— 2 —
İ Ç T E N
D I Ş T A N
V A V E Y L Â
Tanzimattan bir yıl sonra türk milletinin bünyesinden bir yanar dağ fışkırdı. Her an geçtikçe bir az daha şiddetlenerek öyle dehşetli kükremeler, öyle azametli sarsıntılar yaptı ki, bu yanardağın vücudün- den muasırları içinde habersiz kimse kalmamış gibi idi. Ağzından fır- lıyan ateşler, millet için nur oluyor; milleti ezenleri yakıp kavuruyor du. Bizi gaflet uykusundan sarsa sarsa ilk uyandırmıya çalışan o oldu. Namık Kemal, uyanış tarihimizde bir zelzeledir.
Namık Kemal, iki zıt unsurdan mürekkepti: Muhabbet, nefret. Vatan diye bir şey sevdi; istibdat denilen şeyden nefret etti. Hüriyet, vatanı sevenlerin onu istibdattan kurtarması demekti. Telkin ettiği va tan sevgisiyle vicdanımızı aydınlattı, istibdat gayzı ile hüriyet düşman larım yaktı. Hamiyyet eshabına nur göründü. Müstebitler için kor kunç bir cehennemdi. Hâlâ, Namık Kemal’in açık ve temiz alnında bi zim, sönmiyen bir yıldızın ışıklarım sezmemiz ondandır; gene ondan idi ki zalimler ve müstebitler, nuranî yüzünü çerçeveliyen kumral sa kalında bir zebâni heybeti gördüler.
Namık Kemal’in bir türlü ölmeyişi, ölmez fikirler getirmiş olma sındandır. Vatan ve hüriyet o fikirlerdir ki unutturulmak istendikçe hatırlara gelir, vicdanlara iner ve ruhları - çok kereler iyice anlaşılmak- sızın - bambaşka bir sihr ile büyüler. Vatan denildiği zaman vicdanla rın yerinden oynaması, hüriyet denildiği vakit izi kaybolmuş bir sev gilinin muhabbetiyle yüreklerin sarsılması bundandır. Namık Kemal, vatan ve hiiriyetin mistisizmini bize getiren insandır.
Onda ne vatan,ne hüriyet, asla tariflerini bulmamıştı. Namık Ke mal, vatan ve hüriyet sözlerini, Allah, illellah!..,, diye haykırıp zikre den coşkun bir derviş gibi milletin ruhuna haykırdı. O, bir feryattı. Hangi feryat vazıhtır, fikridir, mantıkîdir? Namık Kemal hiç bir zaman sistemli, hesaplı ve ölçülü olmadı. Daima ateşin, daima feveranlı, dai ma romantik göründü. Kıymeti bunda, hizmeti bunda, ehemiyeti bun dadır.
Dönersem kahbeyim millet yolunda bir azimetten
derken, kendi sözümüzü kendimiz tekrar ediyor gibi değil miyiz?
Haşan - A li YuCEL
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi