Ulunay’ m cenazesi MİLLiYET’in önünde... İstihbarat Şefimiz Faruk Demirtas, Ulunay’ı son yolculuğuna uğurlayan konuşmasını yapıyor...
U LU N A Y 'ı dün son
yolculuğa uğurladık
* Gazetemizin önünde
yapılan
törenden
sonra U l u n a y'ın
cenazesi Konya'ya
gönderildi
A
RAMIZDAN ayrılan üstad Refi’ Cevad Ulunay’m na’şı dün Şişli Camiinde kılman öğle namazmdan sonra, ömrü nün 59 yılını verdiği BabIâli yo kuşundan geçirilerek gazetesi Milliyet’in önüne getirilmiştir * Burada siyah bir örtü ile kaplımasa üzerine konan rçterhum üstad’m na’şı önünde kısa bir dini tören ve saygı duruşu ya pılmış ve toprağa verilmek üze re Konya’ya götürülmüştür.
Öğle namazmdan sonra Şişli Camiinde yapılan dini törene İ Devamı Sa. 7, Sü. 3 de
U L U N A Y
4 Baştarafı Birincide başta İstanbul Valisi Vefa Poy raz, Belediye Başkam Dr. Fahri Atabey, Emniyet Müdürü Muzaf fer Çağlar, merhumun ailesi, sahne ve tiyatro sanatçıları, ba sın mensupları ve okuyucuları hazır bulunmuşlardır. Avludaki törende merhumun mezun oldu ğu Galatasaray Lisesi öğrencileri ve izcileri ile bir toplum polisi kıt’ası Ulunay’a saygı duruşunda bulunmuşlardır.
Törenden sonra merhumun ta butu eller üzerinde Osmanbey’e kadar getirilmiş ve burada hazır bekleyen cenaze arabasına kon muştur. Cenaze Bâbıâli yoku şundan geçirildikten sopra saat 13.25 de vasiyeti üzerine ömrü nün uzun yıllarım verdiği gaze tesi Milliyet önüne getirilmiştir. Burada gazete önünde hazırla nan siyah örtülü bir masa üze rine konan merhumun tabutu başında gazetemizin istihbarat şefi Faruk Demirtaş bir konuş ma yaparak şunları söylemiştir:
«20 yıla yakın bir süredir se ninle kapı yoldaşı idik. Zaman zaman «Beni Milliyet’ten ancak ölüm ayırır!» derdin. En az evin kadar sevdiğin bu yuvadan seni ebediyet yolculuğuna uğurlarken bu sözlerdeki mânayı ve samimi yeti şimdi daha iyi anlıyorumv
Sen bizim için bir Ustad, bir hoca olmanın ötesinde, neş’e kaynağı bir «can adam»dın. Her yaşta insanla konuşmanın, şaka laşmanın sırrını iyi bilirdin.
Senin matbaaya gelişin bile başkaydı. Tepeden tırnağa hepi mizin havası değişir, senin attı ğın kahkahalar arasında işi gücü unutur olurduk.. Kar. fırtına, sis, senin gazeteye gelmeni önleye memiştir Yazılarını mürettipha neye vermeden önce, bizlere oku maktan büyük bir haz duyardın. Coşardın, coştururdun, çok defa da okurken gözyaşlarını tuta mazdın. Senin güçlü kaleminin yanında edebiyat ve tarih bilgi ni. Türk musikisine ve tiyatroya olan sevgini nasıl unutalım. Sen bazen bir karakış kadar sert, fakat ekseriya bir bahar kadar
tatlıydın.
Senin birçok meziyetlerini bu raya saymanın faydası ne? Çok renkli ve fırtınalı bir hayatın vardı. Hiçbir şeyi umursamaz gö rünür, sadece ve sadece okuyu cuna hizmet edebilmek için çırpı nıp dururdun.
Şimdi gazeteye son defa gelişi ni hatırlıyorum. Hastaydın, hal sizdin, merdivenleri güçlükle ç ı kabilmiştin. Bir, iki saat kadar oturabildin, her zaman olduğu gibi bizleri yine neş’eye boğdun Ve sonra kalkıp gittin.
... Ve gittin!
NUR İÇİNDE YAT
KOCA ULUNAY!...
Saygı duruşundan sonra Ulu- na> 'm naaşı trafik „ polislerinin refakat ettiği bir kortejle Sirke ci Arabavapuru İskelesine getiril miş ve Anadolu yakasında bekle yen Milliyet Gazetesine ait bir arabaya konularak Konya’da top rağa verilmek üzere yola çıkarıl mıştır.
KONYA — Ulunay bugün öğle namazından sonra, Mevlâna Tiir- besi’nin karşısındaki «Üçler» me zarlığında toprağa verilecektir. Konya Turizm Demeği, cenaze töreniyle ilgili bütün hazırlıkları tamamlamıştır.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi