< r 7 S 2 6 S b 1
H A F T A N I N K O N U Ğ U
Vehbi Koç’un ortanca kızı Sevgi Gönül:
‘Babamdan ödüm patlardı’
Kendilerini annelerinin yetiştirdiğini, ama bunu belirli bir “baba
denetimi” havası içinde yaptığını belirten Sevgi Gönül, “Annem
öldükten sonra, babamın o kadar korkulacak bir insan olmadığını
fark ettim” diyor.
Meral Tamer
V
rehbi Koç’un eşi Sadberk Hanım’ın vasiyeti üzerine, ölümünden sonra açıl
mış olan “Sadberk Hantm Müzesi”nin
en üst katındaki sade bir çalışma odası ortamındayız. Burası, Vehbi Koç’un ortanca kızı Sevgi Gönül’ün işyeri. Büyükdere’deki müzeyi yöneten Sevgi Hanım, ensesinde sım sıkı toplanmış siyah saçları ve açık renk göz lerini daha da belirginleştiren gece mavisi ceketiyle karşımda oturuyor.
Sohbetimiz, Sevgi Hanım’ın biyografisiyle başlıyor. Biyografisini anlatırken “ İkizler” burcundan olduğunu söylüyor ardından benim burcumu da soruyor. Anlıyorum ki Sevgi Ha nım burçlarla epey ilgili.
“ Burçlara inanıyorsunuz galiba” , diye so
runca, “çok inanıyorum burçlara” diye baş lıyor Sevgi Hanım söze ve şöyle sürdürüyor: “ İlimle bilimle uğraşan kişiler, burçların fa sarya olduğunu söylüyorlar. Ama ben aynı burçtaki kişilerin benzer özellikleri olduğunu görüyorum. Mesela kızkardeşim Suna (Kıraç) 3 haziran doğumlu, ben 5 haziran doğumlu yum. Dolayısıyla aynı burca giriyoruz. Suna
ile beni tanıyanlar, ikimizi iki ayrı dünya ola rak görürler. Fakat dikkat edildiğinde, mese la zevklerimiz m üşterektir, zaaflarımız birbirine benzer. Bir yerde karakterimiz ben zer birbirine.”
Sevgi Hanım böylelikle bir anlamda, Koç Holding üst yönetiminde görev yapan karde şi Suna Kıraç’ı da anlatmaya başlıyor.
“ Kardeşiniz Suna Hanım ile aranızdaki bu benzerlik, aynı terbiyeyi almış olmanızdan, ay nı çevrede yetişmiş bulunmanızdan, aynı ana- babanın çocuğu olmanızdan kaynaklanamaz mı?” diye sorduğumda, Sevgi Hanım, kesin
bir ifadeyle, “ Hayır, değil” dedikten sonra sözlerine şöyle devam ediyor:
“ Suna, daha ciddi, daha mesuliyetini müd rik, gayet güzel hesap-kitap bilen bir insandır. Ben ise daha gevşek, daha hisleriyle hareket eden, onun kadar işini ciddiye almayan bir in sanimdir. Onda, mesela olaylan zorlama gü cü vardır; ben ise, ‘ışık yeşil yandığı zaman' geçiyorum. Dıştan bakıldığında, büyük fark lar olmakla birlikte demin de dediğim gibi, Su na ile zevklerimizde, zaaflarımızda kardeş olmanın ötesinde benzerlikler vardır.”
“ Ben, yeşil ışık yandığı zaman
geçiyo-“ 5 H aziran 1938
d o ğ u m lu yu m
, .İkizler
b u rcu ndâyım . 4 kardeş
h e p im iz A n k a ra ’da
K e ç iö re n ’d e ay m evde, aynı
o dada doğ m uşu z, ilk m e k te b i
A nkara M aarif K o le ji’n d e, orta
m e k te b i İstan b u l A rnavutköy
Kız K o le ji’n d e o k u d u m .
B en im kulaklarım ağ ır işitir.
D olayısıyla k o le jd e okum am
«
problem oldu, iki yıl
n g ilte re ’d e d u d aktan okum a
d e rs le ri ald ım . T ü rkiye’ye
d ö n d ü k te n sonra yap acak
h iç b ir şeyim o lm ad ığ ı için,
b ab am ın şirke tlerin d en
B ü ro k u r’d a s e k re te r olarak
çalışm aya başladım . 1 9 6 2 ’d e
Erdoğan G ö n ü l ile evlen in c e
işten ayrıldım . A n n e m
ö ld ü k te n sonra S adberk
H an ım M ü zes i’n i kusmaya
karar verdik. 8 y ıld ır b u işle
uğraşıyorum . ” '
rum!..” Sevgi Gönül, bu kişilik özelliğini ne
kadar da güzel anlatıyor. Zaten Sevgi Hanım ile konuştukça, karşınızda formalitelerin çok ötesinde, sıcakkanlı ve içten bir insan olduğu nu farkediyorsunuz.
Sevgi Hanım’a daha sonra kendisinin ve kardeşlerinin yetiştirilmesinde Vehbi Koç’un ne ölçüde etkisi olduğunu soruyorum. Sevgi Gönül, yine içtenlikle yanıtlıyor sorumu:
“ Vehbi Bey bizlerle hiç uğraşmamıştır. Hep annem yetiştirmiştir bizi. Ama annemin şu akıllılığı oldu: Hep, “ Babanız kızar” ya da
‘Bakın, babanız şöyle istiyor’ derdi, sanki ba
bamın her şeyden haberi varmış gibi. Halbu ki babamın hiçbir şeyden haberi yoktu. O hep işiyle uğraşırdı. Babamdan ödüm patlardı, çok korkardım. Ancak annem öldükten sonra, ba bamın o kadar korkulacak bir insan olmadı ğım keşfettim. Tabii artık ben de büyüyüp yetişmiştim...”
Ya Vehbi Bey’in kızı olmak nasıl bir duy guydu? Hayatı zorlaştırıyor muydu, yoksa tam aksi mi?..
Sevgi Gönül’e göre, Vehbi Koç’un kızı ol manın hem çok zor, hem de çok kolay yönle ri var: “ Bir kere Koç’un kızı olmak, bütün
1977 yılında Koç ailesi: Soldan sağa, İnan Kıraç, Er doğan Gönül, Sİevgi Gönül, Dr. Nusret Arsel, Rahmi M. Koç, Semahat Arsel, Suna Kıraç ve Vehbi Koç.
kapıları açıyor, bir saygınlık veriyor. Koç’un kızıyım deyince, daha bir itibar görüyorsunuz. Ben hiçbir zaman dememeye gayret ediyorum. Sıradan bir vatandaş gibi muamele görmeye çalışıyorum, ama maalesef çok çabuk keşfe diyorlar.”
Ya zor tarafları...
“ Koç’un kızı olmaktan dolayı cemiyet size bir yer veriyor. Dolayısıyla, istediğiniz gibi davranamıyorsunuz. Yani, hep ölçülü olmak zorundasınız,” diyor Sevgi Hanım.
Söz Vehbi Koç’tan açılmışken, Sevgi Gönül babasının eli sıkı olduğu konusundaki çok yaygın görüş hakkında acaba ne düşünüyor?
Sevgi Gönül, babasının eli sıkı olduğu gö rüşüne kesinlikle karşı çıkıyor: “ Babam ka- tiyyen tasarrufçu değildir. Zaten bizlerin yaşantıları ortada. Bugün bizim yaşamımız onun verdiği, sağladığı şeylerle dönüyor. Ba bam hiçbir şeyi esirgememiştir bizden. Onun tasarrufu küçük şeylerdedir. Mesela fuzuli ye re elektrik yanarsa sinirlenir, buna ben de si nirleniyorum. Babam lüzumsuz masrafa karşıdır, hesapsız kitapsız iş görmeye karşıdır. Ve bence babamın bu tavrı doğrudur. Yoksa katiyen eli sıkı değildir. Mesela, bazen ben,
he-f i
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Ta h a To ro s Arşivi * 0 0 1 5 2 5 5 6 3 0 0 6 * Foto ğraf: A R A G Ü L E R