• Sonuç bulunamadı

Sonbaharda farklı zamanlarda ekilen ketencik [Camelina sativa (L.) Crantz] genotiplerinin verim ve bazı kalite unsurlarının belirlenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sonbaharda farklı zamanlarda ekilen ketencik [Camelina sativa (L.) Crantz] genotiplerinin verim ve bazı kalite unsurlarının belirlenmesi"

Copied!
58
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

SONBAHARDA FARKLI ZAMANLARDA EKĠLEN KETENCĠK [Camelina sativa (L.) Crantz] GENOTĠPLERĠNĠN VERĠM VE BAZI

KALĠTE UNSURLARININ BELĠRLENMESĠ Mehmet AKBAġ

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

2017 KONYA Her Hakkı Saklıdır

(2)
(3)
(4)

ÖZET

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

SONBAHARDA FARKLI ZAMANLARDA EKĠLEN KETENCĠK [Camelina sativa (L.) Crantz] GENOTĠPLERĠNĠN VERĠM VE BAZI KALĠTE

UNSURLARININ BELĠRLENMESĠ

Mehmet AKBAġ

Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

DanıĢman: Prof. Dr. Mustafa ÖNDER 2017, 55 Sayfa

Jüri

Prof. Dr. Mustafa ÖNDER Yrd. Doç. Dr. Ahmet ÜNVER

Yrd. Doç. Dr. Rahim ADA

Türkiye'de üzerinde oldukça az çalışılmış olan Ketencik [Camelina sativa (L.) Crantz] bitkisinin, Konya ekolojik şartlarında kışlık olarak dört farklı zamanda (20 Eylül, 30 Eylül, 10 Ekim, 20 Ekim 2015) 2 genotip (Rusya orijinli popülasyon; ABD'den temin edilen Suneson isimli sertifikalı çeşit) ekilerek verim ve bazı kalite özelliklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Tarla denemesi Tesadüf Bloklarında Bölünmüş Parseller Deneme Desenine göre 3 tekerrürlü olarak kurulmuştur. Araştırma kapsamında yetiştirilen ketenciğin çıkış süresi, kıştan çıkış oranı, çiçeklenme süresi, vejetasyon süresi, bitki boyu, ilk kapsül yüksekliği, ana dal sayısı, kapsül sayısı, kapsüldeki tohum sayısı, ilk kapsül yüksekliği, bin tane ağırlığı, tane verimi, yağ oranı gibi bazı agronomik ve kalite özellikleri belirlenmiştir.

Araştırma sonuçları değerlendirildiğinde; en yüksek tane verimi 5.45 g/bitki ile 20 Ekim‟de ekimi yapılan Rusya genotipinden, en düşük tane verimi 3.95 g/bitki ile 10 Ekim‟de ekilen Rusya genotipinden, en yüksek yağ oranı % 36.38 ile 30 Eylül‟de ekimi yapılan Rusya genotipinden, en düşük yağ oranı % 32.19 ile 20 Ekim‟de ekilen Suneson genotipinden elde edilmiştir. Aynı şekilde en yüksek bin tane ağırlığı 1.56 g ile 10 Ekim‟de ekilen Suneson genotipinden, en düşük bin tane ağırlığı ise 1.11 g ile 10 Ekim‟de ekilen Rusya genotipinden elde edilmiştir.

(5)

ABSTRACT MS THESIS

DETERMINATION OF YIELD AND SOME QUALITY COMPONENTS OF FALSE FLAX [Camelina sativa (L.) Crantz] GENOTYPES SOWN ON

DIFFERENT DATES IN AUTUMN

Mehmet AKBAġ

THE GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCIENCE OF SELÇUK UNIVERSITY

THE DEGREE OF MASTER OF SCIENCE IN DEPARTMENT OF FIELD CROPS

Advisor: Prof. Dr. Mustafa ÖNDER 2017, 55 Pages

Jury

Prof. Dr. Mustafa ÖNDER Yrd. Doç. Dr. Ahmet ÜNVER

Yrd. Doç. Dr. Rahim ADA

In Turkey, the underestimated and less studied Camelina [Camelina sativa (L.) Crantz] plant has been planted in the winter ecology of Konya on four different dates (September 20th, September 30th, October 10th, October 20th, 2015) with 2 different genotypes (population originated from Russia; the variant has been certified as Suneson which is obtained from USA) and we have aimed to determine some of its quality features. Field experiment has been conducted as 3 iterations and in the Divided Parcels in Chance Blocks Experiment Pattern. Some agricultural and quality features of planted camelina were determined such as delivery interval, delivery interval in winter, blooming period, vegetation period, height of the plant, height of first capsule, number of main branches, number of capsules, number seeds in the capsule, weight of thousand grains, efficiency of grain and fat ratio were in the scope of research.

When research results were evaluated the data for maximum weight of thousand grains was 15.6 g. for Suneson genotype that was planted on October 10th and the minimum weight of thousand grains was 1.11 g. which obtained from Russian genotype that was planted on October 10th. Also, the most efficiency in terms of grains was obtained from Russian genotype with 5.45 g./plant that was planted on October 20th and the lowest efficiency was obtained again from Russian genotype which was planted on October 10th with 3.95 gr./plant. On the other hand, Russian genotype planted on September 30th had the highest fat ratio as 36.38% and lowest fat ratio was obtained from Suneson genotype that was planted on October 20th which was 32.19%.

(6)

TEġEKKÜRLER

Ülkemiz için yeni bir yağ bitkisi ve marjinal alanlarda yetiştirilebilme imkanı olan ketencik bitkisi üzerine çalışmamı sağlayan, araştırma konusunun belirlenmesinden sonuçların yazımına kadar çalışmanın her aşamasında bilgi, yardım ve desteğini esirgemeyen Sayın hocam Prof. Dr. Mustafa ÖNDER‟e, tez çalışmamın başlangıcından bitişine kadar her türlü desteği ve yardımı sunan değerli hocam Dr. Ali KAHRAMAN‟a, hayatım boyunca yaptığım her işte yanımda olan ve desteğini hiç bir zaman esirgemeyen anneme, kardeşlerime ve arkadaşlarıma sonsuz teşekkürü borç bilirim.

Mehmet AKBAŞ KONYA-2017

(7)

ĠÇĠNDEKĠLER ÖZET ... 1 ABSTRACT ... 2 TEġEKKÜRLER ... 3 ĠÇĠNDEKĠLER ... 4 ÇĠZELGE LĠSTESĠ ... 6 ġEKĠLLER LĠSTESĠ ... 8 1. GĠRĠġ ... 9 2. KAYNAK ARAġTIRMASI ... 13

3. ARAġTIRMA YERĠNĠN GENEL ÖZELLĠKLERĠ ... 21

3.1. İklim özellikleri ... 21 3.2. Toprak Özellikleri ... 22 4. MATERYAL VE YÖNTEM ... 24 4.1. Materyal ... 24 4.2. Yöntem ... 24 4.2.1. Ölçümler ve analizler ... 28

4.2.2. İstatistikî analiz ve değerlendirme ... 30

5. ARAġTIRMA SONUÇLARI VE TARTIġMA ... 31

5.1. Çıkış Süresi (gün) ... 31

5.2. Çiçeklenme Süresi (gün) ... 32

5.3. Vejetasyon Süresi (gün) ... 34

5.4. Bitki Boyu (cm) ... 35

5.5. Ana Dal Sayısı (adet/bitki) ... 37

5.6. Kapsül Sayısı (adet/bitki) ... 38

5.7. Kapsüldeki Tohum Sayısı (adet/kapsül) ... 39

5.8. İlk Kapsül Yüksekliği (cm)... 41

5.9. Bin Tane Ağırlığı (g) ... 42

5.10. Tane Verimi (g/bitki) ... 44

5.11. Yağ Oranı (%) ... 46

5.12. Kıştan Çıkma Oranı (%) ... 48

6. SONUÇ VE ÖNERĠLER... 50

6.1. Sonuç ... 50

(8)

KAYNAKLAR ... 52 ÖZGEÇMĠġ ... 55

(9)

ÇĠZELGE LĠSTESĠ

Çizelge 3.1. Konya İlinde Araştırmanın Yapıldığı 2015, 2016 ve Uzun Yıllara

(1980-2015) Ait Bazı Önemli Meteorolojik Değerler..………..….……21

Çizelge 3.2. Vejetasyon Dönemi (Eylül 2015, Haziran 2016) ve Uzun

Yıllara Ait Ortalama ve Toplam İklim Değerleri………22

Çizelge 3.3. Araştırma Yeri Topraklarının Bazı Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri……22 Çizelge 5.1. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen çıkış

süresi değerlerine aitvaryans analiz sonuçları………31

Çizelge 5.2. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen çıkış

Süresi değerleri(gün) ve "Student's t testi" grupları………...….…32

Çizelge 5.3. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen

çiçeklenme süresi değerlerine aitvaryans analiz sonuçları……….……32

Çizelge 5.4. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen

çiçeklenme süresi değerleri(gün) ve "Student's t testi" grupları...…....33

Çizelge 5.5. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen

vejetasyon süresi değerlerine aitvaryans analiz sonuçları………..…34

Çizelge 5.6. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen

vejetasyon süresi değerleri(gün) ve "Student's t testi" gruplar………...34

Çizelge 5.7. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen bitki

boyu değerlerine aitvaryans analiz sonuçları………..35

Çizelge 5.8. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen bitki

boyu değerleri(cm) ve "Student's t testi" grupları……….…………...…....36

Çizelge 5.9. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen

ana dal sayısı değerlerine aitvaryans analiz sonuçları……...………37

Çizelge 5.10. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen

ana dal sayısı değerleri(adet/adet) ve "Student's t testi" grupları...38

Çizelge 5.11. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen

(10)

Çizelge 5.12. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen

kapsül sayısı değerleri(adet/bitki) ve "Student's t testi" grupları...….39

Çizelge 5.13. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen

kapsüldeki tohum sayısı değerlerine aitvaryans analiz sonuçları………...40

Çizelge 5.14. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen

kapsüldeki tohum sayısı değerleri(adet/kapsül) ve "Student's t testi"

grupları……….40

Çizelge 5.15. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen

ilk kapsül yüksekliği değerlerine aitvaryans analiz sonuçları………41

Çizelge 5.16. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen ilk

kapsül yüksekliği değerleri(cm) ve "Student's t testi" gruplar..………....42

Çizelge 5.17. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen

bin tane ağırlığı değerlerine aitvaryans analiz sonuçları………43

Çizelge 5.18. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen bin

tane ağırlığı değerleri(g) ve "Student's t testi" grupları………..…...44

Çizelge 5.19. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen

tane verimi değerlerine aitvaryans analiz sonuçları………44

Çizelge 5.20. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen tane

verimi değerleri(g/bitki) ve "Student's t testi" gruplar.….…………..……….…45

Çizelge 5.21. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen

yağ oranı değerlerine aitvaryans analiz sonuçları………...46

Çizelge 5.22. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen yağ

oranı değerleri(%) ve "Student's t testi" gruplar...……….……..46

Çizelge 5.23. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen

kıştan çıkma oranı değerlerine aitvaryans analiz sonuçları………48

Çizelge 5.24. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen

(11)

