2
$
' 9 ^
' T T r{^
b
Leyla Pamir’in kitabı, Evin İlyasoğlu ’nun monografisi
M üzikte geniş solukların
AHMET SAY_______________ ANKARA - Klasik müziği sev
mek için “ısrarla dinlemek” gibi biryöntemin pek yarar getireceği ni sanmıyorum. Zorla güzellik ol maz. Müziğe merak saldıysanız onu tutkuyla sevmeye zaten yat kınsınız demektir. Gerisi çorap sö küğü gibi gider. Sevgi sizi müzik dinleme bilincine, müzikten anla maya da götürür. Ama fondaki mü ziği dinleme alışkanlığıyla yeti nirseniz durduğunuz yerde say mayı göze almalısınız.
Müzikal ifade__________
Yapıtların opus numarasını ez berlemiş kişi, belki sayıları sevi- yordur, belki de ezberciliği. Bes tecilerin yaşamöyküsüne ilişkin bazı ayrıntıları bilmek, acaba mü ziği anlamanıza yardım eder mi?
Chopin’in Kanarya Adalan’na Ge- orge Sand’la neden gittiğini bilme-
yiverin. Bestecinin yaşamından onun müziğini çıkarsamayı dene mek saçmadır. Günümüzde tarih anlayışına göre yapıttan yola çıkıl dığını, yapıttaki müzikten besteci ye gidildiğini de düşünmelisiniz. İzninizle bazı şeyleri yekten söy leyelim: Okullardaki “müzik” der sinin adı bile yanlıştır. Bu dersin adı “müzik kültürü” olmalı, çocuk larımıza “müziksel ifade”nin ipuç ları kazandırılmalıdır. Böylece in sanımız, müzik yoluyla kendisini ifade etmeyi, kendisini gerçekleş tirmeyi deneyecektir (İslık çala rak da olsa)... Müzik sevgisi, iyi bir dinleyici olmaktan, iyi bir yo rumcu, hatta besteci olmaya değin gizilgüç taşır.
Müzik, birleştirilmiş seslerden oluşan estetik bir ifade biçimidir. Bu ifadeyi, bu dili anlamaya çalı şıyor muyuz? Ne diyor Mozart,
Beethoven, Brahıns,
Debussy,Stra-► ‘Müzikte Geniş Soluklar’, ‘Aydınlanma
Çağı’ndan günümüze uzanan müziksel evrimi
irdeliyor. Evin İlyasoğlu ‘Necil Kâzım Akses’
monografisinde iğneyle kuyu kazar gibi çalışmış
vinski? Neyi anlatıyor ve nasıl an
latıyor? İçinizdeki saklı güçleri uyandırmayı nasıl başarıyor?
Müzikle ilgili bir araba laf ye rine, müziğin özüne inen, “mü
ziksel anlatmT’la sizin aranızda
köprüler kuran bilgilere yönelme ye ne dersiniz? “ Hani” diyecek siniz, “hani nerede böyle bir kay
nak?” Türkçede bu alanda en yet
kin kaynak, bana kalırsa geçen ay ikinci basımı yapılan “Müzikte
Geniş Soluklar”dır. Piyanist, piya
no pedagogu, müzik araştırmacı sı Leyla Pamir’in yazdığı bu kita bın ilk baskısı dolayısıyla Onat
Kutlar şöyle demişti: “Öğrenil mesi, araştırılması gereken büyük müzik yapıtlarına yaklaşmak iste yenler, Pamir’i okumalıdır.”
Onat, gerçek bir aydınımız, bir müzikseverimizdi. Onun önerisi ni saklı tutalım ve bestecimiz Il
han Usmanbaş’a kulak verelim:
“Müziğe düşünsel bir içerik katma konusu nda bir havli çorak olan ül kemizin sanat yaşamında gerçek ten geniş soluk aldıracak bir çalış ma.”
Müzikte Geniş Soluklar, “Ay
dınlanma Çağı”ndan günümüze
uzanan müziksel evrimi irdeliyor. Haydn’dan Stravinski’ye... “ Bu
geniş soluklu evrimin ayrıntılarını, tekniklerini, müzik yapıtlarında incelemeye çalıştım” diyor araştır
macımız. Alçakgönüllü davranıyor. “Çağstili”nden ulusal stile, oradan
“kişisel stil”e derinleşen; müziğin
toplumsal, düşünsel, tinsel yönle rini ve bağlantılarını vurgulaya rak yaratıcılığın momentlerini ya kalamayı öngören, bu konudaki dünya literatürünün nasıl değer lendirilmesi gerektiğini örnekleyen bir inceleme karşısındayız. Pa mir’in “önsöz”deki şu cümlesi, ki tabın hedeflerini daha açık
özetli-rüzgârı
yor: “Böylelikle bestecinin kendi
si, yapıtı ve dinleyicisi arasında da ha sağlam bir köprü kurulmasına yardıma olabileceğimi sanıyorum.”
Bu tip kitapların içeriği bir ya zıda açımlanamaz. Üzerine beş ki tap yazılması gerekir o zaman. Okur yapacaktır bunu: Bir kitap tan alacağı bal, elli kitabı dolaşa rak üreteceği baldan fazla mı de ğil mi, kendisi görmelidir.
Akses kitabı____________
Evin İlyasoğlu’nun “Necil Kâzım Akses” başlığı ve “Minyatürden Destana Bir Yolculuk” altbaşlığıy-
la hazırladığı monografi, besteci mizin kişiliğinde 1920’lerden gü nümüze uzanan cumhuriyet tari hinin, değişimleri de içeren dö nemlerini ayrıntılı biçimde sergi liyor. İlyasoğlu, iğneyle kuyu ka zar gibi çalışmış. Hatta, “çalış m a c ın da ötesinde, bir besteciyi tanıtma perspektifinden yakın ta rihi didikleyen geniş, ilginç bir belgeseli “işlemiş”. Malzeme, “res
mi tarih”in içinden geldiğini bel
li etse de “hususiyetleri” bakımın dan canlılık kazanıyor. Akses’in se rüveninde yer alan kimi ayrıntı lar, devlet kadrolarının yaklaşım larını, giderek siyasal doğrultula rındaki çelişkileri de göz önüne seriyor. Yakın tarih için bulunmaz bir fırsat!
İlyasoğlu bu fırsat karşısında müthiş bir soğukkanlılık göstere rek belgeseli işleme görevini say falar boyunca sürdürüyor. Yazan ınızın bir de bu yanını kutlamak is tiyorum.
Bu monografi bir değerbilirlik örneği olmakla kalmıyor, Türki ye’de besteciliği sıfırdan başlat mış olan “Beşler” içinde Akses’e duyulan saygının dünyaya ilan edi liş biçimine kazandırdığı boyut larla övüncümüzü pekiştiriyor.
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi