• Sonuç bulunamadı

Dünün meşhurları bugün ne yapıyorlar?Cemal Sahir, ziraatçı olarak gitmiş artist olarak dönmüştü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Dünün meşhurları bugün ne yapıyorlar?Cemal Sahir, ziraatçı olarak gitmiş artist olarak dönmüştü"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

17 MART 1955

SANAT

DÜSC

DUNUN MEŞHURLARI

bugün ne yapıyorlar?

Röportaj : Kemal MORALİ Fotoğraflar : Osman ÖZCAN

Cemal Sahir, ziraatçı

artist

olarak gitmiş

olarak

dönmüştü

İZDE sanatçıların bel II kaderleri vardır: U- nutulmak! Her sanat kolunda olduğu gibi bu, sah­ ne sanatında da böyledir. «Eskiler,» Türk sahnesini ku ranlar, şayet hâlâ, ileri yaş­ larına rağmen onun meşak katlerini çekerek işlerini sür düremiyorlar ise, çekildikleri köşelerinde «anılmaz kişi­ ler» arasına katılmışlardır. İşte bunlardan biri daha: Ce. mal Sahir. Anılmazlar kerva mııa katılmış gidiyor. Henüz 63 yaşında ve aşırı neş’esine rağmen doktorlarla İlgisini bir türlü kesemiyor. Hastalı ğını da, hayatını adadığı, «Sahnesden almış.

Bir zamanlar sahnelerin en yakışıklılarmdanmış Cemal Sahir. Fakat bu böyle sürüp gitmemiş.. 1933 yılının tiyat ro sezonunda. Ferah sinema

ASK ve

KÄHKAHA

Ç

APKINLIĞI ile ün salmış yaşlı İmpara tor Franz Josef I, as kısız gece elbisesi giyen dolgun göğüslü bir opera şarkıcısına hayran kalmış tı. «Elbisenizi tutan ne­ dir?» diye yılışarak sordu. Genç ve güzel kadın cevap verdi: «Sadece yaşınız Ek selans!»

Bugünkü Cemal Sahir eski günlerini anlatıyor

Tarım tahsili yapmak için gittiği Macaristaııdan Operet artisti olarak dönen Cemal Sahir ilk olarak İstanbul Ope­

retine girmişti. Şimdi O. hâtıraları ile yaşıyor. sında, «Zühre»yi oynuyorlar..

Operet’in tenoru olan Cemal Sahir, eserin konusu gereği, Erenköy'deki köşkünün bah çesinde çimenler üstüne yat mış yıldızları seyretmekte­ dir.- Bir düş başlar ve o an­ da Merih’ten İnen hayali u- çak içinden çıkan Merih’li, genç tenoru alıp Zühre’ye gö türür. Cinler, periler, ifritler le uğraşır sanatçı.. Bunaltı lar içindedir. Son sahnede ise içinde şeytanların kaynaştığı gayya kuyusunun üzerine ge­ lir.

İşte ne olmuşsa o zaman olmuştur.. «Sahnede bu ku­ yuyu temsil eden kapak üs­ tündeydim» diyor. Cemal Sa hir.. «Artık rolüm gereğince kaybolmam lâzımdı.. Maki­ nist işareti verdi. Fâkat ya­ vaş yavaş aşağı inecek olan kapak birdenbire göçtü. Ben de 5 metre yükseklikten be­ ton üstüne düştüm. Belim ze delendi. Sonra..» Sonrası bili niyordu. Cemal Sahir o gün­ den beri belini tutarak gezi­ yor.

Görüşmek için Beyoğlu- nun bir ara sokağında, yal­

nız yaşadığı evine gittiğimiz zaman, gene belini tutarak, yaslandığı köşesinden can­ lı bir hareketle fırlayıp kalk­ mıştı.

Duvarda çerçevesi eskimiş bir resim: Koltukta oturan, kolsuz elbise giymiş kadına, yakışıklı genç bir adam yak laşmış, bakıyor. Bir şeyler söylüyor olmalı,. «28 Mart 1922'de, Kalman İmre'nın Çardaş operetinden bir sah­ ne. Kadın, Vareski Silva ro­ lündeki Eiraz.. Erkek de Ed- vin rolünde Cemal Sahir.

Cemal Sahir. Sultan Ha- mid’in kehribarobaşısı Ben 11 nâmı ile tanınan Ali Bey' in oğlu. Annesi ise Vezir Ma­ car Fazlı Paşa’nm yeğeni Ley lâ Hanım.. Haliç Fener'inde, 1902 yılının 19 Ağustos günü doğmuştu.

Benli Ali Bey'in oğlu .deli kanlılık çağma girince ken­ dilerinin istemediği bir yol tutmak tarım tahsil etmek için gittiği Macarıslandan öpere tçi olarak dönmüştü! Henüz yirmi yaşındaydı ki İs tanbul Operet Heyetine girdi. Yalnız burada da çok kalma

yarak kendisi, bir hayli borç lanmak suretime «Sahir Ope reti»ni kurdu, ilk oynadıkla­ rı eser Macarca aslında adap te ettiği «Meçhul» opereti idi. Bunu, çok sevilip tutu­ lan, «Tarla Kuşu», «Çardaş Fürstin» takip etti. Ve yıllar böylece biribirini, başarılar­ la, kovalayıp durdu..

Ailelerin çocuklarını ar­ tist, sanatçı, olmak istedikle­ ri zaman adını «gâvur»a çıka rıp evlerinden kovarak red­ dettikleri günlerde yetişmişti Cemal Sahir. Tür]« sahneleri nin yapıcısı, kurucusu bir a- vuç idealistten biriydi. Nite­ kim tarım tahsili yapmak i- çin gittiği Macaristandan döndüğünde babası kendisi­ ne sormuştu:

«— Ne oldun?» «— Artist oldum!» . . . Ve aldığı sert cevap: «— Vay utanmaz vay!..»

m

Cemal Sahir 1922 de Çardaş Operetinde Kiraz hanımla

beraber

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphane Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Taş plaklara ve üzerlerinde yapışık olan THY pullarına olan ilgisi yüzünden henüz okuma-yazma bilmezken bütün plakları tanırmış.. Kimi zaman da koltuğun

Sonuçları Optics Letters dergisinde yayımlanan bir araştırmada meta- yüzeyler olarak bilinen aşırı ince optik aygıtlar piyasada bulunan kontakt lenslerle birleştirilerek

Son bir kaç yılda, akıllı telefonların kamera özelliklerinin bas-çek kamera satışlarının dibe vurmasına neden olmasından sonra ortaya çıkan DSLR görünümlü bas-çek

4 kasım 1968'de ölen Ulunay vasiyeti uyarınca Konya’ya götürülerek orada toprağa verildi. Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha

Türk Sinema Tarihi’nin bu akşamki bölümünde, 40 yıldır yapımcı, yönetmen ve senaryocu olarak sayısız filmde imzası bulunan Osman F.. Yapıtlarından

1913 yılında ölünce Tasviri Efkârı oğulları Velid ile Talha Beyler «Tevlı di Efkâr» adiyle devam ettirdiler.. 1884 yılında do­ ğan Velid bey tanınmış

[r]

Fakat, öyle sanıyorum ki, konuşma sahibine bu dost kayıbından da acı ve ağır gelen şey, tenkitlerinin, bü­ tün ömrünce mücadele ettiği yıkıcı bir