• Sonuç bulunamadı

Sociodemographic and Clinical Characteristics of Inpatients with Schizophrenia In Psychiatry Clinics

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sociodemographic and Clinical Characteristics of Inpatients with Schizophrenia In Psychiatry Clinics"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Psikiyatri Kliniðinde Yatarak Tedavi Gören

Þizofreni Hastalarýnýn Sosyodemografik ve

Klinik Özellikleri

Sociodemographic and Clinical Characteristics of inpatients with

Schizophrenia in Psychiatry Clinics

Yusuf Kocal1, Gonca Karakuþ2, Lut Tamam3

1Dr., 2Doç. Dr., 3Prof. Dr., Çukurova Üniversitesi Týp Fakültesi, Psikiyatri Anabilim dalý, ADANA

SUMMARY

Objective: The aim of study as to determine the clinical

and sociodemographic characteristics of the inpatients with the diagnosis of schizophrenia between the years 2010-2014. Patients were grouped according to the gen-der and age of onset and these groups were compared.

Method: 208 patients who had been diagnosed with

schizophrenia according to DSM IV TR between the years 2010-2014. Sociodemographic and clinical data form, Scale for the Assessment of Positive Symptoms(SAPS) and Scale for the Assessment of Negative Symptoms(SANS), Hamilton Depression Rating Scale and Insight Assessment Scale were filled by scanning pre-vious patient files. Results: 107(51,4%) of the patients

included in this study were male. Mean age of onset of schizophrenia was 23,82±9,78. There was no significant difference between men and women in terms of age at onset. The rate of patients with one or more delusions was 98,6 % (n:205), the rate of patients with one more halucinations was 59,6 % (n:124). Lifetime smoking, alcohol and substance abuse and legal problem rates were higher in male patients. Lifetime history of suicide and SAPS scores were higher in female patients. Family history of psychiatric disorders was higher in early onset schizophrenia patients(<40 age). Conclusion: The study

which determined wider and homogeneous distribution samples in this subject and at same time meeting patients and their families may contribute to identify the clinical features of the disease more detailed.

Key Words: Schizophrenia, inpatient, sociodemographic

features.

ÖZET

Amaç: Bu çalýþmada þizofreni tanýsý ile 2010-2014 yýllarý

arasýnda yatarak tedavi gören hastalarýn klinik ve sosyo-demografik özelliklerinin belirlenmesi; cinsiyet ve baþlangýç yaþýna göre klinik ve sosyodemografik özellik-lerin karþýlaþtýrýlmasý amaçlanmýþtýr. Yöntem:

Araþtýrmaya 2010-2014 yýllarý arasýnda yatarak tedavi gören, DSM IV-TR'ye göre þizofreni tanýsý alan 208 hasta dahil edilmiþtir. Veri toplama formu, Pozitif Belirtileri Deðerlendirme Ölçeði (SAPS), Negatif Belirtileri Deðerlendirme Ölçeði (SANS), Hamilton Depresyon Ölçeði ve Ýçgörü Deðerlendirme Ölçeði hasta dosyalarý taranarak, hasta dosyalarýndan alýnmýþtýr. Bulgular:

Çalýþmaya dahil edilen hastalarýn 107'si (%51,4) erkekti. Hastalýðýn ortalama baþlangýç yaþý 23,82±9,78 idi. Baþlangýç yaþý açýsýndan kadýn ve erkekler arasýnda anlamlý fark saptanmadý. Bir veya daha fazla sanrýsý olan hastalarýn oraný % 98,6 (n:205), bir veya daha fazla halüsinasyonu olan hastalarýn oraný % 59,6 (n:124) olarak bulunmuþtur. Cinsiyete göre yapýlan karþýlaþtýrma-da erkeklerde sigara, alkol ve madde kullanýmýnýn, adli suç öyküsü fazla; kadýn hastalarda yaþam boyu özkýyým giriþimi öyküsü fazla ve SAPS puanlarý yüksekti. Baþlangýç yaþlarýna göre yapýlan karþýlaþtýrmada 40 yaþýndan önce baþlayan grupta ailede ruhsal bozukluk öyküsü oranlarý yüksekti. Sonuç: Daha geniþ ve homojen daðýlým

gösteren bir örneklem grubu ve ayný zamanda hasta ve ailesi ile birebir görüþme ile yapýlacak olan çalýþmanýn, þizofreninin klinik özelliklerinin daha ayrýntýlý belirlenmesi açýsýndan katký saðlayabileceði söylenebilir.

Anahtar Sözcükler: Þizofreni, yatan hastalar,

sosyode-mografik özellikler

(Klinik Psikiyatri 2017;20:104-113) DOI: 10.5505/kpd.2017.58077

(2)

GÝRÝÞ

Þizofreni genellikle gençlik yýllarýnda baþlayýp, gidiþ ve sonlanýþý hastaya göre deðiþiklik gösteren, ruhsal durumun tüm alanlarýnda belirti ve bulgularýn görülebildiði, henüz etyolojisi tam olarak belirlene-meyen ve büyük ölçüde yeti yýkýmýna yol açan bir toplum saðlýðý sorunudur (1).

Þizofreni her türlü toplumda sýk görülen ruhsal bozukluklardan biri olmasýna raðmen sýklýk ve yaygýnlýk üzerine yapýlan çalýþmalar deðiþkendir; yapýlan çalýþmalarda bir yýllýk yaygýnlýðý % 1 ve yaþam boyu yaygýnlýðý % 1,5 olarak kabul görmek-tedir (2,3). Yapýlan epidemiyolojik çalýþmalarda kadýn ve erkeklerde görülme yaygýnlýðýnýn eþit olduðu, erkeklerde baþlangýç yaþýnýn kadýnlara göre erken olduðu, en sýk izlenen medeni durumun bekar olma olduðu ve sosyoekonomik düzeyi düþük ailelerde þizofreni görülme sýklýðýnýn arttýðý göste-rilmektedir (1,3-5). Etyolojik olarak ise genetik, obstetrik anomali ve intrauterin enfeksiyonlar, nörogeliþimsel ve nörodejeneratif teoriler, nöro-transmitter ile ilgili teoriler üzerinde durulmak-tadýr. Çin'de 2007 yýlýnda yapýlan, 542 yatan þizofreni hastasýnýn cinsiyete göre klinik ve demografik özelliklerinin karþýlaþtýrýldýðý bir çalýþ-mada, erkek hastalarda hastalýðýn daha erken baþladýðý, daha az bir kýsýmýnýn paranoid tip ile baþvurduðu, daha yüksek dozda antipsikotik ilaç aldýðý, daha az sýklýkla atipik antipsikotik ilaç kul-landýðý, daha çok sigara içtiði, daha çok evlenmemiþ ya da yalnýz olduðu, daha az pozitif belirti göster-diði, genel psikopatoloji puanlarýnýn daha düþük olduðu, anksiyete ile depresyon alt ölçek puan-larýnýn daha düþük olduðu, kadýnlarýn çoðunluðu-nun hastalýðýnýn geç baþlangýçlý olduðu (>45 yaþ) saptanmýþtýr (6).

Þizofreni klinik olarak; karakteristik düþünce ve algý bozukluklarý, motor anomaliler, biliþsel bozul-malar, avolüsyon ve apati, kýsýtlanmýþ duygusal dýþa vurum ve iletiþimde güçlükleri kapsayan bulgu ve belirtiler kümesi ile kendisini göstermektedir. Olaðan iþlevlerde aþýrýlýk ya da çarpýklýk olarak bili-nen pozitif belirtiler; sanrý, halüsinasyon, konuþma-da bozukluk ve konuþma-davranýþ problemlerini içermekte-dir. Olaðan iþlevlerin azalmasý ya da yitimi þeklinde tanýmlanan negatif belirtiler ise; duygusal

tepki-lerde azalma, aloji, avolüsyon, toplumsal geri çe-kilme þeklinde kendini göstermektedir (1,3,7,8). Þizofreni klasik olarak alevlenme ve remisyonlarla seyretmektedir. Hastalýðýn uzun dönem gidiþ ve sonlanýþýný deðerlendirebilmek güç olmakla birlik-te; hastalýðýn belirtileri, toplumsal uyum, hastaneye yatýþ sayýsý ve süresi, biliþsel yetiler, özkýyým eðilim-leri, þiddet içeren davranýþ örüntüeðilim-leri, genel saðlýk durumu gibi belirtiler uzun dönemde hastalýðýn gidiþatý hakkýnda bizlere fikir verebilmektedir. Yapýlan çalýþmalarda iyileþme oranlarý % 10-60 arasýnda olmakla birlikte, bütün hastalarýn yaklaþýk % 20-30'luk kesiminin normal yaþantýsýný sürdüre-bildiði tahmin edilmektedir (2,3).

Bu çalýþmada amaç Çukurova Üniversitesi Psikiyatri Kliniði'nde 2010-2014 yýllarý arasýnda þizofreni tanýsý ile yatarak tedavi gören hastalarýn yatýþ dosyalarý incelenmesi sonucunda; klinik ve sosyodemografik özelliklerinin belirlenmesi; ayrýca cinsiyet, erken-geç baþlangýçlý þizofreni þeklinde bir takým tanýmlayýcý özellikler belirlenerek grup-landýrýlmasý, gruplarýn da kendi aralarýnda karþýlaþtýrýlarak hastalýk özelliklerinin araþtýrýlmasý amaçlanmýþtýr.

GEREÇ VE YÖNTEM

Çalýþma için Çukurova Üniversitesi Týp Fakültesi Giriþimsel Olmayan Klinik Araþtýrmalar Etik Kurulundan 6 Mart 2015 tarih 40/8 karar no ile etik kurul onayý alýndý. Araþtýrmaya 01 Ocak 2010-31 Aralýk 2014 tarihleri arasýnda Çukurova Üniver-sitesi Týp Fakültesi Balcalý Hastanesi Psikiyatri servisinde yatýrýlarak tedavi gören, DSM IV-TR'ye göre þizofreni tanýsý alan 230 hastadan dosyalarýn-dan veri toplama formundaki verileri doldurabile-ceðimiz, ölçek bilgileri bulunan 208 hasta dahil edilmiþtir. Çalýþma geçmiþe dönük dosya taramasý þeklinde gerçekleþtirilmiþtir. Çalýþmaya alýnan hastalarýn sosyodemografik ve klinik özelliklerini içeren veri toplama formu doldurulmuþ; ilk yatýþlarýnda uygulanan pozitif belirtileri lendirme ölçeði (SAPS), negatif belirtileri deðer-lendirme ölçeði (SANS), hamilton depresyon ölçeði, içgörü deðerlendirme ölçeði puanlarý deðer-lendirilmiþtir.

(3)

Veri Toplama Formu:Hastalarýn sosyodemografik verilerini, klinik özelliklerini, hastalýðýn temel belir-tilerini, hastalarýn hastalýklarýnýn geçmiþ ve güncel durumlarýný, geçmiþte ve yatýþlarý sýrasýnda uygu-lanan tedavilerini içeren veri formu oluþturulmuþ olup; bu veri formu araþtýrmacý tarafýndan geriye doðru dosya taramasý yapýlarak, yeterli bilgi-veri olan hasta dosyalarý belirlenip, çalýþmaya dahil edil-erek doldurulmuþtur.

Ýçgörü Deðerlendirme Ölçeði (ÝDÖ):David tarafýn-dan 1990 yýlýnda geliþtirilen, klinisyen tarafýntarafýn-dan uygulanan yarý yapýlandýrýlmýþ ve þizofreni hasta-larýna yönelik bir ölçektir(9). Bu ölçeðin Türkçede geçerlik ve güvenirlik çalýþmasý Arslan ve arkadaþlarý tarafýndan yapýlmýþtýr(10). Ölçeðin, hastalýðýn kabul edilmesini, psikotik yaþantýlarý anormal olarak adlandýrma yetisini, tedaviye tutu-munu, geçmiþteki ruhsal rahatsýzlýklara dair farkýn-dalýðýný deðerlendirmeyi hedefleyen 4 bölümü vardýr. Her item 0, 1, 2 þeklinde deðerlendirilerek þiddeti ölçmektedir. Skor ne kadar yüksekse içgörü o kadar fazla demektir (11).

