• Sonuç bulunamadı

Alıveriş Merkezlerinde Mağaza Aydınlatması Ve Uygulama Örnekleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Alıveriş Merkezlerinde Mağaza Aydınlatması Ve Uygulama Örnekleri"

Copied!
123
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

YÜKSEK LĐSANS TEZĐ Banu ÇETĐN

Anabilim Dalı : Mimarlık

Programı : Çevre Kontrolü ve Yapı

Teknolojisi

HAZĐRAN, 2009

ALIVERĐŞ MERKEZLERĐNDE MAĞAZA AYDINLATMASI VE UYGULAMA ÖRNEKLERĐ

(2)
(3)

HAZĐRAN, 2009

ĐSTANBUL TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ  FEN BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ

YÜKSEK LĐSANS TEZĐ Banu ÇETĐN

502051725

Tezin Enstitüye Verildiği Tarih : 04 Mayıs 2009

Tezin Savunulduğu Tarih : 05 Haziran 2009

Tez Danışmanı : Doç. Dr. Alpin KÖKNEL YENER (ĐTÜ)

Diğer Jüri Üyeleri : Prof. Dr. Gül KOÇLAR ORAL (ĐTÜ)

Prof. Dr. Rengin ÜNVER (YTÜ)

ALIVERĐŞ MERKEZLERĐNDE MAĞAZA AYDINLATMASI VE UYGULAMA ÖRNEKLERĐ

(4)
(5)

ÖNSÖZ

Tez çalışmamda beni yönlendiren ve bana destek veren tez danışmanım Sayın Doç. Dr. Alpin KÖKNEL YENER’e, taktirlerini ve güvenlerini her zaman kalbimde hissettiğim, çok sevdiğim anne ve babama bana verdikleri sonsuz destek için çok teşekkür ederim.

Mayıs 2009 Banu ÇETĐN

(6)
(7)

ĐÇĐNDEKĐLER Sayfa ÖNSÖZ ... iii ĐÇĐNDEKĐLER ...v KISALTMALAR ... vii ÇĐZELGE LĐSTESĐ ... ix ŞEKĐL LĐSTESĐ... xi ÖZET... xiii SUMMARY ...xiv 1. GĐRĐŞ ...1

2. ALIŞVERĐŞ, ALIŞVERĐŞ MEKANLARI, ALIŞVERĐŞ MERKEZLERĐ ...3

2.1 Alışveriş Kavramı ...3

2.2 Alışverişin Tarihsel Gelişimi ...4

2.3 Alışveriş Mekanları, Türleri ve Özellikleri ...5

2.3.1 Agora ...5 2.3.2 Forum ...6 2.3.3 Açık pazarlar ...6 2.3.4 Bedesten ...7 2.3.5 Çarşı ...7 2.3.6 Alışveriş caddeleri ...8 2.3.7 Pasajlar ...8 2.3.8 Büyük mağazalar ...8 2.4 Alışveriş Merkezleri ...9

2.4.1 Alışveriş merkezlerinin gelişimi ... 10

2.4.2 Alışveriş merkezlerinin nitelikleri ... 11

2.4.3 ICSC tarafından önerilen alışveriş merkezleri tipolojisi ... 12

3. ALIŞVERĐŞ MEKANLARINDA GÖRSEL KONFOR ... 15

3.1 Görsel Konfor Etkenleri ... 16

3.1.1 Aydınlık düzeyi ... 17

3.1.2 Parıltı ve parıltı oranları ... 18

3.1.3 Renk ... 21

3.2 Mağazalarda Kullanılan Lamba ve Aygıt Tipleri ... 23

3.2.1 Akkor lambalar ve kullanım şekilleri ... 24

3.2.2 Flüoresan lambalar ve kullanım şekilleri ... 24

3.2.3 Halojen lambalar ve kullanım şekilleri ... 25

3.2.4 Boşalmalı lambalar ve kullanım şekilleri ... 26

3.2.5 LED ve kullanım şekilleri ... 26

4. ALIŞVERĐŞ MEKANLARININ AYDINLATMASI ... 29

4.1 Mağaza Aydınlatması ... 29

4.1.1 Mağaza tipleri... 29

4.1.1.1 Mağaza tiplerinde genel aydınlatma uygulanması... 31

4.1.1.2 Mağaza tiplerinde vurgu aydınlatması uygulaması ... 33

(8)

