Türkan Şoray 83 ve 86

(1)

19 A R A L IK 1985

H A B E R L E R

_{CUMHURÎYET/7}

Özetle

Görevi kötüye

kullanan

başkan.

Danıştay'a

verildi

İçişleri Bakanı Yıldırım A k- bulut, görevini kötüye kul landığı gerekçesiyle5 ay ağır

hapis cezasına mahkum otan İçel'in Anamur ilçesi, Bozya- zı kasabası A N A P 'İt beledi ye başkanı A li Ayaz hakkvt- daki dosyayı Danıştay Baş kanlığına gönderdiklerini açıkladı. SH P İçe! Milletve kili A li İhsan Elginin sözlü sorusuna yazılı yanıt veren A kbulut, adı geçen belediye başkanı hakkm daki dosyayı 13 aralıkta Danıştay'a gön derdiklerini söyledi.

Meclis 12 gün

tatile girecek

TBMM, biîtçe görüşmelerini ta mamlamasından sonra 26 aralık - 7 ocak tarihleri arasında 12 günlük ara tatiline girecek. Öğ renci affı ile ilgili yasa tasarısı ge lecek hafta başında Meclisten çı kacak. 1986 Mali Yılı Bütçe Ya sa Tasarısı'nın görüşülmesi 23 aralık pazartesi akşamı Meclis te tamamlanacak. Salı ve çar şamba günleri öğrenci affı ile gündemde bulunan bazı sosyal içerikli yasa tasarı ve önerileri ele alınacak.

Sağlık Sıırast nda

alınan kararlar

Yüksek Sağlık Şûrası'nın 10 gün süren toplantıları dün sona erdi. Şûrada ülke şartlarına uygun doktor yetiştirilmesi için YOK'e duyuruda bulunulması, Verem Savaş dispanserlerinin bölgede ki üniversitelerle işbirliği yapma ları ve b a ka n lıkta ilgili kuruluşlarla ortaklaşa çalışan bir koordinasyon kurulması karar laştırıldı.

SHP iki yasanın

iptalini istiyor

SHP, Savunma Sanayi Destekle me Fonu kurulmasına ilişkin ya sa ile vergi yasalarının iptali için Anayasa M ahkemesi’ne başvu racak. SH P Grup Başkan Vekili Seyfi Oktay, Savunma Sanayi ve Destekleme Fonu Yasası ile fo n denetiminin Sayıştay’ın görev alanı dışında olmasının anayasa ya aykırı olduğunu öne sürdü. Oktay, vergi paketinde vergi ya sası ile cezaların şahsiliği pren sibinin ihlal edildiğini savundu. “Bakanlar Kurulu’na vergi koy ma yetkisi verilerek yaşamanın görevi yürütmeye devredilmiştir. Bunun için anayasaya aykırı ol duğu görüşündeyiz" dedi.

Tıbbi malzeme

ruhsatlanıyor

Pamuk, gazlı bez, sargı bezi, kat güt, plastik enjektör gibi tıbbi ve cerrahi malzeme üretimi ruh sata bağlanacak. Uygulama 1 ocaktan itibaren başlayacak. SSYB'nin yayımladığı genelgeye göre, bazı tıbbi ve cerrahi mal zemenin hijyen şartlarına uygun olmayan yerlerde üretildiği belir lendi. Bu yerlerin halk sağlığını olumsuz yönde etkilediği gözö- nüne alınarak, ruhsata bağlan ması kararlaştırıldı, (a.a.)

Parlar ödülleri

bugün veriliyor

Prof. Mustafa Parlar Eğitim ve Araştırma Vakfı’nm bilim ödül leri bugün, ODTÜ’deki Musta fa Parlar Anın önünde yapılacak

bir törenden sonra verilecek. M ustafa Parlar Vakfı bilim ödü lü betonarme konusundaki çalış malarından dolayı ODTÜ İnşa at Fakültesi'nden Prof. Dr. Uğur Ersoy’a, Araştırma ve Teşvik Ödülü ise Ereğli Demir-Çelik Fabrikalarında büyük çapta enerji tasarrufu sağlama proje lerinden dolayı Mürtez Tulukoğ- lu ve A hm et Çağlar'a verilecek.

