• Sonuç bulunamadı

Boğaziçi yalıları mahvoluyor

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Boğaziçi yalıları mahvoluyor"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ünlü Vogue dergisi haziran 1977 tarihli

sayısında konuya bol resimli

5 sayfa ayırdı «Yüzyıllar önce Boğaz'a

ve yalılarına inanılmaz övgüler yazmış

Batılı yazarlar bugün Boğaziçi'ni

görseler tanıyamazlar» diyor

"Vogue" Boğaziçi yalıları İle ilgili bir yazıya yer

verdiği haziran 1977sayısının kapağı.

Ünlü "Vogue"

dergisi

Boğaziçi yalılarının

bugün içinde

bulundukları

durumu anlatırken,

hâlen Boğaz'ın

en gözde

yapılarından olan

Kont Ostorog

yalısının çeşitli

fotoğraflarını da

yayınlamıştır.

Denizden

çekilmiş olan

yukarıdaki

fotoğrafta

görülen yalı

1790’larda

laptırılmıştır.

K

IS A bir süre önce Türkiye’yi ziyaret eden ünlü “ Vogue" dergisi yazarlarından Jane T a y lo r, Boğaziçi hakkında övgüler ka­ leme alan eski AvrupalI yazar­ ların bugün gelselerdi Bo- ğ a ziçin i tanım akta güçlük çekeceklerini belirtmektedir.

Derginin haziran sayısında yayınlanan ve bol fotoğraflarla süslenen yazısında Jane Taylor ünlü Ingiliz soylusu Lady Mary Mantagu’nun 1717 yılındaki şu sözlerini aktarmaktadır: "B o ­ ğaz içinde sandalla dolaşmak Chelsea’de kürek çekmekle kı- yaslanamaz. Tümüyle 30 kilo­ metre uzunluğunda olan B o­ ğazda yol alırken en görkemli güzellikler gözlerin önüne seri­ lir. Boğazın Asya kıyısı meyva ağaçlan, köyler ve doğanın en iç açıcı görüntüleriyle örtü­ lüdür. Avrupa kıyısında ise ye­ di tepe üzerinde kurulmuş olan İstanbul bulunuyor.”

Yazar daha sonra İstanbul’a Lord Byron’un da geldiğini ha­ tırlatmakta ve onun “ Saray­ larla bezenmiş Boğaziçi'mden söz ettiğini “ Düşlediğinden çok daha fazlasıyla karşılaştığını” yazılarında açıkça ele aldığını söylemektedir.

BİR DÜZİNE KALDI

Jane T a y lo r eskilerin yazdıklarım okuduktan sonra

ise şöyle demektedir: "O za­ manlar Boğaziçinin herhalde sihirli bir görüntüsü vardı. K ı­ yıda uzanan v e değişik renklerde boyanmış yalıları ve bunların gerisindeki ağaçlarla örtülü tepeleriyle çok göz alıcı olmalıydı. Bugün bu yalılardan ancak bir düzine kadarı kal­ mıştır. Eski gravürlerden o günlerin Boğaziçinin nasıl o l­ duğunu esinleyebiliyoruz.

Bugün Lady Montagu ve Lord Byron boğazı tanımakta güçlük çekeceklerdi. Şimdi kı­ yılarda sıra sıra apartman blokları var, kıyı yollarında trafik çok sıkışıktır. Fakat yine de sihir, bu derin su şeridini sa­ rıyor. Doğa karakteri üzücü şekilde azalmışsa da tümüyle kaybolmamıştır. Hâlâ meyva ağaçlan, köyler ve görüntülere raelamak mümkün.”

Boğazın büyüsüne kapılan yazar ilkbaharda çiçeklenen ağaçların insanın aklım başın­ dan alan görüntüsünü dile g e ­ tirdikten sonra şimdi kayık­ ların yerini kıçtan takma mo­ torların, havayı kirleten boğu­ cu kara dumanlarıyla vapur­ ların ve Boğazdan geçen dev Rus tankerleriyle, savaş gemi­ lerinin aldığım anlatmakta, iki yaka arasında mekik dokuyan bol dumanlı vapurların düdük

seslerinin de kulakları tır­ maladığım ve insanın bir an o l­ sun başını dinlendire- ıjıediğinden dert yanmaktadır.

YALI YAŞANTISI

Yazar bundaı sonra eski Türk yalılarım anlatmaktadır. Osmaniılar döneminin başkenti İstanbul’da varlıkhların yaz aylarım şahane ahşap yalılarda geçirdiklerini, haremle, selâm­ lığın anlamım ve kullanılışım, yalıların, bahçe ve koruluk­ larındaki havuzları, fıskiyeleri, salonların, sofa ve odaların döşenişlerini ayrıntılarıyla ver­ mekte, o çağlarda İstanbul’a gelen yabancıların gözüyle ya­ lılardaki yaşantıyı övmektedir.

Bu arada Lord Byron’un bir şiirini ele alan yazar onun “ K oltu k lar öylesine zengin döşenm işti ki üzerlerine oturmak günah olurdu. H a ­ lıların her düğümü öylesine en­ der bir el işçiliğinin eseriydi ki, bu haklar üzerinde altın bir ba- bk gibi kayıp gitmek isteği g e ­ lirdi insana” dediğini belirt­ mektedir.

Jane Taylor daha sonra ya­ lılarda yaşayan soylu ailelerin son kişileriyle konuştuğunu belirtip ve onların anılarını nakletmektedir. Şimdi yüzlerce yalıdan pek azının ayakta ka labüdiğini, bunların da ihmalin kurbanı olduğunu ve nerede ise suya göm üleceklerini, y a n ­

gınların da kalanları yoketmekte olduğunu arada bir yalıları kurtarmak için harca­ nan çabaların ise sonuç ver­ mediğini yazan J&ne Taylor sözlerini şöyle bitirmektedir: “ Şimdi yalıları kurtarmak için iki umut ışığı belirmiştir. Bunlardan biri zenginlerin ya­ lıla rı satın alarak restore etmeleri, İkincisi de hükümetin Turizm Bakanlığı aracılığıyla tarihi değeri olan yapıların res­ tore edilebilmeleri için bir fon kurmasıdır. Bir yalının restore edilmesi m ilyonlar is te ­ mektedir ve bu paranın da nasıl sağlanacağı düşünülmeye değer. Bütün umutlar bu çuhaların çok az ve çok geç olmamasına bağlı bulunuyor.”

A

Boğaziçinin doğal güzelliklerine değer katan tarihî yalılardan ayakta

kalabilmiş bir örnek olan Kont Ostorog yalısının yemek salonu, fotoğrafta

görüldüğü gibi her taraf ayrı ayrı bir İncelik örneğidir.

®

Ünlü dergiye göre Kont Ostorog yalısının en görkemli bölümlerinden biri de

girişidir. Girişte üst kata mermer döşeli merdivenlerle çıkılmaktadır.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Zararın meydana geldiği yer hukuku ancak zarar gören kişinin yerleşim yeri hukuku veya davalı tarafın iş merkezinin bulunduğu yer hukuku veya malın iktisap edildiği yer hu-

liyorsa kasten adam öldürmek suçundan, failin kastı bu yönde olmamakla beraber, bunu öngörüyor ve buna kayıtsız kalıyorsa olası kastla adam öldürmek suçundan ceza

Öğretmenlerin algılarına göre, okul yöneticilerinin kullandıkları ödül, zorlayıcı, karşılıklı, uzmanlık, bilgi, bağlılık ve karizmatik güç türleri yaş

The COCO study aims at describing self-care practices for common colds used by primary care patients in different European countries to identify the spectrum used, to quantify

case, the spectral index of curvature perturbations (a measure of the deviation from the temporal de Sitter symmetry), the expansion anisotropy and the ratio of the energy density

2010/12/9 藥學科技上課心得 藥學三 A B303097083 張雅涵 在 12/9

find exact interior solutions of the charged radiation fluid stars, since the trace of the gravitational field equations gives a zero Ricci scalar for the radiative equation of state

Şöyle ki: Önce söz konusu yerin sahi­ bi olan banka yardımlaşma sandığı Belediye’ye başvura­ rak otel projesinin gerçekleş­ mediğini, bu konuda herhan­