• Sonuç bulunamadı

Başlık: SOl' YEMi VE çte; SOTTE AFLATOKStN KALli\iTlLARININ KROMATOGRAFtK YÖNTEM tLE ARAŞTlRILMASI*Yazar(lar):KAYA, SezaiCilt: 29 Sayı: 3.4 DOI: 10.1501/Vetfak_0000000139 Yayın Tarihi: 1982 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: SOl' YEMi VE çte; SOTTE AFLATOKStN KALli\iTlLARININ KROMATOGRAFtK YÖNTEM tLE ARAŞTlRILMASI*Yazar(lar):KAYA, SezaiCilt: 29 Sayı: 3.4 DOI: 10.1501/Vetfak_0000000139 Yayın Tarihi: 1982 PDF"

Copied!
15
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ankara Univ. Vet. Fak. Derg.

29 (3-4) : 443-457, 1982.

19.7.1982 güllü alınmıştır. Received aıı 19.7.1982.

SOl' YEMi VE çte; SOTTE AFLATOKStN KALli\iTlLARININ KROMATOGRAFtK YÖNTEM tLE ARAŞTlRILMASI*

Sezai .Kaya

* *

The investigation of a£1atonn residues in dairy feed and raw milk by chronıatographic method

Suınınary: This study was conducted to determine the levels of af-latoxin residues semi-quantitavely in dairy feed and raw milk.

Experiments were carried out in 106dairy feı:d and 38 raw milk samples. Samples were analyzed by thin layer chromatography af ter being extracted and cleaned up ~Y the method of MESRIPOUR and NESHElM.

Of 106 dariyfeed samples 21 contained 0.0125 p.p.m. aflatoxin resi-dues. Aflatoxins Bı, Bı, Ci' and Cı, werefound in 100,33.3,9.5, and 4.8 percent qf the samples containing aflatoxin residues; respective!)'. The levels qf aflatoxins Bi' Bz, Ci' and Cı were o. 008, o. 003, o. oi2i and 0.004 p.p.m., respectively.

It was determined that 5 . 7

%

of the raw milk samples contained o .

0004-p.p.m. aflatoxin Mı.

It is concluded that the aflatoxin residues in dairy feed and raw milk are present in rather low level but aflatoxin residues are in high incidence in daiıj feed.

Özet: Bu çalışma, süt yemi ve çiğ süt te aflatoksin kalıntılarının düzeylerini ince tabaka kromatografisi (ITK) ileyarı-nice! olarak belirlemek arrıacıileyapıldı.

i06 süt ineği yemi ve 38 çiğ süt örneğinde analizler gerçekleştirildi.

Numünelerden aflatoksinler MESRIPOUR ve NESHEIM tarafından bildirilen yönteme göre ekstrakte edilip, temizlendikten sonra J. T. K. 'de analiz edildi. 106 süt ineği yeminden 21'inde 0.0125 p.p.m. düzeyinde aflatoksin kalıntısı bulundu. Aflatoksin kalıntısı belirlenen örneklerin

%

1oo'ününde AFBı'e,

%

33.3'ünde AFCı'e,

%

9.5'inde AFB' ıye ve

%

4.8'inde AFCı'ye

• Bu çalışma aynı adlı doktora tezinden özetlenmiştir. (1982)

** Dr.med.vet. A.ü.Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Birimi. Ankara-Turkey.

(2)

444 Sezai Kaya

rast/andı. Aflatoksin kalıntısı bulunan tüm örneklerdeki aflatoksin çeşitlerinin düzeyi ortalama AFBı- 0.008, AFBı -0.003, AFGı -0.0121. ve AFGı

-0.004 p. p.m. olarak saptandı. Çiğ süt örneklerinin

%

5. 7'sinde 0.0004 p.p.m. düzeyinde AFMı bulundu.

Bulgular tartışıldı. Süt ineği yemi ve çiğ sütle qflatoksin kalıntısı mik-tarının düşük düzeyde olmasına karşılık yemlerde ya)'gın bir kirlenmenin olduğu ve bunun da uzun sürede hayvancılık endüstrisinde olumsuz etkiler ya-pabileceği kanısına varıldı.

Giriş

Karma yem, yem ilkel maddeleri ve çqitli besin maddeleri, üretimden tüketime kadar, uygun olmayan ko~uııar altında bulun-duklarında mantarların üreınesi için elveri~li bir ortam olu~turur-lar. tık zamanlarda, üreyen mantarların belirtilen bu besin mad-delerinin görünü~ünde deği~iklik yaptığı sanılmı~tı. Ancak, 1960'lı yıllarda İngiltere'de meydana gelen ve iooooo'den fazla kanatlı hayvanın ölümüyle sonuçlanan epidemiden sonra daha çok bir ze-hirlenme nedeni olarak dikkati çekmi~tir (1,14). Çe~itli besin mad-delerinde üreyen küflerden kaynaklanan ıoo'den fazla (7) miko-toksin arasında aflamiko-toksinler önem bakımından ilk sırayı alırlar. Af-latoksin terimi As. flavus ve çe~itli toksijenik Aspergillus su~ları ile bazı Pcnisilyum ve Rhizopus suşları tarafından sentezlenen ve A[-latoksin Bı, B:?, Gı ve Gı olmak üzere dört ana bileşiği kar~ılar (2, 8,9,i7,28,29,3 1,6ı). Günümüze kadar bu ana bileşiklerle birlikte, Aflatoksin Mı ve Mı'nin de bulunduğu, toplam i7 türevi izole edilmiştir (25,35,67).

Aflatoksinler uzun dalga UV ıŞığı altında yoğun derecede mavi-yeşil floresans yayarlar; bu özeııikleri kağıt ve ince tabaka kromatog-rafisinde tanınma ve miktarlarının hesaplanmasının temelini teşkil eder (67). Aflatoksinler ısıya son derece dayanıklıdırlar. Tümüyle parçalanmaları için .300 oC yada daha yüksek ısı derecelerine gerek vardır (22). He~an, petrol cteri gibi yağ çözücüleri dışındaki organik çÖ7.ücülerde iyi çözünürler; sudaki çözünürlükleı'i azadır (42,57,67). Kuvvetli alkali ve oksitleyici maddeler karşısında dönüşümsüz olarak değişirler (57).

Oral yolla verilen toksinler sindirim kanalından çabuk emilir (46). Vücuda giren toksinin yaklaşık

%

ıo'u vücutta alıkonulurken (37), sadece

%

4.s'inin kromatografik yöntemlerle tayini yapıla-bilmektedir (4). Bunun da

%

85'i ilk 24 saat içinde süt ve idrariaı

,

/

;,

(3)

Süt Yemi ve Çiğ Sütte Aflatoksin ... 445

çıkarılır. Toksin verilmesi durdurulduktan 3-6 gün sonra sütte, 6-g gün sonra da idrar ve gaitada toksin bulunmamaktadır.

Afiatoksinlerin metabolizmaları geniş şekilde araştırılmış ama hala aydınlatılamamış yönleri de mevcuttur. Bilinmektedir ki, af-latoksinIerin kendileri doğrudan toksik etkili d eğilGirIcr; \"iicutta uğradıkları metabolik değişiklik sonucu meydana gelen türevleri kanalı ile toksik etkilerini oluşturmaktadırlar (I 2,24,38,4 1,43), Bu türevIcI'den en önemlisi A1"Bı -2,3- epoxid'dir. Bu, in vivo, AFBı ve AFBı'nin nükleik asitlerc bağlı türevlerinin ş(~killenmcsimlc son büyük madde,lir (55). A1"B/nin b:icutta AFBı'e ç(~vrildiktcıı sonra etkin olduğu gösterilmiştir (61.).

AflatoksinIerin laboratuvar ve evcil hayvanlar üzerine toksik etkileri hayvanın einsine, ırkına, yaşına, yemdcli toksin düzeyine, taksi ne maruz kalma süresine ve cinsiyete bağlı olarak aku t, subakut, kronik ve kaninojenik olarak ortaya çıkar (13,27,3°, 32). Evcil hayvanların çoğunda zehirlenmc oluşturan besinlerdeki aflatoksin düzeyleri 10-100 p.p.m. ve daha aşağıdır (66). Genellikle, besinlerde 0.2 p.p.m.'e kadar bulunan aflatoksin miktarları hayvanlarda

zararlı değildir (ıg). Türklerin çoğunluğunda A1"Bı'in LDso, değerleri

0.5-10 mg.jkg. arasındadır (63). Aflatoksinlere en fazla

duyarlı-lık gösteren ha.yvanlar günlük ördekler (6i) ve ala.balıklar (66), cn dayanıklı olanlar ise fare (63) ve koyundur (31); ama tümüyle dayanıklı türler bilinmemektedir (24,4.;),66).

Afiatoksinlerlc akut vc subakut zchirlenmede, hayvanlarda başlıca karaciğer hasarı görülür (66). Karaciğerlerde ya.ygın sentri-'Iobuler nekroz ve yağ birikimi ile mükoz membranların sarılığı ve

yaygın kanamalar dikkati çeker (40) .. Kronik zehirlenmede, kara-ciğer sirozu ve kaslarda sa.rılık belirgindir. Sa1'ra kanalı hiperplazisi ve periportal fibroz gdişiI'. U zun süre düşük

cl

üzel'de alınan afla tok-sinler hayvanlarda hepatom, hepatosellükr karsinam ve kolangio-karsinoma yol a.çar (40). Ayrıca, böbre'k tümörıcrine (2 i), kolanik mü-sinöz adenokarsinom ve malign Ileurafıb~'osarkoma (39) neden olurlar. Hayvanlarda gözlenen anatoksikoz belirtilerini genel olarak şöyle sıralayabiliı-iz: Gelişme hızında azalma, yemin değerlendirilmesinde düşme, mortalite artışı ile yukarıda belirtildiği gibi kanser oluşumu. Ayrıca kanın pıhtılaşma ve böbrek fonksiyonunda bozulma, immun cevabın değişmesi ve strese uyum yeteneğinde azalma meydana gelir (26,33,4-4.). Süt hayvanlarında sütün tümden kesilmesi bile ~ÖZ

(4)

446 Sezaİ Kaya

Afiatoksinler bilinen en güçlü karaciğer karsinojenidirler. Ara-larında maymunların da yer aldığı bir çok hayvanda kanser yapar-lar. Öyleki, 0.015 p.p.m.'e kadar düşük aflatoksin düzeylerinin

ratta

%

i00 oranında karaciğer kanseri meydana getirdiği

bildiril-miştir (62). Ve hatta ().001 p.p.m.'gibi son derece düşük miktarları bile karaciğerde tümör gelişmesine yol açmaktadır (65).

Afjatoksikoz seyri süresince serum alkali fosfataz (3), laktik de-hidrojenaz, SGOT, SGPT (35) ve ornitin karbomil transferaz (34) aktivitesi artar .. Serum ve karaciğerin vitamin -A içeriği azalır; kara-ciğer bu vitaminden tümüyle yoksun kalabilir (3).

AfLı.tok;inle kirlenmiş besin maddelerinin tüketimi insan sağlığı yönünden de ciddi sakıncalar yaratır. Gerçekten, böyle besinleri tüketme durumundaki toplumlarda primeı karaciğer kanseri ile arlatoksinler arasında yakın bir ilişkinin bulunduğu belirlenmiştir

(63)' Ö/'cllikle, diğer besin maddelerini bulamadıkları için fazla mik-tarda yer fıstığı gibi yağlı taneleri tüketen toplumlarda primer kara-ciğer kanserinin de fazla olması bu düşünceye dikkati çeker (25).

Ugandanın Karamoje bölgesinde halkın günde besinleriyle, may-munlar için hepatotoksik düzeyolarak bilinen, 0.02-2. o mg.

afla-toksin aldıkları belirtilmektedir (60).

Ülkemi~de tarımsal üretim büyük ölçüde doğal koşulların etkisi altındadır. O nedenle, tarlada yada depolanmış tahıllar ile karma hayvan yemleri büyük ölçüde küflenme riskiyle yüz yüzedir. Diğer yandan, karma yem hazırlama teknikleri, nakletme ve depolama ko' şulları da yeterli değ:ıdir. Belirtilen bu nedenlerle, karma yem ve yem ilkel maddelerinin toksijcnik mantarlarla ve konumuz olan arlatok-sinlcde kontamine olmaları hcl' zaman olasıdır. Bu çalışmanın amacı, ülkemizin çeşitli yerlerinden sağlanan süt ineğ'i yemi ile çiğ süt örnek-lerinde aflatoksin kalıntılarını araştırmak ve ortaya çıkacak sonuçlara göre sorunun çözümü için önerilerde bulunmaktatır.

Materyal ve Metot

Araştırma mate1)'ali: i\raştırmada. i06 süt ineği yemi ve 38 çıg süt örneği aflatoksin kalıntıları yönünden analiz edildi. Elde edilen numüncIcriıı analizi aynı gün gerçekleştirildi.

Kimyasal maddeler:

Çö.;.iiciiler: Aseton, kloroform, hekzan, metanol, asetonitri!, ben-zal ve asetik asit.

i ,J

(5)

Süt Yemi ve Çiğ Sütle Aflatoksin ... 447

\.

-- Sodyum klörür (Merek, Art. 6+00) çözeltisi

(%

S'lik). - Doymu~ sodyum klörür çözeltisi.

- Kuqun asetat (Panreae) çözeltisi

(%

20'lik): AOAC'ye (6) göre hazırlandı.

- Sülfirik asit (Mcn;k) çözeltisi (% 2S'lik). - Trirıuoroasetikasit (Merck).

- Diatomaecaus earth-Hyflo super eeL. -- Susuz sodyum sulCat (Mcrck, Art. GG49).

Aflatoksin standard ları :

AFBı ve AFGı standardları Applied Seienee Laboratories Ine.' dan; AFBı ve AFGıstandardları İngiltereden sağlandı. AFMı stan-dardı Sigma Chemieal Company'den temin edildi. Aflatoksin stan-dard çözeltileri AOAC'de (6) belirtilen ~ek;lde hazırlardı; AFBı ve AFG1'in, ayrı ayrı, benzol: asetonitril'de (98:2) 0.5 mikrogramımı, lik; AFBı ve AFGı'nin aynı çözücü sistemde o. i mikrogram! ml' lik çözeltileri hazırlandı. Ayrıca, bu dört ana bile~ikten ilk ikisini 0.5 mikrogra m! ml; ve sonkileri o. i mikrogram

i

ml oranında içeren bir karışım çözeltisi de hazırlandı. AFM1 'in kloraformdaki 0.5 mikrog-ram! ml'lik çözeltisi kullanıldı.

Alet ve malzemeler:

- Süzgeç kağıdı (CaH Sehieeher Shull 2043a).

- Konik tab.

- Karı~tırıeı (Virtis23).

- Siliea gel-G (tKT için, Merek, Art. i731). - Rotatil' evaporatör, Buchi.

- İTK aygıtı ve eklcri (Desega).

- Azot tübü, sıcak su banyosu ve su trompu sistemi.

- Desikatör, atomizör, lastik pU\:ar, etüv ve saç kurutma ma-kinesi.

Mikropipet (1,2,5 ve ıo mikrolitrelik).

VV lambası (I 6 watt, uzun ve kısa dalga, Plcuger). - Ayırma hunisi (250 ml'lik).

(6)

418 Sezaİ Kaya

- Huni (5 ve 8.5 cm. çaplı). - Erkenmayer (100 ve 25° ml'lik).

Bdıcrglas (200 ve 400 ml'lik). Balon jojc (ıo ml'lik).

- Silindir (so, 100 ve 150 ml'lik). - Pipet (1,5 ve IO ml'lik).

Yöntem:

Bu amaçla, MERSRIPOUR ve XESHEIM'in (36) süt ve

id-rarda AFMı tayini için bildirdikleri yöntemin aflatoksinIerin eks-traksiyonu ve ekstraktm kirliliklerden arıtılması kademeleri iLCAOAC' de (6) bildirilen İTK yöntemi kullanıldı. Yöntemle elde edilen bul-gulann ayrıca sülfirik asit ve TFA ile doğrulamaları yapıldı (47, 58). İTK plakalarının developmanmda, AOAC'de (6) çqitli deve-lopman sistemleri arasmdan seçilen, STOLOFF ve arkadaşlarıncp.

da (Si) kullanılan benzol: metanol: asetik asi t (go:. 5 :5) dcv.clop-man sistemi, bcnzol: matanol: asetik asit (gO:8:2) şeklinde değiştiri-krck kullanıldı.

Aflataksinlain ekstraksiyanıt ve Ekstraktın arıtılması:

Yem: Değirmende çekilerek öğütülmüş yemden 25 g. alındı. Üzerine 100 ml ekstraksiyon solventi (aseton: su/8s: IS) ve Sg. diatome toprağı katıldı. 3 dakika yüksek hızla karıştırıeıda karıştırıldı. Karı~ım 200 ml' lik bir behere süzüldü; bunun 50 ml'si 400 ml'lik diğer bir uehere aktarıldı. Üzerine 5 ml

%

20 lik kurşun asetat çö-zeltisi ve 50 ml distike su katıldı. Bagetle iyice karıştırıldı. Çökmesi için 5 dakika bırakıldı. Bu ~ürenin sonunda, ortamda kalması muh-temelen fazla kurşun aseÜı.tın giderilmesi için 2.5 ml doymuş sodyum klörür çözdtisi katıldı; iyice karıştırıldı. 2.5 g. diatome toprağı katı-larak tekrar karıştırıldı. Karışım süzgeç kağıdından süzülerek 250 ml' lik bir ayırma hunisine aktarıldı. Filtratın yağı 25 ml hekz.anla çal-kalanarak giderildi; üstteki hckzan kısmı atıldı. Kalan sulu aseton kısmma 2S ml

%

5'lik tuz çözeltisinden katıldı. İki defa 25 ml kloro-rarmla çalkalanarak aflatoksinler klorororm fazına alındı. Kloroform ekstraktı 50 mi

%

5'lik tuz çözeltisi ilc yıkandı ve 20 g. susuz sodyum suHat içeı'en filtre kağıdmdan uçurma balonuna süzüldü. Süzgeç kağıdı 10 ml kloroforınla yıkandı. Klorofarm rotovaporda 2-3 ml kalana kadar uçuruldu. Kalıııtı koni k tü be aktarıldı. Uçurma balonu

(7)

Süt Yemi ve Çiğ Sütte Aflatoksin ... 449

üç defa i mi kloroformla yıkanarak yıkaatılar aynı tübe ilave edildi. Tüpteki kloroform ekstraktı sıeak su baayosunda (40°C'ye ayarlı) ve azot gazı akımı altında kuruyana kadar uçuruldu. Ka1ıntı İTK'ye uygulama için saklandı.

Süt: 50 ml süt numünesi üzerine i5° ml aseton ve 5g. diatome toprağı katıldı. Üç dakika yüksek hızla karıştırıcıda karıştırıldı. Son-ra süzüldü. Filtratın 100 ml'si 400 ml'Iik bir behere alındı. Üzeri-ne 5 mi

%

20'lik kurşun asetat çözeltisi ve 5° ml distilc su katıldı. Bagetle iyice karıştırıldı. - Bundan sonra aynen yemdeki işlem gibi hareket edilerek kirliliklerden arıtma ve aflatoksinlerin ayrılması ta-mamlandı.

İııce Tabaka Kromatogrofisi:

a) Plakaların hazırlanması: Yayma tablasına yerleştirilen ve iyice temizlenmiş 20X20 cm'lik cam plakalar 0.25 mm kalınlığında 30g. silika je!-G ve 60 ml distile su ilc hazırlanan jelIe kaplandı. Plakalar 30 dakika kadar bırakıldıktan sonra i io "C'de i saat süre ile etüvde kurutuldu. Aktiv plakala,r desikatörürdc saklandı.

b) İlk aşama iTK: Konik tüpteki b.lıntı AFBı, AFBı, AFGı ve AFGı'nin analizi için o. i ml benzol: asetoitnril'de (g8: 2); AFMı' in analizi için aynı miktar klorofarmda çözdürlildü. Plakaya 2XIO mikrolitre numune lekesi uygulandı. Kalan kısım doğrulama ve yarı-nice! analiz için saklandı. Aynı pklakaya 2,5 ve io mikrolitre AFBı standardı ve 10 mikrolitrclik numüne lekelerinden birisi üze-rine 5 mikrolitre aflatoksin standardları karışımı internal standard olarak ve aynı miktar ayrıca ekstemal standard olarak Iekelcadi. Sütte yukarıda uygulanan numüne miktarına ilaveten 20 mikrolitre' lik bir leke de uygulandı.

Plaka deve!ope edildi. Uzun dalga UV ışığı altında, mavi-yqil floresans lekelerin varlığı yönünden gözle incelendi. Bu sistemde AFB),

Bı, Gı ve Gı,'nin Rf değerleri sırası ile 0.25, 0.23, ().i8 ve o. 15;, AFMı'in Rf değeri ise 0.20 olarak bulundu. Standardlarınkine çok yakın yada onlarınkine eşit Rf değerlerdeki floresan lekeler ve benzeri görünümler belirlendi. Bunladan sonra plakaya

%

25'lik sülfirik asit çözeltisi püskürtüldü (47). Bu uygulamadan sonra aflatoksinlerin veya benzeri floresans veren. lekelerin, uzun dalga UV ışığı altında, mavi-yeşilden sarı renge dönüp dönmedikleri araştırıldı. Testten sadece aflatoksinlerin yokluğunun doğrulan masında yararlanıldı. Sarıya dönmeyen ve mavi-yeşil kalan lekelerin kesinlikle aflatoksin

(8)

olma-4 'i0 Sezai Kaya

dıklarına karar verildi. Aflatoksinlerden başka maddelerde sülfi-rik asitle reaksiyana girerek sarı lekeler oluşturabilirler (50). Bu uy-gulamadan sonra bir lekenin sarıya dönmesi, onun çok büyük bir olasılıkla aflatoksin olduğunu gösterir. Bu nedenle, ilave bir doğ-rulama testi olarak, aflatoksin varlığının kesinlikle gösterilmesi amacı ilc sarı floraesans veren lekelerin temsil ettiği pozitif sonuçlu numü-nclerde triflarasetik asİt uygulamasİ esasına dayanan yöntemlerden

(4-7,58) yararlanıldı.

c) Yarı-nice! hesaplama: İlk aşama tTK ilc pozitif olarak kabul

edilen ve doğrulama yöntemleri ilc aflatoksin varlığı teyid edilen numüne ekstraktları ve rekoveri denemelerinde yapıldı. Bu amaçla,

tTK plakasına numüne ekstraktından 2,4-,6,8 ve 1.0 mikrolitre ve ilk

aşama tTK'de gözlemlenen, doğrulama testleri ile teyidi yapılan af. latoksin standardından (veya standardlarından) i,2,3,4-, ve 5 mik-rolitre uygulandı. Aynı pkalaya aflatoksin standardları karışımından 5 mikrolitre ayrı bir leke halinde lekelcndi; 6 mikrolitrclik numüne ekstraktı lekelerinden birisi üzerine 5 mikrolitrclik aflataksin standard. ları karışımı internal standard olarak uygulandı. Bundan sonra. ay-nen ilk aşama tTK'deki işlemler izlendi. Kromatogramın

değerlen-dirilmesi aşağıdaki gibi yapıldı: .

Uzun dalga UV ıŞığı altında tTK plakası incelendiğinde, karı-şım halindeki aflatoksin standardları birbirinden belirgin şekilde ayrılmış dört leke halinde görüldü. İnternal standard olarak kul-lanılan af1atoksinlerin Rf değerlerinin standardlarınkinc çok yakın yada ayl1l olduğu belirlendi. İnternal standard içeren bu nümune lekesi ilc numuneye ait leke karşılaştırıldığında, numüneden af1atoksin olarak nitelenen floresans lekelerin standardların oluşturduğu renk-lere benzediği ve Rf değerlerinin standard Rf değeri ile aynı olduğu saptandı. Standard ile numüne lekesinin üst üste çakışmasında her iki lckc:nin ayrı ayrı oluşturdukları lekelerden daha şiddetli floresans yaydığı belirlendi.

Her hangi bir numünedc kalın tı halindeki aflatoksin lekesinin (öı'ğ. AFBd leke büyüklüğü ve floresans şiddeti standardinki ile gözle karşılaştırılarak, yarı-nicel olarak apğıdaki förmüle göre p.p.b. dü-zeyinde hesaplandı.

Bu l'acl a :

mikrogram / kg. veya L SxYxV/XxW

(9)

Süt Yemi ve Çig Sütle Aflatoksin ... 451

Y: AFBı standardı yoğunluğu, mikrogram / mL. V: Numüne ekstraktının son sulandırması, mikrolitre.

X:

S'ye eşit floresan leke veren numüne ekstraktı, mikrolitre. W: tTK plakasına uygulanmak üzere hazırlanan son ekstrak. tın temsil ettiği numüne miktarı, g. (Çalışmada o. i lik son sulandırma 12.5 g. yem, 25 ml süt karşılığıdır).

Sonuçlar

Analizi yapılan 106 sü t ineği yemi ve 38 süt örneğinden elde edilen sonuçlara göre, 2ı yem numünesinde ve 2 çiğ süt numünesinde af. latoksin kalıntıları bulundu. Süt ineği yemlerinde total aflatoksin bu' lunma oranı

%

19.6 ve çiğ sütte AFMı'in bulunma oranı da

%

5.7 olarak belirlendi.

Aflatoksin kalıntısı satanan 2ı yem numünesindeki total aflatoksin kalıntı düzeyinin 0.0125 p.p.m. (0.0125 mg.; kg.) olduğu anlaşıldı. Aflatoksin kalıntısı saptanan bu numünelerin tamamında AFBı'e, 'l'sinde AFGı'e, 2'sinde AFBı'yc ve i numünede de AFGı'ye rastlandı.

Aflatoksin kalıntısı bulunan tüm numünelerde aflatoksin çeşit. lerinin ortalama yoğunlukları şöyledir: AFBı-o.o08 p.p.m., AFBr

0.003 p.p.m., AFG1-O.OI2I p.p.m. AFG2-0.oo4 p.p.m. ve AFMı

-0.0004 p.p.m.

Yöntemin duyarlılık limiti ve rekoveri (geriye kurtarma) oranını bulmak amacı ilc yem ve süt nümünelerine değişik aflatoksin miktar. ları katılarak yapılan analizlerde, yöntemin yemdc duyarlılık limitinin 2 mikrogram; kg., rekoveri oranının

%

85.2; çiğ sütte duyarlılık li-mitinin 0.2 mikrogram / L., rekoveri oranının da

%

85.6 olduğu belirlendi.

Tartışına

Ülkemizde tarımsal üretim büyük ölçüde doğal koşulların tesırı altındadır. Bu yüzden sıklıkla kuraklık \'e pestlerin saldırısı ile karşı karşıya kalınır. Diğer yandan, tarımsaLteknikler ve depolama koşul-ları da yeterli değildir. Böylece, gerek tarım ürünleri ve gerekse bun-lardan hazırlanan hayvansal karma hazır yemler büyük ölçüde kuf-lenme riskiyle yüz yüzeelirler. Nitekim Demirer ve arkadaşlarıııca pi •.

yasaelan sağlanan karma yem ve yem ilkel maddelerincle yapılan bir çalışmada (I 8), kül' bulaşmasının önemli oldıığu belirtilmiştir.

(10)

452 Sczai Kaya

Çalışmada analiz edilen ı06 süt ineği yemi numünesinden 2ı' inde aflatoksin kalıntılarına rastlandığı halde, Demirer ve arkadaşları

(ı7), 92 yem ve yem ilkel maddesinden sadece birisinde; Atlı (ro)

72 buğday numünesinden gene sadece birinde son derece düşük düzeylerde aflatoksin bulduklarını bildirmişlerdir. Kürsümüzde ya-pılan bir çalışmadan elde edilen veriler, karma yem ve yem ilkel maddelerinin bu toksinlerle yüksek düzeyde ve yaygın biçimde kirli olduklarını ortaya koymuştur (.')6). Ülkemizde, karma yemlerde af-latoksin kalıntılarına ilişkin son derece sınırlı literatür bilgi mevcuttur. Bu nedenle, bulunan sonuçların sağlıklı biçimde karşılaştırılmasını yapmak mümkün değildir. Ancak, şunu söyleyebilirizki ülke genelini temsil edebilecek çeşitte ve sayıda olan ı 06 yem numünesinin analizin-den elde edilen sonuçlarla, yukarıda da belirtildiği gibi bu konuda yapılan sadece sınırlı sayıdaki çalışmalardan elde edilen sonuçlar arasında pek uyum olmadığı görülmektedir. Bunun başlıca analiz için örnekleme ilc analizi yapılan yem ve yem ilkel maddesi çeşidin-den ve analizlerin yapıldığı mevsimçeşidin-den kaynaklandığı sanılmaktadır.

Dünyanın bir çok ülkesinde yemlerde bulunan aflatoksin kalınti-ları yönünden yapılan çalı~malarda, yem ve yem ilkel maddelerinin aflatoksinlerle yüksek düzeyde kirlendikleri ortaya konulmuştur (32, 49,52) .

Geneııikle besinlerde 0.2 'pop. m.'e kadar bulunan aflatoksin ka-lıntıları hayvanlarda zararsızdır. Ancak, 0.02 p.p.m.'den yukarı düzey lerde aflatoksin içeren yemleri yiyen süt hayvanlarının sütleri ile afla-toksin çıkaracakları unutulmamalıdır (ı ı). 0'14-0.69 p.p.m. düzeyin-de AFBı ile kirli yer fıstıklarının farklı miktarlarını kapsayan yem ile

ıı 1-14.0 gün süreyle beslenen sığı~larda zehirlenme görülmedi ği be-lirtilmiştir (.'=ı). 0.ı-o.3 p.p.m. düzeyinde toksin içeren yemin kastre tosunlarda etki li olmadığı, o. 7-ı . o p. p.m. aflatoksin kasayan yem~ lerle beslenen ayn.ı tür hayvanlarda besini değerlendirme ve ağırlık kazancının azaldığı görülmüştür (23).

Yukarıdaki literatür verilerle karşılaştırıldığında, süt ineği ye-mindc b~lidenen o '(1l25 p.p.m.'lik arlatoksin düzeyinin hayvanlarda zehirlenme yapmayacağı vc; 6 yem numünesinin sütte toksin oluştura-bileceği kasına vandılclı. Diğe'r yandan, bulunan bu düzey Amuika Birle~ik D~vletleri'ninde F. D. A. örgütünün yemlerde bulunmasına izin verdiği 0.02 p.p.m.'lik düzeyden de çok düşüktür (ı9,59).

Arlatoksinle bulaşık yemi yiyen süt hayvanları yemle aldıkları AFBr miktarı ilc orantılı olarak sütleri ile AFMı çıkarırlar (2,4).

(11)

Süt Yemi ve Çig Sütle Aflatoksin ... 453

Günde 25 litre süt veren bir ineğin 0.02 mg j kg. düzeyinde af1atoksin-le kiraf1atoksin-lenmiş yemle beslendiğinde sütü ilc 0.02-0.2 mikrogram j L. yoğunluğunda aflatoksin atabileceği hesaplanmıştır (20).

Süt ve ürünlerinde AFM kalıntılarının varlığı ilc ilgili çok sayıda araştırma mevcuttur. Kiermeier ve arkadaşları (32) 419 çiğ süt

numüne-sinin 79'unda o. °5-0.54 mikrogram j L.; Purchase ve Vorster (48) 21 ticari süt numünesinden 5'inde 0.16 mikrogramj L.; Suzangar ve Bamett (54) 67 süt numünesinden 36'sında 50-250 mikrogramj L. düzeylerinde AFMı ve AFMı bulmuşlardır.

Yukarıdaki literatür verilerin ışığında, AFM yönünden analizi ya-pılan 38 çiğ süt numünesinin 2'sinde 0.1 mikrogram jL. yoğunluğunda AFMJ bulunduğu dikkate alınırsa, bulunan bu AFMı miktarı ve rast-lantı oranının çok düşük olduğu kolayca ortaya çıkar. Bu da ülke-mizde üretilen sü t ve ürünlerinin AFMı ilc kirlenme olasılığının çok zayıf olduğu yönündeki kanımızı güçlendirmektedir. Demirer (16) ve ÇoksÖ)ller ve Köşker (I 5) tarafından yapılan çalışmalar da bu savı-mızı destekernektedir.

Süt ve ürünlerinin AFMı ilc kirlenmesi halk sağlığı yönünden önemli bir tehlike yaratır. Süt ve ürünleri bebek besininin önemli bir bölümünü oluşturduğundan bu durum özellikle önem taşır (53). Aflatoksinlc bulaşık yem yiyen hayvanlar aracılığı ile et, süt ve yu-murta af1atoksin yada türevleri ile dolaylı şekilde bulaştırılabilir ve bu besinlcr insanlar için bir mikrotok~in kaynağı oluştururlar (67). Sonuç olarak, analiz edilen numünelerde belirlenen af1atoksin düzeyleri hayvanlarda akut zehirlenmeye yol açacak boyutta görül-memiştir. Belirlenen bu kirlilik düzey1cri pek çok ülkede bu tür be-sinIerde bulunmasına izin verilen yoğunlukların çok altındadır. Ancak, ülkemizde hasad, depolama ve yem hazırlama tekniklerinin uygunsuzluğu nedeni iLCüretilen yemlerin yüksek düzeyde küf1enme riskiyle yüz yüze olduğu, bunun da uzun sürede hayvancılık endüst. risinde olumsuz etkiler yapabileceği kanısına varıldı.

Literatür

1- Alleraft, R., et al (1961): A /oxie fae/or in Brazilian Groundnu/ meal. Vet.Rcc., 73, 428-,129'

2- Alleraft, R. and Carnaghan, R.B.A. (I 963): Groundnut /oxicity: Aıı examinaıion for

toxiıı in human food prodııcts from animals /ed loxie ground'lUt menl. Vet.Rcc., 75, 259-263.

3- Alleraft, R. and Lewıs, G. (1963): Groımdnut loxieity in eattle: Experimenıal poiso-/liııg of eall'es oıld a reporl of clinical iffeets iıı older caııle. Vel. Rec., 75, 487-493.

(12)

454 Sezai Kaya

4- Allcroft, R., Roberts, B.A. and L'Loyd, M.K. (1968): Exeretion of aflatoxin in lae-tating eow. Fd. Cosmet.Toxieol., 6, 619-625.

5- Anon (1964): A summary of recellt pig and cal/le experiment with toxie groundnut meal. Vet.

Ree., 76, 498-500.

6- Aoac (1975): Natural POisOIlSAOAC, Offieial Methods of Analysis i2th edition.

Washing-ton.

7- Arafa, A.S., et al (1979): Review of aflatoxieosis in animal produetion. Feedstuffs, 51 (38), 36-38, 52.

8- Arda, M. (1975): Mikotoksiııler ve mikotoksikoz. VeLHek.Der.Dcrg., 45, (3): 5-18. 9- Arda, M. (1980): Mikoloji ..A.ü.Vet.Fak. yayınları: 366, Ders kitabı 264, Ankara,

260-272 .

.

10- Atlı, A. ve Köşker, Ö. (1980): Buğday, un ı'e ekmekte aflatoksin olıqumu ve stabilitesi rizeriııe araştırmalar. İhtitisas tez özetleri, i, 196-3iı. Ankara üniversitesi Basımevi-Ankara.

11- Brown, J.F. (1977): Regulatory eoıısideratioııof aflatoxin in regarg to oııimalfeed safety.

Proceedings of tlıe annual of the U.S.Animal Health Ass'n., 81, 2 11-214.

12- Campbell, T.C. and Stolof, L. (1971): lmplieation of myeoeotoxiııs for human health.

].Agr.Food ehem., 22 (6), 1006-1014.

13- Carnaghan, R.B.A., Hardey, R.D. and O'Kelly; J. (1963): Toxieity andfluoreseen-ce properties of the afla/oxiııs. Nature, 200, ııoı.

11- Clegg, F.G. and Bryson, H. (1962): An outbreak of poisoning iıı store eattle attributed to. Erazilian groııııdnut meal. Vet. Ree., 71-, 992-994.

