İ
kinci Cumhuriyet kilisenin politika ile bütün ilgile rini kesmiştir. Papazlar politikaya karışamaz. Pa pazlar hiç bir seçime katılamazlar ve hiç bir mec lise giremezler.Halk ibadetlerinde ve kilise görevlerinde tam serbest tir. Her gün akın akın, tertemiz kılık kıyafetleri ile, kilise ye gidenleri görürsünüz. Orada medenî yaşayış üzerine hiç bir yerme duymıyacaktır. Kilisenin politika ile ilgisini kes mesi mânevi otoritesini arttırmıştır.
Türkiye’de cami politika içindedir. Vaızlar Medenî Ka nunla savaş halindedir. Hayatta ve işte serbest kadınlar, camide aforoz edilmektedir. Fıkıhçılık, camii, Türkiye’de Ortaçağ: kiliselerine çevirmiştir. Camilerde görevli olan lar büsbütün ayrı bir politika akımının içindedirler.
Camide söylenen her söz Tanrı adına söylendiğinden pek iyi okumıyanların vicdanları üzerinde mânevi etkisi büyüktür. Kadının kapanması dincç şart olduğunu duyan bir vatandaş, dışarda bir mühendis, bir hekim, bir yargıç Türk kadını ile karşılaştığı zaman derin bir vicdan krizi geçirir. Karısını kızını ne yapacağını bilemez. Böyle bir toplum medenî yaşayış âhengîne kavuşamaz. Böyle bir ülkede medeniyet birliği ve bütünlüğü sağlanamaz.
İmamlar yalnız namaz kıldıracaklar, vaızcı ve hatip ler sadece Kur’anm ahlâk ve fazilet âyetlerinden ilhamlı konuşmalar yapacaklardır. Lâyik devlette camiin görevi budur.
Ortaçağda kilise halkın dünyası üzerinde, eğitimi üze rinde, ilim üzerinde hüküm sürerdi Ortaçağ karanlığı bu yüzden uzun sürmüş, eski ilim ve medeniyet çağı ile Rö nesans arasındaki koyu ve korkunç geceyi yaratmıştır.
* * *
Avusturya’da komünistlik vardır. Gazete çıkarırlar, bitap yazarlar. Fakat meclise bir tek temsilci göndereme mişlerdir. Bir de bizim meclislere bakınız. Üniversitede fi kir klüpleri kuramamışlardır. Tanıştığımız bir Avustur ya!;:
-- Üniversite kışkırtmalarının arkasında Çinli ara
yınız, diyordu.