• Sonuç bulunamadı

'Elimde kalem-defter, sokaklara düşerim':"Galata"dan sonra şair İlhan Berk "Pera"yı nasıl yazıyor?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "'Elimde kalem-defter, sokaklara düşerim':"Galata"dan sonra şair İlhan Berk "Pera"yı nasıl yazıyor?"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

H A F T A N I N K O N U Ğ U

“Galata”dan sonra şair İlhan Berk “Pera”yı nasıl yazıyor?

‘Elimde kalem-defter, sokaklara düşerim9

İki yılı aşkın bir süredir İstanbul’un “Pera”sını bugünkü adıy(a Beyoğlu’nu yazan İlhan

Berk, büyük bir bölümü düzyazı olarak gelişen yapıtında, “İnsanı tarihte, coğrafyada,

eşyada görmek, deşmek” istediğini söylüyor.

“ İlhan Berk, 1918,

Manisa, Boy: 1.70, göz:

Kara, renk: Buğday. Bir

insan. Herkes g ib i,” diye

tanımlıyor ve harflerden

f ’ye benzetiyor kendini:

Esmer, uzun, zayıf,

sabahları erken kalkan.

Salâh Birsel, “ İlhan

budur.

Her güzel şeye

tutulur, onun ardından

gitmeye kalkışır.

Hayranlık onun

sözlüğünde yaşamak

anlamına gelir ” diyor.

İlhan Berk de, kendini

aşklar için yaratılmış

buluyor.

Şehirlerin

enikonu yer ettiğini

söylüyor kendinde.

Hele İstanbul’un.

Ve iki buçuk

yıldır Pera’yı yazıyor.

Can Kartoğlu

evgili Beyoğlu,

Söylesene kaç adın oldu senin? Kim­ ler geldi kimler geçti senden? Yüre­ ğinde kimin izi var? Sonra, yaşını sor­ sam söyler misin?

“Vallahi, ilk Sike’yi anımsıyorum. Sonra, Regio Sycena’yı. Sonra, Galata dediler bana. Sonra da Pera kuruldu. Galata mı ne oldu? Pera’nın bir mahallesi oldu o. Pera, Rumca “Öte, ötesi” demek. Galata’nın kuzeyi idi Pe­ ra. 1925’te şehir adları Türkçeleştirilince ta­

bii yine değişti adım. Pera kaldırıldı. Galata kaldı. Şimdi, eski Galata’yla Pera’nın oldu­ ğu yerlere Beyoğlu diyorlar.

Kimler gelip kimler geçmedi ki sokaklarım­ dan? Yurttaşlık bilgisi derslerinde hani, etek­ lerinin ucunu kıvırta kıvırta ezberden oku­ mak ister ya çocuklar; “Monarşi, oligarşi” di­ ye başlarlar, takılırlar sonra. Ben, hepsiyle yö­ netildim onların. Monarşi, oligarşi, meşruti krallık, diktatörlük, cumhuriyet...

Sokaklarımdan salma salına geçen kırmı­ zı renkli birinci mevki tramvayları, yeşil, yok tam yeşil değil hâki renkli ikinci mevki tram­ vayları unutmadım. Sonra o, Abdülmecit ti­

yatroya giderken atı daha görkemli adım at­ sın diye bütün caddelerime halıların serildi­ ği günleri... Haa, yumurta ökçe, 59 paça ho­ vardalar da yüreğimde; şurasında! Ben, dil­ lerini bile bilmediğim insanlarımı, ama hep­ sini bağrıma bastım.

Yaşım mı? Saklamaya ne hacet. 1700’ünde ya varım, ya yokumî’

Bak Beyoğlu, biz şimdi sabahın bu erken saatinde İlhan Berk’le buluşup Pera sokak­ larını gezeceğiz senin. Bilmem, uyanmış mı­ dır Pera? Ben, İlhan Berk’ten Pera’yı nasıl yazdığını anlatmasını isteyeceğim.

“Saat daha sabahın yedisi. Bu saatte mi do­ laşacaksınız Pera’yı?”

İlhan Berk’le Pera’nın uyanışını seyredelim dedik önce. Bir şiirinde de yazmıştı İlhan Berk. Demişti ki, “ Dünyada en güzel şehir­ ler uyanır.” Bak, işte geldi şairimiz. Konuş­ mamızı sen de dinler misin? Bakalım, nasıl yazıyormuş seni İlhan Berk?

Pera’yı nasıl yazıyorsunuz?

■ Nasıl mı yazarım? Düzyazıysa bu (ki Pe­ ra, büyük bir bölümünde böyle gelişiyor) bo­ yuna yazarım, boyuna da silerim. Çehov’un dediği gibi, yazmak bir yerde silmektir.

Ya yazma öncesi?

■ Evet, yazı böyle yaza yaza, sile sile orta­ ya çıkar, ama o denli önemli olan da yazma öncesidir. Yazacağım Pera olduğuna göre, ön­ ce onunla uzun bir alışveriş gerekir. En baş­ ta da tarih, coğrafya gelir. Onlara el atarım. Böyle kitaplar, haritalar, krokiler, resimler, fotoğraflar taranır, okunur. Böylece, yazaca­ ğım yer çizilmeye, belirmeye başlar. Kâğıtlarla başlayan bu eylem, uzun süre yine onların üzerinde döner. Sonra da, kitaplardaki, ha­ ritalardaki bu yeri görmek isterim. Hem za­ ten yazmak istediğim konu benim önceden yakama yapışmıştır, ne zamandır da elime ayağıma dolaşıyordun Bu zaman, elimde ka­ lem defter, sokaklara düşerim. Bu kez sokak- ların„caddelerin, alanların, çarşıların harita­ sını kendim çizerim, işaretlerim. Elimdeki ha­ ritalarla karşılaştırırım.

Ne kadar sürer bu?

■ Bu böyle günler, aylarca sürer. Her sefe­ rinde de notlar, notlar alırım. Bir sokak ha­ ritacısı gibi çalışırım ben. Beni bir yerin in­ sanları değin, sokakları, caddeleri, evleri, eş­ yaları da ilgilendirir. İnsanı tarihte, coğraf­ yada, eşyada görmek, deşmek isterim.

Ne zaman yazmaya başlarsınız?

■ İşte, gerçekle olan bu ilgim pekiştiğinde, iş artık yazmaya kalmış demektir. Bu da de­ diğim gibi boyuna yazmak, boyuna da sil­ mektir.

Ne yazacağınız en başından belli.

Peki, nasıl yazacağınız?

■ Galata gibi, bu kez de Pera’yı yazarken bütün güçlük, nasıl yazacağıma, nasıl bir bi­ çim, dil bulacağıma gelip dayandı. Bu soru­ ların Ulysses’i yazarken James Joyce'u da çok

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Herhalde tam bir konser için sahneye ç›kmak üzereyken gitar›n akordunun bozuk oldu¤unu anlamak… Oysa art›k teknoloji bunun için de bir çözüm üretmifl.. Kendi kendini

Sahne yaşamım turnelerle sür­ dürürken, emekli olduğu için hiç zorluk çekmediğini belirten Bedia Akartürk, konuşmasını şöyle sür­ dürüyor:. “ Bir yere

Bu dörtlüğü Nazım Hikmet, Semiha Berksoy için “ İstanbul Sokak- larında” nın çekiminden bir yıl sonra

To construct similar document retrieval system for medical documents, the vector space model finds similar documents in a matching process because the model is executed fast, and

Şiirler ve hikâyelerle ya­ zı hayatına giren Aziz Nesin<- in sanatını, yazar lığını değer­ lendirmek hem bu yazının a - macı değil,hem de kısa bir

Resimde olsun, öteki sanat dallarında olsun, rastlantı olarak bir araya gelmiş toplulukların bir ekol, bir akım olabil­ mesi için derli toplu koşullar,

konak hazırlatsın, muhteşem su., ette döşetsin, halayıklar, Rum hizmetçiler, aşçılar, uşaklar, ara jacılar, seyisler tahsis etsin, en meşhur kuyumculara

Yaptığım itiraza verilen cevaba göre, «Merdiven» şiiri dergilerin birinde yeniden yayınlan­ dığı ve jüri tarafından (lütfedilip) seçildiği için, yarışm