T T 4 S
Ç E L E B İ
A. H A L E T
S
ABAHLARI Beylerbeyimden Köprü’ye gelen vapurda, öğleyin Kapalıçarşı için deki çukur mahailebicide, akşam ları da küllük kahvesinde görebi lirsiniz. Orta boylu, şişmanca, çay kutuları üzerindeki çinli resimle rini andıran düşük pos bıyıklı 35 yaşlarında esmer bir adam. O bu haliyle Hindistanlı baharat tüc carlarına benzetilebilir. Sivri to puklarını tahtalarda tıkırdatarak gelir tesadüfen karşınıza oturur. Dar, beyaz pantaionu etli kalça larına yapışır, ekseriya yeşil renk teki ceketi eski haydariyeleri an dırır. Halis şaldan gravatiarı için “Ben yaptım beyefendi, tam 15 asırlık acem el dokumasıdır di yor. Alnında ter damlaları gözle ri dalgın... bir sene önce monok- lusu kırıtmasaydı şimdi, onu göz çukuruna yerleşmiş görürdünüz. Ağzında daima baharlı bir tatlı... cebinden çıkardığı antika, kıy metli kutular içinde kakule, Nemse kimyonu, kaya tuzu zafran veya franbuaz şekerlerini yanın dakilere de ikram eder “İkbal buyurulmaz mı? hanımefendi; zih ne küşaviş veriyor.,,
Resai ERİŞ.