• Sonuç bulunamadı

Yazın alanında değişik türlerde ürün vermiş bir yazar şair; Melih Cevdet Anday:Garip'ten Yağmurun Altında'ya

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yazın alanında değişik türlerde ürün vermiş bir yazar şair; Melih Cevdet Anday:Garip'ten Yağmurun Altında'ya"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SAYFA

KÜLTÜR

kultur@cumhuriyet.com.tr 2%

' 11

d f

3 ^ ^

__________________ CUMHURİYET________________________________

T C-a'P i

14

Yazın alanında değişik türlerde ürün vermiş bir yazar-şair; Melih Cevdet Anda

‘Garipten ‘Yağmurun Altında’ya

1

r x elih Cevdet 28 Kasım 2002’de aramızdan ayrıldığında kitaplarının toplamında

düşünce yazılarını (deneme ve eleştiriler) içerenler, romanlar ve oyunlar şiir kitaplarına

oranla çok daha fazlaydı. Buna karşılık şair olarak anılmasının, daha doğrusu şair olarak

kalmasının nedenini yazın dünyamızda adını ilk kez şiirle duyurmuş olmasına

bağlayamayız. Elbette şiirin peşini hiç bırakmamış ve eli kalem tuttuğu sürece şiirini

yazmıştır.

ERAYCANBERK_________________ ‘G arip’, M elih C evdet’ in ilk şiirleri­

nin yer aldığı ve arkadaşları Orhan Ve­

li ile Oktay R ifat’la ortaklaşa çıkardık­

ları kitabın adıydı. Kitap 1941 tarihini taşıyordu ve şiirim izde yenilikçi bir anlayışı, dahası bir değişimi gündem e getiriyordu. ‘Yağmurun A ltında’ ise

1995 ’te yayımlandı ve Melih Cevdet’in

son şiir kitabıydı.

M elih Cevdet yazın alanında deği­ şik türlerde ürün vermiş b ir‘yazar’.. ama M elih C evdet denince hem en “şair

M elih C evdet” akla geliyor. M em et Fuat da “M elih Cevdet Anday deyince öncelikle şiir geliyor aklım ıza” diyor.

Oysa Melih Cevdet 28 Kasım 2002’de aram ızdan ayrıldığında kitaplarının toplam ında düşünce yazılarını (dene­ me ve eleştiriler) içerenler, romanlar ve oyunlar şiir kitaplarına oranla çok da­ ha fazlaydı. Buna karşılık şair olarak anılmasının, daha doğrusu şair olarak kalm asının nedenini yazın dünyam ız­ da admı ilk kez şiirle duyurm uş olm a­ sına bağlayamayız. Elbette şiirin peşi­ ni hiç bnakm am ış ve eli kalem tuttu­ ğu sürece şiirini yazm ıştır M elih Cev­ det. N e var ki zaman zaman şiirini unut­ turacak aralar vermiştir.

şiir serüveni 'Ukde* He başladı

Bazı şiir kitaplarının arasında uzun­ ca bir süre vardır. Dergilerde şiirleriy­ le gözükmemiştir. Yine de bu aralarda şiirden uzak kalmamış, deyim yerindey­ se “gözlerden ırak” bir çalışmayla ye­ ni bir şiir serüvenine hazırlanmıştır. Bu dönem lerdeki yazılarında gelm ekte olan şiirinin ipuçlarını vermekten de ge­ ri kalmamıştır. Bu tür yazılarında yal­ nızca kendi şiircesini (poetika) belir­ lemeye çalışmamış, genel olarak şiir sa­ natı üzerinde durmuştur.

Ş iir serüveni V arlık d ergisinde yayımlanan ‘U kde’ (1936) adlı şiiri ile başlar, ‘Garip’ döneminden geçer, ‘To­

hum’ (1946) ile değişim başlar, bu de­

ğişim ‘K ollan Bağlı Odysseus’ (1962) ile yeni bir evreye girer ve şair b u de­ ğişim içinde şiirini ‘yoğunlaştırmaya’ koyulur...

Şiirlerinin yer aldığı ilk kitap ortak bir kitaptı. B unu düşünerek ‘R ahatı K açan Ağaç’ (1946) için M elih Cev­ det’ in ilk şiir kitabı da diyebiliriz, ikin­ ci şiir kitabı da. Daha ‘Rahatı K açan Ağaç’ta şiir üzerine düşünmeye bir sor­ gulamayla başlar: N için senelerce bü­ tün kuşlara / Mavi denize ve mavi gö­ ğe / Hep şiir yazm ak için baktım...

ilerdeki yıllarda düşünce yazılarına,

rom ana, oyun yazm aya yönelecektir ama gönlünde yatan şiirdir. “Çıkbenim

şair tabiatım, çık orta yere” dizesi Ga­

rip anlayışının alaycı havasını taşır ama aynı zam anda ‘şaire’ bir göndermedir.

“Ben güzel günlerin şairiyim ” diye bir

karşıtlam yapm aktan da geri kalmaz şair.

Toplumsalcı bir anlayış...