ġEKĠLLER LĠSTESĠ

ġekil 4.1. Deneme tarlasına ait genel bir görüntü (15/10/2015)………...…..25 ġekil 4.2. Üçüncü ekim zamanında (10 Ekim 2015) elle ekim işlemi………….….…..26

ġekil 4.3. İkinci ekim zamanında (30 Eylül 2015) ekilmiş Rusya

genotipi (24/02/2016)…...26

ġekil 4.4. Üçüncü ekim zamanında (10 Ekim2015) ekilmiş Rusya genotipi

(24/02/2016)...27

ġekil 4.5. İkinci ekim zamanında (30 Eylül 2016) hasat dönemine ait

görüntü……….……...27

ġekil 4.6. Dördüncü ekim zamanında (20 Ekim 2016) hasat dönemine ait bir

görüntü………....28

ġekil 5.1. Ekim zamanlarına göre genotiplerin bitki başına tane verimindeki

değişim ………...………....……...….45

ġekil 5.2. Ekim zamanlarına göre genotiplerin bitki başına yağ oranındaki

(12)

1. GĠRĠġ

Dünya nüfusu her geçen gün daha hızlı bir şekilde artış göstermekte ve bu durum neticesinde beslenme, giyinme, barınma, enerji ve iş olanakları gibi ihtiyaçlarının sağlanması, eldeki kaynakların doğru bir şeklide kullanılması ve tarım sektörüne gereken önem verilerek tarım ürünlerindeki kalite ve verim gibi değerlerin arttırılmasıyla mümkündür.

Hızla artan nüfus ile birlikte gıda maddesi üretimi dolayısıyla bitkisel yağ üretimi de artmaktadır. Bitkisel yağlar, gıda sektörünün yanı sıra biyodizel olarak enerji sektöründe de kullanılmaya başlanarak birçok sektörde kullanılan stratejik bir ürün haline gelmiştir.

Yağlar, karbonhidratlar ve proteinler gibi insan vücudu için yaşamsal değeri olan ve insanların beslenmesinde önemli bir yer tutan temel ihtiyaç maddelerinden biridir. Özellikle doymuş yağ oranlarının düşük olması, hücre yapısı için gerekli olan serbest yağ asitlerini içermesi ve insan vücudunda A, D, E, K gibi yağda eriyen vitaminleri çözmesi gibi özellikleriyle bitkisel yağlar, insan sağlığına katkıları ve yüksek besin değerine sahip olmaları bakımından ayrı bir yere sahiptir (Göksü, 2007).

Besinlerin gruplandırılmasında enerji veren yiyecekler grubuna giren yağlar, esas itibariyle gliseridlerden meydana gelmiştir. Gliserid içerisinde bulunan yağ asitlerinin her biri 16-18 karbon atomu içermektedir. Bu nedenle kalori değeri yüksektir. Yağlar, enerji kaynağı olarak insan beslenmesinde ayrı bir öneme sahiptirler. Zira; bir gram yağın vücutta yakılması sonucu 9,3 kalorilik bir enerji ortaya çıkarılmasına rağmen, 1 g proteinin sağladığı enerji miktarı 4 kalori ve 1 g karbonhidratın sağladığı enerji miktarı ise 4.5 kaloridir (Bütün, 1993).

Bir insanın günlük tüketmesi gereken yağ miktarı ortalama vücut ağırlığı başına 1 g olarak belirtilmektedir. Yani, 70 kg olan bir kişi 70 g yağ tüketmesi gerekmektedir. İnsanların günlük yağ tüketimi ülkeden ülkeye ve ülkelerin iklimine ve günlük harcanan enerji miktarına göre farklılık göstermektedir (Başoğlu, 2006). Türkiye‟de kişi başına yıllık toplam bitkisel yağ tüketimi 17.5 kg ile dünya ortalamasının (14.8 kg) üzerindedir. Türkiye ortalaması, AB ülkeleri (19.2 kg) ve ABD (27.8 kg) gibi gelişmiş ülkelerin ortalamalarının altındadır (Top ve Uçum, 2012). Sağlıklı bir beslenme için kişi başına yıllık yağ tüketiminin 25 kg kadar olduğu dikkate alınırsa, ülkemizde yağ tüketimi bakımından bir dengesizliğin olduğu görülmektedir (Gürbüz ve Demirtola, 2003).

(13)

Türkiye‟de kişi başına yıllık bitkisel yağ tüketiminin düşük olmasına rağmen, ülkemizde bitkisel yemeklik yağ açığı bulunmaktadır. Bu açık ham yağ ve yağlı tohum ithalatı ile giderilmektedir. Türkiye, bitkisel yağ ihtiyacının yaklaşık % 70‟ini yağlı tohum ve ham yağ ithalatı ile karşılamaktadır. 2012 yılında yağlı tohum ve türevlerinin ithaline toplam 3.63 milyar dolar döviz ödenmiştir (Önder, 2013). Ham yağ üretimi 2014‟te 1,471 bin ton olarak gerçekleşirken, piyasadaki toplam ham yağ arzı (ham yağ ithalatı da dikkate alındığında) 3,033 bin tondur. 2015‟te ayçiçeği, soya, pamuk, kolza ve aspirden oluşan yağlı tohum ithalatı bir önceki yılın aynı dönemine göre miktar bazında % 4 gerileyerek 2,9 milyon ton, değer bazında % 23‟lük düşüşle 1,4 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Toplam ham yağ arzının % 75‟i ithalattan (doğrudan ham yağ ithalatı ve ithal tohumdan yurt içi ham yağ üretimi) sağlanmaktadır. Son yıllarda ham yağ ithalatının yağlı tohum ithalatına kıyasla çok daha hızlı arttığı görülmektedir (Öztürk, 2016).

Ketencik [Camelina sativa (L.) Crantz] diğer yağ bitkilerinin bir çoğunun yetiştirilemediği ekolojik şartlarda yetiştirilebilir olması dolayısıyla yağ bitkilerinin üretimini arttırarak bitkisel yağ açığını azaltmada kullanabileceğimiz alternatif bir yağ bitkisidir.

Çok yıllık yabani formları bulunup kültürü yapılan ketencik çeşitleri tek yıllıktır. Bitki tek gövde şeklindedir ve bitki boyu 25-100 cm arasında değişiklik göstermektedir. Gövde yuvarlak, tüylü ve aşağıdan dallanır. Çiçek; 4 adet yeşil renkte çanak yaprak, 4 adet sarı ya da sarımsı beyaz renkte taç yaprak, 6 adet erkek organ ve bir adet dişi organdan oluşur. Ketencik bitkisi kendine döllenen bir bitkidir. Ancak böceklerin ziyareti ile yabancı da döllenebilir. Meyve, kapsül biçiminde olup, 0.7-2.5 mm çapında, portakal renginden kahverengine kadar değişen renktedir. Kapsül 8-16 adet tohum ihtiva eder. Tohumun uzunluğu genişliğine göre daha fazla olup, şekil olarak buğday tohumunu andıran bir görünümü vardır. Kültürü yapılan çeşitlerin tohum rengi koyu sarıdan açık kahverengine kadar değişir ve parlaktır. Tohumun 1000 tane ağırlığı çeşit, yetiştirme şartları, besin elementleri alımı gibi faktörlere bağlı olarak 0.8-1.8 gram arasında değişir (Zubr, 1997; Kurt ve Seyis, 2008).

Ketenciğin tohumu soğuğa ve dona karşı toleranslıdır (Harrison, 2011). Ketencik aşırı kuraklığa karşı toleranslı olup, ağır killi ve organik toprak hariç farklı iklim ve toprak yapısına sahip çok değişik alanlarda yetişebilmektedir (Kurt ve Seyis, 2008). Bu bitki diğer kültür bitkilerinin yetişemediği kuru alanlarda, zayıf topraklarda ve yüksek rakımda rahatlıkla yetişebilir (Bassam, 2010). Toprak sıcaklığı 3-4°C‟ye ulaştığında

(14)

çimlenme başlar. Ketenciğin yarı kurak alanlarda, nadas döneminde başarı potansiyeli oldukça yüksektir (Lafferty ve ark., 2009).

Ketencik [Camelina sativa (L.) Crantz] yazlık ve kışlık olarak yetiştirilebilecek, su isteği az olan, kısa süreli vejetasyona sahip bir yağ bitkisidir. Yetiştirilecek yerin şartlarına göre değişmekle beraber yazlık çeşitler Mart-Nisan aylarında, kışlık çeşitler Ekim-Kasım aylarında ekilebilir (Önder, 2013). Samsun ekolojik koşullarında kışlık olarak Kasım ayı içinde ekilir ve Haziran ayı sonunda hasat edilir (Kurt ve Seyis, 2008). Yazlık ketencik çeşitleri 85-100 gün gibi kısa bir yetişme süresine sahiptirler (Putnam ve ark., 1993).

Ketencik makineli hasada uygun bir bitkidir. Yeni geliştirilen çeşitler, tohum dökmeye dayanıklıdır. Hasat zamanı tohumun ihtiva ettiği rutubet oranı % 11 civarında olup depolama açısından da % 8‟den az olması gerekir. Çeşide, ekolojik koşullara ve uygulanan yetiştirme tekniğine bağlı olarak değişmekle birlikte dekara verim yazlık ekimlerde 150-300 kg, kışlık ekimlerde 300-400 kg civarındadır (Kurt ve Seyis, 2008).

Ketencik kullanım alanları yağı ve küspesi olarak ikiye ayrılmaktadır. Ketencik tohumundaki yağ oranı, çeşidin yazlık veya kışlık olmasına göre değişmektedir. Tanede yaklaşık olarak %30-40 oranında yağ bulundurur. Ketencik yağının içerisinde % 90‟dan fazla doymamış yağ asitleri vardır. Doymamış yağ asitlerinin yaklaşık % 58‟i çoklu doymamış yağ asitlerinden oluşmaktadır. Çoklu doymamış yağ asitlerinin, %35-45‟ini linolenik asit (C18:3n-3; Omega-3 yağ asidi) ve % 15-20‟sini linoleik asit (C18:2n-6; Omega-6 yağ asiti) oluşturmaktadır. Tekli doymamış yağ asitlerinin oranı yaklaşık %36 olup bu yağ asitleri öncelikle oleik asit (C18:1n-9) ve eicosenoik asit (C20:1n-9)‟ten oluşmaktadır. Doymuş yağ asitlerinin oranı ise % 6 civarındadır (Kurt ve Seyis, 2008).

Ketencik yağı; yemeklik, biyodizel, sanayide farklı alanlarda hammadde kaynağı olarak kullanılabilir. Ketencik yağı, içerisinde yüksek oranda Omega-3 ve Omega-6 yağ asitleri ile insan sağlığı açısından değerli bir yağdır. Aynı zamandan benzer yağ asitlerine sahip olması nedeniyle balık yağı yerine de kullanılabilir (Zubr, 1997).

Soğuk sıkma yöntemi ile Ketencik tohumunun yağı alındıktan sonra geriye kalan posası % 10-14 yağ, yaklaşık olarak % 40 protein, % 13 civarında lif, % 5 mineral madde, az miktarda da vitamin ve diğer maddeler ihtiva eder. Ketencik posasının proteini arjinin, lisin, methiyonine ve treonin gibi temel aminoasitlerin varlığı ile karakterize edilir. Küspesindeki glukosinolat miktarı Brassicaceae familyasındaki diğer türlere göre daha azdır ve içerisinde çok az miktarda uçucu izotiyosiyanat vardır. Bu

(15)

değerleri ile ketencik küspesi hayvan yemi olarak kullanılan soya küspesiyle yarışabileceği ifade edilmiştir (Korsrud ve ark., 1978; Zubr, 1997; Pilgeram, 2007).

Ayrıca artan enerji ihtiyacıyla ketenciğin biyodizel hammaddesi olarak kullanımı konusunda çalışmalar hızla gelişmektedir. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları Bölümü Biyodizel Laboratuvarında, ketencik yağından biyozidel üretilmiştir. Üretilen biyodizelin yakıt özelliklerinin TS EN 14214‟de belirtilen sınır değerleri içinde olduğu belirtilmiştir (Öğüt ve ark., 2013).

Bu araştırmada, Konya ekolojik şartlarında ketenciğin kışlık olarak dört farklı zamanda (20 Eylül, 30 Eylül, 10 Ekim, 20 Ekim 2015) 2 farklı genotipin (Rusya orijinli popülasyon; ABD'den temin edilen Suneson isimli sertifikalı çeşit) ekilerek verim, verim unsurları ve bazı kalite özelliklerindeki değişim incelenerek bölge için uygun çeşit ve ekim zamanının belirlemesi amaçlanmıştır.

(16)

2. KAYNAK ARAġTIRMASI

Konya ekolojik şartlarında ketencik bitkisi üzerine hazırlanan bu tez çalışması ile ilgili olarak yurt içi ve yurt dışında yapılmış olan bazı araştırma sonuçları bu kısımda özetlenmiştir.

Ketencik Cruciferae familyasına ait bir yağ bitkisidir ve ketencik tohumlarındaki yağ oranının % 25-30, bin tane ağırlığının ise 0.7-1.6 g arasındadır. Kapsülde çatlatma olmadığı için hasadın tam olgunlaşma döneminde yapılmalıdır ve ketencik verimi 80-130 kg/da arasındadır (İncekara, 1964).

Ketencik tohumları ortalama % 32 yağ, % 26 protein, %17.4 karbonhidrat içermektedir. Bitki sapının 40-70 cm arası, ince, çok dallı, bin tane ağırlığı 0.7-1.6 g arasındadır. Ketencik yazlık olarak 130-150 gün arasında yetiştirilir ve tohum verimi 100 kg/da civarındadır (Atakişi, 1991).

Erzurum‟da 2 yıl süre ile (1987, 1988), 3 farklı sıra aralığı (40, 50, 60 cm) kullanılarak yapılan bir araştırmada, ekimler ilk sene 12 Mayıs‟ta, sonraki sene 2 Mayıs‟ta gerçekleştirilmiştir. Araştırmada sıra üzeri mesafe 10 cm olarak sabit tutulmuştur. Araştırmanın sonuçlarına göre; sıra aralısı mesafesinin ketenciğin bitki boyu, dal sayısı, 1,000 tane ağırlığı, yağ ve protein oranı üzerine istatistikî olarak önemli bir etkisi bulunmamıştır. Öte yandan tohum, yağ ve protein verimi üzerine etkisi önemli bulunmuştur. 40, 50 ve 60 cm'lik sıra aralığı mesafelerinden, dekara sırasıyla 57.4, 46.2 ve 51.3 kg tohum, 18.9, 15.2 ve 16.8 kg yağ, 14.0, 11.3 ve 11.8 kg protein elde edilmiştir. Bu sonuçlara göre, Erzurum şartlarında ketencik üretimi için tavsiye edilen sıra arası mesafenin 40 cm olabileceği belirlenmiştir (Kara, 1994).

Avusturya‟nın 2 farklı bölgesinde melezleme tekniği ile elde edilen 10 ketencik hattının 2 yıl süre ile verim denemelerinde kullanılmasıyla yapılan bir araştırmada genotipler arasındaki fark istatistikî olarak önemli bulunmuş, 10 ketencik genotipinin hem tohum verimi hem de yağ içeriği bakımından yıl x bölge interaksiyonu önemli çıkmıştır. Ancak genotip x yıl ve genotip x bölge interaksiyonları tohum verimi için önemli iken yağ içeriği için önemli olmamıştır. Tohum verimi 1993 yılında 105-170 kg/da arasında iken bu değer 1994 yılında 145-325 kg/da arasında gerçekleşmiştir. Her iki bölgede de yağ içeriği 1993 yılında yüksek (% 40.0- 45.5), 1994 yılında ise düşük (% 38.5-42.5) olmuştur (Vollmann ve ark., 1996).

Azotlu gübreleme ve tohum miktarının ketencik verimine etkisini belirlemek amacıyla tınlı kumlu toprak şartlarında üç yıllık süre ile yürütülen bir araştırmada,

(17)

azotlu gübreleme ve tohum miktarı ortalaması olarak dekara verim 1993‟de 134 kg, 1994‟te 116 kg ve 1995‟te 180 kg olmuştur. En yüksek verim (228 kg/da) 12 kg/da N‟lu gübre uygulaması ve m2‟ye 400 tohum atıldığında elde edilmiştir. Ekimde, m2‟ye 800 tohum kullanıldığında bitkideki dal, kapsül sayısı ve kapsüldeki tohum sayısı azalma meydana gelmiştir. Tohum miktarı ve azotlu gübrelemeden bin tane ağırlığı etkilenmemiştir. Araştırmada yağ oranı % 37-43 arasında tespit edilmiş, doymuş yağ asidi oranı % 8, çoklu doymamış yağ asitleri içerisinde linolenik asidi oranı ise % 35 olarak tespit edilmiştir (Agegnehu ve Honermeier, 1997).

Danimarka‟da 1994-1995 yıllarında yapılan çalışmada, ketenciğin kuraklığa kısmen dayanıklı ve yazlık çeşitlerin vejetasyon süresinin ortalama 120 gün olduğunu, kışlık çeşitlerin ise Kuzey ve Orta Avrupa‟da Temmuz ayında hasadının yapılabileceğini belirlenmiştir. İdeal sıra arası mesafesinin 10-13 cm, dekara atılacak tohumluk miktarının ise 0.5-0.7 kg arasında değiştiğini belirlenmiştir. Aynı araştırmada ketenciğin azot isteğinin az, yani 10 kg/da saf N uygulanmanın yeterli olduğu ve en uygun uygulama zamanının yazlık çeşitlerde 4-6 yapraklı iken, kışlık çeşitlerde ise erken ilkbaharda olduğu belirlenmiştir. Araştırmada, yetişme döneminde hiçbir kimyasal pestisite ihtiyaç duyulmamıştır. Yazlık çeşitlerin verimi dekara 260 kg iken kışlık çeşitlerin verimi dekara 330 kg olarak belirlenmiştir. Araştırmada, yağ oranını yazlık çeşitlerin % 42, kışlık çeşitlerde ise % 45 civarında bulunmuştur. Ayrıca yapılan kalite analizinde ketencik yağında yüksek oranda ( % 90 civarında) doymamış yağ asidi bulunmuştur. Toplam yağ asitlerinin yaklaşık olarak yarısında çoklu doymamış yağ asitlerinden linoleik yağ asidi ve linolenik yağ asidi belirlenmiştir. Diğer taraftan % 3 civarında erüsik asit ve 700 mg/kg tokoferol içeriğine rastlanmıştır (Zubr, 1997).

Ekim zamanı üzerine yapılan bir çalışmada ketenciği sonbaharda sırasıyla 25 Eylül, 15 Ekim, 10 Aralık tarihlerinde ekilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre çiçeklenme tarihleri sırasıyla 10 Mayıs, 20 Mayıs, 1 Haziran olarak belirlenmiştir. Olgunlaşma sürelerini ise sırasıyla 20 Temmuz, 2 Ağustos ve 18 Ağustos olarak belirlenmiştir. Aynı araştırmada ortalama tohum verimi dekara 360-400 kg arasında bulunmuştur. İlkbaharda ise 15 Mart, 16 Nisan, 8 Mayıs, 27 Mayıs, 15 Haziranda ekimlerini gerçekleştirmiş olup çiçeklenme başlangıç tarihini sırasıyla 4 Haziran, 16 Haziran, 5 Temmuz, 10 Temmuz, 10 Ağustos olarak belirlenmiştir. Olgunlaşma sürelerini ise sırasıyla 20 Ağustos, 2 Eylül, 21 Eylül, 29 Eylül ve 6 Kasım olarak bulunmuştur. Aynı araştırmada ortalama tohum verimi dekara 160-270 kg arasında bulunmuştur (Crowley, 1999).

