Önceki gün yaşama veda eden usta tiyatrocı^Necdet Mahfi Ayral’m cenazesi bugün son yolculuğuna uğurlanıyor
Türk tiyatrosu çınarını yitirdi
ve dublaj sanatçısı olarak yetiştirdi. 1975’te
Muhsin Ertuğrul, Vasfı Rıza Zobu ve
Bedia Muvahhit’le birlikte ‘yaş
haddinden’ dolayı emekli edilen Ayral, son
olarak ‘22. İzmir Tiyatro Günleri’ kapsamında 30 Mart 2004 tarihinde gerçekleştirilen ‘Tiyatroda Geçen Yıllar’ konulu bir söyleşiye katılmıştı. İstanbul
Tiyatro Festivali Yaşam Boyu Onur
Ödülü, İsmail Dümbüllü Ödülü, Aziz
Nesin Emek Ödülü, İstanbul Üniversitesi
Ö dülü’yle birlikte 27 ödülün sahibi olan sanatçı, 70 yıllık sanat yaşamı boyunca 250’nin üzerinde oyunda ve 170’in üzerinde sinema filminde rol aldı. Sanatçının, eski gazeteci Mehmet Güreli’nin yönettiği, 95 yıllık yaşamöyküsünün anlatıldığı ‘95 Yıllık Gülümseme: Necdet Mahfi Ayral’
belgeseli de bulunuyor.
Jeyan Mahfi Ayrai
“ Herkesin acısı büyük. Bütün Türkiye’nin
acısı büyük. Benimki daha büyük.”
Yıldız Kenter
“Yaşayan bir ustamız ve efsanemizdi. Bir ustayı, bir tiyatro âşığını kaybettik. Tiyatroyu her zaman kendinden daima üstün, ulaşılması gereken bir yerde gören müstesna bir tiyatro adamını kaybettik. Ailesine, yakınlarına ve tüm dostlarına başsağlığı diliyorum. Acımız büyük.”
Dikmen Çürün
“Biz mi toplum olarak sahneden çekilmiş olan sanatçılarımızı hemen unutuyor ve ancak öldükten sonra hatırlıyoruz? Yoksa dünya mı böyle bilemiyorum... Necdet Mahfi Ayral, Türk tiyatrosunun canlı bir tarihiydi. Bu tarihin derinlerine dalamadık. Onun yaşadıklarından, gözlemlerinden yeterince yararlanamadık. Böyle bir sanatçının aramızdan ayrılması iki yönlü bir kayıp. Sanat dünyasına başsağlığı
diliyorum.”
Sevgi Sanlı
“Mesleğini en onurlu biçimde icra eden, beyefendiliğini en onurlu biçimde sürdüren, yaşlılığa karşı savaşında hiç geri adım atmayan bir kahraman. Hepimize örnek olacak bir yaşam.”
Nedret Güvenç
“Tiyatronun altın çağından bir tek o bize kalmıştı. Sonuna kadar adeta zamana
direndi. Hiçbir zaman meslek aşkından,
tiyatro disiplininden ve sevgisinden ödün vermedi. Zamanında çok başarılı rollere imza attı. Şehir TiyatrolarTnın temel direklerinden biriydi. İyi bir aile babasıydı. Lisan bilen, kitap okuyan bir sanatçıydı. Başlangıç
'%
9
6
yıllık
yaşamının 70’i aşkın
yılını sanata hizmetle
yaşayarak tarihe
geçen Türk
tiyatrosunun yaşayan
en yaşlı oyuncusu
Necdet Mahfi Ayral,
sanatçı dostları ve
sevenleriyle son kez
bugün saat 11.00’de
Harbiye Muhsin
Ertuğrul Sahnesi’nde
anısına yapılacak
okpjtörende
buluşacak.
Kültür Servisi - Türk tiyatrosu yaşayan en
yaşlı oyuncusu Necdet Mahfi Ayral’ ı önceki gün kaybetti. Bugün saat 11.00’de Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde Necdet Mahfi Ayral anısına bir tören yapılacak. Ayral’ın cenazesi daha sonra Teşvikiye Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından Zincirlikuyu
Mezarlığı’nda toprağa verilecek. 96 yıl süren yaşamının 70’i aşkın yılını sanata hizmetle yaşayarak tarihe geçen 1908 İstanbul Beykoz doğumlu Ayral, öğrenimini Galatasaray Lisesi’nde tamamladı. Sahneye ilk adımını 24 Eylül 1932’de Darülbedayi’de
‘7 Köyün Zeynebi’ oyunuyla atan sanatçı,
Şehir Tiyatrolan’nda ‘Lüküs Hayat’, ‘Kral
Lear’, ‘Deli Dolu’, ‘Fizikçiler’, ‘Bir Komiser Geldi’, ‘Cyrano de Bergerac’ ve ‘Tartuffe’ gibi oyunlarda rol aldı. 1950-75
yıllan arasında Italyanlann ünlü komedi oyuncusu Toto’yu seslendirerek dublaj sanatında da ustalığını gösteren Ayral, kızı
Jeyan Mahfi Ayral T da kendisi gibi tiyatro
yıllanmızda bizlere çok iyi örnek olan sanatçılardan biriydi. Onlan
unutmayacağız. Nur içinde yatsın.”
Erol Keskin
“Ölüm kaçınılmaz. Necdet Mahfi ustamız hiçbir zaman ölmüş sayılamaz, bizim gözümüzde de onu sevenlerin gözünde de. Böyle tatsız durumlarda bize de sorulsa ‘Vakit ne zaman gelecek’ diye ne söylersek söyleyelim erkendir. Çok değerli bir
insandı. Bize sanatımız açısından hep örnek olmuştur.
Mücap Ofluoğlu
“Necdet Mahfi Ayral 1946’da
İstanbul Şehir Tiyatrolan’na girdiğimde sahne amiriydi. Ben figüran olarak girmiştim. Sahne amiri olarak, bana tiyatroya girebilmem için kart verdi. Birçok oyunda beraber oynadık. Tiyatroyu canı kadar seven, son derece tiyatro disiplinine düşkün ve bağlı, genç arkadaşlarına yakın, sevgi dolu, büyüklerine de hep sevgiyle bağlı bir insandı. Tabii Muhsin Ertuğrul’a yürekten bağlıydı. Ertuğrul’un sinema yaptığı yıllarda ona asistanlık yapmıştır. Sevilen bir insandı. Nur içinde yatsın.”
Göksel Kortay
“Çok sevdiğim ve saygı duyduğum bir ustamızdı. Hepimiz onun bu yaşında sahneye çıkmasıyla gururlanıyorduk. Hatta buraya Dünya Oyuncular Birliği’nin Yürütme Kurulu
geldiğinde kendisini 90 yaşında hâlâ sahneye çıkan ustamız olarak tanıtmıştık. Onlarla ne zaman karşılaşsak bana hâlâ 90 yaşında sahneye çıkan ustayı soruyorlar. Bence Türk tiyatrosu için çok büyük bir kayıptır. Tiyatrocuların başı sağolsun diyorum. Sevgili kızma sabırlar diliyorum. Maalesef Türk tiyatrosundan bir yıldız daha kaydı.”
Semlha Berksoy
“Akıllı, zeki, rabıtalı bir çocuk. Kültürlü bir aileden geliyor. Muhsin Bey’in sağ koluydu. Çok iyiydi, çok üzüldüm.”
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi