• Sonuç bulunamadı

C. Kudret ve anımsadıklarım

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "C. Kudret ve anımsadıklarım"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ARADA BİR_________

ALİ RIZA ÖNDER

Emekli Yar sıt av Üyesi___________

0. Kudret ve Anımsadıklarım

10 Temmuz 1992 günü ölümlü dünyadan göçen ünlü ya­ zın ve sanat adamı Cevdet Kudret’le ilgili olan ve bizi elli beş yıl öncelere götüren kimi anılarımızı, eski bir öğrencisi olarak bu yazımda özetlemekle, bir ödevi yerine getirmiş olacağıma inanıyorum.

1936-1938 yıllarında Kayseri Lisesi’nde iki yıl süre ile bi­ ze edebiyat öğretmenliği yapan öğretmenimiz, o sıralarda en'gençöğretmenlerimizden birisiydi. 1907 doğumlu oldu­ ğuna ^ö re aramızda on bir yaş fark vardı. Yükseköğreni­ mini Hukuk Fakültesi’nde yapmıştı. Ancak daha öğrencili- i

ği yıllarında şiirle, yazınla ilgilenmiş, “ Yedi Meşaleciler” topluluğunda kişiliğine yön vermiş, şiirler yayımlamış bir genç olarak liselerde ders vermeyi uygun bulmuştur. Ho­ ca, sınıfta ve ders dışındaki davranışlarında az konuşan, ağırbaşlı bir kişi olarak tanınırdı. Ders anlatışında göste­ rişten uzak, bilim adamlarına yakışır bir tutum içinde görü­ lürdü.

Öğrencilerine yönelttiği ders sorularında herkesin özel eğilimlerine öncelik verir, onun ilgilendiği alanlardaki bil­ gisini yoklamaya özen gösterir; böylece öğrencilerinin sevdikleri konularda gelişmesini sağlamaya çalışırdı. Be­ nimle ilk ilgilenişi şöyle olmuştur: Bir yazılı yoklamadaki yanıtlarımı beğenmiş olacak ki, ondan sonraki derslerde özel bir yakınlık içinde bana ayrı bir değer vermeye başla­ mıştır. Sözlü yoklamalarda, daha çok ilgilendiğim tasavvuf edebiyatı üzerine sorular yöneltirdi. Bu da benim şevkimi arttırıyordu. Bu arada, pek yatkın olmadığım bir konuda beni uyardığını da unutamam. Bir piyes provasında, tek­ düze bir vurgulama içinde konuştuğumu görmüş, üstlen­ diğim role uygun, canlı ve değişik tonlarla konuşmamı istemişti.

Bizden iki üst sınıfta bulunan ve ağırbaşlılığı ile tanınan öğrencisi Ihsan Hanım’a gönül yakınlığı duymuş olacak ki, o yıl liseyi bitiren bu arkadaşımızla evlenerek yuva kurdu. Böylece, o yılların ünlü avukatı Sait Azmi Feyzioğlu’nun eniştesi oldu. İhsan Hanım, rahmetli Prof. Turhan Feyzi­ oğlu’nun da halası idi. Bu evlilik, uzun yıllar süren mutlu bir yaşamın başlangıcı olmuştur. 13 temmuz günü Aşiyan Mezarlığı’nda toprağa verilen unutulmaz öğretmenimize Tanrıdan rahmet diliyorum.

Şimdi, Hoca nın bir iki özelliği üzerinde duracağım: İs­ tanbul'da doğup büyümüş bir kişi olması, onun, Anadolu halkına yakınlık duymasına engel olmamıştır. Bizim yöre­ de yetişmiş halk ozanlarıyla da ilgilenmiştir. Bunlardan biri olan Uzunyaylalı Âşık Talibi Coşkun’u bir gün liseye getirmiş, bahçede bizleri çevresinde toplayarak ondan bol bol şiirler ve öyküler dinlememizi sağlamıştı. Okul dışın­ daki kültürel toplantılarla da ilgilendiğini biliyoruz. O yıllar­ da eski bir kilisede işlevini yerine getiren halkevi salonun­ da Nâzım Hikmet’i anlatan oldukça öğretici bir konuşma yapmış, şiirlerinden bol bol örnekler vermişti. Bu konuş­ ma, ne kamu görevlilerinin ne de solun karşısındaki halk kesiminin herhangi bir tepkisiyle karşılaşmıştır. Bu olgu. Atatürk döneminin daha sonraki yıllara göre oldukça hoş­ görülü olduğunu gösteren canlı bir örnektir. Şu var ki, bu gerçeği ileriki yıllarda kavrayabildiğimi belirtmek isterim.

Hoca’nın sol görüşe yatkınlığı kimse için giz değildi. An­ cak bunun, öğrencileri arasında ve toplumsal çevresinde yayılmasını amaçlayan hiçbir somut davranışını görmüş değiliz. İnancı, içinde saklı gibi idi dersek yerinde olur. "Solok” soyadından gördüğü zararlara fazla katlanmak istemedi. Bunu da değiştirerek ikinci adı “ Kudret' i soyadı olarak kullanmaya başladı.

Liseler için yazdığı ders kitabında kullanmak zorunda kaldığı “ Abdurrahman Nisari" takma adı, Kayseri'de ya­ şamış gerçek bir kişiye aittir. Bu kişi, yanılmıyorsam, bir zamanlar Kayseri basınında belirli bir yeri olan Aydın Ni- sari’nin amcası idi. Gününün kültürlü kişileri arasında sa­ yılırdı.

Emekliliği yıllarında Türk Dil Kurumu'nda karşılaşmala­ rımız oldu. Yayımladığı kitaplarından okuyamadıklarım vardır. Ancak edinip okuyabildiklerimiz onun yüreğimiz­ deki yerini daha da belirgin kılmış, sevgimizi pekiştirmiş­ tir. Topluma yararlı kişilerden birisi olarak anısı önünde saygıyla eğiliyorum. (*)

(*) Kim liği:Cevdet

Kudret

¡907'd o Isumbül'dü doğdu, iu.vvio Hukuk

Klik

ılltcsi'- ni bitirdi. Bir süre lisecdcbiyal öğretmenliği >¿ipli. 1945-1950 arasında liı r k A nsiklo­ pedisinde u/man olarak çalıştı. Demokrat P a rtin in iktidara gelmesi ii/eıine hu görevinden ayrıldı. Ankara'da avukatlık yaptı. Bilgi Yayınevi'nde danışman olarak çalıştı. Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın O ku lu n d a öğretim uy.-.. olmak görev yaptı Fdebiyat alanında yer alan yirm iyi aşkın kitabı ..u J.ı Bunların adlarını, son yapıtı olan Kalemin

l aı

"adlı kita bın ın girişbölümüm]-

e! aksı/olarak

bulabiliyo-

;

l ı l /

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Çok kuvvetli bir asker olup Abdülâzizin tahtından indirilmesinde oynamış olduğu rol­ den sonra memleketin en nüfuzlu şahsiyeti halinde ortaya çıkan Serasker

gibi korkuyu yaşamayan daha doğrusu yaşaya- mayan hastalar üzerinde yapılacak çalışmalarla bu hastaların beyinlerinde ve zihinlerinde neler olup bittiğinin

A N KA RA seyircisi Şimdiye kadar haftada en az iki de­ fa bale temsili seyretmek imkânını bulmakta iken İs- tanbulda geçen sezona kadar (Ö zel bale ve Devlet

Bu amaçla Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı- Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü-Kalite Değerlendirme ve Gıda

Ahmet Emin Yalm an sunda, Trablusta, Çanakkalede, İstiklâl mücadelesinde hizmetle­ ri, saltanatı ve hilâfeti tasfiye­ de, lâikliği kurmakta, nefsimize güvenimizi ve

• Çalışmaya katılan kadın işçilerin meme kanseri taraması için kendi kendine meme muayenesi yapma, mamografi işlemi yaptırma durumuna göre Sağlıklı Yaşam Biçimi

Mustafa Kemal’i düşünüyorum; Yeleleri alevden al bir ata binmiş Aşıyor yüce dağları, engin denizleri. Altın saçları dalgalanıyor rüzgârda, Işıl ışıl

Ulvi Cemal Erkin hemen bütün eserlerinde Türk mü- ziğinin ritm ve melodilerin­ den yararlanmış ve böylece dünya sanat müziğine yeni katkılarda bulunarak