(18)

Ketencik ile bezelyenin karışık ekiminin verim üzerine etkilerini incelendiği bir araştırmada, en uygun karışımın 60 bitki/m2 olduğunda verimin dekara 176.8 kg olduğunu ifade edilmiştir (Akk ve Ilumäe, 2005). Aynı araştırmada yağ oranının %35-40, bin tane ağırlığının 1 g, vejetasyon süresinin 80-100 gün ve kapsüldeki tohum sayısının 8-10 adet olduğunu belirlenmiş, ketenciğin başlıca yetiştirme alanlarının Doğu Avrupa ve Orta Asya olduğunu ifade edilmiştir. Araştırmada 20. yüzyılda en fazla ketenciğin Sovyetler Birliği‟nde yetiştirildiği, ülkede ketencik yetiştirilen alanın 1950 yılında 300,000 ha‟a çıktığı, tohumların 1 - 2 ºC de çimlenebildiği, fidelerin -2 ila -10 ºC‟lik düşük sıcaklıklara dayanabildikleri, taç yaprakların sarı olduğu, çiçeklerinin toplu olarak bitkinin üst kısmında olduğu, çiçeklenme süresinin yaklaşık 2 hafta olduğu ve kendine döllek bir tür olduğu belirlenmiştir. Ketencik yağının enerji özelliklerinin iyi olmasından dolayı biyodizel üretiminde kullanılabileceği, aynı zamanda boya ve yeşil sabun üretiminde de kullanılabildi de belirlenmiştir.

Çukurova ekolojik şartlarında kışlık olarak ekilen ketenciğin farklı azot (0, 5, 10, 15, 20 kg/da) ve fosfor (0, 5, 10, 15, 20 kg/da) dozlarının verim ve bazı agronomik unsurlar üzerine etkilerini belirlemek amacıyla yapılan bir araştırmada, tohum verimini dekara 45.51-256 kg, yağ oranını % 24.0-32.67, bitki boyunu 43.83-89.40 cm, dal sayısı bitkide 2.20-12.83 adet, kapsül sayısı bitkide 33.20-593.10 adet, kapsüldeki tohum sayısı 7.87-11.00 adet, bin tane ağırlığı 1.13-1.40 g, yağ verimi dekara 12.06-72.39 kg, protein oranı % 23.40-37.83 arasında tespit edilmiştir (Karahoca ve Kırıcı, 2005). Bu araştırmada en yüksek tohum verimi (dekara 256 kg) dekara 20 kg N ve 20 kg P2O5

uygulandığı parsellerden, en yüksek yağ oranı (% 32.67) dekara 10 kg N ve 10 kg P2O5

uygulandığı parsellerden, en yüksek protein oranı (% 37.83) dekara 15 kg N ve 15 kg P2O5 uygulandığı parsellerden ve en yüksek yağ verimi ise (dekara 72.39 kg) dekara

15kg N ve 15 kg P2O5 uygulandığı parsellerden elde edilmiştir.

Birim alana atılacak tohum miktarı üzerine yapılan çalışmada ketenciği m2‟de

12, 25, 50, 100, 200, 400, 800 ve 1,600 adet tohum olacak şekilde farklı miktarda ekilmiştir. Çalışma sonuçlarına göre en uygun sıklığın m2‟ye 400 tohum olduğunu ve ekim sıklığının çıkış, tohum verimi ve bin tane ağırlığı üzerinde önemli etki gösterdiğini ifade edilmiştir (Johnson ve ark., 2009).

12 farklı ketencik genotipinin verim ve bazı agronomik özelliklerini belirlemek amacıyla yapılan bir denemede, m2‟deki bitki sıklığı, çıkış, çiçeklenme ve vejetasyon

süresi, bitki boyu, tohum verimi, yağ oranı ve yağ verimi değerleri incelenmiştir (Mason, 2009a). 16 Mayıs 2009 tarihinde üç farklı ekim sıklığında (m2‟ye 183, 322,

(19)

441 bitki) ekilen bitkiler 25 Ağustos‟ta hasat edilmiştir. Araştırmada, bitkiler ortalama olarak 28 günde çimlenerek toprak yüzeyine çıkmış, ortalama olarak 44 günde çiçeklenmiş ve 87 günde hasada gelmiştir. Ortalama bitki boyu 93.98 cm, tohum verimi dekara 255.47 kg, yağ oranı % 39.30, yağ verimi dekara 100.91 kg olarak belirlenmiştir. Çiçek salkımı sayısı ortalama 9 adet/bitki, salkımdaki kapsül sayısı 18 adet/salkım ve kapsüldeki tohum sayısı ise ortalama 11 adet/kapsül olarak sayılmıştır. Ortalama bin tane ağırlığı 1.19 g bulunurken, tohum verimi 2.25 g/bitki olarak bulunmuştur. Çiçeklenme süresi ve yağ veriminin ekim sıklığından etkilendiğini ifade söyleyen araştırıcı, ekim sıklığını düşürmenin bitkideki çiçek salkımlarını ve salkımdaki kapsül sayısını arttığını, bin tane ağırlığını ve kapsüldeki tohum sayısını etkilemediğini de belirtmiştir.

Northwestern Montana‟da ketenciğin verim ve bazı agronomik özelliklerinin belirlenmesi amacıyla 15 çeşit kullanılarak yapılan bir araştırmada, çeşitlerin ortalama vejetasyon süresinin 91 gün, çiçeklenme süresinin 50 gün, bitki boyunun 73.91 cm, tohum veriminin 235.87 kg/da, yağ oranının % 38.8 olduğu tespit edilmiştir. Yine aynı araştırmada çeşitlerin tohum ve yağ verimleri arasındaki farklar istatistiki olarak önemli olmadığı belirlenmiştir (Mason, 2009b).

Litvanya Tarımsal ve Ormancılık Araştırma Enstitüsün‟de (Vezaiciai/Litvanya) yapılan çalışmada 2008 ve 2009 yıllarında ketencik ekimine 5 farklı azot dozu, 3 farklı ekim tarihi ve 3 farklı tohumluk miktarı uygulamıştır (Koncius ve Karcauskiene, 2010). Azot dozları sırasıyla N0P0K0, N30P60K60, N60P60K60, N90P60K60, N120P60K60 olarak

belirlenmiştir. Tohum ekimleri 2008 yılında 28 Nisan, 05 Mayıs, 10 Mayıs ve 2009 yılında 8 Nisan, 13 Nisan, 18 Nisan tarihlerinde yapılmıştır. Atılan tohum miktarı dekara 0.6 kg, 0.8 kg ve 1 kg olarak belirlenmiştir. Yapılan analizler sonucu en iyi tohum verimi 2008 yılında N60P60K60 azot dozunda 28 Nisan‟da 0.8 kg/da tohum

kullanarak 67 kg/da tohum verimi elde edilmiştir. 2009 yılında ise aynı azot dozunda 8 Nisan‟da 0.8 kg/da tohum kullanarak 74 kg/da tohum verimi elde edilmiştir.

Northwestern Montana‟da ketenciğin verim ve bazı agronomik özelliklerini belirlenmesi amacıyla 18 çeşit kullanılarak bir araştırma yapılmıştır (Mason, 2010). Bu araştırmada, m2‟ye 301 bitki ekim sıklığında yetiştirilen, çeşitlerin ortalaması olarak vejetasyon süresi 98 gün, çiçeklenme süresinin 50 gün, bitki boyunun 95.25 cm, tohum veriminin dekara 259.05 kg, yağ oranının % 32.60, yağ verimi ise dekara 84.45 kg olduğu belirlenmiştir. Yine aynı araştırmada çeşitlerin tohum ve yağ verimleri arasındaki farklar istatistikî olarak önemli olduğu belirlenmiştir.

(20)

Yeni Delhi/Hindistan ekolojisinde 2009 yılında yürütülen bir araştırmada, 4 farklı ekim zamanında (Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül) ekilen ketenciğin bitki boyu, vejetasyon süresi, kapsüldeki tohum sayısı ve tohum verimi incelenmiştir. Araştırma sonunda bitki boyu 47.25-51.50 cm, vejetasyon süresi 82.00-86.00 gün, kapsüldeki tohum sayısı 11.4-12.8 adet ve tohum verimi dekara 120.2-150.1 kg olarak belirlenmiştir. Araştırmada en yüksek tohum verimi dekara 150.1 kg ile Eylül ayında yapılan ekimden elde edilmiştir (Sadhuram ve ark., 2010).

Northwestern Montana‟da ketenciğin verim ve bazı agronomik özelliklerinin belirlenmesi amacıyla 15 çeşit kullanılarak bir araştırma yapmıştır. Bu araştımada, m2‟ye 322 bitki ekim sıklığında yetiştirilen çeşitlerin ortalaması olarak vejetasyon süresinin 98 gün, çiçeklenme süresinin 63 gün, bitki boyunun 106.68 cm, tohum veriminin dekara 257.94 kg, yağ oranının % 33.8, yağ veriminin ise dekara 87.14 kg olduğu belirlenmiştir. Yine aynı araştırmada çeşitlerin tohum ve yağ verimleri arasındaki farklar istatistikî olarak önemli olduğu belirlenmiştir (Mason, 2011).

Ankara ekolojik şartlarında ekim zamanlarının ketencik bitkisinin yağ verimi, yağ oranı ve bileşenleri üzerine etkisini belirlemek amacıyla 2010-2011 yılı vejetasyon döneminde 8 farklı zamanda ekim yapılarak bir deneme kurulmuştur. Ekimleri; 2010 yılında 1 Ekim (1), 15 Ekim (2), 1 Kasım(3), 15 Kasım (4) ve 2011 yılında 15 Mart (5), 1 Nisan (6), 15 Nisan (7) ile 1 Mayıs (8) tarihlerinde yapılmıştır. Bu çalışmada, ekim zamanlarına bağlı olarak yağ verimi dekara 0.32 – 129.78 kg ve yağ oranı ise % 20.57- 39.47 arasında değiştiği tespit edilmiştir. En yüksek yağ verimi dekara 129.78 kg ile 1. ekim zamanından, en yüksek yağ oranı ise % 39.47 ile 4. ekim zamanından alınmıştır. En yüksek linoleik asit oranı (% 23.36) 8. ekim zamanından alınırken, en düşük oran (% 18.45) 4. ekim zamanından alınmıştır. Oleik asitte ise en yüksek oran (% 17.59) 3. ekim zamanından alınırken, en düşük oran ise (% 16.03) 5. ekim zamanından alınmıştır. Diğer taraftan, linolenik asit oranı da ekim zamanlarından etkilenmiş olup, en yüksek oran (% 32.26) 4. ekim zamanından alınırken, en düşük değer (% 24.86) 8. ekim zamanından alınmıştır. Araştırma sonuçlarına göre Ankara ekolojik şartlarında ketencik bitkisinden en yüksek yağ oranı ve yağ verimi elde etmek için en uygun ekim zamanının sonbaharda 1-15 Ekim tarihleri arasında olduğu belirlenmiştir (Katar ve ark., 2012a).

Ankara ekolojik koşullarda yetiştirilen ketenciğin 2 yıl (2010 ve 2011) süre ile 4 farklı ekim zamanında (15 Mart, 1 Nisan, 15 Nisan ve 1 Mayıs) ekilmesi ile yapılan bir denemede, 2010 ve 2011 yıllarında sırasıyla en yüksek bitki boyu 47,88-71.12 cm, bin

(21)

tane ağırlığı 0.42-0.46 g, tohum verimi dekara 47.52-65.13 kg, yağ oranı % 29.19-28.90 olarak tespit edilmiştir. Araştırmanın her iki yılında da en yüksek bin tane ağırlığı ikinci ekim zamanından elde edilmiş ve diğer özelliklerin en yüksek değerleri birinci ekim zamanında ekilen parsellerden elde edilmiştir (Katar ve ark., 2012b).

Ankara ekolojik koşullarında ketenciğin 2 yıl (2011 ve 2012) süre ile 4 farklı ekim zamanımda (1 Ekim, 15 Ekim, 1 Kasım ve 15 Kasım) ekilmesi ile yapılan bir denemede, 2011 ve 2012 yıllarında sırasıyla ortalama bitki boyu 103.41-67.17 cm, bitkide dal sayısı 13.08- 9.81 adet, bin tane ağırlığı 1.239- 1.240 g, tohum verimi dekara 281.27-87.81 kg, yağ oranı % 37.15-25.16, yağ verimi ise dekara 103.84-22.94 kg olarak tespit edilmiştir. Araştırmanın her iki yılında da en yüksek bin tane ağırlığı ikinci ekim zamanından elde edilmiş ve diğer özelliklerin en yüksek değerleri birinci ekim zamanında ekilen parsellerden elde edilmiştir (Katar ve ark., 2012c).

Uttarakhand/Hindistan ekolojisinde yapılan çalışmada, ketencik 20 cm, 25 cm, 30 cm ve 35 cm sıra arası mesafelerinde ekilmiştir. Araştırma sonucunda çeşitlerin ortalaması olarak; çiçeklenme süresi 63.39-71.00 gün, bitki boyu 72.00-82.00 cm, yağ oranı % 35.86-38.71, tohum verimi dekara 22.6-45.8 kg arasında tespit edilmiştir. Araştırmada, sıra arası mesafelerinin tane verimi ve yağ verimleri üzerine etkilerinin istatistiki olarak önemli bulunmuştur (Kumari ve ark., 2012).

Ketencik yağ sentezini daha iyi anlamak amacıyla ketencik tohumlarının yağ asidi içeriğini ve kompozisyonu analizlerinin yapıldığı bir çalışmada, ketenciğin % 40'a kadar yağlı tohum üreten bir bitki olduğu, ketencik yağının toplam yağ asidi içeriğinin yaklaşık % 50'sini temsil eden doğal bir linoleik ve linolenik yağ asitleri kaynağı olduğu ve çoğunlukla gıda dışı uygulamalar için kullanılabileceği belirlenmiştir (Rodríguez-Rodríguez ve ark., 2013).

Ketencik üzerine yapılan bir araştırmada, ketenciğin hali hazırda ticari olarak ABD'de biyodizel için hammadde olarak üretilen bir yağlı tohum ürünü olup insan gıdası ve hayvan yemi ürünlerinin kaynağı olarak kullanılabileceği belirlenmiştir (Waraich ve ark., 2013). Ketencik tohumlarının % 30-40 oranında alfa linolenik asit, % 15-25 oranında linoleik asit, yaklaşık % 15 oranında doymamış yağ asitlerinden oluşan % 90'dan fazla yağ içerebilir. Fraksiyonu oleik asit ve yaklaşık % 15 eikosenoik asit içerir. Tokoferol içeriği yaklaşık 700 mg/kg‟dır. Ketencik, biyodizel için düşük maliyetli bir bitkisel yağ kaynağı olarak potansiyele sahiptir.

Eskişehir ilinin Çifteler ilçesi ekolojik koşullarında yürütülen, farklı azot (0, 5, 10 ve 15 N kg/da) ve fosfor dozlarının (0, 3 ve 6 P2O5 kg/da) ketencik bitkisinin verim

(22)

ve verim unsurlarına etkisini belirlemek amacıyla yapılan bir çalışmada ortalama bitki boyu 63.5 cm, bitkide kapsüllü dal sayısı 13.9 adet, bitki başına tohum verimi 3.8 g, bin tane ağırlığı 1.01 g, yağ oranı ise % 34,8 olarak bulunmuştur (Bolat, 2014).

Batı Orta Minnesota'da 2008-2010 yılları arasında 10 ketencik çeşidinin bitki çıkışını, büyümesini ve verimini değerlendirmek ve baharda ekimi için en uygun ekim zamanını belirlemek amacıyla yapılan bir çalışmada, 2008'de 8 çeşit, 2009'da 10 çeşit ve 2010'da 4 çeşit kullanılmıştır. Ekim tarihleri, üç yıllık bir çalışma boyunca 16 Nisan-15 Haziran arasında değişmiştir. Araştırma sonucunda bitki popülasyon yoğunluğu, % 50 çiçeklenme süresi, tohum verimi ve yağ içeriği ekim tarihinden etkilenerek ekim tarihi geciktikçe azalma göstermişlerdir. Denemede; tohum verimi 74.3 kg/da ile 230 kg/da, yağ içeriği % 36 ile % 43 arasında değişmiştir. Genel olarak, tohum verimi ve yağ içeriği farklılıkları, çalışmadaki genotiplerin arasında önem arz etmemiştir. Sonuç olarak batı orta Minnesota'da ketenciği yazlık olarak ekmek için en uygun ekim zamanı Nisan ayı ortası ile Mayıs ayı ortasına olarak belirlenmiştir (Gesch, 2014).

Konya ekolojik şartlarında yürütülen, farklı ekim zamanlarının ketenciğin verim ve bazı agronomik özellikleri üzerine etkisini belirlemek amacıyla yapılan bir çalışmada sonbahar ekim döneminde, özellikle bitki başına tohum sayısı, bitki başına tohum verimi ve yağ oranı dikkate alındığında 20 Eylül- 9 Ekim tarihlerindeki ekimlerin uygun olduğu gözlemlenmiştir. Araştırmada en yüksek bitki başına tohum verimi 5.78 g/bitki ile 20 Eylül tarihinde ekilen parsellerden, en düşük tane verimi ise 0.25 g/bitki ile 10 Nisan‟da ekilen parsellerden elde edilmiştir. Diğer taraftan en yüksek yağ oranı % 37.55 ile 19 Ekim tarihinde ekilen parsellerden, en düşük yağ oranı ise % 22.72 ile 10 Nisan‟da ekilen parsellerden elde edilmiştir (Koç, 2014).

Farklı ekim sıklıklarının ketencik bitkisinde bazı verim ve kalite bileşenlerine etkilerini belirlemek amacıyla ilkbahar döneminde Konya ekolojisinde yapılan bir çalışmanın sonuçlarına göre en yüksek tane verimi 144.36 kg/da ile 10 cm sıra arası mesafesi, 3 cm sıra üzeri mesafesi ile ekilen parsellerden, en düşük tane verimi ise 9.20 kg/da ile 25 cm sıra arası mesafesi, 5 cm sıra üzeri mesafesi ile ekilen parsellerden elde edilmiştir. Diğer taraftan, en yüksek yağ oranı % 23.9 ile 10 cm sıra arası mesafesi, 2 cm sıra üzeri mesafesi ile ekilen parsellerden elde edilirken, en düşük yağ oranı ise % 19.72 ile 20 cm sıra arası mesafesi, 5 cm sıra üzeri mesafesi ile ekilen parsellerden elde edilmiştir. Bu çalışma doğrultusunda; Ketencik bitkisinde istenen verimlere (tane verimi, yağ oranı) ulaşmak için ekim sıklıklarının iyi belirlenmesi oldukça önemli bir husus olduğu ifade edilebilir (Çoban ve Önder, 2015).

(23)

Yarı kurak iklim özelliklerine sahip Kahta/Adıyaman koşullarında ketenciğin kışlık olarak yetiştirilebilme olanakları üzerine yapılan bir araştırmada; tohumlar yağış durumuna bağlı olarak kasım ortalarında ekilmiş ve başarılı çıkışlar gözlenmiştir. 2013-2014 ve 2013-2014-2015 vejetasyon dönemlerinde iki yıl süreyle yapılan denemelerde ortalama olarak bitki boyunu 69.81 cm, dal sayısını 9.81 adet/bitki, kapsül sayısını 254,63 adet/bitki, kapsüldeki tohum sayısını 8.31 adet/kapsül, bin tane ağırlığı 1.33 g, tohum verimini 127.73 kg/da ve yağ oranı % 32.39 olarak belirlenmiştir. Bu araştırmada Adıyaman/Kahta koşullarında bitkide verimin iklime bağlı olarak değişeceği, sulama yapmadan, kışlık olarak ketencik tarımının yapılabileceği sonucuna varılmıştır (İnan ve Kırpık, 2016).

Sürekli artan küresel enerji talebi, azaltılmış fosil yakıt rezervleri ve çevresel kaygılar göz önüne alınarak ketencik üzerine yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, gıda dışı mahsullerden öncelikle yenilenebilir ve sürdürülebilir alternatif enerji kaynaklarını aramaya zorlandığını belirterek, ketenciğin doymamış yağ asitleri açısından zengin ve marjinal topraklarda yetişebilen, % 45 yağ içeriği ile kısa süreli, düşük maliyetli, gıda dışı yağlı tohumluk bir ürün olup, biyolojik yakıt için potansiyel bir alternatif olarak ortaya çıktığını belirlenmiştir (Sainger ve ark., 2017).

(24)

3. ARAġTIRMA YERĠNĠN GENEL ÖZELLĠKLERĠ

Araştırma, 2015-2016 yetiştirme döneminde Konya ili Merkez Selçuklu İlçesi‟nde yer alan Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Prof. Dr. Abdülkadir AKÇİN Deneme Tarlasında yürütülmüştür. Araştırma yerinin denizden yüksekliği 1,128 m olup, 38º02′09.57″ kuzey enlemi ve 32º30′54.24″ doğu boylamı dereceleri arasında yer almaktadır.

3.1. Ġklim özellikleri

Konya iline ait uzun yılların (1980-2015) ve denemenin yürütüldüğü yılların (2015 ve 2016) aylık sıcaklık ortalamaları (ºC), yağış toplamları (mm) ve ortalama nispi nem (%) değerleri Çizelge 3.1‟de, vejetasyon dönemi toplam ve ortalama iklim değerleri ise sırasıyla Çizelge 3.2‟de verilmiştir.

Çizelge 3.1. Konya İlinde Araştırmanın Yapıldığı 2015, 2016 ve Uzun Yıllara (1980-2015) Ait Bazı

Önemli Meteorolojik Değerler*

Aylar

Aylık Ortalama

Sıcaklık (ºC) Aylık Toplam YağıĢ (mm)

Aylık Ortalama Nispi Nem (%) 1980- 2015 2015 2016 1980- 2015 2015 2016 1980- 2015 2015 2016 Ocak 2.0 0.2 0.1 37.3 40.6 24.6 78.1 82.8 74.9 Şubat 3.5 2.4 6.4 34.3 45.7 4.2 67.0 74.9 63.9 Mart 7.2 6.3 7.8 23.8 63.3 36.6 57.7 69.7 53.6 Nisan 11.4 8.7 14.7 43.6 13.2 6.4 57.7 59.5 39.7 Mayıs 16.5 15.9 15.8 42.5 56.2 44.0 52.0 55.0 53.4 Haziran 20.6 18.5 22.0 38.9 67.3 19.8 48.0 59.3 40.0 Temmuz 25.4 23.7 24.8 6.1 3.2 0.6 36.2 36.4 32.4 Ağustos 24.9 24.6 25.6 2.9 6.6 0.0 33.8 39.9 34.3 Eylül 19.5 22.6 18.8 6.4 20.8 26.6 35.6 37.3 41.0 Ekim 12.6 14.6 48.0 35.6 61.0 59.7 Kasım 6.7 7.9 17.8 2.6 66.0 56.8 Aralık 3.5 -0.9 49.2 0.8 74.9 77.0 Ortalama 12.8 12.0 15.1 - - - 55.7 59.0 48.1 Toplam - - - 350.8 355.9 162.8 - - -

*Değerler Konya Meteoroloji Bölge Müdürlüğünden alınmıştır.

Çizelge 3.1‟de görüldüğü üzere denemenin yapıldığı 2015 yılının sıcaklık ortalamaları (12.0 ºC), uzun yıllar ortalaması (12.8 ºC) ile paralellik gösterirken, 2016

(25)

yılının ve uzun yılların ilk dokuz ayına ait bu değer aynı olup, 15.1 ºC olmuştur. Toplam yağış bakımından 2015 yılında 355.9 mm, 2016 yılının ilk dokuz ayına ait bu değer 162.8 mm olurken,uzun yıllar ortalaması 350.8 mm ve uzun yılların ilk dokuz ayına ait bu değer 235.8 mm olup, 2015 toplam yağış miktarı uzun yıllar ortalamasından yüksek iken 2016 yılı toplam yağış miktarı uzun yıllar ortalamasından düşük olduğu görülmektedir. Uzun yıllar ortalaması, uzun yılların ilk dokuz ayına ait ortalama, 2015 yılının ilk dokuz ayına ait ortalama ve 2016 yılının ilk dokuz ayına ait aylık ortalama nispi nem değeri sırasıyla % 55.7, % 51.79, % 57.2 ve % 48.1 olarak kaydedilmiştir.

Çizelge 3.2. Vejetasyon Dönemi (Eylül 2015, Haziran 2016) ve Uzun Yıllara (1980-2015) Ait

Ortalama ve Toplam İklim Değerleri

Aylık Ortalama Sıcaklık (ºC)

Toplam YağıĢ (mm)

Aylık Ortalama Nispi Nem (%) Uzun Yıllar

(1980-2015)

Vejetasyon

Dönemi Uzun Yıllar (1980-2015)

Vejetasyon

Dönemi Uzun Yıllar (1980-2015)

Vejetasyon Dönemi

Toplam - - 341.8 195.4 - -

Ortalama 10.3 11.1 - - 59.8 55.6

Sonbahar vejetasyon dönemine bakıldığında aylık ortalama sıcaklık 11.1 ºC, toplam yağış 195.4 mm, aylık ortalama nispi nem % 55.6 olmuştur. Bu vejetasyon dönemine ait uzun yıllar ortalamasında aylık ortalama sıcaklık 10.3 ºC, toplam yağış 341.8 mm, aylık ortalama nispi nem % 59.8 olup, sonbahar vejetasyon dönemi uzun yıllar ortalamasına göre, aylık ortalama sıcaklık yüksek, toplam yağış ve aylık ortalama nispi nem ise düşük olduğu saptanmıştır.

3.2. Toprak Özellikleri

Araştırmanın yapıldığı Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Prof. Dr. Abdülkadir AKÇİN Deneme Tarlasına ait toprak analizleri Çizelge 3.3‟de verilmiştir.

Çizelge 3.3. Araştırma Yeri Topraklarının Bazı Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri

Toprak Derinliği (cm) pH Elektriki Kon. EC25x10-3 Organik Madde (%) Kireç (CaCO3) (%) Bünye Sınıfı 0-30 8.12 0.88 2.40 35.6 61 (Killi Tın) 30-60 8.05 0.79 1.48 33.4 60 (Killi Tın) Toprak Derinliği (cm) Fosfor (kg/da) Zn (ppm) Fe (ppm) Cu (ppm) Mn (ppm) 0-30 1.83 0.40 14.16 1.65 6.96 30-60 1.30 0.51 9.10 1.77 5.48

(26)

Çizelge 3.3‟de görüldüğü gibi toprak killi-tınlı bir bünyeli olup, organik madde varlığı 0-30 cm derinlikte orta seviyede (% 2.40), 30-60 cm derinlikte ise düşük (% 1.48) seviyededir. 0-30 ve 30-60 cm derinliklerden alınan örnekler incelendiğinde sırasıyla kireç muhtevası bakımından yüksek olan topraklar (% 35.6 - 33.4), alkali reaksiyon göstermekte (pH: 8.12 - 8.05) olup, tuzluluk problemi yoktur. Toprakta elverişli fosfor (1.83 - 1.30 kg/da) ve çinko (0.40 - 0.51 ppm) seviyesi ise düşüktür. Analiz sonuçlarına göre, deneme alanı demir (14.16 - 9.10 ppm), bakır (1.65 - 1.77 ppm) ve mangan (6.96 - 5.48 ppm) yönünden ise yeterli seviyededir.

(27)

4. MATERYAL VE YÖNTEM

4.1. Materyal

Araştırmada Selçuk Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarla Bitkileri Bölümünden temin edilen ABD orijinli Suneson isimli sertifikalı bir çeşit ve 1 adet Rusya orijinli popülasyon karakterli ekotip olmak üzere toplam 2 genotip kullanılmıştır.

4.2. Yöntem

Araştırma, Selçuk Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Prof. Dr. Abdülkadir AKÇİN Deneme Tarlasında 2015-2016 yılı vejetasyon döneminde yürütülmüştür. Araştırmada, Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümünden temin edilen ABD orjinli Suneson isimli tescilli çeşit ve Rusya orjinli 1 adet popülasyon olmak üzere 2 ketencik genotipi 2015 yılında sonbaharda 4 farklı zamanda (20 Eylül, 30 Eylül, 10 Ekim, 20 Ekim) ekim yapılarak (ABD orjinli 3 çeşit ile Rusya orjinli 1 popülasyon olmak üzere toplam 4 çeşitle deneme kurulmuş ancak Blain creek ve Robinson isimli çeşitlerden tatminkar çıkış ve bitki elde edilemediği için sadece Suneson ve Rusya orjinli popülasyonun sonuçları değerlendirilmiştir) Tesadüf Bloklarında Bölünmüş Parseller Deneme Desenine göre 3 tekerrürlü olarak kurulan bu denemede 2.0 x 1.05 = 2.1 m2 ebatlarındaki her parsele 7 sıra tohum ekimi yapılmış olup, sıra arası mesafe 15 cm, sıra üzeri mesafe 5 cm olacak şekilde elle ekim yapılmıştır. Bitkinin tohumları küçük olduğu için, ekim sırasında tohumlar, ağırlığının 2 katı kadar kumla karıştırılarak ekim gerçekleştirilmiştir. Ekim zamanları arasındaki farkların gözlenebilmesi için çıkışı sağlayabilmek amacıyla yağış olmadığından sulama yapılmıştır.

Denemede, saf azot 10 kg/da, fosfor 3 kg/da ve potasyum 5 kg/da olacak şekilde 6 kg/da DAP, 10 kg/da Potasyum nitrat ve 20 kg/da Amonyum nitrat gübreleri kullanılmıştır. DAP ve Potasyum nitratın tamamı ekimle birlikte taban gübresi olarak, Amonyum nitratın tamamı ise bitkilerin 4-6 yapraklı olduğu dönemde üst gübresi olarak uygulanmıştır. Yabancı ot kontrolü, çapalama şeklinde yapılmıştır.

Hasat, her parselde bitkilerin oluşturduğu kapsüllerin % 95‟inde tohum olgunluğunun görüldüğü zaman elle hasat ve harmanlama şeklinde yapılmıştır.

Tarla çalışmalarında ele alınan tüm özellikler için ölçüm ve gözlem alınırken, her parselde ilk ve son sıraların tamamı ile geriye kalan sıraların başından ve sonundan

(28)

30 cm‟lik kısımlar kenar tesiri olarak çıkarıldığı için gerekli ölçüm ve gözlemler bu kısımlardan alınmamıştır.

(29)

ġekil 4.2. Üçüncü ekim zamanında (10 Ekim 2015) elle ekim işlemi

(30)

ġekil 4.4. Üçüncü ekim zamanında (10 Ekim2015) ekilmiş Rusya genotipi (24/02/2016)

(31)

ġekil 4.6. Dördüncü ekim zamanında (20 Ekim 2016) hasat dönemine ait bir görüntü

4.2.1. Ölçümler ve analizler

Araştırmada incelenen özellikler ile ilgili gözlem, ölçüm ve analizler bu bölümde özetlenmiştir.

4.2.1.1. ÇıkıĢ süresi (gün)

Her parseldeki bitkinin ekimden itibaren %50‟sinin toprak yüzeyine çıktığı tarihe kadar geçen süre gün olarak kaydedilmiştir (Koç, 2014).

