Bütün ömrünü Türk dili v e kültürüne adadı,
bir kurulun yapam ayacağını tek başına gerçekleştirdi,
1574 sayfalık d e v Türkçe sözlük Kamus-u Türkî'yi yarattı,
geride 42’si basılmış, 12’si yayınlanmamış 54 eser bıraktı.
He devoted his life to linguistic research, singlehandedly
com piling m ajor works that only a team o f scholars would
normally attempt. He wrote the Turkish dictionary,
Kamus-u Türkî, and at his death he left behind 54 written works.
By TAHA TOROSŞ em se d d in Sami B ey, Türk dili ve kültürüne bü yük hizmetleriyle, abide leşen simalardandır. 1574 sayfalık “Kamus-u Türkî”, “Kamus-u Fransevî” “Ka mus-u Arabî” ve özellikle 6 büyük ciltlik “Kamus-u Âlâm” adlı dev ansiklope dik eserleriyle ilim dünya sının zirvesine çıkmıştır. Bütün ömrünü harcaya rak, bir kurulun yapama yacağını, tek başına ger çekleştiren Şemseddin Sa mi, geride 42’si basılmış, 12’si yayınlanmamış 54 es er bıraktı.
Ünlü şairimiz Yahya K e mal, onun dilimize yaptığı hizmetlere, hele edebi li sanda kelime ve tabir zen g in liğ in e d e ğ in irk e n : “Şemseddin Sami’nin lu- gatları olm asaydı zavallı muharrirlerimiz neler ya parlardı?” der ve onun
sa-Kamus-u Türkî, Galatasaray Spor Kuliibü'nün kurucusu Ali Sami Yen'in babası Şemseddin Sami Bey'in en önemli eserlerinin başında gelir. / Lexicographer Şemseddin Sami's most important work is the Turkish dictioanary, Kamus-u Türkî.
§em seddin Sam i Bey is a m o n u m ental fig u re in m odern Turkish scholarship thanks above all to his outstanding work as a lexicogra pher. His Kamus-u Türki, a massive
1547page dictionary o f the Turkish language, his French and A ra bic d ic tio n a rie s a n d his s ix vo lu m e en cyclopa ed ia e n titled Kam us-u A la m a re re fe re n c e works o f a stature w hich ensured he w ould never be forgotten. He devoted his life to linguistic research, sin
g le h a n d e d ly c o m p i l i n g m a jo r works th a t o n ly a team o f schol ars would nor m ally attempt. A t his death he le ft b e h in d 54 w ritte n works, 42 o f which had been p u b lis h e d and 12 as yet in m anuscript. The
MM
«U y v - j V ,.I <^L • u- : w*u -u-l " ¿ A ^ 6 2 S K Y L IF E KASIM N O V E M B E R 1994- W - ;t
-u. j
|i lllSTOHlt
8
J J5
L1
I r* f^ İ T “ "
UK GEuUKAl'Ulli
Şemseddin Sami'nin altı ciltlik Kamus-u Âlâm'ının ilk sayfası. / The first page of his six-volume dictionary Kamus-u Âlâm. ____ hasında b ir dahi .... i olduğunu .söyler di. — Şemseddin Sami, 1850 y ılın ın 1 ... ir i ' Haziranı’nda Ar navutluk’ta Yanya vila yetin e bağlı D ağlı N ah iyesi’nin m erkezi olan Fraşer köyünde doğdu.
A ile , Arnavutluk’ta Fraşer olarak tanınır.
Bu a ile d e n M eh d i Fraşer, bir aralık Arna vu tlu k’ta başbakanlık yaptı.
9 yaşında babasını, 11 yaşında annesini kay b ed en Şemseddin Sa mi’yi ağabeyleri himaye ederek okuttu. Bunların bü yü ğü olan A b d ü l Fraşer (1839-1893) ile ortanca kard eşi Şair M eh m et Naim (1846- 1900) birer kültür ve politika adamıydı. Şemseddin Sami önce k ö y le rin in okulunda, daha sonra ailenin Yan- ya’ya taşınması üzerine, buradaki Rum okulun da öğrenim gördü. Bu okulda Rumca, eski Yu nanca, Fransızca ve İtalyanca öğrendi. Bu bilgilerini hususi hoca
lardan Arapça ve Farsça dersleri almak suretiyle, adeta bir filolog derecesinde ilerletti. Eski kayıtla ra göre, Şemseddin Sami Bey 7 dil bilirdi. Bu dillerde konuşur, okur ve yazardı!
1871 yılında İstanbul’a gelerek, genç yaşta basın hayatına girdi. Bir yıl Trablusgarp’ta vilayet gaze tesini çıkarttı. İstanbul’da “Sabah” gazetesini ya yınladı.
Ne gariptir ki Şemseddin Sami’nin kurucusu ol duğu bu gazeteye mürettip ve yardımcı olarak al dığı Kayserili Mihran Efendi, daha sonra gazete nin patronu oldu. Şemseddin Sami de gazetede bir yazar olarak çalıştı! Şemseddin Sami Rodos’ta Vali Sava Paşa’nın kısa müddet mühürdarlığını yaptı romanlar yazdı, tiyatro eserleri hazırladı.
Yıl 1896. Şemseddin Sami Bey çalışma odasında. / Şemseddin Sami Bey in his study in 1896.
fam ous Turkish poet Yahya Kemal, when speaking o f Sami’s services to ou r language and above all the wealth o f words a n d expressions in litera ry use which he defined, described him as a genius. He declared, “I f it were not f o r the d ic tio n a rie s o f Şemseddin Sami what would ou r p o o r writers do?’ Şemseddin Sami was bom in the village o f Fraşer in the district o f Dağlı in Yanya, a province o f Albania, on 1 June 1850. His fa m ily was known as Fraşer after their village o f origin, and a member o f the fam ily, M ehdi Fraşer, served as p rim e m inister o f Albania. Şemseddin Sami lost his father at the age o f 9 and his mother at the age o f 11 and was brought up by his e ld e r brothers, A bdül Fraşer (1839-1893)
K ^ V and the poet Mehmet Naim (1846-1900), both o f whom became notable fig u res in
; the worlds o f cu ltu re and
politics.
W hen the f a m ily m oved f r o m the v illa g e w here Şemseddin Sam i received his p rim a ry e d u ca tio n to the town o f Yanya, he was enrolled at the local Greek school. Here he learnt mod ern Greek, a n cien t Greek, French and Italian, and at h om e was ta u g h t A ra b ic a n d P e rs ia n by p r iv a te tu tors, so b e c o m in g an accomplished linguist at a you ng age. In ad dition to his native Turkish, he spoke, read and wrote fluently in six languages.
When he moved to Istanbul in 1871, he embarked on a career as a jou rn a lis t. He spent a y ea r pu blish in g a r e g io n a l new spaper in
T rip o li, a n d u p o n his re tu rn to Is ta n b u l launched Sabah newspa p er, w inch was la te r
taken over by his
assis-tant, the typesetter
M ihra m E fendi o f
Kayseri. Later Şemsed din Sami became a
Şemseddin Sami'nin Fransızcadan Tiirkçeye dev lügatinin ilk sayfası./ The first page of Şemseddin Sami s gigantic French-Turkish dictionary.
cı", r««.,N„p
z :z
F Ra‘5 İ I0NNa ih e' y fr*scherv t wU s ¿7; ■ İSA Cth S K Y L IF E KASIM N O V E M B E R 1994Ne var ki yazdıkları eserlerin bir kısmını yaymla- yam adı v e dö n em in e lv e riş s iz liğ i yü zü nden oyunlarını sahneye koyamadı. Asıl hizmeti dört başı mâmûr lugatlar ve ansiklopediler yayınla ması oldu. Eserlerinin en ünlüsü olan 6 ciltlik “Kamus-u Alâm ”ı, 16 yıl
da hazırladı.
D o ğ d u ğ u n d a n tam 54 yıl sonra, yine 1 Haziran gü n ü n d e 1904 y ılın d a öldü.
Şemseddin Sami’nin ga rip tutkuları ve hobileri vardı. Ayda bir kere so kağa çıkardı. Bu neden le bir elbiseyi 12 yıl, bir ayakkabıyı 10 yıl kullan dığı, bir kravatı parçala- n ıncaya kadar taktığı, hayatında hiç sebze ve zeytinyağlı yemek yem e diği, petrol lambasından nefret ettiği için bütün yazılarını mum ışığında ve yer minderine otura rak kamış kalemle, dizi nin üstünde yazdığı bi linmektedir! Hiç berbere gitmeyerek, sakalını ma kasla k en d isi keserdi. Son beş yılda hiç sokağa çıkmadığı da söylentiler arasındadır.
Ş em sed d in Sami B e y 30’undan sonra evlendi, tki evlilik yaptı. Her iki eşi k a rd eştiler. Erken ölen ilk eşinden 4, ikinci eşinden 2 çocuğu oldu. İk in c i eşi, g e n ç yaşta ö le n a ğ a b e y i A b d ü l B e y ’ in e ş iy d i. O n dan olan iki çocuğu da Şem seddin Sami büyüttü. İlk eşinden olan ilk kızı Samiye Hanım, Meşruti yet döneminin bakanla rın dan v e daha sonra G alatasaray Lisesi’nde
tarih öğretmeni olan Raşit B eyle; ikinci kızı Sadi- ye Hanım ise ünlü röntgen mütehassısı Suphi . B e y le evlendiler.
İlk eşinden olan ikinci oğlu Sadi (1893-1911) genç yaşta öldü, ilk eşinden olan ilk oğlu, Türk- spor tarihinin âbideleşen isimlerinden Ali Sami (Y e n ) Bey’dir. ikinci eşinden olan İskender Sami ise, müzeci ve Fransızca öğretmeniydi. •
contributor to the newspaper he had once owned. For a brief time he served as keeper o f the seal to Sava Paşa, govern or o f Rhodes, and he wrote novels and plays. However, he had trouble fin d in g publishers f o r his books o r theatres willing to stage his plays. Today he is best remembered f o r his extraordi n a rily com preh ensive e n cy clopaedias a n d dictionaries, s till used by sch ola rs today despite b ein g in the f o r m e r Ottoman Turkish script based on Arabic. The most fam ous o f his works, the s ix v o lu m e Kam us-u Âlâm, was the ou t com e o f 16 painstaking years o f work. He died at the age o f 54 on 1 June 1905.
Şemseddin Sami was a man o f eccentric habits. He went out o f his house o n ly o n c e a month, and so made one suit last 12 years a n d w ore the same p a ir o f shoes f o r ten. He wore the same tie until it disin t e g r a t e d . He never ate veg etable dishes, worked all his life by c a n d le lig h t because he loathed oil lamps, and insisted on w ritin g with a reed p en seated on a flo o r cushion. He n e v e r w ent to the barber, in stea d tr im m in g his ow n beard with scissors, and reput edly never left the house at all f o r the last five years o f his life.
He m arried while in his th ir ties, and had fo u r children by his firs t wife who died young. He then married her sister, who was the w idow o f his e ld e r b roth er A b d ü l Bey, a n d she bore him two children. As well as his ow n s ix c h ild re n he brou gh t up A b d ü l B e y ’s two
children.
Sa m iye H a m m , his eldest daughter by his first wife, mar ried Raşit Bey, who served as a cabinet minister under Sultan Mehmet V Reşat and subsequently taught history at Galatasaray High School. His second daughter, Sadiye Hamm, married the well known roentgenologist Suphi Bey. His younger son by his first marriage, Sadi, who was bom in 1893 died at the age o f 18. His eldest son, A li Sami Yen, became one o f the great figures o f Turkish sport. His son by his second wife, İskender Sami, became
a museum curator and French teacher. •
Şemseddin Sami ilk evliliğini 1884'te 34 yaşındayken yaptı./ Şemseddin Sami first married in 1884 at the age of 34.
Şemseddin Sami Bey'in mimari projesini kendisinin çizdiği Erenköy'deki köşkü. / The house in Erenköy for which Şemseddin Sami drew the plans himself.
64
S K Y L IF E KASIM N O V E M B E R 1994