• Sonuç bulunamadı

"Üç İstanbul" kavagası

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share ""Üç İstanbul" kavagası"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

EVET/HAYIR

OKTAY AKBAL

u ^ ^ t, ‘

“Üç İstanbul” Kavgası..

Bir kavgadır gidiyor; "Üç İstanbul" savaşı da diyebiliriz bu­ na!.. Kendilerine ‘tutucu ve gelenekçi” adını verenler Mithat Cem al’e ateş püskürüyorlar. A bdülham it’i kötüledi diye!... Oy­ sa A bdülham it’i kötüleyen Mithat Cemal değil, “ Üç İstanbul” romanının baş kişisi avukat ve yazar Adnan Bey’dir... Mithat Cemal de elbet ilk gençlik yıllarında özgürlükten yana olm uş­ tur. Hem kim değildi ki! Mehmet A kif’ten Tevfik Fikret’e, Eşrefe kadar bütün şairler, yazarlar, aydınlar, subaylar A b dülharıit zor­ balığına karşıydılar. Herkes karşı olduğu için de çöktü o salta­ nat... Kimse savunamadı, yanında yer almadı. A bdülham it’i ayakta tutm akta kendileri için yarar gören İngilizlerin kışkırt­ maları sonucu patlak veren 31 Mart kanlı olayı bile ‘Kızıl Sul­ tan’ diye anılan padişahı tahtında tutamadı. Kendisi de bunu anladığı için tahtı bırakıp Selanik’e gitti.

Bana öyle geliyor ki, “Üç İsta n b u l'a ateş püskürenlerin ço- ğp M ithat Cem al’in bu ünlü romanını okumamışlar... Okusa- lar, böyle davranamazlardı, bu denli tek yanlı olamazlardı. “ Üç

İstanbul" 648 sayfalı kocaman bir kitaptır. İstibdat, Meşrutiyet

ve Mütareke günlerinin İstanbul’undan kesitler verir. Bir takım insanların serüvenlerini anlatır. Çoğunlukla ‘fırsatçı’ ‘çıkarcı’ in­ sanlardır bunlar. İçlerinde dürüstler de vardır, ama başta Ad­ nan olmak üzere pek çoğu düşüncelerini parasal hesaplar uğ­ runa değiştirirler. Böyle tipler her dönemde, her ülkede görü­ lür. Mithat Cemal, yaşamı boyunca bunları tanımış, romanın­ da da onlara yer vermiştir. Bilenler, bu kişileri tek tek ayırıp, tanıyabilirler; öylesine canlıdırlar.

Genç yazar ve avukat Adnan’ın Abdülham it için orada bura­ da söyledikleri o dönemde pek çok yurtsever gencin ortak söz­ leridir. Gençler gizli toplantılar yapar, yasaklanmış kitapları okur­ lar. Bunlardan biri de Sait Paşa'nın anılarıdır: "Zatı Şahane efen­

dimiz cülusu hümayunlarından beri gerek Mithat Paşa ve ge­ rek Mehmet Rüştü Paşa hakkında ‘Bu adamlar vatan ve millete hizmet edemez, bunlar haindirler" deyu efkârı şahanelerini be­ yan buyururlardı." O sırada gençlerden biri “Şu zalimi hakla­ yacak bir fedai çıkmadı. Ama çıkmayacak mı? Çıkacak. Hem de çok yakında. Hepiniz göreceksiniz" der. Romanın kişilerin­

den Mehmet Raif -ki Mehmet Akif olduğu söylenir- şöyle sür­ dürür konuşmayı: "Ona ne zamana kadar katlanacağız? Ne za­

mana kadar? Hangi günahımızın cezasını çekiyoruz" Adnan ise "O ceza meza değil, deli. Zırdeli" der. Adnan da, daha başka

roman kişileri de A bdülham it’i, Abdülham it dönemini yerin di­ bine batırırlar. Gerçekleri yazmak isteyen bir yazar elbette ki o dönemin ruh halini, görüntüsünü, havasını verecektir. Roman­ cılık Stendhal’ın deyimiyle “ Bir yol üstünde gezdirilen koca­ man bir ayna” değil midir?

