• Sonuç bulunamadı

Coğrafi ve iklimsel nedenlerden dolayı büyükbaş

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Coğrafi ve iklimsel nedenlerden dolayı büyükbaş"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

C

oğrafi ve iklimsel nedenlerden dolayı büyükbaş hayvancılık sektörü Türkiye’nin hemen her bölge- sinde görülen bir ekonomik faaliyet kolu durumunda- dır. Ancak sektörün doğası gereği geniş arazilere ih- tiyaç duyulduğundan genelde köylerde ve beldelerde yoğun olarak yapılmaktadır. Büyükbaş hayvancılık kırsal alanda yaşayan insanların temel geçim kaynak- larından biri olarak özellikle gelişmekte olan bölgeler için ekonomik öneminin yanında göçün azaltılması ve dolaysıyla ülke içi göç kaynaklı sorunların önüne ge- çilmesinde de önemli bir işlev görmektedir. Bunun ya- nında tarımsal faaliyetlerdeki verimlilik artışı kırsalda kişi başına düşen gelirin artırılmasında önemli bir role sahiptir. 2000-2016 döneminde kişi başına sığır eti tüketiminde Türkiye’de önemli bir değişim yaşanmıştır.

2000 yılı verilerine göre kişi başına sığır eti tüketimi, Avrupa Birliği üyesi 28 ülkede (AB-28) 12,67 kg, Tür- kiye’de 3,97 kg iken 2016 yılında bu rakamlar sırasıyla 11,06 kg ve 8,30 kg olmuştur. Kişi başına sığır eti tüke- timi AB-28’de azalmışken, Türkiye’de iki katın üzerinde bir artış yaşanmıştır. Küreselleşme tüm sektörlerde ol- duğu gibi büyükbaş hayvancılık sektöründe de yoğun bir şekilde kendini göstermekte ve yereldeki üreticilerin rekabet edebilirlik düzeyinin yükseltilmesi gerekliliğini beraberinde getirmektedir. Çiftçilerin başarıları, ürün- lerini uluslararası piyasalarda satabilme kabiliyetlerine bağlı durumdadır ve bu bağımlılık her geçen gün art- maktadır. Çiftçiler gelecekte sadece maliyet açısından

değil, daha kaliteli, daha hızlı ve daha ucuz üretme açısından da rekabet etmek durumunda kalacaktır.

Küreselleşmenin yanı sıra iletişim, ulaşım ve enformas- yon teknolojisinde kaydedilen ilerlemeler büyükbaş hayvancılık faaliyetlerinin yoğun olarak yapıldığı kırsal kesimde yaşayan kitleler üzerinde de son derece etkili olmakta ve başta genç ve eğitimli kesim olmak üzere kırsalın göç vermesi sonucunu doğurmaktadır. Nite- kim 2000 yılında dünya nüfusunun %53,36’sı kırsalda yaşarken 2016 yılında bu oran yaklaşık %45’e düş- müştür. Türkiye, büyükbaş hayvan sayısı bakımından dünyada 23. sırada yer almasına karşın Avrupa Birliği ülkeleri ile mukayese edildiğinde, Türkiye’nin hayvan- sal üretim değerinin toplam tarımsal üretim değeri içerisindeki payı çok düşüktür. Büyükbaş hayvan var- lığı ekonomik gelişmeye bağlı olarak yükselen talebin karşılanmasında ve sürekli olarak artan nüfusun gıda arz güvenliğinin sağlanmasında son derece önemli bir işleve sahiptir. Bir ülkenin kalkınabilmesi ve gelişimini tamamlayabilmesi hususunda sahip olduğu tarım ve hayvancılık potansiyeli oldukça kritik öneme sahiptir.

Bu bağlamda hayvancılığın sürdürebilir ve daima kali- tede verimin arttırılması hakkında Kayalar Group İthal ve Yerli Hayvancılık Danışmanlık şirketinin sahibi Meh- met Kaya ile yaptığımız söyleşiyi yayınlıyoruz.

DERGİ AYRINTI

(3)

Dergi Ayrıntı: Sayın Mehmet Kaya, Kayalar Group İthal ve Yerli Hayvancılık Danışmanlık şirketinizden kısaca bahseder misiniz?

Mehmet Kaya: Biz Kayalar Group İthal Hayvancılık olarak Avrupa’nın en iyi hastalıklardan ari işletmelerinden yük- sek süt ve yavru verimine sahip hayvanları yurt dışındaki veteriner hekimlerimiz ve Zoo teknisyenlerimiz tarafından fiziksel ve laboratuvar muayenelerini gerçekleştirerek bi- rinci sınıf damızlık değeri yüksek gebe hayvanları seçerek ülke hayvancılığına katkıda bulunan bir firmayız. Bizler için önemli olan ülkemizin hayvancılık ve hayvancılığa bağlı ekonomik gelişmelerin sağladığı kazanımları ülkemize sağ- layabilmektir. Kayalar Group olarak ülkemizdeki hayvancılı- ğın ve tarımın gelişiminde üzerimize düşen sorumluluğu en hassas şekilde giderebilmekten kıvanç duymaktayız. Bizler bilmekteyiz ki bir ülkenin ekonomisi ve sosyal yaşantısı ne kadar iyi olursa olsun tarım ve hayvancılık sektörleri geride

şirketi olarak hem çiftçimizin hem de vatandaşlarımızın bir mağduriyet yaşamaması için gerekli tüm önlemleri almaya çalışır iken aynı zamanda hayvancılığın önemi hakkında da yönlendirmeler yapmaya özen gösteriyoruz.

Ayrıntı: Sayın Kaya, şirketinizin çalışma aşama- larından kısaca bahseder misiniz?

Kaya: Kayalar Group İthal ve Yerli Hayvancılık Danışmanlık şirketimiz daima en hassas şekilde çalışmalarını yürütmek- tedir. Üstlenmiş olduğumuz tüm sorumluluklarımızı ala- nında uzman ekip arkadaşlarımızla beraber yürütmekteyiz.

Avrupa ülkelerinde seçimini yaptığımız hayvanlar bir (1) ay süre ile Avrupa’daki çiftliğimizde karantina altına alıyoruz.

Bu karantina sürecinde hayvanların kan tahlilleri yapıyor ve kan muayene sonuçları ve hastalıklardan arilik durumuna bakılarak hayvanları ülkemize nakilleri gerçekleştiriyoruz.

Türkiye’ye girişte Kapıkule Veteriner Sınır Kontrol Müdürlü- Mehmet KAYA

Kayalar Group İthal ve Yerli Hayvancılık Danışmanlık

(4)

hekimlerince (1) bir ay süre ile çiftliğimizde bu hayvanlar tekrardan karantinaya tabi tutuyoruz. Çiftliğimize gelen hayvanlar tırlardan indirildikten sonra uzun yoldan geldik- leri için ilk üç saat yemleme ve sulama yapmıyoruz. İlk yem- lemede asgari miktarda sadece saman yulaf karışımından oluşan rasyon verilerek ani yem değişikliğinden ve mide dolgunluğundan kaçınmaya dikkat

ediyoruz.

Ayrıntı: Sayın Kaya, hayvanla- rın beslenmesinde nelere dik- kat ediyorsunuz?

Kaya: Yemleme ve sulama işlemlerin- den sonra hayvanları gebelik durum- larına göre ayrı bölümlere ayrı padok- lara ayırıyoruz. Bu işlemi yapmamızın amacı gebeliğin son iki ayında doğum sonrasına hazırlık amacıyla rasyonla- rımızı buna göre ayarlıyoruz. Rasyon yaparken ekonomik anlamda karlı ve hayvanda sindirebildiği en yüksek dü- zelerde olan rasyonları tercih etmeliyiz.

Elimizdeki hammaddeyi bölgemizde yetişen ürünlerle kararak yapılan ras-

yon işin kârlılık boyutunu arttıracaktır. Özellikle mısır silajı ve yonca süt hayvancılığı için sıklıkla tercih ettiğimiz vazge- çilmez kaba yemlerimiz arasında bulunmaktadır. Tabii bu ürünlerin besleyici değerleri önemlidir hayvanda sindirebi- lirliği enerjisi proteini ölçülerek rasyon hazırlamak en doğ- ru yöntemdir. Bizim mısır silajında en önemli unsur nişas-