15- Çoksöyler, N. ve Köşker, Ö. (1980): Srit ot mamüllerinde aflatoksin oluşumu üzerine araştırmalar. İhtisas tez özetleri, i, 436-456. Ankara Üniversitesi BaslITıevi-Ankara. 16- Demirer, M.A. (1973): Süt ve mamülleriııde afla/oksin Mı ve Bı aranma.H rizerine

araştır-malar. A.ü.Vet.Fak.Dcrg., XX (2-3): 421-443.

17- Demirer, M.A. ve ark. (1979): P£vasada satılmakta olan bazı karma yemlerde aflataksiıı aranması. A.ü.VeLFak.Derg., XXVI (1-2): 169-184'

18- Demirer, M.A. ve ark. (1979): P£fasada satılan bazı karmayemleritı veyem hammaddeleri-nin mikroflorasının belirlenmesi ve bunlarda Aspergillus suşlarınıri aflatoksin yapabilme yetenek. lerinin araştırılması. A.ü.Vet.Fak.Derg., XXVI (3-4): 64-82.

ıg- Edds, G.T., Meyerholz, G.W. and Abbıtt, B. (1978): Aflatoxin and other mold toxins in lives/oek and poultry feed. In proccedings cighty-second annual mecting to the U.S. Anmıa\ Health Ass'n. Buffalo, N.Y. Ocı.29-31, Nov. 1--3, 1978. Richmond, Virginia 23 228, USA, US Animal Health Association, 221-224.

20- Egmond, H.P.Van et al. (1977): The iffeets of proeeeding on the aflatoxiıı Mı eonteııt of milk aııd milk produet. Archives de I'Institut Pasteur de Tunis, 54 (3-4): 381-390. 2 1- Epstem, S.M., Bartus, B. and Farber, E. (1969): Renal epitlıelial neoplasms induced

in male JVinstar rats by oral aflatoxin Bı, Can.Res., 29, 1045-1050.

22- Fishbach, H. and Campbell, A.D. (ı 968): Note on deeontamination of the aflatoxins.

(13)

Süt Yemi ve Çiğ Sütle Aflatoksin ... 455

23- Garret, W.M., Heitrnan, H.Jr., and Bootb, A.N. (1968): Aflalatoxin toxicity in beif caııle. Proc.Soc.Exp.BioI.Med., [27, 188-190.

24- Gurtoo, H.L. and Motycka, L. ([ 976): Effects of sex difference on the i,ı vitro and in vivo metabolism of aflatoün Bı by the rat. Can.Res., 36 (12), 4663-4671.

25- Güray, Ö. ve Vural, N. (1968): Mikotoksinlerle mrydana gelen besin zehirlenmeleri mü-nasebeti ile aflatoksinler iizerine bir araştırma. A.D.Tıp Fak.Mee., XXI (4): ~°3°-1044. 26- Harnilton, P.M. (I 976): Effects of aflatoxiıı on animals and the interrelationship with

nııt-rition. Feedstuffs, 48 (I 8): 22-23.

27- Hatcb, R.C., et al. (1979): Experimental indııud acııt aflatoxicosis in goats treated with ethylmaleat, glııthathion precltr.fors or thiosıılfate. Am.J .Vet.Res., 40 (4): 505-5 iı.

28- Hesseltıne, C.W., et aı. ([ 966): Ajlatoxi,ı formation by As. flavııs. Eaeı. Rev., 30, 795-805'

29- Hodges, F.A., et al. (I 964): Mycotoxins: Aflatoxin isolated from Penieillium puberulum.

Seienee, [45, 1439.

30- Jacobson, W.C. and Wisernan, H.C. (I 974): The transmission of aflatoxin Bı into eggs. 1'0lJltry Sci., 53, 1743-1745.

3 [- Keyl, A.C. (1978): A1yeotoxins in cat/le. In myeoıoxie fııngi, mycotoxins, myeotoxieo-ses. Vol. 2 (Ed. by T.D. Wyllıe and L.G.Morehous), New-York, USA-Merke1 Dekker,

2-28.

32- Kierrneier, F. et al ([ 977): Presella and content qf ajlatoxin Mı in milk supplied to a dairy.

Z.Lebensm. Dnters. Forsch., 163 (3): 171-[74.

33- Lyncb, G.P., et al. ([970): Response of dfliry calves to aflatoxin-contaminated fed. J.Dairy

Sci., 53, 67-71.

34- Lynch, G.P. et al. (1971): Response of dairy calves to oral doses of aflatoxin. J. Dairy Sei.,

54 (II): ı688-1698.

35- Lynch, G.P. (1972): M)cotoxiııs in feedstuffs and their effeet on dairy cattle. J. Dairy Sci., 55 (9) : 1243- [255.

36- Messripour, M. and Nesheirn, S. (1977): A colmıııı detection meıhod for aflaloxin

in milk and ıırine. Archives de L'Institut Pasteur de Tunis, 54 (3-4): 363-371.-37- Murtby, T.R.K.et al. (I 975): Aflatoxi" residııes in lissııes of growing swine: Tiffecl oj

seperaıe mill mixedfeediııg on proteiıı and proıein-free portions of ıhe diel. Journal of the Anim.

Sei., 41 (5): 1339-1347.

38- Mücke, W. und Scbulze, H. (I g8 [): Höehstmengenregelııngm fiir Mycotoxine in Lebens-mit/eln. InJÜRCEK REİsS (1981): Mycotoxinc in Lebensmittcln, pp. 489-509. Gis-tav Fischer Verlag.

39- Newberne, P.M. and Wogan, G.N. (1968): Seqııcntial morphological changes in aflato-xin Bı carrinogmesis i" the rat. Can. Res., 28 (4): 770-781.

40- Newberne .• P.M. (1973): Chro"ic aflatoxicosis. J.A.V.M.A., 163, (II): 1262-1267. 41- Patterson, D.S.P. and Roberts, B.A. (1972): Aflaloxin metabolism i"dııct lil'er

homo-geııates the relative importance of ,eursible cyclopentanone redııction and heıniacetal formation.

(14)

4,56 Sezai Kaya

42- Peterson, R. and Ciegler, A. (1967):Note on a water-based aflatoxin standard. Jomnal of the AOAC, 50 (5): 120[-1202.

