• Sonuç bulunamadı

Bir Fikret Mualla koleksiyonu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir Fikret Mualla koleksiyonu"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

77»

• ¡e 'lb tfo

Ahm et KÖKSAL

Bir Fikret Mualla koleksiyonu

Oo

<s>

< N

-SÛ

ANATÇI kişiliğiyle olduğu kadar, ilginç yaşam se­ rüveniyle de yaygın bir üne kavuşan Fikret Mualla

Saygı (1903-1967) son yıllarda resmin piyasaya dö­

nüştürülen yönünde sık sık gündeme getirilmektedir. On yıl önce ilk büyük retrospektifi Ankara Vakko galerisinde ger­ çekleştirilen Fikret Mualla’nın 25 yıldan beri açık artırmalar­ dan, özel koleksiyonlardan toplanmış, çoğunluğu küçük boyutlu guaşlardan oluşan altmışa yakın resmi Beyoğlu Vak­ ko galerisinde sergileniyor.

17 yaşında İsviçre'ye giden Fikret Mualla, Münih Güzel

Sanatlar Akademisi afiş ve desinatörlük bölümünde bir yıl

çalıştıktan sonra Berlin Güzel Sanatlar Akademisi’nde

Prof.Arthur Kamph yanında eğitim ini tamamlamıştı. Yurda

dönüşünde önce Ayvalık’ta, sonra İstanbul Galatasaray Ll- sesi’nde kısa süren resim öğretmenliğinden, hiçbir kurum ve kuralla uzlaşamayan mizacı yüzünden ayrıldı. Tek ve de­ ğişmez tutkusu, zorunlu bir uğraş, bir yaşam biçimi seçtiği resim yapmayı özgür bir ortamda sürdürebilmek için 1939 başlarında Paris’e yerleşti. Yaşamının en yoksul, bohem ama en üretken dönemini burada geçirdi.

Fikret Mualla koleksiyonunda, onun çoğunlukla 1950 yıl­

larındaki çalışmalarından bir araya getirilm iş küçük boyutlu guaşlarında gördüğünü ve yaşadığını içtenlikle, coşkuyla sap­ tayan kişiliğinin başlıca özellikleri İzlenebiliyor. Etkili birkaç renk lekesiyle biçim lenm iş portre ve figürler, natürmortlar, berberler, barlar, içki evleri, çarşılar, sokakları dolduran cı­ vıl cıvıl bir Paris yaşamı hızlı, atak fırça vuruşları anlık İzle­ nimleri kimi kez usta bir desenci, kimi kez bir illüstrasyon ressamı olarak resme dönüştüren ama Batılı çağdaş esteti­ ğin doğrultusundan ayrılmayan bir kişiliğin tutarlı yaklaşı­

mı... Portre ve figürlü düzenlemelerinde ılımlı birdeformasyon ve üsluplaştırma eğilimleri izlenen Fikret Mualla’nın kimi na­ türmortlarında bir Matisse yalınlığından İzler, bir başkasın­ da akademiciliğe, çağdaş ustalara ters düşmeyen bir tutum görülebiliyor. Bunlar arasında “ monochrom” bir beğeniyle gerçekleştirilm iş bir kadın portresi ile mor uyumların ağırlı­ ğında bir sokak sahnesi ilgi çekiyor. İlk kez bu sergide rast­ ladığımız zürafa, deve, maymun, ördek, kurtla hindi v.b. bir dizi hayvan resmini son yıllarını geçirdiği Fransa’daki koru­ yucularından Madam Angles’ln kocasının Alp Dağları eteğin­ deki Relllanne’daki çiftliğinde hazırladığı sanılıyor.

Fikret Mualla Paris'te 1957,1960,1964,1970 yıllarında dü­

zenlenen sergileriyle Batılı sanat çevrelerinin de ilgisini çek­ miş bir sanatçımız. Ispanyalı eleştirmen Femando Landazuri

“Yapıt ve Sanatçı” başlıklı bir yazısında onun sanatını şöy­

le tanımlamıştı:

“Mualla ressam olarak doğmuştur. Fauvisme ve expres­ sionisms gibi eğilimleri birleştiren kronolojik ve plastik bağ­ ların temsilcisidir. Mualla resimlerinin süjesinde ilkelliği, akla aykırılığı aşırılığa vardırmaktadır. Resimlerine garabet ve dra­ matik bir hava verlyor.Nesnel ve öznel yaşamı birleştirmek, onda beliren bir istektir. Kendi geleneği, zengin soyunun ge­ leneği -bütün sadeliği ve tazeliği ile- Mualla’nın sanatçılığında yaşamaktadır. Tasvirlerinde, bazen Chagall’a benzeyen lati- fecilik göze çarpar. Fakat daima bir Nolde ve Munch’un coş­ kusunu taşır.” (1957)

Yağlıboyadan çok desene ve guaş tekniğine yatkın olan bohem mizacı, anlık izlenimleri çok üretken biçimde sapta­ maya elverişli bu tekniklerde onun yaşam coşkusunu spon­ tane bir içtenlikle vurgulamaktadır.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Kuzey Kutbu Deniz Buzu Grönland Buz Tabakası Kolombiya Buzulu Glacier National Park Antarktika Deniz Buzu Pine Adası Buzulu Larsen B Buz Tabakası Tasman Buzulu Meren, Carstenz ve

The dilatometer data of the dimensional change or shrinkage (dL/L0) and shrinkage rate (dL/dt) of the pellets in the first stage sintering zone is given in Figure 3 depending

Okmeydanı ile sim­ geleşmiş her biri birer sanat eseri olarak tasarlanmış bu dikilitaşlan bulabilmek bugün zorlu bir araştır­ mayı, hatta arkeolojik

Kültür endüstrisinin ideolojisi, panzehirini yine kendi içinde taşır (Dellaloğlu, 2001: 96). Endüstri’nin kendisiyle çelişir hale gelebilmesi için, belirli bir

Verilen bilgilere göre ayrıca darülkurra, Cumhuriyet döneminde önce sağlık müzesi, ardından müftülük binası, 1968’den sonra Kültür Bakanlığı’na bağlı

Aya Yorgi manastırı, denize i- nen sert bir yamacın üzerinde inşa edilmiş olduğundan burası halk ara­ sında «Krimnos» yâni «Uçurum» manastırı diye de

Numune Maks.. fazla tokluk kazanımı elde edilerek üstün bir tokluk değerine ulaşılmıştır. Saf epoksi Zn nanopartikül ilaveli numunelerin postkür uygulanmış ve

Kemal paşa zade Sait beyin mnhtumu babaaum- j el yazısile yazılmış bazı notlarını j görmem için bana