(5)

tasıdır ülkemiz şartlarına baktığımızda nişasta oranın %26

%28 oranında olması gerekmektedir. Kuru madde oranın- da minimum %30 olması gerekmektedir. Yoncaya gelirsek kalsiyumca çok zengin bir kaba yemdir. Yonca süt hayvan- cılığında iyi bir protein kaynağı iyi bir A vitamin kaynağı ve iyi bir kalsiyum kaynağı olması sebebiyle olmazsa olmazlar- dandır. Bu iki üründe ülkemizde hemen hemen her yerinde yetiştirilebilen bir üründür. Süt sığırcılığında da olmazsa ol- mazdır. Damızlık düve yetiştirme merkezi olmamız hasebi ile işletmemize boğa altı dediğimiz boş tohumlanmamış dişi dana girişi de olmaktadır. Bu hayvanlarda uygun kilo aralığında uygun tohumlama aylığında da veteriner hekim- lerimiz tarafından suni tohumlamaları yapılıp gebeliğinin 3.

Ayında satışa sunulmaktadır. Düvenin arzu edilen kızgınlık döngüsünü gösterebilmesi bakımından yeterli düzeyde vücut gelişimine sahip olmaları istenmektedir. Bu açıdan besleme önemli bir rol oynar. Enerji düzeyi düşük rasyon- larla beslenen düvelerde yumurtalık görev yapmamakta- dır. Diğer taraftan, proteince fakir olan rasyonlarla beslenen

düvelerde ise, gizli ve düzensiz kızgın- lıklara rastlanmaktadır.

Yapılan araştırmalar, fosfor ve selen- yum mineralleri noksanlığının cinsel olgunluğa erişme yaşını ve yumurtla- mayı geciktirdiği, kızgınlık ve üreme fonksiyonlarında kesilmelere neden olduğunu göstermiştir. Bunlara ek ola- rak, A ve E vitamini eksikliklerinin üre- me fonksiyonlarının şekillenmesinde olumsuz etki yarattığı bilinen bir ger- çektir. İlkine tohumlanacak bir düvenin 15 aylık yaşta 340-363 kg canlı ağırlığa veya 163-168 cm göğüs çevresi uzun- luğuna sahip olması gerekmektedir.

Ayrıntı: Kayalar Group olarak diğer firmalar- dan farkınız var mıdır?

Kaya: Elbette bizler Kayalar Group olarak daima elimizden gelenin en iyisini yapmaya özen gösterir iken hiçbir husus- ta kolaya kaçmıyoruz. Halkımızın ve ülkemizin milli menfa- atleri doğrultusunda hayvancılığın ülkemiz içinde ki potan- siyelini arttırmaya çalışıyoruz. Ayrıca Kayalar firması olarak tohum atılacak olan düvenin pedigrisine bakarak 4 nesil öncesine bakıyoruz ve tohumunu kullanacağımız dananın da 4 nesil öncesine bakıp aralarında herhangi bir akrabalık bağının olamamasına özen göstermekteyiz. Bu sayede ge- netiğe ve akrabalığa bağlı sakat dogmaların ve ölümlerin önüne geçebiliyoruz. Çiftliğimizde metabolizma hastalıkla- rını önlemek için dengeli ve yeterli rasyonlar zooteknistle- rimiz tarafından hazırlanarak hayvanların ihtiyaç duyduğu enerji ve protein ihtiyaçları karşılanmaktadır. Vitamin ve

(6)

Minarel ihtiyaçlarını karşılamak için yalama taşları ile hay- vanlar desteklenmektedir. Ayak hastalıklarını önlemek için haftada iki defa göztaşı (bakır sülfat) ayak banyosu uygu- lamaktayız. Bizler bu işlemleri yaparak ülke hayvancılığına daha kaliteli daha verimli damızlık değeri yüksek hayvan sunmaktayız. Yapmış olduğumuz tüm çalışmalarımızı ala- nında uzman ekip arkadaşlarımızla yürütüyor olmamız ise bizi diğer firmalardan ayıran diğer temel bir özelliğimiz ol- duğunu da söyleyebilirim.

Ayrıntı: Sayın Kaya, üreticilere verimliğin daha yüksek seviyede olabilmesi için neler tavsiye edersiniz?

Kaya: Ülkemizde hayvancılık işi ile uğraşan yetiştiricileri- mizin hayvan besleme üzerine birçok hata yaptığı ve bu hataları sonucunda metabolizma hastalıklar ve yüksek oranda verim kaybettiği ortadır. Hayvan beslemesinde ye- tersiz yem veya enerji ve besin maddesi alımı, yem kalitesi yetersizliği, ihtiyaç normlarının yanlış kullanımı ve yanlış besleme sonucunda hayvanlarda enerji ve esansiyel mad- delerin sağlanmasında noksanlığa neden olur ve bu durum beslenme noksanlığı olarak ifade edilmektedir. Hayvanla- ra kaba yem ve konsantre yem birlikte verilmelidir. Hayvan beslemesinde hazırlanacak olan rasyon hayvanların ihti- yaçlarına ve verimlerine göre ayarlanmalıdır. Yemlemenin ufak porsiyonlar halinde gün boyu yapılması metabolik

hastalıkların önüne geçecektir. Hayvan yemlemesinde ha- zırlanacak olan yemler ince, çok uzun ve kalın olmamalıdır.

Hayvan beslemesinde ani yem değişikliklerinden kaçınıl- malıdır. Özellikle Ülkemizde gebeliğin ilerleyen günlerin- de ineklere aşırı miktarda konsantre yem verilmesi sonucu mide dönmesi dediğimiz abomasum deplasmanı hastalığı ile yetiştiricilerimiz karşı karşıya kalmaktadır. Aşırı enerji kaynaklı yemleme yapılması sonucunda ayak hastalıkları ortaya çıkmaktadır. Yine aşırı ve bilinçsiz hayvan beslemesi sonucunda ineklerde yumurtalıklar yağlanır ve gebe kalma problemleri ortaya çıkar. Bu saydığım hastalıklar ineklerde süt kaybı, tohum tutmama ve en önemlisi yavru elde ede- meme gibi sorunları beraberinde getirecektir. Hayvancılık- ta yem maliyetleri ve veteriner giderleri işletmenin kârlılık oranını belirler. Yanlış besleme ve rasyonlar sonucunda üreticilerimiz çok büyük ekonomik kayıplar yaşamaktadır.

Hayvancılık alanında işletmemizin kârlılık oranını arttırmak için dengeli ve yeterli rasyon ile hayvan beslemesi yapılarak hem besleme hastalıklarının hem verim kayıplarının önüne geçilerek, veteriner maliyetlerin düşürülerek işletme gider- lerini azaltarak, daha fazla kazanç sağlanmalıdır. Buradan tüm yetiştiricilerimize söylemek istediğim en önemli mesaj doğru ve dengeli rasyon ile hem besleme kaynaklı hastalık- ların önüne geçeriz hem de hayvanların yemden daha fazla yararlanmasını sağlayarak et ve süt üretimimizi artırabiliriz.

Referanslar

Benzer Belgeler

Tablo 20: Farklı işletme ölçekleri arasında bir sağmal ineğe günlük verilen ortalama konsantre yem miktarı açısından anlamlı bir farkın olup olmadığını

Çalışma kapsamında yer seçim süreci için; yerleşim yerlerine uzaklık, içme suyu rezervuarları havza koruma alanları, diğer su rezevuarlarına uzaklık, akarsulara

İkinci olarak, dünya genelinde büyükbaş hayvancılık sektörünün verimlilik düzeyi ile ilgili durumu görebilmek için gelişmişlik düzeylerine göre seçilmiş ülke

ii tcrkede*en muhtaİı uvararak köylülere sahip çıL masını istedİ ve "devlıt 3üç

Sonuç olarak; Elazığ İli özellikle sığır, koyun ve keçi varlığı, hayvansal üretim özellikleri ve istihdamdaki yeri itibarıyla bölgede dikkat çekici bir yapı

Buna göre ahırların % 12’sinde yemlik genişliğinin uygun değerlerde olduğu ve uygun olmayan ahırlarda yemlik genişliğinin önerilen değerin altında

2010 yılı Model Büyükbaş Hayvancılık İşletmelerinin Yaygınlaştırılması (MBHİY) Mali Destek Programı Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından uygulanan ilk

Adıyaman ili ve ilçelerini kapsayan kırsal alanda yaşayan kadınların sosyo-ekonomik durumlarını incelemek ve kadınların genel olarak girişimcilik konusunda