• Sonuç bulunamadı

Jandarma Mesleğine Yönelik Sıklık Sözlüğü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Jandarma Mesleğine Yönelik Sıklık Sözlüğü"

Copied!
307
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)
(3)

JANDARMA MESLEĞİNE YÖNELİK SIKLIK SÖZLÜĞÜ

NURULLAH ALKOL

YÜKSEK LİSANS TEZİ

YABANCI DİL OLARAK TÜRKÇENİN ÖĞRETİMİ

ANA BİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

(4)

i

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren ( ) ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı : Nurullah Soyadı : Alkol

Bölümü : Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi İmza :

Teslim Tarihi :

TEZİN

Türkçe Adı : Jandarma Mesleğine Yönelik Sıklık Sözlüğü

(5)

ii

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tezin yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dışındaki tüm ifadelerin şahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Yazarın Adı Soyadı: Nurullah Alkol İmza:

(6)
(7)

iv

TEŞEKKÜR

Küçük bir fikir olarak ortaya çıkan bu çalışmanın, teze dönüşme sürecinde birçok kişinin maddi ve manevi desteği alınmıştır. Edilecek her türlü teşekkür bu kişilerin desteği yanında yetersiz kalsa da kendilerinden söz etmek benim için bir vefa borcudur. Öncelikle, Türkçe öğretmeyi bir meslekten ziyade bir gönül işi olduğunu öğreten ve iyi bir Türkçe öğretmeni olmada bana rehber olan Gaziantep Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği bölümündeki lisans hocalarıma ve Gazi Üniversitesi Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi alanındaki yüksek hocalarıma teşekkürü bir borç bilirim. Tezin hazırlanma sürecinde bilgi ve tecrübelerini benden esirgemeyen sayın, Prof. Dr. Fatma AÇIK’a, Doç. Dr. Özay KARADAĞ’a, Doç. Dr. Yusuf DOĞAN ile tezin bütün aşamalarında yanımda olan ve bana yol gösteren tez danışmanın Doç. Dr. Kemalettin DENİZ’e de ayrıca teşekkür ederim.

Bugünlere gelmemi sağlayan ve haklarını hiçbir şekilde ödeyemeyeceğim değerli Ailem’e ve Türkçe öğretme gibi kutsal bir görevi yerine getirmemi sağlayan mensubu olduğum Jandarma Teşkilatına teşekkür ederim.

(8)

v

JANDARMA MESLEĞİNE YÖNELİK SIKLIK SÖZLÜĞÜ

(Yüksek Lisans Tezi)

Nurullah Alkol

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Haziran 2016

ÖZ

Bu araştırmanın amacı, jandarma mesleğinde kullanılan terimlerin sıklığını ortaya koymaktır. İlgili terimler Jandarma Okullar Komutanlığı’nda basılan 21 adet ders kitabı, Jandarma Dergisi’nin dört farklı sayısı, jandarmaya görev ve yetki veren iki hukuk metni, jandarma ile ilgili iki yardımcı eğitim materyali ve jandarmanın resmî internet sitesindeki metinlerden derlenmiştir. Derleme işlemi nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi yoluyla yapılmış, ortaya çıkan veriler ise betimsel analiz yöntemiyle tahlil edilmiştir. Terim tespiti, 21 ders kitabında yer alan 1.423.416 kelime, Jandarma Dergisi’nin 4 farklı sayısında yer alan 70.765 kelime, hukuk metinlerinde yer alan 29.960 kelime, yardımcı eğitim materyallerindeki 44.666 kelime üzerinde yapılmıştır. İncelenen toplam 1.601.468 kelime içerisinde ders kitaplarında 4.566’sı farklı olmak üzere 29.960, Jandarma Dergisi’nin 4 farklı sayısında 751’i farklı olmak üzere toplam 70.765, hukuk metinlerinde 536’sı farklı olmak üzere 6.831, yardımcı kaynaklarda 573’ü farklı olmak üzere 7.367, Jandarmanın resmî internet sitesindeki metinlerde 476’sı farklı olmak üzere 7.917 terim kullanımı tespit edilmiştir. Toplam terim sayısının 251.790 ve farklı terim sayısının ise 4.720 olarak tespit edildiği çalışmada terim ve kelime sayısının materyallere göre yüzdelik dağılımlarının birbirleriyle doğru orantılı olduğu görülmüştür. Toplam 1.601.468 kelimenin %89’u ders kitaplarında yer alırken bu rakam Jandarma Dergisi’nde %4, hukuki metinlerde %2, yardımcı kaynaklarda %3, internet sitesinde %2 şeklindedir. Toplam 251.790 terimin ise %88’i ders kitaplarında yer alırken bu rakam Jandarma Dergisi’nde %3, hukuki metinlerde %3, yardımcı kaynaklarda %3, internet sitesinde %3 şeklindedir. Araştırmada

(9)

vi

elde edilen veriler üç aşamada analiz edilmiştir. İlk önce 30 farklı materyalin ayrı ayrı terim sıklığı ortaya konulmuş, buradan elde edilen veriler listelenerek her listede en sık geçen 100 terim tablolaştırılmıştır. İkinci aşamada ders kitaplarının, Jandarma Dergilerinin, hukuki metinlerin, yardımcı eğitim materyallerinin ve internet sitesinin genel sıklığı ayrı ayrı listelenerek her listede en sık geçen 100 terim tablolaştırılmıştır. Son aşamada bütün materyaller tek havuzda birleştirilerek jandarma mesleğine ait terimlerin sıklığı alfabetik ve sayısal sıralı sıklık şeklinde listelenmiştir. 30 farklı materyaldeki söz varlığının mesleki dil eğitiminde nasıl kullanılması gerektiği ve bu materyallerdeki söz varlığını etkileyen unsurlar açıklanarak mesleki dil eğiticisinin ortaya konulan söz sıklığını daha etkili kullanması amaçlanmıştır. Araştırmada elde edilen sonuçlardan hareketle materyal hazırlayıcılara ve öğretmenlere yönelik öneriler oluşturulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Mesleki Dil, Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi, Terim Sayfa Adedi: 289

(10)

vii

FREQUENCY DICTIONARY OF GENDARMERIE PROFESSION

(M.S. Thesis)

Nurullah Alkol

GAZI UNIVERSITY

GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES

June 2016

ABSTRACT

The purpose of that study is to reveal the frequency of the terms used in the profession of Gendarmerie. Related terms were compiled from 21 lesson book published in Gendarmerie Schools Command, four different issues of the Journal of Gendarmerie, two law articles that empowers and authorise Gendarmerie, two education materials related to Gendarmerie and from the texts found in the official web page of Gendarmerie. The process of compilation was carried out as qualitative study with the form of document review and the data collected was analysed through descriptive analysis. Detection of the terms were conducted over 1.423.416 words in the lesson books, 70.765 words in four different issues of the Journal of Gendarmerie, 29.960 words in the law articles and 44.666 words in education materials related to Gendarmerie. Among the total number of 1.601.468 analysed words, 29.960 words in lesson books 4.566 of which were different, 70.765 words in four different issues of the Journal of Gendarmerie, 751 of which were different, 6.831 words in law articles, 536 of which were different, 7.367 in the education materials 573of which were different and 7.917 words in the official web page of gendarmerie, 476 of which were different, were detected. total number of words was 251.790 and total number of different words was 4.720 in the research and the rational distribution of words and terms with the materials were discovered to be directly proportional. %89 of total 1.601.468 words were found in the lesson books while %4 was found in the Journal of Gendarmerie, %2 in the law articles, %3in education materials and %2 in web page. %88 of total 251.790 words were found in the lesson books

(11)

viii

while %3 was found in the Journal of Gendarmerie, %3 in the law articles, %3 in educatio n materials and %3 in web page. The data that was obtained from the research were analyzed in three steps: first of all, the terminology frequency of 30 different materials was revealed and the data obtained hereby was listed with a list of most frequent 100 words in each table. İn the second step, the frequency of the lesson books, the Journal of Gendarmerie, the law articles, education materials and web page were examined in detail and lists of most frequent 100 words were produced. In the last step, all the materials were gathered in one place and the word frequency of the Gendarmerie profession listed both alphabetically and numerically. The word existence in thirty different materials was explained in detail regarding how to use them effectively in vocational language teaching and clarifying the effects over the word presence in these materials in order to ensure the effective usage of the word frequency unveiled in this research. Advices were addressed to the teachers and material developers within the scope of the research results.

Key Words: Vocational Language, Teaching in Turkish as a Foreign Language, Term. Page Number: 289

(12)

ix

İÇİNDEKİLER

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU

... i

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI

... ii

JÜRİ ONAY SAYFASI

... iii

TEŞEKKÜR

... iv

ÖZ

... v

ABSTRACT

... vii

İÇİNDEKİLER

... ix

TABLOLAR

LİSTESİ

... xii

ŞEKİLLER

LİSTESİ

... xiv

BÖLÜM

1

... 1

GİRİŞ

... 1 Problem Durumu ... 1 Amaç ... 4 Çalışmanın Önemi ... 5 Varsayımlar ... 5 Sınırlılıklar ... 6

BÖLÜM 2

... 7

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

... 7

Dil Kullanım Alanları ... 7

Kişisel Alan ... 8

Kamusal Alan ... 9

Eğitim Alanı ... 11

Mesleki Alan ... 12

(13)

x

Mesleki Dil ve Ögeleri ... 13

Mesleki Dilde Temel Söz Varlığı ... 13

Mesleki Dil ve Kurum Kültürü ... 24

Mesleki Dilde Dil Dışı Göstergeler... 27

Mesleki Dilde Yazım Üslubu ve Biçimi ... 29

Mesleki Dil Eğitimi ... 30

Mesleki Türkçe Üzerine Yapılmış Çalışmalar ... 35

Jandarma Genel Komutanlığı ... 41

Jandarmanın Tanımı ... 41

Jandarmanın Bağlılık Durumu ... 41

Jandarmanın Konuş ve Kuruluşu ... 42

Jandarmanın Görevleri ... 42

Jandarmanın Görev Sorumluluk Alanı ... 43

Misafir Askerî Personel ... 44

BÖLÜM 3 ... 46

YÖNTEM ... 46

Araştırmanın Modeli ... 46

Evren ve Örneklem ... 46

Veri Toplama Teknikleri ... 47

Veri Analizi ... 48

BÖLÜM 4 ... 50

BULGULAR VE YORUM... 50

Jandarma Mesleğine Ait Terimlerin Genel Durumu ... 50

Ders Kitaplarındaki Terimlerin Genel Durumu ... 54

Adli Bilimler ve Adli Tıp ... 56

Adli Kolluk Hizmetleri ... 57

Ceza Muhakemesi Kanunu ... 59

Davranış Bilimleri ... 61 Halkla İlişkiler... 62 İç Hizmet Kanunu ... 63 İdare Hukuku 1 ... 66 İdare Hukuku 2 ... 68 İnsan Hakları ... 70

(14)

xi

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele ... 73

Kriminalistik ... 75

Kriminoloji ... 76

Liderlik ve Meslek Ahlakı ... 78

Lojistik ve Mali Konular... 80

Muhabere Elektronik Bilgi Sistemleri ... 81

Önleyici Kolluk Hizmetleri ... 83

Personel ve Askerî Yazışma ... 84

Silah Bilgisi ... 86

Trafik ... 88

Türk Ceza Kanunu ... 89

Jandarma Dergisi’ndeki Terimlerin Genel Durumu ... 91

Jandarma Dergisi 139. Sayı ... 93

Jandarma Dergisi 140. Sayı ... 95

Jandarma Dergisi 141. Sayı ... 96

Jandarma Dergisi 142. Sayı ... 98

Hukuk Metinlerindeki Terimlerin Genel Durumu ... 99

2803 Sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu ... 101

Jandarma Teşkilatı Görev ve Yetkileri Yönetmeliği ... 103

Yardımcı Kaynaklardaki Terimlerin Genel Durumu ... 104

İfade Alma ve Çeşitli Suçlarda Soruşturma Usulleri ... 106

Modern İfade Mülakat ve Sorgu Teknikleri ... 108

Resmî İnternet Sitesindeki Terimlerin Genel Durumu ... 110

BÖLÜM 5 ... 112 SONUÇ VE TARTIŞMA ... 112 Sonuç ... 112 Öneriler ... 125 KAYNAKLAR ... 126 EKLER... 132

Jandarma Mesleğine Ait Terimlerin Alfabetik Sıralı Sıklık Listesi ... 133

(15)

xii

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1. Genel Söz Varlığında En Sık Geçen 100 Terim……….…….…53

Tablo 2. Ders Kitaplarında En Sık Geçen 100 Terim………...55

Tablo 3. Adli Bilimler ve Adli Tıp Kitabındaki En Sık Geçen 100 Terim……….57

Tablo 4. Adli Kolluk Hizmetleri Kitabında En Sık Geçen 100 Terim……….…...58

Tablo 5. Ceza Muhakemesi Kanunu Kitabında En Sık Geçen 100 Terim………..…....60

Tablo 6. Davranış Bilimleri Kitabında Geçen Terimler………….…………..………...….61

Tablo 7. Halkla İlişkiler Kitabında En Sık Geçen 100 Terim………...…..63

Tablo 8. İç Hizmet Kanunu Kitabında En Sık Geçen 100 Terim………...…..65

Tablo 9. İdare Hukuku 1 Kitabında En Sık Geçen 100 Terim………..………67

Tablo 10. İdare Hukuku 2 Kitabında En Sık Geçen 100 Terim…………..………….….…69

Tablo 11. İnsan Hakları Kitabında En Sık Geçen 100 Terim…………..……….…...….71

Tablo 12. Jandarma Temel Meslek Bilgisi Kitabında En Sık Geçen 100 Terim…….…..…..72

Tablo 13. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Kitabında En Sık Geçen 100 Terim 74 Tablo 14. Kriminalistik Kitabında En Sık Geçen 100 Terim ………76

Tablo 15. Kriminoloji Kitabında En Sık Geçen 100 Terim.………..…...…...…..77

Tablo 16. Liderlik ve Meslek Ahlakı Kitabında En Sık Geçen 100 Terim………..….79

Tablo 17. Lojistik ve Mali Konular Kitabında En Sık Geçen 100 Terim……...…………81

(16)

xiii

Tablo 19. Önleyici Kolluk Hizmetleri Kitabında En Sık Geçen 100 Terim……….84

Tablo 20. Personel ve Askerî Yazışma Kitabında En Sık Geçen 100 Terim………...……..85

Tablo 21. Silah Bilgisi Kitabında En Sık Geçen 100 Terim……….……...….….87

Tablo 22. Trafik Kitabında En Sık Geçen 100 Terim………...89

Tablo 23.Türk Ceza Hukuku Kitabında En Sık Geçen 100 Terim ………..………..90

Tablo 24. Jandarma Dergilerinde En Sık Geçen 100 Terim……….…...92

Tablo 25. Jandarma Dergisi’nin 139. Sayısında En Sık Geçen 100 Terim …………..…...94

Tablo 26. Jandarma Dergisi’nin 140. Sayısında En Sık Geçen 100 Terim …………..…...95

Tablo 27. Jandarma Dergisi’nin 141. Sayısında En Sık Geçen 100 Terim…………..…….97

Tablo 28. Jandarma Dergisi’nin 142. Sayısında En Sık Geçen 100 Terim…………..……..98

Tablo 29. Hukuk Metinlerinde En Sık Geçen 100 Terim………...……..100

Tablo 30. 2803 Sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu’nda En Sık Geçen 100 Terim ………...102

Tablo 31. Jandarma Teşkilatı, Görev ve Yetkileri Yönetmeliği’nde En Sık Geçen 100 Terim………....…103

Tablo 32. Yardımcı Kaynaklarda En Sık Geçen 100 Terim………105

Tablo 33. İfade Alma ve Çeşitli Suçlarda Soruşturma Usulleri Kitabında En Sık Geçen 100 Terim………107

Tablo 34. Modern İfade Mülakat ve Sorgu Teknikleri Kitabında En Sık Geçen 100 Terim..………..…109

Tablo 35. Jandarmanın Resmî İnternet Sitesinde En Sık Geçen 100 Terim……...110

Tablo 36. Ders Kitaplarındaki Kelime ve Terim Sayısı………...…………..…115

Tablo 37. Jandarma Dergilerindeki Kelime ve Terim Sayısı…...…………..………119

Tablo 38. Yardımcı Kaynaktaki Kelime ve Terim Sayısı…...…………..………...120

Tablo 39. Jandarmanın Resmî İnternet Sitesindeki Kelime ve Terim Sayısı………..121

(17)

xiv

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1. Gündelik dil-kişisel dil ilişkisi………...9

Şekil 2. Gündelik dil-kamusal dil ilişkisi ……….………….………….. 10

Şekil 3. Gündelik dil-eğitimsel dili ilişkisi………...……….……….…..11

Şekil 4. Gündelik dil-mesleki dil ilişkisi ……….………...…...13

Şekil 5. Yetkin dil kullanım dalları………..33

Şekil 6. Kelimelerin materyallere göre sayısal ve yüzdelik dağılımları..……….……51

(18)

1

BÖLÜM 1

GİRİŞ

Bu bölümde araştırmanın problem durumu, amacı, önemi, varsayımları ve sınırlılıkları yer almaktadır.

Problem Durumu

Yabancı dil olarak Türkçe eğitiminin hedef kitlelerinden biri de Türkiye’ye askerî eğitim almak üzere gelen farklı ülke mensubu askerlerdir. Bu gruba A1’den başlayarak C1 seviyesine kadar Türkçe öğretilmektedir. Verilen bu eğitimin ileri seviyelerinde bireyi mesleki iletişim ortamına hazırlamak için mesleki Türkçe eğitimi ön plana çıkmaktadır. Askerî ortama has terimlerin verildiği bu eğitimde mesleki Türkçe sıklık sözlüğüne ihtiyaç duyulmaktadır. Terminoloji sıklığı çalışmasıyla yabancı askerlere verilecek Mesleki Türkçe eğitiminde öğretilmesi gereken kavram ve terimlerin öncelik sırasının ortaya konulması söz konusu eğitimin niteliğini artıracaktır.

Söz varlığı, bir dili kullanan insanların düşüncelerini aktarmak için ürettikleri sözlerin bütünüdür. Bireyin değil toplumun ortak ürünü olduğu için toplum içerisinde yer edinebilme ve toplumla uzlaşı içerisinde olma bu söz varlığını bilip onu etkin bir şekilde kullanmakla gerçekleşir. Bu varlığın öğrenme ve öğretme ihtiyacı sözlük çalışmalarının başlamasını sağlamıştır. Bu sözlüklerin içeriği ise hitap edilen kitleye göre iki şekilde düzenlenmektedir. İlki sözcüğün kendi dilinde ne anlama geldiğinin açıklaması yoluyla hazırlananlar, ikincisi ise sözcüğün farklı dildeki karşılığının yazılması yoluyla oluşturulanlardır. Bu sözlüklerden ilki ana dil eğitimine yönelikken ikincisi ise yabancı dil eğitimi için hazırlanmaktadır. Zaman içerisinde gerek anadil eğitimi gerekse yabancı dil eğitimi için olsun, kelimelerin alfabetik

(19)

2

sırayla bir kitapta toplanması, söz varlığını aktarmada etkili bir yöntem olarak görülmemiş ve buna bağlı olarak kelimelerin öğretilme sırasını belirleme ihtiyacı doğmuştur.

