Kültür Servisi - Turhan Gürkan, Cumhu riyetçiler için bir disiplin simgesiydi. Yerli sinemayla ilgili ne zaman ayrıntılı bilgi, de ğerlendirme gerekse ya da emektarlardan biri yaşamım yitirse ‘Turhan Amca’ya bir te lefon yeterliydi. Kısa süre sonra on bilgisa yara değişmeyeceğini söylediği 41 yıllık Re mington daktilosunda san kâğıtlara yazıl mış upuzun yazı mutlaka elimize ulaşırdı.
Elli dört yıllık gazeteci Gürkan; geniş ar şivi, biyografik yazılan ve araştırmalanyla Agâh Ozgüç’le birlikte Yeşilçam’ın tarihini çıkartan en önemli isimlerden biriydi.
Günü gününe not aldığı defteriyle, kitap larla, gazete kupürleriyle, fotoğraflarla, çe şitli belgelerle oluşturmuştu geniş arşivi.
Yeşilçam’ın tarihini tutan; binlerce yazı, haber ve serüvenle dolu bir yaşam sona er di. Biz alçakgönüllü, sessiz, işine çok düş kün, olağanüstü titiz ‘Turhan A m ca’mızı, Türk sineması da yeri doldurulamayacak bir araştırmacısını yitirdi.
‘Sinema yazarları içinde çok özeldi’ AGÂH ÖZGÜÇ: Her şeyden önce tam bir İstanbul beyefendisiydi. Kendisiyle yıl larca Günaydın ekibinde çalışmıştık, çok faydalı işler yaptı. Ne yazarsa yazsın titiz ça lışırdı ve akıcı dili vardı. Türk sineması ya zarlığı duayenlerinden birini yitirdi. Bu açı dan da büyük kayıp Turhan Gürkan’m ölü mü.. Sinema yazarları içinde yeri çok özel di.
ATİLLA DORSAY: Turhan Gürkan çok sevdiğim bir dostum ve ağabeyimdi. Cum huriyet yıllarımda çok iyi dost olmuştuk. Sonra Doğan Hızlan’ın önerisiyle Gösteri dergisi için Türk ve Dünya Sineması Ansik lopedisini birlikte hazırlamıştık. 1980’lerin başında... O zaman ne kadar iyi bir arşivci olduğunu, Türk sineması tarihini ne kadar iyi bildiğini anlamıştım.
Artık türü azalan ve derin bilgisini hiç göstermeyen son derece alçakgönüllü in sanlardan, gerçek İstanbul beyefendilerin den biriydi. Geçen yıl ona SİYAD emek
Artık türü azalan ve derin bilgisini hiç göstermeyen alçakgönüllü biriydi. ödülünü vermemiz ne kadar iyi oldu!... Ye rini doldurmamıza hiçbir biçimde olanak yok. Acısı ailesi için, biz gerçek dostlan için ve ömrünü bağışladığı Türk sineması ve si- nemacılan için hep kalacak.
ERMAN ŞENER: Turhan Gürkan benim nerede ise 40 yıllık arkadaşımdı. Onu büyük çoğunluk, sinema yazan kimliği ile tanırdı, oysa Turhan teknik sekreterlikten servis şef liğine kadar gazeteciliğin değişik alanlann- da da çalışmıştı. Sinema yazan olarak cid di, inanılır ve dosdoğru bir kaynaktı. Son yıllarda sadece Cumhuriyet’e (sadece tele vizyondaki Türk filmlerini) yazıyordu. O kısacık yazılarda bile en azından üç dört ki şiye telefon eder, on satırlık bir yazıda bile
hata olmamasına özen gösterirdi. Turhan öl dü. Bizler çok yakın bir dostumuzu, sinema da inanılır ve güvenilir bir kaynağı yitirdi.
YILMAZ TUNÇKOY: Turhan eski, çok sevdiğim ve mesleğine gerçekten bağlı ar- kadaşlanmdan biriydi. Dürüstlüğü, meslek etiğine özen göstermesi, günümüzdeki genç gazeteci arkadaşlara örnek olmalıdır. ‘Gazeteci etiğini her zaman korudu’
YÜKSEL BAŞTHNÇ: Babiali bir efendi sini, bir çelebisini daha kaybetti. Turhan Gürkan sinema uzmanıydı. İstanbul Exsp- res gazetesinde gencecik muhabir olarak ça lışırken sinemaya gitmek için ona sormadan Beyoğlu’na çıkmazdık.
Şimdiki adıyla araştırmacı bir gazeteciy di. Bu yüzden tek anlaşmazlığımız Ney us tası Neyzen Tevfik üzerineydi. Ben herkes gibi Neyzen ’ in Bodrum doğumlu olduğunu iddia ederken o Samsun Bafra doğumlu ol duğunu, yani hemşerisi olduğunu söylerdi. Sonunda da Neyzen’in Samsun Bafra kütü ğünde kayıtlı ve Kolay beldesinden olduğu nu ispat etmişti. Adı üstünde, Neyzen Tev- fik ’in soyadı Kolaylı idi.
Tlırhan Gürkan’ın ölümü Babiali için hiç de kolay olmayacak.
HAYATİ ASILYAZICI: Meslekten ve bi zim kuşaktan da çok eski bir arkadaştı. İşi ne düşkün, eski Babiali geleneklerini koru yan, nitelikli bir gazeteciydi. Gazeteci eti ğini bütün yaşamı boyunca korumuştu. Bu yıl hem basın hem de basında yaşanan ölümler açısından bir kıyım yılı oldu. Baş ta ailesine ve Cumhuriyet ailesine başsağ lığı diliyorum.
RECEP BİLGİNER: BabIali’nin katık sız çilekeşlerinden biri idi. Çalışkan, dürüst gazetecilik dışında başka hiçbir mesleğe yö nelmeyen ve başka gelir kaynağı olmayan bir gazeteciydi. Karısı Türkçe öğrendikten sonra birlikte Macarca yazılmış bazı kitap ları Türkçeye de çevirmişlerdi. Onunla hem şehir gazetesinde hem de başka gazeteler de beraber çalışmıştık.
" Ş G *
t
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta h a Toros Arşivi