldu¤u saptanm›flt›r. Bunu s›ras›yla yabanc›lar (%16.2, n=13), akrabalar (kuzen, eniflte) (%10, n=8) ve ensest kapsam›ndaki aile üyeleri (baba, üvey baba, abi, amca, day›) (%7.5, n=6) izlemektedir. Cinsel istismarc›lar›n özellikleri Grafik 2’de gösterilmifltir.

Vak’alar›n poliklinik baflvurular› s›ras›nda DSM-IV-TR tan› s›n›flamas›na göre yap›lan psikiyatrik

de-Grafik 1. Vak’aların istismar tipine göre dağılımı

50 45 40 35 30 25 20 15 10 5 0 47,5 26,3 10 8,7 3,7 2,5 1,3 Cinsel penetrasyon Dokunma İnterfemoral ilişki Öpme Sözlü istismar Öpme ve dokunma Teşhircilik

(4)

¤erlendirmelerinde psikopatoloji tespit edilmeyen grup %27.5 (n=22) oran›ndad›r. Saptanan psikiyatrik tan›lar s›kl›k s›ras›na göre; travma sonras› stres bo-zuklu¤u (%32.5, n=26), akut stres bobo-zuklu¤u (%15, n=12), uyum bozuklu¤u (%7.5, n=6) ve major depre-sif bozukluktur (%1.3, n=1). Vak’alar›n %16.2’sinin (n=13) ‹stanbul Adli T›p Kurumu ilgili ihtisas kurulu-na sevk edildi¤i saptanm›flt›r. Vak’alar›n psikiyatrik tan›lara göre da¤›l›m› Grafik 3’te gösterilmifltir.

Vak’alar›n ailelerinin cinsel istismara yaklafl›m› de¤erlendirildi¤inde %96.1 (n:77)’inin adli yard›m arad›¤›, %1.3 (n:1)’ünün t›bbi yard›m arad›¤›, % 1,3 (n:1)’ünün yaflad›¤› olay› gizledi¤i, %1.3 (n:1)’nün de hukuk d›fl› uygulamalara baflvurdu¤u saptanm›flt›r. Ailelerin çocuklar›na yaklafl›m› de¤erlendirildi¤inde %91.3 (n:73)’ünün destekleyici- koruyucu, %8.7 (n:7)’sinin suçlay›c›-bask›lay›c›-s›n›rlay›c› yaklafl›m sergiledikleri tespit edilmifltir.

TARTIfiMA

Çocuk istismar› tâlihsizce bir olay olup, her top-lumdan çocuklar› etkilemektedir. Literatürde k›zlar›n daha fazla cinsel istismara u¤rad›¤› bildirilmektedir (Ayaz ve ark. 2012, Köse ve ark. 2011, Fifl ve ark. 2010). Çal›flmam›zda da vak’alar›n %78.7’sini k›zlar›n oluflturdu¤u saptanm›fl olup bulgumuz literatürü destekler niteliktedir. K›zlara göre erkeklerde sapta-nan düflük oranlar flu flekilde aç›klanmaya çal›fl›lm›fl-t›r: Cinsel yönden istismara u¤ram›fl erkek çocuklar bu konuda yard›m aramay› erkekli¤e yak›flmayacak bir davran›fl olarak görmekte ve homoseksüel olarak de¤erlendirilme düflünceleri nedeniyle yaflad›klar› deneyimleri anlatmakta daha isteksiz olabilmektedir-ler (Pereda ve ark. 2009). Ayr›ca istismar›n erkekolabilmektedir-lerde daha az görülmesine karfl›n cinsel temas›n göreceli olarak daha ciddi oldu¤u bildirilmektedir (Özen ve fiener 1997).

Grafik 2. Cinsel istismarcıların özellikleri 100 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 Ensest kapsamındaki aile üyeleri Akraba Akraba dışı tanıdık Yabancı 7,5 10 66,3 16,2

(5)

Yurt d›fl›nda yap›lan çal›flmalarda cinsel istismara mâruz kalan çocuklar›n %25’inin 7 yafl alt›nda, %53’ünün 14 yafl alt›nda oldu¤u belirtilmektedir (Gök-ten 2011). Ülkemizde yap›lan çal›flmalarda ise çocuk psi-kiyatrisine baflvuran cinsel istismar vak’alar›nda ortala-ma yafl 10.9 ve 11.4 olarak belirlenmifltir (Kültür ve Çu-hadaro¤lu 2007, Öztop ve Özcan 2010). Çal›flmam›zda ise vak’alar›n yafl ortalamas›n›n 12.1±3.5 (4-17 yafl) ol-du¤u bulunmufltur. Finkelhor (1993) 6 yafl›ndan küçük çocuklarda görülen istismar oran›n›n hiç az›msanmaya-cak oranda oldu¤unu ve bunun tüm istismar vak’alar›-n›n %10’unu oluflturdu¤unu savunmaktad›r. Çal›flma-m›zda istismara mâruz kalan en küçük grubun 4 yafl›n-daki çocuklar oldu¤u saptanm›flt›r. Ayr›ca vak’alar›n %45’i 4-11 yafl aral›¤›nda istismara mâruz kalm›fllard›r. Cinsel kötüye kullan›m›n bafllang›ç yafl› küçüldükçe olumsuz etkilenmenin artt›¤› belirtilmektedir (Türkbay ve ark. 1997).

