TASVÎR
Hamdullah Suphi Tannöverin Amerika intibaları ]
^
1 i) W V>
\ sTarihin yeni merhalesi
Hepsi İslâm olan devletler Türkiye, İran,
Afganistan Rus fütuhatını durduruyor
■' L J indistanda İslâm dininin inti- * ■ şar tarihini ararken 7 nei as-
V ra kadar geri gitmemiz lâzımdır- ■> Hiııdistanda Islâmm zaferi ise 11 ' inci asırda Gazneli Mahmut ile 1 başlar. 7 nci asra ait olan ilk in- 1 tişar Arapların eseridir. 11 nci as
ra ait olan yayılma, kökleşme ise Türklerin müdahalesiyle vukua ■ gelmiştir. Bu gün dünya matbua- 1 tı. siyaset, kürsüleri, milletlerarası konferanslar bir Pakistan devle tinden bahsediyor. Bu fikir yal nız bir kaç sene evvel tek bir is- tinad noktası olmayan bir hülya gibi görünüyordu. Halbuki şimdi gözlerimizin önünde yepyeni bir devlet tecrübesi var. Biran için düşünüyorum. Sarih, kat’î bir adet mevcut olmamakla berat^r 80 milyon belki 90 milyon bir nü- ; fusuıı peşinde koştuğu büyük bir murad karşısındayız. Bunun ne gibi safhalardan geçeceğini, kıva mını, salabetini bulmadan evvel hangi uzun buhran devrelerine ağrıyacağını tahmin etmek zor dur. 9 uncu asırda bir çok prens likler halinde şimdiki Rusya a- razisine dağılmış olan İslâv ka - vlmleri ancak 15 inci asırda Bi- zansın sukutundan sonra III üncü Ivan’la bir birlik, bir imparator - 1 luk dâvası şeklini göstermiye baş
lar. Asıl imparatorluk 16 nci a- sırda korkunç Ivanın istilâların dan ve kıtallerinden doğar-
17 nci asrın sonu 18 inci asrın başı Büyük Petronun iç ve dış mücadeleleriyle dolu bir garplı laşma ve fütuhat devridir. 5 inci asırda yıkılan Roma imparatorlu ğu 18 inci asırda yalnız İtalya top raklarında vahdetini buldu, birli ğine kavuştu. Mussolininin yeni imparatorluk tecrübesini hepimiz kendi gözlerimizle seyrettik- ■ Bu cinsten misaller sayısızdır. Ortada çok dikkate lâyık bir Alman tec rübesi de gördük. Onun ismi III üncü Reish yani III üncü impara
torluktu-Türk milletinin kendi tarihinde muhtelif derecelerde istikrara, bekaya sahip olmuş bir çok impa- rapoıluk tecrübeleri var. Şimdi biz alâka ile, sevgi ile en halis te mennilerimizle Fakistanm doğu. - şunu takip ediyoruz. Bu toprakla, bu milletle bizim alâkamız başka, milletlere benzemez. Orada bizim, yazıdan abidelere kadar tarihin sayısız vesikaların altında duran enaşağı 10 asırlık bir tarihimiz var Gazneli Mahmuddan Timuıa, Ti- murdan Baber’e ve bunun varis leriyle 1865 e kadar devam eden Türk devirlerini unutamayız. Ara da Mısır memlûkleri gibi
Hindis-tanda islâmi devri yükselten bir çok büyük hükümdar simalarını da unutmamak lâzım gelir. Bu sebeple bundan üç sene evvel Hin distane giden gazetecilerimize Hinli bir belediye reisi haklı ola rak eBu topraklarda hangi isti - kamette bir acfım atsanız karşını za cetierinizin bir eseri çıkar» de mişti.
Bugünkü Pakistan dâvasının te melinde geniş şark ülkelerince hâlâ şöhretinden Dir şey kaybet memiş olan büyük Gazneli Mah- mudun mücahit ruhu vardır. Bu fikri daha kısa ifade etmek, için size diyebilirim ki Pakistanin ilk müessisi bizim ılkımızdan oian gazneli Mahmuddur.
Bu düşüncelerle N evyoık kon feransında Pakistan devletinden çok derin bir sevgiyle bahsettim. Acaba dünyanın neresinde din tık ri Pakıstanda olduğu kadar mil liyet fikrinin yerini tutmuştu1'?
Islâm dininin felsefesini benim- siyen Hintli cemiyet diğer cemi yetten tamamen ayrılmıştır. Is lâm dinine mahsus olan müsavat
ve kardeşlik fikri Brahmanizmin bir çok sınıflara ayırdığı halk ta bakaları arasındaki hudutları sil miş, onlardan yekpâre bir millet vücude getirmiştir. Bu tesviye hareketi ibretle göreceğimiz bir derecede muvaffak olmuştur. Asıl Pakistanin hudutları içinde bulu nan ve bize 70 milyon kadar oldu ğu haber verilen İslâm nüfusun dan maada yeni Hindistan devle tinin içinde, Haydarabatta başka müsîüman kütleler daha var.
Şimdi Pakistan ricali müsîüman hanedanların bin senedenberi bir biri ardbnca kurdukları devletleri bir daha tesis etmiş bulunuyor
-lar. Bu teşebbüsün muvaffakiye tine yardım etmek Avrupa Fede rasyonunu, Dünya Devletini kur mak istiyenler için dikkate lâyık bir meseledir. Bilhassa komüniz min hakikî bir imanla muhalifi olan bir dinin yeni hayat hamle sini dostça karşılamak icab etmez mi? En sade şeklinde ifade ede yim: Akdenizc doğru Rus istilâla rının yolunu kapayan bir devlet var, hu Türkiyedir ve bu müs - îüman bir devlettir. Rus fütuhat-; çılığmın Basra körfezine doğru akmasına engel olan bir devlet var, bu Irandır, o da müsîüman bir devlettir. Hindistan kapılarını şimalden gelecek ayni ihtirasa kar şı müdafaa eden, bir devlet var. O Afganistandır, o da müslüman- dır. Bunların yambaşmda bir Pa kistan, bir de yetmiş milyonluk
bir EndonezyA cumhuriyeti do ğuyor. Dünya tarihinin ne kadar düşündürücü bir merhalesine gel mişiz. Biz Anglo - Sakosn âle - minden, kendilerine dost olan es ki yeni bu milletlere karşı alaza \’e yardım istiyoruz.
Yazan: ~
-V-^Ksrıtdullah
Suphi
TANRIÖVER—
t