Suudi Hac

Bakanı

Ankara'da

Suudi Arabistan Hac ve E vkaf bakanı Abdülvahap A hm et Ab- dülvassea, dün Ankara'ya geldi. A hm et Abdülvassea, Cumhur başkanı Evrenle Çankaya’da B aşbakan Turgut Ö z a l’la TBM M ’deki çalışma, odasmda bir süre görüştü. Abdülvassea, “İslam ülkeleri arasında inanç tan sonra en kuvvetli bağ ekono mik güçlerdir. İslam ülkeleri ara sında işbirliği sağlanırsa üçüncü bir kuvvet olarak kendilerini gösterebilirler” dedi.

Taflıoğlu n ıın

önerisi

HP'den ayrılan bağımsız Sela- hattin Taflıoğlu 'nun anayasanın 48. maddesi uyarınca, “SH P'li- lerin üyeliklerinin düşm esi gerektiği" konusundaki yazılı başvurusu bugün Başkarthk Di vanı'ndan Karma Komisyon'a gönderilecek. Başkanlık Divanı’- nın bir süre önce görüştüğü ve benimsemediği konu ile ilgili ola rak hazırlanan gerekçeli rapor, bugün Anayasa ve Adalet Kar ma Komisyonu 'na iletilecek. Karma Komisyon'un Meclisin ara tatilinden sonra konuya iliş kin olarak hazırlayacağı rapor Meclis Genel Kurulu 'nda ele alı nacak.

Cindoruk: M arta kadar seçim

yapılmazsa, meydanlara ineriz

D Y P GENEL BAŞKANFNDAN

D e m ire V İn h a k e m liğ i:

Maç mı yapıyoruz

hakem olsun. Demirel'in günlük siyasetin içine

sokularak yıpratılmasını istemiyoruz

...

J

m i ly a r l ı k p iy a n g o :

Turgut Özal başında

M P kasketi ile gelip bilet satarsa, o zaman

alırım. Eli uğurludur.

G a le r id e k i t r a k t ö r l e r :

Çukurova’da

çiftçiler traktörlerini galeriye koyarak satışa

çıkarıyor. Satılık traktör sayısı, kullanılandan

fazla. Gelecek yıl, tarımda çöküş yılı olacak.

İstanbul Haber Servisi

DYP Genel Başkanı Hüsamettin

Cindoruk, erken seçim için hiç

bir engel kalmadığını belirterek

“Mart ayma kadar bekleriz. Ol mazsa martta milletimizle birlik te meydanlara ineriz” dedi. İkti

d a rın “ ihtilaller rejiminin

çocuğu” olduğunu öne süren

Cindoruk, “şartlı bir genel af” tan yana olduklarını ve işkence nin insanlık suçu oluşturduğunu, ancak işkencenin Türkiye’de sis tem haline gelmediğini savundu.

İ M İ

İstanbul’da basın toplantısı düzenleyen DYP Genel Başkanı

Hüsamettin Cindoruk, 8 aylık

yurt gezileri sırasında milletin,

"devletin yönetim biçimi, ekono mik meseleler ile sosyal ve ahlâk yapımız” konusunda çözüm'

beklediğini söyledi. İnsanların rejime ve devlete güven duyma dığını söyleyen Cindoruk son 25 yılın “tarafsız ve bilimsel” öze tini şöyle çıkardı:

“Ülkevi zaman zaman ihtilal

ler yönetiyor. Diğer zamanlarda ise ihtilal ülkeyi denetliyor. Di lediği zaman yönetimi üstleniyor. İhtilal denetimi altında demok rasi olmaz. Demokraside millet iradesi denetlenemez. Denetlen diği zaman millet bunları ezer geçer. Bu basit gerçek demokra sinin ilk şartıdır. Milletimiz bu işe kesinlikle son vermek kara rındadır. Ülkede rejim istikrarı kalmamıştır. Demokrasinin, me seleleri çözme üstünlüğünü gös termesine engel olunmaktadır. Her ihtilal demokrasiyi kendi şartlarına göre tarif ediyor, dü zenliyor. Üstelik millete demok rasi kötüleniyor, partiler kapatı lıp, siyaset adamlarına yasaklar konuyor.”

Gelecek yılın Türk tarımında çöküş yılı olacağını söyleyen Cin doruk Çukurova’da çiftçilerin traktörlerini galeriye koyarak sa tılığa çıkarttığını belirterek “sa

tılık traktörlerin sayısı, kullanı lanların sayısını geçmiştir” dedi.

Bu hükümet döneminde yapılan 100 milyar liralık hayali

ihraca-AHrt n rt

n n Hin

t

i

Yargıtay Büyük Genel Kurulu 'nca seçilen

aday-z mCI I I L I 1 1 I I I s İ l II I f U f l U l ç l ' I ıar arasmdan, Cumhurbaşkanı Kenan Evren in Anayasa Mahkemesi üyeliğine atadığı Adnan Kökner, andiçerek görevine başladı. Anayasa Mahke mesi Yüce Divan Salonu'nda dün saat 10.00'da düzenlenen törende konuşan Anayasa Mahkemesi Başkam Semih Özmert, yasa gereği yapılan bu törende edilen yeminin, büyük manevi değeri yanında hukuksal değeri de olduğunu bildirdi. Özmert, 'Anayasa yargısıve anayasa hukukuyla meşgul olanlar. Anayasa

Mahkemesi'nin siyaseti, hukuki zemin üzerinde sağladıklarını görürler" dedi. Daha sonra, üye Adnan Kökner kürsüye gelerek, anayasayı korumaya ve görevini tarafsız biçimde, yalnız vicdanının sesine uyarak yapmaya ilişkin andı okudu. Başkan Özmert, Kökner'e cübbesini giydirdi. Anayasa Mahkemesi'ndeki andiçme törenine Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyeleri, Başbakan Turgut Özal, Cumhuriyet Başsavcısı, askeri ve sivil yüksek yargı organlarının başkanlar/, Cumhuriyet Başsav cısı, Anayasa Mahkemesi Başkan ve üyeleriyle, mahkemenin emekli üyeleri katıldılar. (Fotoğraf: a.a.)

‘Casino Ankara’ kokteylle açıldı

Milletvekilleri

HASAN UYSAL

ANKARA — “ Alpaslan jeton versene... Al lah! Mehmet bak kaç geldi.”

Ankara’nın yeni açılan kumarhanesinin açı lış kokteylinde oyun makinelerinin başındaki A NAP’lı Alpaslan Pehlivanlı ile Mehmet Öz

demir kumar oynarken birbirlerine böyle sesle

niyorlardı. ANAP Genel Başkan Yardımc.ısı

Eyüp Aşık, kumar makinelerinin başında heye

canlı müşterilerin arasında göze çarpıyordu. En heyecanlı A N A P’lı ise Leyla Yeniay Köseoğlu idi. İki A NAP’lı milletvekilinin arasında, eşan tiyon 10 jetonunu bitiren Köseoğlu, milletveki li arkadaşlarından jeton alıp, oyununu sürdü rüyordu. Milletvekilleri kumar oynarken, aynı saatlerde TBMM’de sadece 30 parlamenter var dı ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı bütçe si görüşülüyordu. A NAP’lı SH P’li, DŞP’li, M DP’li ve bağımsızlardan oluşan yaklaşık 90 milletvekili ise, makinelerin başındaydı.

