• Sonuç bulunamadı

Bir fincan kahvenin bin yıllık mazisi var!

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir fincan kahvenin bin yıllık mazisi var!"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bir fincan kahvenin

bin yıllık mazisi var|

"

^

bv-ı

9

Ata sözüdür: «Bir fincan kahve­ nin kırk yıllık hatırı vardır» deriz. İhtimal, hatır, gönlün pek sayılmaz olduğu devrimizde bu söz de sade­ ce basmakalıb bir söz temsili ola­ rak kalmıştır. Fakat içimizde hâlâ eşini, dostunu «bir acı kahvemizi içmeye gel» diye çağıranlar ve bununla «çok veren maldan, az ve­ ren candan» misali bir ikramda bulunanlar eksik değil.

Hakikaten kahve -o yüzü Kara, tadı acı meta- asırlardanberi in­ sanların mütevazı bir keyif vasıtası olarak tarihte yer almış bulunuyor. Bir fincan kahvenin kırk yıllık ha­ tırını bir kenara bırakıp mazisini araştıracak olursak, bu habeş yüzlü ufacık çekirdeğin dünyaya hakika­ ten Habeşistandan gelmiş olduğu­ nu görürüz.

Kahve, aynı ismi taşıyan, fıîan boyunda küçük bir ağacın *m>wa- sıdır. Gençliğinde yeşildir, yaşlanıp kuruyunca habeş bir renk alır. Bu ağaç şüphesiz asırlardanberi vardı, fakat insanlar onda «ekmek» olduğunu ancak bundan bin yıl ka dar önce keşfettiler. Herhalde, o

günün insanları zevklerine ve ke­ yiflerine pek fazla düşkün değiller­ di ki kahveden bugün bizimki gibi istifadeyi akıllarına getirmeyip o- nunla karınlarını doyurmayı dü­ şündüler.

Hakikaten, 1000 yıllarında Hîbe- şistanda kahve yiyecek olarak kul­ lanılırdı: Firma verirler, kavurur­ lar, sonra değirmende çekip un (yani çekilmiş kahve) yaparlar, bunu su ile ve yağla yuğurup ha­ mur haline getirirler, tekrar fırına vererek pişirirler ve ekmek gibi yerlerdi. Devrin ekmeği buydu ve fakirler günlerini bir somun nahve ekmeği ile geçirirlerdi.

Kahve beş asır kadar kann do­ yurmak vazifesine devam etti. Son ra, on beşinci asırda Habeşistandan Arabistana geçH. Oradan tohumu­ nu alıp memleketine getiren bir Arab tüccar, bu tohumdan fidanlar, | fidanlardan tarlalar üretti. Arablar

da önce kahveden ekmek yaptılar- ! Fakat sonradan ya tadını beğen- j mediler, yahud biraz keyif ehli ol- ! dukları için onun başka türlü zev- I kini çıkarmayı düşündüler.

Onbeşinci asrın ortalarında »ah- venin Arabistanda, Mısırda ve ora­ lardan gelerek Türkiyede, bugün bizim bildiğimiz şekilde içki olarak kullanıldığını görüyoruz. Onyedin- ci asırda AvrupalI tacirlçr kahveyi alıp kendi topraklarına götürdüler ve kahvenin başında ilk siyasi kav­ ga o zaman koptu: Kahvenin umu­ miyetle bir müslüman içkisi olarak tanınmış olmasından dolayı, Papa­ nın hışmına uğradı, hıristiyanların içmesini yasak etti- Fakat kahvenin bir kere tadını alan bir daha bıra- kamıyordu. Nihayet Onyedinci as­ rın ortalarında Papa VIII inci Cle- mentus, kahve içmenin günah sa- yılamıyacağına dair fetva çıkardı.

Onyedinci asrın ortalarına doğru, Ispanyollar tarafından Amerikaya götürülen kahve Yeni Dünyayı da sardı, bu suretle Doğudan Batıya, bütün cihanı tutan bir şöhret ve rağbete ulaştı

Kahve bir keyif içkisi olarak kullanılmağa başlandıktan soma,

I ehl-i K e y i f onu hep bir arada iç­

meyi daha münasib bulmuş olacak ki önce Doğu memleketlerinde ol­ duğu gibi daha sonra Avrupa ve Amerikada da kahvehaneler açıldı. Burada toplananların suikasd ha­ zırlamalarından korkan hüküm­ darların kahveleri sık sık kapattık­ ları olmuşsa da, bu sohbet yerleri­ nin edebiyata geçtiği de görülmüş­ tür. Meselâ Londranm meşhur Will kahvehanesi Onyedinci ve Onseki- zinci asırlarda devrin edebiyat ku­ lübü haline gelmişti.

Kahve ile beıaber, bilhassa gene Doğu ve Müslüman memleketle­ rinde, bir sanat kolunun da atbaşl beraber geliştiğim görüyoruz. Fin­ canından cezvesine, değirmeninden kesesine kadar, kahve için kulla­ nılan âlet ve kaplar, keyif ehli ol­ dukları kadar sanat adamı olan Türk, Arab ve Acem sanatkârları tarafından türlü süslerle işlenmiş- ı tir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Süpersimetrik mo- delleri savunan kuramcılara göre bunun nedeni her parçacığın süpersimetrik eşinin kütlesinin, parça- cığın kendi kütlesinden çok daha fazla

Dünya’n›n veya gökkürenin ku- zey kutbundan bak›ld›¤›nda, Dünya kendi etraf›nda da, Günefl’in etraf›nda da ayn› ve saatin tersi yönde dönüyor.. Bir baflka

Topal Sıdıka ve Arap Ahmed Gene plâklarda (Memo), (Kuzu), (Kesik kerem) gibi dağîleri; semai, koşma, destan kabilinden soloları bu­ lunan bir ahbar vardı ki

Günümüzün en popüler değerlendirme sistemi olarak kabul edilen 360 derece değerlendir- me sistemi gücünü, farklı kaynaklardan elde edilecek olan sonuçların daha objektif

Viyana’ daki kahve evleri iki resimde de görüldüğü gibi restore yeniden boyama ve içindeki yazılar hep değiştirilmiştir. İçindeki yazılar ve sözler Kolschitzky’ a ait

MABEYN BEKLEME SALONU — Muayede Salonu ve Veliaht Dairesin'den sonra sarayın en önemli bölümü olan Mabeyn Dairesi, büyük salonlardan meydana gelmiş­

[r]

Yıldızına çok yakın yörüngelerde dolanan gezegenler aşırı sıcak, yıldızına çok uzak yörüngelerde dolanan gezegenlerse aşırı soğuktur.. Bir yıldızın etrafındaki