Eleştirmeci Fethi Naci şu yargıya varıyor “ Üç İstanbul" ko­ nuşmasında: “ Üç İstanbul bir bakıma M ithat Cemal'in görgü

tanıklığıdır. Gücü de buradan gelir, güçsüzlüğü de. Gözlemler­ le beslenen bu ayrıntı zenginliği kişilerin alabildiğine sahih olu­ şu, romanda kendini duyuruyor, romanı çekici yapıyor, ama ya­ şayıp gördüğü -daha doğrusu görüp öfkelendiği- birçok gerek­ siz ayrıntıya kıyamayışı, romanını bunlardan ayıklayamayışı, ro­ manın dağılmasına, iç örgüsünün gevşek olmasına yol açıyor. M ithat Cemal, Abdülhak Şinasi'lerin imrenerek, yürekleri yana­ rak baktıkları konaklann, köşklerin, yalıların gerçek yüzlerini gös­ teriyor, geçmişe imrenerek, özleyerek değil, tiksinerek, öfkele­ nerek bakıyor. Üç İstanbul için kısaca OsmanlI İmparatorluğu­ nun yıkılışının romanı diyebiliriz.”

Mithat Cemal milletvekili olmak ve Atatürk’ün gözüne girmek için bu romanı yazdı diyenler de çıktı. Bunlar Abdülhamit'i, Vah- dettin’i her fırsatta öven kişilerdir. Gerçek şu, M ithat Cemal - E.N aci’nin söylediği gibi- 'geçmişe öfkeyle' bakıyor. O geçmiş dönemde Abdülhamit despotluğunu ne denli kötülüyorsa, itti­ hat ve Terakki dönemindeki çirkinliklere, açıkgözlüklere, çıkar­ cılıklara da o eleştirici gözle bakıyor. Özgürlük kahramanı ge­ çinen Adnan’ın kısa sürede zenginleşmesini, ‘memleketi so­

yan, Abdülhamit’in yemek tabaklarına bile’ sahip olan bir çıkarcı

haline gelmesini de açık açık gösteriyor.

Mithat Cem al'in başarısı bir takım insanların ‘ahlaksızlıklık’ ölçüsünü ne denli ileri götürdüklerini sergilemesidir. Dün o yan­ daki, bugün bu yandadır, sonra da daha başka bir yana kay­ mıştır! O gün, bu gün, durum hep böyle! Değişen nedir? Hiç­ bir şey... “ Üç Istanbuf’u üçüncü kez okurken bütün bunları ye­ niden düşündüm, iyi ki Mithat Cemal bu romanı yazmış, de­ dim.

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Mersenne say›lar› (M n ) ad› verilen bu say›lar›n bafllang›çta n asal oldu- ¤unda asal de¤er verdi¤i düflünüldü.. Yine de matematikçiler bu say›lar›n

[r]

İncelenen iki yazma etkinliği ortak çerçeve metni A1 düzeyi yazılı anlatım, genel yeterliği “Basılı tek tip sözcükleri ve kısa metinleri bakarak yazabilir.”

The purpose of this study was to explore the effects of time course of bed rest on patients with high blood pressure in emergency department.. A sample of 86 patients with high

Spinocerebellar ataxia type 8 (SCA8) is reported to be caused by an unstable CTG repeat expansion in the 3’ untranslated region of a novel gene, KLHL1AS, on chromosome

Farmakolojik yöntemler kullanılarak ılık sıcaklıklara tepki verdiği bilinen bu protein engellendiğinde erkek gelişimi için önemli olan genler etkileniyor ve yumurtalardan

Döneminin Özelliklerine Genel ı Bir Bakış”, Şükran Kurdakul “Tanzimat Dönemi Edebiyatı ve Namık Kemal”, “Recep Bilginer “Namık Kemal'in Gazeteciliği

“...Abdullah Cevdet Bey’in, bu sözlerini işittik­ ten sonra, Elaziz de bu adama rey değil, selam bile verecek Türk ve müslüman çıkmayacağına şüphe etmiyoruz (...)