Toplum tarafından üretilen sözlü ve yazılı ögelerin taranarak bu metinlerde yer alan söz varlığının kaç defa geçtiği ortaya koyma düşüncesi sıklık sözlüğü kavramının doğmasını sağlamıştır. Bu yeni sözlük biçiminde hangi kelimenin ilk sıralarda yer alacağını kelimenin ilk harfi değil sıklığı belirlemiştir. Sözlükte ön sırada yer alma aynı zamanda kelime öğretiminde de ön sırada yer alma anlamına gelmiştir. Ana dili için yapılan ilk sıklık sözlüğü çalışmaları öğrencilere kendi dillerinin söz varlığını öğretirken öncelikle nereden başlanılması gerektiği konusunda öğretmenlere yol göstermiştir. Ana dili eğitimine yönelik yapılan sıklık çalışmalarının yabancı dil eğitimine de katkı sağlayacağı düşüncesi yabancı dil eğitimine özgü sıklık çalışmalarını başlatmıştır.

Yabancı dil eğitimine yönelik hazırlanacak sıklık sözlükleri ana dili eğitimine yönelik hazırlananlardan her yönüyle farklı olmalıdır. Bunun temel sebebi ana dili ve yabancı dil eğitimi arasındaki amaç farklılığına dayanmaktadır. Ana dili eğitiminde kişilere kendi dilleri yeniden öğretilmez. Öğrencilere kelimeler ve kelimelerin kullanıldığı bağlam öğretilerek öğrencilere etkili iletişim becerisi kazandırmak ana dili eğitiminin asıl amacıdır. Bu yönüyle ana dili eğitimi aynı zamanda bir etkili iletişim eğitimidir. Bu sebeple ana dili eğitimine yönelik kelime sıklığı çalışmalarında veriler, toplumun bütün kesimlerine hitap eden materyallerden derlenmelidir. Ancak yabancı dil eğitiminde öğrencilerin dil öğrenme amacının farklılığı onlara öğretilecek kelimelerin önceliğini değiştirmektedir.

Diller İçin Avrupa Ortak Öneriler Çerçevesi’ne göre dil öğrenmedeki amaç farklılıkları; kişisel, kamusal, eğitim ve mesleki olmak üzere dört farklı dil kullanım alanını (Telc ve MEB, 2013, s. 50) meydana getirmektedir. Kişisel alan, bireylerin kendileri ve yakın çevreleriyle ilgili konularda iletişim kurmak istedikleri alandır. Bireylerin bu amacına yönelik öğretilecek kelimelerin tespiti kişiler arasında iletişim gözlemlenmesi sonucu yazılı ve sözlü materyallerden veri toplanmalıdır. Kamusal dil, toplum içinde etkili iletişim kurmak isteyenlerin yetkin olmak istediği alandır. Kamusal dilin kullanım alanı toplum olduğu için bu alana yönelik hazırlanacak sıklık sözlüğü çalışmaları ihtiyaçlar hiyerarşisine göre düzenlenmelidir. Yani farklı bir toplumda insanlar öncelikle; yeme, içme, barınma, seyahat ve güvenlik gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak isterler. Bundan dolayı kamusal dil alanına yönelik sıklık sözlüğü hazırlarken bireylerin bu ihtiyaçlarının sıklığı ortaya koyacak materyallerden veri toplamadır. Eğitim alanı, öğrencilerin eğitim hayatında etkili iletişim

(20)

3

kurmak için başarılı olmak istedikleri dil alanıdır. Bu alana yönelik hazırlanacak sıklık sözlüğü çalışmaları verilerini tamamıyla eğitim kurumlarındaki sözlü ve yazılı materyallerden toplamalıdır. Mesleki alan, bireylerin mesleki yaşamda etkili iletişim kurma ihtiyaçlarına yönelik dil kullanım alanıdır. Mesleklerin sayısının ve yapısının farklılığı bu alana yönelik yapılacak kelime sıklığı tespiti çalışmalarının yöntemini de farklılaştırmaktadır. Mesleki dilde söz sıklığı tespit edecek araştırmacılar, öğrencinin mesleği icra etmek için mi yoksa mesleğin eğitimini almak için mi yabancı dil öğrendiğine göre birbirinden farklı materyallerden veri toplar. Toplanan bu veriler, geliştirilen dil materyalleri içerisinde öğrenciye öğretilir. Mesleki dilin söz varlığının öğretimi öğrencinin mesleki eğitim ve yaşam ortamındaki başarısını doğrudan etkileyecektir. Çünkü bir mesleğe yeni başlayan kişi karşılaşacağı nesne ve durumların önce o meslekteki adını öğrenir. Toplumda tutunma gibi meslekte kabul görme ve başarılı olma da mesleğin terminolojisine hâkim olmayı gerektirir. Ancak mesleğin kapsamı ve diğer alanlarla ilişkisine göre de mesleğin bu söz varlığı çeşitlenebilmektedir. Örneğin; doktorluk, kuyumculuk, askerlik gibi kendine özgü sınırları ve uğraşları olan mesleklerin terminolojisi homojen bir durumda olurken polislik, hukuk, eğitim, sosyoloji gibi alanların kendine özgü terimleri olmakla beraber farklı disiplinlerle ilişkili olmaları sebebiyle terminolojileri daha karmaşık bir hâl alabilmektedir. Örneğin; “stetoskop” sözcüğü sadece bir sağlık alanında karşımıza çıkan bir kavramken “suç” terimi; hukuk, güvenlik, psikoloji, sosyoloji, kriminalistik alanında karşımıza çıkabilmektedir. Bunların yanında bazı meslek grupları da iki unvan taşımaları sebebiyle temel kelime hazinelerindeki terimler hem karmaşıklaşmakta hem de artmaktadır. Örneğin; askerî doktorlar. Bu meslek grubundaki bireyler hem bir asker hem de bir sağlık çalışanı olmaları sebebiyle “muayene” ve “içtima” gibi farklı alanlara ait iki terim kendileri için aynı derecede öneme sahiptir. Askerî doktorlar gibi jandarma personeli de iki farklı unvana ve çalışma alanına sahiptir.

Güvenlik, insanların bir araya gelmesinden sonra birbirlerinden ve doğadan korunmak için ortaya çıkmış temel ihtiyaçlardan biridir. İnsanlar, tek birey olarak kendini savunmanın yetersiz kalması nedeniyle kendisini koruyacak daha sistematik bir yapıya ihtiyaç duydular. Bu ihtiyacın bir ürünü olarak da güvenliği ve asayişi sağlayan farklı birimler kurdular. Jandarma teşkilatı da Türkiye’de belediye sınırları dışındaki alanlarda insanların güvenlik ve asayiş ihtiyacını karşılamak için kurulmuş silahlı, askerî bir güvenlik ve kolluk kuvvetidir. Eğitim ve öğretim ile askerî kanun ve nizamların kendisine verdiği görevler yönünden Genelkurmay Başkanlığına bağlı olan jandarma, emniyet ve asayiş görevlerinin

(21)

4

icrası yönünden de İçişleri Bakanlığına bağlıdır. Belediye sınırları dışında kalan bölgelerde asayişi sağlayan jandarma, sorumluluk sahası itibarıyla Türkiye Cumhuriyeti yüzölçümünün %92’sinin (Jandarma, 2016) güvenliğini sağlamaktadır. Jandarma teşkilatı, görev sahasında ihtiyaç duyduğu subay ve astsubay personeli Ankara’da konuşlu olan Jandarma Okullar Komutanlığında eğitmektedir. Ancak eğitilen bu öğrenciler sadece Türkiye Cumhuriyeti uyruklu öğrenciler değil aynı zamanda dost ve müttefik ülke askerleri de eğitim almaktadır. J.Gn.K.lığı bünyesinde yer alan kıta, eğitim ve öğretim kurumlarında:

a. Okul Eğitimi ve Öğretimi b. Meslek İçi Kurslar c. Mübadele Eğitimleri d. Görevbaşı Eğitimleri

e. Staj Eğitimi konularındaki eğitim ve öğretim faaliyetleri sürdürülmektedir. J.Gn.K.lığı tarafından dost ve müttefik ülke silahlı kuvvetleri personeline verilen bu eğitimlerin dili Türkçe olmakta, bu sebeple kurs/eğitimlere katılacak MAP’ın Türkçe bilmesi şarttır (Jandarma, 2015). Ancak bireylerin günlük konuşma Türkçesine hâkim olmaları almış olacakları jandarma eğitiminin verimliliği için yeterli değildir. Tamamıyla mesleki eğitimlerin verildiği bu kurslarda jandarma terminolojisinin de öğrencilere verilmesi gerekmektedir.

Jandarma terminolojisi Türkiye’deki meslekler arasında en karmaşık yapıya sahip olanlardan biridir. Jandarma personeli bir yandan askerî kimliği sebebiyle bu alanla ilgili tekmil, içtima, pusu gibi terimlere hâkim olması gerekirken bir yandan da emniyet personeli olması sebebiyle suç ve insanı suça yönlendiren alanlarla ilgili bütün terimleri bilmek zorundadır. Söz konusu bu terim çeşitliliği Türkiye’de jandarma eğitimi almaya gelen yabancı öğrencilerin dersleri anlamasında problem oluşturabilir. Bu yüzdenden de jandarma mesleğine ait terimleri tespit etmek ve bu terimlerin sıklığını ortaya koymak bu öğrencilere verilecek mesleki dil eğitiminin daha sağlıklı olmasını sağlayacaktır.

Amaç

Bu çalışmanın amacı, Jandarma Okullar Komutanlığı bünyesinde eğitim gören misafir askerî personelin öğrenme ihtiyacı duyacağı terimlerin sıklığını tespit etmektir. Bu amaca ulaşabilmek için aşağıdaki alt problemlere cevap aranacaktır:

(22)

5

1. Jandarma Okullar Komutanlığında okutulan ders kitaplarında geçen terimler ve bu terimlerin sıklığı nedir?

2. Jandarma Dergisi’nde geçen terimler ve bu terimlerin sıklığı nedir?

3. Jandarma ile ilgili kanun ve yönetmeliklerde geçen terimler ve bu terimlerin sıklığı nedir?

4. Jandarmanın resmî internet sayfasındaki metinlerde geçen terimler ve bu terimlerin sıklığı nedir?

5. Jandarma ile ilgili hazırlanan yardımcı kaynaklarda geçen terimler ve bu terimlerin sıklığı nedir?

6. Jandarma mesleğinin genel terim sıklığı nedir?

Çalışmanın Önemi

Milî Kütüphane, YÖK Ulusal Tez Merkezi, Dergipark ve ULAKBİM Sosyal Bilimler Veri Tabanı’nda “Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma, Terim, Terminoloji, Kolluk, Söz Varlığı, Kelime Hazinesi, Emniyet, Asayiş ve Sıklık Sözlüğü” anahtar kelimeleriyle yapılan taramada söz konusu böyle bir çalışmanın yapılmadığı tespit edilmiştir.

Bu çalışma mesleki dilde söz varlığı tespiti konusunda alanda bir boşluğu doldurulacak ve Jandarma Okullar Komutanlığında verilecek mesleki Türkçe eğitimi sürecinin daha sağlıklı işlemesine katkı sağlayacaktır. Ayrıca, ilgili literatür taramasına göre, bu çalışma yabancı dil olarak Türkçenin öğretimine yönelik yapılmış ilk mesleki sıklık sözlüğü olacaktır. Bunun yanında söz konusu çalışmanın;

1. Emniyet ve güvenlik teşkilatına yönelik mesleki Türkçe materyalleri hazırlamaya yönelik çalışmalar için

2. Jandarma Okullar Komutanlığında Türkçe eğitimi verecek ve alacak kişiler için 3. Jandarma Terimleri sözlüğü hazırlamada

4. Disiplinler arası mesleklerle ilgili yapılacak terminoloji sıklığı çalışmaları için 5. Kelime hazinesi üzerine yapılacak çalışmalar için önemli olduğu düşünülmektedir.

Varsayımlar

Jandarma Okullar Komutanlığında eğitim gören misafir askerî personeli ilgilendiren bütün mesleki metinler üzerinde çalışılacağından bu araştırmada varsayım ortaya konmamıştır.

(23)

6 Sınırlılıklar

Bu araştırmada sözlü kaynaklardan veri toplama güvenlik gerekçesiyle mümkün olmamıştır. Bu sebeple verilerin toplanması yazılı kaynaklarla sınırlandırılmıştır.

(24)

7

BÖLÜM 2

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Bu bölümde dil kullanım alanları açıklanarak bu alanlardan mesleki dil alanının ögeleri, eğitimi ve mesleki Türkçe üzerine yapılan araştırmalar ortaya konulmaktadır.

Dil Kullanım Alanları

Dil üzerine yapılmış bütün tanım ve açıklamaların ortak noktası dilin insanlar arası iletişimi sağlayan temel kodlama sistemi olmasıdır. İnsan bu sistemi ilk olarak bebeklik çağında hayata tutunabilmek için kullanır. Kişinin yaşı, eğitim seviyesi ve statüsü değişip geliştikçe de dili daha farklı amaçlarla kullanmaya başlar. Bireyin iletişim esnasında kullandığı kelimelerin sayısı, türü ve bir araya getirilme şekilleri ne olursa olsun temel amacı her zaman karşı tarafa kendi diliyle bir şeyler aktarmaktır. Ancak iletişim, her zaman kendisiyle aynı dili konuşan insanlarla kurulan bir süreç değildir. Ortak bir paydada buluşmalarına rağmen kaynak ve alıcı ögelerinin ana dili birbirinden farklı olabilir. Bu durumda da bu iki ögeden en az birinin karşı tarafın dilini yani yabancı dil bilmesi gerekir. Ana dilinin kullanılma amacı nasıl yaşa, eğitim seviyesine ve ihtiyaçlara göre değişiyorsa yabancı dili öğrenme ihtiyacı da bu şekilde değişkenlik gösterir.

Yabancı dil öğrenimi ve öğretimi, farklı dilleri konuşan insanların çeşitli sebeplerle bir araya gelmesinden sonra ortaya çıkan iletişimsizliğe çözüm bulma arayışının ürünüdür. Günümüze değin geliştirilmiş dil öğrenme kuramları ve hazırlanan her türlü dil öğretim materyali bu arayışın bir sonucudur. Farklı yöntemler ve kuramlar çerçevesinde hazırlanan bu materyallerin ortak amacı dili bütün ögeleriyle beraber öğretmektir. Ancak her alanda olduğu gibi dil öğretimi alanında da işlevsellik her zaman ön planda olmalıdır. Yani dil öğrenenin iletişim ihtiyacı ile hazırlanan materyalin içeriği birbiriyle örtüşmelidir.

(25)

8

Yabancılarla ticaret yapmak isteyen bir insan diksiyon ve dil bilgisinin ötesinde öncelikle ticaretle ilgili terimler ve kavramlar öğrenmek ister. Almış olduğu dil eğitimi veya kullanmış olduğu materyaller ona bu kelimeleri öğretmiyorsa kendisine göre o dil eğitimi başarısız sayılır. Aynı şekilde seyahat etmek, eğitim almak, meslek edinmek amacıyla dil öğrenen kişiler de dil materyallerinin bu amaçlarına hizmet etmesini isterler.

Bir dil öğretim materyalinin bütün dil öğrenme amaçlarına hizmet etmesi çok zordur. Ancak bu durum bir materyal için eksiklik değildir. Aksine böyle bir durumda dil öğretim süreci karmaşıklaşır ve hiçbir amaca hizmet edemez hâle gelir. Bu sebeple dil öğretiminin başta materyalleri olmak üzere bütün ögeleri, hedef kitlenin amaçlarına göre birbirinden ayrılarak belli bir alana yönelmeli ve o konuda uzmanlaşmalıdır. Dil öğretiminde bu gerçeği fark eden ve dili kullanım alanlarına göre sınıflandıran en önemli çalışma Diller İçin Avrupa Ortak Öneriler Çerçevesi’dir.

Diller İçin Avrupa Ortak Öneriler Çerçevesi (Çerçeve Metin), dil öğrenme amaçlarının farklı olması sebebiyle her bir amaç için ayrı müfredat ve materyal tasarımının gerekliliğini vurgulamaktadır. Çünkü dil öğretiminin esas amacı öğrencinin iletişim kuracağı alanda onu bütün dil becerilerinde yetkin kılmaktır. Bu da bütün dil öğrenme amaçlarının sınıflandırılması, sınıflandırılan her amacın özelliklerinin ortaya konularak bu özelliklere uygun materyal geliştirmeyle sağlanabilir. Çerçeve Metnin ortaya koyduğu dil kullanım alanları şunlardır:

Kişisel Alan

Kişisel alan, her bireyin ailesi ve arkadaşları ile yaşadığı, okuma, günlük yazma, hobiler gibi özel uğraşlarını gerçekleştirdiği alandır (Telc ve MEB, 2013, s. 50). Bu alan toplumdaki bütün bireylerin içinde bulunduğu dil alanıdır. Ev, okul, bahçe, hastane, otobüs, otel gibi mekânlarda yolcu, müşteri, akraba ve arkadaş arasında geçen diyaloglar ve meydana gelen olaylar bu dil alanının parçalarıdır. Kişisel dil alanı ile gündelik dil arasındaki bağ şu şekildedir:

(26)

9

Şekil 1. Gündelik dil-kişisel dil ilişkisi

Şekil 1’de görüldüğü gibi kişisel alan gündelik dilin bir parçasıdır. Bu alana ait kişi, yer, olay, mekân kurum ve eşya adlarının gündelik dilde de anlamları bilinir ve kullanılır. Yabancı dil öğretiminden genel olarak anlaşılan öğrencinin kişisel alanda yetkin olabilmesidir. Bu sebeple hazırlanan yabancı dil materyallerinin çoğu da kişisel alana yöneliktir. Kişisel dil alanının öğrencileri seyahat, evlilik, göç ve kişisel gelişim sebepleriyle dil öğrenmek isteyen kişilerden oluşur. Bu kişileri dil öğrenmeye zorlayan nedenlerin sayısı diğer dil alanlarına göre daha fazladır. Her yaş ve her eğitim seviyesindeki kişilerin farklı nedenlerle içerisine girdiği bir alan olması sebebiyle bu alana yönelik materyallerin sayısı kadar çeşitliliği de fazladır. Kişisel dil alanını önemli kılan bir diğer husus bütün dil öğrenme alanlarının temelini oluşturuyor olmasıdır. Yani kişisel alan dışa kapalı bir alan olarak düşünülmemelidir (Telc ve MEB, 2013, s. 50). Dil öğrenme hangi alana yönelik olursa olsun öncelikle çok iyi bir kişisel dil alanı yeterliliği ister. Bütün dil öğrenme alanlarının temelini oluşturduğu için Çerçeve Metinde A1 ve A2 dil düzeyinin hemen hemen bütün yeterlilikleri kişisel dil alanına yöneliktir. Bu yönüyle kişisel dil alanı öğrenciyi sadece tanışma, sohbet etme, adres sorma, alışveriş yapma durumlarına hazırlamaz aynı zamanda akademik dilin de tabanıdır. İyi bir kişisel dil alanı eğitimi almadan öğrenilecek akademik ya da mesleki dil içerisinde birçok eksiklik barındırır.

Kamusal Alan

Bireyin bir kamu ya da kamu kuruluşunun üyesi olarak çeşitli amaçlar doğrultusunda hareket ettiği ve etkileşim içinde bulunduğu alandır (Telc ve MEB, 2013, s. 50). Bu alan, öğrencileri kamu ya da özel kurumlardaki iletişim ortamına hazırlar. Halka açık alan, park, stadyum gibi mekânlarda ya da hastane, dernek, karakol, adliye gibi kurumlarda meydana gelen kaza,

Gündelik Dil

Kişisel

Dil Alanı

(27)

10

duruşma, ihbar, konser, gösteri ve toplantılar ile bu olayların tarafı olan memurlar, sanatçılar, göstericiler, doktor, hâkim, polis ile gerçekleşen iletişim kamusal alana ait bir iletişimdir. Kamusal dil alanı ile gündelik dil arasındaki bağ şu şekildedir:

Şekil 2. Gündelik dil-kamusal dil ilişkisi

Şekil 2’de görüldüğü gibi kamusal dil, bütün ögeleriyle beraber gündelik dilin bir parçasıdır. Onu kişisel dil alanından ayıran özelliği, kişisel dil alanında kurum, hiyerarşi ve unvan söz konusu değilken kamusal alanda bu unsurlar iletişimin asli unsurlarıdır.

Kamusal alandaki iletişim özel bir dil öğrenme sebebi değildir. Kişinin dilini öğrendiği, ülkede belli bir süre yaşaması sonucunda ortaya çıkan bir iletişim ihtiyacıdır. Yabancı dil öğrenirken kişi aynı zamanda toplumun bir parçasıdır. Öğrencinin toplumun işleyişini sağlayan kuralların ne olduğunu bilmesi ve bir problem karşısında kimlerle nasıl iletişime gireceğini öğrenmesi gerekir. Öğrencinin bu ihtiyacına yönelik hazırlanacak dil programı ve materyali kamusal dil alanının konusudur. Örneğin; çantası çalınan kişinin karakola gidip şikâyette bulunması gerektiği bir durum esnasında öğrenciye karakol ve şikâyet kavramlarını öğreterek ona bu mekândaki iletişime hazırlama bir kamusal dil alanı eğitimidir. Çerçeve Metin’de kamusal dil alanı hedefleri A2 düzeyinde başlar ve toplumsal iletişimin içeriğine göre diğer dil düzeylerinde de bu alana ait yeterlilikler görülür: (A2-Dinleme) Kısa, açık ve basit mesajları ve duyuruları anlayabilirim. (B1-Bir konuşmaya katılım) Özellikle dilin konuşulduğu ülkelere yapılan yolculuklarda karşılaşan çoğu durumların üstesinden gelebilirim (Telc ve MEB, 2013, s. 32).

Kişisel ve kamusal dil alanı birbirine çok yakın alanlardır. Her iki alanın öğrencileri dilin

konuşulduğu ülkenin eğitim ve meslek hayatına katılmayacak olan kişilerdir (Telc ve MEB, 2013, s. 56). Bunun yanında kamusal dil alanı hedef dilin konuşulduğu

ülkeye gidildiğinde zorunlu bir yetkinlik alanıdır. Kişi kendi ülkesinde yabancı dil Kamusal Dil

Alanı

(28)

11

öğreniyorsa kamusal dil alanında yetkinlik onun için bir zorunluluk değildir. Bu sebeple yabancı ülkede verilen dil eğitiminde kişisel ve kamusal alanda yetkinlik öğrenciye beraber kazandırılmalıdır.

Eğitim Alanı

Eğitim alanı, bireyin özellikle bir eğitim kurumu çerçevesinde düzenli eğitim aldığı alandır (Telc ve MEB, 2013, s. 50). Bu alan dil öğrenen kişiyi eğitim ortamındaki iletişime hazırlar. Üniversitede, lisede, bilimsel kuruluşlarda; öğrenci, öğretmen, sınıf arkadaşları arasında geçen sınav, müfredat, ders, rapor, makale gibi konular hakkındaki her türlü iletişim eğitim alanına ait dildir. Gündelik dil ile eğitim dili arasındaki ilişki ise şu şekildedir:

Şekil 3. Gündelik dil-eğitimsel dil ilişkisi

Şekil 3’te görüldüğü üzere eğitim alanı gündelik dilin bir parçası olsa da içerdiği bazı ögeler sebebiyle gündelik dilden ayrılır. Örneğin; öğrenci, öğretmen, sınav, ders gibi kavramlar toplumdaki bütün bireyleri ilgilendiren unsurlar değildir. Bu kavramlar ancak bir eğitim ortamında anlam kazanır. Eğitimin toplumun genelini etkileyen bir konu olması, eğitimsel dil alanını gündelik dilin tamamıyla bir parçası yapmaz. Çünkü öğretmen ve öğrenci gündelik hayatta sadece vatandaştır. Kendilerinin statüleri sadece okulda geçerli olduğu için bu kişilerin kendi aralarındaki iletişimde sadece eğitim ortamında anlam kazanır.

Eğitim alanına yönelik yabancı dil eğitimi, öğrencinin dilini öğrendiği ülkede okul okumak ya da akademik çalışma yapmak amacıyla aldığı eğitimdir. Bu alanda yetkin olmak isteyen öğrencilerin profili diğer dil alanlarla karşılaştırıldığında daha homejen bir yapı gösterir. Eğitimini görecekleri ya da araştırma yapacakları alanlar farklı olsa da bütün öğrencilerin ortak noktası eğitim ile ilgili kavramları öğrenerek araştırma ve eğitim ortamında sağlıklı bir iletişim kurmaktır. Bu alana ait iletişim ögelerinin öğrenciler tarafından anlaşılabilmesi için

Gündelik Dil

Eğitimsel

(29)

12

bir dil altyapısı gerekli olduğu için eğitimsel dil alanına ait kazanımlar Çerçeve Metin’de B2 düzeyinde başlamaktadır: (B2-Okuma)Yazanların belirli bir tutum ve belirli konum izledikleri günümüz sorunlarıyla ilgili makale ve raporları okuyabilir ve anlayabilirim. (Telc ve MEB, 2013, s. 32).

Mesleki Alan

Mesleki alan, bireyin çalıştığı alandır (Telc ve MEB, 2013, s. 50). Mesleki dil alanı bir meslek edinmek ya da icra etmek için ihtiyaç duyulan dil becerilerini öğrenciye kazandırmayı amaçlayan alandır. Yapılan bu tez çalışması mesleki dil alanına yönelik bir araştırma olması sebebiyle bu alanın ögeleri ve özellikleri üzerinde daha ayrıntılı durulacaktır. Bu sebeple mesleki alan, Mesleki Dil Alanı adı altında ayrı bir başlıkta ele alınmıştır.

Mesleki Dil Alanı

Ticaret ve ekonomi toplum içerisinde bireyleri bir araya getiren önemli nedenlerden biridir. İnsanlar, elindekilerinin kendisinin bütün ihtiyaçlarını karşılamaya yetmemesi sonucunda başka insanlarla ticaret gerçekleştirir. İlk dönemlerde kişilerle sınırlı bir eylem olan ticaret, zamanla kurumlar ardından da toplumlar arasında gerçekleşen bir eylem hâline gelmiştir. Ticaretin temelinde para ve konum kazanma amacı vardır. Bu amaçlar bireyin ya da kurumun kendi başına elde edebileceği kazanımlar değildir. Diğer insanlarla kurulacak bağ neticesinde insanın elde edilebileceği bu kazanımlarda iletişim önemli bir rol üstlenir. Ticaret ve meslek hayatı her ne kadar gündelik hayatın bir parçası olsa da insanların bu alandaki davranış kalıpları ve kullanmış oldukları kelimeler gündelik hayatınkinden farklıdır. Bu farklılıkları bilmek ve etkin kullanmak meslek hayatında yer edinmek için önemlidir. Bu farklılıkları önemi sadece aynı toplum içindeki kişiler için geçerli değildir. Farklı toplumdan kişilerle ya da kurumlarla ticaret ve mesleki ilişkiler kurmak isteyen bir kişi, mesleğin terimlerine ve davranış kalıplarına hâkim olmak zorundadır. Meslek hayatının söz varlığının zenginliği ve çeşitliliği sebebiyle mesleki alan, Çerçeve Metin’deki dört dil kullanım alanından biridir.

(30)

13 Mesleki Dil ve Ögeleri

Türkçe Sözlük’te; 1. Belli bir eğitim ile kazanılan sistemli bilgi ve becerilere dayalı, insanlara yararlı mal üretmek, hizmet vermek ve karşılığında para kazanmak için yapılan, kuralları belirlenmiş iş. 2. Uğraş (TDK, s. 1662) olarak tanımlanan meslek, sadece mensupları arasında kullanılan ve anlam kazanan sözvarlığına ve davranış kalıplarına sahiptir. Meslek mensupları arasında kullanılan ve anlam kazanan bu söz varlığı ile davranış kalıplarına mesleki dil denir. Mesleki dil ile günlük ilişkisi ise şu şekildedir:

Şekil 4. Gündelik dil-mesleki dil ilişkisi

Dil öğrenme alanları gündelik dil ile olan ilişkisine göre ikiye ayrılmaktadır. Gündelik dilin bir parçası olanlar ve gündelik dille kesişimleri olanlar. Kişisel ve kamusal dil gündelik dilin bir parçasıyken mesleki dil ve eğitim alanı dili gündelik dil ile kesişimleri olan dil alanlarıdır. Şekil 4’te görüldüğü üzere mesleki dil ile gündelik dil kesişim alanına sahiptir. Mesleki dili gündelik dilin tamamıyla bir parçası yapmayan neden her iki alanın birbiriyle ortak olamayan unsurlarıdır. Mesleki dili gündelik dilden ayıran unsurları şunlardır:

a. Temel söz varlığı b. Kurum kültürü c. Dil dışı göstergeler d. Yazım biçimi

Mesleki Dilde Temel Söz Varlığı

Mesleki dil ve günlük dil arasındaki en belirgin ayrım iletişim esnasında başvurulan kelimeler ve kelimelerin kullanıldığı bağlamadır. Günlük konuşma dilindeki kelimeler, her türlü iletişim ortamında kullanılabilecek türdenken mesleki dile ait kelimeler ise belli bir

Gündelik

Dil

Mesleki

Dil

(31)

14

bağlamda kullanılır. Belli bir meslek grubu tarafından kullanılan kelimelere genel anlamda terim denir. Terim sözcüğü farklı kaynaklarda şu şekilde tanımlanmıştır:

Bir bilim, sanat, meslek dalıyla ya da bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı olan sözcük (Dil Derneği, 2003, s. 1234).