4.2.1.2. Çiçeklenme süresi (gün)

Her parseldeki bitkinin ekimden itibaren %50‟sinin çiçeklenmesine kadar geçen süre gün olarak kaydedilmiştir (Başalma, 1991).

(32)

4.2.1.3. Vejetasyon süresi (gün)

Ekimden itibaren her parselde bitkilerin oluşturduğu kapsüllerin %95‟inde tohum olgunluğunun görüldüğü zamana kadar geçen süre gün olarak kaydedilmiştir (Özer, 1996).

4.2.1.4. Bitki boyu (cm)

Her parselden tesadüfi olarak seçilen 5 adet bitkinin toprak seviyesinden bitkinin en uç kısmına kadar olan mesafe ölçülerek cm cinsinden kaydedilmiştir (Çoban ve Önder, 2015).

4.2.1.5. Ana dal sayısı (adet/bitki)

Her parselden tesadüfi olarak seçilen 5 adet bitkinin üzerindeki ana dal sayılarak “adet” cinsinden ifade edilmiştir (Koç, 2014).

4.2.1.6. Kapsül sayısı (adet/bitki)

Her parselden tesadüfi olarak seçilen 5 adet bitkide bulunan kapsüllerin tamamı sayılarak belirlenmiştir (Öztürk, 2000).

4.2.1.7. Kapsüldeki tohum sayısı (adet/kapsül)

Her parselden tesadüfi olarak seçilen 10 adet kapsül açılarak tohumlar sayılmış ve adet/kapsül olarak kaydedilmiştir (Öğütçü, 1979).

4.2.1.8. Ġlk kapsül yüksekliği (cm)

Her parselden tesadüfi olarak seçilen 5 adet hasat olgunluğuna gelen bitkilerin en altında kalan kapsüllerin toprak yüzeyinden uzaklığı ölçülerek kaydedilmiştir (Öztürk, 2000).

(33)

4.2.1.9. Bin tane ağırlığı (g)

Her parselden elde edilen tohumlardan 4 tekrarlamalı olarak 100‟er adet tohumun 0.001 g hassasiyetli terazide tartılmasıyla g cinsinden kayıt yapılmıştır (Başalma, 1991).

4.2.1.10. Tane verimi (g/bitki)

Her parselden tesadüfî olarak seçilen 5 adet bitkiye ait harmanlanıp temizlenmiş tohumlar 0.01 g hassasiyetindeki terazide tartılarak “g/bitki” olarak kaydedilmiştir (Koç, 2014).

4.2.1.11. Yağ oranı (%)

Her parselden alınan tohumlardan 50 g örnek alınarak, laboratuarda öğütülüp, 70oC‟de 48 saat süreyle kurutulmuştur. Hazırlanan numunelerden 10 g homojen örnek alınıp ve Soxhlet Metoduna göre 6 saat süreyle petrol eteri ekstraksiyonunda yağ analizi yapılmıştır (Doğan ve Başoğlu, 1985).

4.2.1.12. KıĢtan çıkma oranı (%)

Parsellerde kenar tesiri dışındaki sıraların içerisinden tesadüfi olarak 1 m‟lik mesafe işaretlenmiş, bu bitkilerin kışa girmeden önce ve sonrasında sayımı yapılmış ve ilkbaharda canlı kalan bitkiler % cinsinden ifade edilmiştir.

4.2.2. Ġstatistikî analiz ve değerlendirme

Tesadüf bloklarında bölünmüş parseller deneme desenine göre, 2015-2016 vejetasyon döneminde kurulup sonuçlandırılan bu araştırmada varyans analizleri 2 genotip ve 4 ekim zamanı olacak şekilde 3 tekerrürlü olarak yapılmıştır. Bilgisayar destekli "Jump" paket programı ile gerçekleştirilen varyans analizi sonucuna göre F değeri % 5 veya % 1 seviyesinde önemli olan özelliklerin her biri için „Student‟s t testi‟ yapılmış ve ortalamalar gruplandırılmıştır.

(34)

5. ARAġTIRMA SONUÇLARI VE TARTIġMA

Konya ekolojik şartlarında sonbaharda farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinin verim ve bazı agronomik özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yapılan bu araştırmada elde edilen sonuçlar ayrı başlıklar halinde aşağıda verilmiştir.

5.1. ÇıkıĢ Süresi (gün)

Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen çıkış süresi değerlerine ait varyans analiz sonuçları Çizelge 5.1‟de, ortalama değerler ve "Student‟s t testi" grupları ise Çizelge 5.2‟de verilmiştir.

Çizelge 5.1. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen çıkış süresi değerlerine ait

varyans analiz sonuçları

Varyans kaynakları SD Kareler toplamı Kareler ortalaması F

Genel 23 127.96 5.56 -

Tekerrür 2 2.40 1.20 -

Ekim zamanı (A) 3 58.32 19.44 112.60**

Hata1 6 1.04 0.17 -

Genotip (B) 1 59.85 59.85 131.66**

(A X B) Ġnt. 3 2.72 0.91 1.99

Hata2 8 3.64 0.46 -

**: % 1 seviyesinde önemli (p<0.01)

Sonbaharda farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinin çıkış süresine ilişkin yapılan varyans analiz sonuçlarına göre ekim zamanları arasında istatistiki olarak % 1 seviyesinde önemli farklar bulunmuştur (Çizelge 5.1). Genotiplerin ortalaması olarak, en kısa çıkış süresi 8.67 gün ile 30 Eylül tarihinde ekim yapılan parsellerden elde edilirken, en uzun çıkış süresi ise 12.82 gün ile 20 Ekim tarihinde ekim yapılan parsellerden elde edilmiştir (Çizelge 5.2).

Araştırmada çıkış süresine ilişkin yapılan varyans analiz sonuçlarına göre genotipler arasında istitatistiki olarak % 1 seviyesinde önemli farklar bulunmuştur (Çizelge 5.1). Ekim zamanlarının ortalaması olarak çıkış süresi 8.67 gün (Rusya genotipi) ile 11.83 gün ile (Suneson) arasında değişmiştir (Çizelge 5.2).

(35)

Çizelge 5.2. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen çıkış süresi değerleri (gün) ve "Student's t testi" grupları

Genotip Ekim Zamanı

20 Eylül 30 Eylül 10 Ekim 20 Ekim Ortalama

Suneson 11.00 10.00 11.33 14.97 11.83

Rusya 8.00 7.33 8.67 10.67 8.67

Ortalama 9.50 b 8.67 c 10.00 b 12.82 a 10.25

Çıkış süresi bakımından elde edilen değerler incelendiğinde ekim zamanı x genotip interaksiyonunun istatistiki olarak önemsiz çıktığı Çizelge 5.1‟de görülmektedir. Bunula birlikte, en kısa çıkış süresi 7.33 gün ile 30 Eylül‟de ekilen Rusya genotipinden elde edilirken, en uzun çıkış süresi ise; 14.97 gün ile 20 Ekim‟de ekilen Suneson genotipinden elde edilmiştir.

Çıkış süresine ait ortalama sonuçlarımızda ketencikte çıkış süresi 10.25 gün olarak bulunmuştur. Bu değer ketencikte ilk çıkış süresi 9 gün (Karahoca ve Kırıcı, 2005) ve ortalama çıkış süresinin 10 gün (Çoban ve Önder, 2015) ile benzerlik gösterirken, Mason (Mason, 2009a) tarafından yapılan çalışmada ketencik bitkisinin ortalama çıkış süresi 28 gündür bulgularıyla farklılık göstermiştir. Bu farklılıklar; iklim, çevre ve yetiştirme şartlarından kaynaklanabileceği gibi çalışmamıza konu olan genotip ve ekim zamanlarından da ortaya çıkmış olabilir.

5.2. Çiçeklenme Süresi (gün)

Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen çiçeklenme süresi değerlerine ait varyans analiz sonuçları Çizelge 5.3‟te, ortalama değerler ve "Student‟s t testi" grupları ise Çizelge 5.4‟de verilmiştir

Çizelge 5.3. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen çiçeklenme süresi değerlerine aitvaryans analiz sonuçları

Varyans kaynakları SD Kareler toplamı Kareler ortalaması F

Genel 23 1529.83 66.51 -

Tekerrür 2 14.33 7.17 -

Ekim zamanı (A) 3 1371.50 457.17 83.12**

Hata1 6 33.00 5.50 -

Genotip (B) 1 32.67 32.67 7.69*

(A X B) Ġnt. 3 44.33 14.78 3.48

Hata2 8 34.00 4.25 -

(36)

Sonbaharda farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinin çiçeklenme süresine ilişkin yapılan varyans analiz sonuçlarına göre ekim zamanları arasında istatistiki olarak % 1 seviyesinde önemli farklar bulunmuştur (Çizelge 5.3). Genotiplerin ortalaması olarak, en kısa çiçeklenme süresi 188.34 gün ile 20 Ekim tarihinde ekim yapılan parsellerden elde edilirken, en uzun çiçeklenme süresi ise 209.17 gün ile 20 Eylül tarihinde ekim yapılan parsellerden elde edilmiştir (Çizelge 5.4).

Araştırmada çiçeklenme süresine ilişkin yapılan varyans analiz sonuçlarına göre genotipler arasında istitatistiki olarak % 5 seviyesinde önemli farklar bulunmuştur (Çizelge 5.3). Ekim zamanlarının ortalaması olarak çiçeklenme süresi 198.75 gün (Rusya genotipi) ile 201.10 gün (Suneson) arasında değişmiştir (Çizelge 5.4).

Çizelge 5.4. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen çiçeklenme süresi değerleri

(gün) ve "Student's t testi" grupları

Genotip Ekim Zamanı

20 Eylül 30 Eylül 10 Ekim 20 Ekim Ortalama

Suneson 208.00 205.00 201.33 190.00 201.10

Rusya 210.33 200.67 197.33 186.67 198.75

Ortalama 209.17 a 202.82 b 199.33 c 188.33 d 199.93

Çiçeklenme süresi bakımından elde edilen değerler incelendiğinde ekim zamanı x genotip interaksiyonunun istatistiki olarak önemsiz çıktığı Çizelge 5.3‟te görülmektedir. Bunula birlikte, en kısa çiçeklenme süresi 186.67 gün ile 20 Ekim‟de ekilen Rusya genotipinden elde edilirken, en uzun çiçeklenme süresi ise; 210.33 gün ile 20 Eylül‟de ekilen Rusya genotipinden elde edilmiştir.

Çiçeklenme süresine ait ortalama sonuçlarımızda ketenciğe ait çiçeklenme süresi 199,93 gün olarak bulunmuştur. Bu değer ketencikte çiçeklenme süresi 204.19 gün (Koç, 2014) ile benzerlik gösterirken, ketencikte çiçeklenme süresi 60.00 gün (Kurt ve Seyis, 2008), 44.00 gün (Mason, 2009a), 50.00 gün(Mason, 2009b; 2010), 63.00 gün (Mason, 2011), 63.39-71.00 gün (Kumari ve ark., 2012) ve 67.00-72.00 gün (Çoban ve Önder, 2015) ile farklılık göstermiştir. Bu farklılıklar; iklim, çevre ve yetiştirme şartlarından kaynaklanabileceği gibi çalışmamıza konu olan genotip ve ekim zamanlarından da ortaya çıkmış olabilir.

(37)

5.3. Vejetasyon Süresi (gün)

Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen vejetasyon süresi değerlerine ait varyans analiz sonuçları Çizelge 5.5‟de, ortalama değerler ve "Student‟s t testi" grupları ise Çizelge 5.6‟da verilmiştir.

Çizelge 5.5. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen vejetasyon süresi değerlerine

aitvaryans analiz sonuçları

Varyans kaynakları SD Kareler toplamı Kareler ortalaması F

Genel 23 2,450.50 106.54 -

Tekerrür 2 0,25 0.13 -

Ekim zamanı (A) 3 1,941.83 647.28 236.59**

Hata1 6 16.42 2.77 -

Genotip (B) 1 468.17 468.17 267.52**

(A X B) Ġnt. 3 9.83 3.28 1.87

Hata2 8 14.00 1.75 -

**: % 1 seviyesinde önemli (p<0.01);

Sonbaharda farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinin vejetasyon süresine ilişkin yapılan varyans analiz sonuçlarına göre ekim zamanları arasında istatistiki olarak % 1 seviyesinde önemli farklar bulunmuştur (Çizelge 5.5). Genotiplerin ortalaması olarak, en kısa vejetasyon süresi 240.34 gün ile 20 Ekim tarihinde ekim yapılan parsellerden elde edilirken, en uzun vejetasyon süresi ise 265.00 gün ile 20 Eylül tarihinde ekim yapılan parsellerden elde edilmiştir (Çizelge 5.6).

Araştırmada vejetasyon süresine ilişkin yapılan varyans analiz sonuçlarına göre genotipler arasında istitatistiki olarak % 1 seviyesinde önemli farklar bulunmuştur (Çizelge 5.5). Ekim zamanlarının ortalaması olarak vejetasyon süresi 247.33 gün (Rusya genotipi) ile 256.17 gün (Suneson) arasında değişmiştir (Çizelge 5.6).

Çizelge 5.6. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen vejetasyon süresi değerleri

(gün) ve "Student's t testi" grupları

Genotip Ekim Zamanı

20 Eylül 30 Eylül 10 Ekim 20 Ekim Ortalama

Suneson 269.00 259.00 251.67 245.00 256.17

Rusya 261.00 248.33 244.33 235.67 247.33

(38)

Vejetasyon süresi bakımından elde edilen değerler incelendiğinde ekim zamanı x genotip interaksiyonunun istatistiki olarak önemsiz çıktığı Çizelge 5.5‟te görülmektedir. Bunula birlikte, en kısa vejetasyon süresi 235.67 gün ile 20 Ekim‟de ekilen Rusya genotipinden elde edilirken, en uzun çıkış süresi ise; 269.00 gün ile 20 Eylül‟de ekilen Suneson genotipinden elde edilmiştir.

Vejetasyon süresine ait ortalama sonuçlarımızda ketenciğe ait vejetasyon süresi 251.68 gün olarak bulunmuştur. Bu değer ketencikte vejetasyon süresi 258.00 gün (Koç, 2014) ile benzerlik gösterirken, 130.00-150.00 gün (Atakişi, 1991), 120.00 gün (Zubr, 1997), 80.00-100.00 gün (Akk ve Ilumäe, 2005), 120.00gün (Kurt ve Seyis, 2008), 87.00 gün (Mason, 2009a), 91.00 gün (Mason, 2009b), 98.00 gün (Mason, 2010; 2011) ve 82.00-86.00 gün (Sadhuram ve ark., 2010) ile farklılık göstermektedir. Bu farklılıklar; iklim, çevre ve yetiştirme şartlarından kaynaklanabileceği gibi çalışmamıza konu olan genotip ve ekim zamanlarından da ortaya çıkmış olabilir.

5.4. Bitki Boyu (cm)

Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen bitki boyu değerlerine ait varyans analiz sonuçları Çizelge 5.7‟de, ortalama değerler ve "Student‟s t testi" grupları ise Çizelge 5.8‟de verilmiştir.

Çizelge 5.7. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen bitki boyu değerlerine ait

varyans analiz sonuçları

Varyans kaynakları SD Kareler toplamı Kareler ortalaması F

Genel 23 1389.90 60.43 -

Tekerrür 2 125.01 62.51 -

Ekim zamanı (A) 3 357.26 119.10 5.72*

Hata1 6 124.92 20.82 -

Genotip (B) 1 144.16 144.16 7.72*

(A X B) Ġnt. 3 489.06 163.02 8.72**

Hata2 8 149.48 18.69 -

**: % 1 seviyesinde önemli (p<0.01); *: % 5 seviyesinde önemli (p<0.05)

Sonbaharda farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinin bitki boyuna ilişkin yapılan varyans analiz sonuçlarına göre ekim zamanları arasında istatistiki olarak % 5 seviyesinde önemli farklar bulunmuştur (Çizelge 5.7). Genotiplerin ortalaması olarak, en kısa bitki boyu 59.04 cm ile 30 Eylül tarihinde ekim yapılan parsellerden elde

(39)

edilirken, en uzun bitki boyu ise 68.97 cm ile 20 Eylül tarihinde ekim yapılan parsellerden elde edilmiştir (Çizelge 5.8).

Araştırmada bitki boyuna ilişkin yapılan varyans analiz sonuçlarına göre genotipler arasında istitatistiki olarak % 5 seviyesinde önemli farklar bulunmuştur (Çizelge 5.7). Ekim zamanlarının ortalaması olarak bitki boyu 63.06 cm (Rusya genotipi) ile 67.96 cm (Suneson) arasında değişmiştir (Çizelge 5.8).

Çizelge 5.8. Farklı zamanlarda ekilen ketencik genotiplerinde tespit edilen bitki boyu değerleri (cm) ve

"Student's t testi" grupları

Genotip Ekim Zamanı

20 Eylül 30 Eylül 10 Ekim 20 Ekim Ortalama

Suneson 73.00 a 53.80 c 72.45 a 72.56 a 67.95

Rusya 64.94 ab 64.27 b 63.10 b 59.92 bc 63.05

Ortalama 68.97 a 59.03 b 67.78 a 66.24 a 65.50

Bitki boyu bakımından elde edilen değerler incelendiğinde ekim zamanı x genotip interaksiyonunun istatistiki olarak % 1 seviyesinde önemli çıktığı Çizelge 5.7‟de görülmektedir. Bunula birlikte, en kısa bitki boyu 53.80 cm ile 30 Eylül‟de ekilen Suneson genotipinden elde edilirken, en uzun bitki boyu 73.00 cm ile 20 Eylül‟de ekilen Suneson genotipinden elde edilmiştir.

Bitki boyuna ait ortalama sonuçlarımızda ketenciğe ait bitki boyu 65.50 cm olarak bulunmuştur. Bu değer ketencikte bitki boyu 40.00-70.00 cm (Atakişi, 1991), 53.50 cm (Kara, 1994), 43.83-89.4 cm (Karahoca ve Kırıcı, 2005), 47.88-71.12 cm (Katar ve ark., 2012b), 63.5 cm (Bolat, 2014), 65.03 cm (Koç, 2014), 69.81 cm (İnan ve Kırpık, 2016) ile benzerlik gösterirken, 72.00 cm (Vollmann ve ark., 1996), 93.98 cm (Mason, 2009a), 73.91 cm (Mason, 2009b), 95.25 cm (Mason, 2010), 47.25-51.50 cm (Sadhuram ve ark., 2010), 106.68 cm (Mason, 2011), 72.00-82.00 cm (Kumari ve ark., 2012) ve 103.41-67.17 cm olduğunu ifade eden Katar ve ark. (Katar ve ark., 2012c) ile farklılık göstermiştir. Bu farklılıklar; iklim, çevre ve yetiştirme şartlarından kaynaklanabileceği gibi çalışmamıza konu olan genotip ve ekim zamanlarından da ortaya çıkmış olabilir.

Şekil

Çizelge 3.1. Konya İlinde Araştırmanın Yapıldığı 2015, 2016 ve Uzun Yıllara (1980-2015) Ait Bazı                       Önemli Meteorolojik Değerler*
Çizelge 3.3. Araştırma Yeri Topraklarının Bazı Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri
ġekil 4.2. Üçüncü ekim zamanında (10 Ekim 2015) elle ekim işlemi
ġekil 4.4. Üçüncü ekim zamanında  (10 Ekim2015)  ekilmiş Rusya genotipi (24/02/2016)
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Çalışmamızın evrenini, Metin Erksan’ın yönettiği Toplumsal Gerçekçi sinema akımı içerisinde kabul gören filmlerinin tamamı; örneklemini ise, bu filmler içerisinde

Araştırmada, Denizli Kızılcabölük ilçesi evlerinde ve müzesinde bulunan geleneksel Türk kadın kıyafetleri çeşitlerinden yakasız göynek, üçetek, cepken,

Fisyon ürünlerinin kütle ve kinetik enerjisi üzerindeki deneysel verilerin analizinden, bile ik çekirde in kütleleri ve uyar lma enerjilerinin geni bir aral nda kullan labilen yakla

“Sanıkların, kocası cezaevinde tutuklu bulunan R.G.den, sanık A.D.'nin davaya bakan ceza hakimi olduğunu, kefaletle tahliye edebileceğini söyleyerek 20.000 lirayı

Farklı miktarda kolemanit ilaveleri ile AK ve SK kullanılarak yapılan deneylere ait cüruflar için FactSage programı hesaplamalarına göre elde edilen sıvılaşma

Yapılan analizlere göre risk yönetimi performans kriterleri olan tanımlama, kültür, süreç, deneyim ve uygulama faaliyetleri şirketi holding olmasına, yurtdışı

Many mathematicians have defined some types of open sets and continuities which are generalizations of m-open sets