• Sonuç bulunamadı

İDSO, Adnan Saygun'un 3. Senfoni'sini Erol Erdinç yönetiminde yorumladı:Kendini geç ele veren senfoni

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İDSO, Adnan Saygun'un 3. Senfoni'sini Erol Erdinç yönetiminde yorumladı:Kendini geç ele veren senfoni"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

28 EKİM 1987

t

KÜLTÜF

MÜZİK

FİLİZ ALİ

İDSO, Adnan Saygun’un 3. Senfonisini Erol Erdinç yönetiminde yorumladı

Kendini

geç

ele veren senfoni

Y e r yer bir “Senfoni M iliter” havasına

bürünen Adnan Saygun’un 3.

Senfoni’sinde, dinleyiciye yansıyan dış

kabuğun içinde yaşanan ince, usta işi

oymacılık sanatı saklanıyor. Eserde,

Stravinski’yi, P rokofyev’i, K o d a ly’y i

çağrıştıran renkler, ses bileşimleri tuval

üstünde görünüp kayboluyor.

Bazı insanlara daha ilk tanış­ manızda kanınız kaynayıverir. Kimi durumlarda kanın hemen kaynayıvermesi yanıltıcı olabilir ama. Size ilk ağızda çekici gelen niteliklerin yüzeysel olduğunu görebilirsiniz zaman içinde. Ba­ zı insanlara da alışmak enikonu zaman alır. Kendini hemen ele vermeyen tiplerdir bunlar. Onla­ ra da, zamanla ısınırsınız. Adnan

Saygun’un op. 39 Üçüncü Senfo­

nisi de benim için ilk başta ken­ dini ele vermeyen, dinleyici ile yaratıcı arasına mesafe koyan bir eserdi. Ne var ki, inat edip tüm turne provalarını ve konserleri baştan sona dikkatle izleyince, eser gitgide kanıma girdi diyebi­ lirim. Aslında bu senfoni, içe ka­ panık bir eser değil. Tam tersine, dışa dönük bile denebilir. Etki­ leyici vurma çalgılı ve bakır üf­ leme fanfarh bölümleriyle yer yer bir “Senfoni Militer” havasına bürünen bu senfonide bana gö­ re, dinleyiciye yansıyan görkem­

li dış kabuğun içinde yaşanan in­ ce, usta işi oymacılık sanatı sak­ lanıyor.

Saygun’un Üçüncü Senfonisi için eklektik bir eserdir diyebili­ riz aynı zamanda. Stravinski’yi,

Prokofyev’i, Kodaly’yi, hatta Debussy ve Ravel’i çağrıştıran

renkler, ritmik motifler, ses bile­ şimleri tuval üzerinde görünüp kayboluyor. Ama son analizde karşımızda yine Saygun’un öz­ gün kişisel dilini buluyoruz.

İstanbul Devlet Senfoni O r­ kestrasının 23 ve 24 ekim 1987 konserlerinde Erol Erdinç yöne­ timinde yorumlanan eser, çok prova edildiğinden ve iki kez tur­ nede çalındığından artık iyice ol­ gunlaşmıştı. Şimdi “yine eski te­

raneye başladı” diyeceksiniz,

ama Saygun Senfoni’yi Prag’daki Smetana Salonu’nun akustiğin­ de dinleseydiniz, yaylıların

“ünison” pasajlarının ve bakır

üfleme fanfarların org gibi

tın-BESTECİ VE ŞEFAdnan Saygun, Üçüncü Senfoni’sinin İstan­

bul Devlet Senfoni Orkestrası tarafından yorumlanırından sonra din­ leyicileri selamlarken mutluydu. Ş e f Erol Erdinç yönetiminde seslendirilen Üçüncü Senfoni, iki kez de turnede çalındığından ar­ tık iyice olgunlaşmıştı. (Fotoğraflar: LA L E FİLOĞLU)

ladığına tanık olacak ve tüyleri- sıkılmayın. Bütün istediğim, Kül- nizin ürperdiğini fark edecekti- tür Bakanlığı yetkililerinin ilgi­ niz. Takılmış bir plak gibi üç ya- sini çekebilmek ve güzel akustikli zıdır aynı konuya değinmemden bir konser salonumuz olursa biz

Türk müzisyenlerinin de güzel müzik yapabileceğine ilgilileri inandırmak.

H afta sonu konserlerinin so­ listi piyanist Gülsin Onay’dı. Gülsin Onay, piyano edebiyatı­ nın en çetin konçertolarından bi­ ri olan Brahms op. 83, İkinci Pi­ yano Konçertosu’nu yorumladı. Brahms 2. Piyano Konçertosu­ nu, mimari bir paralellik kurarak masif, kesme granitten yapılmış devasa bir 19. yüzyıl binasına benzetebiliriz. Piyano partisi, özellikle konçertonun 1. ve 2. bö­ lümleri hiç aralık vermeyen ma­ sif armonilerle yüklü, yoğun bir piyano yazısı içerir. Ağır tempolu 3. bölümde piyanonun ilk kez sa­ kinleştiğini, durgunlaştığını, ro­ mantik hülyalara kapılarak or­ kestra ile diyaloga girdiğini gö­ rürüz. Burada çello solisti ile pi­ yanist, oda müziği yaparlar bir­ likte. Son bölümdeyse Brahms, zarif, uçucu, scherzo karakterin­ deki rondo ile piyanoyu iyice ha­ fifletir. Gülsin Onay, bu dört bö­ lüm arasındaki karakter farklı­ lıklarını, teknik zorlukları hiçe sayarak ortaya çıkarttı. Ben en çok, 3. ve 4. bölümlerdeki yumu­ şak, hafif, zarif tuşesini ve yoru­ munu sevdim.

Orkestramızın çello grubu, bünyelerine aldıkları takviyeler­ le ve grubun başına oturan de­ neyimli orkestracı ve müzisyen

Nusret Kayar'la epey puan ka­

zandı sezonun bu ilk iki konse­ rinde. İyi müzik yapabilmenin ilk şartı, her grubun kendi bün­ yesinde en iyiyi bulmasına, da­ ha doğrusu bulmak istemesine bağlı sanıyorum.

Referanslar

Benzer Belgeler

İngiltere, İspanya, Hol­ landa, Belçika, Almanya, İtalya, İsviçre sanat müzelerinde incelemeler yapan sanatçı resim çalışmalanna Paris ve İstanbul’da

Siz ve velisi bulunduğunuz öğrenciniz, “ÇOCUKLARIN HEMŞİRELERE KARŞI OLAN GÜVEN ÖLÇEĞİ (THE CHILDREN’S TRUST IN GENERAL NURSES SCALE) TÜRKÇE GEÇERLİK VE

Overexpression of CD74 p33 in a high-invasive lung cancer cell line, CL1-5-F4, could further increase its migration and invasion ability, but the phenomenon was not observed

However, it has been dem- onstrated that IL-1  induction of MMP-13 in articular chondrocytes and chondrosarcoma cells requires p38 activ- ity, JNK activity, and NF- B

[r]

天,常見之病原為克沙奇病毒。 手口足症:舌頭及口腔黏膜上的小潰瘍,合併手腳或腎部水或紅斑。經常也含有非特異

Araştırmaya katılan okul psikolojik danışmanlarının görüşlerine göre matematik başarısı için bilinmeyen ve görünmeyen faktörlerin etkisi temasına dair görüşler;

Yerebatan’da ayrıca klasik tuğla ve tonozların restore edilerek orijinal görüntüsünün sağlandığı, sütunlar arasında eksik olan 130 ton gergi demirleri yapılarak