Pozitif Belirtileri Deðerlendirme Ölçeði (SAPS): Görüþmecinin hasta ile görüþme sýrasýnda deðer-lendirildiði bir ölçek olup, þizofreninin pozitif belir-tilerinin düzeyini, daðýlýmýný ve þiddet deðiþimini ölçmeyi amaçlamaktadýr. 4 alt ölçek ve 34 madde içermektedir. Alt ölçekler; halüsinasyonlar, hezeyanlar, garip davranýþ ve formal düþünce bozukluðu þeklindedir. Hastayla olan görüþmeye görüþme sýrasýndaki gözlemlere ve hastanýn çevresindeki kiþilerden alýnan bilgilere dayanarak uygulanmaktadýr. Andreasan tarafýndan geliþtirilen ölçek Türkçe'ye Erkoç ve arkadaþlarý tarafýndan uyarlanmýþtýr. Türkçe formunun geçerlilik çalýþ-malarý yapýlmayýp, ölçeðin iç tutarlýlýðý geçerliliðe gösterge olarak alýnmýþtýr (12,13). Kesme puaný hesaplanmamýþ olan bu ölçek, karþýlaþtýrmalý çalýþ-malarda anlam taþýmaktadýr. Puanlamada her bir madde 5 puan üzerinden deðerlendirilmekte olup, alt ölçek puanlarýnýn toplamý, toplam puaný oluþ-turmaktadýr (14).

Negatif Belirtileri Deðerlendirme Ölçeði (SANS): Þizofreninin negatif belirtilerinin düzeyini, daðýlýmýný, þiddet ve deðiþimini ölçmeyi amaçlayan bir klinik deðerlendirme ölçeðidir. Andreasen

tarafýndan geliþtirilmiþtir(12). Ölçek; afektif küntleþme, aloji, apati, anhedoni ve dikkat eksikliði þeklinde 4 alt ölçekten oluþmaktadýr. Hastayla olan görüþmeye görüþme sýrasýndaki gözlemlere ve has-tanýn çevresindeki kiþilerden alýnan bilgilere daya-narak uygulanmaktadýr. Türkçe'ye Erkoç ve arkadaþlarý tarafýndan uyarlanmýþtýr. Türkçe for-munun geçerlilik çalýþmalarý yapýlmayýp, ölçeðin iç tutarlýlýðý geçerliliðe gösterge olarak alýnmýþtýr (15). Puanlamada her bir madde 5 puan üzerinden deðerlendirilmekte olup, alt ölçek puanlarýnýn toplamý, toplam puaný oluþturmaktadýr (14) . Hamilton Depresyon Ölçeði: Hamilton tarafýndan 1960 yýlýnda geliþtirilen Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeði (HAM-D), hastada depresyonun düzeyini ve þiddetini ölçer. Görüþmeci tarafýndan uygulanýr. 17 maddeden oluþur. HAM-D ölçeðinde maddeler 0-4 ve 0-2 arasýnda iþaretlenmektedir. Türkçe geçerlilik ve güvenilirlik çalýþmasý Akdemir ve arkadaþlarý tarafýndan 1996 yýlýnda yapýlmýþtýr. Ölçeðin Türkçe formunun güvenilirliði, içtutarlýlýk çalýþmasýnda Cronbach alfa deðerleri 0,75, Sperman Brown güvenilirlik katsayýsý 0,76'dýr. Deðerlendiriciler arasý güvenilirlik katsayýsý 0,86 ile 0,98 deðerleri arasýndadýr (16).

Ýstatistik

Tüm istatistiksel deðerlendirmeler SPSS for Windows 15,0 paket programý yardýmýyla yapýldý. Verilerin deðerlendirilmesinde tanýmlayýcý istatis-tiksel yöntemlerin (ortalama, standart sapma) yaný sýra çoklu gruplarýn karþýlaþtýrmasýnda baðýmsýz gruplar t-testi, nitel verilerin karþýlaþtýrmalarýnda ki-kare testi kullanýlmýþtýr. Sonuçlarýn anlamlýlýðý p<0,05 düzeyinde % 95'lik güven aralýðýnda deðer-lendirilmiþtir.

BULGULAR

Hastalarýn sosyodemografik özellikleri Tablo 1'de verilmiþtir. Kadýn hastalar 17-71; erkek hastalar 18-84 yaþ aralýðýndaydý. Kadýn ve erkek hastalar yaþ ortalamasý açýsýndan deðerlendirildiðinde kadýn-larýn ortalama yaþýnýn 34,95±12,21 ve erkeklerin ortalama yaþýnýn 32,45±12,21 olarak bulunmuþ, istatistiksel olarak anlamlý bir fark olmadýðý

(4)

görülmüþtür (p>0,05). Çalýþmaya alýnan hastalarýn çoðunluðunun bekar ve çocuksuz, yaþadýðý yerin il merkezi olduðu görülmektedir. 1. veya 2. derece akrabalarýnda en az bir ruhsal bozukluk olanlarýn oraný % 41,8 (n:87); ailesinde þizofreni olanlarýn oraný ise % 22,6 (n:47) olarak bulunmuþtur. Hastalar yaþam boyu sigara, alkol ve madde kul-lanýmý açýsýndan deðerlendirildiðinde; 90 (% 43,3) hastanýn sigara, 20 (% 9,6) hastanýn alkol ve 20 (% 9,6) hastanýn da madde kullanýmýnýn olduðu bulun-muþtur.

Hastalýða iliþkin genel klinik özelliklere bakýldýðýn-da (Tablo 2) ortalama baþlangýç yaþýnýn 23,82±9,78, hastanede ortalama yatýþ sayýsý 2,67±2,28, hastalýðýn ortalama alevlenme sayýsý 3,22±1,54 olarak bulunmuþtur. Hayatýnýn herhangi bir döne-minde bir veya daha fazla özkýyým giriþidöne-minde bulu-nan hastalarýn oraný % 21,6 (n:45) olarak bulun-muþtur. %2.4 (n:5) hastanýn geçmiþte adli suç öyküsünün bulunduðu saptanmýþtýr.

Yapýlan deðerlendirmede bir veya daha fazla san-rýsý olan hastalarýn oraný % 98,6 (n:205), bir veya daha fazla halüsinasyonlarý olan hastalarýn oraný % 59,6 (n:124) olarak bulunmuþtur. Sanrý tipleri ince-lendiðinde hastalarýn büyük çoðunluðunda perseküsyon ve referans sanrýlarý olduðu;

halüsi-nasyon tipleri incelendiðinde ise büyük çoðunluðu-nun iþitsel ve görsel halüsinasyonlarý olduðu bulun-muþtur. Ayrýca hiçbir hastada tad halüsinasyonu bulunmamýþtýr. Hastalýðýn diðer temel belirtileri incelendiðinde dezorganize davranýþ, duygulaným patolojileri ve negatif belirtiler hastalarýn büyük çoðunluðunda bulunmaktadýr.

