• Sonuç bulunamadı

Tarihin mutfağı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tarihin mutfağı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MİLLİYET 29 EKİM 1992'PERŞEMBE

YAŞAM

Tarihin

E ski çağlardan günümüze, m utfakta

kullanılan eşyalar Sadberk Han

M üzesi ’nde açılan sergide

meraklılarını bekliyor

Torun DEDE YEMEK günlük yaşamın vazgeçilmez

bir öğesi. Sadberk Hanım M üzesi'nde açılan “Çağlardan Günümüze Yiyecek ve îçeçek Kaplan” sergisinde de, bu öğenin yüzyıllar süren serüveni ortaya konuyor.

Sergiyi dört ay çalışarak

hazırladıklarını belirten Sadberk Hanım Müzesi’nin yöneticisi Sevgi Gönül, serginin amacını şöyle anlatıyor:

“Özellikle gençlere dönük bu sergiyi

açmakla eğitici ve öğretici rol üstlendik. Çeşitli çağlarda, ve Anadolu’da yaşamış medeniyetlerimizi ilkokul öğrencisinden, lise öğrencisine kadar her yaşta insana sıkmadan, eğlendirici bir şekilde göstermeyi amaçlıyoruz.”

13 Aralık tarihine kadar devam edecek olan sergide, antik çağlardan Roma ve Bizans’a Selçuklu’dan Osmanlı dönemine her çeşit mutfak malzemesini görmek mümkün.

12’nci ve 13’üncü yüzyıla ait Iran ve

Anadolu Selçuklularının seramik eserleri, servis kaplan, bardaklan ve sürahileri ilgi çekiyor. Osmanlı döneminde

padişahların kullandığı mataralar, şerbet­ likler, şerbetlerin soğuk olarak saklandığı karlıklar, gümüş cam ve seramik kaplar. Osmanlılar için üretilen Maisen, Viyana porselenleri ve Bohemya kristalleri...

Serginin en ilginç yeri II. Âbdülhamit’in Meclis-i Mebusan

üyelerine 1908 yılında verdiği ziyafet sof­ rasının canlandınldığı köşe. Sofrada bakara kristal bardaklar, Beykoz cam şi­ şeler, Çin porselen tabaklar, tuğralı gümüş çatal kaşıklar, tuğralı gümüş servis tabaklan ve şamdanlar var.

Serginin girişindeki salonda ise bakır

bir dergâh kazan bulunuyor. Dört kulplu, 1.32 metre çapında, 83,5 santim

yükseklikte, 240 kilo ağırlığındaki bu kazan sergilenmek üzere Gündağ

Kayaoğlu’undan alınmış. Kazanın dört

kulbundan ikisinin arasında ve ağız kenanna yakın olan yerde, 4 milimetre kalınlığında ve 17x21 santim ölçüsünde dökme pirinçten yapılmış yazıtlı bir plaka bulunuyor. Dokuz çivi ile tutturulan bu plakanın üst ortasında klasik Osmanlı ar­ ması bulunuyor.

Burcunuzun

yemeği

Sergiyi gezenler; Roma İmparatorluğu döneminde, her burca göre ayrı bir yemek hazırlandığını öğreniyor. Başak burcunun yemeği ‘bakire bir

domuzun döl yatağı’, Kova burcunun

‘kaz’, aslan burcunun ‘Afrika inciri’, ikizler burcunun ise ‘bir çift böbrek ve koç yumurtası.’

Saray sofrası

Sergide, Osmanlı padişah­

larının sofraları, saray mut­ faklarında pişen yemeklerin isimleri ve saray ziyafetlerin­ deki mönüler de var. Kanuni

Sultan Süleyman devrinde

1557 yılındaki saray sofrasına bir göz atalım: Dereotulu, nohutlu, soğanlı kuzu yahnisi, et suyuna İskenderiye üzümlü pilav, yaprak, patlıcan, kabak dolması, kıymalı böre, sahlep, boza, meyve ve çiçek şerbetleri, şıra, çay, kahve, ıhlamur, adaçayı, nane- limon, bal şerbeti, arpa suyu şerbeti.

Çankaya

ziyafeti

Atatürk’ün 3

Ekim 1934 günü Çankaya köşkünde İsveç Veliaht Prensi

Gustave Adolphe ve

eşi onuruna verdiği ziyafetin mönüsü şunlardan oluşuyor: Kre­ malı çorba, haşlanmış levrek, kuzu pirzolası, bıldırcın, tereyağı krema ve yumurta şansı­ ndan yapılmış sosla kuşkonmaz; odun kömü­ ründe kızartılmış tavuk, garnitür ve mevsim salatası, yumurta akı ve krema ile yapılmış Stockholm dondurması, tatlı pastalar.

m *

Padişah

yemeği

Şimdi de 1670’ler-

de 4. Mehmet döne­ minde padişah sof­ rasına bakalım: Tere­ yağı ve soğanla kızartılmış koyun, kuzu ve piliç kızart­ ması; kızartılmış ve kaymak, şeker, gülsu­ yu ile fmnlanmış gü­ vercin; bezelye çor­ bası; terbiyeli tavuk suyu çorbası; zeytin, kapari, turp, pancar, hıyar, taze sarımsak, gül yaprağı konulan salatalar; tavuk göğ­ sü, incir tatlısı, nişas­ ta, şeker ve gül suyun­ dan tatlı, şeker, gül suyu amber ve miskle pişirilen kayısı; ar­ mut, elma, şam üzü­ mü, fıstık hoşafları.

Mebusan

masası

İŞTE TARİH

Abdülhamit’in ve Meclis-i Mebusan üyelerinin, 1908 yılında Yıldız Sarayı’nda oturdukları masa (alt­

ta). Masanın üstünde o günlerde kullanılan bakara kristali bardaklar, Beykoz cam şişeler, Çin porseleni tabaklar, Yıl­ dız tabak, tuğralı gümüş çatal-kaşıklar, gümüş tabaklar ve şamdanlar dizili.

Yıldız Sarayı’nda 31

Aralık 1908 tarihinde 2.

Abdülhamit’in Meclis-i

Mebusan üyelerine ver­ diği ziyafetin mönüsü şöyle: Yumurta bilyon, peynirli börek, mayo­ nezli levrek balığı, seb­ zeli sığır filetosu, soğuk dana ciğeri ezmesi, hin­ di ve keklik kebabı, be­ yaz salçalı tavuklu pi­ lav, dört kardeş tatlısı, krema, dondurma.

İmparatorluğun son

günlerinde, 20 Nisan 1920 tarihinde Vahded-

din’in öğle yemeğinde

sofrada şunlar vardı: Düğünçorbası, börek, bezelyeli kuzu, paça, sade yağlı bakla, pilav, zerde, baklava, meyve

i

*#»•

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

A.) Ali okula neden geç kaldığını söylemedi. C.) Annem bana çok kızdı. D.) Elma en çok sevdiğim meyvedir. B.) Ayşe geç uyandığı için servisi kaçırdı.. 9.)

Kanola yağı ve şortening ile kızartılan patates örneklerinde en yüksek yüzdeye sahip yağ asidi olarak oleik asit tespit edilmiştir.. Şortening ile kızartılan patateslerde ise

4- Üretimini yaptığı ürünlerde kullanmak, yada ticaretini yapmak için her türlü tahıl, soya, ayçicek, kanola gibi yağlı tohumlar ve benzeri sanayi bitkileri,

Şirketimizin bilgilendirme politikası, Sermaye Piyasası Kurulu mevzuatı, Türk Ticaret Kanunu ve Borsa İstanbul düzenlemelerine, Kurumsal Yönetim İlkelerine ve

2- Tüm kanatlı, küçükbaş ve büyükbaş hayvanların, damızlık ve sofralık yumurta, et, süt ve tüm üretimlerini ve mamulleri ile bu üretimlerden elde edilecek

Kanallardaki kupula adlı çı- kıntılarda bulunan tüy hücreleri, kanalı dolduran endo- lenf sıvısının hareketlenmesiyle nehir akıntısına direnen su bitkileri gibi

• Gebelik ve sonraki 3 ay içerisinde saptanan tümörler konjenital tümör olarak kabul edilir.. • Pediatrik çağ tümörlerinin % 1.5-2’sini konjenital

keçisi yetiştiriciliğinin her koşulda desteğe ihti- yaç duyduğu anlaşılmaktadır. Ham tiftiğin çok önemli bir miktarının örgü hammaddesi olarak kullanılması,