• Sonuç bulunamadı

Bazı baklagillerin tritikale (Triticale l.) ile farklı karışım ekimlerinde ot verimi ve özelliklerinin belirlenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bazı baklagillerin tritikale (Triticale l.) ile farklı karışım ekimlerinde ot verimi ve özelliklerinin belirlenmesi"

Copied!
40
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

BAZI BAKLAGĠLLERĠN TRĠTĠKALE (Triticale L.) ĠLE FARKLI KARIġIM EKĠMLERĠNDE

OT VERĠMĠ ve ÖZELLĠKLERĠNĠN BELĠRLENMESĠ

SAĠM BALCI YÜKSEK LĠSANS TEZĠ Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

Haziran- 2019 KONYA Her Hakkı Saklıdır

(2)

i

TEZ KABUL VE ONAYI

Saim BALCI tarafından hazırlanan “Bazı Baklagillerin Tritikale (Triticale L.) ile Farklı KarıĢım Ekimlerinde Ot Verimi ve Özeliklerinin Belirlenmesi” adlı tez çalıĢması / /2019 tarihinde aĢağıdaki jüri tarafından oy birliği / oy çokluğu ile Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı‟nda YÜKSEK LĠSANS TEZĠ olarak kabul edilmiĢtir.

Jüri Üyeleri Ġmza

BaĢkan

Doç. Dr. Mehmet Ali AVCI ………..

DanıĢman

Doç. Dr. Mehmet Ali AVCI ………..

Üye : Porf. Dr. Ercan CEYHAN

………..

Üye : Dr.Ögr. Üyesi Medine ÇOPUR DOĞRUSÖZ

………..

Yukarıdaki sonucu onaylarım.

Prof. Dr. Mustafa YILMAZ FBE Müdürü

(3)

ii

TEZ BĠLDĠRĠMĠ

Bu tezdeki bütün bilgilerin etik davranıĢ ve akademik kurallar çerçevesinde elde edildiğini ve tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalıĢmada bana ait olmayan her türlü ifade ve bilginin kaynağına eksiksiz atıf yapıldığını bildiririm.

DECLARATION PAGE

I hereby declare that all information in this document has been obtained and presented in accordance with academic rules and ethical conduct. I also declare that, as required by these rules and conduct, I have fully cited and referenced all material and results that are not original to this work.

Saim BALCI

(4)

iii ÖZET

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

BAZI BAKLAGĠLLERĠN TRĠTĠKALE (Triticale L.) ile FARKLI KARIġIM EKĠMLERĠNDE OT VERĠMĠ VE ÖZELLĠKLERĠNĠN BELĠRLENMESĠ

Saim BALCI

Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

DanıĢman: Doç. Dr. Mehmet Ali AVCI 2019,32 Sayfa

Jüri

DanıĢman: Doç. Dr. Mehmet Ali AVCI Üye: Porf. Dr. Ercan CEYHAN

Üye: : Dr.Ögr. Üyesi Medine ÇOPUR DOĞRUSÖZ

Bu araĢtırma 2011 yılında bazı baklagillerin Tritikale (Triticale L) ile farklı karıĢım ekimlerinde ot veriminin ve özeliklerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıĢtır. Deneme Konya Ġli, Selçuklu Ġlçesi Sarıcalar köyü Sarıcalar Çiftliğinde, “Tesadüf Blokları BölünmüĢ Parseller” deneme desenine göre 4 tekerrürlü olarak yapılmıĢtır. AraĢtırmada materyal olarak, yem bezelyesi ve 3 çeĢit fiğin 240 adet, 200+40, 160+80, 120+120 adet oranında tritikale ile karıĢımları ekilmiĢtir. Ekimler 01.11.2011 tarihinde yapılmıĢ, hasatlar ise 15.07.2012 tarihinde yapılmıĢtır. Belli oranlarda karıĢtırılan tahıl baklagil karıĢımlarının m²‟de bitki sayıları, bitki boyu, yeĢil ot verimi, kuru ot verimi, ham protein oranı ve verimi incelenmiĢtir.

AraĢtırmamızda ele aldığımız kriterlere göre, karĢım oranlarında en fazla m² bitki sayısı 43,50 cm adet ile 200Tġ+40T oranından elde edilirken, en düĢük m² bitki sayısı 20,50 cm ile 120S+120T, en yüksek bitki boyu 50,95 cm ile 240T oranından elde edilirken, en düĢük bitki boyu 27.90 cm ile 240A oranından, yeĢil ot verimleri ise en yüksek 3.745 kg/da ile 120Tġ + 120T karıĢımından sağlanırken, en düĢük yeĢil ot verimi 1422.5 kg/da ile 240S karıĢım oranından, kuru ot verimleri en yüksek 890 kg/da ile 120Tġ+120T karıĢımından sağlanırken, en düĢük kuru ot verimi 365 kg/da ile 200S+40T karıĢım oranından elde edilmiĢtir. Ham protein oranı en yüksek % 17.83 ile 240A karıĢımından sağlanırken, en

düĢük ham protein oranı % 8.77 ile 160TB+80T karıĢım oranından, ham protein verimi en yüksek 133.66 kg/da ile 160A+80T oranından elde edilirken en düĢük protein verimi ise 48.13 kg/da ile 240S

oranından bulunmuĢtur.

(5)

iv

ABSTRACT

MS THESIS

DETERMINATION OF WEED YIELD AND PROPERTIES OF SOME PULSES IN TRITICALAL (Triticale L.) AND DIFFERENT MIXTURES

Saim BALCI

THE GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCIENCE OF SELÇUK UNIVERSITY

THE DEGREE OF MASTER OF SCIENCE FIELD CROPS IN AGRICULTURAL ENGINEERING

Advisor: Doç. Dr. Mehmet Ali AVCI 2019, 32 Pages

Jury

Advisor: Doç. Dr. Mehmet Ali AVCI Porf. Dr. Ercan CEYHAN

: Dr.Ögr. Üyesi Medine ÇOPUR DOĞRUSÖZ

This research was carried out in 2011 to determine the weed yield and properties of some legumes with Triticale (Triticale L). The experiment was carried out with 4 replications according to the

trial design of ıc Random Plots divided in random blocks eller in Sarıcalar Farm in Sarıcalar village of

Selcuklu District of Konya. In the research, 240 peas, 200 + 40, 160 + 80, 120 + 120 pieces triticale mixtures were planted with 3 different varieties of pea and three types of vetch. The plantings were made on 01.11.2011 and the harvests were made on 15.07.2012. The plant yield, green grass yield, dry grass yield, crude protein content and yield of cereal legume mixtures mixed in certain proportions were investigated. .

According to the criteria discussed in our study, the maximum number of plants per m2 is 43,50 cm and the maximum number of plants is 200T + 40T, while the lowest m2 plant number is 20,50 cm and 120S + 120T, the highest plant height is 50,95 cm and 240T. While the lowest plant height was obtained from 27,90 cm to 240A, while green grass yield was obtained from the highest 3,745 kg / da and 120Tġ + 120T mixture, while the lowest green grass yield was 1422.5 kg / da with 240S mixture rate. the highest yield of 890 kg / da with a mixture of 120Tġ + 120T was obtained, while the lowest hay yield of 365 kg / da was obtained from the 200S + 40T mixing ratio. While the crude protein content was obtained from the highest mixture of 17.83% and 240A, the lowest crude protein content was obtained from the ratio of 8.77% and 160TB + 80T, while the lowest crude protein yield was obtained from the highest yield of 133.66 kg / da and 160A + 80T. Protein yield was found to be 48.13 kg / da and 240S. Key Words: Dry Matter, Feed Peas, Tritikale, Vetch, Weed Yield

(6)

v

ÖNSÖZ

Ülkemizde 1980‟li yılların sonundan bu zamana kadar tarımın hızlı Ģekilde geliĢmesi, tarımda makina gücünün yaygınlaĢması sonucunda, üretimin daha çok artması için yeni tekniklerin oluĢması, gübre, ot ilaçları vs. büyük avantaj sağlaması yanında, olumsuzluklarıda sebep olmuĢtur. Ülkemizdeki tarımın içerisinde devamlı benzer Ģekilde üretim ya da benzer Ģekilde gübre ve ot ilaçı kullanımından dolayı ülkemiz arazilerinin verimlilik değerleri giderek azalma göstermiĢtir. ġimdiki yeni tekniklerde ise tarla tarımı içinde üretim sahasına organik madde ve besin bırakan bitkilerin münavebe sistemlerine getirilmesi Ģarttır. Sonuç olarak hem çok iyi bir bitkisel tarım ürünü, hem de çok iyi bir gübre olan bakalagil-tahıl karıĢımları münavebe içerisine konulması bu kapsamda ön plana çıkmaktadır.

Bu tez çalıĢmasında ve eğitim safhalarımın her bölümünde katkılarını ve emeklerini benden esirgemeyen Sayın danıĢman hocam Doç. Dr. Mehmet Ali AVCI‟ ya araĢtırmanın kurulmasında ve verilerin incelenmesi, değerlendirilmesinde emeği gecen, Sayın Prof. Dr. Mevlüt Mülayim, Sayın Doç. Dr. Ali KAHRAMAN ve Sayın Doç. Dr. Abdullah ÖZKÖSE‟ ye ve hiç bir zaman her konuda bana destek olan eĢime sonsuz teĢekkürlerimi ve Ģükranlarımı sunarım.

Saim BALCI KONYA-2019

(7)

vi ĠÇĠNDEKĠLER ÖZET ... iii ABSTRACT ... iv ÖNSÖZ ... iv ĠÇĠNDEKĠLER ... vi

SĠMGELER VE KISALTMALAR ... vii

1. GĠRĠġ ... 1

2. KAYNAK ARAġTIRMASI ... 4

3. MATERYAL VE YÖNTEM ... 11

3.1. AraĢtırma Yeri ve Yılı: ... 11

3.2. AraĢtırma Alanının Ġklim ve Toprak Özellikleri: ... 11

3.2.1.Ġklim Özellikleri: ... 11

3.2.2.Toprak Özellikleri: ... 13

3.3. Materyal: ... 14

3.4.Yöntem: ... 16

3.5.Kantitatif Analizler: ... 17

3.6.Ekim ve Bakım ĠĢlemleri: ... 17

4. ARAġTIRMA SONUÇLARI VE TARTIġMA ... 18

4.1.Tahıl-Baklagil KarıĢımlarının Bitki Boylarının Belirlenmesi: ... 18

4.2.Tahıl-Baklagil KarıĢımlarının m2 Bitki Sayılarının Belirlenmesi:... 19

4.3.Tahıl-Baklagil KarıĢımlarının YeĢil Ot Veriminin Belirlenmesi: ... 21

4.4.Tahıl-Baklagil KarıĢımlarının Kuru Ot Veriminin Belirlenmesi:... 23

4.5.Tahıl-Baklagil KarıĢımlarının Ham Protein Oranının Belirlenmesi: ... 25

4.6.Tahıl-Baklagil KarıĢımlarının Ham Protein Veriminin Belirlenmesi: ... 26

5. SONUÇLAR VE ÖNERĠLER ... 28

5.1 Sonuçlar ... 28

5.2 Öneriler ... 29

KAYNAKLAR ... 30

(8)

vii SĠMGELER VE KISALTMALAR g : Gram kg : Kilogram da : Dekar ha : Hektar mm : Milimetre cm : Santimetre m : Metre Pa : Pasium Arvense Hv : Harderum Vulgare Vs : Vasia Sativa 0 C : Santigrat derece % : Yüzde T : Tritikale S : Seğmen Tġ : TaĢkent TB : Tarm Beyazı A : Altınova

(9)

1. GĠRĠġ

Ülkemiz topraklarının genel yapısı çok nitelikli yem açığını kapatmayı sağlayacak bir çok yem bitkisi türünü iyi bir Ģekilde yetiĢtirilmesine müsaittir. GeliĢmiĢ bir çok ülkede tarla tarımı arazisi içerisindeki, hayvanlar için yem bitkileri için ayrılan tarım arazi oranlarının mesela Almanya‟da % 36.5 oranında olduğu bilinirken, ülkemizde ise belirtilen bu oranın % 3.1 civarında olduğu bilinmektedir. Ülkemizin topraklarında, 1980‟li yıllarında fiğ, yonca ve diğer çeĢitli yem bitkileri ekim miktarı 952.000 ha arazi iken, 2000‟li yıllarda 1.150.000 ha, 2006 senesinde ise 1.934.000 hektar, fiğ ekiliĢ sahaları ise 122.000 hektardan, 520.000 hektara kadar büyümüĢtür. (Arslan, 2012). Türkiye‟de 1940‟lı senelerde 44.000.000 da olan çayır-mera mevcut alanı, 1967 yılında 28.000.0000 da, bugün ise 12.400.000 da kadar azalmıĢtır. Hayvanlarımızın beslenmesindeki bu sahalarda oluĢan otun içerisindeki ham protein miktarı 837.000 ton, oluĢan niĢasta miktarı ise 6.000.000 ton civarındadır. Söz konusu olan bu miktarlar hayvanlarımızın kendisini beslenmesinde çayır ve meralarda ilk sırada gelen çok önemli besin materyalleri olduğunu bizlere göstermektedir.

Türkiye‟nin hayvancılıktaki geliĢmesinde araĢtırılıp çözülmesi gereken ilk önemli sıkıntılarından birisi ise kaliteli ve ucuz kaba yem ihtiyacının devamlı, düzenli iyi bir Ģekilde karĢılanmamasından kaynaklıdır. Kuru ot, silo yemleri ve kesif yemler gibi kaba yem maliyetinin düĢük olması, hayvancılık iĢletmelerinin karlılığını yükseltmektedir.

Hayvancılığımızın birinci ilk baĢtaki sıkıntısı, kaba yem üretimidir. Türkiye‟nin tarımsal kaynaklarını gözden geçirip incelendiğimizde üretim materyalleri içerisinde hayvan beslenmesinde, mera ve çayırlımızın çok büyük değer taĢıdığı, bu sebepten dolayı hayvancılıkta temel itibariyle doğal mera-çayırlara bağlı olduğu sonucuna varılmaktadır.

ÇeĢitli kullanımlar sonucunda çoğunluğu bozulup, parçalanıp, değiĢen ülkemiz çayır-meralarının üretilen otun kalitesinde ve verim potansiyellerinde çok büyük azalmalar olmuĢtur. Türkiye‟mizin meralarının kullanılmasında hiçbir kurala uyulmaması; kontrolsüz, bilinçsiz, zamansız otlatılan bu sahaların tahrip olmasına sebep olmaktadır. Ülkemizde farklı ekolojik bölgelerinde uygulanan ve yapılan mera araĢtırmaları, mera alanlarımızın, kuru ot verimlerinin ortalama 60 kg/da, bitki ile kapalı mera alanlarında ise ortalama % 19 arasındadır.

(10)

Ülkemizde hayvancılık sektöründe problemlerin ilk sırasında yem problemi gelmektedir. Ülkemizin hayvancılık tesislerinde toplam yem masraflarının oranı % 60 civarındadır. Bu sebeple, hayvancılığın daha uygun, hesaplı olabilmesinin birinci Ģartlarından birisi ise çayır-meraya müstenit hayvancılık iĢletmeciliğine sahip olmasıdır. Ġlgili konuya bu farklı acıdan bakıldığında Doğu Anadolu bölgesinin, iĢletmeleri yazları meralara dayalı, kıĢları ise de kesif ve kuru yemlere bağlı olduğunu göstermektedir. Müsait koĢullar ile Doğu Anadolu bölgesinde meralar çok önemli bir hayvansal girdisini oluĢturmaktadır. Büyük baĢ hayvanlar 6-8 ay zaman içinde takriben % 65 oranında, küçükbaĢ hayvanlarda ise 6-8 ay zaman içinde takriben % 90 oranında çayır ve meradan yararlanıldığı zamanda hayvancılık daha çok uygun ve ucuz olabilmektedir. Ülkemizdeki hayvanların bir senede yemiĢ olduğu ham proteinin % 65-70 civarı ve enerjinin de % 62,0 civarının mera ve çayırlardan temin ettiği öneme alındığında, ülkemiz hayvancılığı açısından mera ve çayırların değeri daha da çok anlaĢılmaktadır (Akdeniz ve ark., 2004).

Doğal mera ve çayırlarımızdaki üretimdeki faaliyet kapasitesi, samanının zayıf ve az beslenme değeri hepimizce iyi bir Ģekilde bilinmektedir. Bu sebeple çayır ve meralarımızın daha düzenli ve iyi bir Ģekilde kullanılması, hayvanlarımızın yem ihtiyacının sağlanması için buğdaygil ve baklagil yem bitkilerinin karıĢım halinde daha çok ekilmesi zorunlu hale gelmiĢtir. Farklı karıĢımlar Ģeklinde üretilen hayvan besleme bitkileri kuru ve yeĢil olarak hayvan beslemesinde değerlendirilmesi yanında slaj yapında da kullanılabilinecektir (Acar, 2006).

Akdeniz Bölgesinde de tarımı yapılan arazi miktarı 1.8 milyon hektar civarıdır. Hatay, Burdur, Isparta, Antalya, Adana, Mersin, Osmaniye ve KahramanmaraĢ vilayetlerinin bulunmuĢ olduğu bölgede ülkemiz bazında tarımı yapılan arazi toplam alanların % 10‟u kadardır. 149.000 hektar nadasa ayrılan alanı ülkemiz genelinin % 3,52‟lik orana takabil etmektedir. Akdeniz Bölgesinde ekilinebilçek toplam alanın % 8‟ine tekabül etmektedir. Bölgede kıĢlık ekimi yapılan esas mahsul buğdaydır. Bölgedeki bütün tahılların ekim sahası toplam ekilen alanın % 67‟si civarını kapsamaktadır. Yazlık ekimlerde esas ekilen ürünler Ģeker pancarı, pamuk ve ayçiçeğidir. Baklagillerin ekim sahası 147 bin ha civarıdır ve fasulye, nohut ilk sırada gelmektedir. Tarım arazilerin tamamında her sene boĢ bırakılan toplam alanlar da toplam ekimi yapılan araziler içerisinde olduğu düĢünülürse, yem bitkilerinin oranı % 4,79‟luk paya sahip olmaktadırlar. Bölge diğer bölgeler arasında en az ekiĢe sahip yem bitkileri sıralamasında ikinci sıradadır. Bölgede yem üretmek amaçlı olarak yonca ve

(11)

fiğ ekimi yapılmaktadır. Genel itibariyle bir yıllık yem bitkilerinin 1. ürün olarak ekimi yapılmaktadır. Takriben 19.000 hektar ekim sahasına hakim silajlık mısır, genelde buğday biçimi sonrası ekilmektedir. Bölgede yem bitkileri ekiliĢ sahalarının büyük bir çoğunluğuna fiğ ekimi yapılmaktadır. Yonca ve korunganın çok az miktarda ekim sahası bulunmaktadır. Farklı tahıl ve farklı fiğ karıĢımlarının merada kıĢlık yem bitkisi olarak ekimi yapıldığı bildirilmektedir. Toplam üretilen 850 bin ton, silajlık mısır yanı sıra kaba yem üretimi ise takriben 400 bin ton civarındadır (Sabancı ve ark., 2012).

Genel olarak yeĢil gübrelemede baklagiller bitkileri ve baklagil olmayan bitkiler kullanılmaktadır Çok değerli miktarda baklagiller atmosferdeki azotu içine alarak, toprakta bulunan organik maddelerin yarayıĢlılık miktarlarını yükseltmektedir. Diğer bitkilerin görevi topraktaki organik madde çoğalmasına katkıda bulunmalarıdır. ĠĢte ilgili bitki gruplarının bir arada kullanılmasıyla topraklarımızın organik madde miktarları yükselmekte, hem de topraklarımız azot açısından çok zenginleĢmektedir (Çengel ve ark., 2009).

YeĢil gübre toprak yapısının iyileĢtirilmesi, toprağın havalandırılması toprağa organik madde ve azot kazandırılması için uygulanabilecek yöntemlerden birinci sırada gelenidir. YeĢil gübre oluĢturan bitkilerinin kuru madde miktarları ilgili bölgedeki bitki cinsi, tür ve çeĢidi, iklim, toprak yapısına göre değiĢiklik göstermektedir (Özyazıcı ve Manga, 2000).

Ülkemiz topraklarının bilinçsizce kullanımından dolayı temel özelliklerini kaybeden topraklarımızın katmanlarının aynı özeliklerini kazanabilmeleri için yapılacak önlemler birinci sırasında gelen baklagil ve tahıl bitkilerinin karıĢımlarının bir arada ekilmesi ve münavebe sistemine eklenmesidir.

(12)

2. KAYNAK ARAġTIRMASI

AraĢtırmadaki konumuzla alakalı materyaller araĢtırılmıĢ olup, bu materyaller tanzim edilerek aĢağıda verilmiĢtir.

Akyıldız (1969), Adi fiğde kuru ot, yeĢil ot, yaĢ gübre ve dane yemi için genel olarak yetiĢtirildiği ve ilgili bitkinin otunda da takribi %23.9 civarında ham protein olduğunu tespit etmiĢtir. Ġlgili araĢtırıcı değiĢik periyotlarda biçilen bitkilerdeki besin maddelerinin ve kuru madde miktarlarının değiĢkenlik gösterdiğini tespit ederek çiçeklenme dönemi öncesi biçilen fiğde %15.5 oranında kuru madde, %23.9 oranında ham protein ve sürgünlerin baĢlangıcı sırasında hasat edilen arpada da ise %19.0 oranında kuru madde ve %6.2 oranında da ham protein olduğunu tespit etmiĢtir.

Elçi (1975), Fiğ bitkisinin tam süresinde ekiliĢ yapılması, tam süresinde ise biçim yapılmıĢ olması kaydıyla, tarladaki toprağın verimliliğine göre dekardan 2.000 kilogram yeĢil ot verimin alınabileceğini ve kuru ot verimininde bunun dörtte biri kadar olabileceğini görmüĢtür.

Özkaynak (1980), yem bezelyesinin yerel çeĢitleri üzerinde yaptığı seleksiyon ıslahı çalıĢmalarında elde ettiği sarımsı yeĢil, mavi benekli ve kahverengi desenli dane rengi olan formlarda bitki boylarını 96,5 cm, 95,7 cm ve 95,0 cm olarak tespit etmiĢtir.

Kurt ve Tan (1981), Ankara kurak koĢullarda yürüttükleri araĢtırmalarda 9 kg/da tahıl + 8 kg/da baklagil olacak Ģekilde, güzlük olarak ekimi yapılan "arpa ve yem bezelyesi" karıĢımından dekardan 283 kg, "yulaf ve yem bezelyesi" karıĢımından dekardan 254 kg kuru ot alındığını bildirmektedirler.

Özer (1992), Konya‟da sulu Ģartlarda 1991 yılında oluĢturduğu tez çalıĢması araĢtırmasında; yem bitkileri türleri arasında baklagil yem bitkilerinin bitki boylarını bezelyede 53 cm, fiğde ise 58 cm; yeĢil ot verimini ise bezelyede 1.503.5 kg/da bulurken, fiğde bu verimi 2.297.3 kg/da; bezelyede kuru ot verimini dekarda 297.2 kg, fiğde ise dekardan 494.8 kg; bezelyede kuru madde verimini dekarda 290.2 kg, fiğde 485 kg/da; ham protein oranını bezelyede % 20.25, fiğde % 18.41, ve bezelyede ham protein verimini ise dekardan 58.8 kg ve fiğde 89.3 kg/da olarak tespit etmiĢtir.

Acar (1995), 1994 yılında sulak arazi Ģartlarında, 2. ürün olarak bazı tahıl ve baklagil yem bitkileri karıĢımlarının yetiĢtirme imkânları isimli yapmıĢ olduğu farklı bir çalıĢmasında ise; Pa ve Hv karıĢımında bitki boyunu 116.11 cm, Vs ve Hv karıĢımında baklagillerin boyunu 119.99 cm, birebir aynı karıĢımlarda ise tahıl boyunu Vs ve Hv 52.22 cm bulurken, Pa ve Hv karıĢımda 52.55 cm olarak tespit etmiĢtir. Yine aynı

(13)

çalıĢmada ham protein oranı Pa ve Hv karıĢımında % 15.67 oranında bulurken, Vs ve Hv karıĢımında ise bu oranı % 15.76 bulmuĢtur. Ham protein verimlerini ise Pa ve Hv bitki karıĢımında dekardan 49.14 kg, Vs ve Hv karıĢımında ise dekardan 67.75 kg olarak tespit etmiĢtir.

Tan ve Serin (2011a), senesinde yapmıĢ oldukları değiĢik tahıl ve fiğ karıĢımları için en iyi biçim zamanı ve karıĢım oranının belirlenmesi için yapmıĢ oldukları çalıĢmada; karıĢımların çeĢitleri arasında en fazla verime sahip olan, Kara elçi fiği ve arpanın birlikte oluĢturduğu karıĢımdan dekardan 477.5 kg kuru ot elde etmiĢlerdir. Kara elçi fiği ve yulaf, Kubilay-82 ve yulaf ve Kubilay-82 ve arpa karıĢımlarında verimleri birbirleri ile aynı bulmuĢlardır. AraĢtırılan karıĢımların içinde en fazla ham protein oranını Karaelçı+yulaf karıĢımında % 13.10 oranında olduğunu tespit etmiĢlerdir. Ham protein ve kuru ot verimi oranı fazla olan karıĢımların ham protein verimlerinin de büyük olduğunu tespit etmiĢlerdir.

Acar (1995), Sulak koĢullarda 2. ürün olarak yetiĢtirilen bazı yem bitkileri ile tahılların yalın ve % 75 baklagil + %25 tahıl karıĢımlarında en fazla yeĢil ot (3103,59 kg/da) ve kuru otun (762.36 kg/da) verimini çemen ve yulaf karıĢımı verirken yeĢil ottaki baklagil oranı en yüksek %96.6 ile yem bezelyesi+tritikale karıĢımında olarak gözlemlemiĢtir.

Konak ve ark. (1997), yulaf, arpa, fiğ ve tritikale ile beraber saf yahut karıĢık ekiliĢlerindeki ot verimi veya bazı değiĢik özelliklerinin üzerine yapmıĢ oldukları çalıĢmada; en fazla yeĢil ot verimini fiğ ve yulaf ve zafer-160, fiğ ve tritikale karıĢımlarında sırasıyla 4.114 kg/da – 4.034 kg/da - 3.952 kg/da, kuru madde oranın ise en çok sade,yalın, saf tritikalenin çeĢitlerinde % 27.49 ve % 27.37 oranında, kuru madde oranın verimini ise en fazla fiğ ve yulaf karıĢımında dekardan 1,118 kg olarak olduğunu tespit etmiĢlerdir. Bu araĢtırmada araĢtırıcılar en çok ham protein oranının fiğ ve tritikale bitki karıĢımlarından % 11.43 olarak, en çok ham protein veriminin ise fiğ ve yulaf karıĢımlarından, dekarda 112.3 kg olarak olduğunu tespit etmiĢlerdir.

ĠptaĢ (1999), Macar fiğ ve tritikale karıĢımından yeĢil ottan dekardaki verimini 1.881.20-3.318 kg arasında elde ederken kuru maddedeki dekardaki verimini ise 619.20-1.071.40 kg arasında olduğunu tespit etmiĢlerdir.

Kerimbek (2003), Konya bölgesinde yapmıĢ olduğu araĢtırmada bazı baklagil yem bitkilerinin tahıl karıĢımları ile 2. ürün olarak yetiĢtirilmesi çalıĢmasında yalın olarak ekimini yaptığı parsellerde 74.75 cm arpa bitki boyu, 63.24 cm fiğde bitki boyu olarak tespit etmiĢlerdir. Saf ekimde arpadan 2.308 kg/da fiğden ise dekardan 1.203.95

(14)

kg yeĢil ot verimi olduğunu tespit etmiĢlerdir. Saf olarak ekimlerinde ise fiğde % 24.28 oranında, arpada ise kuru ot oranını % 25.77 elde ederken, fiğde dekardan 291.60 kg verim ve arpada kuru ot verimi dekardan 586,70 kg olarak gözlemlemiĢlerdir. Protein oranları ise fiğde %15.62 oranında iken arpada ise %8.38 oranında bulmuĢtur. Saf ekimlerinde ham protein verimleri arpada dekardan 50.07 kg alınırken, bu miktar fiğde dekardan 46.42 kg olarak bulunmuĢtur. AraĢtırmacılar baklagil yem bitkileri ve tahıl karıĢımlarının %75:25, %50:50 ve %25:75, fiğ ve arpa oranları üzerinde yaptıkları araĢtırmada sırasıyla 61.95 cm, 59 cm, 66.22 cm olarak fiğ bitki boylarını tespit etmiĢlerdir. Arpa bitki boyunu ise art arda sırasıyla 78.25 cm, 75.64 cm, 73.10 cm olarak tespit edilmiĢtir. YeĢil ot verimlerini ise art arda sırasıyla 2157,25 kg/da ve 2255.95 kg/da, 1628.35 kg/da bulunurken, %25.85 - %25.78 - %22.13 kuru ot oranları ile 557.50 kg/da, 582.45 kg/da, 359.60 kg/da kuru ot verimlerini gözlemlemiĢlerdir. KarıĢım parsellerinde sırasıyla ham protein oranları %10.33 ve %13.30 ve 14.32 oranın da elde edilirken, da ham protein verimleri ise sırası ile 58.57 kg/da, 77.35 kg/da ve 52.33 kg/da olarak tespit etmiĢtir.

AyĢen ve ark. (2005), AraĢtırmacılar Bursa ekolojik koĢullarında yapmıĢ oldukları çalıĢmada 17.5 santim sıra aralığında metrekareye 100 adet tohum gelecek düzeyde, kıraç Ģartlarda değiĢik, yaprak tiplerindeki yemlik bezelye hatlarının verimin ve bazı kalite özelliklerini üzerine yaptıkları çalıĢmada, değiĢik hatlara arasındaki bitki boyunu 134.3 – 158.6 cm bulurken, yeĢil ot veriminide 4206.0 – 4931.7 kg/da, tohum veriminide 1255 – 1906 kg/da, bitkideki bakla sayısını ise 7.4 – 12.0 adet, bitkideki tohum sayısını ise 24.5 – 43.1 adet arasında olduğunu gözlemlemiĢlerdir.

Elçi (2005), baklagil ve buğdaygil yem bitkileri isimli kitabında; yem bezelyesinde ot veriminin kurak arazilerde dekara 1.000 kg‟a kadar yeĢil ot verimi verdiğini söylemiĢtir. Sulak tarlalarda ise bu meblağının dönüme ortalama 3.000 kg arasında olduğundan bahsetmiĢtir. Buğdaygil ve baklagillerin karıĢım halinde ekildiği zaman ot verimininde artıĢ gösterdiğini söylemiĢtir. Fiğ bitkisiyle yapılan yeĢil gübreleme çalıĢmalarında nadas alanlarına kıyasla Ģeker pancarında ürün veriminin 2 tondan daha da fazla yükseltiğini vurgulamıĢtır.

Çeçen ve ark. (2005), tarafından Antalya sahil kuĢağında, 2000-2002 yılları arasında bazı tek yıllık baklagil yem bitkilerinin 2. ürün olarak değerlendirilmesi isimli çalıĢmasında; Ġran üçgülünden dekardan 8.403 kg yeĢil ot verimi alırken en çok verim yapmıĢ, Ġran üçgülünüde art arda sırasıyla tüylü fiğden dekardan 6.114 kg, koca fiğden dekardan 3.806 kg, mürdümükten dekardan 3.144 kg adi fiğden dekardan 3.006 kg ve

(15)

son olarakta yem bezelyesiden dekardan 1,219 kg verim alındığını tespit etmiĢtir. En çok kuru ot veriminide dekardan,250 kg ile Ġran üçgülünde olduğunu tespit etmiĢlerdir. Sırası ile dekardan 992 kg ile tüylü fiğden, koca fiğden de dekardan 585 kg, adi fiğden ise dekardan 561 kg son olarakta mürdümükten dekardan 505 kg verim almıĢlardır. En az kuru ot veriminide yem bezelyesinden dekarda 317 kg olarak tespit etmiĢlerdir. Bu araĢtırmadaki ekim çeĢitlerinin verim değerlerinin açısından istatistiki bir farklılığı olmamasına rahmen saf fiğ ekimlerinde verim düĢmesi farklı Duncan gruplarının oluĢmasına neden olduğu ortaya çıkmıĢtır. Fakat verim sıralamasındaki çaprazvari ekimlerinin dekarda 1,867 kg ile en büyük verimin olduğu gözlemlenmiĢtir. Yapılan araĢtırmada kuru madde verimliliği değeri açısından en büyük değer dekardan 525.8 kg ile çaprazvari ekimlerinden elde edilmiĢtir.En az verimi ise yalın fiğ ekiminden dekarda 274.6 kg olarak gözlemlemiĢlerdir. Kuru madde oranı çaprazvari ekimlerinde en fazla değer olarak % 28.35; saf fiğ ekimlerinde ise en düĢük değer olarak % 22.67 oranında olarak gözlemlemiĢlerdir.

Süzer (2005), 2000-2003 seneleri arasında Trakya Ģartlarında yüksek ot verimine sahip olan tek yıllık tahıl ve baklagil karıĢımlarının tespiti isimli çalıĢmasında; yeĢil ot veriminin en fazla Tarm beyazı ve Macar fiğ+tritikale karıĢımlarından dekarda 4580.5 kg, en düĢük ise ege beyazı ve 79 Macar fiğin saf ekimlerinden dekarda 2,293.2 kg olarak tespit etmiĢlerdir. AraĢtırmacılar kuru ot verimlerini ise en fazla Kara elçi adi fiğ ve arpa karıĢımlarından dekarda 938.1 kg olarak gözlemlemiĢlerdir. En az kuru ot veriminide ege beyazı ile 79 Macar fiğin saf ekimlerinden dekarda 404.3 kg olduğunu gözlemlemiĢtir.

AĢıcı (2006), 2004 yılında yem bezelyesinde Konya Ģartlarında yapmıĢ oldukları araĢtırmada; yeĢil ot verimini dekarda 3.429.0 kg, protein oranını % 5.5 ve protein verimini ise dekardan 186.6 kg olarak tespit etmiĢtir.

Yücel ve Yücel (2009), AraĢtırmacılar 2003-2005 tarihleri arasında Harran Ģartlarında bazı adi fiğ çeĢitlerinin tane ve ot verimlerinin saptanması isimli araĢtırmasında; 2 senelik ortalamada bitkilerde ana sap büyüklüğünün en fazla 95 cm, en az ise 58 cm bulurken, en fazla yeĢil ot verimini ise dekarda 3.267 kg ve en az yeĢil ot miktarını da dekardan 1.170 kg olarak gözlemlemiĢlerdir.

Tamkoç (2007), 2001-2003 tarihleri arasında kıĢlık olarak ekiliĢi yapılan yem bezelyeleri hatlarının verim özelliklerinin belirlenmesi isimli araĢtırmasında; oluĢan değerler sonucu biyolojik verimini dekardan 84.8 – 335.3 kg ve bitki boyunun yüksekliğini ise 54.8-70.3 cm arası olarak tespit etmiĢtir.

(16)

Gummadov (2007), Konya da 2003-2004 üretim senesinde kıĢlık baklagil yem bitkileri tahıl karıĢımlarında farklı ekim metotlarının (1. ekim metodu bir sıra tahıl-1 sıra baklagil, 2. ekim metodu, yatay tahıl-dikey baklagil, 3. ekim metodu baklagil ve tahıl tohumları karıĢık ve 4. ekim metodu tohumların yarısı yatay-yarısı dikey) verim ve verim unsurlarına etkisi isimli araĢtırmasında; en çok yeĢil ot verimini, Macar fiği ve arpa karıĢımından dekara 4.373 kg olarak birinci ekim yönteminden alırken, en az yeĢil ot veriminide Macar fiğ ve tritikale karıĢımından dekardan 3.333.33 kg olarak 1. ekim yönteminde bulmuĢtur. AraĢtırmada kuru ot veriminin en yüksek değerini Macar fiğ ve arpa birinci Ekim tekniğinde dekardan 1.091 kg, en az verimi ise Macar fiğ ve tritikalenin karıĢımından yine birinci ekim taktiğinde dekardan 855.55 kg olarak bulmuĢlardır. Ham protein verimi ve oranını ise araĢtırmacılar en fazla protein oranı ve protein verimini Macar fiğ ve arpa karıĢımından üçüncü ekim yerinde % 11.86 oranında, protein oranını da yine aynı karıĢımın birinci ekim taktiğinde dekardan 130.55 kg olarak bulmuĢlardır. En az protein oranı ve protein veriminide, tüylü fiğ ve tritikale karıĢımının ikinci ekim taktiğinde % 9.2 oranında, protein verimini ise yine aynı karıĢımın birinci ekim taktiğinde dekardan 77.77 kg olarak tespit etmiĢtir.

Sayar ve ark. (2009), Diyarbakır doğal ekolojik Ģartlarında, ot ve tohum verimlerini belirlenmesi amacı ile 2006-07, 2007-08 senelerinde, yapmıĢ oldukları çalıĢma sonucunda yeĢil ot verimi dekardan 668-2191 kg arası bulurlarken, kuru ot veriminde dekardan 211-584 kg arasında olduğunu tespit etmiĢlerdir.

Arslan (2012), KahramanmaraĢ doğal ekolojik Ģartlarında yetiĢtirilebilecek fiğ çeĢitlerinin ve hatlarının belirlenmesi üzerine yapmıĢ oldukları araĢtırmada kuru ot verimlerini hat ve çeĢitlerine göre dekardan 239.5-387.75 kg arasında olduğunu tespit etmiĢlerdir. En çok kuru ot verimi ise Ürem-79 çeĢidinden dekarda 387.75 kg olarak bulunduğunu söylemiĢtir.

GüneĢ (2009), Konya Ģartlarında 2006-2008 yılları arasında yapmıĢ olduğu çalıĢmada; karıĢımların, ekim zamanı ve ekim sıklıklarının yeĢil ot verimleri ve bazı verim özelliklerine etkisini incelemesi neticesinde, 2 senelik ortalamalarında, ekim zamanları, karıĢım ve ekim sıklıklarına göre, tahıllarda bitki boyunu 93.2-112.2 cm arasında, Macar fiğ bitki boyunu ise 88.7-101.8 cm arasında olduğunu bulmuĢlardır.

Yücel ve Yücel (2009) AraĢtırmacılar tarafından Çukurova doğal Ģartlarında 2000-2003 yılları arasında bezelye bitkisi ile yapmıĢ oldukları çalıĢmada; 3 yıllın ortalama değerlerine göre bitkinin ana sap uzunluğu 133.7-141.0 cm arasında tespit

(17)

edilirken, yaĢ ot verimi ise dekarda 4.027.9-4.529.8 kg arasında bulunmuĢtur ve kuru ot veriminide dekarda 457,8- 634,3 kg arasında olduğunu tespit etmiĢlerdir.

Mülayim (2010), tarafından 2006-2007 üretim sezonunda tritikale ve Macar fiğ karıĢımıyla yapmıĢ olduğu araĢtırmada; en yüksek yeĢil ot verimini ekiliĢ zamanına (20 Eylül) göre dekardan 4,443.14 kg, ekim sıklıklarına göre ise (500 adet/m2

) dekardan 4.024.92 kg olarak tespit etmiĢtir. En fazla kuru maddenin verimini ekiliĢ zamanına göre (10 Ekim) dekardan 1.501.18 kg, ekim sıklıklarına göre ise (500 adet/m2

) dekardan 1.150.52 kg olarak bulmuĢtur. ÇalıĢmada ham protein oranının en yüksek (01 Eylül) ekim zamanında %16.06, ekim sıklığında (200 adet/m2

) ise % 14.39 oranında tespit etmiĢtir.

Karadağ ve ark. (2011), AraĢtırmacılar tarafından 2007-2009 tarihleri arasında yapmıĢ oldukları çalıĢma, Tokat-Kazova doğal Ģartlarında bazı adi fiğ (vicia sativa l.) çeĢitlerinin verimin ve kalitenin özelliklerinin belirlenmesi isimli çalıĢmasından sonuç olarak gözlemlenen 2 senelik ortalama sonuçlarına göre, en yüksek yeĢil ot verimini 1.247,6 kg/da ve en düĢük yeĢil ot verimi 983,9 kg/da, kuru ot verimi ise en düĢük 295,0 kg/da en yüksek 405,5 kg/da ve kuru ottan alınan ham protein oranıda en düĢük % 14.07 ve en yüksek % 18.12 olduğunu tespit etmiĢlerdir.

Arslan (2012), AraĢtırıcılar bir arpa çeĢidi ( Konevi ) ile farklı fiğ çeĢitleri (Alınoğlu, SZF-1, Zemheri, Karaelçi, Faruk bey) çeĢitleri kullanılarak yapılan çalıĢmada en yüksek yaĢ ot verimi dekardan 2160 kg, kuru ot verimi ise dekardan 450,50 kg, ham protein verimi ise 77.50 kg/da, %50-50 arpa-fiğ karıĢımından elde etmiĢtir.. En büyük ham protein oranı karıĢımı ise %18.21 ile %75-25 arpa-fiğ karıĢımından elde etmiĢtir.

Carpici ve Celik (2014), yaygın fiğ (Vicia sativa L.)‟nin tritikale (Triticosecale wittmack) veya tek yıllık çim (Lolium multiflorum) ile oluĢturulan karıĢımların verim ve kaliteye etkisini belirlemek üzere yaptıkları çalıĢmada, en yüksek ot veriminin (1521 kg/da) % 50 yaygın fiğ+%50 tritikale karıĢımından elde edildiğini bildirmiĢlerdir.

Albayrak (2015), tarafından Diclede yapmıĢ olduğu tez çalıĢmasında farklı gübre tiplerinin bezelye‟nin verim ve verim özeliklerine etkisi incelemiĢtir ve sonuç olarak metrekaredeki bitki sayısının etkisinin önemli olmamakla birlikte değerlerin Utrillo çeĢidinde 44.76 adet, Cambados çeĢidinde 45.41 adet olduğunu tespit etmiĢtir.

Kavut ve Geren (1997), araĢtırmacılar 1995-1997 yılları arasında Çukurova doğal Ģartlarında yapmıĢ oldukları değiĢken ekim ve biçim zamanlarının bazı farklı adi fiğ (v. sativa l.) ve tüylü fiğ (v. villosa roth) çeĢitlerinin, arpa (hordeum vulgare l.) ile karıĢımlarında verimle ilgili özelliklere etkisi üzerinde isimli araĢtırmalarında;

(18)

Kubilay-82 adi fiğ çeĢidini en erken, Menemen-79 tüylü fiğ çeĢidini en uzun zamanda meyve bağladıklarını tespit etmiĢlerdir.2 senelik ilgili bitkilerden alınan ortalama sayısal değerleri dikkate aldıklarında, fiğ ve arpa karıĢımında, ilgili çeĢitlere göre kuru ot verimini dekardan 708-908 kg arası ve ham protein veriminin ise dekardan 79.01-119.23 kg arasında farklılık gösterdiğini tespit etmiĢlerdir. En çok kuru ot ve ham protein verimlerinin ise Menemen-79 tüylü fiğin karıĢımlarından elde edildiğini tespit etmiĢlerdir.

(19)

3. MATERYAL VE YÖNTEM

3.1. AraĢtırma Yeri, Yılı, Ġklim ve Toprak Özellikleri 3.1.1. AraĢtırma Yeri ve Yılı:

AraĢtırma Konya ili Selçuklu ilçesi Sarıcalar Çiftliğinin doğal ekolojik Ģartlarında uygulanmıĢ olup, denemelerin yapılmıĢ olduğu alan düz ve kuru (ġekil 3.1.1) dur. AraĢtırma Kasım 2011 – Haziran 2012 ayları arasında yapılmıĢtır.

ġekil 3.1.1 Deneme alanı görüntüsü

3.2. AraĢtırma Alanının Ġklim ve Toprak Özellikleri:

AraĢtırma alanı Karasal iklim ve toprak koĢullarında yapılmıĢtır. AraĢtırma alanı ile ilgili ayrıntılı bilgiler alt baĢlıkta verilmiĢtir.

3.2.1. Ġklim Özellikleri :

Karasal iklim: Kıtaların orta kesimlerinde yer almaktadır. Deniz etkisinden uzak yerlerdedir. Kuzey Yarımkürede çok etkili olan iklim çeĢitlidir. KıĢları ayaz ve karlı geçer, yazları ise çoğunlukla sıcaktır. Karasal iklimin görülmüĢ olduğu yerlerde kıĢlar daha erken baĢlar ve takriben ortalama 90 günlük bir karın toprak yüzeyinde kalma zamanı vardır. Yazları da kıĢları kadar erken baĢlar ve çok sıcaktır;

(20)

fakat havada nem az olması sebebi ile aĢırı sıcaklıklar fazla hissedilmeyebilir, geceleri ve gündüzleri arasındaki sıcaklık farkı ve yıllık sıcaklık derece farkları çok fazladır.

Genel özellikleri Ģunlardır: Yazlar kurak ve çok sıcak, kıĢlar çok soğuk ve çok kar yağıĢlıdır. Bölgeye düĢen yıllık yağıĢ miktarı oldukça azdır. Bitki örtüsü bozkır olup Türkiye'de Karasal Ġklim, Ġç Anadolu ve Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri ile Ġç Batı Anadolu kısımlarında görülmektedir. Karasal iklimde en çok yağıĢ ilkbaharda, en düĢük yağıĢ ise yazın düĢer. Ġç Anadolu da ortalama yağıĢ 287,3-596,8 mm‟dir. Ġç Anadolu‟da kıĢın sıcaklık derece ortalaması, -1, -5 °C arası değiĢmektedir, yaz sıcaklık ortalaması ise, 22 23 °C civarındadır, yıllık sıcaklık derece ortalaması ise, 10-11 °C civarındadır. Tarım ürünlerine arpa, buğday, arpa vb. tarım ürünleri ekimi gerçekleĢmektedir. Yağmur zamanı, aralık ayı en yağıĢlı ay olarak bilinmekte, yağıĢlar ve kıĢ genelde üzere Kasım ayından baĢlayıp Mart ayına kadar devam etmektedir. AraĢtırmamızın senesinde bahar yağıĢları yeterli derecede ilgili bölgeye düĢmüĢ olup, yazın sıcaklıkları erken bastırmıĢtır. Bölgenin araĢtırmanın yapıldığı aylara ait iklim verileri çizelge 3.2‟de verilmiĢtir.

Çizelge 3.2.1 AraĢtırma yerinin uzun yıllar (1970-2011) ve araĢtırmanın yapıldığı aylara ait ortalama

iklim değerleri Oc ak ġ uba t Ma rt Nisa n Ma yıs Ha zira n Te mm uz

Ağustos Eylül Ekim Ka

sım Ar alı k Or tala ma S ıca klı k (° C ) -0,2 1,2 5,8 11,0 15,7 20,3 23,7 23,1 18, 12,5 5,8 1,3 Or tala ma En Yükse k S ıca klı k (° C ) 4,6 7,0 12,1 17,4 22,3 26,9 30,3 30,1 26,2 20,0 12,6 6,2 Or tala ma En DüĢük Sıca klı k (° C ) -4,2 -3,4 0,1 4,6 8,7 13,0 16,3 15,8 11,4 6,2 0,5 -2,7 O rt al am a G üneĢ len m e Sü res i (sa at ) 3,1 4,4 6,0 7,0 8,4 10,3 11,2 11,0 9,4 7,1 5,1 3,1

(21)

O rt al am a Y ağı Ģl ı G ün Sayı sı 9,2 8,7 8,5 10,2 10,6 6,5 2,5 1,7 3,0 6,5 6,8 9,3 Aylık Topla m Ya ğıĢ Mikt arı Or tala ma sı ( k g /m 2 ) 33,3 25,2 25,8 28,1 41,1 23,9 7,8 5,8 10,4 33,6 33,8 41,4 *: Devlet Meteoroloji Müdürlüğü (2012) 3.2.2 Toprak Özellikleri:

Deneme arazimizin genel toprak yapısı çok killi , fazla kireçli, çok tuzlu ve organik maddesi az karakteristik yapıdadır. Güneydoğu Anadolu bölgesi tipik toprağıdır. Deneme alanımızı kurmadan önce yapmıĢ olduğumuz toprak analizi sonucular aĢağıda belirtilmiĢtir.

Deneme parseline ait bazı toprak özellikleri; Toprak sınıfı(Tekstür) : Killi

pH 1/1 :7,99 EC 1:1 (μS/cm) : 1818,00 Organik Madde (%) :2,86 Toplam N (%) : 32,52 YarayıĢlı P mg/kg :19,33 Kireç (%) : 11,49

Penetrasyon Direnci (MPa)(0-20 cm) : 1,13 Kayma Gerilmesi (N/cm2) : 1,28 Yüzey Profil Düzgünsüzlüğü (%) : 13

(22)

3.3. Materyal:

AraĢtırmada materyal olarak kullandığımız baklagillerden yem bezelyesi (Pisum sativum L.) TaĢkent Prof. Dr. Ahmet Tamkoç, Tarm Beyazı ve Segemen AraĢtırma Enstitüsünden, Altınova 2002 Altınova TĠGEM den ve Tritikale tohumlarıise piyasadan temin edilmiĢtir. Materyallerin genel olarak bitkisel özellikleri Ģöyledir.

Yem Bezelyesi (TaĢkent): Kaba ot ihtiyacı için ekilen yeĢil ot, kuru ot ve silaj

yapılan soğuğa dayanıklı lezzetli tek yıllık yem bitkisidir. Toprak isteği pH 6– arasındadır. YağıĢ isteği toplam 300-600 mm dir. TaĢkent yem bezelyesi Prof. Dr. Ahmet TAMKOÇ tarafından ıslahı yapılmıĢ olup, 07.04.2008 tarihinde Selçuk Üniversitesi tarafından tescil edilmiĢtir. Ekim ayında 80-100 tohum/m² yaklaĢık 10-14 kg/dekar TaĢkent yem bezelyesi ile birlikte 6-8 kg/dekar tritikale veya uzun boylu kılçıksız buğday çeĢidi ile birlikte ekim yapılmalıdır. Ekimi buğday mibzeri ile yapılır. Tohum gözüne TaĢkent yem bezelyesi gübre gözüne buğday veya tritikale koyarak ya da karıĢık ekim yapılabilir. Ekimden önce 15 kg dap veya 25 kg 20.20.0 gübre saçılmalıdır. Ġçinde su ve göl biriken tarlalara ekimi tavsiye edilmez. Kaba toprağa ve derin ekim tavsiye edilmez. Bakteri bağlama hızı ve kabiliyeti çok yüksektir. Bitki boyu birlikte ekildiği bitkiye göre 80 – 200 cm dir, yaprak sayısı ve dallanması 5 – 6 çok yüksektir. TaĢkent çok erkencidir, mayıs baĢında çiçek açar hasata gelir, ardından ikinci ürün rahatlıkla yetiĢtirilebilir. Hasat tam çiçeklenme döneminde yapıldığında protein (% 20 -29 )ottadır, silaj olarak 2000 – 3500 kg/da kuru ot olarak 450 – 950 kg/da (18 ile 40 k.balya ) alınabilir. Tarlaya 200 – 500 kg/da organik madde 7 – 12 kg saf azot bırakır.

Tarm Beyazı: 1998 yılında Tarla Bitkileri Merkez AraĢtırma Enstitüsü

tarafından tescil ettirilmiĢtir. KıĢa dayanıklılığı çok iyi, kurağa dayanıklılığı iyi, Orta erkenci bir çeĢittir. Arpa ile karıĢım halinde kuru ot ve silaj üretmek amacıyla yetiĢtirilebilir. Kuru ot verimi 200-400 kg/da, tane verimi 75-150 kg/da‟dır. Kuru ve yaĢ ot kalitesi iyidir. 1000 dane ağırlığı 35-50 g dır. Saplar 40-80 cm uzunluğunda, Yapraklar, 7-8 cm uzunluğunda, Çiçekler beyaz renkli, 13-17 mm uzunluğunda salkım tipindedir. Tohum rengi siyah benekli ve noktalı, elipsoid yuvarlak Ģeklindedir.

Altınova 2002: Tek yıllık baklagil yem bitkisidir. Ana Ģap uzunluğu ortalama 72

cm'dir. Ot kalitesi yüksek YeĢil ot verimi ortalama 1,5 ton/da kuru ot verimi ortalama 485 kg/da tane verimi ortalama 122 kg/da‟dır. KıĢa, kurağa ve soğuğa dayanıklıdır.

(23)

Ġlkbahar yağıĢlarından olumlu etkilenir. Orta erkenci bir çeĢittir. Ġç Anadolu bölgesi ve benzer ekolojiler için önerilen kıĢlık bir çeĢittir.

Seğmen 2002: Tek yıllık baklagil yem bitkisidir. Ot ve dane için kıĢlık amaçlı yetiĢtirilen bir yem bitkisidir. 1000 tane ağırlığı 42.9 – 43.5 g, çiçeklenme gün sayısı 189 gün, fizyolojik olum gün sayısı 232- 265 gündür. Ana sap uzunluğu 48,2-60,3 cm olan, yarı yatık ve yatık geliĢen bir çeĢittir. Kuru ot verimi 352 kg/da ve tane verimi 92 kg/da‟dır. YeĢil ot verimi 1600 kg/da dır. Topraktaki nemi değerlendirmesi iyi olduğu için, iklim Ģartlarının elveriĢli gittiği yıllarda daha yüksek ot verimi verebilmektedir. Kuru otunda ham protein oranı %14‟dür. YumuĢak ve lezzetli bir ot kalitesine sahip olduğu için hayvanlar tarafından Macar fiğine göre daha fazla tercih edilmektedir. Orta Anadolu Bölgesi ve benzer Ģartlar için önerilen kıĢlık bir çeĢittir. KıĢın sert geçtiği yıllarda zarar görebilmektedir

Triticale: Tritikale bitkisi, buğday x çavdar melezinden ABD, Polonya, Kanada

ve Meksika gibi bir çok ülkede uzun süre devam eden ıslah çalıĢmaları sonucu marjinal, fakir tarım alanlarından dekardan alınan verimi artırmak suretiyle, hızla artan Dünya nüfusunun gıda ihtiyacını karĢılamak amacıyla geliĢtirilmiĢtir. Tritikale elde edilmesinde yapılan melezlemede ana bitki olarak buğday ve baba bitki olarak çavdar kullanılmaktadır. Tuzlu tarım alanlarında, Bor fazlalı lığı yani toksitesi olan arazilerde, Molibden, çinko gibi mikro besin maddesi noksanlığı görülen tarlalarda, Bazı hastalıkların görüldüğü problemli tarım alanlarında buğday ve arpadan daha iyi sonuç vermektedir. Bu gibi problemli alanlarda buğday ve arpa ancak 200-250 kg/da tane verimi verirken, tritikaleden 400 ile 500 kg/da arasında tane verimi alınmaktadır. Tritikale bitkisinin boyu yetiĢme koĢullarına da bağlı olarak 110-120 cm, baĢak renkleri fizyolojik olumda çeĢide göre açık sarıdan, kahverengiye kadar değiĢir. Üretimi Ülkemizde her geçen yıl artmaktadır. Hayvan yemi olarak dane, kaba yem üretiminde büyük potansiyele sahiptir. Otlatma amacıyla triticale ekilebilir.