Bilim veya sanat kavramları için kullanılan anlamı sınırlı sözcük: Üçgen, asit, belirteç vb. (Hatiboğlu, 1972, s. 91).

Bilim, teknik, sanat ve spor gibi özel alanlar ile mesleki alanlarda kullanılan sözcük veya sözcük grubu (Hengirmen, 1990, s. 356).

Belli bir konu alanında özel bir anlamı olan sözcük. (İmer, Kocaman ve Özsoy, 2011, s. 240).

Bir bilim, bir uzmanlık dalına ya da özel bilgi, beceri, etkinlik alanına özgü sözcük (Koç, 1992, s. 258).

Bir bilim, sanat, meslek dalıyla veya bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan kelime, ıstılah (TDK, 2011, s. 2330).

Özel bir bilgi ya da etkinlik alanına, bir bilim, uygulayım ya da uzmanlık dalına özgü sözcük (Vardar, 2007, s. 192).

Anlamları dar ve sınırları olan terimler, bilim dallarının, sanat ve meslek kollarının mensupları arasında kısa yoldan anlaşmayı sağlayan kelimeler (Zülfikar, 1991, s.20). Farklı kaynaklara ait terim tanımlarında çeşitli farklılıklar olsa da hepsinin ortak noktası terimlerin bir mesleğin ya da bir konu alanın temel söz varlığı olmasıdır. Gündelik dilin temel söz varlığı olan kelime, deyim, atasözü ve ikileme nasıl iletişimin omurgasını oluşturuyorsa aynı durum mesleki dilde terimler için geçerlidir. Terimlerin mesleki dil eğitimindeki gerekliliğinin bir diğer sebebi terimlerin gündelik dilin parçası olmama özelliklerinden gelmektedir. Çünkü terimler bir bağlam içerisinde kullanılır ve bu bağlamda anlam kazanır. Bağlam belli kitleye ait olunca onun içerisinde geçen terimler de belli bir kitlenin malı olur. Örneğin; ameliyat sadece sağlıkla ilgili bir kavramdır ve onunla ilgili olan neşter, anestezi gibi kavramlar da haliyle birer sağlık terimidir.

Terimler belli bir zümrenin kullandığı kelimeler olsa da bazı terimlere konuşma dilinde de rastlanır. Hatta bazı terimlerden deyim ve atasözü üretildiği bile görülebilir. Örneğin; Dozunu ayarlamak, damardan girmek, damarına basmak, yüreği yanmak, kalp gözü, dingil,

(32)

15

deprem yaratmak, motoru yakmak, kayışı koparmak, afişe olmak vd. örneklerde de görüldüğü gibi bazı terimler özel kullanım alanlarının dışına çıkarak halk dilinde de kendilerine yer bulabilmekteler. Ancak terimler halk diline yansırken genellikle temel anlamlarının dışına çıkar ve birincil anlamlarıyla olan bağ azalır. Öreğin; Damardan girmek tıp dilinde herhangi bir ilacın damar yoluyla vücuda enjekte edilmesi anlamına gelir ancak bu söz günlük dilde bu anlam değil “birisinin hoşlandığı bir noktadan konuya giriş yapmak” anlamında kullanılır. Bu sebeple de halk diline geçmiş bazı terimler, terim olma özelliğini kaybeder. Çünkü terimlerin anlamları sabittir ve cümle içinde olsa bile değişik anlamlarda kullanılamazlar (Zülfikar,1991, s.20). Bunun yanında bazı terimlerin anlam değişikliğine uğramadan da gündelik dilde kullanıldığı görülebilir: Muayene, reçete, ehliyet, ceza puanı, frekans, hapis, yargı gibi.

Terimler üzerine yapılmış hiçbir tanımda terimlerin anlamlarının halk tarafından bilinmediği ya da sadece meslek ortamında kullandığı şeklinde bir ifade yer almamaktadır. Emniyet, sağlık, basın, ulaşım, hukuk gibi meslekler toplumla iç içe olan mesleklerdir. İnsanlar bu gibi mesleklere ait mekân, eşya, kişi ve olaylarla çok sık karşılaşabilmektedir. Toplumla etkileşimleri sebebiyle bu meslek gruplarına ait terimler halk arasında bilinip kullanılabilir. Ancak bu durum söz konusu terimleri terim olmaktan çıkarmaz. Aksan’a göre (2006, s.160) eğer terimler toplumun bütün kesimlerince tanınıp bilinir, kullanılır duruma gelirse terimliliğini yitirmiş sayılabilir. Ancak, ilgili oldukları özel alanların sözlüklerinde yine yer alır. Hengirmen’e (1990, s.357) göre ise bazı terimler başlangıçta ilk bulundukları zamanlarda sınırlı bir kullanım alanına sahip oldukları hâlde, zamanla günlük yaşantıda çok kullanılan birer kelime durumuna gelebilir. Bu durumda bu kelimeler kendi özel alanlarında terim, günlük konuşma ve yazı dilinde de kelime görevini üstlenir. Ancak yukarıda da belirtildiği bu gibi terimler genellikle toplumla iç içe olan mesleklere aittir. Bunlar da söz konusu mesleklerin belli bir alanıyla sınırlıdır. Bunun yanın da antropolog; astrolog, etnolog, etimolog, jeolog, miktobiyolog, ortinolog ve stenograf gibi eylemleri ve eşyaları halktan uzak olan mesleklere ait terimlere gündelik dilde pek rastlanılmaz.

Mesleki Türkçe eğitiminde terim öğretimine yukarıda da bahsedilen iki sebepten dolayı ihtiyaç duyulur:

a. Terimler belli bir alana veya mesleğe ait söz varlığıdır. b. Terimler günlük dilin bir parçası değildir.

(33)

16

Kişisel alana yönelik dil eğitimi sırasında bireyin terimlerle karşılaşması ve onları öğrenme imkânı çok azdır. Aynı şekilde bir gazetede, bir romanda, bir Türkçe ders kitabında, arkadaşlarıyla konuşma ortamında kişinin terimlerle karşılaşma ve onları öğrenme olasılığı düşüktür. Çünkü doğaları gereği terimler bütün halkın değil halk içindeki dar bir kitlenin kelimeleridir. Ancak öğrenci bu kaynaklardan bazı terimleri öğrense bile yan anlamlar örülmüş bir terim tanımı öğrenir ki bunun terimin doğasına aykırı olduğu yukarıda belirtilmişti. Bu sebeple de öğrenciye mesleğiyle ilgili terimler, dil eğitimi sürecinde öğretilmelidir. Çünkü mesleki eğitime (kurs, lisans, yüksek lisans vb.) veya meslek yaşamına geçer geçmez öğrenci daha önce hiç duymadığı kelimelerle ve kavramlarla karşılaşacaktır. Bunların anlamını bilmeden ya da karşılaştığı bir kavrama ne dendiğini bilmeden mesleğinde başarılı olamaz. “Narkoz” teriminin anlamını bilmeden “Narkoz nasıl yapılır?” veya “Narkoz yaparken neler dikkat edilmelidir?” gibi konularda verilecek eğitimler bir anlam taşımaz. Bu sebeple de terim öğretimi üzerinde durulması gereken ciddi bir çalışma konusudur.

Mesleki dil eğitiminde terimlerin öğretilme gerekliği beraberinde hangi terimin ne öncelikle öğretileceği sorusunu da beraberinde getirmektedir. Bu da her mesleğe özgü yapılacak mesleki sıklık sözlükleriyle çözüme kavuşturulacak bir konudur. Mesleki dil kapsamında yapılacak söz varlığı çalışmalarına başlamadan önce araştırmacıların cevabını bilmesi gereken üç konu vardır:

a. Hangi kelimeler terim olarak kabul edilecek? b. Terimler hangi materyallerden derlenecek?

c. Belirlenen materyallerden yüzde kaç oranında veri toplanılacak?

Söz varlığı tespitinin ilk aşaması olan terim kavramını netleştirme meslek uzmanıyla beraber yürütülmesi gereken bir süreçtir. Çünkü bir mesleki metinde anlamı bilinmeyen, daha önce duyulmayan veya toplumda kullanılmayan her kelime terim değildir. Çerçeve Metin’de mesleki dilin ögeleri; alanlar/mekânlar, kurumlar, kişiler, nesneler, olaylar, eylemler ve metinler şeklinde sıralanmıştır. Bu ögelerin her biri farklı koşullarda birer terim özelliğini kazanır. Bu koşulların ne olduğunu bilerek yapılacak terim derlemesi, mesleğe ait olmayan kavramların terim havuzuna girmesine engel olacaktır.

(34)

17 a. Mesleki Alanlar/Mekânlar

İster kapalı ya da açık, isterse seyyar ya da müstakil olsun bütün meslekler bir mekânda icra edilir. Mesleğin icra edildiği mekânların adları mesleğin asli terimidir. Öreğin karakol bir güvenlik, okul bir eğitim, sahne bir sanat, kışla bir asker, hastane bir tıp terimidir. Bunun yanında uğraş alanları birbiriyle kesişen başka mesleklere ait mekânların adları da birer terim olabilir. Örneğin; hastane hem bir eczacılık hem de tıp terimidir (TDK, 2016). Aydı şekilde abmar hem bir tarım hem bir iktisat hem gümrük hem de medeni hukuk terimidir (TDK, 2016). Emniyet ve güvenlik gibi mesleklerin mekânları ise diğer mesleklere göre daha fazla ve çeşitlidir. Örneğin; hukuksuzluk yapmak amacıyla kullanılan bütün mekân adları birer güvenlik terimidir: Kumarhane, hücre evi, örgüt evi ve zula gibi. Mekân adlarını terimleştiren bir diğer önemli husus hukuk metinleridir. Örneğin; ülkesinden kaçmak zorunda kalanların barındırıldığı geçici barınma ve sevk merkezleri ile ilgi olan Geçici Koruma Yönetmeliği’nin 40. maddesinde geçen “Sevk merkezleri ile geçici barınma merkezlerinin iç ve dış güvenliği, sorumluluk bölgesine göre ilgili kolluk birimi tarafından yürütülür. Bu çerçevede ilgili genel kolluk birimi, sevk merkezleri ile geçici barınma merkezlerinin güvenliğinin sağlanması ile asayişin temini yönünde her türlü önlemi alır.” (Resmî Gazete, 2016) ibaresi sorumluluk alanında sevk ve geçici barınma merkezi olan jandarma ve polis birimlerini ilgilendirdiği için bu mekânlar birer kolluk terimidir.

b. Mesleki Kurumlar

Kurum ve kuruluş adlarını terimleştiren iki temel husus vardır. Bunlardan ilki hiyerarşi diğeri ise mesleki yakınlık. Günümüzde hemen hemen bütün meslek ve işyerleri bir birlik, oda, federasyon ve konfederasyona üyedir. Mesleklerinin doğru ve hukuka uygun bir şekilde yapılıp yapılmadığı bu kurumlar tarafından denetlenir. Meslek gruplarının bağlı bulunduğu bütün kurum ve kuruluş adları kendileri için birer terimdir. Ancak kurum adlarında mesleki olmayan kavramlar terim sayılmaz. Örneğin; ilçe emniyet müdürlüğü kurumundaki ilçe birer kolluk terimi değildir bunun yanın da emniyet ve müdürlük kavramları ise birer terimdir. Hiyerarşiye bağlı terimleştirme kurumun yapısına göre değişmektedir. Resmî kurumların bağlılık durumu hukuk metinleriyle düzenlenmişken özel kurumlarda ise hiyerarşiyi ekonomi ve nüfuz büyüklüğü belirlemektedir. Örneğin; Jandarma Genel Komutanlığının teşkilatının bağlılık durumu 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu’nun 4. maddesinde “Jandarma Genel Komutanlığı, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir parçası olup,

(35)

18

Silahlı Kuvvetlerle ilgili görevleri, eğitim ve öğrenim bakımından Genelkurmay Başkanlığına, emniyet ve asayiş işleriyle diğer görev ve hizmetlerin ifası yönünden İçişleri Bakanlığına bağlıdır” (Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü, 2016). şeklinde belirlenmiştir. Kanun metnine istinaden iç işleri, bakanlık, Genelkurmay, Silahlı Kuvvetler kelimeleri birer jandarma terimidir. Özel kurumların bağlılık durumu kurum içerisindeki görev dağılımı neticesinde belirlenir. Birim, ofis, şube, temsilcilik, bölge temsilcisi; genel merkez ifadeleri ilgili meslekler için birer terimdir. Kurumları bir meslek için terimleştiren bir diğer husus kurumların faaliyetlerinin ortaklığıdır. Birbirine yakın alanlarda faaliyet eden kurumlar birbirlerinin terimidir. Örneğin; banka ve darphane; polis ve jandarma gibi.

c. Mesleki Kişiler

Uğraşı ve yapısı nasıl olursa olsun bütün meslekler kişiler tarafından icra edilir. Hangi kademe ve görevde olursa olsun bir mesleği icra eden kişiler o mesleğin terimidir. Ancak mesleki dildeki kişi gerçek şahıs değil unvandır. Bir kişinin temsil ettiği makam o mesleğin bir terimidir. Öğrenci, öğretmen, müdür yardımcısı, müdür, müfettiş kelimelerinin tamamı eğitim terimidir. Aynı şekilde hastabakıcı, ebe, hemşire, doktor, başhekim de birer sağlık terimidir. Bir mesleğin terim havuzuna girecek unvanlar sadece mesleği icra eden kişilerle sınırlı değildir. Mesleğin icra edilmesine sebep olan ya da mesleki bir eylemi başlatan bütün kişiler de o mesleğin terimidir. Örneğin; hırsız, katil, gaspçı, yankesici, terörist kolluk görevini icra etmez, ancak bu mesleğin eylemlerinden olan soruşturma, yakalama, gözaltına alma gibi eylemlerin yapılmasına sebep olurlar. Bundan dolayı bu kavramlar birer kolluk terimidir. Aynı şekilde hasta ve yaralı tıp mesleğinin, mağdur ve şikâyetçi hukuk mesleğinin birer terimidir. Kişileri bir meslek için terimleştiren bir diğer husus ise uğraş alanlarının ortaklığıdır. Kamu düzenini sağlamakla görevleri olan vali, kaymakam, komutan, polis, savcı ve hâkim birer kamu güvenliği terimidir. Aynı şekilde eczacı, veteriner, doktor, hemşire de birer sağlık terimidir.

d. Mesleki Nesneler

Mesleğin icrasında kullanılan nesneler, yardımcı nesneler ve ana nesneler olmak üzere ikiye ayrılır. Kelepçe (kolluk), çivit (hat), stetoskop (tıp), şalümo (kuyumculuk) gibi mesleki eylemin icrasında doğrudan kullanılan nesneler ana nesnelerdir. Şarjör (silah), miğfer

(36)

19

(askerlik), kaynak gözlüğü (sanayi) gibi teçhizatlar da yardımcı nesnelerdir. Ancak işlevi ne olursa olsun mesleğin icrasında kullanılan bütün aletler mesleğin birer terimdir. Nesneleri terimleştiren bir diğer husus mesleğin uğraş alanıdır. Otomotiv, saat tamirciliği, tesisat, kuyumculuk, bilgisayarcılık gibi bir nesne üzerinde icra edilen mesleklerin terimleri sadece kullandıkları eşyalarla sınırlı değildir. Uğraş alanları olan nesnenin bütün aksamları da birer terimdir: Şase (otomotiv), ekran kartı (bilgisayar), kronograf (saat), conta (tesisat). Bunların yanında emniyet ve güvenlik mesleklerinde bazı nesneler biçimleri ve yapılış amaçları sebebiyle doğrudan mesleğin birer terimi olur. Sustalı bıçak, tabanca, boğma teli, molotof, mermi, kovan gibi nesneler kolluk güçleri için el koyma, gözaltına alma, cezai işlem uygulama gibi mesleki bir eylem yapmayı gerekli kıldığı için bunlar da birer kolluk terimidir. Uğraş alanları kesişen bazı meslekler aynı nesneyi kullanabilir. Örneğin havan hem kimya hem veterinerlik hem de ilaç ve eczacılık mesleğinde kullanılır (TDK, 2016). Bu durumdaki nesneler ilgili meslek alanlarının tamamı için birer terimdir.

e. Mesleki Olaylar

Ortaya çıkan, oluşan durum, ilgi çeken veya çekebilecek nitelikte olan her türlü iş, hadise, vaka (TDK, 2011, s.1796) olarak adlandırılan olay, mesleğin türüne göre çeşitlilik gösteren bir kavramdır. Esas itibarıyla mesleğin icra edilmesiyle ortaya çıkan her türlü olay birer terimdir: Savaş, ameliyat, ilkyardım, tamir, tedavi, soruşturma, kovuşturma. Bunun dışından mesleğin icra edilmesine neden olan bütün olaylar da birer terimdir. Örneğin; İsyan (kolluk), yangın (itfaiye), intihar (kolluk), gösteri (kolluk) arıza (tesisat), ağrı (sağlık). Bazı olaylar etkileri itibarıyla birden fazla mesleği ilgilendirebilir. Örneğin; kaza hem kolluk hem sigorta hem de tıp mesleklerini ilgilendiren bir olay olması bu mesleklerin birer terimidir. Bunun yanında bazı olaylar yapılan kanuni düzenlemeler çerçevesinde mesleğin birer terimi olur. Örneğin; 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 83. maddesinin “Sandık alanında, sandık çevresinde bulunma hakkına sahip kimseler ile seçimin güvenliğini sağlamakla görevli kolluk güçlerinden başka kimse bulunamaz (Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü, 2016)” ibaresi gereğince kolluk görevlileri seçimlerin güvenliğini sağlamakla görevlidir. Seçim olayı kolluk kuvvetlerini ilgilendiren bir olay olması sebebiyle bir kolluk terimidir.