Melih Cevdet şiirindeki ilk değişimin habercisi ‘Tohum’ adlı şiirin de yer al­

dığı ‘Telgrafhane’ (1952) bir yandan Ga­ rip anlayışının izlerini taşır bir yandan toplum sal-siyasal eleştiri ve yergiye açılır. Kitabın ilk şiiri ‘Lirizm ’, “Ne

ilahi şeydir o lirizm ” dizesiyle başlar ve

lirizmi alaya alan bir şiirdir. Böylece M elih Cevdet, şiiri şiir yapan öğeler­ den biri sayılan lirizmi yerm e yürekli­ liğini gösterir. ‘Telgrafhane’de siyasal- toplumsal yergi de vardır. Şairin coşum- culuğun, duygusallığın, gizem ciliğin uzağında, alay ve kara m izaha yer ver­ diği ve toplum salcı bir anlayışa yönel­ diği görülür.

1956’da yayım lanan ‘Yan Yana’ ki­ tabı siyasal iktidarın hoşuna gitmez. Kitabın ‘BUmeceler’ adlı bölüm ünde­ ki ‘H iroşim a’, ‘A tom ’, ‘Ö lüm ’, ‘Barış’ adlı şiirler bile bu kitabın içeriği konu­ sunda fikir verm eye yeter. A B D ’de, Sovyet casusu oldukları gerekçesiyle idam edilen kan koca Rosenberg’ler için yazılan ünlü ‘A nı’ şiiri de bu kitapta­ dır. “Bir çift güvercin havalansa / Ya-

nık yanık koksa karanfil” dizeleriyle baş­

layan şiir, birçok şiirseverin hâlâ ezbe- rindedir.

M elih Cevdet 1962 yılında ‘Kollan

Bağlı Odysseus’ kitabıyla çok değişik

bir şiir anlayışıyla çıkar karşımıza. Fü­

sun Akath’nın deyişiyle “şiire düşün­ ceyi, tarihi, m itolojiyi, felsefeyi” getirir.

A rtık şairimiz bu yeni değişim çizgi­ sini sürdürerek ürünlerini verecektir:

‘Göçebe Denizin Üstünde’ (1970), ‘Tek­ nenin Ö lüm ü’ (1975), ‘Ö lüm süzlük Ardında G ılganuş’ (1981), ‘Tamdık Dünya’ (1984), ‘Güneşte’ (1989), ‘Yağ­ murun Altında’ (1995). M elih Cevdet ‘Kollan Bağh Odysseus’la başlayan dö­

nem inden söz ederken ‘şiirde pek gö­

rünmeyen sözcükleri’ gündem e getirir. “Bir şiir jargonu vardır” der. Tarih, bi­

lim, felsefe gibi sözcükleri şiir jarg o ­ nuna kattığını söyler. Daha da ileri gi­ der: “Felsefeyi, felsefe ötesini, matema­

tiği şiire katacağım.” Böyle bir şiirin

kuru olacağı, şiirsellikten uzak düşece­ ği söylenebilir. Oysa, yine Füsun Akat- lı’nın dediği gibi “...ama bu son dere­

ce tehlikeli yolda, şiir dilinin, şür musi­ kisinin, imge üretiminin yordamından hiç aynlmayarak yürüyüp düze -hatta doruklara-çıkabüen bir şair olarak oku­ ruz onu.”

Son şiirlerinden birinde “Denizlerden

gel/D urup bakmak için gel/D önüp git­ m ek için gel / Güvercin göğsü gibi, / Se- vüıcinı, ağarmış sevincim benim” diyor­

du M elih Cevdet. Bu dizeleri yazdığın­ da 7 0 ’li yaşlarındaydı ve şiire ‘mate­

m atiği’ katmaya niyetleniyordu. Bu di­

zeler şairin ne kadar genç kaldığını ve şiir-içi bir matem atiğin peşinde oldu­ ğunu gösterm iyor mu?

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği T aha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

M ithat Cemal, Abdülhak Şinasi'lerin imrenerek, yürekleri yana­ rak baktıkları konaklann, köşklerin, yalıların gerçek yüzlerini gös­ teriyor, geçmişe imrenerek,

Plüton ve Charon sistemin- deyse, kütle merkezi iki gökcisminin aras›nda, Plü- ton’a yak›n konumda.. Yayg›n görüfl, bir gökcismi- nin uydu olabilmesi için, sistemin

Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Derneği (Türk KBB BBC Derneği) bu konuda bir çalışma yaparak, olası/kesin COVID-19 olgularında, orofa- ringeal

These two micro-level perspectives differ from each other— the network perspective on migra- tion stresses migrants’ specific mechanisms to facilitate the development of

Merrieketin güzel sanatlar sa­ hasındaki boşluğuna doldurarak, ressamlar, heyketraşlar ve mi­ marlar yetiştirmek için yetmiş i- ki yıl evvel temeli atılarak,

Başbakan Bülend Ulusu'nun talimatıyla yakılması istenen "Yorgun Savaşçı"nm dönemin TRT Genel Müdürü Macit Akman.. tarafmdan kıyılamayarak bir

Üç etap halinde ve toplamda 140.000 metrekare alanda uygulanan ve proje sonucunda Hacı Fettah Mahallesi olarak adlandırılan Çaybaşı Kentsel Dönüşüm

J*ai trouvé à'mon retour des Etats-Unis où je m'étais rendu pour des raisons de santé le livre que vous avez eu 1*amabilité de m'envoyer* Ayant moment nément égaré