‹stismarc› genellikle bir aile üyesi, bebek bak›c›s›, ö¤-retmen, güvenilen bir arkadafl, akraba, tan›d›k-bildik bir kifli ya da çocukla düzenli iliflki kuran kifli ya da bir ya-banc› olabilir (Yi¤it 2008). Ülkemizde yap›lan çal›flma-larda çocuk ve ergenlerin %73.5-%79.7 oranlar› aras›nda tan›d›klar› kifliler taraf›ndan cinsel istismara u¤rad›kla-r› saptanm›flt›r (Fifl ve ark 2010, Köse ve ark 2011, Ball› 2010). Bir çok retrospektif çal›flmada da k›z ve erkekle-rin daha çok tan›d›klar› ve güvendikleri kifliler taraf›n-dan istismar edildikleri bildirilmektedir (Fifl ve ark 2010). Çal›flmam›zda da literatürle uyumlu olarak vak’alar›n %83.8’i tan›d›k kimseler taraf›ndan istimara

mâruz kalm›fllard›r (ensest kapsam›ndaki aile üyeleri, akraba ve akraba d›fl› tan›d›klar).

Cinsel istismara u¤rayan çocuklar›n, cinsel istismar yaflant›s›na özgü tipik davran›m bozukluklar› göster-dikleri ve hem travmay› izleyen k›sa dönemde hem de travma sonras›ndaki uzun bir dönemde a¤›r ruhsal so-runlar yaflama riskine sâhip olduklar› belirtilmifltir. Ço-cuklarda geliflen ruhsal sorunlar›n a¤›rl›¤›n›n cinsel is-tismar eylemlerine (özellikle penetrasyon ve anal iliflki-nin olmas›na), istismar›n s›kl›¤› ve süresine ba¤l› oldu-¤u bulunmufltur (Page 2004). Çal›flmam›zda cinsel pe-netrasyonun en s›k görülen istismar tipi oldu¤u saptan-m›flt›r. Ayr›ca %36.3 vak’an›n tekrarlay›c› nitelikte cinsel istismara u¤rad›¤› belirlenmifltir.

Yap›lan çal›flmalarda cinsel istismara u¤rayan ço-cuk ve ergenlerin %10-34 oranlar› aras›nda aktif psi-kopatoloji sergilemedikleri saptanm›flt›r (Syengo-Mu-yista ve ark. 2008, Köse ve ark. 2011, Fifl ve ark. 2010, Öztop ve Özcan 2010). Çal›flmam›zda ise bu oran %27.5 olup literatürü destekler niteliktedir. ‹stismara u¤rayan çocuklar›n yaklafl›k 1/3’ü akut dönemde herhangi bir belirti vermeyebilir ancak muhtemel riskler düflünülerek düzenli takip alt›nda bulundu-rulmalar› son derece önemlidir. Cinsel istismara u¤ra-m›fl çocuklar›n hepsinde psikiyatrik belirti görülecek diye bir genelleme de yap›lamaz. Takibe dayal› veri-ler çocuklar›n %10-20’sin de 12-18 ay içinde sorunlar bafllayabilece¤ini ortaya koymufltur (Aktepe 2009).

Cinsel istismara u¤rayan çocuk ve ergenlerde ma-jör depresyon, kayg› bozuklu¤u, travma sonras› stres Grafik 3. Vak’aların psikiyatrik tanılara göre dağılımı

35 30 25 20 15 10 5 0 TSSB ASB Uyum bozukluğu Depresyon Adli Tıp Kurumuna sevk Psikopatoloji yok