(37)

20 f. Mesleki Eylemler

Eyleme işi, fiil, hareket, aksiyon (TDK, 2011, s.840) anlamına gelen eylem, en önemli terim türlerinden birisidir. Gerek mesleki eğitim almak gerekse de bir meslek icra etmek amacıyla dil öğrenen kişilerin öncelikli öğrenmek istedikleri, yapacakları eylemlere ne ad verildiğini bilmektir. Mekân, nesne, kurum, kişi ve metin adları terimlerin önemli bir parçası olsa da bunların tamamı yapılan eylemin türüne göre şekillenen unsurlardır. Bu sebeple hangi eylemlerin terim olarak kabul edileceği önemlidir. Genel olarak meslek icra etmeğe yönelik yapılan eylemler terimdir. Tedavi etmek (sağlık), tutuklamak (kolluk), tamir etmek (tesisat), eğitmek (eğitim), tatbikat yapmak (askerlik). Bunların dışında mesleği ilgilendiren ve mesleki bir eylemin yapılmasını zorunlu kılan bütün eylemler de birer terimdir. Örneğin; Suç işlemek (kolluk), ihbar etmek (kolluk), cinayet işlemek (kolluk), hastalanmak (tıp), sollamak (trafik) gibi.

g. Mesleki Metinler

İster yazılı ister sözlü olsun bir mesleği icra eden kişiler, alanlarıyla ilgili kayıt tutar, belge hazırlar ya da başkalarına bir şey anlatır. Kişilerin meslekleri hakkında bilgileri barındırdığı özel metinler birer terimdir. Çek, bordro, dekont (ekonomi), reçete, prospektüs (tıp), tezkere, sülüs (askerlik), sürücü belgesi, ruhsat (trafik), karne, sınav kağıdı (eğitim). Mesleki metinler ile kamusal metinler birbirine karıştırılabilecek kavramlardır. Her meslek grubunun hazırlamış olduğu belge birer mesleki metin değildir. Örneğin; üst yazı, mektup, tebligat, zimmet defteri bütün meslek guruplarınca hazırlanabilecek metinlerdir. Bu nedenle böyle metinler mesleki değil kamusal metinlerdir. Ancak kolluk, hukuk, idare gibi esas işi toplum düzenini sağlamak olan meslekler için tebligat, dilekçe, kanun, yönetmelik, tüzük gibi metinler birer terimdir. Bunun yanında mesleki metinler sadece mesleği icra eden kişi tarafından yazılan terimler değildir. Kanun koyucular tarafından kaleme alınan kanun hükmünde kararname, kanun, yönetmelik gibi hukuk metinleri bunların uygulayıcısı olan kolluk ve adli makamlar için birer terimidir.

Çerçeve Metin’de bu yedi maddeyle sınırlanan mesleki dil ögeleri incelendiğinde bunlara terim olma özelliği kazandıran iki temel faktör olduğu görülmektedir: Mesleğin asli parçası olma ve mesleğin icra edilmesini sağlama. Araştırmacının hangi kavramı terim olarak kabul edeceğini belirledikten sonra terimi hangi materyalden derleyeceğini belirlemesi gerekir.

(38)

21

Mesleki Söz Varlığının Tespit Edileceği Metinler

Kişinin mesleki dil eğitimine neden ihtiyaç duyduğu kendisine verilecek dil eğitimini tamamıyla şekillendirecek bir konudur. Eğitim almak ile bir meslek icra etmek için öğrenilen yabancı dilin süreçleri birbirinden farklılık gösterir. İlk farklılık her iki kitlenin eğitim alabileceği süreyle ilgilidir. Çalışmak için dil öğrenen kişiler daha pratik ve uygulamaya dönük materyallere ihtiyaç duyarlar. Çünkü dil eğitimi için ayırabilecekleri süre öğrenci kitlesine göre daha kısadır. Bu nedenle çalışanlara yönelik yapılacak dil eğitiminin içeriği yoğun ve doğrudan hedefe yönelik olmalıdır. Bunun yanında eğitim almak için dil öğrenen bireyler, mesleki dil eğitiminin kendilerinin üniversite ya da ilgili eğitim kurumundaki derslere hazırlamasını beklerler. Derslerde karşılaşacakları her bir terim için sözlüğe bakmak alınan eğitimin kalitesini düşüreceğinden özellikle terminoloji eğitimi bu kitle için çok önemlidir. Bu kitlenin mesleki dil eğitimi için ayırabilecekleri süre çalışanlara göre daha uzundur. Mesleki dilin hedef kitlelerinin bu farklı ihtiyaçları, kendilerine yönelik hazırlanacak mesleki dil materyallerindeki terimlerin nereden tespit edileceğini de etkileyecektir. Öğrencilere yönelik hazırlanacak ders materyali kaynağını okuldan alacakken çalışanlara yönelik hazırlanacak materyaller ise kaynağını sahadan almalıdır. Örneğin; ekonomi eğitimi almak isteyen bir öğrenci için hazırlanacak mesleki dil kitabının içeriği üniversitelerin iktisat, işletme, ekonomi gibi bölümlerin ders materyallerine göre şekillenmesi gerekirken ekonomi alanında çalışmak isteyen bir yabancı için hazırlanacak ders materyalinin içeriği ise banka, muhasebeci, maliyeci gibi mesleklerin dokümanlarına ve iş ortamlarına göre şekillenmelidir.

Mesleki dil eğitimi kitabının dil öğrenme amacına hizmet etmesi ve kişiyi mesleğe hazırlayabilmesi için içerisindeki söz varlığının doğru kaynaklardan toplanması önemli bir gerekliliktir. Aksoy (1936, s.10) mesleklerin söz varlığının tespit edileceği kaynaklar hakkında şunları söylemektedir: “Muayyen bir meslek lisanının istatistiği yalnız o neviden eserlerin tetkik ile meydana getirilen ve umumî hayal kelimelerinin istatistiğinden hayli farklı olan bir listeden ibaret olur.” Hangi amaca yönelik olursa olsun mesleki dil eğitimi kapsamında hazırlanacak her türlü materyal içeriğinin kaynağı sadece mesleki kaynaklara dayanmalıdır. Bunun en temel sebebi bir kavramın terim olup olmadığı sorusunun ortadan kalkmasıdır. Bir romanda geçen “Olaydan dolayı kendini suçlu hissediyordu.” cümlesindeki suçlu ifadesi bir terim değilken bir hukuk metnindeki “Kolluk kuvvetleri suçluyu yakalamak için…... ” cümlesindeki suçlu ise bir terimdir. Mesleki metinlerde geçen her türlü terimin

(39)

22

gündelik hayatta anlamı bilinse bile o kavram ilgili mesleğin terimidir. Ancak gazete, roman, dergi, televizyon gibi kaynaklarda gündelik hayata ilişkin geçen kelimeler terim değildir. Örneğin; “Yaramazlık yapan çocuğuna ceza verdi.” cümlesindeki ceza vermek sözcüğü bir hukuk terimi değildir. Ancak “Mahkeme hırsıza altı yıl hapis cezası verdi.” cümlesindeki ceza vermek bir terimdir. Yukarıda açıklanan yedi mesleki dil ögesi dâhil olmak üzere kavramları terimleştiren en önemli unsur onların bir mesleki bağlam içerisinde yer almasıdır. Bu sebeple mesleki söz varlığı gazete, dergi, radyo, televizyon, roman gibi materyallerden derlenmemelidir. Bir gazetenin sağlık köşesindeki yazıda geçen sağlık terimlerinin birer terim mi yoksa normal kelimeler mi olduğu tartışma konusu olabilir. Ancak bir sağlık dergisindeki her türlü sağlık kavramı birer terimdir.

Mesleki dilde hazırlanacak materyallerin içeriği hedef kitlenin profiline göre şu kaynaklardan terim derlemelidir:

Öğrenci ve araştırmacılar için hazırlanacak materyallerde; • Ders kitapları

• Meslekle ilgili internet siteleri • Makale

• Mesleki dergi • Yardımcı kaynaklar

• Hukuk metinleri (hukuk, kolluk vb. meslekler için) birer veri kaynağı olabilir. Mesleği icra etmek için dil öğrenen kişiler için hazırlanacak materyallerde;

• Mesleki dergi • Hukuk metinleri

• Mesleğin bağlı bulunduğu kuruluşun resmî internet sitesi • Tutanak

• Dilekçe

• Mesleki ortamda hazırlanmış evraklar vb. birer veri kaynağı olabilir.

Terimler kanunlara, teknolojideki gelişmelere, bilimsel buluşlara göre, toplumsal değişmelere göre değişebilecek bir özelliktedir. Bu sebeple terimlerin derleneceği metinlerin

Şekil

Şekil 2. Gündelik dil-kamusal dil ilişkisi
Şekil 3. Gündelik dil-eğitimsel dil ilişkisi
Şekil 4. Gündelik dil-mesleki dil ilişkisi
Şekil 5. Yetkin dil kullanım dalları (Telc ve MEB, 2013, s.38’den alınmıştır.)
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

• Okula uyum çalışmaları sadece öğrenciler için gerçekleştirilmemeli, okul personeli ve velileri de kapsayan bir organizasyon şeklinde yürütülmelidir.. •

Yeşilkent Sulama Koop., Erzin Sulama Koop., Ticaret ve Sanayi Odas ı, Zeytin Üreticileri Birliği, Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Erzin Turunçgil Ü;reticileri Birli ği, ERNAR

• İnsanlık tarihi 24 saat bir gün olarak düşünürsek, kapitalizmin 2 dakikadır var diyebiliriz…... EKONOMİ

lamalardır." Söz konusu maddenin devamında ise hangi şartlarda yapılan kiralama işlemlerinin finansal kiralama sayılacağı konusu açıklığa

a) Etkin değeri 1000 voltun altında olan fazlar arası gerilimler alçak gerilim, 1000 voltun üstünde olanlar yüksek gerilim olarak tanımlanır(D). b) Etkin değeri 220 voltun

Büyükbaş hayvancılık kırsal alanda yaşayan insanların temel geçim kaynak- larından biri olarak özellikle gelişmekte olan bölgeler için ekonomik öneminin yanında

 Temel Yeterlilik, adayların sözel ve sayısal alanlarda sahip olmaları beklenen temel düzeyde bilgi, beceri ve yetkinlikleri

Giriş şekillendirme yöntemi sisteme herhangi bir sensör ya da aktüatör eklenmesine ihtiyaç duymayan ve temelinde sisteme uygulanan giriş sinyalinin