• Sonuç bulunamadı

Neveser...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Neveser..."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

■ n s s J ^'H S

YENİ AS I R.s>

¿ . 3 . 1 5 3 3

i

Neveser..

“ Neveseri'e rıhtımdaki kafede, “ N e v e s e ri o ku d u n m u?” diye sordum.

Başına yatırdığı mavi beresiyle şöyle bir e ğ ilip “ H a n gi N eve­ seri?..” demez mi?..

Rıhtımdaki kafede “ Parisli Ne-j v e se r” ile birlikteyiz. Oysa ben ona “ Selanikli Neveser” ı soruyo­ rum:

Hani canım şu Attila Ilhan’ın Neveseri.. Dersaadet’te Sabah Ezanları' romanındaki genç Se­ lanikli kadın?..”

Okumamış..

“ Parisli N eveserin, “ Selanikli adaşından” haberi yok. Ama yıldı­ rım hızı ile kağıt kalem çıkarıp ro­ manın ismini ve yazarını özenle kaydetti, hemen alacağına söz verdi.

* ★ *

“ Neveser, N e v e s e ri okum a­ lı!..”

Hele.. Aman Allahım, romanın 323. sayfasındaki o müthiş gerilimi herkes yaşamalı..

İstanbul işgal edilm iştir. Düş­ man, vatanın narim-i ismetine sız­ mıştır. Neveser, sevgilisi Münif ile yatakta uykuya dalmıştır. Aniden sabahın seherinde ezan sesleri gökyüzünü okşamaya başlar..

“ A lla h u e k b e r!.., A lla h u ek- ber.,”

Neveserin tüyleri diken diken, ilk kez düşman çizmesi altında ge­ çirilen böylesi bir gecede "ezanın” dehşet verici manevi gücünü his­ seder.

ruhuyla Milli Kurtuluş’u arayan bir kimliği var. İlginçtir ki, Yunan’a İz­ m ir'de ilk kurşunu atacak olan

“Selanikli Osman Nevres’ln de

(Haşan Tahsin) çok yakın arkada­ şı.

★ * *

“Selanikli Neveser’l tanımak

için romanı okumak gerekli!

“Rıhtımdaki Neveser” ise, Pa­

ris’te yaşayan bir ressam.. Paris Devlet Güzel Sanatlar mezunu, Sorbonne’da doktora yapmış, ün­ lü bir sanatçı. Rene Passeron’un deyimiyle "Pencere Kadın”.. Çün­ kü hep “pencere” resmi yapıyor. Nasıl pencereler bunlar? Açık, ka- aiı, cam çerçeveli, demir kafesli, ırık, tüllerle örtülü, pancurlu, ke­ pekli, tahta parçaları, taş, saman veya tenekelerle kaplı, fakir, zen­ gin, orta halli, hüzünlü, sevinçli, özgürlükçü, içine kapanık, parano­ yak veya sıradan, hiçbir şey ifade etmeyen pencereler bunlar. De­ dim ya.. Neveser, Paris’te yaşıyor ve hep pencere yapıyor. Sergisi, şu anda Karşıyaka Rotary Kulübü Sanat Galerisı’nde.. Alsancak’ta, 1462. Sokak’ta..

k k k

‘Tablolarında 'insan yok1. Utril- lo’nun insansız sokakları neyse, o da insansız pencereleri düşlü­ yor. Ama, insansal olanı pence­ re kavramının içine, dışına veya çevresine objeler yardımıyla yer­ leştiriyor. Bir çıkmaz sokak yazı­ sı, gazete kağıttan, yarım kalmış logo veya manşetler, sloganlar.

Neveser, Paris’te.. u e r s a a a e t te saban ezanları!..” B o ğ a z i ç i ’ n d e düşm an zırhlıları­ nın; Pera’da, Tatav- la ’ da, A vastefa- nos’ta, kaldırımları döve döve devriye

§

ezen rüşman inzi-

atlarının; Haydar­ paşa ve S irkeci Garları’na, limana, kara ve deniz güm­ rüklerine, Posta ve Telgraf Idaresi’ne çöreklenmiş, düş­ man z a b itle rin in üzerinde, “yalnız

bu e zan la r k i”,

şehrin (hatta bu m ülkün), g erçek Türk sa h ip le rin in

elinden hala çıkmadığını duyur­

maktadır. T..

k k k

“Neveser, ilk kez saban ezan­ larını dinlerken, minareden mi­ nareye atlayan, şerefeden şere­ feye sıçrayan, boylece camiden camiye konup, Anadolu yakası­ na ulaşan, oradan vatanın içleri­ ne doğru, çığlık çığlığa uçup gi­ den bir haykırışın, yeniden milli kurtuluşun, umudun, tekrar diri­ lişin bir çağrısı olabileceğini dü­ şünür.

D ersaad et u fu kların ı aşıp, Anadolu içlerine dağılan ezan sesinin hala bu ülkenin teslim olmadığının bir kanıtı olduğunu fark eder. Ve ağladığını, iki göz­ yaşı damlası çıplak koluna sıca­ cık düşünce farkeder.”

k k k

“Attila Ilhan”, bu müthiş sine­

matografik kurguyu olağanüstü bir

“Tolstoy romancılığı” ile bu say­

falarda olümsüzleştirmiştir.

“Sorarım, siz hala o romanı okumadınız mı?..”

k k k

“Neveser” çok güzel, içli bir ka­

dın. n aha sonra bir siyasi cinayete

kurt ı gidecek olan Matbuat ale­

min ı îteşli yazarı “Muharrir Mü­

nif i. f,ori”ye aşık.

İmparatorluğun tükeniş döne- bir hüzünlü cninde Jön Türkler, İttihatçılar, Bal­

kanlı komitacılar, Yahudiler ve

far-deli boyamaları, kin

İleyim daha bir taş

bili

birikintileri, ne sürü obje pence­ relerin alt perva­ zına yığılmış veya pancuriarın üstü­ ne yapışm ış. Ama, insan suratı hiç yok!”

k k k

Insansızlık, bir felsefi bakıştır. Hat­ ta, Tanrısal bir mis­ tik yaklaşımdır. İn­ sanı, fiziki hacmi içinde değil, iz bı­ raktığı her objenin içeriğinde arayan bu sanatsal bakışa kimi ressam, hatta romancıda çokça rastlanır.

Bazen ise, sanatçı insanları sev­ mediği için resmine almaz. Mauri- ce ÜtriUa* dakka başı azgın deliler tımarhanesine-düştüğü için insani

olan herşeye karşıydı*- _

Almadı efendim, insanları Paris tablolarına. Paris’i sadece kendi­ nin sandı.

“ Neveseri’in bu konudaki yoru­ mu, şüphesiz akademik olmalı.

‘Tanrısal alemde Tanrı’nın yüzü­ nü görmek gerekmediği gibi, in­ sanı boyutta insan suratı görme­ nin değil, insani olanı görmenin gerekliliğine inanıyor” diye tah­

min ediyorum.

Bir gun Paris’e gidersem, bunu sorarım kendisine. İkinci

soraca-g

ım şey ise, “Dersaadet’dekl Sa-

ah Ezanları” romanını gerçekten

alıp okudu mu acaba? Adaşı “Ne­

veseri! nasıl buldu kimbilir? Bilin­

mez ki!..

★ ★ *

Son sözüm:

“Neveser ismi nedense bende, saltanatın Nisan karları gibi eri­ li zam anlarda, elinde

mason localarıyla karmakarışık toplumsal fıkırdama içinde olan Osmanlı burjuva yaşamında, temiz

iıduyla Paşazade K onağı’nın cumbasına kurulup Sarıkamış’ta karların içinde donup giden mü­ lazım nişanlısına Hacı A rif Bey’den hüzzamlar paralayan

hüzünlü genç kızı çağrıştırır. Tıpkı ressam Neveserin tablo­ larında olduğu gibi, o musikişi­ nas kızcağızın suratı da, ne ya­ zık ki sonsuz yoktur, sonsuz hiç­ tir!..”

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Yapılan istatistiksel analiz sonucunda trisiklik antidepresan, asetaminofen, mantar, alkol ve organofosfat zehirlenmesi ile başvuran hastalarda MDA, PON1, AST, ALT ve GGT

Kemik dokusunda ekinokok- koz nadir (%0,9-2) iken, kostal yerleşimli hidatik kist çok ender olarak gözlenir.. Kemiğin hidatik kistinin spesifik bir radyolojik görünümü olmaması

Abdülhamid ise bununla da kanmıyarak matbuat hürriyetini Abdülâziz zamanından daha zi­ yade takyid eyliyecekti; an­ cak saltanat tahtında kuvvet bul­ duktan,

Buğday ve tahıl üretimini baltalayan politikalardan sonra AKP Hükümeti'nin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Türkiye'nin ya ğlı tohumların üretimini artırması

Geçti ğimiz yıl hayvan üreticilerini vuran saman krizine ithalat da çözüm getirmezken, göl kıyıları, sulama kanalları ve batakl ık alanlarda doğal olarak yetişen

B Tipi Yapıların Düzenli Yapıya Göre X Yönündeki Kesme Kuvvetinin Yüzdesel DeğiĢimleri Bakımından KarĢılaĢtırılması B Tipi Yapıların ve Düzenli Yapıların

Yük değerleri ve çatı sistemi boyutları belirlendikten sonra, kritik noktalar ve yük grupları için moment ve tepki kuvvetleri.. Kleinlogel’in eşitlikleri

Yakın zamanda bu probleme yönelik kesin çözümler (bisiklet ve elektrikli taşıt kullanımı) mümkün gözükmediği ve değerlendirme alanı tüm Ada olduğu için söz