Hastalar cinsiyetlerine göre kadýn ve erkek hasta þeklinde 2 gruba ayrýlarak incelenmiþtir. Kadýn hasta grubunda 101, erkek hasta grubunda 107 hasta bulunmuþtur. Hastalarýn sosyodemografik ve klinik özellikleri cinsiyetlerine göre karþýlaþtýrýldýðýnda elde edilen veriler Tablo 3'te Tablo 1. Hastalarýn sosyodemografik özellikleri

n/% Cinsiyet -Kadýn 101/48,6 -Erkek 107/51,4 Medeni Durumu -Bekar 133/63,9 -Evli 56/26,9 -Boþanmýþ/dul 16/9,1

Ailede Ruhsal Bozukluk +

Þizofreni 47/22,6

Bipolar Bozukluk 9/4,3

Depresyon 17/8,2

Obsesif Kompulsif Bozuk. 7/3,4

Diðer 14/6,7

Toplam 87/41,8

Sigara Kullanýmý(+) 90/43,3 Alkol Kullanýmý(+) 20/9,6 Madde Kullanýmý(+) 20/9,6

n:hasta sayýsý; %:yüzde.

Tablo 2. Hastalýða iliþkin klinik özellikler

n/% ort±SS Hastalýðýn Baþlangýç Yaþý 23,82±9,78 Toplam Hastanede Yatýþ Sayýsý 2,67±2,28 Hastalýðýn Alevlenme Sayýsý 3,22±1,54 Adli Suç Öyküsü(+) 5/2,4

Yaþam Boyu Özkýyým Giriþimi(+) 45/21,6

Sanrý(+) -Perseküsyon 174/83,7 -Referans 180/86,5 -Kýskançlýk 33/15,9 -Somatik 22/10,6 -Grandiyöz 8/3,8 -Nihilistik 5/2,4 -Erotomanik 10/4,8 -Suçluluk 4/1,9 Toplam 205/98,6 Halüsinasyon(+) -Ýþitsel 116/55,8 -Görsel 54/26 -Koku 2/1 -Taktil 1/0.5 -Tad 0/0 Toplam 124/59,6 Dezorganize Davranýþ(+) 135/64,9 Dezorganize Konuþma(+) 108/51,9 Duygulaným Patolojileri(+) 143/68,8 Katatoni(+) 3/1,4 Negatif Belirti(+) 158/76 Ýçgörü Deðerlendirme Ölçeði 8,66±3,42 Hamilton Depresyon Ölçeði 6,6±3,93

SAPS 30,88±15,87

SANS 34,81±19,11

n:hasta sayýsý; %:y üzde; ort:ortalama; SS:standart sapma; SANS:Negatif belirtileri deðerlendirme ölçeði;

(5)

Tablo 3. Hastalarýn sosyodemografik ve klinik özelliklerinin cinsiyetler açýsýndan karþýlaþtýrýlmasý Kadýn n/% Erkek n/% Kadýn Ort±SS Erkek Ort±SS p Medeni Durumu -Bekar 60/59,4 73/68,2 0,395 -Evli 30/29,7 26/24,3 -Boþanmýþ/dul 11/10,9 8/7,5

Ailede Ruhsal Bozukluk(+) 39/38,6 48/44,9 0,361 Sigara Kullanýmý(+) 29/28,7 61/57 0,0001* Alkol Kullanýmý(+) 2/2 18/16,8 0,0001* Madde Kullanýmý(+) 1/1 19/17,8 0,0001* Hastalýðýn Baþlangýç Yaþý 24,8±9,23 22,8±10,2 0,149 Toplam Hastanede Yatýþ Sayýsý 2,51±2,03 2,82±2,49 0,333 Hastalýðýn Alevlenme Sayýsý 3,33±1,74 3,11±1,32 0,296

Adli Suç Öyküsü(+) 0/0 5/4,7 0,028*

Yaþam Boyu Özkýyým Giriþimi(+) 29/28,7 16/15 0,016*

Sanrý(+) Perseküsyo n 86/85,1 88/82,2 0,571 Referans 89/88,1 91/85 0,516 Kýskançlýk 18/17,8 15/14 0,453 Somatik 10/9,9 12/11,2 0,758 Grandiyöz 2/2 6/5,6 0,174 Nihilistik 1/1 4/3,7 0,196 Erotomanik 9/8,9 1/0,9 0,007* Suçluluk 2/2 2/1,9 0,954 Toplam 100/99 105/98,1 0,595 Halüsinasyon(+) Ýþitsel 59/58,4 57/53,3 0,455 Görsel 31/30,7 23/21,5 0,130 Koku 0/0 2/1,9 0,167 Taktil 0/0 1/0,9 0,330 Toplam 61/60,4 63/58,9 0,824 Dezorganize Davranýþ(+) 70/69,3 65/60,7 0,196 Dezorganize Konuþ ma(+) 65/64,4 43/40,2 0,0001*

Katatoni(+) 1/1 2/1,9 0,595

Negatif Belirti(+) 79/78,2 79/73,8 0,459 Ýçgörü Deðerlendirme Ölçeði 8,08±3,39 9,20±3,38 0,018* Hamilton Depresyon Ölçeði 6,66±3,71 6,54±4,13 0,825

SAPS 33,29±16,9 28,6±14,56 0,033*

SANS 36,18±18,5 33,51±19,6 0,314

Ki-kare testi ve independent samples t test uygulandý.

n:hasta sayýsý; %:yüzde; ort:ortalama; SS:standart sapma; SANS:Negatif belirtileri d eðerlendirme ölçeði; SAPS:Pozitif belirtileri deðerlendirme ölçeði ; *:p<0,05

(6)

verilmiþtir. Sosyodemografik veriler için yapýlan karþýlaþtýrma sonucunda erkek hastalarda yaþam boyu sigara, alkol ve madde kullanýmýnýn, kadýn hastalara göre istatistiksel olarak anlamlý derecede yüksek olduðu saptanmýþtýr (p<0,05). Diðer sosyo-demografik verilerin cinsiyet açýsýndan anlamlý fark oluþturmadýðý bulunmuþtur (p>0,05).

Hastalarýn klinik özellikleri cinsiyetlere göre karþýlaþtýrýldýðýnda yaþam boyu özkýyým giriþimi kadýn hastalarda erkek hastalara göre istatistiksel olarak anlamlý derecede yüksek bulunmuþtur (p<0,05). Adli suç öyküsünün varlýðý ise erkek hastalarda kadýn hastalara göre istatistiksel olarak anlamlý derecede yüksek bulunmuþtur (p<0,05). Diðer klinik özellikler açýsýndan istatistiksel olarak anlamlý bir fark bulunmamýþtýr.

Hastalarýn cinsiyetlerine göre, hastalýðýn temel belirtilerine bakýldýðýnda erotomanik sanrý ve dezorganize konuþma belirtileri olan kadýn hasta sayýsýnýn, erkek hastalara göre istatistiksel olarak yüksek olduðu bulunmuþtur (p<0,05). Hastalýðýn diðer temel belirtilerinde cinsiyet açýsýndan istatis-tiksel olarak anlamlý bir fark bulunmamýþtýr (p>0,05).

Hastalara yatýþlarýnda uygulanan ölçekler cin-siyetler açýsýndan karþýlaþtýrýldýðýnda Ýçgörü Deðerlendirme Ölçeði ortalama puanýnýn erkek hastalarda kadýn hastalara göre istatistiksel olarak anlamlý derecede yüksek bulunmuþtur (p<0,05). Yapýlan diðer ölçek karþýlaþtýrmalarýnda her 2 grup açýsýndan istatistiksel olarak anlamlý fark bulun-mamýþtýr.

Hastalar 40 yaþýndan önce þizofreni tanýsý alanlar (erken baþlangýçlý), 40 ve üzeri yaþýndan sonra þizofreni tanýsý alanlar (geç baþlangýçlý) þeklinde 2 gruba ayrýlarak inceleme yapýlmýþtýr. Bu iki grubun sosyodemografik ve klinik olarak karþýlaþtýrýlmasý tablo 4'te verilmiþtir. Erken baþlangýçlý hasta grubunda hasta sayýsý 192 (% 92,3), geç baþlangýçlý hasta grubunda ise hasta sayýsý 16 (% 7,7) olarak bulunmuþtur. Yapýlan karþýlaþtýrmada erken baþlangýçlý þizofreni hastalarýnda, geç baþlangýçlý þizofreni hastalarýna göre ailede ruhsal bozukluk varlýðýnýn istatistiksel olarak anlamlý derecede yük-sek olduðu bulunmuþtur (p<0,05). Yapýlan diðer

sosyodemografik incelemelerde her iki grupta ista-tistiksel olarak anlamlý bir fark bulunmamýþtýr. Erken ve geç baþlangýçlý þizofreni hastalarýnýn klinik özellikleri karþýlaþtýrýldýðýnda erken baþlayan þizofreni hasta grubu, hastalýðýn alevlenme sayýsý ve hastaneye yatýþ þekli (kendi isteði) açýsýndan geç baþlayan þizofreni hasta grubuna göre istatistiksel olarak anlamlý derece yüksek bulunmuþtur (p>0,05). Geç baþlayan þizofreni grubu ise hastalýðýn baþlangýç seyri (hýzlý) açýsýndan, erken baþlayan þizofreni hasta grubuna göre istatistiksel olarak anlamlý derecede yüksek bulunmuþtur. Yapýlan diðer klinik özellikler her iki hasta grubun-da istatistiksel olarak anlamlý bir fark oluþtur-mamýþtýr.

Erken ve geç baþlangýçlý þizofreni hastalarý, þizofreni hastalýðýnýn temel belirtileri açýsýndan karþýlaþtýrýldýðýnda geç baþlangýçlý þizofreni hasta grubunda koku halüsinasyonu, erken baþlangýçlý grupta ise duygulaným patolojisi varlýðý istatistiksel olarak anlamlý derecede yüksek olduðu bulunmuþ-tur (p<0,05). Yapýlan diðer temel belirti karþýlaþtýrýlmalarýnda her iki grup açýsýndan istatis-tiksel olarak anlamý bir fark bulunmamýþtýr. Erken ve geç baþlangýçlý hasta gruplarýnýn ölçeklerle karþýlaþtýrýlmasý yapýldýðýnda her 2 grup açýsýndan istatistiksel olarak anlamý bir farklýlýk bulun-mamýþtýr.

TARTIÞMA

Yatarak saðaltým gören þizofreni hastalarýnýn sos-yodemografik özellikler, klinik veriler ve kullanýlan ölçek puanlarýnýn belirlenmesinin amaçlandýðý çalýþmamýzda, hastalar, cinsiyet ve baþlangýç yaþýna göre karþýlaþtýrýlmýþtýr. Klinik belirti ve bulgularý etkileyen faktörlerin bilinmesi, kronik ve ciddi yeti yitimine yol açan bu hastalýðýn tedavi planýnýn bu faktörler gözetilerek oluþturulmasýnda önem taþý-maktadýr (17).

Çalýþmamýza alýnan 208 þizofreni hastasýnýn yak-laþýk yarýsý kadýn, yarýsý erkekti. Hastalarýn % 92,3'ünün erken baþlangýçlý (<40 yaþ) olduðu, % 67,3'ünün çalýþmýyor olduðu, % 41,8'inin aile öyküsünde en az bir ruhsal bozukluk olduðu bulun-muþtur. Erkeklerde daha erken baþlangýçlý olduðu

(7)

PROOF

Tablo 4. Hastalarýn sosyodemografik ve klinik özelliklerinin baþlangýç yaþýna göre karþýlaþtýrýlmasý Erken n/% Geç n/% Erken ort±SS Geç ort±SS p Cinsiyet Kadýn 91/47,4 10/62,5 0,245 Erkek 101/52,6 6/37,5 Toplam 192/100 16/100

Ailede Ruhsal Bozukluk(+) 85/44,3 2/12,5 0,013* Sigara Kullanýmý(+) 84/43,8 6/37,5 0,628

Alkol Kullanýmý(+) 19/9,9 1/6,3 0,635

Madde Kullanýmý(+) 20/10,4 0/0 0,174

Toplam Hastanede Yatýþ Sayýsý 2.71±2,33 2,12±1,45 0,319

Adli suç öyküsü(+) 5/2,6 0/0 0,513

Yaþam boyu özkýyým giriþimi(+) 42/21.9 3/18,8 0,771

Sanrý(+) 189/98,4 16/100 0,615 Perseküsyon 159/82,8 15/93,8 0,256 Referans 166/86,5 14/87,5 0,907 Kýskançlýk 29/15,1 4/25 0,298 Somatik 19/9,9 3/18,8 0,269 Grandiyöz 7/3,6 1/6,3 0,603 Nihilistik 5/2,6 0/0 0,513 Erotomanik 10/5,2 0/0 0,349 Suçluluk 4/2,1 0/0 0,560 Halüsinasyon(+) 114/59,4 10/62,5 0,807 Ýþitsel 108/56,3 8/50 0,629 Görsel 48/25 6/37,5 0,273 Koku 0/0 2/12,5 0,0001* Taktil 1/0,5 0/0 0,772 Dezorganize Davranýþ(+) 124/64,6 11/68,8 0,737 Dezorganize Konuþma(+) 98/51 10/62,5 0,378 Katatoni(+) 3/1,6 0/0 0,615 Negatif Belirti(+) 148/77 10/62,5 0,190 Ýçgörü Deðerlendirme Ölçeði 8,72±3,48 7,87±2,52 0,339 Hamilton Depresyon Ölçeði 6,67±3,96 5,75±3,54 0,369