(6)

bozuklu¤u, dissosiyatif bozukluklar, yeme bozukluk-lar›, davran›fl bozuklukbozukluk-lar›, eliminasyon bozuklukla-r›, cinsel kimlik bozukluklar› gibi pek çok ruhsal bo-zukluk görüldü¤ü bilinmektedir (Öztop ve Özcan 2010). Literatür incelendi¤inde cinsel istismar vak’alar›nda ruhsal bozukluklar›n daha fazla çal›fl›l-d›¤›, istismar vak’alar›nda ruhsal bozukluk tan›s›n›n yüksek oldu¤u ve TSSB’nin en s›k görülen ruhsal bo-zukluk oldu¤u belirlenmifltir (Ayaz ve ark 2012). Bir makalede cinsel istismara u¤ram›fl olan çocuk ve gençlerde %21-50 oran›nda TSSB görüldü¤ü belirtil-mifltir. Baflka bir çal›flmada ise fliddetli cinsel istisma-ra u¤istisma-rayan çocuklar›n %32’sinin iki y›l›n sonunda TSSB kriterlerini karfl›lad›¤› gösterilmifltir (fiimflek ve ark 2011). Çal›flmam›zda da literatürle uyumlu olarak en s›k görülen tan› travma sonras› stres bozuklu¤u-dur. TSSB belirtilerinin zaman içinde stabilitesinden, tedaviye dirençli oldu¤undan, davran›flsal, emosyo-nel ve sosyal geliflime etkilerinden söz edilmektedir. Bu durum bu vak’alar›n izlenmesinin önemini göster-mektedir (Köse ve ark 2011).

Ailenin cinsel istismara tepkisi konu üzerinde etkile-yici rol oynar. Ebeveynlerin yaflad›¤› olumsuz duygular çocu¤a yans›t›ld›¤›nda çocukta yo¤un duygusal ve dav-ran›flsal sorunlar ortaya ç›kabilir. Soruna odakl› çözüm anlay›fl›na giden ve suçluluk, sorumluluk duygular›n› çocuk üzerinden alabilen bir destek istemi içinde daha olumlu bir klinik görünüm ortaya ç›kmaktad›r (‹fleri 2008). Ülkemizde yap›lan bir çal›flmada ailenin istisma-ra u¤istisma-ram›fl çocu¤una yaklafl›m›n›n %78.3 oistisma-ran›nda des-tekleyici koruyucu, %21.5 oran›nda ise suçlay›c› ve bas-k›lay›c› tarzda oldu¤u saptanm›flt›r (Ball› 2010). Çal›fl-mam›zda ise ailelerin %91.3’ünün çocuklar›na destekle-yici koruyucu tarzda yaklaflt›klar› belirlenmifl olup bu bulgunun istismar›n prognozu üzerinde olumlu etkisi-nin olaca¤› düflünülmüfltür.

SONUÇ

Yap›lan bu ve benzeri çal›flmalar, çocuk cinsel istis-mar›n›n özellikleri ve çocuktaki örselenmenin boyutu konusundaki bilgilerimizi artt›r›c› niteliktedir. Ayr›ca konuyla ilgili profesyonellerin gelecekte, riskli grup-lar›n tan›mlanmas› ve koruyucu önlemlerin zaman›nda al›nabilmesi için yol gösterici nitelikte olan çal›flmalara yer verilmesinin önemli oldu¤u düflünülmüfltür.

KAYNAKLAR

Aktepe E (2009) Çocukluk ça¤› cinsel istismar›. Psikiyatride Güncel Yaklafl›mlar; 1: 95-119.

Avc› A, Tahiro¤lu AY ( 2007 ) Cinsel istismar. Aysev AS, Ta-ner YI, editörler. Çocuk ve Ergen Ruh Sa¤l›¤› ve Hasta-l›klar›, 1. Bask›. ‹stanbul: Golden Print, 719-726. Ayaz M, Ayaz AB, Soylu N (2012) Çocuk ve ergen adli

vak’alarda ruhsal de¤erlendirme. Klinik Psikiyatri;15:33-40.

Ball› Ö (2010) Çukurova Üniversitesi T›p Fakültesine Baflvu-ran Çocuk ‹stismar› Ve ‹hmali Vak’alar›n›n De¤erlendi-rilmesi. Uzmanl›k Tezi, Adana: Çukurova Üniversitesi T›p Fakültesi, Çocuk Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› Bölümü. Cohen JA, Deblinger E, Mannarino AP, Ster RR (2004)

Mul-ti-Site, randomized controlled trial for children with abuse-related PTSD symptoms. J Am Acad Child Ado-lesc Psychiatry; 43:393-402.

Çengel Kültür E, Çuhadaro¤lu Çetin F, Gökler B (2007) De-mographic and clinical features of child abuse and neg-lect cases. Turk J Pediatr; 49:256–262.

Finkelhor D (1993) Epidemiological factors in the clinical identification of child sexual abuse. Child Abuse and Neglect; 17:67-70.

Fifl NP, Arman A, Kalaça S, Berkem M (2010) Psychiatric evaluationof sexual abuse cases: A clinical representative sample from Turkey. Child Youth Serv Rev; 32:1285-1290. Gökten ES (2011) 2009-2011 y›llar› aras›nda bir devlet hasta-nesinde çocuk psikiyatrisi poliklini¤ine yönlendirilen adli vak’alar. Çocuk ve Gençlik Ruh Sa¤l›¤› Dergisi;18: 105-116.

‹fleri E (2008) Cinsel istismar. Çetin FÇ, Coflkun A, ‹fleri E, Miral S, Motavall› N, Pehlivantürk B, Türkbay T, Uslu R, Ünal F (editörler). Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Temel Ki-tab›. 1. Bask›. Ankara: Hekimler Yay›n Birli¤i, 470-477. Köse S, Aslan Z, Baflgül fiS, fiahin S, Y›lmaz fi, Ç›tak S,

Tez-can E (2011) Bir e¤itim ve araflt›rrma hastanesi çocuk psi-kiyatrisi poliklini¤ine yönlendirilen adli vak’alar. Ana-dolu Psikiyatri Dergisi; 12: 221-225.

Magalhaes T, Taveira F, Jardim P, Santos L (2009) Sexual abu-se of children. A comparative study of intra and extra-fa-milial cases. Journal of Forensic and Legal Medicine; 16: 455-459.

Özen NE, fiener fi (1997) Çocuk ve ergende cinsel istismar. Ege Psikiyatri Sürekli Yay›nlar›; 2: 473-492.

Öztop DB, Özcan ÖÖ (2010) Cinsel istismar vak’alar›n›n sosyodemografik ve klinik özelliklerinin de¤erlendiril-mesi. Yeni Symposium; 48: 270-276.

Page AZ (2004) Çocuk cinsel istismar›: Cinsel istismara ne-den olan etkenler ve cinsel istismar›n çocuklar üzerinde-ki etüzerinde-kileri. Türk Psikoloji Yaz›lar›; 7: 103-113.

Pereda N, Guilera G, Forns M, Gomez-Benito J (2009) The international epidemiology of child sexual abuse: a con-tinuation of Finkelhor. Child Abuse Negl; 33: 331-342. Syengo-Muyista CM, Kathuku DM, Ndetei DM (2008)

Psychiatric morbidity among sexually abused children and adolescents. East Afr Med J; 85: 85-91.

fiimflek S, Fettaho¤lu EÇ, Özatalay E (2011) Cinsel istismara u¤ram›fl çocuklarda ve ebeveynlerinde travma sonras› stres bozuklu¤u. Dicle T›p Dergisi; 38: 318-324.

Türkbay T, Söhmen G, Söhmen T (1997) Çocuk ve ergenler-de cinsel kötüye kullan›m›n sonuçlar›n› etkileyen etmen-ler. Düflünen Adam; 10: 32-34.

Yi¤it R (2008) Çocuklar›n cinsel istismar› ve ensest. ‹nternet Türk T›p Dergisi; 1: 90-100.

Referanslar

Benzer Belgeler

VERUS: Verusa Holding’in %100 oranında bağlı ortaklığı konumunda olan Standard Boksit İşletmeleri A.Ş.'nin sahip olduğu maden ruhsat sahalarından

2011 yılının Eylül ayında 273 milyon dolar seviyesinde olan kıymetli taşlar ve metaller ihracatı 2012 yılının aynı ayında 1.6 milyar dolar seviyesinde

Gelecek hafta pariteyi etkileyebilecek önemli verilere bakacak olursak; Kasım ayı İmalat, Yapı ve Hizmetler PMI verileri ile Aralık ayı İngiltere Merkez Bankası Toplam

Malzeme ile ıslatılmış giysiler ile uzun süreli veya tekrarlayan cilt teması dermatite neden olabilir. Üreme hücresi mutajenitesi Ürün veya % 0,1’den büyük herhangi

Acil durum personeli için Temizleme esnasında uygun koruyucu ekipman ve giysiler giyin, Eğer dar, kapalı ve kötü havalandırmalı alana dökülmüşse, alanı havalandırın..

Acil durum personeli için Temizleme esnasında uygun koruyucu ekipman ve giysiler giyin, Eğer dar, kapalı ve kötü havalandırmalı alana dökülmüşse, alanı havalandırın..

Malzeme ile ıslanan giysilerden dolayı uzun süreli veya tekrarlanan cilt teması dermatite neden olabilir.. Üreme hücresi mutajenitesi Ürün veya % 0,1’den büyük

10.2 Kimyasal Kararlılık Ürün normal depolama ve kullanım şartlarındaki kimyasal olarak stabil kabul edilir.. 10.3 Zararlı tepkime olasılığı