• Sonuç bulunamadı

Şeker Ahmet Paşa, klasik resmimizin ulusal nitelikli ilk sanatçısıdır

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Şeker Ahmet Paşa, klasik resmimizin ulusal nitelikli ilk sanatçısıdır"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Şeker Ahmet Paşa,

klasik resmimizin ulusal

nitelikli ilk sanatçısıdır

Ankara D evlet Güzel Sanatlar Galerisi ’nde, İstanbul Resim ve Heykel M üzesi ile İş Bankası koleksiyonun­ dan derlenen "Şeker Ahmet Paşa S e rg isi" açıldı. Türk resminde ulusal nitelikli ilk ustanın güncel gelişm eler karşısında algılanmasına, yorumlanmasına ortam ha­ zırlayacak olan bu sergi dolayısıyle Kaya Özsezgin 'in Şeker Ahm et P a şa 'yı ve resim sanatımızdaki yerini tanıtan bir yazısını yayımlıyoruz.

Batı etkisinde Türk res - minin prim itifleri olarak ad­ landırabileceğimiz ilk kuşa - ğını izleyen klâsik kuşak i - çinde.asıl adı Ahmet A li Pa - şa olan ve saray çevresinde "şeker" takma adıyla anılan Şeker Ahmet Paşa'nın (1841- I906)özel bir yeri vardır .Çağ­

daşları olan Osman Hamdi,

Süleyman Seyyitve Zekâi Pa - şa'nın resim leriyle karşılaş­ tırıldığında, bu özel yerin de­ ğeri kendiliğinden ortaya ç ı­ kar. Öbür arkadaşları gibi Pa- ris'de Louis Boulanger ve Lé­ on Gérome'un yanında sanat

eğitimini tamamladığı halde, bu ressamların temsil ettik - leri kuralcı ve akademik r e s ­ min sınırlarını kırarak .içten, duygulu ve gerçekçi bir eği - lime sahip çıkmıştır. Yalnız ressam olarak değil,bir sanat adamı olarak da Türkiye’ de batılı anlamda sanat d eğerle­ rini yerleştirm e ve benimset­ mede ilk aktif görevi yüklenen Şeker Ahmet Paşa,padişahAb- dütaziz’in teşviklerini değer­ lendirmek suretiyle sanat sev­ gisini yaygınlaştırmada ilk a - dımları atanlardan biridir.Ab-

dülaziz, Paris ve Londra’ dan 'NatürmorV'ta güçlü bir realist

birçok tablolar satın alarak Dolmabahçe sarayında zengin bir galeri oluşturduğu gibi , bizzat resim çizen ve sanat - çıları koruyan "möcöne" bir kişiydi. Öğrenimini "Tıbbiye-i Şahane"de sürdüren ve son - radan bu okulda resim öğret­ menliği yapan Şeker Ahmet Pa­ şa’nın, 1862-1871 tarihleri a - rasında P a ris’de öğrenimyap­ masını da bu oadişah sağla - mıştı.

Fransa'da çalıştığı bu sü­ re İçinde özellikle Barbison okulu ressamlarının, Coıirbet ve Corot'nun resimlerine ya - kinlik duymuş olması,onun ki­ şiliğinde bu sanatçıların etki­ sini belirgin hale sokmuştur. Ne var ki bu etkilere rağmen, duygusallık ve içtenlik dozu­ nun ağır basması, Şeker Ah­ met Paşa'yı, bir takım e tk ile ­ rin ötesinde özgün bir karak­ terin temsilcisi yapmıştır.ls- tanbul Resim ve Heykel MU - zesl'nin 2 numaralı salonunu Zekâi Paşa'yla birlikte süs

(2)

leyen resim leri,bu karakte - rin en somut örnekleridir.Pey­ zaj ve natürmortlarında doğa­ ya duygulu bir bakışla eğilir, ayrıntıları kendine özgü bir üslûbun sınırları içinde usta -

ca değerlendirir ,ama buna

rağmen yalınlığı ve saflığı el­ den bırakmaz.Geniş planları, güçlü bir kompozisyon anla­ yışı içinde ve ressamca bir duyarlıkla b irleştirir.

Hessam Sami Yetik, Şe - ker Ahmet Paşa'nın resim le­ rinin Zekai Paşa'nın peyzaj - larına oranla "daha renkli,da­ ha saf,daha hisli ve anlayış - lı" olduğunu öne sürerken Per tev Boyar .yargısını daha da genişletir ve "kudretli bir r e ­ alist olan bu sanatkarınplas - tik zevk ve duyuşunun memle­ ketimize yeni bir ifade şek - li getirdiğini" b e lir tir ... Onu "y a rı empresyonist bir e ğ ili­ min öncüsü" sayanlar bulun - duğu gibi,Zekai Paşa' nın ve

Süleyman Seyyit'in yanında

"sönük ve ruhsuz" olduğunu öne sürenler de çıkmıştır . Ressam Cemal Tollu, Şeker Ahmet Paşa monografi sinde- bu ikinci görüşe tamamen ka­ tılamayacağını .ancak resm f görevleri ve "ile r i gitmesi - ni güçleştiren şartların bulun­ ması" nedeniyle, gün geçtik­ çe, "daha olgun" eserler ver­ mesinin mümkün olamadığı­ nı belirtir. Mustafa Cezar ise, Şeker Ahmet Paşa'nın resim­ lerinin Sanayi-i Nefise'nin a - çılışından daha büyük yankı

-lar yaptığını,belgelere daya­ narak yazıyor.

Bütün bu yargıların deği­ şik ve yer yer de çelişkili o l­

ması, Türk resminin temel

değerlerini oluşturan ressam­ larım ız üzerine yeterli ve nes­ nel incelemelerin henüz y e ­ terince yapılmadığını ortaya koymaktadır.

Şeker Ahmet Paşa'nın k i­ şiliğini belirleyen başlıca r e ­ sim leri arasında " Orman " , "Talim Yapan E rle r ", "K a r ­ puzlu Natürm ort", "A ğa çla r Arasında Karaca" ve kendi portresi başta gelir. Resmin

klasik değerlerine temel -

de bağlı kalmakla beraber, bu değerleri yorumlayıcı bir üs­ lûpla ele a lır bu resimlerinde; görünüşleri kişisel bir "b a- kış"la zenginleştirir. Çevre­ sine duyduğu ilgi ve yakınlık Şeker Ahmet Paşa'nın resim - lerine,çağdaşlarının birazda ihmal ettikleri yerel peyzaj ö- zelliklerinin yakınlığını, du­ yarlığını ve içtenliğini kazan­ dırm ıştır. Denebilir ki, sanat­ çımızın bu dikkate değer ça - bası,aradan ancak yarım yüz­ yıl kadar bir zaman geçtikten sonra, genç kuşak sanatçıla­ rı tarafından ilgiye değer gö­ rülmüştür. Bugün resmimizde yerel peyzaj karakterlerine yönelen, çevre yorumuna ön - çelik tanıyan bir eğilim , i y i ­ den iyiye geçerlik sağlamışsa, bunun kökleri Şeker Ahmet Pa­ şa ile başlayan ve giderek y o ­ ğunluk kazanan ulusal bilinç

-le yakından ilgilidir.

Şeker Ahmet Paşa'nın çağ­ daş sanat tarihimiz açısından taşıdığı ikinci önem,Türkiye'­ de ilk kez resim sergisi dü­ zenlemiş olmasından ile ri g e ­ liyor. Mustafa C ezar,"TU rki -

ye'de hakiki manada resim

sergilerinin ilk defa Şeker Ah­ met Paşa tarafından tertiplen- diği"ni ve bu sergilerin " r e ­ sim sanatının ilerki günleri­ ni etkileyici bir hareketyarat- tığı"nı b elirtir. 27 nisan 1873J-

de kendisiyle birlikte başka

sanatçıların da katıldıkları bu ilk sergi,devrin önemli dev­ let adamları tarafından ilgiy - le karşılanmış, serginin a ç ılı­ şından önce ve sonra basında övücü yazıların çıkmasına yol açm ıştır. Serginin, basında " m illf " bir karakter biçimin­ de yorumlanmış olması, r e ­ simlerin böyle bir niteliğe a - çık olduğunu da göstermekte­ dir. 30 kişinin katıldığı ve I

temmuz I875'de ikinci kez

düzenlenen sergide, Şeker Ah­ met Paşa'nın yanı sıra Osman Hamdi Bey ve Halil Paşa gibi

o dönem temsilcilerinin de

yer alması,bu ikinci serginin de ilgiyle karşılandığını orta­ ya koyuyor.

Ankara'da toplu biçimde

sergilenen Şeker Ahmet Paşa koleksiyonu, Türk resminde usta bir kişiliğin bir kez daha ve güncel gelişm eler karşısın da algılanmasına,yorumlan - masına ortam hazırlayacaktır. ■ KAYA ÖZSEZGİN

"Karpuzlu Natürm ort". P a ş a ’nın tanınmış eserlerinden biri

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

8 ded Anahtar Kelimeler- gUJQ'LQ(øLWLPL'LQ(øLWLPgøUHWLPL<HWHUOLN$OJüVü'LQ .OWU YH $KOkN %LOJLVL gøUHWPHQL ù+/ 0HVOHN 'HUVL

rastlanmaktadır. Bundan kısa bir süre sonra 1232 yılına doğru İbn Rüşd’ün Oxford’da tanınmaya başladığı görülmektedir. Robert Grosseteste bu tarihlerde

İslâm'da insanların bilgi ve yükümlülüklerinin hem muhtevâsı, hem de kalitesinin, yükümlünün durumu (hâli) ile sıkı bir ilişkisi, etkili bir bağlantısı vardır.

mini sürdüren sayılı sanatçılardan biri olarak” nitelendiriliyor Naile Akıncı: “Ödün vermeme ile, belirli bir sanat akımına tüm özelliklerini tatbik ederek

“Nazım Hikmet’ten sonra geçen yıllar, baskılar, karşı propagandalar, unutturma politikaları Nazım’ın şii­ rinin gücünü yok edemedi” diyen Öner,

Ülkümen (1938), ülkemizde ilk defa Malatya'da yetişen önemli elma, armut ve kayısı çeşitlerinin pomolojik özelliklerini incelemiş, çeşitlerin yaprak, çiçek, meyve ve

Bu konuyla ilgili olarak görüş­ lerine başvurduğumuz bilim adam­ ları, Mimar Sinan Yılı’nda, büyük mimarımızla ilgili çalışmaların ye­ tersiz

For the kindergarten teachers, it is highly encouraged for them to obtain knowledge and conduct special education at their kindergartens, such as the ability to