• Sonuç bulunamadı

Başlık: TİP'li Yıllar (1961/1971)Yazar(lar):SARGIN, NihatCilt: 56 Sayı: 2 DOI: 10.1501/SBFder_0000001829 Yayın Tarihi: 2001 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: TİP'li Yıllar (1961/1971)Yazar(lar):SARGIN, NihatCilt: 56 Sayı: 2 DOI: 10.1501/SBFder_0000001829 Yayın Tarihi: 2001 PDF"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KiTAP iNCELEMESi

Nihat Sargm (2001), Jip'Jj Yıllar (1961/1971) (Ankara, Felis Yayınevi, 1408 s.)

Türkiye ışçi Partisi (TİP) deneyimi, Mehmet Ali Aybar ve Sadun Aren'den sonra, bu deneyimi içerisinden yaşamış biri olan Nihat Sargın'ın kaleminden çıkıyor karşımıza. On yıllık "Birinci Tıp dönemi", bu dönemde genel sekreterlik görevi de yapmış olan Sargın'ın anılannda yeniden canlanıyor. Gelişmeler 300 sayfayı geçen kronolojik bölümde sunulan belge ve bilgilerle yorumlanırken geniş bir kaynakçayla karşılaşhrma olanağı sunuluyor. Süreç içerisinde parti içi ayrılıklar göz önünde bulundurulduğunda, hiç kuşkusuz taraflardan birinin bakış açısını yansıtsa da, ilk elden tanıklığın verdiği güç anılan dikkatle okunmaya değer kılıyor. Sonuçta Türkiye'nin bir dönemine damgasını vurmuş bir partinin serüveni o dönemin değerlendirilmesinde yeni ufuklar açıyor. Sendika mı demek mi derken, 13 Şubat 1961'de Türkiye'de işçi önderleri tarafından kurulan ilk parti olan TıP'in başkanlığına bir yıl sonra tanınmış sosyalist aydın Mehmet Ali Aybar getirilmiştir. 'Türkiye solunun 'gettolaşmayı kınp' halkla bütünleşme girişimi" hızla gelişerek 1965 5CÇimlerinden sonra 15 milletvekiliyle TBMM'de temsil edilmeye başlanmıştır. Parti içerisindeki çatlaklarm bir ucu da böylece ortaya çıkmışhr. Kafa emeği ilc kol emeğinin eşit temsilini öngören Parti tüzüğünün 53. maddesi uygulanamamış (s. 1158), işçi-aydın ittifakı çözülmeye başlamış ve milletvekilliği söz konusu olduğunda aydınlann öne çıkhklarına tanık olunmuştur. Başka bir deyişle, "işçiler tarafından örgütlenmiş işçi partisi" ile "aydınlar önderliğinde örgütlenmiş işçi partisi" çelişkisi partideki temel çatlaklardan birini oluşturmuştur. Başka bir çatlak da, başından başlayarak "YÖN hareketi", "Sosyalist Kültür Derneği" gibi oluşumlarla parti arasındaki aynşmalarda kendisini göstermiştir. 1966'dan başlayarak Tıp içinde yeşeren Milli Demokratik Devrim (MDD) akımı başka bir parçalanma düzlemi yarathysa da, asılolarak SSCB/Çin anlaşmazlığının dünya ölçeğinde yansıması olarak görülebilecek saflaşma partinin daha küçük parçalara bölünerek gücünü yitirmesinde önemli rol oynamışhr.

Sargın, 'TİP'in bölünmesinde SSCB'nin Çekoslovakya'ya müdahalesinin dönüm noktası olduğu" yorumlanna ısrarla karşı çıkmaktadır (s. 660-668). Bunu yaparken Behice Boran'ın 27 Ağustos 1968'de Milliyet gazetesindeki "Çekoslovakya Olaylan" başlıklı makalesini kanıt olarak göstermekte ve Aybar'la Boran arasında bu konuda bir farklılık olmadığının alhnı çizmektedir. Sargın'ın bu yorumu tarhşmalıdır. Ama, 1968'de Aybar'ın "hürriyetçi sosyalizm" söylemine karşı parti içerisinde bir "Aren/Boran" muhalefeti doğmuştur ve 1969 seçimlerinin ardından Aybar önce parti başkanlığından sonra da partiden

(2)

182 •

An~a Üniversitesi SBFDergisi. 56-2

ayn1mıştır. Mehmet Ali Aybar önderliğindeki Tİp 1965 sonrasında bir yandan parti içi muhalefet tarafından Meclis dışına çekilmeye çalışılırken, diğer yandan Meclisteki diğer partiler tarafından Meclis dışına itilmek istenmiş ve sürecin sonunda 1969 seçimlerinde, değişen seçim yasasının da etkisiyle (oyoranının çok düşmemesine rağmen) milletvekili sayısı 2'ye düşmüştür.

TİP deneyimi hem iç politika ve hem de dış politika açısından Türkiye siyasal tarihinde önemli yer tutmaktadır. ıÇ politikada öncelikle işçiler tarafından kurulan ilk parti olması ve bu partinin TBMM'de yer alması göze çarpmaktadır. Ikind olarak, parti örgütlenmesi sürecinde, Soğuk Savaş'ın da etkisi altında karşı karşıya kalınan saldırılar, Türkiye'de komünizm karşıtlığımn kapsamını ve vehametini öne çıkarmaktadır. Birinci Tıp bu saldırılan hep 1961 Anayasasına sığınarak göğüslemeye çalışmıştır. Üçüncüsü, Türkiye'de Kürt sorununa ilk kez değinen parti de TIp olmuştur (s. 166-167, 509-515). TIp dış politikaya da yeni bir soluk kazandırmıştır. Tlp'in Kıbns sorununa yaklaşımı başından başlayarak açık ve nettir: "Uluslararası garanti altında, üslerden ve askerden arınmış, tarafların birbirinin haklanna titizlikle saygı gösterdikleri iki bölgeli federatif bağımsız ve tarafsız Kıbns Cumhuriyeti" (s. 228, 1130-1131).Yine TIp, NATO'ya karşıdır ve bağımsız bir dış politika izlenmesi gereğinde ısrara olmuştur. 1966'da parti karanyla başlatılan ABD'ye karşı pasif direnme 1968'de "NATO'ya hayır kampanyası"yla sürmüş, "6. Filo'nun denize dökülmesine" varmıştır. ABD ile imzalanan ikili anlaşmalann hukuki statüsü üzerine başlatılan kampanya da 1969 anlaşmasıyla sonuçlanmıştır (s. 333-341, 547-558). Ancak, Tlp'in bağımsızlık anlayışı ABD'den olduğu kadar SSCB'den bağımsızlığı da kapsamaktadır. Tİp, "SSCB'den ayn" duruşuna özen göstermiş, kendisini ikind ulusal kurtuluş savaşımı veren "bağımsız sol" biçiminde tammlamıştır. Aynı çizgi doğrultusunda o dönemde AETye karşı çıkan ilk parti olmuştur (167-169). Bu geniş kapsamlı çalışma tanıtılırken değinilmesi gereken bir başka nokta da dönemin "Siyasallı" akademisyenlerinin siyasal ve toplumsal gelişmeler üzerine oynadıklan roldür. Başta Sadun Aren olmak üzere, Mümtaz Soysal'dan Türkkaya Ataöv'e, Bahri Sava'dan Haluk Ülman'a TIp içerisinde yer alan/almayan Mülkiyeli akademisyenler 'TIp'li Yıllar"a damgalannı vurmuşlardır.

Dr. Erel Tellal, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uuslararası tıişkiler Bölümü Araştırma Görevlisi

Referanslar

Benzer Belgeler

Kardeşlerin mirascılığı ile ilgili bazı misaller aşağıdadır: A) Ana bir kız veya erkek kardeş, bir tek ise, terikenin al­ tıda birini alır; birden fazla iseler hepsi

Özetle, parayı çalıştırmanın veya iş ortaklığının Allah'a tevekkül etmiş Müslüman insan tipine psikolojik ola- rak daha uygun geldiğini, adalet çizgisine daha

Sosyolog Peter Berger, din sosyolojisinde en ilginç bulmacalardan biri olan Amerikalıların Avrupalılardan kiliseye daha fazla yakın olmalarının neden- lerinin yanı sıra, daha

Bu tür inanca sahip olan çocuklara göre, her ne kadar Allah sınırsız bir güce sahip olsa bile, yine o gücünü yerli yerinde ve. merhametli

Dilbilimindeki 'Teradüf' Olgusunun FurUk Paralelinde Tarihsel Süreci ve Arkaplanı -el-Furuku'l- LUboaviyye'~ Giri~ (I).", s. 214-216) Şimdi eserin müteradif ve furUk

tarafından ı 6 kısmen zikredilen ve kullanılan, çok sayıdaki detaylı bibliyografyanın hepsini zikretmek söz konusu değildir ... Radd konusunda bilinen bazı temel donneleri ve

Bazı modernleşmiş eğitimli üst -ve orta- sınıfa mensup kadın eylemcilerin İslam da dahil olmak üzere dini modem-öncesi, baskıcı bir ataerkil kurum olarak görüp laik, hatta

Din araştınnalan, genel olarak, sosyal bilimlere çok şey borçlu olduğu halde, bugün -aifford Geertz, Mary Douglas, daude Uvi-Strauss ve Victor T umer- gibi yazarlann