S a y ıs ı h e r yere r
3 0
SALI
M A R T1943
32 inci yıl No. 9 1 9 6 Sahibi re Bagmu Umnmî Neşriyat 1da Telgrat adresi: Abone: Sc m ıG&ni
geç: İlânlar münderMaret I
atını
TARİH KARŞISINDA TÜRK
z
VİCDANININ SÖZÜ
R ü ştü Ö k te mBir İstanbul gazetesinde aşağı yu karı şu mealde bir yazı okuduk: Fdesof Riza Tevfik Anayurda dön mek istiyormuş ve bu haber Türki ye münevverleri arasında memnu niyet uyandırmış!
Türkiye münevverleri arasında bizim de yerimiz olduğunu hesaba katarak deriz ki; biz ve bizim gibi
düşünen ve Riza Tevfiğin siyasî
hayatının bütün safihalarını bilen
münevverler bu haberi memnuni yetle değil; aksine olarak teessürle karşılamışlardır. Bu teessürün bü yük bir kısmı bu haberi veren gaze teye ve o yazıyı yazan muharririn
güdük telâkkisine müteveccihtir.
Hem o gazete ve o muharrir bütün
Türk münevverleri namına söz
söylemek salâhiyetini ve vekâletini kimden almıştır ki, böyle konuşu yor ve yazıyor?
Yüz elliliklerin afvi kanunu Tür kiye Büyük Millet Meclisinde mü zakere edilirken bu afvm bir zafer sadakası olduğu sarahatle söylen
miştir. Aziz mebusumuz (Cevdet
Kerim İncedayı) içten gelen bir he yecanla söylediği bir nutukta takri ben şu sözleri Millet kürsüsünden haykırmıştı:
la-an memlekete dönmelerine engel olmuyorsak bu af ediş, bu engel ol mayış, onların bilgili insanlar oldu ğundan dolayı değildir. Onlar vak tiyle fenalık yaptıkları bu milletin huzuruna gözleri yere bakar bir hal de çıkacaklardır. Yaptıklarına piş man, yaptıklarından utanan bir in san tavrı ile çıkacaklardır.
A f kanunudan sonra yurda dö nen bu yüzelliliklerden 'bazılarının yine bazı İstanbul gazete ve mec mualarında iyi kabul görmeleri ve nihayet Riza Tevfiğin memlekete dönüşünü mevzu ederek gösterilen memnunluk eserleri karşısında gay ri ihtiyarî şöyle düşünmekten ken dimizi alamadık:
— İlâhi 1 ııcedayı; sen ne söyledin, neler bağırdın, çağırdın, bak neler oldu ve oluyor da?..
Bir zamanlar kuvayi ımilliyeye eşkiyalar güruhu diye yazılariyle ad takanlar bugün cumhuriyet devri gazetelerinde bizlere her gün ahlâk, hamiyet dersi veriyorlar! Yarın ö bür gün yurda dönecek bir filesofa cumhuriyet gazetelerinde şimdiden (kudümiye)ler yazılmaktadır. Biraz daha gayret etseler Riza Tevfiğin vatana ayak basacağı Haydarpaşa garına evlerinden tedarik edecekle ri halıları yayacaklardır.
Diyecekler ki: Gelen bir âlimdir, bir şairdir, büyük bir mütefekkirdir.
Biz de ilâve edelim ki: Gelmesi
dört gözle beklenen bu kişi pehlivan dir, güzel de karagöz oynatır, so kakta horoz dövüştürmeğe de bayı lır, Yahudiceyi bir (Haham) dan, Fransızcayı (Laval) den, Tiirkçeyi (Damat Ferit Paşa) dan daha iyi bilir! Fakat bütün bu meziyetleri bu adam, bu millete bir Serez kon feransı dolayısdyle bütün Türk mil letine sövdüğü zamanlarda da haiz idi! Bu bilgiler, bu hünerler, bu ma rifetler bu adamların Türk vatanını
parçalıyan ve istilâlara uğratan,
Türk milletini senelerce ölüm ve
elem ateşleri içinde bırakan menhus çalışmalarına engel olmamıştır.
Eski tabir ile (Teşrifi kudümünü) Türk münevverlerinin memnunluk la karşıladığını yazan gazeteler» bi zim neslin bu âlım, bu şair, bu edip
kişiler yüzünden çektiklerini asla
hesaba katmıyorlar.
Yurdumuza girecek bu marifetli
insanlar bu toprağa basacakları
TARİH KARŞISINDA TÜRK
VİCDANININ SÖZÜ.
— Baştarafı 1 ne; sahifede«- ayaklarmın şehit ve mazlum Jcan-
lariyle yoğurulmus olduğun™biî-
mek mevk^indedfırler. İlimleriyle
âmil olmayan bu insanlara gazetele rinde yer verenler ve bir büyük âlim, bir büyük şair, bir büyük mütefek kir memleketimize geliyor, diye se vinenler ve sevinçlerini izhar eden ler bu hareketlerinden dolayı biraz yüz kızartısına uğrasalar yeridir!
Kanun bir katili, bir hırsızı bir yüzelliliği ofVedebiİilr. Fakat mer hum Fikretin de dediği gibi:
Bir cinayet ki; kavanin, edyan; Koymamış ismini lâkin
vicdan; O büyük hâkim, o kanunu
mübin; Veriyor ismini; lanet,
nefrin!
Yurda hiyaneti, millete küfür et meği asla afvetmemelidir. Bu af za afını gösteren bir millet felâket uçu rumunun kenarında demektir: biz bu korkunç uçuruma yaklaşmamak yız. Kimin olduğunu bilmediğimiz şu beyit kulağınıza küpe olmalıdır: «Unut felâketi şahsiyenin müsebbibini»
«Fakat hiyaneti afvetme
validen vatana» H. Rüştü ÖKTEM