Kocabaş koleksiyonu günışığıiıda
y * . . *-YENİ BOYUT — Sadberk Hanım Müzesi yöneticisi Sevgi Gönül (küçük fotoğraf) ek bölümde sergilenecek Hüseyin Kocabaş arkeolojik koleksiyonu ile müzenin zengin bir boyut kazandığını söylüyor. (Fotoğraf: Uğur Günyüz)
Sadberk Hanım Müzesi’ne
yapılan ek bölümde ünlü
koleksiyoncu Hüseyin
Kocabaş’ın topladığı
arkeolojik eserler
sergileniyor. Yeni bölümde
ayrıca bir konferans salonu
ve konservasyon atölyesi yer
alıyor.
ANNA TURAY
Ünlü işadamı Vehbi Koç’un ölen eşi Sadberk Hanım anısına 1980 yılında Büyükdere’de Azar yan Yalısı’nda yaptırdığı ve Tür kiye’nin ilk özel müzesi “Sadberk Hanım Müzesi” nin ek bölümü dün düzenlenen törenle açıldı. Sadberk Hanım Müzesi’nin ya nında bulunan eski ahşap bina nın restorasyonu ile gerçekleşti rilen ek bölüme Vehbi Koç’un kı zı Sevgi Gönül’ün adı verildi. Açı lış kokteyline Vehbi Koç, kızı Sev gi Gönül, Başbakan Özal’ın eşi Semra özal, Kültür ve Turizm es ki Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu, Dışişleri eski Bakanı Vahit Hale- foğlu ve bazı işadamları katıldı.
Vehbi Koç Vakfı’nın katkıla rıyla gerçekleştirilen ek binada, ünlü koleksiyoncu Hüseyin Ko- cabaş’ın topladığı ve arkeolojik eserlerden oluşan “ Kocabaş Koleksiyonu” sergileniyor.
Kocabaş Koleksiyonu’nda yer alan Türk-İslam eserleri, İznik ve Çin porselenleri de müzenin es ki binasında Sadberk Hanım’ın koleksiyonuyla bir arada ziyaret çilere sunulacak.
Sadberk Hanım Müzesi’nin hemen yanında yer alan ek bina 1986 yılında aslına uygun olarak yeniden inşa edilmeye başlanmış tı. Bir zamanlar yazlık olarak kullanılan bu zarif yapının sarı ya boyalı, ahşap ön cephesinin ardında her şeyiyle modern bir müze gizli şimdi. 650 milyon
li-raya mal olan bu ek binada yak laşık dört bin parçadan oluşan Kocabaş koleksiyonunun arkeo lojik eserleri sergilenecek. Bina nın girişinde, her türlü kullanı ma açık 160 metre kare büyük lüğünde bir konferans salonu ile 60 metre karelik bir konservas yon atölyesi de yer alıyor. Mü zenin eserlerini onarmak için hiz met verecek olan atölyeyi bu amaçla Londra Üniversitesi’rıe yollanan bir müze elemanı yöne tecek. Sadberk Hanım Müzesi’ nin ek binasının sergileme işini ll- ban Öz gerçekleştirmiş. Binanın projesi ise mimar İbrahim Yal- çın’a ait.
1983 yılında satın alınarak
Sadberk Hanım koleksiyonuna eklenen Kocabaş koleksiyonu nun en ilginç bölümünü Anado lu’nun hemen hemen bütün kro nolojik evrelerini içeren çok zen gin bir arkeolojik eser dizisi oluş turuyor. Ek binanın ilk katındaki sergileme bu dizinin geç neolitik dönemiyle başlıyor. Koleksiyo nun en eski parçası olan bir ana tanrıça heykeli milattan önce 6 binli yıllardan günümüze gelmiş. Siyah mermer döşeli salondaki vitrinlerin içinde pişmiş toprak tan figürinler, topuğunu pomza taşıyla ovan bir Afrodit, bir ho rozun üzerine oturmuş Eros, il ginç masklar yer alıyor.
Eski tunç çağı eserlerinden
sonra Anadolu’daki tarihi çağ lar, Asur ticaret kolonileri ve Hi tit çağı eserleri geliyor. Toprak kaplar ve siyahların ardından Frig ve Urartu çağlarına ait eser lerle birinci kattaki sergileme bi tiyor. İkinci kat Miken, geomet rik, arkaik, klasik gibi çağlara ayrılmış. Bu katın son bölümle rinde de Roma ve Bizans çağları var. Vitrinlerde Zeuslar, Her- mesler, Afroditler yan yana, gruplar halinde sıralanmış. Ek binanın ön tarafında ise kandil ler, cam eserler, sikkeler, süs eş yaları ve takılar yer alıyor. Bu sikkelerden birisi, Hüseyin Koca- baş’m 4 bin parçalık zengin ko leksiyonunun ilk parçası olması
bakımından ilginç. Kocabaş’a bu Bizans sikkesi 1918 yılında, he nüz 10 yaşındayken armağan edilmiş.
Kocabaş koleksiyonunun öte ki parçaları ise yeniden düzenle nen Sadberk Hanım koleksiyo nuyla bir arada sunuluyor. Bu parçalar arasında Türk-İilam eserleri, madenden yapılmış çe şitli kullanım eşyaları, İznik, Kü tahya, Çanakkale seramik ve porselenleri, Çin porselenleri, se- lodonlar ve mavi beyaz porselen ler yer alıyor.
Vehbi Koç’un eşi Sadberk Ha- nım’ın adını taşıyan ve Sadberk Hamm’ın vasiyeti üzerine 1980 yılında eşi ve çocukları tarafın dan kurulan müze, 19. yüzyıl sonlarında inşa edilen bir yalının restore edilmesiyle oluşturulmuş. Müzede, Sadberk Hanım ’m ya şamı boyunca topladığı işleme ler, bindallı, şalvar gibi giysiler, gümüş eşyalar, mücevherler ve çeşitli günlük kullanım eşyaları sergileniyor. Sadberk Hanım Müzesi’nde, ayrıca her türlü ay rıntıyla süslenen ve mankenler aracılığıyla canlandırılan “ lohu- sa odası” , “ sünnet odası” , “ kahve ikramı töreni” sahnele ri de yer alıyor.
“ Lohusa odası” şerbet içilen bardakları, mangalı, işlemeli ya tak örtüsü, çeyiz sandığı, nazar değmesin diye ters asılmış ayna sıyla dondurulmuş bir eski za man dilimi. Müze görevlisi, or tada çocuğunun beşiğini sallayan anneyi işaret ederek “ Efendisini askere yollamış, bu da yavrusu nu büyütüyor” diyor. “ Kahve odası” nda dört cariyenin büyük bir ciddiyet içinde törenle kahve ikram etmesi canlandırılıyor. “Sünnet odası”nda ise işlemeler le süslü büyük bir yatağın içine yüzlerinde mutlu bir ifadeyle uzanmış iki çocuk görünüyor.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi