• Sonuç bulunamadı

Yazarın korunması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yazarın korunması"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

D Ö R T

T T- S Ğ

POLİTİKA VE ÖTESİ

_____ MEHMED KEMAL______

Y a z a r ın K o ru n m a sı

Bizden bir yo do İki kuşak öncesi yazar çizerleri ara- •mda soylu bir dayanışma vardı. Dönem, tek parti döne­ mi olduğu için dayanışma, iktidar partisi arasında görev

almış yetkililerce karşılanırdı. Partide güçlüce birine

sırtını dayamış bir yazar, kendi altnda kaimış İşsiz güç­ süzleri korumaya çolışırdı.

örneğin Sadrl Ertem, İstiklal Mahkemelerinden kur­ tulup, Basın - Yayına kapağı attıktan sonra bir cok ya­

kınlarını başkente çağırarak korumasını bilmiştir. Birisi

işsiz kaldı mı:

«Ankara'ya git, Sadri'y! bul, o sana bir İş ayarlar!» derlerdi.

Böylelerlne Sadrl Ertem’in cok destek olduğuna ta­ nıklık etmişimdir.

Nazım Hikmet'ln bir askeri mahkemece 30 yılı aşkın bir cezaya çarp,İmasından sonra, Sadri Ertem, yasal yol­

dan kurtulması (cin de çalışmıştır. Ali Fuat Cebesoy.

Sadri Ertem, bir milletvekili daha Meclis dilekçe komis­ yonuna başvurarak Nazım Hikmet'ln kurtulmasını sağla­ mak isterler. Durumu, günün Meclis Başkanına duyurur­ lar.

«Cok İyi yapıyorsunuz. Ancak, bir de gidip Mareşal Fevzi Çakmak'la görüşün de, ondan sonra dilekçe korniş yonuoa başvurun,» der.

Oç milletvekili Mareşale başvururlar. Mareşal çok

kızar, şunları söyler:

«Siz Meclissiniz. Dilediğinizi yaparsınız. Nazım Hlk- met'I bağışlatabilirsiniz de... Ancak, Nazım Hikmet ha- pisaneden conlı çıkmaz.»

Bu korkunç sözler karşısında üc milletvekili girişim­ lerinden Nazım Hikmet'ln canını kurtarmak İçin vaz ge­ çerler.

Ahmet Hamdı Tanpınar’ın Ahmet Kutsi Teeer'e 1935 yıllarında yazdığı mektupları okuyorum. Ahmet Kutsi, o günlerdo Millî Eğltlm'de önemli bir memurdur. Tanpınar da gene arkadaşlarını korumak düşüncesindedir. Cahit Sıtkı’yı Güzel Sanatlar Akademisi kitaplığına tayin ettir­

mek İster. Daha önce Ahmet Muhlp’I tayin ettirmiştir.

Bakin şu satırları birlikte okuyalım:

«Ricalarımdan İkincisi Cahit Sıtkı İşidir. Bu cüssede

küçük, pehada büyük orkodaşı Akademide kütüphaneci

tayin ettirelim. Dilekçesini verdi. Sen ve Nurettin. Mu-

hlp’ln İşi İçin tam «m ecönelik» yaptınız: bunu da ya­ parsanız Türk şiirinin bir adamını daha kurtarırız. Bu su­ retle Kutsîclğim sana minnettar olan arkadaşların sayısı başta ben olmak üzere üc kişi oluruz.

Görüyorsun kİ Kutsi talih ve tesadüf İstiyor k! seni yalnız büyük bir şair olmakla bırakmıyor aynı zamanda hâml de oluyorsun.

Hem ben seni oraya beyhude göndermedim. Elbet­ te angaryam olacak. Fckat angarya değil, bir nevi hazla

yapacağını tahmin ettiğim bir vazifedir. Ne İse. Cohlt

Sıtkı gerçekten zor bir durumda. Muhip için nasıl teşek­ kür etmeli.»

Daha eskilerden Yahya Kemal de, Ahmet Haşlm de korunmuştur. Hocalık, yönetim kurulu üyeliği, mebusluk .v e elçilik verilmiştir. Sadece i)u İki ünlü şaire değil,

on.-t a r d e r * d e h a g o r V e r alo k r r f m r ç o k r r r k r r r*<T k < r r ' r r r m t r r r i r r r r i ■ r . Ankara'ya hor kapcğı atan, yükseklerde her tanıdığı olan bir göreve atanmıştır.

Atatürk döneminde de. İsmet Paşa döneminde de

böyle olmuştur. Solculukları cok dillenmiş sanatçılar ko­ ruma geleneğinin dışında kalmışlardır. Eğer Mareşal’in ağına düşmese Nazım Hikmet'ln de partice korunması İçin Şevket Süreyya aracılık etmiştir. Nazım Hikmet’ln Mareşal'ın ağına düşmesinde biraz do suç kendisinde- dlr. Yakınlarından duymuşumdur Eğer Nazım kendini zi­ yarete gelen Harbiye öğrencisini kendisi polise şikayet etmese İdi. belki bilinen olay da başına gelmezdi. Nazım Hikmet, telefonu a cıyo r:

«Bu kez de başıma Horpokulu öğrencisi kılığında po­ lisleri mİ takıyorsunuz!» diyor,

işte, ne oluyorsa da ondan sonro oluyor.

Bir solcu tutuklaması da, bir öğrencinin okuduğu bil­ diriyi kendi kaputunun cebine koyacak yerde, arkadaşı­ nın kaputuna koymasından patlak vermiyor mu? Böyle rastlantılar olur ama, çoğu kişinin de başı derde girer.

Demokratlar döneminde de bazı yazarları bir Başba­ kan yardımcısı korumuştur. Ancak bu yazar ve çizerler solcu olmayanlar, solculuğa bulaşmayanlardı. Kore'ye „ asker gönderen, N A TO 'yo giren Demokratların solcu ko­ ruyuculuğu etmesi olonağ’ yoktu.

Gönümüze gelince, yazar çizer takımı arasında bir dayanışma yoktur. Öyle kİ, yazar çizer takımı bazı ayrı­ lıklar yüzünden birbirlerinin yüzünü, gözünü yırtar duru­ muna gelmişlerdir Eğer bir örgütün İçinde yer almışlarsa değil yandaşlarını korumak, onlara güçlük çıkarırlar. Da­ hası var ellerindeki olanağı kendi çıkarları İçin kullanan­ larına tanık olmuşuzdur

Bir gerçek var kİ. BabıâlI’de kağıt yoktur.

Korunmayı ummayan yazar, kendi yağıyla kendi kav­ rulmak İstese bMe kağıt bulamamaktadır Bu da gaze­ teci, şair bir başbakanın bulunduğu bir dönemde olmak­ tadır.

Şükür, birçok yazarımı/ devletin koruyuculuğuna muhtaç değildir. Eğer kağıt bulup kitaplarım yayınla- yabllse devlete vergi de verecektir. Ama kağıt BabıÛII’de oslanın ağzında, yani karaborsanın elindedir. Karabor­ sayı da yazara kağıt veremeyen devlet doğurmuştur.

Bugünkü iktidarın güdümündeki bürokrasi İçin bir

kültür sorunu yoKtur Tatara tltlrt kitap ve dergilerle, kül­ türümüze katkıda bulunan kitap ve dergiler ovnı düzey­ dedir Elmaları armutlardan ayırmasını bilmiyorlar. Bilen­ lerin bir bölüğü de iktidarda oldukları halde İşe el atmı­ yorlar Bir kör döğüşüdür gidiyor, bakalım sonu nereye varacak?

Yazarlara vergi bağışıklığı tonıyan yasa tasarısı

Meclislerin tatilinden önce ele alınsaydı, cok iyi biliyo­ rum kl, birçok APT! milletvekili buno seve seve parmak kaldıracaklardı. Konuştuklarım:

«Getirsin Eceviftnlz, biz hazırız!» diyorlardı. Gelme­ di. getirmediler. Maliyecilerin katı avuçları İçinde tasarı

boğuldu.

Vazon korumak!.. Hadi diyelim kl. serbest pazar eko­ nomisinin egemen olduğu ülkemizde bir ayrıcalık ola­ rak benimsenmiyor: hlc olmazsa tatara tltlrl gazetelere verilen kontenjanın binde biri kadarı da »anınmış, kitap­ ları satan, kağıt bulamayan yazarlarımıza tanınamaz mı? Ecevlt İktidarı bu kadarını da yapamaz mı? Bu da mı döviz darboğazına giriyor?

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta ha To ros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

‹spat› in- celeyenlerden biri de Princeton Üniversite- si’nden, Clay Matematik Enstitüsü için prob- lemi tan›mlam›fl olan Charles Fefferman.. Na- vier-Stokes problemine

«Dünyada bu de­ rece meraklı, heyecanlı roman ç k ra- mıştır» diye harıl harıl kesip biriktirir­ ler, kupurlar koca aynalı dolabın ‘ çek - meşini

Haluk Eraksoy, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, İstanbul E-posta/E-mail: haluk.eraksoy@gmail.com..

1) Is there an improvement in any LSRW skills? Is it linked to feedback in any way?.. 5126 2) Platforms preferred for learning and feedback. 3) How has COVID 19 affected

İçeceği ile içeceklerde yaygın olarak kullanılan, etilen oksit ve sodyum hidrosülfit içeren sentetik taurin alan bir kadında kaşıntı, ürtiker, nefes darlığı, baş

Ankara Büyük şehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, yargı kararına uymak için Akay Kavşağı’nı kapatacağını panolara astırdığı duyurularla halka ilan etti..

Akay Kavşağı’nın alt geçitlerinin mahkeme kararıyla 1 Ağustos’a kadar beton bariyerle kapatılacağının önceki günkü Belediye Meclisi’nde duyurulmas ının

Tarık Şengül ile yaptığı canlı tartışmada, ’Herkesin bir ilgi alanının olduğunu, bunun kendisinin en önemli hobisi olduğunu, 20 yıllık belediye başkanlığı