(24)

3.4.Yöntem:

AraĢtırma tesadüf bloklarda bölünmüĢ parsellerde deneme desenine göre 4 tekerrürlü kurulmuĢtur. KarıĢımlar konu ile ilgili daha önce yapılmıĢ çalıĢmaların sonuçlarına göre tavsiye edilen 240 baklagil+ 0 tahıl ve 200 baklagil+ 40 tahıl, 160 baklagil+ 80 tahıl,120 baklagil+ 120 tahıl ve 240 tahıl olacak Ģekilde düĢünülmüĢtür. KarıĢımlar parsellere tesadüfü olarak dağıtılmıĢ olup, deneme alanı her bir parsel 5x1.44 : 7.2 m2 alanda toplam 68 parselden (489.6 m2) oluĢmaktadır.

Ekimler Kasım ayı içerisinde tahıl üretim alanlarının sezonu içerisinde yapılmıĢtır. Ekimler karıĢım halinde sıraya ekim yerinde yapılmıĢtır. Ekimler yapıldıktan sonra normal kültürel iĢlemler ( gübreleme vb.) devam etmiĢtir. Bitkiler geliĢimlerini tamamlanıncaya kadar gerekli iĢlemler yapılmıĢ ve hasat edilmiĢtir.

Deneme süresince aĢağıdaki gözlem ve ölçümler alınmıĢtır.

1. Bitki Boyu (cm): Bitkilerin geliĢmeyi tamamladıkları zamanda

çiçeklenmeye baĢladıkları dönemde fiziksel gözlemlerimiz sonucunda tahıl ve baklagil için ayrı ayrı seçilecek 10 adet bitkinin boylarının ölçülerek cm cinsinden hesaplanarak ortalamasından elde edilmiĢtir. (Yağbasanlar ve Genç, 1987), tarafından yapılan yönteme göre; arazi toprak yüzeyi ile en son baĢakçık arası cm cinsinden ölçülmüĢtür. Her parselden ayrı ayrı ölçülen 10 adet Tritikale bitki boyu ve 10 adet Bezelye bitki ve 10 adet fiğ çeĢitleri bitki boylarının ölçümünün ortalaması alınarak, o parseldeki karıĢım için ortalama bitki boyu olarak tespit edilmiĢtir.

2. Metrekaredeki Bitki Sayısı (adet): ÇıkıĢtan sonra her parseldeki ortadaki 2

sıradan 1 metre uzunluğundaki bitki sayıları sayılarak m2‟deki bitki sayısı hesaplanmıĢtır.

3. YeĢil Ot Verimi (kg/da): Bitkilerin hasattı zamanında her parsel den kenar

sıraları çıkarıldıktan daha sonra, geriye kalan yeĢil aksamın tartılıp ölçülmesi ile elde edilmiĢtir ve kg/da‟da olarak hesaplanmıĢtır (GüneĢ, 2009).

4. Kuru Ot Verimi (kg/da): Bitkilerin hasattı sırasında alınan bitkinin yeĢil

aksamlarının alınıp, kurutulup tartılıp ölçülmesi sonucu elde edilmiĢtir. Hasat edilen her parselden 0,5 kg‟lık yeĢil ot numunesi kurutma dolabında 70 °C‟de 72 saat bekletilerek kurutulmuĢ ve bu numuneler tartılarak hesap yoluyla kuru ot yüzdesi tespit edilmiĢ ve hesapla kuru ot verimine gidilmiĢtir (Acar, 1995).

(25)

5. Ham Protein Oranı (%): Her parselde kuru madde verimi için kurutulan ot

örnekleri Kjeldahl yöntemine göre azot analizi yapılmıĢtır. Örneklerde saptanan % azot değerleri 6.25 katsayısı ile çarpılarak, her örnekteki % ham protein içeriği hesaplanmıĢtır.

6. Ham Protein Verimi (kg/da): Her parsel için saptanan ham protein içeriği

değeri parselin kuru madde verimi ile çarpılarak parselin ham protein verimi ve gerekli dönüĢümler yapılarak dekara ham protein verimi hesaplanmıĢtır.

3.5.Kantitatif Analizler:

YapmıĢ olduğumuz AraĢtırmada karıĢımların üzerinde yapılan ölçümler, gözlemler ve analizlerden elde etmiĢ olduğumuz verileri Tesadüf Blokları Deneme Desenine göre ilk önce her parseli kendi arasında ve sonrada tüm parselleri içine alıcak, kapsayacak biçimde varyans analizine tabii tutulmuĢlardır. Önemli çıkan parametreler “student‟s ” testine göre gruplandırılmıĢtır. AraĢtırmada incelenen tüm özelliklerle ilgili olarak da elde edilen verileri MSTATC istatistik paket programından yararlanılarak, dört tekerrürlü tesadüf blokları deneme desenine uygun olarak varyans analizi uygulanmıĢtır. Analiz sonucunda ise karıĢımların arasındaki özellikleri ve farklılıkları tespit edilmiĢtir.

3.6. Ekim ve Bakım ĠĢlemleri:

Ekimde, (Elçi, 2005)‟e göre karıĢık ekimlerde dönüme uygulanacak atılacak tohum miktarı 10 kilogram olarak belirtmiĢtir. KarıĢıma giren tüm çeĢitlerin tohumluk değerleri özelikle dikkate alınarak tohumluk miktarları Gençkan (1985)'a göre aĢağıdaki

gösterilen formüllerle hesaplanmıĢtır.

Safiyet(%) X Çimlenme Gücü(%) Tohumluk Değeri = --- 100

Yalın Tohumluk miktarı(kg/da) X KarıĢıma katılma(%) Tohum miktarı= --- Tohumluk Değeri

Formüle göre hesaplanan tohumluk miktarlarını, uygun tohum yatağı hazırlandıktan hemen sonra 01.11.2011 tarihinde mibzer ile ekim yapılmıĢtır.

(26)

4. ARAġTIRMA SONUÇLARI VE TARTIġMA

4.1.Tahıl-Baklagil KarıĢımlarının Bitki Boylarının Belirlenmesi:

Farklı karıĢım oranlarında yetiĢtirilen karıĢımlarda, karıĢımların bitki boyuna (cm) ait varyans analiz sonuçları Çizelge 4.1.1‟de ortalamaların farklılık gruplandırılması ve bitki boylarına ait ortalama değerleri Çizelge 4.1.2‟de verilmiĢtir.

Çizelge 4.1.1 AraĢtırmada incelenen bitki boyu değerlerine ait varyans analiz tablosu

Varyasyon kaynakları SD KT KO F Blok 3 25.61 8.54 - Bitki karıĢımı 16 2439.61 152.48 32.9174** Hata 48 222.34 4.63 - Genel 67 2687.56 40.11 - **: %1 seviyesinde önemli

Çizelge 4.1.1‟de görüleceği gibi bitki boyları arasındaki farklar istatistiksel olarak karıĢım oranlarında % 1 ihtimal düzeyinde önemli bulunmuĢtur. (P <0.01) Çizelge 4.1.2. AraĢtırmada incelenen bitki boyu (cm) değerlerine ait 17 karıĢım oranının

çoklu karĢılaĢtırmaları “student‟s t testi” gruplandırması

Bitki karıĢımı Bitki boyu Bitki karıĢımı Bitki boyu

240 Tarm Beyazı 29.28 ı 200 Altınova+40T 39.73 efg

200 Tarm Beyazı+40T 46.33 b 160 Altınova + 80T 37.93 gh

160 Tarm Beyazı+80T 40.55 d-g 120 Altınova + 120T 36.63 h

120 Tarm Beyazı+120T 38.80 fgh 240 TaĢkent 37.93 gh

240 Seğmen 28.10 ı 200 TaĢkent + 40T 42.13 cde

200 Seğmen+40T 40.50 d-g 160 TaĢkent + 80T 44.13 bc

160 Seğmen+80T 41.25 c-f 120 TaĢkent + 120T 43.43 bcd

120 Seğmen+120T 40.93 d-g Tritikale 50.95 a

240 Altınova 27.90 ı

AraĢtırma sonucunda karıĢımların karıĢım oranlarının bitki boyuna % 1 düzeyinde önemli olduğu çıkmıĢtır. KarıĢım oranlarında en yüksek bitki boyu 50.95 cm 240 Triticale oranından elde edilirken, en düĢük bitki boyu 27.90 cm ile 240 Altınova çeĢidinden elde edilmiĢtir.

AraĢtırmamızda bulduğumuz karıĢım oranları bitki boyu (27.90-50.95 cm) arasında elde edilmiĢtir. Bu değerler Özkaynak (1980)‟in farklı yem bezelyesi formlarında 96.5 cm – 9.7 cm - 95,00 cm , Özer (1992)‟de fiğde 58 cm, bezelyede 53 cm, Acar (1995)‟de 1994 yılında sulanabilir arazi Ģartlarında tahıl boylarını Vs+Hv

(27)

52.22 cm, Pa+Hv 52.55 cm, Yücel ve Yücel (2009)‟da yem bezelyesi boyunu 133.7-141.0 cm, GüneĢ (2009)‟da Macar fiğ+arpa karıĢımında arpa boyu ortalamasını 104.7 cm, fiğ boyu ortalamasını 99.3 cm, Tamkoç (2007)‟de bezelye boyunu 54.8-70.3 cm, Kerimbek (2003), AraĢtırmacılar baklagil yem bitkileri ve tahıl karıĢımlarının üzerinde yaptığı çalıĢmada sırasıyla fiğ bitki boyu sırası ile 61.95 cm, 59 cm, 66.22 cm, AyĢen ve ark. (2005), Bursa ekolojik koĢullarında bitki boyunu 134.3 – 158.6 cm, Yücel ve Yücel (2009), tarafından 2003-2005 yılları arasında Harran koĢullarında bitki boyunu en yüksek 95 cm, en düĢük ise 58 cm olarak tespit etmiĢlerdir.

AraĢtırmada bulduğumuz ortalama bitki boyu Özkaynak (1980), Özer (1992), Acar (1995),Yücel ve Yücel (2009), GüneĢ (2009), Tamkoç (2007),Kerimbek (2003),

AyĢen ve ark. (2005), (Yücel ve Yücel, 2009), buldukları değerlerden düĢük, çıkmıĢtır. Değerlerin düĢük olmasının en büyük sebebini arazimizin kuru, toprak yapısı ve araĢtırma yılındaki iklim değerlerinin düĢük olmasından kaynaklı olduğunu söyleyebiliriz.

AraĢtırıcıların farklı bölge ve yöredeki bulmuĢ oldukları değerler ile araĢtırmamızdaki bulmuĢ olduğumuz değerler arasındaki farklılıklar, topraktaki bitki besin elementleri, doğal çevre koĢulları, yetiĢtirme yılı ve sezonu, bitkilerin tür ve çeĢiti, iklim senesi veyahut yapılan değiĢik kültürel iĢlemlerden kaynaklı olabileceği kanısı varsayılmıĢtır.

4.2.Tahıl-Baklagil KarıĢımlarının m2

Bitki Sayılarının Belirlenmesi:

Farklı karıĢım oranlarında yetiĢtirilen karıĢımlarda, karıĢımların m2 bitki sayılarına (adet) ait varyans analiz sonuçları Çizelge 4.2.1‟de ortalamaların farklılık gruplandırılması ve bitki boylarına ait ortalama değerleri Çizelge 4.2.2‟de verilmiĢtir.

Çizelge 4.2.1. AraĢtırmada incelenen m2‟de bitki sayısı değerlerine ait varyans analiz

tablosu Varyasyon kaynakları SD KT KO F Blok 3 26.63 8.88 - Bitki karıĢımı 16 3128.24 195.52 16.6361** Hata 48 564.12 11.75 - Genel 67 3718.99 55.51 - **: %1 seviyesinde önemli

(28)

Çizelge 4.2.1‟de görüleceği gibi karıĢımların m2 bitki sayısı bakımından bitki karıĢımları arasındaki farklar istatistiksel olarak % 1 ihtimal düzeyinde önemli bulunmuĢtur. (P<0.01)

Çizelge 4.2.2. AraĢtırmada incelenen bitki sayılarına ait (adet/ m2

) 17 karıĢım oranın çoklu karĢılaĢtırmalı “student‟s t testi” gruplandırması

Bitki karıĢımı Bitki sayısı Bitki karıĢımı Bitki sayısı

240 Tarm Beyazı 29.00 ef 200 Altınova+40T 40.25 ab

200 Tarm Beyazı+40T 35.25 c 160 Altınova + 80T 34.00 cd

160 Tarm Beyazı+80T 32.50 cde 120 Altınova + 120T 36.00 bc

120 Tarm Beyazı+120T 42.75 a 240 TaĢkent 41.75 a

240 Seğmen 29.25 def 200 TaĢkent + 40T 43.50 a

200 Seğmen+40T 28.25 ef 160 TaĢkent + 80T 36.50 bc

160 Seğmen+80T 21.75 g 120 TaĢkent + 120T 36.25 bc

120 Seğmen+120T 20.50 g Tritikale 25.00 fg

240 Altınova 36.75 bc

ÇalıĢmamızda karıĢım oranlarında bulduğumuz m2 en yüksek bitki sayısı 200Tġ + 40T‟de 43,50 adet ve m2 en düĢük bitki sayısı 120S + 120T‟de 20,50 adet bitki sayısı tespit edilmiĢtir.

Albayrak (2015), tarafından Dicle‟de yapmıĢ olduğu tez çalıĢmasında farklı gübre tiplerinin bezelye‟nin verim ve verim özeliklerine etkisini incelerken metrekaredeki bitki sayısının Utrillo çeĢidinde 44.76 adet, Cambados çeĢidinde 45.41 adet olduğunu tespit edilmiĢtir.

AraĢtırmada bulduğumuz ortalama m2 bitki sayısı en yüksek 43,50 edet, en düĢük ise 20,50 adet olup, (Albayrak, 2015) yapmıĢ olduğu çalıĢmada metrekaredeki bitki sayısının Utrillo çeĢidinde 44.76 adet, Cambados çeĢidinde 45.41 bitki sayısı ile benzerlik göstermektedir.

AraĢtırıcıların farklı bölge ve yöredeki bulmuĢ oldukları değerler ile araĢtırmamızdaki bulmuĢ olduğumuz değerler arasındaki farklılıklar, topraktaki bitki besin elementleri, doğal çevre koĢulları, yetiĢtirme yılı ve sezonu, bitkilerin tür ve çeĢiti, iklim senesi veyahut yapılan değiĢik kültürel iĢlemlerden kaynaklı olabileceği kanısı varsayılmıĢtır.

(29)

4.3.Tahıl-Baklagil KarıĢımlarının YeĢil Ot Veriminin Belirlenmesi:

Farklı karıĢım oranlarındaki karıĢımların yeĢil ot verimlerine (kg/da) ait varyans analiz sonuçları Çizelge 4.3.1‟de, ortalamaların ve interaksiyonun farklılık gruplandırılması ve yeĢil ot verimlerine ait ortalama değerleri Çizelge 4.3.2‟de verilmiĢtir.

Çizelge 4.3.1. Farklı karıĢım oranlarındaki karıĢımların yeĢil ot verimlerine (kg/da) iliĢkin varyans analiz

sonuçları Varyasyon kaynakları SD KT KO F Blok 3 2443276.00 814426.33 - Bitki karıĢımı 16 38041938.00 2377621.13 4.2600** Hata 48 26790074.00 558127.00 - Genel 67 67275288.00 1004108.78 - **: %1 seviyesinde önemli

Çizelge 4.3.1‟de görüleceği gibi karıĢımların yeĢil ot verimleri arasındaki farklar istatistiksel olarak karıĢım oranlarında % 1 ihtimal düzeyinde önemli çıkmıĢtır.(P<0.01)

Çizelge 4.3.2.. AraĢtırmada incelenen yeĢil ot verimine (kg/da) ait 17 karıĢım oranındaki çoklu

karĢılaĢtırılmaları ve “student‟s t testi” gruplandırması

Bitki karıĢımı YeĢil ot verimi Bitki karıĢımı YeĢil ot verimi

240 Tarm Beyazı 1790.00 fgh 200 Altınova+40T 2547.50 c-g

200 Tarm Beyazı+40T 2495.00 d-g 160 Altınova + 80T 3387.50 a-d

160 Tarm Beyazı+80T 3080.00 a-e 120 Altınova + 120T 3725.00 ab

120 Tarm Beyazı+120T 2667.50 b-f 240 TaĢkent 3447.50 a-d

240 Seğmen 1422.50 h 200 TaĢkent + 40T 3590.00 abc

200 Seğmen+40T 1562.50 gh 160 TaĢkent + 80T 3627.50 ab

160 Seğmen+80T 2672.50 b-f 120 TaĢkent + 120T 3745.00 a

120 Seğmen+120T 3035.00 a-e Tritikale 3457.50 a-d

240 Altınova 2082.50 e-h

Çizelge 4.3.2‟de yeĢil ot verimine ait 17 karıĢım oranının çoklu karĢılaĢtırmalarından görüldüğü üzere; ÇalıĢmamızdaki farklı karıĢım oranlarındaki yeĢil ot verimleri en yüksek 3,745 kg/da ile 120Tġ + 120T karıĢımından elde edilirken, en düĢük yeĢil ot verimi 1.422.5 kg/da saf 240 S‟ den elde edilmiĢtir.

ÇalıĢmamızda karıĢım oranlarında bulduğumuz yeĢil ot verimleri (3.745-1.422.5 kg/da); Elçi (2005), Fiğin zamanında ekilmesi, zamanında hasadı yapılmıĢ olması Ģartı ile yeĢil ot veriminin 2000 kg/da, Özer (1992), 1991 yılında Konya‟da yeĢil ot verimini

(30)

fiğde 2.297.3 kg/da, bezelyede 1,503.5 kg/da, (Acar, 1995), en yüksek yeĢil ot verimi

3103.59 kg/da, Konak ve ark. (1997), fiğin arpa, yulaf ve tritikale ile saf ve karıĢık

ekimlerinde en yüksek yeĢil ot verimini fiğ+yulaf, zafer-160 ve fiğ+tritikale karıĢımlarında sırasıyla 4.114-4.034-3.952 kg/da, (ĠptaĢ, 1999), Macar fiğ+tritikale karıĢımında yeĢil ot verimini 1.881.20-3.318 kg/da, Kerimbek (2003), saf ekimde fiğden 1.203.95 kg/da, arpadan ise 2308 kg/da, AyĢen ve ark. (2005), Bursa ekolojik koĢullarında yeĢil ot verimini 4206.0 – 4931.7 kg/da, Elçi (2005), baklagil ve buğdaygil yem bitkileri adlı kitabında; yem bezelyesinin ot veriminin 1.000-4.000 kg/da, Çeçen ve ark. (2005), bazı yem bitkileri çalıĢmaında adi fiğ 3.006 kg/da veriminden düĢük ve yem bezelyesi 1.219 kg/da, Süzer (2005), 2000-2003 yılları arasında Trakya koĢullarında yeĢil ot verimini en yüksek Tarm beyazı Macar Fiğ+Tritikale karıĢımından 4580.5 kg/da, en düĢük olarak ise ege beyazı 79 Macar fiğin yalın ekiminden 2293.2 kg/da, AĢıcı (2006), Konya koĢullarında yeĢil ot verimini 3.429.0 kg/da, Gummadov (2007), Konya da 2003-2004 üretim sezonunda en yüksek yeĢil ot verimini, Macar fiği+arpa karıĢımından 4.373 kg/da olarak 1. ekim yönteminden, en düĢük yeĢil ot verimini ise Macar Fiğ+Tritikale 3333.33 kg/da, Sayar ve ark. (2009), Diyarbakır ekolojik koĢullarında yeĢil ot verimini 668-2191 kg/da, Yücel ve Yücel (2009) tarafından Çukurova koĢullarında yeĢil ot verimini ise 4,027.9-4529.8 kg/da, Mülayim (2010), en yüksek yeĢil ot verimini ekim zamanına (20 Eylül) göre 4.443,14 kg/da, Karadağ ve ark. (2011), elde ettiği iki yıllık ortalama sonuçlara göre, yaĢ ot verimini 983.9-1247.6 kg/da, (Arslan, 2012), en yüksek yeĢil ot verimi 2160 kg/da ve Carpici ve Celik (2014), en yüksek ot veriminin 1,521 kg/da olarak bulmuĢlardır.

YapmıĢ olduğumuz çalıĢmadaki yeĢil ot verimi (3.745-1422,5 kg/da) diğer yapılan çalıĢmalar ile mukayese edildiğinde bulunan değerler; Elçi (1975), ile ortalama değerleri benzer, Özer (1992), ile ortalama değerleri benzer, Acar (1995), en yüksek

yeĢil ot veriminden yüksek, Konak ve ark. (1997), bulmuĢ olduğu değerlerden düĢük,

ĠptaĢ (1999)‟ın değerlerine benzer, Kerimbek (2003)‟in değerlerinden yüksek, AyĢen ve ark. (2005)‟den düĢük, Elçi (2005)‟e benzer, Çeçen ve ark. (2005)‟den yüksek, Süzer (2005)‟den düĢük, AĢıcı (2006)‟dan yüksek, Gummadov (2007)‟dan düĢük, Sayar ve ark. (2009)‟dan yüksek, Yücel ve Yücel (2009)‟dan düĢük, Mülayim (2010)‟den düĢük, Karadağ ve ark. (2011)‟dan yüksek, Arslan (2012)‟dan yüksek ve Carpici ve Celik (2014)‟den yüksek yeĢil ot veriminin elde edildiği tespit edilmiĢtir.

ÇalıĢmamızda bulduğumuz karıĢım oranları ortalamasına göre ise yeĢil ot verimleri 1,422.5-3,745 kg/da arasında çıkmıĢtır. AraĢtırıcıların farklı bölge ve yöredeki

(31)

bulmuĢ oldukları değerler ile araĢtırmamızdaki bulmuĢ olduğumuz değerler arasındaki farklılıklar, topraktaki bitki besin elementleri, doğal çevre koĢulları, yetiĢtirme yılı ve sezonu, bitkilerin tür ve çeĢiti, iklim senesi veyahut yapılan değiĢik kültürel iĢlemlerden kaynaklı olabileceği kanısı varsayılmıĢtır.

4.4.Tahıl-Baklagil KarıĢımlarının Kuru Ot Veriminin Belirlenmesi:

Farklı karıĢım oranlarında yetiĢtirilen karıĢımlarda, karıĢımların kuru ot verimlerine (kg/da) ait varyans analiz sonuçları Çizelge 4.4.1‟de, ortalamaların ve interaksiyonun farklılık gruplandırılması ve kuru ot verimlerine ait ortalama değerleri Çizelge 4.4.2‟de verilmiĢtir.

Çizelge 4.4.1. AraĢtırmada incelenen kuru ot verimi değerlerine ait varyans analiz tablosu

Varyasyon kaynakları SD KT KO F Blok 3 105427.50 35142.50 - Bitki karıĢımı 16 1496091.40 93505.71 3.8534** Hata 48 1164751.80 24265.70 - Genel 67 2766270.60 41287.61 - **: %1 seviyesinde önemli

Çizelge 4.4.1‟de görüleceği gibi karıĢımların kuru ot verimleri bakımından bitki karıĢımları arasındaki farklar istatistiksel olarak % 1 ihtimal düzeyinde önemli çıkmıĢtır. (P<0.001)

Çizelge 4.4.2. AraĢtırmada incelenen kuru ot verimi (kg/da) değerlerine ait ortalama rakamlar ve

“student‟s t testi” gruplandırması

Bitki karıĢımı Kuru ot verimi Bitki karıĢımı Kuru ot verimi

240 Tarm Beyazı 604.25 cd 200 Altınova+40T 637.50 bcd

200 Tarm Beyazı+40T 647.50 bcd 160 Altınova + 80T 822.50 abc

160 Tarm Beyazı+80T 762.50 abc 120 Altınova + 120T 767.50 abc

120 Tarm Beyazı+120T 752.50 abc 240 TaĢkent 760.00 abc

240 Seğmen 380.00 e 200 TaĢkent + 40T 758.75 abc

200 Seğmen+40T 365.00 e 160 TaĢkent + 80T 800.00 abc

160 Seğmen+80T 671.25 a-d 120 TaĢkent + 120T 890.00 a

120 Seğmen+120T 677.50 a-d Tritikale 845.00 ab

(32)

Çizelge 4.4.2‟de görüldüğü üzere; Farklı karıĢım oranlarındaki kuru ot verimleri en yüksek 890 kg/da ile 120 TaĢkent + 120 Tiritikale karıĢımından sağlanırken, en düĢük kuru ot verimi 365 kg/da ile 200 Seğmen + 40 Tiritikale karıĢım oranından elde edilmiĢtir. KarıĢım oranların tespit edilen kuru ot verimi en yüksek ve en düĢük değer ortalamasına göre ise kuru ot verimleri 627.50 kg/da olarak bulunmuĢtur (Çizelge 4.4.2.)

ÇalıĢmamızda karıĢım oranlarının ortalamasına göre ise kuru ot verimleri (890-365 kg/da); Elçi (1975), kıraç tarlalarda tarla toprağının verimliliğine bağlı olarak dekardan 250 kg/da‟dan yüksek, Kurt ve Tan (1981), "arpa+yem bezelyesi" karıĢımından 283 kg/da, "yulaf+yem bezelyesi" karıĢımından 254 kg/da‟dan yüksek, Özer (1992), fiğde 494.8 kg/da, bezelyede 297.2 kg/da değerlere yakın, Tan ve Serin (2011b), Kara elçi fiği ile arpanın oluĢturduğu karıĢımdan 477.5 da/kg‟a benzer, Acar (1995), Sulu koĢullarda 762,36 kg/da değerler arasında, Konak ve ark. (1997), fiğ+yulaf karıĢımından 1,118 kg/da‟dan düĢük çıkmıĢtır.

(ĠptaĢ, 1999) Fiğ+tritikale karıĢımında 619.20-1071.40 kg/da‟dan düĢük, Kerimbek (2003), Konya bölgesinde baklagil yem bitkileri ve tahıl karıĢımlarının ikinci ürün olarak yetiĢtirilmesi denemesinde 557.50 kg/da, 582.45 kg/da, 359.60 kg/da değerler arasında, Elçi (2005), baklagil ve buğdaygil yem bitkileri adlı kitabında taban tarlalarda 1000 kg/da‟ dan düĢük, Çeçen ve ark. (2005), 992 kg/da tüylü fiğden, koca fiğden 585 kg/da, adi fiğden 561 kg/da ve mürdümükten 505 kg/da, yem bezelyesinden 317 kg/da değerlere benzer, Süzer (2005), Kara elçi adi fiğ+arpa karıĢımından 938,1 kg/da‟dan düĢük elde edilmiĢtir.

Gummadov (2007), en yüksek Macar fiğ+arpa karıĢımdan 1,091 kg/da, en düĢük verimi ise Macar fiğ ve Tritikale karıĢımından 855.55 kg/da „dan düĢük, Sayar ve ark. (2009), 211-584 kg/da‟dan yüksek, Yücel ve Yücel (2009), bezelyede 457.8- 634.3 kg/da‟dan yüksek, Karadağ ve ark. (2011), 295.0-405.5 kg/da‟dan yüksek, Arslan

(2012), en yüksek kuru ot verimi 450.50 kg/da‟dan yüksek elde edilmiĢtir. AraĢtırıcıların farklı bölge ve yöredeki bulmuĢ oldukları değerler ile

araĢtırmamızdaki bulmuĢ olduğumuz değerler arasındaki farklılıklar, topraktaki bitki besin elementleri, doğal çevre koĢulları, yetiĢtirme yılı ve sezonu, bitkilerin tür ve çeĢitti, iklim senesi veyahut yapılan değiĢik kültürel iĢlemlerden kaynaklı olabileceği kanısı varsayılmıĢtır.

(33)

4.5.Tahıl-Baklagil KarıĢımlarının Ham Protein Oranının Belirlenmesi:

Farklı karıĢım oranlarında yetiĢtirilen karıĢımlarda, karıĢımların ham protein oranlarına (%) ait varyans analiz sonuçları Çizelge 4.5.1‟de, ortalamaların ve interaksiyonun farklılık gruplandırılması ve ham protein oranlarına ait ortalama değerleri Çizelge 4.5.2‟de verilmiĢtir.

Çizelge 4.5.1 AraĢtırmada incelenen ham protein oranı değerlerine ait varyans analiz tablosu Varyasyon kaynakları SD KT KO F Blok 3 0.13 0.04 - Bitki karıĢımı 16 342.27 21.39 737.2078** Hata 48 1.39 0.03 - Genel 67 343.79 5.13 - **: %1 seviyesinde önemli

Çizelge 4.5.1‟de görüleceği gibi karıĢımların ham protein oranları bakımından bitki karıĢımları arasındaki farkları istatistiksel olarak %1 düzeyinde önemli olduğu bulunmuĢtur.

Çizelge 4.5.2 AraĢtırmada incelenen ham protein oranı (%) değerlerine ait ortalama rakamlar ve “student‟s t testi” gruplandırması

Bitki karıĢımı Ham Protein

Oranı Bitki karıĢımı

Ham Protein Oranı

240 Tarm Beyazı 15.69 d 200 Altınova+40T 13.69 g

200 Tarm Beyazı+40T 17.16 b 160 Altınova + 80T 16.25 c

160 Tarm Beyazı+80T 8.77 k 120 Altınova + 120T 15.62 d

120 Tarm Beyazı+120T 16.22 c 240 TaĢkent 14.79 e

240 Seğmen 12.65 h 200 TaĢkent + 40T 13.80 g

200 Seğmen+40T 14.84 e 160 TaĢkent + 80T 14.22 f

160 Seğmen+80T 10.50 j 120 TaĢkent + 120T 15.00 e

120 Seğmen+120T 14.07 f Tritikale 12.22 ı

240 Altınova 17.83 a

Çizelge 4.5.2‟de görüleceği üzere; Farklı karıĢım oranlarındaki ham protein oranı en yüksek % 17.83 ile saf 240 Altınova çeĢitinden elde edilirken, en düĢük ham protein oranı % 8.77 ile 160 Tarm beyazı + 80 Tritikale karıĢım oranından elde edilmiĢtir.

Şekil

ġekil 3.1.1 Deneme alanı görüntüsü
Çizelge  3.2.1  AraĢtırma  yerinin  uzun  yıllar  (1970-2011)  ve  araĢtırmanın  yapıldığı  aylara  ait  ortalama  iklim değerleri
Çizelge  4.1.1‟de  görüleceği  gibi  bitki  boyları  arasındaki  farklar  istatistiksel  olarak karıĢım oranlarında % 1 ihtimal düzeyinde önemli bulunmuĢtur
Çizelge 4.2.1. AraĢtırmada incelenen m 2 ‟de bitki sayısı değerlerine ait varyans analiz  tablosu  Varyasyon  kaynakları  SD  KT  KO  F  Blok  3  26.63  8.88  -  Bitki karıĢımı  16  3128.24  195.52  16.6361**  Hata  48  564.12  11.75  -  Genel  67  3718.99
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

By idealizing Cuban men as &#34;gallant revolutionaries&#34; and Cuban women as models of chaste femininity, American supporters of a war with Spain depicted Cuba as a

Linear Atrophoderma of Moulin (LAM) is characterized by acquired unilateral hyperpigmented depressed band like skin lesions following blaschko’s lines.. Moulin

Introduction: The present study aims to evaluate the clinical findings and biochemical properties of the patients who were followed up in the neonatal intensive care unit due

Kontrol ve obez olgu grubunda trigliserit değerleri arasında p&lt;0,05 düzeyinde anlamlı bir ilişki bulunmuştur.Trigliserit değerlerinin diğer parametrelerle ilişkisi

Ölçme ve DeğerIendirme Komisyonunun belirlediği standartlara gore, verdikleri soru sayıları parametre olarak kullanılacağından öğretim üyelerinin peformans

GüneĢ ve ark.(111); 20 yaĢ üstü 459 kadında üriner inkontinans görülme olasılığını %49,7 olarak bulmuĢlardır ve üriner inkontinans görülmesi ile iliĢkili

Neural progenitor cell (NPC)- extracellular vesicles (EVs) reverse upregulation of ABCB1 (ATP-binding cassette subfamily B member 1 transporter) and activation of NF-κB

2016 yılı için bu bölümlerden sırası ile hematolojide en fazla ATİ’ye sahip antibiyotik grubu 341,91DDD/1000 hasta yatış günü ile karbapenemler iken ikinci en