• Sonuç bulunamadı

Süleymaniye Camii

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Süleymaniye Camii"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

M ART 1959 3

SüleYmanİYe Camii

7 7 - S02-O7İ

Istanbulun taçlarından biri olan bu âbide, Halice ve hattâ Boğaza hâkim bir noktadadır. Zaten bu âbide şehircilik bakımından başlayarak mimarî teknik, estetik, bizdeki her sanat bakı­

m ın d a n üstün bir başarıdır. Milletlerarası anıt- ' lann en yücelerindendir.

Süleymaniye külliyesi, camiden başka, me­ dreseler, tabhane, imaret, bimarhane, kervansa­ ray, hamam, mektep, oda ve dükkânlar gibi sos­ yal ve kültürel binalardan ve Kanuni Süleyman ile Hürrem Sultan türbelerinden müteşekkildir.

Camiin cümle kapısındaki Arapça kitabede belirtildiği veçhile 1550 de başlanarak 1557 de bitirilmiştir ki, 400 yaşını idrak etmiş bulun­ maktadır.

Süleymaniyenin her büyük camide olduğu gibi geniş bir dış avlusu bulunmaktadır. Bu avlu cami ile türbeleri çevrelemekte olup onbir kapısı vardır. Camiin iç avlusu dikdörtken bir şekilde olup bu muhteşem bir cümle kapısından başka iki yanda da birer kapısı vardır. Avluyu 28 kub­ be çevrelemekte, ortada mermerden nefis bir şa­ dırvan bulunmaktadır. Son cemaat yerinin du­ varları çini kaplıdır. Süleymaniyenin dört mina­ resi vardır ki, öndekiler ikişer şerefeli, camiin medhali duvarı köşesinde bulunanlar üçer şere­ feli ve daha yüksektir. İşbu 10 şerefe Kanuninin onuncu hükümdar olduğuna işarettir.

Cami 63 X 65 eb’adında olup merkez kubbe­ nin yüksekliği 53 metre ve kutru 27,25 dir. M er­ kez kubbe, istilâktitler ve pahlarla zarif bir hale getirilmiş dört fil ayağına dayanan dört kemer üstünde durmakta ve bunu mihrap ve cümle ka­ pısı önünde iki yarım kubbe tamamlamaktadır. Bunlardan başka fil ayaklarının arasında porfir sütunlara bağlanan kemerlerle sağ ve sol cenah­ larda beşer kubbe daha vücude getirilmiş ve bu suretle muazzam ve muhteşem namaz sahası te­ min edilmiştir.

Bu sanat âbidesi hakkında birçok yayınlar yapılmış olup Prof. Tavut «Sinan eski konstrük- siyon donkluğunu gidermiş, kubbeyi içeriden ve dışarıdan sanatkârane bir şekil unsuru yapmış­ tır. Buna baktıkça Roma ve İstanbul Bizans kubbe mimarlarının sadece birer mühendis ol­ duğu görülür» diyor. Kısacası, Süleymaniyede gotik ve hattâ Rönesans gibi iddialı fazla süsler yoktur. Kemale ermiş olgunluk ve sadelik hüküm sürmektedir.

Duvar çinileri, kalem işleri, alçı pencereleri,

S ü leym a n iye C am ii

Vue partielle de la Mosquee Süleymaniye â İstanbul

mermer işçiliği, kapıları, yazılan, elhasıl her kö­ şesi birer sanat varlığı olan bu mabedin, bu gibi hususiyetlerini sütunlarımızda belirtmek im- kânsızdir. Yalnız büyük bir sevinçle arzedeyim ki, bu âbidenin muhiti zamanla, başta Botanik enstitüsü olmak üzere, kapanmıştı. Hükümet al­ dığı bir kararla bu binalar yıkılmaktadır. Şehir ve âbide birbirine kavuşuyor.

Bundan başka camiin medreseleri, müştemi­ lâtı olan dükkânlarla hamam da perişan bir hal almıştı. A y n ca Sultan Mecit zamanında yaban­ cı bir mimar camii tamir sırasında, mermer, ke­ feki ve hattâ renkli somaki taşları, kalem iş ­ lerini boyamıştı. İşte dörtyüzüncü senesi dola- yısiyle minarelerinden itibaren başlayan tamir ve restorasyonlar başarı üe ilerlemekte, iğrenç boyalar kalkmakta, asıl şehreler ve süslemeler meydana çıkmaktadır. Kezalik biraz evvel say­ dığımız müştemilâtı da birer birer ele alınmakta­ dır. Bu temizlikler, tamir ve restorasyonlar bit­ tikten sonra, Süleymaniye külliyesi dünya sanat âleminde yüce varhk olarak belirecektir.

Camiin mihrabı önünde, Kanuninin etrafı re- vaklı muhteşem türbesiyle, biraz ileride Hürrem Sultanın duvarları nefis çinilerle bezeli türbesi bulunmaktadır.

İşbu külliyenin sol tarafında, sokağın başın­ da ufacık bir sebil ile minimini bir türbe görü- lür.İşte bu mütevazı köşede, nice saraylar, ka­ sırlar, köprüler, hanlar, hamamlar, medrese ve mekteplerden başka 80 cami ve 400 mescid yap­ mış olan Koca Sinan medfundur.

Tahsin ÖZ

/

Referanslar

Benzer Belgeler

iki senelik arkadaşım Osman Cemal de soyadı olarak bu kaygılı ismini Seçtikten sonra artık dertten kur­ tulmadı.. Halbuki ben onuıı kaygılı olmadığı

Nakşbendi ve Safevi tarikatlarının karışımı olan Bayrami tarikatının kurucusu olan Hacı Bayram Veli Akşemsettin ve Bursalı Ömer De­ de gibi iki büyük

Kölner Sportökonomie- Kongresses; Horch / Heydel / Sierau Hrsg., (Edi- tion Sportökonomie und Sportmanagement, Bd.. riye yapılan yatırımlar, yalnızca kulüpler ve sporcularla

B U hatıralarda şiirleri, eserle­ ri üzerinde kısaca duracağım insanlardan biri de Muhip Dranas. Necip Fazı! Kısakürek. Fozıl Hüsnü Dağlarca. Nazım la Orhan

Bu mavi gözlü, hala dört yaşmdaki haline benzeyen, delifişek ve dobra kadım anlatmaya başlamadan önce açıldığa kavuşturmamız gereken bir soyadı sorunu var: Deniz

Histamin salgıladı- ğı bilinen mast hücre tümörlerinde lazer terapi tedavisinin mast hücre tümöründeki histamin sentezini inhibe edici özelliği göz önünde

Bugün Japonya’nın güneyinden Endonezya’ya, Avustralya’nın kuze- yinden Yeni Kaledonya’ya kadar uza- nan kıyı bölgelerinde, 10-40 metre derinlikteki kayalık

Dev­ let Bakanı Abdulhaluk Çay, Nâzım Hikmet’e yurttaşlık hakkının veril­ mesi yönünde bir isteğinin olmadı­ ğını savunarak “Vatan haini olan bir insana böyle