Güneş

ga-Kumarhanenin açılış

kokteyline 50

A N A P ’lı, 13 S H P ’li,

16 bağımsız, 8 M D P ’li

1 D S P ’¡i, çok sayıda

işadamı, gazeteci ve

sanatçı katıldı.

zetesi sahibi, müteahhit ve işadamı, ge çen yılın ver gi rekortme ni Mehmet Ali Yılmaz’- ın finanse ettiği Tek Trans A.Ş. —...

tarafından, başkentin en büyük otellerinden olan Emekli Sandığı’na bağlı Büyük Ankara Oteli’nin alt katındaki “ Casino Ankara” adlı kumarhane, ikinci kez bir kokteyle açıldı. Büt çe görüşmeleri nedeniyle kokteylin ters zama na geldiğini ve bu nedenle milletvekillerinin gel meyeceğini düşünerek kumarhane yöneticileri yanıldılar. Parlamenterler, beklenenin tersine, TBMM karşısındaki kumarhaneyi adeta işgal et tiler.

2 MİLYONLUK EŞANTİYON

Saat 18’de başlayan kokteyle ANAP Genel Sekreteri Mustafa Taşar, Genel Başkan Yardım cılarından Eyüp Aşık, Bayındırlık ve İskân Ko misyonu Başkanı İbrahim Özdemir olmak üze re 50 ANAP’lı, SHP Genel Başkan Yardımcı ları Ayhan Fırat ve Kenan Nehrozoğlu başta ol mak üzere 13 SH P’li, 16 bağımsız, 8 M DP’li ve 1 DSP’li milletvekili, Futbol Federasyonu eski

başkanlarından Kemal Ulusu, çok sayıda işada mı, gazeteci ve sanatçı katıldı. Yüksek yargı o r ganlarının yöneticileri ile birlikte çok sayıda üst düzeyde bürokratın da iltifat ettiği kumarhane nin önceki gece renkli simaları arasında Güm rükler Genel Müdürü Ertan Cirali de yer aldı.

Bir hafta önce sessiz sedasız açılmış olan ku marhane kokteyl sürerken yeniden açıldı. Ko nuklara özel keseler içinde tanesi 400 lira olan 10 jeton eşantiyon olarak verildi. Kumarhane yöneticileri 550 kesenin dağıtıldığını (2 milyon 200 bin TL.) belirttiler. Ancak jetonlar 1 saat lik bir süre içinde makineler tarafından geri alın dı.

Kumarhanenin açılışına gelen DSP Gazian tep Milletvekili Süleyman Koyuncugil akıllı müşteriler arasında yer aldı. Diğer makineler de jetonların çabucak bittiğini ileri süren Ko yuncugil, “ Poker makinesinde jetonlar daha

uzun sürede bitiyor” diyerek jetonlarını daha

uzun sürede yitirdi.

Kumarda kaybeden SHP milletvekili Ali İh

san Elgin ise jetonlarının tükendiği sırada şu

espiriyi yaptı:

“Yarın Meclise önerge verip kumarhaneyi ka pattıracağım. Ya her milletvekiline aylık 500’den jeton verirler, ya da karışmam.”

AYLîCl 140 MİLYON LİRA

Gece 03’e kadar açık kalan kumarhane, tam 27 milyon lira kazanmayı başardı.

İçinde bir de bar bulunan kumarhane, Black Jack (21) poker, atyarışı, rulet ve bakara ile 21 çeşit kollu oyun makinesi olan 112 elektronik oyun makinesinden oluşuyor. 8 bin lira verip 20 jeton alarak içeri girilebilen “ Casino Ankara’- ’da makinelerin başında erkek ve bayan genç kupiyeler çalışıyor. “ Jeton yutan makineler” in işletilmesi için Ankara Oteli’nin alt katını tutan işletmeci, A nkara Oteli’ne kira ve kâr payı ola rak ayda 140 milyon liradan yılda 1 milyar 680 milyon lira ödeyecek. İşletmeci, masrafları çı kardıktan sonra 2 milyara yakın yıllık kâr bekliyor.

300 yatak kapasitesinden yüksek olan turis tik otellere Verilen kumarhane izni nedeniyle za rar eden oteller kâra geçerken, kumarhane iş letmecileri de büyük kazanç elde ediyorlar. An kara’da halen Dedeman Oteli’nde bulunan ku marhaneden sonra açılan Ankara Oteli kumar hanesine ek olarak yeni Sürmeli Oteli’nin kumarhanesi de devreye girecek.

tın “bir ahlak çöküntüsü” örne ğini oluşturduğunu belirten Cin doruk, hayali ihracattan alınan paralardan 66 milyarı için devle tin icra takibi yaptığını vurgula yarak “büyük holdingler bile

devleti ve milleti dolandırarak bu furyadan 100 milyar lira haram para almışlardır” diye konuştu.

İktidarın “İhtilaller rejiminin

çocuğu” olduğunu öne süren

Cindoruk, “Demokrasinin çocu

ğu olan bir iktidar ortaya çıkmalıdır” dedi. 1986 yılının “yeni seçim yılı” olmasını isteyen

Cindoruk, “her türlü barış orta

mı sağlanmış hukuk devleti kur mak için yeni bir seçime gitmek şarttır. Yeni seçimin peşini biz de millet de bırakmayacaktır” diye

konuştu. Erken seçim için mart ayına kadar bekleyeceklerini be lirten Cindoruk, “Erken seçim

kararı verilmezse milletle birlik te mart ayında meydanlara ineriz” dedi, ö z a l’ın seçim için “hodri meydan” dediğini hatır

latan Cindoruk, “onlar da böy

le düşündükten sonra seçim için hiçbir engel kalmamıştır” dedi.

Basın toplantısı sırasında ga zetecilerin sorularını yanıtlayan Cindoruk, işkencenin bir insan lık suçu olduğunu belirtti. Tek tek olayların üzerine eğilmekle işkencenin önlenemeyeceğini, önlenmesi için Ceza Yargılama Usul Kanunu’nun değiştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gözaltı sü resinin 48 saate indirilmesini sa vunan Cindoruk, işkencenin Türkiye’de sistemli yapılmadığı nı öne sürerek “ama münferit

olayların çıkması dahi bizi rahat sız etmektedir” dedi.

Affın sürüncemede bırakılma sının “insancıl bir tutum” olma dığını belirten Cindoruk, şartlı bir genel aftan yana olduklarını ancak bu affın Türkiye’yi anar şi ve terör sınırına getirmeyecek şekilde olması gerektiğini vurgu ladı. MDP ile kurulan diyalogun

“birleşme değil bütünleşmeye”

yönelik olduğunu söyleyen Cin doruk, Demirel’in hakemliği ko nusunda “maç mı yapıyoruz san

ki, hakem olsun. Sayın Demirel- in günlük siyasetin içine sokula rak yıpratılmasını istemiyoruz. Onun saygınlığının korunmasın da Türkiye’nin büyük menfaati vardır” diye konuştu.

1 milyarlık Milli Piyango çe kilişi için bilet alıp almayacağı sorulan Cindoruk, “Eğer Turgut

Özal başında MP kasketi ile ge lip bilet satarsa o zaman alırım. Eli uğurludur” dedi.

Cindoruk bugün parti otobü sü “Süvari” ile birlikte Ege böl gesinde geziye çıkacak.

TEŞEKKÜR

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı,

Hiçbir yardımı esirgemeyen Endoklinoloji Servisi Başkanı ve hazik ve çok değerli

Sn.Prof.Dr. HÜSREV HATEMİ’ye Kalp ve Damar Cerrahı Sn.Prof.Dr. KENAN AKTAN’a,

Üroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Sn.Doçent.Dr. ARMAĞAN ÖNER’e

Sn.Doçent.Dr. TANJU DEĞER’e Nöroşirurji Uzmanı Sn.Dr. SAİT AKÇURA’ya

Sn. HİDAYET SARI’ya

Endoklinoloji Servisi’nde yattığım sürece Asistan Dr. NECATİ ÇAKIR’a, Dr. ve personeline şükran

ve minnetlerimi arz ederim.

ENVER NACİ GÖKŞEN

BILSAK’TA

BUGÜN

Söyleşi: 18.00 Heykeltraş Handan BÖRTÜCENE MUTFAK ORDUSU Café-Foyer: 10.00

YferlI-yabancı

basın, fotokopi, çay, kahve, kek, kahvaltı

Lokanta: Türk Müziği Dörtlüsü Önceden yer ayırtmak için:

BÍLSAK 143 28 7 9 / 143 28 99

SATILIK

DÜKKÂN

Çemberlitaş Cami Sok. No: 50

Tel: 527 22 57

»

i

v d i

k

k ö i i d

T

k

V I

M T V

» f T t S I Y

Türkân Şoray ’83 ve ’86

Atilla Dorsay’ın yazdığı “ Tür

kân Şoray” başlıklı yazıda ba na bir sataşma var. Bugün bu sataşmaya yanıt vermek is tiyorum...

Anlaşılan, “ filmleri artık iş yapmayan, filmci deyişiyle çalışmayan” (Bu sözleri Dor- say’ın yazısından alıyorum) Şoray, film önerisi gelmediği için (yine kendi sözleri) eski defterleri karıştırmaya başla mış... Öyleyse biraz da biz ka- ' rıştıralım...

Şoray, Cihan Ünal ile evlen mesi konusunda Dorsay’a şunları söylüyor: “ Tüm gaze telerde hakkımızda olmadık, çirkin, kötü şeyler çıktı üst üs te... Her birini okuyunca ‘sen de mi’ demekten kendimi ala mıyordum. Herkese çok kırıl dım o ara... Söylemediğim şeyler, yapmadığım hareketler yazılmaya başlandı. Sizin ga zete bile o türden bir yazı yazdı”

O günlerde (1983 eylül ayı) Cumhuriyet Gazetesi dışında her gazetede Türkân Şoray vardı. Olay iç sayfalardan bi rinci sayfalara geçmiş, sayfa ların altından üstüne doğru tır manmaya başlamıştı. Manşet çeken gazeteler bile vardı, işin ilginç yanı bu gazetelerin her birinin başka bir telden çalma- sıydı. Birinde evlenme tarihi açıklanırken, diğerinde evlen meyecekleri konusunda yemin billah ediliyordu.

Şoray-Ünal evliliği o güne kadar gazetemizi ve beni hiç ilgilendirmemişti. Sonradan karı-koca olan ünlü çiftle tanı şıklığımız bile yoktu. Ancak olaylar artık gözardı edileme yecek boyutlara ulaşmıştı. Ev lenip evlenmeyeceklerini öğ renmek için değil, basındaki bu çelişkilerin nedenini öğren mek için film setine gitmeye karar verdim. Ve Şoray’ın sö zünü ettiği yazıyı yazdım...

Ne diyor Türkân Şoray: “Söylemediğim şeyler, yapma dığım hareketler yazılmaya başlandı. Sizin gazete bile o

türden bir yazı yazdı.” Demek ki biz Şoray’ın söy lemediği sözleri, yapmadığı hareketleri yazmışız. Allahtan gazetemizin arşivi Türkân Şo- ray’ın hafızasından daha kuv vetli. 30 Eylül 1983 tarihli sa yımızda yer alan haberin kar şılaşma bölümünü aynen alıyorum;

“ Ünal viski şişesinin başın da filme alınırken çingene giy sileri içindeki Sultan’la konuş maya başlıyoruz..

Daha doğrusu ben konuşu yorum. Ünlü sanatçı da yılla rın kazandırdığı artistlik dene yimi ile konuşma taklidi yapıyor...

Soruyu büyük bir dikkatle dinledikten sonra ünlü siyah gözlerini önce sağa, sonra so la, daha sonra yukarı ve en so nunda da aşağıya çeviriyor. Bu hareketleri bitirdikten sonra ağzını açıyor. Biraz sonra da yarım açılan ağzı, içine dişle rini zor sığdırdığı dudakları ta rafından kapanıyor. Bu şekilde yarım saat kadar karşılıklı du ruyoruz.

Kısaca şunu soruyorum: ‘Söylentilerden bu kadar yakındığınıza göre gerçeği söyleyin, yazalım. Rüçhan Adlı ile gerçekten ayrılmadığınız söyleniyor, doğru mu? Cihan Ünal ile durum nedir? Evlene ceğiniz söyleniyor. Doğru mu?’

Türkân Sultan bu soruları duydukça her seferinde du dakları aralanıyor ve yukardaki sahne yineleniyor. Ne ‘evet’ diyor, ne ‘hayır’ , hatta ne de

‘belki’ .. Ünlü oyuncunun ağ zından bu süre içinde ‘bakın’ ,

‘ama’ , ‘şimdi şu var’ gibi söz cüklerden fazlası çıkmıyor...

Bizi uzaktan seyreden ve konuştuğumuzu zanneden Ci han Ünal bir dinlenme anında yanımıza geliyor.

‘Ne konuştuğumuzu’ soru yor. Anlatıyorum durumu ve yukardaki soruları bu kez ken disine yöneltiyorum...

Cihan Ünal,Türkân Şoray’a kıyasla epey konuşkan... Bana bu konuların dışındaki her şe yi anlatıyor. Örneğin Londra- da hangi tiyatrolara gittiğini, nasıl İngilizce öğrendiğini ve çocukluğunun nasıl geçtiğini vs...

İki sanatçı ile bir saat kadar uğraştıktan sonra durumu an

lamaya başlıyorum. Olayın ke sinliğe kavuşması reklam açı

sından sanatçıların işine gel memektedir. Kesin yanıtlar halkın merakını gidereceği için, gazetecilerin ve okuyucu ların (doğal olarak sinema se yircilerinin) ilgisini dağıtacak tır. Benim anladığım bu...”

Yazı bu kadar...

Görüldüğü gibi Türkân Şo- ray’ın söylemediği hiçbir şeyi yazmadığım gibi, tersine, hiç bir şey söylemediğini yazmı şım. Ayrıca ne “evlenecekler” ne “evlenmeyecekler” demi şim... Bu karşılaşmamızın so nucunda benim vardığım kanı nın ne kadar doğru olduğunu da Şoray’m, Atilla’ya sorduğu şu sorular bir kez daha ka nıtlıyor:

“ Ben de çok merak ediyo rum. Yaptığım filmler mi beğe nilmedi? Yanlış seçimler miy di? Yoksa seyirci artık eskisi kadar sinemaya mı gitmiyor. Giderse film mi seçiyor? Aca ba evlendiğimiz için mi filmle rime gitmiyor.”

İşte benim aklıma gelen, iki yıl sonra Türkân Sultan’ın da aklına geliyor. Ben, “ kesin ya nıtlar, halkın merakını gidere ceği için gazeteciler ve okuyu cuların (doğal olarak sinema seyircilerinin) ilgisini dağıta caktır. Benim anladığım bu...” derken Şoray aynı cümleyi başka bir şekilde kuruyor: “Acaba evlendiğimiz için mi halk filmlerimize gitmiyor.”

Aslında bütün marifetleri “ resmi” ya da “gayri resmi” aşk ilişkileri olan insanların ya şamından bu unsurlar eksilin ce, geriye sözü edilecek bir şe yin kalmaması... Neyse ki Atil la Dorsay çıkıyor da, yazacak bir şeyler bulabiliyor...

Son olarak Şoray Sultan’a “ aklında kaldığı kadarıyla” aslı astarı olmayan suçlamalar yapmak yerine, yazımı daha dikkatle okumasını, hatta ke sip iyi bir yerde saklamasını öneririm...