• Sonuç bulunamadı

İlhan Arsel...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İlhan Arsel..."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

' i - o - -

5

POLİTİKA GÜNLÜĞÜ

H İK M E T ÇETİNKAYA

İlhan A rs e l...

Prof. Dr. Ilhan Arsel, Diyanet İşleri Başkanı Meh­ met Nuri Yılmaz’a yanıt veriyor. O nedenle bu­ gün köşemi Sayın Arsel’e bırakıyorum...

★★★

Kaç zaman var ki kendisini, muhayyel b ir ‘şeri­

at’ devletinin “ Şeyh-ül İslam"lık yetkileriyle dona­

tılmış görüp halka çağdışı fetvalar yağdıran, insan- lanmızın dünyevi yaşantılannı şeriat yasaklarıyla bas­ kı altına almaya çalışan, üstelik anayasaya ve ka­ nunlara ters bu tutumunu pekiştirmek üzere “ hu-

kuk”ıv şeriata uygun kılmak gibi sinsi heveslere ka­

pılmaktan kaçınmayan Diyanet İşleri Başkanı, şim­ di b ird e “ milli ve manevi” değerlerimizi koruma­ ya heveslenmiş. “Şeriat’tan Kıssa’lar” adlı kitabım hakkında Tempo dergisinde çıkan (ve kitabımda olmayan ifadeler içeren) b ir yazıyı kendisine temel edinerek (ve aynı zamanda diğer kitaplanmdan şe­ riatla ilgili görüşlerimden örnekler vererek) beni din düşmanı ilan ettiğini basına açıklamış. Bunu ya­ parken TC devletini uygar dünyaya ve aklı başın­ daki yurttaşlanmıza karşı suçlu duruma düşürtmek­ le kalmamış, aynı zamanda ortaçağ zihniyeti içe­ risinde bulunduğunu ve fikirsel gelişme tarihinden habersizliğini b ir kez daha ortaya koymuştur.

Bu zata öğretilmesi gereken çok şey var: Bun­ lardan biri, herhangi b ir kitap hakkında değerle­ me yapılırken bu değerlemeyi kitapla ilgili başka yazarların görüşlerine dayanılarak değil fakat ki­ tabı bizzat okuyarak yapmak gerekir. Şeyh-ül İs­ lam efendimiz bunu yapmış olsaydı kitabımda bu­ lunmayan ifadelerin söz konusu yazıda y e r aldı­ ğını ve bu ifadeler yüzünden gencilerin ayaklanıp yakıp yıkmalara başvurduklarını anlardı. Öte yan­ dan şeriatı eleştirmiş olmamı suç sayıp beni din düşmanı ilan eden Diyanet Başkanı “ şeriat” de­ yiminin bazı devlet yetkilileri tarafından dahi “fe­

laket” niteliğinde kabul edilip “şeriat devleti” teh­

likesinin dile getirildiğini idrak edecek yeterlikte gö­ rünmüyor. Bu yeterlikte olmuş olsa ve biraz da dü­ rüstlüğe yanaşsa şeriatı eleştirdiğim için beni ‘din

düşmanı’ ilan ettiği gibi b ir süre önce'şeriat’a mey­

dan okuyan ve ‘şeriatçılarla işbirliği yapmayız” şeklinde konuşan şimdiki Başbakan Yardımcısı hanımı ve çevresindekileri de aynı şekilde suçlar­ dı.

¡kincisi, ‘laiklik’ ilkesini benimsemiş bir devlet ken­ d i yurttaşlarının inançlarıyla ilgili olarak herhangi b ir yargılamada bulunmaz, örneğin “Şu dinlidir, bu

din düşmanıdır” diye ortaya çıkmaz. Karanlık çağ

dönemine özgü bu davranış, ilkellikten bir türlü kur­ tulamayan ülkelerin özelliğidir. Öyle anlaşılıyor ki Diyanet Başkanı, bağnazlık davranışlannın en ba­ yağısına tenezzül ederek Türkiye’y i bu ülkeler ara­ sında tutma kararlılığındadır. Ne hazindir ki bütün bu kirli işleri yaparken şer güçlerinin ve softalann ve istibdat artıklarının daima başvurdukları takti­ ğe, yani gerici çevrelerin, cahil halkı bilinçsiz b ir şekilde sokağa sürükleme taktiğine yönelmiş ve örneğin yakın tarihimizi kara b ir leke gibi kirleten Derviş Vahdeti’n/n 31 Mart siyasetine özenmiş­ tir.

★★★

Bu örnekleri sayısıza dek çoğaltmak mümkün; kuşku etmiyorum ki akıl, mantık ve vicdan sahibi her insan bunlara karşı çıkar. Kitaplarımda bun­ lardan çoğu, şeriat kaynaklan belli edilmek sure­ tiyle yer almıştır. Ne yazık ki insan haklarına ve öz­ gürlüklerine aykırı, aklı dışlayan hatta hurafe şek­ lindeki hükümler, Diyanet Başkanı ve benzerleri ta­ rafından insanlanmıza şeriat verileri olarak benim­ setilmektedir. Bunun böyle olduğunu, sadece ben değil fakat İlahiyat “üstadı” geçinenlerimiz dahi söy­ lemektedir. örneğin Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Y. A. Öztürk diye bir kişi (hafızlıktan yetişmedir) aynen şöyle diyor:

“Diyanet, maalesef hurafe satıyor” (Bkz. Hürriyet

Gazetesi 2 Mayıs 1993)

Bu saydıklarımın doğru olup olmadığını anlamak için açınız şeriat kaynaklarını ve bu kaynaklan yan­ sıtan Diyanet yayımlarında göreceğiniz şeyler si­ zi çılgına çevirecek ve neden dolayı Türk halkının büyük b ir çoğunluğunun bugün hâlâ ortaçağ ka­ fa yapısıyla yoğrulmakta olduğunu ve düşünme gücünden yoksun bırakıldığını fark edeceksiniz...

Beni “din düşmanı" diye gösteren ve aslında ger­ çek din anlayışından yoksun olan Diyanet Başka­ nı’hin, fikir ve düşünce gelişmesi tarihini incele­ mesini ve bu işe benim, “Aydın ve Aydın” adlı kitabımı okumakla başlamasını tavsiye ederim. Internet: http: / / www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya @ Planet.com. TR

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Suat Seren Gö¤üs Hastal›klar› ve Cerra- hisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesinin Mikrobiyoloji Labora- Özet: Bu çal›flman›n amac›, akci¤er tüberkülozlu hastalardan

.Ancak bu demek değildir ki, Ceza Hukuku alanında Sultan Süley- man, Kanuni lakabmı hak etmiş olmasın. Esasen, onun padişahIığı za- manında yeni bir ceza kanunnamesi

HÜSEYİN KAMİ: Burada adı geçen Şair Hüseyin Karni Son Asır Türk Şairlyrinde biyografisi verilen Dağıstan'lı Hüseyin Karni olduğu sanılıyor. Yunan savaşı

Tablo G ve H sırası ile tahmin edilen parametrelere ilişkin korelasyon matrisi ile modelden elde edilen artıklar serisinin beyaz gürültü serisi olup olmadığını sınamak

İnsanın tabiattaki görevi, evrenin yaratıcı prensibi Tao’nun insan vasıtasıyla engelsiz olarak faaliyette bulunabilmesi için sessiz ve pasif olmasıdır.. Kişi

Doğal kaynağından sınırlı miktarda elde edilmesinden dolayı, taksol temini için biyotransfonnasyon, doku kültürü, endofitik mantarlardan üretimi, yansentetik ve

Hümanizmanın dayandığı temel ilkenin insan ilişkileri ve insanla insan arasındaki bağın düşünce ve fikirler aracılığıyla yeniden sağlamlaştırılması olduğu düşünüldüğünde

(Bunu zaten biliyorsunuz; çünkü o pastay› s›rf siz yemeyin diye yedi; en iyi niyetli bak›fl aç›s›yla, size ortak olmak için!) Kedilerin sevdi¤i birfley varsa, o da et