43- PhıIlıps, D.L., Yourtee, D.M. and Searles, S. (1976):Presence of aflatoxin Bı in hu-man liver in the United States. Toxico!. Appl. Pharmacol., 36, 403-406.

44- Pier, A.C. (1973):An overview of the mycotoxicos of domeslic animals. j.A.V.M.A., 163 (II), 1259-1261.

45- Pier, A.C. (1976): Biological effects and diagnostic problems of mycotoxicoses in poultry. In proceeding of 25th western poultry disea~e conference and [O th poultry health

symposium, March 8-ı [,Orcines, California, USA.

46- Polan, C.E., Hayes, j.R. and Campbell, j.R. (1974): Consumption andfate aflatoxin B, by laelating cows.j.Agr. Food Chem., 22, (4): 635-638.

47- Przybylskı, W. (1975): Formalian of aflataxin derivatian on

Tıc

plates. Journalaf the AOAC, 58 (I): 163-164.

48- Purchase, I.F.H. and Vorster, L.j. (1968): Aflawxin incommercial milk samples. S. Afr.Med. J., 42, 219.

49- Scott, P.U. (1978): Mycotoxiııs infeeds and ingredienis and ılıier origin.Journalaf the Fd. Proteetion, 41(5), 385-398.

50- Siriwardana, M.G. ([977): Le probleme des artefact le dosage. Archives de L'lnstitut Pasteur de Tunis, 54 (1-1), 405-409.

51- Stoloff, L., et al. (1971):A mulıimyeoloxin delection meıhod for aflatoxins, ochratoxim, zearalenone, sterigmatocyslin aııd patulin. Journalaf the AOAC, 54 (I): 91-97.

52- Strzelecki, E.L. and Gasiorowska, U.W. (1974): Aflaloxiıı Bı iıı feedstuffs. Zlb. Vet.Med.B., 21, 395-400.

53- Stubblefield, R.D., Sbannon, G.M. and Sbotwel, O.L. ([973):Aflaloxin in milk: Evabuııioız of melllOds.Journal of the AOAC, 56, (5): 1106-1[[o.

54- Suzangar, M. and Barnett, R. (1977):Contami'Ultioll of Isfahaıı village milk with afla-toxin. Zcszyty l)roblcmowe Postepow Nauk Rolniczych, 189, 35-39.

55- Swenson, D.H., et al. (1977): Aflatoxin B,-2,3-oxid as a probable intermediale in the eova-lent binding of aflatoxins Bı and B, to rat liver DNA and ribosomal-RNA in vivo. Can.Res., 37(ı): 172-181.

56- Şanlı, Y., Ceylan, S. ve Kaya, S. (1982i: Kanaılı yemlerinde .ve yem ilkel maddelerinde aflatoksinler. A.Ü.Vct.Fak.Derg. 29 (3-4), 473-492.

57- Trager, W. and Stoloff, L. ([967): Possible reacıions for aflatoxin deloxification. Journal of Agr. Food Chem., 15 (4): 679-68 [.

58- Trucksess, M.W. (1976): Derivalization procedure for identificaıion of aflatoxin Mı of thin layer ehromalogram. Journal of the AOAC, 58, (3): 722-723.

59- Wessel, j.R. and Stoloff, L. (1973): Regulalory surveuillaııeefor aflaloxin and other 1I!yco-loxiıı in feed, meat mzd milk. J.A.V.M.A., 163, ([i): 1284-1287.

60- Wilson, B.J. (1978): Hazards of nrytoeoxiııs lo publie health.Journal of Fd.Protee., 41 (S): 375-384.

(15)

Süt Yemi ve Çiğ Sütte Aflatoksin ... 457

61- Wogan, G.N. (1966); Chemieal na/w'e and biologieal iffeets of the aftatoxillS. Bae.Rev., 30 (2); 460-470.

62- Wogan, G.N. and Newberne, P.M. (1967); Dose-response ehameterüties of aftatoxin Bı earcinogenesis in the rat. Can.Res., 27 (12); 2370-2376.

63- Wogan, G.N. (1968): Aflatoxin risks and control measures. Fed.Proe., 27 (3): 932-938. 64- Wogan, G.N., Edwards, G.S. and Newberne, P.M. ([971); Strueture-acliıiity rela-tionships in toxieity and eareinogenicity of aflatoxins and analags. Can.Res., 31 (12):

1936-1942.

65- Wogan, G.N., PagIıalunga, S. and Newbenne, P.M. (1974); Careinogmie iffeets oj low dietary levels of aflatbxin Bı in rat. Fd. Cosmeto Toxİeoi., 12,681-685.

66- Wogan, G.N. (1975); Myeotoxins. Annual review of pharmaeology, 15, 437-451. 67- World Health Organization (1979): Environmenlal Health Griteria II: Myeotoxins. Published und er thejoint sponsorship of thi United Nations Envİronment Programme and the WHO, Geneva, pp. 1-127.

Referanslar

Benzer Belgeler

yapılmaması, meclisin her yoklamasında isminin okunması ve milletvekillerinin ayağa kalkması, paraların üzerindeki Atatürk resminin sürekli olarak kalması ve yeni

Atatürk, başta Başbakan İsmet Paşa olmak üzere hazır bulunanlara inkılapların yaşamasının bilinçli ve İnkılapçı kuşağın yetiştirilmesine bağlı olduğunu,

deki bu okuldan başka (R. Scuole Femminile di Büyükdere) 1880 de açılan bir diğer okul Santa-Maria İtalyan Okuludur. Okul bir ana sınıfı ile birlikte 5 sınıflı bir

Summary: This study was conducted in order to eliminate multicollinearity between body measurements of Tuj lambs and to estimate their live weights in the beginning and the end

Although the alterations in the level of testosterone had no significant effects on intima or media thickness of the male thoracic aorta, in female, there was a significant increase

When we analyzed the effect of administering Aroclor 1254 and vitamin E simultaneously on the liver arginase enzyme activity in offsprings, interestingly it was

Immunohistochemical study of pancreatic tissue revealed a marked reduction in the concentration and distribution of insulin, proinsulin, and amylin, but an

In addition to the previously described changes, there were foci with a wave of orthokeratotic hyperkeratosis underlying the parakeratotic change, with a more prominent