• Sonuç bulunamadı

Kararnamenin kaldırılmasına tepki:Ellerini çeksinler Nazım'dan

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kararnamenin kaldırılmasına tepki:Ellerini çeksinler Nazım'dan"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SAYFA

9

Kararnamenin

kaldırılmasına tepki

Ellerini

çeksinler

Nâzım’dan

BAHAR TANRISEVER

ANKARA -

Hükümetin, dünyaca

ünlü şair

Nâzım Hikmet'e

yurttaş­

lık hakkının geri verilmesine iliş­

kin kararnameyi işlemden kaldır­

ması, edebiyat çevrelerinden büyük

tepki gördü. Nâzım Hikmet Vakfı

Başkanı

Aydın Aybay,

siyaseten

“güçsüz”

durumda olan Başbakan

Bülent Ecevit’in,

Nâzım in yurttaş­

lığı konusunda bir irade göstereme­

diğini belirterek

“Bu ayıp üzerlerin­ de kalmıştır”

dedi. Yazar

Burhan Günel.

politikacıların Nâzım Hik­

met konusunu kullandıklarını vur­

gularken

“ Ellerini çeksinler artık Nâzım ’dan”

diye konuştu. Şair

Hü­ seyin Atabaş,

Nâzım Hikmet'intüm

dünyada

“en b ü v ü k l ürk şairi”

ola­

rak bilindiğine işaret ederek bu ger­

çeğin ortadan kaldırılamayacağını

söyledi.

Nâzım Hikmet Vakfı Başkam Ay­

dın Aybay, şairin yurttaşlıktan çıka­

rılmasına ilişkin kararın hukuken

sakat, geçersiz bir işlem, Türk kül­

türü ve sanat yaşamı açısından da

yanlış olduğunu kaydetti. Aybay,

“Şair, gazeteci Başbakanımızın bu hususta ilgili bakanlara talimat ve­ rerek bu işlemi tamamlatması gere­ kirdi. Fakat Sayın Başbakaıı'da ne bu irade, ne istek, ne de bir niyet var. O politikaya boğulmuş. Üstelik hem bedeni, hem zihni hem de siyaseten güçsüz olduğu için böyle bir kararın çıkmasını, yani T ürk vatandaşlığına Nâzım'ın geri dönmesini sağlaş acak Bakanlar Kurulu kararının iptal edilmesini yüklenemedi. Bu ayıp üzerlerinde kalmıştır”

diye konuş­

tu.

Yazar

Ayla Kutlu. “Bakanlar Ku­ rulu dünya kültür ve sanatına dam­ ga vurmuş bir sanatçı için iınza top- layamıvorsa bu Nâzım H ikm et! ar­ tık ilgilendiren bir konu değil. Ama benim içimi ağlama duygusuyla dol­ duruyor. Bu duygunun içinde öfke var, acı var”

dedi.

‘Puan toplamak istiyorlar’

Yazar Burhan Günel.

“devlet ada­ mı olmayan”

politikacıların Nâzım

Hikmet konusunu kullandıklarını

belirtirken

“ Birisi

‘Ben bu yasağı

kaldırmak istiyorum'

diye kullanı­ yor. Ama uzlaşmadan bunu kamu­ oyuna sunuyor, puan toplamaya ça­ lışıyor. Öbürü de

‘Bak ben buna izin

vermiyorum'

diye kullanıyor”

dedi.

Konunun artık

“çirkin

ve

gülünç”

bir senaryoya dönüştüğünü anlatan

Günel,

“Nâzım Hikm et’in ülkemiz

ve

dünya edebiyatındaki değeıinin ne olduğu o kadar belirgin ki bu kü­ çük politikacılar altında eziliyor. Uğ­ raşmasınlar. bıraksınlar artık bu işin peşini”

diye konuştu.

Şair Hüseyin Atabaş, bir şair ya

da yazarın, hangi dilde yazmışsa o

dilin, o toprağın yurttaşı olduğunu

belirtti. Nâzım Hikmet’in vatanının

Türkçe olduğunu anlatan Atabaş.

şunları söyledi:

“Nâzıtn H ikm et’in yurttaşlık hakkının geri verilmesi işleminin Bakanlar Kurulu gündeminden çı­ karılması pek de bir önem taşıma­ maktadır. ‘

Vatan haini’

Nâzını Hik­ m et!,

‘Türk vatandaşlığına’

almak istemeyenlerin gözü avdın, gönülle­ ri rahat olsun! Ama bilsinler ki, tüm dünya onu en büyük Türk şairi ola­ rak biliyor. Ne denli uğraşırlarsa uğ­ raşsınlar, işte bu gerçeği oltadan kal­ dıramazlar.”

Şair

Salih Bolat.

devletin karar

mekanizmalarında bulunanlar tara­

fından.

"demokratikleşme, uygar Batı dünyasıyla uyum içinde olıııa

ve

onların standartlarına ulaşma gibi”

söylemlerin sık sık yinelendiği gü­

nümüzde bu duruma inanmak isle­

mediğini kaydetti.

Nâzım Hikmet’e yurttaşlık hak­

kının verilmesi konusunun tekrar

gündeme getirilmesi dileğinde bu­

lunan Bolat,

“ Bu yapılmazsa bu yara derinleşerek sürer”

dedi.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Nâzım bey, tayyareden düş­ tüklerini, Moskovaya bilhassa Iran ve Hindistan tahrîkâtı için gittiklerini, tayyarenin altı de' fa düştüğünü, Moskovaya En­ ver

Ancak her devrin kendi çapında sanatçı çıkardığını unutmamak gerek.. Türkiye'de Türk

Istanbulun rengin göğü altında bahar küme küme nemli yeşillikler içinde kokulu sarı fujerler, pembe, mor yabani güller, cazip kokulu zarif narin minimini bir yığın

Tam da bu noktada Yapı Kredi Yayınları ve editörü Sayın Sabri Koz’a bir kana- atimizi (aslında arzumuzu) iletme fırsatı bulmuş sayılabiliriz: Ali Canip Yön- tem’in

An- cak yukarıdaki alıntı cümlelerde konumuzla doğrudan ilgili asıl nokta, Ömer Seyfettin’in, “Dünküler”e karşı kendilerini kabullendirme mücadelesi vermiş olan Fecr-i

İki yakın arkadaşının –hele hele “Bu arkadaşım; li- san-aşina [yabancı dil bilen], çok okumuş, yarım âlim, çok malûmatlı, mükemmel bir gençti.”

En kısa ifadeyle “tek sözcükle ya- pılan benzetme” şeklinde tanımlayabileceğimiz “eğretileme” aynı zamanda şairin imge (hayal, image) kullanmasının da bir

Adres Kırklareli Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Kayalı Kampüsü-Kırklareli/TÜRKİYE e-posta: