• Sonuç bulunamadı

Bozkır ilçe merkezinin beşeri ve ekonomik coğrafyası

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bozkır ilçe merkezinin beşeri ve ekonomik coğrafyası"

Copied!
88
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

İLKÖĞRETİM ANABİLİM DALI

SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI

BOZKIR İLÇE MERKEZİ’NİN BEŞERİ VE EKONOMİK

COĞRAFYASI

Nazmiye ÖZKAN

YÜKSEK LİSANS TEZİ

DANIŞMAN

(2)

İÇİNDEKİLER

Sayfa

ÖZET ……….iv

SUMMARY……….…..v

ÖNSÖZ……….vi

TABLO LİSTESİ……….……… vii

GRAFİK LİSTESİ ………... ...ix

FOTOĞRAF LİSTESİ………..x

GİRİŞ 1. Araştırma Sahasının Konumu ve Özellikleri ………1

2. Araştırmanın Amacı ve Uygulanan Yöntemler………. 2

3. Önceki Çalışmalar………...……….3 BİRİNCİ BÖLÜM 1. FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ 1.1. Jeolojik Özellikleri……… 4 1.2. Jeomorfolojik Özellikleri………. .5 1.2.1. Dağlık Alanlar……….5 1.2.2. Vadi Alanları………...6 1.2.3. Karstik Şekiller………... 8 1.3. İklim Özellikleri……… 8 1.3.1 Sıcaklık……….. 9

1.3.2. Don Olaylı Gün Sayısı………..…13

1.3.3. Bulutlu Gün, Kapalı Gün, Sisli Gün ve Açık Gün Sayısı ..……..13

1.3.4. Nem ve Yağış………..…………..15 1.3.4.1. Nem………15 1.3.4.2. Yağış……….. 16 1.3.4.3. Yağış Etkinliği………... 19 1.3.5. Basınç ve Rüzgarlar.………... 21 1.4. Hidrografik Özellikler………... 22 1.5. Toprak Yapısı………..24

(3)

İKİNCİ BÖLÜM

2.BEŞERİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ………. .28

2.1 Nüfus Özellikleri………..………….. .28

2.1.1 Nüfusun Gelişimi………...29

2.1.2 Bozkır’da Şehir Nüfusunun Gelişimi……….. 31

2.1.3 Bozkır İlçe Merkezinde Nüfus Yoğunluğu………... 32

2.1.3.1. Bozkır İlçe Merkezinin Aritmetik Nüfus Yoğunluğu...33

2.1.3.2. Tarımsal Nüfus Yoğunluğu………. 35

2.1.3.3. Fizyolojik Nüfus Yoğunluğu ……….. 35

2.1.4 Nüfusun Cinsiyet ve Yaş Yapısı………...36

2.1.4.1Nüfusun Cinsiyet Yapısı………...36

2.1.4.2 Nüfusun Yaş Yapısı………...38

2.1.5 Nüfusun Eğitim Durumu……….. 41

2.1.6 Bozkır’da Göç Hareketleri………47

2.2 Yerleşme Coğrafyası ……… 49

2.2.1 Yerleşmenin Tarihi………49

2.2.2 Yerleşmenin İdari Durumu………52

2.2.3 Yerleşim Şekilleri……… 53

2.2.4 Konut Tipleri……… 54

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 3.EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ……… 56

3.1.Tarım……….………...57 3.1.1 Tahıllar ……… ...58 3.1.2 Meyvecilik………. 58 3.1.3 Sebzecilik……… 59 3.1.4 Bağcılık……… 60 3.2 Hayvancılık………...60 3.3. Ticaret……… 61 3.4. Madencilik ve Sanayi……… 63 3.5. Turizm……… 64

(4)

3.6. Ulaşım ve Alt Yapı……….68

SONUÇ VE ÖNERİLER ……… 71

KAYNAKLAR……….……….75

BÜLTENLER VE RAPORLAR ……… 77

EK1: 1/ 250 00 Ölçekli Bozkır İlçe Haritası ……… 78

(5)

ÖZET

Konya il sınırları içinde yer alan Bozkır’ın kuzeyinde Çumra ve Akören; güneyinde Hadim ve Antalya; doğusunda Güneysınır, batısında Antalya ili ve Ahırlı ilçesi bulunmaktadır.

Morfolojik bakımdan dağlık bir araziye sahip olan Bozkır’da plato yer almazken vadiler geniş yer kaplar.

İlçenin başlıca su kaynaklarını Çarşamba Çayı, Suğla gölü ve Dipsiz Göl oluşturmaktadır. Alüvyal, kalüvyal ve kahverengi toprakların bulunduğu ilçede bozulmuş Akdeniz İkliminin özellikleri görülür. Yıllık ortalama sıcaklık 9,7ºC ve yıllık yağış ortalaması da 627,9 mm.dir.

2009 yılı nüfus verilerine göre Bozkır ilçe merkezinde 7 358 kişi yaşamaktadır. Nüfusun %49’unu kadınlar %51’ini erkekler oluşturmaktadır. Üç mahalleden oluşan ilçe merkezinde konutların büyük çoğunluğunu betonarme binalar oluşturur.

Bozkır ilçe merkezinde ekonominin temelini tarım ve hayvancılık oluşturur. Bunun dışında sanayi ve hizmet sektörleri de ekonomi içindeki yerini almıştır.

(6)

SUMMARY

In the nort of Bozkır Which has taken place within the boundaries of Konya is located Çumra and Akören, Hadim and Antalya in the south of Güneysınır in the east, Antalya and Ahırlı in the west.

Valleys take large part in Bozkır which has a mountainous land in morphologically.

Waterresources of the county are Çarşamba Stream, Sugla Lake and Dipsiz Lake. In the county which are the Alluvial and brown lands has been seen the characteristics of the degenerated mediterranean climate. The avarage annual temparature is 9.7ºC and the annual precipitation is 627,9 milimeter.

According to paramater of population in 2009, 7 358 people has been living in the center of Bozkır county. Women constituted 49% of the population. Where as men constituted 51% of the poplation.

The majority of the buildings are reinforced concrete in the county center consisting of three quarters.

The basis of the economy constitude agriculture and animal husbandry in the center of Bozkır county. In addition, service and industrial sectors have taken place within economy.

(7)

ÖNSÖZ

Geçmişten günümüze kadar insanlık hayatı, bilim ve teknolojinin de etkisiyle gelişim ve değişim göstermiştir. Bu değişim içinde coğrafya da sürekli kendini yenileyen ve gelişen bir bilim olmuştur. Kelime olarak yeryüzünü fiziki sosyal ve ekonomik yönlerden inceleyen bilim dalı olarak ifade edilen coğrafya günümüzde gelişimini en üst seviyelere taşımıştır. Bunda, önceden var olan iletişim, ulaşım ve veri toplamaktaki güçlüklerin ortadan kaldırılması etkili olmuştur. Çeşitli üniversitelerde yapılan bilimsel araştırmalar da bu gelişime katkı sağlamıştır. Bu bilimsel çalışmalar içinde yer almasını istediğimiz “Bozkır İlçe Merkezinin Beşeri ve Ekonomik Coğrafyası” adlı bu yüksek lisans tez çalışmamızda Konya iline bağlı Bozkır ilçesinin nüfus, yerleşme ve ekonomik özellikleri genel hatlarıyla ele alınmıştır.

Genel olarak üç ana bölümden oluşan tez çalışmamızda ilk olarak araştırma sahamızın fiziki coğrafya özelliklerine yer verilmiştir. Böylece araştırma sahamız hakkında genel bir bilgiye sahip olunması sağlanmaya çalışılmıştır. Daha sonra beşeri coğrafya özellikleri anlatılmış ve son olarak da ilçenin ekonomisi ve ekonomik faaliyetleri anlatılmıştır. Tez çalışmamızın daha sonra yapılacak olan çalışmalara ışık tutmasını umuyoruz.

Tez konumuzun belirlenmesinden çalışmamızın tamamlanmasına kadar geçen süreçte her türlü sıkıntılarımıza çözüm bulmaya çalışan ve her türlü yardımı esirgemeyen danışman hocam Yrd. Doç. Dr. Nuri İNAN’a şükranlarımı sunarım.

İlçe ile ilgili verileri toplamamızda yardımcı olan Bozkır İçe Nüfus Müdürü Cemil IŞILAK’a; Bozkır Kaymakamı Ali KATIRCI’ya, Bozkır Ziraat Odası Başkanı Mustafa ÖZKAN’a, ayrıca diğer özel ve kamu kuruluşlarındaki görevli personele teşekkürü bir borç bilirim.

Tez çalışmam sırasında benden yardımlarını esirgemeyen arkadaşlarıma ve aileme de teşekkür eder saygılarımı sunarım.

(8)

KONYA-2010

TABLOLAR LİSTESİ

Sayfa

Tablo 1: Yıllık Ortalama Sıcaklık Değerleri (1980–2005)………10

Tablo 2: Yıllık Ortalama En Yüksek, Ortalama En Düşük, Aylık Minimum Sıcaklık Ve Aylık Maksimum Sıcaklık Değerleri(1980–2005)……11

Tablo 3: Sıcaklığın Mevsimlere Göre Dağılımı………..12

Tablo 4: Don Olaylı Gün Sayısının Aylara Göre Dağılımı (1980-2005)………… ………...13

Tablo 5: Ortalama Bulutlu Günlerin Aylara Dağılımı (1980–2002)………...13

Tablo 6: Ortalama Kapalı Gün Sayısının Aylara Dağılımı (1980–2005)………....14

Tablo 7: Ortalama Açık Günlerin Aylara Dağılımı (1980–2005)……… 14

Tablo 8 Sisli Günlerin Aylara Dağılımı (1980–2005)……….15

Tablo 9: Ortalama Nisbi Nemin Aylara Dağılımı (1980–2005)………..16

Tablo 10: Ortalama Yağış Miktarının Ayalara Dağılımı (1980–2005)………..…16

Tablo 11: Ortalama Yağışın Mevsimlere Göre Dağılımı(1980–2005)………17

Tablo 12: Yıllara Göre Yağışın Dağılımı (1980–2000)………...18

Tablo 13: Thornwaite Formülüne Göre Bozkır’ın Su Bilançosu……….19

Tablo14: Hakim Rüzgar Yönleri ve Hızının Aylara Göre Dağılımı……….. 21

Tablo 15: Yıllara Göre Bozkır Nüfusunun Gelişimi ve Artış Oranı (1927–2000)…………. 30

Tablo16:Yıllara Göre Bozkır’da Şehir Nüfusunun Gelişimi ve Artış Oranı(1927–2009) ….32 Tablo 17: Bozkır’ın Sayım Yıllarına Göre Aritmetik Nüfus Yoğunluğu………34

Tablo 18: Cinsiyete Göre Nüfus Dağılımı (1935–2009)……….37

Tablo 19: 2000 Yılı Nüfus Sayımına Göre Bozkır Nüfusunun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı………..……….39

Tablo 20: Bozkır İlçe Merkezinde Sayım Yıllarına Göre Nüfusun Eğitim Durumu………..42

Tablo 21: Bozkır İlçe Merkezinde Cinsiyete Göre Eğitim Durumu………...43

(9)

Tablo 24: Bozkır’da Yıllara Göre Yer Değiştirme Verileri………...…48

Tablo 25: Bozkır İlçe Merkezine Bağlı Yerleşim Yerlerinin İsimleri………...53

Tablo26: Bozkır’da Çalışan Nüfusun Faaliyet Dağılımı………56

Tablo 27: Arazilerin Kullanılış Durumu……….57

Tablo 28: Tahıl Ekim Alanlarının Ürünlere Göre Dağılımı ………...58

Tablo 29: Bozkır’da Üretilen Sebzeler ve Üretim Miktarları ……….59

Tablo 30: : Bozkır’daki Hayvan Türleri ve Adetleri……….. 60

Tablo 31: SRAP Projesi Dahilinde Damızlık Gebe Düve Dağıtımının Gerçekleştiği Yerler..61

Tablo 32: Bozkır’da Çıkarılan Madenler……….63

(10)

GRAFİKLER LİSTESİ

Sayfa Grafik1: Yıllık Ortalama En Yüksek, Ortalama En Düşük,

Aylık Minimum Sıcaklık Ve Aylık Maksimum Sıcaklık Grafiği……….. 11

Grafik 2: Sıcaklığın Mevsimlere Göre Dağılışı……… 12

Grafik 3: Yağışın Mevsimlere Göre Dağılışı ……… 17

Grafik 4:Yıllara Göre Yağışın Dağılımı ………18

Grafik 5: Thornthwaite formülüne göre su bilançosu diyagramı ……….. 20

Grafik 6: Sayım Yıllarına Göre Bozkır Nüfusunun Gelişimi (1927–2000)…………31

Grafik 7: Sayım Yıllarına Göre Bozkır’da Şehir Nüfusunun Gelişimi (1927–2000). 33 Grafik 8: Bozkır Merkezde Nüfus Sayımlarına Göre Kadın Erkek Dağılımı (1927–2000) ……….…37

Grafik 9: Yaş Gruplarına Göre Karşılaştırmalı Nüfus Piramidi (2000)………..40

Grafik 10:2000 Yılı Nüfus Sayımı Sonucu Cinsiyete Göre Eğitim Durumunun Dağılışı………. 43

(11)

FOTOĞRAF LİSTESİ

Sayfa

Fotoğraf 1: Bozkır İlçe Merkezinden Geçen Çarşamba Çayı……… 22

Fotoğraf 2: Yıldız Dağı eteklerindeki Dipsiz Göl ………. 24

Fotoğraf 3: Zengibar Kalesi Kalıntılarından Bir Görünüm. ……….. 50

Fotoğraf 4: Tarihi Selçuklu Köprüsü ……… 51

Fotoğraf 5: Bozkır Cuma Pazarı. ……….. 62

Fotoğraf 6: Hisarlık Camii ……… 66

Fotoğraf 7: Üçpınar Kurşunlu Camii ……… 67

(12)

GİRİŞ

1. Araştırma Sahasının Konumu ve Özellikleri

Coğrafya, insanla tabi ortam arasındaki etkileşimi; dağılış, karşılaştırma ve nedensellik ilkelerini kullanarak araştıran ve sonuçlarını sentez olarak veren bir bilim dalıdır1. Coğrafyanın bölümlerinden birisi olan beşeri coğrafya; “insan topluluklarının doğal ortam ile etkileşimlerine bağlı olarak yeryüzünde dağılışlarını, yapılarını, hareketlerini, yaşadığı alanları, kültürleri ve benzeri olayları coğrafya bakımından inceler”2. Ekonomik coğrafya ise insanların geçimini temin etmek için yaptıkları faaliyetleri, ulaşım durumunu ve madencilik faaliyetlerini inceler 3.Yapılan bu çalışma da bir beşeri ve ekonomik coğrafya çalışmasıdır.

Araştırma sahamız İç Anadolu Bölgesinin Konya İli siyasi sınırları içinde yer almaktadır. Bozkır’ın kuzeyinde Çumra ve Akören; güneyinde Hadim ve Antalya; doğusunda Güneysınır, batısında Antalya ili ve Ahırlı ilçesi bulunmaktadır4. İlçenin denizden yüksekliği 1 162 metre, toplam yüzölçümü ise 1 949 km2’dir.

İç Anadolu bölgesinde Konya ili sınırları içinde bulunan bu yerleşim yerinin tarih sahnesine çıkışı MÖ III. bin yılına kadar inmektedir. Topografik olarak dağlık bir alan olan Bozkır’da plato alanlarına rastlanmazken kertik ve tabanlı vadiler yer alır. Karasal İklim ve Akdeniz İklimi arasında bir geçiş alanı olan ilçe yerleşim olarak Çarşamba Çayı kenarına kurulmuştur. İklimin ve yer şekillerinin bazı avantaj ve dezavantajları bulunan araştırma sahamızın belli başlı su kaynakları Çarşamba Çayı, Suğla Gölü ve Dipsiz Göl’dür.

1

AKKUŞ, A., Genel Fiziki Coğrafya, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara 1998,s.1.

2

ELİBÜYÜK, M., Matematik Coğrafya, A.Ü. Dil ve Tarih-Coğrafya Fak. Yay., Ankara,1994, s. 43.

3

ŞAHİN C.-DOĞANAY H., Türkiye Beşeri Coğrafyası, Gündüz Eğitim ve Yayıncılık, Ankara, 2000, s. 150.

(13)

Bozulmuş Akdeniz İklim tipinin görüldüğü ilçede yıllık ortalama sıcaklık 9,7 ºC’dir. Kış aylarında sıcaklıkların oldukça düşük olduğu yaz aylarında ise 20’li derecelere çıktığı görülen Bozkır’da mevsimler oldukça belirgin bir şekilde yaşanmaktadır. Yağış genellikle sonbahar ve kış aylarında görülür. Yıllık ortalama yağış 627,9 mm’dir. İlçe bitki örtüsü açısından zengin sayılmasa da yer yer ormanlık arazilerin varlığı dikkati çeker. İlçe 3 mahalleden oluşan ilçe dışa açık bir yapı arz eder.

Ekonomik faaliyet açısından tarım ve hayvancılığın baskın olduğu ilçede merkeze gelindiğinde tarım ve hayvancılığın ikinci plana düştüğü ve hizmet sektörünün baskın duruma geçtiği görülür.

2. Araştırmanın Amacı ve Uygulanan Yöntemler

Yerleşmenin doğal çevre özellikleri, kuruluşu ve gelişimi, gelişiminde etkili olan beşeri ve ekonomik özellikler ve bu özelliklerin günümüzdeki durumu çalışmamızın ana temasıdır.

Çalışma alanı olarak Bozkır’ın seçilmesinde bu ilçenin yerleşim tarihinin eski devirlere dayanması bulunduğu yer itibariyle değişik coğrafi özellikler göstermesi ve buna rağmen birkaç tane fiziki coğrafya ve kültürel çalışma dışında akademik düzeyde herhangi bir beşeri ve ekonomik çalışma bulunmaması etken olmuştur.

Bu çalışmayı ortaya çıkarırken ilk olarak kaynak taraması yapılmıştır. Gerekli dokümanlar toplanarak notlar çıkarılmıştır. İkinci aşamada saha araştırması yapılmış ve burada bulunan özel ve kamu kuruluşlarından gerekli bilgiler elde edilmiştir.

Çalışmamız sırasında TÜİK ve Devlet Meteoroloji Konya Genel Müdürlüğü verilerinden de faydalanılmıştır. Ayrıca sağlık ocağı ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü Belediye ve İlçe Nüfus Müdürlüğünden de bilgiler alınmıştır.

(14)

3. Önceki Çalışmalar

TOSUN Bekir, “Tarihte Bozkır ve Çevresi” adlı beş bölümden oluşan eserinin ilk bölümü içinde Bozkır’ın fiziki yapı özellikleri ve yeraltı kaynakları üzerinde durulmuş ve daha sonra da tarihi devirler çerçevesinde Bozkır’ın tarihi gelişimi ele alınmıştır. Üçüncü bölümde nüfus özellikleri, dördüncü bölümde kültürel yapı ve folklor beşinci bölümde ise ekonomisi üzerinde durulmuştur.

Coğrafi özellikleri içinde iklimi bitki örtüsü ve yeryüzü şekillerine yer verilmiştir. Nüfus özelliklerinde ise Osmanlı Döneminden bu yana elde edilen nüfus verilerinden yararlanılarak nüfus hareketleri hakkında bilgi verilmiştir. Kültürel yapı ve folklor bölümünde giyim-kuşam ve yemek kültürü üzerinde durularak aile yapısı, evlenme, inanç ve adetler anlatılmıştır. Ekonomik faaliyetlerin anlatıldığı son bölümde ise tarımsal faaliyet çeşitleri ve diğer ekonomik faaliyetler ele alınarak sanayi, ulaşım ve ticaret üzerinde durulmuştur.

MUTLU Mehmet, “Bozkır ve Çevresinin Fiziki Coğrafyası” adlı eserinde ilçenin genel jeolojik ve jeomorfolojik özellikleri, iklimi, bitki örtüsü üzerine yüksek lisans tez çalışması yapmıştır. Bu çalışmada Bozkır ve çevresinin jeolojik ve jeomorfolojik özelliklerini anlattıktan sonra sıcaklık verilerinden faydalanarak Bozkırîn iklimini ortaya koymuştur. Daha sonra hidrografik özelliklerini incelemiş yeraltı ve yerüstü suları hakkında bilgi vermiştir. Son olarak ta Bozkır’da görülen toprak çeşitlerini açıklıyarak bitki örtüsü hakkında bilgiler vermiştir.

KAYA Baştürk, “Bozkır-Hadim-Belören Arasındaki Bölgenin(Konya) Fiziki Coğrafyası ile Erozyon İlişkilerinin Araştırılması” konu başlığıyla bölgenin fiziki özelliklerini incelemiş, bölgedeki erozyonun sebepleri, boyutu hakkında bilgiler aktarmıştır

(15)

BİRİNCİ BÖLÜM

1. FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ

1.1. Jeolojik Özellikleri

Bir yerin arazisini oluşturan taşların ve tabakaların cinsi ve özellikleri o yerin jeolojik özelliklerini oluşturur. Buna da o yerin jeolojik yapısı denir5. Bozkır ilçesinin jeolojik yapısıyla ilgili bilgilere de bu alanda yapılmış olan araştırmalardan ulaşılmaktadır.

Bozkır ilçesinin jeolojik yapısını ortaya koyan araştırmalardan biri MUTLU’nun “Bozkır ve Çevresinin Fiziki Coğrafyası” konulu tez çalışmasıdır. Buradan alınan bilgilere göre:

“İnceleme alanında; çevreden merkeze doğru en dışta yer alan paleozoik ve bunun içinde yer alan mezozoik ve neojen formasyonlarından oluşan bir çerçeve bulunmaktadır. Eski yapılı bir temel üzerinde bulunan nap örtüsü güney doğuya doğru parçalanmış bir vaziyettedir. Kalker örtüsünün alt bölümü şistli bir tabaka halinde bulunur ve Paleozoik tabakaları andırır. Bunlar ince kum taneli, killi şist tabakaları olup genellikle yeşil ve siyah renktedirler. Bu tabakalar içinde bulunan kalker blokları içinde yer yer volkanik kayaçlara rastlanır. Dere Kasabası civarında yeşil renkteki hornştaynların (Boynuz Taşı) bulunması eski şistlerle naptaki daha geç mezozoik formasyonların birlikte kıvrıldıklarını ortaya koymaktadır”6.

“Çarşamba vadisinin her iki yanındaki metamorfik, beyaz ve gri renkli, bazen tabakalı bazen de masif içlerinde silis yumrularının bulunduğu ve kısmen kalkerlerden oluşan formasyonları genç Mesozoik bir nap örtüsü oluşturur. Miyosene ait göl kalkerleri Bozkır’ın güneybatısında yer almaktadır. Bozkır kalkerli konglomeraları alt Eosenden daha yenidir.

5

ŞAHİN, C. – DOĞANAY,H., age, s.12.

6

(16)

Çarşamba çayı ve Bozkır kesiminin üst Kretase kalkerleri yaygındır. Bozkır kesimindeki kalkerler permokarbonifere aittir”7.

“Bozkır’da Neojen formasyonları özellikle de Çarşamba çayı batısında büyük bir alan kaplamaktadır. Kalkerler; kiltaşı, kumtaşı ve gibi tortul kayaçlardan oluşmaktadır. Karasal kökenli olan bu formasyonlar monoklinal ve kıvrımlı bir yapı arz ederler. Kuvaterner dolguları ise Çağlayan, Yolören ve Harmanpınar çevresinde olmak üzere az alan kaplamaktadır”8.

1.2. Jeomorfolojik Özellikleri

Bozkır ilçesinin jeomorfolojik özellikleri, Dağlık Alanlar, Vadi Alanları ve Karstik Şekiller başlıkları altında incelenebilir.

1.2.1. Dağlık Alanlar

Plato alanlarının bulunmadığı araştırma sahamız tamamen dağlık alandan oluşmaktadır. Bu dağlık alan Torosların diğer kollarına nispeten daha az yüksektir. Bu devamlı ve düzenli bir kabarık olmayıp basık dağ kümelerinin yan yana ve ardı ardına eklenmesiyle oluşmuştur9.

Bozkır ilçesi, Yolören boğazının doğusunda yer alan ve yükseltileri 1500m ile 1800m arasında değişen sıkışık tepelik bir arazi ile başlar. Bu alanda Küçük Çal Tepe (1519 m), Büyük Çal Tepe (1558 m), Erenler Tepesi (1618 m), Tepelcik Tepesi (1654 m) yer almaktadır10.

İlçe Çağlayan ve Dere kasabaları arasında bir hat çizilerek ikiye ayrılacak olursa bu hattın kuzeyi ve güneyi arasındaki topoğrafyanın değişik özellikler gösterdiği görülür. Kuzeyde kalan bölümde yükselti güneye oranla daha azdır. Burada yer alan Karain, Düdükçü ve Gecelik Tepelerinin

7

BLUMENTAL, M.,Bozkır Güneydoğu Toros Dağlarının Tabaka Serisi Ve Yapısı, İ. Ü. F.F. Mec., C.9, S.2, s.18.

8

MUTLU M., age,s.3

9

SARAÇOĞLU, H., Akdeniz Bölgesi, Milli Eğitim Yay., Öğretmen Kitapları Dizisi. İstanbul– 1989, s. 23.

(17)

yükseltileri sırasıyla 1522 m, 1504 m ve 1297 m’dir. Hattın güneyine gidildikçe ani yükselti farklılıkları dikkati çekmektedir. Dere Kasabası yakınındaki Çarşamba vadi tabanında 1185 m olan yükseklik güneye gidildikçe artış göstermektedir ve 1748 m’ye ulaşmaktadır. Güneyde yer alan bu dağlık alanda Çarşamba Çayı ve Yayla Deresi gibi irili ufaklı akarsuların oluşturduğu doğal yollar sayesinde İç Anadolu ve Akdeniz bölgeleri birbirine bağlanmaktadır11.

1.2.2. Vadi Alanları

“Bozkır’ın kuzeyinde yer alan Huni Boğazı mevkiinde ve çevresindeki arazide güneybatı-kuzeydoğu yönünde bir kubbeleşme olmuştur. Bunun sonucunda boğazın kuzeyindeki taraça kuzeydoğuya; güneydeki taraça güneybatıya eğimleşmiştir Huni boğazı mevkiinin en dar yeri 10 m’yi ancak bulmaktadır. Burada Erenler Tepesi ve Avşar Tepesini birbirinden ayıran Çarşamba Çayı poliklik bir vadi karakteri arz eder. Vadi buyunca görülen taraçalar yarılmış vaziyettedir”12.

“Çarşamba Çayı tabanı Konya havzası tabanıdır. Konya havzasının tabanı miyosenden itibaren çeşitli değişikliklere uğramıştır. Epirojenik-Kratojenik hareketlerle Çarşamba Çayı bölümünde kubbeleşme olurken Konya havzası ise çanaklaşmıştır. Bunun sonucunda Çarşamba Çayı yükselen bölümde yatağını derinleştirmiştir”13.

Çalışma sahasının güneyinde zor aşınan sert yapılardan neojen örtü formasyonlarına doğru akarsular enine (transversal) drenaj sistemi oluşturmuştur. İnceleme sahamızda büyük akarsular dağlık alanlardan inerken yukarı kesimlerde çentik vadiler oluşturmuştur. Eğim azaldıkça vadi yamaçları da yatıklaşmaktadır. Karapınar deresi Belen Tepesi yamaçlarında 30-35 m derinliğinde çentik vadiler oluşturduktan sonra kuzeyde neojen

11

MUTLU, M., age, s. 6.

12

BİRİCİK. A., Beyşehir Gölü Havzasının Strüktüral Ve Jeomorfoloji Etüdü, Basılmış Doktora Tezi İst. Ün. Ed. Fak. Yay. No:2687, s.137.

(18)

formasyonlara dalar ve buradaki yapı formasyonun da etkisiyle dere tabanını genişleterek yamacını yatıklaştırır14.

Çalışma alanı dahilindeki bir başka akarsu olan Çökelez Deresi Üçpınar Dağlarından kaynağını aldıktan sonra kuzeye doğru yönelir burada Jura-Kretase kalkeri içinde yüksek ve dik yamaçlı bir vadi kazarak kuzeyde Bozkır neojen sahasına girerek yatağını genişletir.

İnceleme alanındaki en büyük akarsu olan Çarşamba Çayı güneybatıdaki Karacahisar’dan sonra kuzeybatı-güneydoğu yönünde akmaktadır. Bu bölümde Çarşamba çayının kendine kazmış olduğu vadinin yamaçları oldukça diktir. Kuzeybatı-güneydoğu yönlü devam eden vadi ani bir yön değişikliği yaparak Dere Kasabasının batısında doğu-batı yönlü olarak Çağlayan kasabasına kadar devam eder. Buraya kadar çok dar ve derin bir vadi kazan Çarşamba çayı çat kasabasından sonra yatağını genişletebilmiştir.

Araştırma sahamızdaki en önemli tabanlı vadi ise Çarşamba Çayı’nın orta çığırı ve Bozkır ilçe merkezinin bulunduğu yerdir. Daha önce de belirttiğimiz gibi Çarşamba Çayı Karacahisar yakınlarından kaynağını aldıktan sonra derin ve dar kertik vadiler oluşturacak şekilde akar. Çağlayan Kasabasının kuzeyinde eğimin azalmasıyla tabanlı vadiyi oluşturmaya başlar. Burada eğimin azalması sonucu yüksek yerlerden gelen materyaller birikim gösterir. Vadi tabanının ana maddesi kum, kil ve millerdir. Bu tabanlı vadinin dar en olduğu yer Huni Boğazı mevkiidir. Burada vadi yamaçları diktir. Huni Boğazı’ndan 120-125 m sonra tekrar tabanlı vadi oluşumu dikkati çeker. Tabanlı vadi Yolören köyüne kadar devam eder ve burada son bularak yerini kertik vadiye bırakır.

(19)

1.2.3. Karstik Şekiller

Çalışma sahamız karstik şekiller yönünden incelendiği zaman düzlüklerin büyük bir bölümünün kalker topografyasının evrimi sonunda oluştuğu görülür. Kalkerlerin erimesi sonucu yüzeyde çok sayıda dolin meydana gelmiştir. Dolinlerin baskın durumda olduğu alanlarda yüzey ayın yüzeyini andırmaktadır. TUNÇDİLEK’in tespitine göre bazı bölümlerde dolinlerden ayrı olarak nemli devreler de oluşma imkanı bulmuştur. Kuvarternlerin bu devresinde yağışlar topoğrafya yüzeyi üzerinde kapalı çanaklar şeklindeki dolin tabanlarının sona ermesi yeni vadilerin oluşumuna engel olmuştur15. İnceleme sahamızda bunun dışında Erenler tepesinin Çarşamba vadisine bakan yamaçlarında lapyaların bulunduğu karstik yüzeyler mevcuttur.

1.3. İklim Özellikleri

Bilindiği gibi ülkemizde iklim, bölgelere göre değişiklikler göstermektedir. Ancak aynı iklim bölgesinde bulunan her yerde iklim aynı özellikleri göstermeyebilir. Bu da, o yerin coğrafi özelliklerine bağlıdır. Bazı seçme istasyonlardan elde edilen değerlere göre genel ortalama sıcaklığı 10,9°C olan İç Anadolu Bölgesinde karasal iklim hakimdir16. İç Anadolu Bölgesinde yer alan Konya’da karasal iklim özellikleri hakimken idari açıdan buraya bağlı olan Bozkır ilçesi için aynı şey söylenemez. İklimle ilgili bilgilerimizi yoklayacak olursak iki iklim bölgesi arasındaki geçişin aniden gerçekleşmediğini görürüz. Buradan hareketle Akdeniz bölgesinden kurak bölgelere geçişin de aniden oluşmadığını söyleyebiliriz. Akdeniz bölgesinden kurak bölgelere geçişte arada yine nemli şartların hakim olduğu fakat bitki örtüsünün farklılıklar gösterdiği alanlar mevcuttur. Bu alanlara “Akdeniz geçiş alanları” adı verilir. Buralarda Akdeniz ikliminin değişime uğradığı görülür. Kışlar daha sert geçerken yazlar daha az kurak geçer. Bu özellikteki iklime ise

15

TUNÇDİLEK, N., Türkiye’de Relief Şekilleri ve Arazi Kullanımı, İst. Ünv. Deniz. Bil. Ve Coğ. Enst. Yay. No:3, İstanbul, s. 32.

(20)

“Bozulmuş Akdeniz İklimi” denmektedir17. Bozkır ilçesi de Bozulmuş Akdeniz İkliminin hakim olduğu yerlerden biri konumundadır. Bozkır’ın iklimini anlatırken iklim elemanlarını tek tek ele alınarak incelenecektir. Bunun için de meteorolojik verilerden faydalanılacaktır. Ancak şuan Bozkır’da faaliyet gösteren bir meteoroloji istasyonu bulunmamaktadır.

İlçede daha eski dönemlerde faaliyet gösteren bir meteoroloji istasyonu bulunmaktaydı. Bu meteoroloji istasyonu ilk defa 1942 yılında yağmur ölçüm istasyonu olarak kurulmuştur. İstasyon 1983 yılında Küçük Klima İstasyonuna dönüştürülmüş ve 1994 yılına kadar faaliyet göstermiştir18. Bu döneme kadar Bozkır İlçesi'nin meteorolojik kayıtları muntazam olarak tutulmuştur. Ancak bu verilerin hepsini elde etme imkanı olmamıştır. Çünkü bu istasyon kapandıktan sonra veriler düzenli şekilde saklanamamıştır. Elde edilebilenler sadece 1987–1994 yılları arasındaki değerlerin ortalamasıyla sınırlı kalmıştır. Küresel ısınmanın bu kadar etkin olduğu günümüzde sıcaklık değerlerinin yeni olması gerektiği düşünülmüştür. Bu amaçla elde edilen 7 yıllık veriler günümüz Hadim ve Seydişehir ilçelerinin meteorolojik verileri ile karşılaştırılmış ve genel itibarı ile doğal çevre şartlarının birbirine benzer olduğu Hadim ilçesinin meteorolojik verileri kullanılmıştır.

1.3.1 Sıcaklık

Sıcaklık iklim elemanlarının içinde en önemlisidir. Çünkü hava olayları ve diğer iklim elemanları sıcaklığa bağlı olarak değişim göstermektedir19.

İlçenin ortalama sıcaklığını incelediğimizde en düşük sıcaklık değeri -1,0°C ile Şubat ayına aittir. Bunu -0,9°C ile Ocak ayı takip eder. İlkbahar aylarından itibaren sıcaklıkların arttığı bölgede yaz aylarında sıcaklık en yüksek değerlere ulaşmaktadır. Haziran ayında 17,9°C olan sıcaklık ortalaması Temmuz ayında 21°C olarak maksimum seviyeye ulaşmaktadır.

17

KURTER, A., Türkiye’nin Makroklimatik Bölgeleri, İst. Ünv. Yay. No:2585, İstanbul, s. 52.

18

(21)

Temmuz ayından itibaren sıcaklık ortalamaları düşüşe geçmektedir. Eylül ayında 16,9°C, Ekim ayında 11,9°C ve Kasım ayında 5,1°C olarak gerçekleşmektedir. Bozkır’ın yıllık ortalama sıcaklık değeri ise 9,7°C’dir (Tablo 1).

Tablo 1: Yıllık Ortalama Sıcaklık Değerleri (1980–2005).

Kaynak: DMİ Genel Müdürlüğü Konya Bölge Müdürlüğü

Bozkır’ın ortalama düşük sıcaklık verileri incelendiğinde en düşük sıcaklıkların kış aylarında kaydedildiği görülmektedir. Kaydedilen en düşük sıcaklık değerleri -2,3°C ile Aralık ayında, -4,6°C ile Ocak ayında ve 4,9°C ile Şubat ayındadır. Yaz aylarında ise ortalama düşük sıcaklık Temmuz ve Ağustos aylarında 14,6°C olarak kaydedilmiştir. İlçenin yıllık ortalama düşük sıcaklık değeri ise 4,8°C’dir. Araştırma sahamızın ortalama yüksek sıcaklık değerlerini incelediğimizde 26,9°C ile Ağustos ayı en yüksek ortalamaya sahiptir. Haziran ayında 23,1°C, Temmuz ayında 26,6°C ortalama yüksek sıcaklık değerine sahip olan ilçede ortalama yüksek sıcaklıkların en düşük olduğu ay 3,7°C ile Ocak ayıdır. Kış ayları boyunca en yüksek ortalama yüksek sıcaklık değeri 5,3°C ile Aralık ayında kaydedilen Bozkır’ın ortalama yüksek sıcaklıklarının yıllık ortalaması 15°C’dir (Tablo 2).

Aylar O Ş M N M H T A E E K A Yıllık Ortalama Ortalama Sıcaklık ( °C ) -0,9 -1,0 2,6 8,5 13, 3 17, 9 21 20, 8 16, 9 11, 1 5,1 1,1 9,7

(22)

Tablo 2: Yıllık Ortalama En Yüksek, Ortalama En Düşük, Aylık Minimum

Sıcaklık ve Aylık Maksimum Sıcaklık Değerleri(1980–2005).

Kaynak: DMİ Genel Müdürlüğü Konya Bölge Müdürlüğü.

İlçenin minimum sıcaklık değerlerine bakıldığında en düşük sıcaklığın -13,2 ile ocak ayında hissedildiği görülür. Kasım ayında eksi değerlere düşen aylık minimum sıcaklıklar nisan ayından itibaren 0°C’nin üzerine çıkmaktadır. En yüksek aylık minimum sıcaklık değeri 9,8°C ile temmuz ayında kaydedilmiştir. İlçenin aylık minimum sıcaklık değerlerinin yıllık ortalaması da -13,6°C’dir.

Grafik 1: Yıllık Ortalama En Yüksek, Ortalama En Düşük,

Aylık Minimum Sıcaklık ve Aylık Maksimum Sıcaklık Değerleri(1980–2005).

AYLAR O Ş M N M H T A E E K A Ort. Ortalama Düşük Sıcaklıklar -4,6 -4,9 -1,4 3,6 7,7 11,4 14,6 14,6 10,9 6,4 1,3 -2,3 4,8 Ort. Yük.sıc. 3,7 3,8 7,6 13,7 18,7 23,1 26,6 26,9 23,2 17,1 10,2 5,3 15 Aylık min. Sıc. -13,2 -12,9 -10,1 -3,2 1,3 5,7 9,8 5,2 5,1 -0,5 -10,1 -10,6 -13,6 Aylık max.sıc. 11,2 10,4 15,7 19,0 25,5 29,1 31,5 31,2 28,8 24,3 17,9 12,3 29,8

(23)

Bozkır sıcaklık verilerine göre aylık maksimum sıcaklık değerleri temmuz ayında 31,5°C ve ağustos ayında 31,2°C ile en yüksek değerlere ulaşmaktadır. Yaz aylarından itibaren aylık maksimum sıcaklık değerleri düşüşe geçmektedir. En düşük aylık maksimum sıcaklık değeri 10,4°C ile Şubat ayına aittir (Tablo2).

İlçede uzun yıllar (1980–2005) sıcaklık ortalamalarının mevsimlere göre dağılımı incelendiğinde sıcaklıkların en fazla olduğu mevsimin yaz mevsimi olduğu görülür. Yaz ayları ortalaması 19,9°C olan sıcaklığın sonbahar ayları ortalaması 11°C, ilkbahar ayları ortalaması 8,1°C ve kış mevsimi ortalaması ise -0,2°C’dir (Tablo 3). Yaz mevsimi ile kış mevsimi arasında 19,7°C’lik bir fark bulunmaktadır. Bu sıcaklık farkının sebebini karasal iklimin özelliklerine bağlamak mümkündür.

Tablo 3: Sıcaklıkların Mevsimlere Göre Dağılımı

Kış İlkbahar Yaz Sonbahar

-0,2 8,1 19,9 11

Kaynak: DMİ Genel Müdürlüğü Konya Bölge Müdürlüğü.

-5 0 5 10 15 20 25

KIŞ İLKBAHAR YAZ SONBAHAR

SI CAKLI KLA R ( °C) MEVSİMLER

(24)

1.3.2. Don Olaylı Gün Sayısı

Büyük oranda sıcaklığa bağlı olarak gerçekleşen don olayları Bozkır’da yılda toplam 96,4 gündür. İlçede ekim ayında başlayan don olayları mayıs ayına kadar etkisini devam ettirir. En az don olaylı gün sayısı 0,4 gün ile mayıs ayında gerçekleşmektedir. En fazla don olaylı gün sayısı ise ocak ayında olup 23,8 gündür ( Tablo 4). İlçede yılın dokuz ayında don olayı görülürken sadece 4 ay don olayı yaşanmamaktadır.

Tablo 4: Don Olaylı Gün Sayısının Aylara Göre Dağılımı (1980–2005).

Kaynak: DMİ Genel Müdürlüğü Konya Bölge Müdürlüğü.

1.3.3. Bulutlu Gün, Kapalı Gün, Sisli Gün ve Açık Gün Sayısı

Yıllık ortalama 15,1 günü bulutlu gün olan Bozkır’da mayıs ayı dışında kalan bütün aylarda bulutlu gün sayısı yıllık ortalamanın altındadır. Mayıs ayında 17,1 gün olan bulutlu gün 7,8 gün ile en az Temmuz ayındadır. İlçede toplam bulutlu gün sayısı 143,9 gündür (Tablo 5).

Tablo 5: Ortalama Bulutlu Günlerin Aylara Dağılımı (1980–2002).

Aylar O Ş M N M H T A E E K A Yıl. Top. Yıllık ort. Bulutlu Gün Sayısı 11,7 11,8 14,1 16 17,1 11,7 7,8 8,2 8,3 11,3 12,1 13,8 143,9 15,1

Kaynak: DMİ Genel Müdürlüğü Konya Bölge Müdürlüğü.

Aylar O Ş M N M H T A E E K A Yılık

Toplam Don Olaylı

(25)

İlçe, kapalı gün sayısı bakımından incelendiği zaman yıllık ortalama olarak 4,8 gününün kapalı geçtiği görülür. Kapalı günü olmayan ay hiç yoktur. En az kapalı gün sayısı 0,2 gün ile ağustos ayındadır. Kapalı gün sayısının en fazla olduğu ay ise 9,8 ile ocaktır. Bozkır’da kapalı gün sayısı toplamı ise 58 gündür (Tablo 6).

Tablo 6: Ortalama Kapalı Gün Sayısının Aylara Dağılımı (1980–2005).

Aylar O Ş M N M H T A E E K A Yıl. Top. Yıl. Ort. Kapalı Günler Sayısı 9,8 8,3 7,2 4,9 3,1 1,6 0,5 0,2 0,7 3,9 8,6 9,2 58 4,8

Kaynak: DMİ Genel Müdürlüğü Konya Bölge Müdürlüğü.

Bozkır’da açık günlerin ortalaması 13,6 gündür. Açık gün sayısının aylara göre dağılımına baktığımız zaman açık gün sayısı en fazla olan ay 22,6 gün ile ağustos ayı iken en az olduğu ay ise 8,1 ile aralıktır. İlçede ortalama açık gün sayısının yıllık toplamı ise 163,7 gündür (Tablo 7).

Tablo 7: Ortalama Açık Günlerin Aylara Dağılımı (1980–2005).

Aylar O Ş M N M H T A E E K A Yıl. Top. Yıl. Ort. Açık Gün Sayısı 9,4 8,1 9,7 9 10,8 16,7 22,6 22,5 21 15,5 10,3 8,1 163,7 13,6

Kaynak: DMİ Genel Müdürlüğü Konya Bölge Müdürlüğü.

Yılda toplam 7,9 günün sisli geçtiği Bozkır’da Temmuz Ağustos ve Eylül aylarında sis olayına rastlanmaz. En fazla sisli gün sayısı 1,9 gün ile Aralık ayıdır (Tablo 8).

(26)

Tablo8: Sisli Günlerin Aylara Dağılımı (1980–2005).

Kaynak: DMİ Genel Müdürlüğü Konya Bölge Müdürlüğü.

1.3.4. Nem ve Yağış

İklimi oluşturan elemanlardan biri de nemlilik ve bunun sonucu ortaya çıkan yağışlardır. Nem havada bulunan su buharının diğer bir adıdır. Miktarı değişse de hava içinde sürekli bulunur20.

1.3.4.1. Nem

Nem mutlak nem ve nispi (bağıl) nem olmak üzere iki şekilde ifade edilir. Mutlak nem: Bir metreküp havadaki nemin gram cinsinden değeridir. Hava taşıyabileceği kadar nemi alarak doyma noktasına ulaşır. Ancak hava her zaman taşıyabileceği (doyma miktarı) kadar nem taşımaz. Bu iki değer arasındaki oran da bize nisbi nem değerini verir21.

Bozkır nispi nem oranı açısından incelendiğinde farklı bir durum arz eder. Bozkır’da yıllık ortalama nisbi nem oranı %58,1’dir. Buna göre Bozkır orta derecede nemli bir bölge konumundadır. Bunun sebebi güney batıdan esen rüzgarların Toroslar’ı aşarken fön özelliği kazanmasıdır.

Bozkır’da nispi nemin en yüksek olduğu ay %70,6 ile aralık ayıdır. En düşük nem oranı ise %45,7 ile ağustos ayındadır (Tablo 9). Bilindiği gibi sıcaklık ve nispi nem ters orantılıdır. Bu nedenledir ki yaz aylarında nisbi nem oranları en düşük seviyelerdedir.

20

Akkuş, A., genel fiziki coğrafya, Nobel yayın dağıtım, Ankara 1998, s.48.

Aylar O Ş M N M H T A E E K A Yıllık

Toplam Sisli Gün Sayısı 1,8 1,1 1,0 0,3 0,2 0,1 0,0 0,0 0,0 0,3 1,2 1,9 7,9

(27)

Tablo 9: Ortalama Nispi Nemin Aylara Dağılımı (1980–2005).

Aylar O Ş M N M H T A E E K A Yıllık

Ortalama

% 69,6 68,3 63 56,6 54,4 49,8 45,6 46,7 49,1 58,1 65,7 70,6 58,1

Kaynak: DMİ Genel Müdürlüğü Konya Bölge Müdürlüğü.

1.3.4.2. Yağış

Bozulmuş Akdeniz iklimi özelliklerini gösteren Bozkır’da yaz kuraklığı ve kış yağışları hakimdir. Kışın yağışlar daha ziyade kar şeklindedir. Ancak Akdeniz iklimi etkisi ile yağışlar sulu kar şeklindedir.

Tablo 10: Ortalama Yağış Miktarının Ayalara Dağılımı (1980–2005).

Kaynak: DMİ Genel Müdürlüğü Konya Bölge Müdürlüğü.

Bozkır’da yıllık ortalama yağış miktarı 627,9 mm olarak tespit edilmiştir. Aylık yağışlar tek tek incelendiğinde en çok yağışın aralık ayı içinde gerçekleştiği görülür. Aralık ayında 117,4 mm olan yağış miktarı şubat ayına gelindiğinde 72,2 mm’ye kadar düşer. Mart ayında 71,4 mm olan yağış mart ayından itibaren eylül ayına kadar sürekli düşüş göstermiştir. En az yağış 4,9 mm ile ağustos ayında kaydedilmiştir. Bu aydan itibaren yağış tekrar artmaya başlamış ve aralıkta en yüksek seviyeye ulaşmıştır (Tablo 10).

Aylar O Ş M N M H T A E E K A Yıllık Toplam Yağış miktarı (mm) 102,5 72 69 51 41,8 22,5 11,6 5,2 8,7 43,4 82,8 117,4 627,9

(28)

Mevsimlere göre yağışın dağılımına bakıldığında en çok yağışın 291,3 mm ile kış mevsiminde gerçekleştiği görülür. Kış aylarında düşen yağış miktarı tüm mevsimlere düşen toplam yağış miktarının %46,3’ünü oluşturmaktadır. İkinci sırada ilkbahar mevsimi yer alır ve bu mevsimde yağış 163,9 mm’dir ki bu da yıllık yağışın %25,8’ine tekabül etmektedir. Sonbahar mevsiminde ise 137,8 mm’ ye düşen yağış yaz mevsiminde 39,9 mm’ye kadar düşmektedir.

Tablo 11: Ortalama Yağışın Mevsimlere Göre Dağılımı(1980–2005).

Kaynak: DMİ Genel Müdürlüğü Konya Bölge Müdürlüğü.

0 5 10 15 20 25 30 35 40 45 50

İlkbahar Yaz Sonbahar Kış

YA Ğ L A R ( mm) Mevsimler

Grafik 3: Yağışın Mevsimlere Göre Dağılımı.

Mevsimler İlkbahar % Yaz % Sonbahar % Kış %

Yağış miktarı

(29)

İnceleme sahasına ait yıllara göre yağış dağılımı tablosuna bakıldığında en çok yağışın 1981 yılında kaydedildiği görülür. Bu yılda buraya 1102,8 mm yağış düşmüştür. En kurak yıl ise 1999 olmuş ve bu yılda sadece 448,5 mm yağış kaydedilmiştir.

Tablo 12: Yıllara Göre Yağışın Dağılımı (1980–2000).

Yıllar Yağış

Miktarı(mm) Yıllar Yağış Miktarı(mm)

1980 667,8 1991 639,4 1981 1102,8 1992 529,8 1982 608,1 1993 535,2 1983 720,1 1994 670,4 1984 595,5 1995 581,8 1985 631,5 1996 658,0 1986 702,0 1997 655,0 1987 747,9 1998 588,0 1988 636,3 1999 448,5 1989 463,9 2000 576,1 1990 533,5

Kaynak: DMİ Genel Müdürlüğü Konya Bölge Müdürlüğü.

(30)

1980 yılında 667,8 mm olan yağış, 1981 yılında 1102,8 mm’ye çıkmıştır. 1982’de 608,1 mm’ye düşen yağış miktarı 1983’te tekrar yükselmiş ve 720,1 mm olarak kaydedilmiştir. 1984-1985 yıllarında düşüş gösteren yağış miktarı 1986’da 702 mm’ye çıkmıştır. Daha sonraki yıllarda da iniş çıkışlar yaşanmış ve 1999 yılında en düşük yağış miktarı kaydedilmiştir. Buna göre yirmi yıllık süreçte en az yağış miktarı 448,5 mm’dir.

1.3.4.3. Yağış Etkinliği

Bir yerin iklimini incelerken sadece yağışı göz önünde bulundurarak o bölgenin kurak veya nemli olduğunu söylemek mümkün değildir. Çünkü burada önemli olan yağışın buharlaşma ve terleme için gerekli olan sudan daha fazla ya da daha az oluşudur. Eğer buharlaşma ve terleme ile kaybedilen su, yağış ile gelen sudan daha az ise orada kuraklıktan söz etmek zordur. Bu göz önünde bulundurularak Bozkır’ın yağış özellikleri Thorntwaite formülüne göre incelenmiştir.

Tablo 13: Thornthwaite Formülüne Göre Bozkır’ın Su Bilançosu

Elemanlar O Ş M N M H T A E E K A Yıl. Ort. Ortalama Sıcaklık -0,9 -1,0 2,6 8,5 13,3 17,9 21 20,8 16,9 11,1 5,1 1,1 9,7 Sıcaklık İndisi 0 0 0,37 2,23 4,40 6,90 8,78 8,66 6,32 3,34 1,03 0,10 42,43 Enl. Göre Gün. Kts. 0,85 0,84 1,03 1,10 1,23 1,24 1,25 1,17 1,04 0,96 0,84 083 Brüt PET 0 0 9 37 60 85 100 97 80 47 20 3 538 Düz. PET 0 0 9,3 41 74 105 125 114 83 45 17 2,5 615,8 Ort. Yağış (mm) 102,5 72,0 69,0 51,0 41,8 22,5 11,6 5,2 8,7 43,4 82,8 117,4 627,9 Birikmiş Suyun Aylık Değeri 0 0 0 0 -32,2 67,8 0 0 0 0 65,8 35,2 Birikmiş Su 100 100 100 100 67,8 0 0 0 0 0 65,8 100 Gerçek Buharlaşma 0 0 9,3 41 74 90,3 11,6 5,2 8,7 43,4 17 2,5 303 Eksik Su 0 0 0 0 0 14,7 113,4 108,8 74,3 1,6 0 0 312,8 Fazla Su 102,5 72 59,7 10 0 0 0 0 0 0 0 79,7 323,9 Yüzeysel Akış 71 71,5 95,4 52,7 26,3 13,1 6,5 3,2 1,6 0,8 0,4 39,9 382,4 Akma Açığı 31,5 05 -2,6 -1,7 15,5 9,4 5,1 2 7,1 42,6 82,4 77,5 245,9 Nemlilik Oranı ∞ ∞ 6,4 0,2 -0,4 -0,8 -0,9 -1,0 -0,8 -0,1 3,9 46

(31)

Araştırma sahasında kasım ayından itibaren toprakta su birikmeye başlamıştır. Bu olay aralık, ocak, şubat, mart ve nisan aylarında da devam eder. Mayıs ayında toprakta birikmiş su sarf edilmiş ve hazirandan itibaren su eksiği görülmeye başlamıştır. Buna göre haziran, temmuz, ağustos ve eylül ayları kurak geçer.

Su noksanının olduğu kurak aylarda özellikle vadi tabanlarında sulu tarım alanları için su ihtiyacı ortaya çıkmakta ve sulamayı gerekli kılmaktadır. Kasım ayında ise toprak suya doygundur. Akış aralık ayında başlar, mart ayında en yüksek seviyeye ulaşarak nisan ayından itibaren azalır (Tablo 13).

Grafik5: Thornthwaite Formülüne Göre Su Bilançosu Diyagramı

Thornthwaite formülüne göre araştırma alanı nemli, birinci dereceden mezotermal, su noksanı yaz mevsiminde ve çok kuvvetli, deniz tesirine

(32)

yakındır. Bu durumda Bozkır’da kış mevsiminde ve orta derecede yağışlı, hafif karasal bir iklim tipi görülür.

1.3.5. Basınç ve Rüzgârlar

Ülkemiz Orta ve Batı Avrupa’nın her mevsim yağışlı ılıman iklimi ile Doğu Avrupa’nın karasal iklimi ve güneydeki her mevsimi yağışlı olan tropikal bölge arasında bir geçiş alanı durumundadır. İklim özellikleri açısından önemli farklılıklar gösteren bu kuşaklar arasında yer alan Türkiye, yıl içinde bu bölgelerdeki basınç ve rüzgâr rejimlerinin etkisi altındadır22.

Rüzgârın şiddeti ve yönü olmak üzere iki önemli etkisi vardır. Rüzgâr yönü sıcaklık, yağış ve bitkilerin dağılışı üzerinde önemli etkiye sahiptir. Araştırma sahamızda güney başlangıçlı rüzgarlar hakim durumdadır ve SW ( güneybatı) yönlü lodosun etkili olduğu görülür.

Tablo14: Hakim Rüzgâr Yönleri ve Hızının Aylara Göre Dağılımı (1980–2005)

Kaynak: DMİ Genel Müdürlüğü Konya Bölge Müdürlüğü.

Rüzgarın en şiddetli olduğu ay 37,6 m/sn ile mart ve en düşük şiddetli olduğu ay 17,1 m/sn ile ağustostur. Bu yörede hakim rüzgar olan güneybatı yönlü olan rüzgarın yıllık ortalama değeri 37,6 m/sn’dir (Tablo 14).

Aylar O Ş M N M H T A E E K A Yıllık Ortalama Rüzgar Yönü S SSW SW S NW SSW NW NNE NW SW SW S SW Rüzgar Hızı (m/sec) 32,8 34,2 37,6 31,6 27,8 28,0 16,5 17,1 28,3 26,8 30,0 29,1 37,6

(33)

1.4. Hidrografik Özellikler

Doğal ortamın vazgeçilmezlerinden olan su, insanların yerleşmelerinde, ekonomik faaliyetlerinde, toprağın oluşumunda ve bitki örtüsünün çeşitlilik göstermesinde önemli rol oynamaktadır. Bozkır ilçesinin doğal su kaynaklarını oluşturan akarsu ve göllerin özellikleri şöyledir.

Çarşamba Çayı: 65 km uzunluğundaki Çarşamba Çayı’nın asıl

kaynağı Sarıot Yaylasından doğar. Kapalı havza akarsularından en önemlilerinden olan Çarşamba Çayı’nın Sarıot Yaylası’ndan çıkan asıl kaynağı, Seydişehir taraflarından gelen kol ile birleşerek Avdan Köprüsü altından geçer.

Fotoğraf 1: Bozkır İlçe Merkezinden Geçen Çarşamba Çayı.

Bozkır’dan sonra Fart (Yolören) Boğazına sokulduktan sonra kanal suyuna karışana kadar böylece devam eder. Daha sonra 15 km’lik Mavi Boğaza gelerek Çumra’dan 10 km yukarıda Kısık Yaylası’ndan Konya’ya bir kanal ile ayrılır. Asıl Çarşamba Çayı bu yayladan doğuya doğru uzanır ve burada birçok kanal ile yarıldıktan sonra Hotamış bataklığına dökülür23.

(34)

Beyşehir Kanalı: Beyşehir gölünün tahliye kanalı olarak yapılan

Beyşehir Kanalı Apa Barajını besleyerek Konya Ovasının bir kısmının sulanmasını sağlar. Osmanlılar zamanında yapılan ve günümüzde yenilenen Beyşehir Kanalı Yalıhüyük ve Ahırlı ilçelerinden geçerek Bozkır ilçesine bağlı olan Bağyurdu, Sazlı, Kuşça ve Pınarcık Köylerinin sınırlarından geçerek Apa Barajına dökülür. İlçe içerisinde bulunan akarsular vadilerden geçmesi nedeniyle ancak kenarlarında şerit halinde bulunan tarım arazisini sulamaktadır.

İlçede bulunan diğer bir akarsu da Göksu’nun bir kolu olan

Gökdere’dir. Hadim ilçesi hudutları içinden doğan Gökdere; Dereiçi, Söğüt,

Hisarlık ve Hamzalar kasabalarının arazilerinden geçerek tekrar Hadim ilçesi sınırlarına girer.

Suğla Gölü: İlçenin batı kesiminde yer alan Suğla Gölü, Ahırlı ve

Yalıhüyük ilçeleri sınırları içinde kalan bölgede yer alır. Göl arazisi 61.000 dönümdür. Göl, Seydişehir’den inen Aşağı Mahalle Çayı ve güneyden gelen Özler Deresi ve Toroslar’dan inen kuvvetli yağışlarla beslenir. Gölün suları batıda Bölme Burnu’nun önünden süzülerek, Avrana’ya doğru akar ve burada üç düdenin içine batar. Gölün doğu kenarından çıkarak kanal sularına karışır. Batı sahilleri dik ve kayalık diğer sahilleri ise sığ ve düzlüktür. Yağışların az olduğu yıllarda göl suyu çekilmekte ve göl arazisinde ekim yapılmaktadır. Bu araziden ilçenin Çağlayan, Dere ve Harmanpınar kasabasının Gündüğün Mahallesi ile Akçapınar, Sazlı ve Bozdam Köyleri faydalanmaktadır.

Suğla gölü dışında Torosların yüksek dağlarından Yıldız Dağı eteklerinde 2–3 dekarlık krater gölü bulunmaktadır. Halk arasında bu göle “Dipsiz Göl” denilmektedir24.

(35)

Fotoğraf 2: Yıldız Dağı eteklerindeki Dipsiz Göl

1.5. Toprak Yapısı

Bozkır ve çevresi genel olarak toprak bakımından fakir bir yöredir. Bunda arazi yapısı ve iklim özellikleri etkili olmuştur. SARAÇOĞLU’nun belirttiğine göre büyük bölümü kalkerden oluşan arazinin 7/10’u dağlardan oluşmaktadır. Arazinin meyilli olmasının yanı sıra buralardaki ani ve şiddetli yağışların da etkisiyle yamaçlar toprak oluşumuna imkan bulamadan yıkanır ve süpürülürler. Doğal koşulların bu olumsuzluklarının dışında toprağın fakirleşmesinde dış çevredeki canılar da etkili olmaktadır. Diğer bir olumsuz etken de kalkerden oluşan bu yüksek arazilerin çatlaklarla dolu olması sonucu yağmur sularıyla sürüklenen toprakların çatlaklardan sızarak yeraltına gitmesidir. Bu genel bir kural değildir. Ancak Toroslar’ın yükseklerinde çok sıklıkla görülen bir durumdur25.

MUTLU’nun “Bozkır ve Çevresinin Fiziki Coğrafyası” adlı çalışmasındaki tespitine göre Bozkır’da toprak oluşumunu olumsuz yönde etkileyen etkenlerden en önemlisi iklimdir. Yazlar kurak olduğu için bitkilerin su ihtiyacı karşılanamaz duruma gelir. Buna çok fazla dayanamayan kısa köklü bitkiler yok olmaya yüz tutar. Sonbaharda ise şiddetli yağmurlar

(36)

yamaçlarda bulunun bütün materyalleri süpürerek aşağı kadar indirir. Bu durum devamlılık gösteriri ve böylece erozyon oluşumu meydana gelir26.Bozkırda bulunan başlıca toprak şekilleri; alüvyal topraklar, kalüvyal topraklar, kahve ve kestane renkli topraklar ve kahverengi orman topraklardır.

MUTLU’nun belirttiğine göre akarsularca taşınmış ve yatay katlar halinde dizilimi gösteren genç birikintiler Alüvyal toprak materyalini teşkil eder. Materyal üzerinde genellikle A1 katmanı oluşmuştur. Katmanın kalınlığı, koyuluğu materyalin yaşına, geçmişte ve halihazırdaki drenaj koşullarına ve kullanma durumuna bağlı olarak değişir. Bunun altındaki katlar ana maddeye bağlı olarak-renkli ve bünyece farklı olabilir. İyi drenajlılarda renk genellikle yeknesaktır. Drenaj bozuksa, altta bunu yansıtan renk değişimleri, ayrıca A1 in altında zayıf yapı oluşumu, hafif kireç birikimi görülebilir27.

Topraklar ana maddenin taşındığı toprak kuşağına ve jeolojik materyale göre değişim gösterir. Havza yüksek arazilerinde kireçtaşı yaygındır; bu nedenle, hemen bütün alüvyallar kireçlidir. Bünye orta ve ağırdır. Taban % 0-1 eğimlidir. Drenaj iyi, yetersiz yahut bozuktur. Bozuk drenajlı kısımlarda tuz ve alkali de problemdir.

Kahve ve Kırmızı Renkli Topraklar: BULDUR “Yukarı Göksu Havzası’nın Hidrojeomorfolojisi” konulu doktora tezinde Bozkır-Hadim-Taşkent-Sarıoğlan dolaylarında bu toprak çeşidinin yaygın olduğunu belirtmiştir28. Yağış azlığından dolayı alt toprakta karbonatlar birikmiştir. Bu bakımdan toprak besin maddeleri bakımından oldukça zengin sayılabilir. Organik madde toprağa iyice karışmış durumda olup genellikle hafif alkalen ve alkalen reaksiyon gösterir. Bu topraklardan kahverengi olanlar daha ziyade 26 MUTLU.M., age, s.20. 27 MUTLU.M., age, s.21. 28

(37)

step sahasında görülürken, kestane renkli olanlar step sahasının biraz daha nemli olan kısımlarında uzun boylu çayırlar ve gür olmayan orman altında görülür. Karbonat birikim zonu kahverengi topraklara nazaran biraz daha derindedir. Bu topraklara ülkemizin bütün iç bölgelerinde rastlanmaktadır29.

Kahverengi Orman Toprakları: Daha ziyade ılıman kuşakta, yaprağını döken orman örtüsü altında, kireçli ve gelişmekte olan genç topraklardır30. Bu topraklarda podzollaşmanın aksine organik madde üst topraktaki mineral maddeye karışmış durumdadır. Yağışın fazla olduğu yerlerde karbonatlar yıkanarak topraktan uzaklaşır. Bu topraklar asit reaksiyon gösterir. Yağışın az olduğu sahalarda karbonatlar B horizonunda birikir. Hafif alkalen reaksiyon gösteren bu topraklar kireçli orman toprakları olarak dikkate alınır. Diğer taraftan toprak yüzeyinde bitki artıklarının ayrışması, topraktan yıkanan bitki besin elementlerinin tekrar toprağa ulaşmasını sağlar.

1.6. Bitki Örtüsü

Her bitki türü veya topluluğunun yetişmesinde, farklı ortam şartları hakim olur. Bunlar; iklim, topoğrafya, ana materyal ve toprak ile biyotik amiller gibi faktörlerdir31.

Günümüzden 5000–6000 yıl öncesinde ormanlarla kaplı olan Bozkır ve çevresinde sedir, katran, ardıç ve kayın ormanda yer alan ağaçlar arasındadır. Sedir ağacından gemi yapımında, katran ve çam ağaçlarından bise ve katran* yapımında yararlanılmasından dolayı ormanlar binlerce yıldır tahrip edilmektedir. Günümüzden 3500 yıl kadar önce bölge ikliminde nispi bir nem artışı meydana gelmiş ve bunun neticesinde de Bozkır ve

29

MUTLU, M., age, s.25

30

BULDUR, A., age, s.64’ten AKALAN, İ., Toprak Bilgisi, A. Ü. Zir. Fak. Yay., Ankara, 1983, s. 69.

31

ATALAY,İ., 1998, Genel Fiziki Coğrafya, İzmir, s. 13.

*

(38)

çevresindeki yüksek dağlarda sedir ağacı çoğalmıştır. Günümüze gelindiğinde kuraklaşma ve uzun yıllardır süregelen insan tahribatı sonucu ormanlık alanların azaldığı görülmektedir32.

Günümüzde alanları daralarak, fundalık ve kuruluk halini almış olsalar da Bozkır ve çevresinde halen ormanlar varlığını sürdürmektedir. Bu ormanların %50’sini çam, %25’ini ardıç %10’unu ladin-köknar, %2’sini de dişbudak ağaçları oluşturmaktadır. Bunların yanı sıra az da olsa sedir, katran, kızılcık, şimşir ve yaban armudu gibi ağaç türleri de mevcuttur. Bozkır’ın merkezinden Geyik Dağı’nın zirvesine kadar olan alanda %3 İrana-Turanien; %5 endemik İrano-Turanien; %35 Akdeniz %8 oranında da Endemik Akdeniz bitki türlerinin özelikleri görülmektedir33.

Kırmızı Akdeniz topraklarının bulunduğu alanlarda makiler görülür. Buralarda ağaçlar karışık halde bulunurlar. Kahverengi toprakların bulunduğu yerlerde ise ot ve çalılar ile seyrek olmakla birlikte uzun ağaçlar bulunur34.

32

TOSUN, B., age s. 3.

33

TOSUN, B., age, s.3’ten BAHAR, H., “İsauria Bölgesinin Antik Çağdaki Yerleşim

(39)

İKİNCİ BÖLÜM

2. BEŞERİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ

2.1. Nüfus Özellikleri

Belirli bir zamanda belirli bir yerde yaşayan insan sayısına nüfus adı verilmektedir35. Bir ülkenin ya da bölgenin toplam nüfusu yapılan nüfus sayımları ile belirlenir. Ancak gelişmişlik düzeyleri üst seviyelerde olan bazı ülkelerde nüfus sayımı yapılmamaktır. Buralarda doğumlar, ölümler, evlenmeler, boşanmalar, evlat edinmeler vb. bilgiler düzenli olarak kaydedilir. Böylece nüfusa ait değişimler günü gününe incelenebilmektedir. Nüfusla ilgili bilgilerin toplanmasında başvurulan yöntemlerin başında bulunan nüfus sayımı ülkemizde DİK tarafından yapılmaktaydı 18 kasım 2005 tarihi itibariyle bu kurumun adı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) olarak değiştirildi. 2007 yılından itibaren ise adrese dayalı nüfus kayıt sistemine (ADNKS) geçildi.

Nüfus sayımları ya da nüfus belirleme işlemleri sonucunda; azalma, artma, yaş, eğitim durumu, gelir düzeyi gibi nüfusa ait bilgiler ortaya konmaktadır. Bu sayım veya belirlemeler sonucu elde edilen veriler nüfus istatistiklerini oluşturur.

Ülkemizde cumhuriyetin ilanından sonra ilk nüfus sayımı 1927 yılında yapılmıştır. Daha sonraki sayım 1935 yılında yapılmış ve 1990 yılına kadar her 5 yılda bir tekrarlanmıştır. Bu tarihten sonra çıkartılan bir kanunla nüfus sayınlarının 10 yılda bir yapılmasına karar verilmiştir. Fakat 1997’de seçmen sayısının belirlenmesi esas alınarak bir nüfus tespit çalışması yapılmıştır. Bu nüfus sayımı uygulamalarında sokağa çıkma yasağı uygulanmış ve görevli kişilerce ülke nüfusunun tek tek sayılması usulü kullanılmıştır. 2007 yılından itibaren ise adrese dayalı nüfus kayıt sistemi

(40)

(ADNKS) oluşturulmuş ve eski nüfus sayım sisteminin yerini almıştır. Yeni yöntemle nüfus belirleme işlemlerini de yine TÜİK yapmaktadır.

2.1.1 Nüfusun Gelişimi

Bir yerin nüfus verilerini elde edebilmek için başvurulan yegane kaynaklar olan nüfus sayımları ülkemizde cumhuriyetin ilanıyla başlayan cumhuriyet döneminde düzenli hale gelebilmiştir. Cumhuriyet dönemi içinde ilk nüfus sayımı 1927 yılında yapılmıştır. Bu ilk sayımdan 2000 yılında yapılan son nüfus sayımına kadar geçen sürede on beş kez genel nüfus sayımı yapılmıştır. 2007’den bu yana ise ADNKS kullanılarak nüfusla ilgili bilgilere ulaşılmıştır.

1927’den 2000 yılına kadar geçen süre içinde yapılan nüfus sayımlarının sonuçları incelendiğinde Bozkır ilçe nüfusunun bazı dönemlerde arttığı bazı dönemlerde azaldığı görülmüştür. Yani nüfus ne sürekli bir artış ne de sürekli bir azalma göstermiştir.

1927’de 35 282 olan Bozkır nüfusu 1980 yılına kadar geçen 53 yıllık sürede sürekli artarken 1980 yılından sonra azalmaya başlamıştır. Nüfustaki bu düşüş 1997 yılına kadar devam etmiştir. Bu yıldan sonraki üç yıl içinde ilçe nüfusu tekrar artış göstermiştir.

1927 nüfus sayımından 1935’e kadar geçen 8 yıllık sürede nüfus %13,9’luk bir artış gösteren nüfus bu tarihte 40 214’e ulaşmıştır. 1940 yılında 41 457 olarak belirlenen Bozkır nüfusu 1945 yılında 42 593’e yükselmiştir. Bu yıllar arsındaki nüfus artış oran ise %2,7olarak kaydedilmiştir ve bu oran 1980 yılına kadar olan nüfus sayımlarında kaydedilen en düşük değerdir. 1950 yılında nüfus %11,4’lük bir artışla 47 486’ya ulaşmıştır. 1955 yılında %3,6; 1960’ta %11,5; 1965’te %5,3; 1970’te %6,4 ve 1975’te %9,9 oranında artan nüfus 1975 yılında 67 786 olmuştur.

(41)

Tablo 15: Yıllara Göre Bozkır Nüfusunun Gelişimi ve Artış Oranı (1927–2000)

Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu

1975 yılına kadar sürekli bir artış içinde olan nüfus bu tarihten sonra düşüşe geçmiştir. 1980’den 1997’ye kadar olan süreçte nüfus azalmış ve bu süredeki en büyük düşüş %12,6 ile 1980 yılında görülmüştür. 1975’te 67 786 olan nüfus 1980’de 12 525 kişilik bir azalmayla 59 241’e düşmüştür. Bu ani düşüşün sebebi sadece ölümler değildir. Kesin olarak bilinmemekle beraber göç hareketlerinin bu dönemdeki fazlalığı başlıca sebep olarak gösterilebilir. Bu dönemde Bozkır’ın komşu ilçelerinden olan Seydişehir’de, Seydişehir Alüminyum Tesisleri (Etibank) kurulmaya başlanmış ve 1979’da tam kapasite çalışmaya geçmiştir. Türkiye’nin en büyük alüminyum tesislerinden biri olan Seydişehir Alüminyum Tesisleri’nde iş gücüne ihtiyaç duyulmuş ve tesislerde çalışmak isteyen birçok kişi Bozkır’dan Seydişehir’e göç etmiştir. Çalışmaya gidenlerin çoğu ailelerini de yanında götürmüştür. İşte bu yüzden de Bozkır nüfusu 1975–1980 arasında geçen 5 yıllık dönemde en fazla düşüşü yaşamıştır. YILLAR 1927 1935 1940 1945 1950 1955 1960 1965 1970 1975 1980 1985 1990 1997 2000 Toplam Nüfus 35282 40214 41457 42593 47486 49234 54912 57875 61625 67786 59241 56741 50475 47064 55067 Nüfus Artış Oranı _ 13,9 3 2,7 11,4 3,6 11,5 5,3 6,4 9,9 -12,6 -4,2 -11,0 -6,7 17

(42)

Grafik 6: Sayım Yıllarına Göre Bozkır Nüfusunun Gelişimi (1927–2000).

Bozkır nüfusunda 1980 yılında görülen azalma 1997 yılına kadar devam etmiş ve 1997’de nüfus 47 064’e kadar düşmüştür. Bu düşüşün sebebi sadece Seydişehir’e yapılan göçler değil aynı zamanda iş ve eğitim için diğer illere ve yurt dışına yapılan göçlerdir. Bu dönemlerde halkın eğitime verdiği önem artmış halk bilinçlenmiştir ve bu doğrultuda sürekli ve geçici göçler yaşanmıştır.

2000 yılında yapılan son nüfus sayımında ise nüfusun tekrar yükselişe geçtiği ve % 17’lik bir artışla 55 067’ye ulaştığı görülmektedir. 80’li yıllarda nüfusta görülen düşüşün ardından tekrar yükselişe geçmesinde; gelişen yaşam koşulları ile çocuk ölümlerinin ve ölü doğum oranının en aza indirgenmesi ve eğitim hizmetlerinin gelişmesinin yanı sıra tersine göçler de etkili olmuştur.

2.1.2. Bozkır’da Şehir Nüfusunun Gelişimi

Çalışma alanımız olan Bozkır ilçe merkezinde şehir nüfusu 1935’ten 1960 yılına kadar artış göstermiştir. 1927 yılında 1 430 olan şehir nüfusu %6’lık bir düşüş göstererek, 1935’te 1 343’e inmiştir.

0 10000 20000 30000 40000 50000 60000 70000 80000 19 27 19 35 19 40 19 45 19 50 91 55 19 60 19 65 19 70 19 75 19 80 19 85 19 90 19 97 20 00 YILLAR K İŞ İ NÜFUS

(43)

Tablo16:Yıllara Göre Bozkır’da Şehir Nüfusunun Gelişimi ve Artış Oranı (1927-2009). Sayım yılları Nüfus Artış Miktarı

(kişi) %’si Yıllık Ortalama artış %’si 1927 1 430 --- --- --- 1935 1 343 97 6 0,7 1940 1 419 76 5,6 1,1 1945 1 499 80 5,6 1,1 1950 1 846 347 18,7 3.7 1955 2 851 1 005 54,6 10,9 1960 2 451 -400 -14 2,8 1965 3 112 661 26,9 5,3 1970 4 358 1 246 40 8 1975 5 294 936 21,4 4,2 1980 4 753 -541 -10,2 -2,04 1985 7 342 2 589 54,4 10,8 1990 9 472 2 130 29 5,8 1997 9 277 -195 -2 -0,2 2000 10 483 1 206 12,9 4,3 2007 6 801 -3 682 -35,1 5 2008 7 217 416 6,1 6,1 2009 7 358 141 1,9 1,9

Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu

1940 yılı nüfus sayımında 1 419 tespit edilen Bozkır şehir nüfusu %18,7’lik bir artışla 1945 yılında 1 499’a ulaşmıştır. Bu artışın sebebi doğum oranının artması ve köylerden ilçe merkezine yapılan göçlerdir. 1950 yılında 1 846’ya yükselen şehir nüfusu 1955’te ise 2 851 olmuştur. Bu tarihe kadar artış eğilimi gösteren şehir nüfusu 1955–1960 yılları arasındaki 5 yıllık süreçte azalmaya başlamış ve 1960 yılına gelindiğinde 2 451’e inmiştir. Bu tarihten sonra tekrar artışa geçen şehir nüfusu 1965’te 3 112’ye yükselmiş 1970’de de % 40’lık bir artışla 5 358’e çıkmıştır.

(44)

Grafik 7: Sayım Yıllarına Göre Bozkır’da Şehir Nüfusunun Gelişimi (1927–2000).

Grafik 7: Sayım Yıllarına Göre Bozkır’da Şehir Nüfusunun Gelişimi (1927–2000)

26 Ekim 1975 günü yapılan genel nüfus sayımı sonucu Bozkır’da şehir nüfusunun %21,4 oranında artığı ve 5 294’e ulaştığı görülmüştür. Fakat 1980 yılına gelindiğinde nüfusun % 10,2 oranında düştüğü görülmektedir. 1980 yılında şehir nüfusunun 4 753’e kadar gerilemesinin başlıca sebebi 1979 yılında açılan Seydişehir Alüminyum Tesisleri’nde çalışmak amacıyla Seydişehir’e yapılan göçlerdir. Şehir nüfusundaki bu azalmadan sonra 1997’ye kadar yapılan sayımlarda nüfusun yeniden artmaya başladığı görülmüştür. 17 yıllık bu sürenin ilk 5 yılında 7 342’ye çıkan şehir nüfusu 1990 sayımında % 29’luk bir artış göstererek 9 472’ye yükselmiştir. Fakat 1997 yılında yapılan nüfus sayımında şehir nüfusunun %2 oranında azaldığı görülmüştür. 2000 yılında yapılan son nüfus sayımında ise şehir nüfusu tekrar yükselmiş ve 10 483 olmuştur. 2000 yılından 2007’ye kadar geçen yedi yıllık dönemde şehir nüfusu %35,1’lik bir düşüş yaşamış ve 6 801 olmuştur. Bu durum cumhuriyet döneminden günümüze kadar yaşanmış en büyük düşüş olmuştur. Şehir nüfusundaki bu azalmanın başlıca sebebinin ilçe halkının köylerde kayıtlı olduğu düşünülmektedir. 2008 de %6,1’lik bir artışla 7 217 olan şehir nüfusu 2009 yılında 7 358’e erişmiştir (Tablo 16).

0 2000 4000 6000 8000 10000 12000 192719351940194519501955196019651970197519801985199019972000 YILLAR K İŞ İ Şehir Nüfus u

(45)

2.1.3. Bozkır İlçe Merkezinde Nüfus Yoğunluğu

Nüfus yoğunluğu denince ilk akla gelen aritmetik yoğunluktur. Nüfusun yüzölçümüne oranı anlamına gelen aritmetik yoğunluk dışında tarımsal yoğunluk ve fizyolojik yoğunluk da kullanılmaktadır. Bu çalışmada araştırma alanı, aritmetik yoğunluk ve tarımsal yoğunluk bakımından incelenecektir.

2.1.3.1 Aritmetik Nüfus Yoğunluğu

Aritmetik nüfus yoğunluğu bir yerde yaşayan insan sayısının oranın yüzölçümüne bölünmesiyle elde edilir. Çıkan değer km2’ ye düşen insan sayısını ifade eder.

Tablo 17: Bozkır İlçe Merkezinin Sayım Yıllarına Göre Aritmetik Nüfus Yoğunluğu.

Tablo 17’de görüldüğü gibi Bozkır’ın aritmetik nüfus yoğunluğu 1927’den sonra artarak devam etmiştir. Bu artış 1960’a kadar sürmüş 1960’ta düşmüştür. Bu düşüşten sonra tekrar yükselmeye başlamıştır. Ancak bu artış devamlılık göstermemiş ve 1980’de tekrar düşüş yaşanmıştır. 1980 yılından itibaren ise 2000 yılına kadar sürekli artmıştır. 2009 yılı verilerine göre ise

SAYIM YILLARI NÜFUS ARİTMETİK YOĞUNLUK SAYIM YILLARI NÜFUS ARİTMETİK YOĞUNLUK 1927 1 430 9 1970 4 358 28 1935 1 343 8 1975 5 294 34 1940 1 419 9 1980 4 753 30 1945 1 499 9 1985 7 342 47 1950 1 846 11 1990 9 472 61 1955 2 851 18 1997 9 277 59 1960 2 451 15 2000 10 483 67 1965 3 112 20 2009 7 358 47

(46)

aritmetik yoğunluk 47 olmuştur. Bu dalgalanmanın nedeni nüfus miktarlarında gerçekleşen değişimlerdir. Bozkır ilçe merkezinin aritmetik ortalaması ülke ortalamasının altındadır. Ülkemizde aritmetik

2.1.3.2. Tarımsal Nüfus Yoğunluğu

Bu nüfus yoğunluğunda tarımdan geçimini sağlayan nüfus temel alındığı için çiftçi nüfus yoğunluğu olarak da bilinmektedir. Yüzölçümü olarak ise ekili dikili alanlar esas alınmaktadır. 2004 yılı itibariyle sahada tarımla uğraşan nüfus 2714’tür tarım arazisi ise 103 km2’ dir. Buna göre Bozkır’ın tarımsal nüfus yoğunluğu 2714 / 103 = 26,3’tür. Fakat her geçen yıl tarımla uğraşan nüfus azalmakta halk diğer iş kollarında çalışmayı tercih etmekte ve iş alanı geniş olan il ve ilçelere göç etmektedirler.

2.1.3.3. Fizyolojik Nüfus Yoğunluğu

Fizyolojik nüfus yoğunluğu nüfusun tarım alanlarının yüzölçümüne bölünmesiyle bulunmaktadır. Bozkır ilçe merkezinin 2009 yılı verilerine göre fizyolojik nüfus yoğunluğu 71,4’tür. Bu değer Türkiye ortalamasının altındadır.

Nüfus yoğunluğu hangi yöntemle hesaplanmış olursa olsun ulaşılan sonuçlar sadece genel anlamlar ifade eder. Çünkü her üç metodun da ortak noktası, nüfusun araziye eşit dağılmış olduğu varsayımından hareket etmesidir. Ancak böyle eşit bir dağılımı dünya üzerinde görmek mümkün değildir. Bu nedenle nüfus dağılış düzeni, doğal ve beşeri çevre faktörleri göz önüne alınarak incelenmesidir36.

(47)

2.1.4. Nüfusun Cinsiyet ve Yaş Yapısı

Bir yerin nüfus yapısı incelenirken ele alınması gereken değişkenlerden biri de toplam nüfus içindeki kadın-erkek sayısı ve yaş dilimindeki nüfus sayısının eşitsizliğidir37.

2.1.4.1. Nüfusun Cinsiyet Yapısı

Yaş gruplarına göre kadın-erkek nüfusundaki dağılış demografik yönden olduğu kadar sosyal ve ekonomik yönden de önem arz etmektedir. Bazı geri kalmış toplumlarda ve ülkemizin kırsal yörelerinde, kadın erkek oranlarının dengesizliği, modern toplumsal ilişkilere ters düşen sosyal yapılanmalara sebep olabilmektedir38. Ülkemizin geri kalmış yörelerinde görülen çok eşlilik gibi yapılanmalar buna örnek teşkil etmektedir. Ayrıca bir yerin nüfusu içindeki kadın-erkek oranları o yerdeki nüfus hareketlerinin niteliğini ve savaş göç gibi sosyal olaylardan nüfusun nasıl etkilendiğini de ortaya koyması açısından önemlidir. Nüfusun cins yapısı üzerinde en çok etkili olan doğumlardır. Belli bir zaman içinde doğan bebek sayısının çoğunlukla erkek ya da kız olması belli bir süre sonra nüfusun genel cins yapısını erkek ya da kadın nüfus fazlalığı yönünde etkiler39. Nüfusun cins yapısı üzerinde göç ve savaşların etkisi de azımsanamayacak ölçüdedir. Göçlere katılanlar büyük oranda erkek nüfus olduğu için yoğun göç alan illerde belirgin bir erkek nüfus fazlalığı görülürken, göç veren kentlerde de durum bunun tersinedir. Savaş olan dönemlerde erkek nüfusun azlığı dikkat çeker. Çünkü savaşlarda ölenlerin çoğu erkektir40.

Bozkır nüfusu cinsiyet yapısına göre ele alındığında 1935–2000 yılları arasında yapılmış olan nüfus sayımları sonuçları incelendiğinde genel olarak erkek nüfusunu daha fazla olduğu dikkat çekmektedir. Sayım dönemlerine bakacak olursak sadece 1935, 1945 ve 1955 sayımlarında kadın nüfusun

37

DOĞANAY, H., age, s.156.

38

TANDOĞAN A., Türkiye Nüfusu, Eser Ofset Matbaası, Trabzon, 1994, s.57.

39

DOĞANAY, H., age, s. 157.

40

Şekil

Grafik 1: Yıllık Ortalama En Yüksek, Ortalama En Düşük,                                                   Aylık Minimum Sıcaklık ve Aylık Maksimum Sıcaklık Değerleri(1980–2005)
Tablo 3: Sıcaklıkların Mevsimlere Göre Dağılımı
Tablo 7: Ortalama Açık Günlerin Aylara Dağılımı (1980–2005).
Tablo 9: Ortalama Nispi Nemin Aylara Dağılımı (1980–2005).
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu önlemler; terörist grupların lojistik desteklerinin kesilmesi, Halkı kullanmaya yönelik yaklaşımlara engel olunması, elektronik harp destek faaliyetlerinin

Sıra üzeri uygulamalarının ilk dal yüksekliği, bitki başına tabla sayısı üzerine etkisi ve tohum verimi istatistikî olarak önemli iken, sıra üzeri uygulamalarının bitki

6) Uygulamalar için gerekli yapılanmaların bütüncül bir yaklaşımla değil, dönemsel ihtiyaçları karşılamak için çok parçalı yapıda oluşturulduğu bir

Kontrol grubu ile birlikte deney grubunda da başlangıç periodontal tedavi sonrası Pİ, SCD ve KAS da azalmanın olması, demir eksikliği anemisinin periodontal

23 Nisan 1920 tarihinde kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi; sadece yasama yetkisini değil, aynı zamanda yürütme yetkisini de millî iradenin merkezini teşkil eden

Boyar  madde  üreten  ve  kullanan  tesislerin  ünitelerinde genellikle birden fazla boyar madde  kullanılmakta,  dolayısıyla  fabrika  atık  sularında 

Ancak katılımcıların azımsanmayacak bir bölümü de (% 19,84) sosyal medyadaki siyasi tartışmalardan etkilendiğini beyan etmiştir. Bu kez sosyal medyanın siyasi

Ülkemizde en son 22 Temmuz 2007 günü yapılan genel seçimlere özel- likle bir yıl kala başlayan ve özellikle de Cumhurbaşkanlığı seçimleri ekse- ninde hararetli