SAPS 30,64±16,07 33,75±13,38 0,454

SANS 35,17±19,19 30,50±18,17 0,349

Ki-kare testi ve independent samples t test uygulandý.

n:hasta sayýsý; %:yüzde; ort:ortalama; SS:sta ndart sapma; SANS:Negatif belirtileri deðerlendirme ölçeði; SAPS:Pozitif b elirtileri deðerlendirme ölçeði; *:p<0,05

(8)

bilinen þizofreninin görülme sýklýðýnýn yaþ gruplarý-na göre deðiþmekle birlikte, cinsiyetler arasýnda fark olmadýðý bilinmektedir(2,18,19). Bu yönüyle örneklem grubunun genel özellikleri literatürde bildirilenlerle benzer sonuçlar elde edilmiþtir. ICD-10 taný ölçütleri kullanýlarak yapýlan bir çalýþ-mada þizofreni hastalarýnda varsanýlar (% 58,5) ve sanrýlar (% 72) en sýk görülen pozitif belirtiler olarak bulunmuþtur. Katatoni, hastalarýn % 2,9'unda bildirilmiþtir (20). Çalýþmamýzda da ben-zer þekilde en sýk görülen pozitif belirti sanrý olup, hastalarýn % 98,6'sýnda en az bir sanrý saptanmýþ, bu yüksek oran çalýþmamýza alýnan hastalarýn yatan hasta ve psikotik alevlenme döneminde olmasý ile iliþkilendirilmiþtir. Örneklem grubumuzun % 76'sýnda negatif belirtiler saptanmýþtýr

Ýþitsel halüsinasyonlar þizofrenide en sýk görülen halüsinasyon tipidir (1). Çalýþmamýzda en sýk görülen pozitif belirtilerden biri olan halüsinasyon-larýn görülme sýklýðý % 59,6 olarak bulunmuþtur. Hastalarýn %55,8'inde iþitsel halüsinasyonlar gözlenmiþtir. Psikiyatri servisinde izlenen eriþkin þizofreni hastalarýnýn deðerlendirildiði bir çalýþma-da çalýþma-da iþitsel halüsinasyon sýklýðý %51,5 olarak bulunmuþtur (21).

Çalýþmamýzda kadýn ve erkek hastalarýn hastalýk baþlangýç yaþlarý arasýnda istatistiksel olarak anlam-lý fark saptanmamýþtýr. Bu genel psikiyatri lite-ratürü ile çeliþen bir bulgudur ve çalýþmamýza dosyasýndan yeterli bilgi alýnabilen hastalarýn dahil edilmesi ile iliþkili olabileceði düþünülmüþtür. Ülkemizde 2000 yýlýnda yapýlan bir çalýþmada cin-siyet açýsýndan þizofreni hastalarý karþýlaþtýrýldýðýn-da kadýnlarkarþýlaþtýrýldýðýn-da geç baþlangýç ve ilk tekarþýlaþtýrýldýðýn-davi yaþý; düþük SANS ve SAPS puanlarý saptanmýþtýr. Erkek hasta-larda hastaneye yatýþ sayýlarý fazla, adli suç ve psikoaktif madde kullaným oranlarý yüksek bulun-muþtur (22). Çalýþmamýzda cinsiyetler açýsýndan yapýlan deðerlendirmede bu çalýþma ile benzer þek-ilde erkek hastalarda sigara, alkol ve madde kul-laným oranlarýnýn ve adli suç öyküsünün fazla olduðu bulunmuþtur. Kadýn hastalarda, bizar, kýskançlýk, somatik ve erotomanik; erkeklerde ise perseküsyon ve grandiyöz sanrýlarýn daha sýk görüldüðü bildirilmiþtir (23,24,25). Bizim çalýþ-mamýzda istatistiksel anlamlýlýða ulaþmamakla

bir-likte çalýþmamýzda, referans, perseküsyon ve grandiyöz sanrýlar erkeklerde daha sýk saptan-mýþtýr. Kadýnlarda ise erotomanik sanrý istatistiksel olarak anlamlý þekilde yüksek bulunmuþtur. Literatürde geç baþlangýçlý þizofreni; kadýn cinsiyet, erken depresyon, çeþitli pozitif belirtiler ve iyi pre-morbid iþlevsellik ile iliþkilendirilmiþtir. Þizofreni hastalarýnýn baþlangýç yaþýna göre (>40 ve <40) karþýlaþtýrýldýðý bir çalýþmada, 316 hastanýn 38'i (% 12) geç baþlangýçlý olarak tanýmlanmýþ, geç baþlangýçlý grubun daha sýklýkla kadýn ve paranoid tipte olduðu bulunmuþtur (26). Çalýþmamýzda ise 208 hastanýn 16'sýnýn(% 7,7) geç baþlangýçlý olduðu bulunmuþ, geç baþlangýçlý olanlar cinsiyet ve hastalýk tipi açýsýndan karþýlaþtýrýldýðýnda anlamlý fark bulunmamýþtýr.

Þizofreni hastalarýnda yaþam boyu özkýyým oranlarý genel popülasyondan 10 kat fazladýr (27). Özkýyým giriþimi ile ilgili %18 ile %55 arasýnda deðiþen oranlar bildirilmiþtir (28). Çalýþmamýzda elde ettiðimiz yaþam boyu özkýyým oranlarý literatürle uyumlu olarak bulunmuþtur. Bugüne kadar yapýlmýþ çalýþmalarda hastalýðýn baþlangýç yaþýnýn özkýyým ile iliþkisi konusunda veriler çeliþkilidir. Bazý çalýþmalarda erken (29-31), bazýlarýnda ise geç baþlangýç (32-34) ile iliþkilendirilmiþtir. Çalýþ-mamýzda elde ettiðimiz veriler ise erken ve geç baþlangýçlý þizofreni hastalarýnda yaþam boyu özkýyým giriþimi oranlarýnda istatistiksel olarak anlamlý fark olmadýðýný göstermiþtir. Literatürde erkek cinsiyet þizofrenide özkýyým için bir risk fak-törü olarak ele alýnmaktadýr (35). Bizim çalýþ-mamýzda ise kadýnlarda yaþam boyu özkýyým giriþi-mi oranlarý istatistiksel olarak anlamlý yüksek bulunmuþtur.

Psikiyatrik bozukluklar içinde saldýrgan davranýþla en fazla iliþkisi olduðu gösterilmiþ olaný þizofreni-dir. Ülkemizde adli suç nedeni ile cezai ehliyet için deðerlendirilen kiþilerde yapýlan çalýþmalarda yak-laþýk 1/3'ünün þizofreni tanýsý aldýðý saptan-mýþtýr(36). Çin'de yapýlmýþ 14 yýllýk bir prospektif bir çalýþmada þizofreni hastalarýnda kriminal davranýþ oranlarý %10'dur(37). Bizim çalýþmamýzda da adli suç öyküsü oranlarý %2,4 olarak bulunmuþ-tur.

(9)

Çalýþmamýzýn kýsýtlýklarý arasýnda, örneklem grubunun küçüklüðü, çalýþmaya alýnan hastalarýn hastalýk sürelerinin farklý olmasý nedeniyle hastane yatýþ sayýsý ya da klinik þiddet gibi deðiþkenlerin karþýlaþtýrýlmasýnýn güçlüðü, çalýþmanýn retrospek-tif olmasý ve verilerin sadece hastane kayýtlarý ince-lenerek elde edilmesi, örneklem grubunun üçüncü basamak bir hastanede yatan hastalardan oluþmasý nedeniyle çalýþma sonuçlarýnýn tüm þizofreni hasta-larýna genelleþtirme güçlüðü sayýlabilir.

SONUÇ

Yaptýðýmýz çalýþma; ülkemizde þizofreni tanýsý ile yatarak tedavi gören hastalarýn, hastalýðýn temel belirtileri, klinik özellikleri ve hastalarýn bir takým belirleyici özelliklerinin karþýlaþtýrýlmasý ile retro-spektif dosya taramasý ile yapýlmýþ büyük örneklem grubuna sahip çalýþmalarýndandýr.

Çalýþmamýzdan elde edilen bulgular þizofreni hastalarýnda cinsiyet açýsýndan deðerlendirildiðinde sigara, alkol ve madde kullanýmý, adli suç, yaþam

boyu özkýyým oraný, erotomanik sanrý sýklýðý, ÝDÖ ve SAPS puanlarý açýsýndan; baþlangýç yaþýna göre deðerlendirildiðinde ise ailede ruhsal bozukluk öyküsü ve koku halüsinasyonlarý açýsýndan farklýlýk-lar olduðunu ortaya koymaktadýr. Çalýþmanýn ret-rospektif dosya taramasý yapýlarak dosyadan alýn-abilen belirli bilgi ve bulgularla oluþturulmasý, has-tanýn yatýþý sýrasýnda hasta ile görüþülerek uygulan-abilecek bir takým ölçeklerin kullanýlamamýþ olmasý çalýþmamýzý ve sonuçlarýný sýnýrlandýrmaktadýr. Bu konuda daha geniþ ve homojen daðýlým gösteren bir örneklem grubunun belirlenip, hasta ve ailesi ile bire bir görüþme yapýlarak yürütülecek olan bir çalýþmanýn, hastalýðýn klinik özelliklerinin daha ayrýntýlý belirlenmesi açýsýndan katký saðlayabile-ceði beklenebilir.

Yazýþma adresi: Doç. Dr. Gonca Karakuþ, Çukurova Üniversite-si, Týp FakülteÜniversite-si, Psikiyatri Anabilim Dalý, Adana

goncakaratas78@hotmail.com

KAYNAKLAR 1. Sadock BJ, Sadock VA. Klinik Psikiyatri, 4.baský, (Çev. Ed.

BA Kaplan & Sadock) Ýstanbul, Güneþ Týp Kitapevleri, 2009. 2. Öztürk O, Uluþahin A. Ruh Saðlýðý ve Bozukluklarý. 11. Baský, Ankara, Nobel Yayýn Daðýtým, 2008.

3. Köroðlu E, Güleç C. Psikiyatri Temel Kitabý. 2.baský, Ankara, HYB Basým Yayýn. 2007.

4. Iþýk E. Güncel Þizofreni. 1.baský, Ankara, Format Matbaacýlýk, 2006.

5. SoygürH, Alptekin K, Atbaþoðlu CE, Herken H. Þizofreni ve diðer psikotik bozukluklar. 1. Baský. Ankara. Bilimsel Çalýþma Birimleri Dizisi 2007.

6. Li XB, Li QY, Liu JT, Zhang L, Tang YL, Wang CY. Childhood trauma associates with clinical features of schizo-phrenia in a sample of Chinese inpatients. Psychiatry Res 2015;228(3):702-7.

7. Köroðlu E (2015). Klinik Psikiyatri. 2.baský, Ankara, HYB Basým Yayýn.

8. Çetin M . Þizofreni Özel Sayýsý, Türkiye Klinikleri, 2010;3:38-80.

9. David AS. Insight and psychosis. Br J Psychiatry 1990;156:798-808.

10. Arslan S, Günay Kýlýç B, Karakýlýç H. Ýçgörünün üç bileþeni-ni deðerlendirme ölçeði güvebileþeni-nirlik ve geçerlik çalýþmasý. Türkiye'de Psikiyatri 2001;3:17-24.

11. Deveci A, Danacý AE, Yurtsever F, Deniz F, Gürlek-Yüksel G. Þizofrenide Psikosoyal Beceri Eðitiminin Belirti Örüntüsü, Ýçgörü, Yaþam Kalitesi ve Ýntihar Olasýlýðý Üzerine Etkisi. Türk Psikiyatri Dergisi, 2008;19:266-73.

12. Andreasen NC. Methods for assessing positive and negative symptoms. Mod Probl Pharmacopsychiatry 1990;24:73-88. 13. Erkoç Þ, Arkonaç O, Ataklý C, Özmen E. Pozitif semptom-larý deðerlendirme ölçeðinin güvenilirliði ve geçerliliði. Düþünen Adam 1991;4:20-4.

14. Aydemir Ö, Köroðlu E. Psikiyatride Kullanýlan Klinik Ölçek-ler, 6.baský, Ankara, HYM Basým Yayýn, 2012.

15. Erkoç Þ, Arkonaç O, Ataklý C, Özmen E. Negatif semptom-larý deðerlendirme ölçeðinin güvenilirliði ve geçerliliði. Düþünen Adam 1991;4:16-9.

16. Akdemir A, Örsel S, Dað Ý, Türkçapar H, Ýþcan N, Özbay H. Hamilton depresyon derecelendirme ölçeði (HDDO)'nin geçerliliði, güvenilirliði ve klinikte kullanýmý. Psikiyatri Psikoloji Psikofarmakoloji Dergisi 1996;4(4):251-9.

17. Cunningham O, Carroll A, Fattah S, Clyde Z, Coffey I, Johnstone EC. A randomized, controlled trial of a brief inter-ventional package for schizophrenic out-patients. Acta Psychiatr Scand 2001;103:362-9.

18. Aleman A, Hijman R, de Haan EH, Kahn RS. Memory impairment in schizophrenia: A meta-analysis. American Journal of Psychiatry 1999;156:1358-66.

(10)

19. Hambrecht M, Hafner H. Cannabis, vulnerability, and the onset of schizophrenia: An epidemiological perspective. Aust NZJ Psychiatry 2000;34:468-75.

20. Zahid MA, Ohaeri JU. Schizophrenia psychopathology in a Kuwaiti Arab sample. Psychopathology 2010;43(6):345-56. 21. Ouedraogo A, Ouango JG. Clinical aspects of adult schizo-phrenia in the psychiatry service at the Yalgado Ouedraogo National Hospital Center of Ouagadougou(Burkina Faso). Daker Med. 1998;43:194-7

22. Karamustafalýoðlu N, Atalay H, Atalay F, Alpay N. Þizofrenide sosyodemografik ve klinik özellikler açýsýndan cin-siyet farklýlýklarý. Düþünen Adam, 2000;13:4-11.

23. Tang YL, Gillespie CF, Epstein MP, Mao PX, Jiang F, Chen Q, Cai ZJ, Mitchell PB. Gender differences in 542 Chinese inpa-tients with schizophrenia. Schizophr Res 2007;97:88-96. 24. Angermeyer MC, Kuhn L, Goldstein JM. Gender and the course of schizophrenia: Differences in treated outcomes. Schizophr Bull 1990;16: 293-307.

25. Seeman MV. Women and Schizophrenia. Medscape Womens Health 2000;5:2.

26. Yasuda M, Kobayashi T, Kato S, Kishi K. Clinical features of late-onset schizophrenia in Japan: Comparison with early-onset cases. Psychogerýatrýcs 2013;13:244-9.

27. Baxter D, Appleby L. Case register study of suicide risk in mental disorders. Br J Psychiatry 1999; 175:322-326.

28. Nordentoft M, Laursen TM, Agerbo E, Qin P, Hoyer EH, Mortensen PB. Change in suicide rates for patients with schizo-phrenia in Denmark, 1981-1997: Nested case- control study. BMJ, 2004;329:261.

29. Gupta S, Black DW, Arndt S, Hubbard WC, Andreasen NC. Factors associated with suicide attempts among patients with schizophrenia. Psychiatr Serv 1998;49:1353-5.

30. Müller DJ, Barkow K, Kovalenko S, Ohlraun S, Fangerau H, Kölsch H, Lemke MR, Held T, Nöthen MM, Maier W, Heun R, Rietschel M. Suicide attempts in schizophrenia and affective disorders with relation to some specific demographical and clin-ical characteristics. Eur Psychiatry 2005;20:65-9.

31. Özcüler T. Þizofrenik bozukluðu olan hastalarda özkýyým gi-riþimi ve düþüncelerinin deðerlendirilmesi (Uzmanlýk tezi). Adana, Çukurova Üniversitesi, 2004.

32. Kuo CJ, Tsai SY, Lo CH, Wang YP, Chen CC. Risk factors for completed suicide in schizophrenia. J Clin Psychiatry 2005;66:579-85.

33. Reutfors J, Brandt L, Jönsson EG, Ekbom A, Sparen P, Ösby U. Risk factors for suicide in schizophrenia: findings from a Swedish population-based case-control study. Schizophr Res 2009;108:231-7.

34. Kim SJ, Mun JW, Bae KY, Kim JM, Kim SY, Yang SJ, Shin IS, Yoon JS. Psychosocial factors contributing to suicidal ideation in hospitalized schizophrenia patients in Korea. Psychiatry Investig 2010;7:79-85

35. Çetin Ö, Eker SS. Þizofreni ve Özkýyým. Psikiyatride Güncel Yaklaþýmlar-Current Approaches in Psychiatry 2011;3:611-27 36. Türkcan S, Ýncesu C, Canbek Ö, Can Y, Sercan M, Uygur N. 1831 adli olgunun taný daðýlýmý ve taný-suç baðlantýsýnýn deðer-lendirilmesi. Düþünen Adam 2000;13:132-7.

37. Ran MS, Chen PY, Liao ZG, Chan CL, Chen EY, Tang CP, Mao WJ, Lamberti JS, Conwell Y. Criminal behavior among persons with schizophrenia in rural China. Schizophr Res 2010;122:213-8.

Referanslar

Benzer Belgeler

Sonuç olarak sağlıklı çocuklarda da bazı tetik- leyici faktörlerle nadiren herpes zoster hastalığı ile karşılaşılabilmekte; sıklıkla torakal ve lomber tu- tulum

[4] Sağlık çalışanlarına yö- nelik şiddetin en önemli nedenleri arasında hasta- ların bekleme sürelerinin uzun olması, çok sayıda muayene yapılması ve

Sağlık Bakanlığı, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Aile Hekimliği Uygulamasında Önerilen PSM ve Tarama Testleri Kılavuzu, ailesinde prostat kanseri öyküsü olan

Bu kurala uygun olarak görselleri kesip bulmacaya yapıştırın..

SF-36 Yaşam Kalitesi Ölçeği alt birim değerleri karşılaştırıldığında, fiziksel güçlük ve ağrı alt birim puanlarındaki artış çalışma grubunda kontrol grubu- na

Bu çal›flma fiiflli Etfal E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi Aile Hekimli¤i Poliklini¤i ve Niflantafl› Aile Hekimli¤i Semt Poliklini¤i’ne baflvuran 65 yafl ve

Birinci basamak vizyonunu ortaya koyan politika dokümanlarının yayımlanması (örneğin Aile Hekimliği Türkiye Modeli), kanun ve yönetmeliklerle birinci basa-

Ö¤rencinin sigara içme davran›fl› ile annenin sigara içme davran›fl› ve evde sigara içilmesi aras›nda anlaml› iliflki saptand› (s›ras›yla,