4.1.2 Mağaza bölümleri ... 34

4.1.3 Mağaza aydınlatma yöntemleri ... 37

4.1.3.1 Genel aydınlatma ... 37

4.1.3.2 Bölgelik aydınlatma ... 38

4.1.3.3 Vitrin aydınlatması ... 41

4.2 Alışveriş Merkezlerinin Aydınlatması ... 43

4.2.1 Sirkülasyon alanları aydınlatması ... 43

4.2.2 Acil durum aydınlatması ... 45

4.2.2.1 Acil durum aydınlatmasının sınıflandırılması ... 46

4.4.2.2 Acil durum aydınlatma sistemleri ... 48

4.4.2.3 Acil durum aydınlatmasının kullanım yerleri ... 49

5. UYGULAMA ÖRNEKLERĐNĐN ĐNCELENMESĐ VE DEĞERLENDĐRĐLMESĐ ... 51 5.1 Mağaza Örnekleri ... 51 5.1.1 Little Big ... 51 5.1.2 Polo Garage ... 55 5.1.3 Faik Sönmez ... 60 5.1.4 Beymen ... 65 5.1.5 Mania Gurme ... 71

5.2 Sirkülasyon Alanı Örnekleri ... 76

5.2.1 Kanyon Alışveriş Merkezi ... 76

5.2.2 Đstinye Park Alışveriş Merkezleri ... 83

6. SONUÇ VE ÖNERĐLER ... 92

KAYNAKLAR ... 95

EKLER ... 97

(9)

KISALTMALAR

IES : Illuminating Engineering Society

CIE : Commission Internationale de I’Eclairage

ICSC : International Council of Shopping Centers (Uluslararası Alışveriş

Merkezleri Konseyi)

(10)
(11)

ÇĐZELGE LĐSTESĐ

Sayfa

Çizelge 3.1 : Standart servis alanları için aydınlık düzeyleri ... 18

Çizelge 3.2 : Satış alanları için gerekli aydınlık düzeyleri. ... 18

Çizelge 3.3 : Parıltı kontrastının ürün üzerinde yarattığı etki ... 19

Çizelge 3.4 : Kamaşma katsayısına göre kamaşma dereceleri... 20

Çizelge 3.5 : Renksel geriverim ... 22

Çizelge 3.6 : Lambaların etkinlik faktörleri ve ömürleri ... 24

Çizelge 4.1 : Mağaza sınıfları ve mağaza özellikleri ... 30

Çizelge 4.2 : Alışveriş merkezlerinin satış birimleri ve dolaşım alanlarında sağlanması önerilen ortalama minimum aydınlık düzeyi değerleri ... 32

Çizelge 4.3 : Mağazalardaki satış alanlarının aydınlatması ... 39

Çizelge 4.4 : Mağazalarda genel aydınlatma ... 40

Çizelge 4.5 : Alışveriş merkezlerinde gerekli aydınlık düzeyleri ... 44

(12)
(13)

ŞEKĐL LĐSTESĐ

Sayfa

Şekil 4.1 : Mağazalarda renk sıcaklığı değerleri ... 33

Şekil 4.2 : Mağazalarda renksel geriverim değerleri ... 33

Şekil 4.3 : Mağazalarda vurgu aydınlatması ...33

Şekil 4.4 : Genel aydınlatmada kullanılabilecek lamba tipleri ...34

Şekil 4.5 : Vurgu aydınlatması için kullanılabilecek lamba tipleri. ...35

Şekil 5.1 : Astoria Alışveriş Merkezi, 1. Bodrum kat planında Little Big mağazasının konumu ...52

Şekil 5.2 : Đç mekan görünümü ...52

Şekil 5.3 : Vitrin görünümü ...54

Şekil 5.4 : Kullanılan aygıtlar ...54

Şekil 5.5 : Cevahir Alışveriş Merkezi, 3. Kat planında Polo Garage mağazasının konumu ...55

Şekil 5.6 : Kasa üzeri bölgelik aydınlatma ...57

Şekil 5.7 : Gergi yüzeyle oluşturulan bölgelik aydınlatma ...58

Şekil 5.8 : Soyunma odası aydınlatması ...58

Şekil 5.9 : Vitrin görünümü ...58

Şekil 5.10 : Kullanılan aygıtlar ...59

Şekil 5.11 : Đstinye Park Alışveriş Merkezi, giriş kat planında Faik Sönmez mağazasının konumu ...60

Şekil 5.12 : Çatı ışıklıklı doğal aydınlatma ...61

Şekil 5.13 : Duvar ve tavanda dolaylı aydınlatma ...61

Şekil 5.14 : Masa üzerinde bölgelik aydınlatma ...62

Şekil 5.15 : Seperatörler görünüş ...62

Şekil 5.16 : Soyunma odasında bölgelik aydınlatma ... 63

Şekil 5.17 : Kasada bölgelik aydınlatma ...63

Şekil 5.18 : Vitrin görünümü ...64

Şekil 5.19 : Đstinye Park Alışveriş Merkezi, +128.15 kotu kat planında Beymen mağazasının konumu ...65

Şekil 5.20 : Đstinye Park Alışveriş Merkezi, +134.15 kotu kat planında Beymen mağazasının konumu ...65

Şekil 5.21: Genel görünüm ...66

Şekil 5.22 : Merdiven sergileme alanı ...68

Şekil 5.23: Soyunma odası...68

Şekil 5.24 : Merdiven görünümü ...68

Şekil 5.25: Düşey sergileme elemanı ...68

Şekil 5.26 : Flüorasanlı bölgelik aydınlatma ...69

Şekil 5.27: Işıklı tavan ...69

Şekil 5.28 : Vitrin görünümü ...70

Şekil 5.29: Kullanılan aygıtlar ...70

Şekil 5.30 : Đstinye Park Alıveriş Merkezi, 2. Bodrum kat planında Mania Gurme mağazasının konumu ...72

(14)

Şekil 5.32: Mania Gurme Genel görünüş ... 74

Şekil 5.33: Mania Gurme kasa aydınlatması ... 75

Şekil 5.34: Mania Gurme raf aydınlatması ... 75

Şekil 5.35: Kullanılan aygıtlar ... 76

Şekil 5.36: Kanyon Alışveriş Merkezi konumu ... 77

Şekil 5.37: Genel görünüş ... 79

Şekil 5.38: Genel aydınlatma... 80

Şekil 5.39: Düşey sirkülasyon aydınlatması ... 81

Şekil 5.40: Giriş aydınlatması ... 81

Şekil 5.41: Asansör aydınlatması ... 82

Şekil 5.42: Acil kaçış yolu aydınlatması ... 82

Şekil 5.43: Đstinye Park Alışveriş Merkezi konumu ... 83

Şekil 5.44: Đstinye Park gündüz görünüm ... 85

Şekil 5.45: Đstinye Park gece görünüm ... 85

Şekil 5.46: Sirkülasyon alanı aydınlatması ... 86

Şekil 5.47: Kubbe örtüsü detay ... 88

Şekil 5.48: Kullanılan aygıtlar ... 89

Şekil 5.49: Asansör aydınlatması ... 90

Şekil 5.50: Merdiven aydınlatması ... 90

Şekil 5.51: Acil durum yönlendirme işaretleri ... 91

(15)

ALIŞVERĐŞ MERKEZLERĐNDE MAĞAZA AYDINLATMASI VE UYGULAMA ÖRNEKLERĐ

ÖZET

Alışveriş kavramı, insanlığın var oluşundan beri hayatta yerini almıştır. Zaman içerisinde alışverişin şekli ve anlamı değişmiştir. Özellikle, alışveriş kavramında meydana gelen farklılaşma sonucunda, değişim alışveriş yapılan mekanlara yansımıştır. Çalışma kapsamında özellikle bu sürecin günümüzdeki en önemli ürünü olan alışveriş merkezleri ve mağazalar, aydınlatma kriterleri açısından incelenecektir. Bu çalışmanın amacı; alışveriş merkezlerine özellikle mağaza ve sirkülasyon alanlarında gerekli konfor koşullarını sağlayacak aydınlatma kriterlerini belirlemek ve belirli alışveriş merkezleri ve mağazaları bu kriterler doğrultusunda inceleyip değerlendirmektir. Bu kapsamda;

2. bölümde; alışveriş işlevinin tarihçesi ele alınmıştır. Alışveriş kavramı, tarihsel gelişimi, alışveriş mekanları ve günümüzde de sık sık rastladığımız alışveriş merkezlerinin özellikleri hakkında genel bilgi verilmiştir.

3. bölümde; alışveriş merkezlerinde gerekli olan görsel konfor koşulları ve sağlanması gereken standart değerleri incelenmiştir. Mağazalardaki aydınlatmanın hedeflerine ve aydınlatma dizayn kriterlerine, aydınlık düzeyi, parıltı ve renk konu başlıkları altında değinilmiştir.

4. bölümde; alışveriş mekanlarında mağazaların ve sirkülasyon alanlarının aydınlatması incelenmiştir. Mağaza tipleri içerisinde Philips Aydınlatma Dizayn ve Tatbikat Merkezi tarafından öne sürülen “dört köşe yönteminden” bahsedilmiştir. Daha sonra, mağazalardaki bölümler ve bu bölümlerde uygulanabilecek aydınlatma konseptlerine değinilmiştir. Bu bölümde son olarak, alışveriş merkezlerinde sirkülasyon alanlarında aydınlatma ve acil durum aydınlatmasına yer verilmiştir. 5. bölümde; bazı mağaza ve alışveriş merkezi örnekleri incelenerek daha önce yer verilmiş olan aydınlatma kriterleri açısından değerlendirilmiştir.

(16)
(17)

LIGHTING IN SHOPPING CENTERS AND TECHNICS SUMMARY

Shopping concept has taken important part of life in human beings. In time, the type and meaning of shopping has changed. Especially, by the change of shopping concept, the shopping centers are changed to. In this study, shopping centers and stores are examined.

The purpose of this study is, firstly; identify visual comfort conditions in especially stores and circulaton areas in shopping centers and then analyze and evaluate some exemplary.

In the second part; the history of shopping concept is explained. The features and the kinds of shopping centers are examined in a historical process. In addition to this, the classification, the kinds and features of shopping centers at present are explained. In the third part; visual comfort conditions in shopping centers and standart levels are analyzed. The aim and concept of lighting are studied with glare, luminous, colour. In the fourth part; lighting in stores and circulation areas are analyzed. The Four Corner Philosophy developed for shops by Philips is explained. The applicability of the general criteria of lighting design in stores to the existing diagrams in the The Four Corner Philosophy is considered. In this part lastly, the lighting and emergency lighting in the circulation area are explained.

In the fifth part; some stores and shopping centers are examined and evaluated by the lighting criterias.

(18)
(19)

1. GĐRĐŞ

Alışveriş mekanları, geçmişte ticaret yollarının geçtiği yerleşim bölgelerinde, bölge halkının bu ticaret zincirine adapte olması için oluşmuş mekanlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Tarım toplumundan endüstri toplumuna geçişle, üretim hacmi ve niteliğindeki değişim, alışveriş mekanlarının da büyüklüklerini ve mekandaki davranış sayısını arttırmıştır. Ancak geçmişten günümüze alışveriş mekanlarının toplayıcı, sosyal etkileşimi arttırıcı ve temel alışveriş eyleminin gerçekleştiği mekanlar olma niteliği değişmemiştir.

Alışveriş merkezleri, çok sayıda alışveriş işletmesini barındıran, ticari amaçlı büyük yatırımlardır. Bu yapı türleri, içerdikleri alışveriş birimlerine, güvenli bir ortam içinde kolay, rahat ve verimli çalışma olanağı sağlayan, müşteriye yapı dışı ve içinden çekici nitelikler gösteren, çağın gelişmiş teknik ve teknolojisini uygulayan, mimari yapılar olmaktadır.

Gün ışığından yararlanma durumunun çok sınırlı olduğu bu yapı türlerinde, oluşturulacak yapma aydınlatma sistemi tasarımının önemi büyüktür. Burada kurulacak aydınlatma düzeninin, görsel konfor koşullarını sağlamak ve yapının mimari özelliklerini güçlendirmenin yanı sıra, müşterileri çekmek ve alışverişe özendirmek gibi amaçları da bulunmaktadır. Bir alışveriş merkezinin en önemli bölümleri olan satış birimlerinin aydınlatma düzenlerinin kurulması sırasında da, ürünleri iyi ve ilginç göstererek, hem görsel konfor koşullarını sağlamak hem de müşterinin dikkatini çekmek ve ürünü almaya özendirmek amaçlanır.

Bu çalışmanın amacı, alışveriş merkezlerinde mağazalarda ve sirkülasyon alanlarında görsel konfor koşullarını sağlayan kriterleri araştırarark, örneklerle bu kriterlerin incelenmesi ve değerlendirilmesidir.

(20)
(21)

2. ALIŞVERĐŞ, ALIŞVERĐŞ MEKANLARI, ALIŞVERĐŞ MERKEZLERĐ Alışveriş kavramı, alışveriş mekanlarına ilişkin tanımlamalar ve günümüzde alıveriş mekanlarıyla ilgili temel bilgiler bu bölümde yer almaktadır.

2.1 Alışveriş Kavramı

Alışveriş kavramı, insanlığın varoluşundan beri bir şekilde günlük hayatta yerini almıştır. Zamanla alışverişin şekli ve anlamı değişmiş ve bu değişim alışveriş yapılan mekanlara yansımıştır. Đnsanlığın oluşundan beri süregelen alışveriş, köklü bir alışveriş kültürü ve mekanlarının ortaya çıkması sonucunu doğurmuştur.

Alışveriş kavramı, alışveriş eylemi ile eylemin uygulanacağı alışveriş mekanının bileşkesidir diyebiliriz (Hornsbeck 1962).

Alışveriş üç önemli öğenin birleşiminden oluşur. Bunlar; ürün, satıcı ve müşteridir (Bildik 1998). Bu üç öğenin birleşimi olarak görülen alışveriş olgusu, alışverişin tüm bileşenlerini ve özellikle alışveriş mekanlarını etkilemektedir.

Bugünkü alışveriş kavramının oluşumu incelendiğinde ise, en önemli etkenin modern çağ ve endüstri devrimi olduğu söylenebilir. Modern çağın simgesi, gelişim kavramı da “değişim” kavramını da beraberinde getirmiştir (Bozdoğan 2002).

19. yüzyılda başlayan değişim süreci günümüze değin daha da hızlanmış ve tüm hayatı etkiler ve dönüştürür hale gelmiştir.

Endüstri devrimi, Avrupa’nın sosyokültürel yapısında köklü değişiklikler yapmıştır. Buna bağlı olarak alışveriş olgusu ve kavramında köklü reformlar oluşmuştur. Fabrikalar kurulmuş, hızlı bir kentleşme süreci başlamış, üretim fabrikalarda yapılmış ve çalışan işçi sınıfı doğmuştur. Sanayi devrimi ile üretici ve tüketici önceden karşı karşıya iken artık araya aracılar girmiştir (Çetinel, 1999). Bunun akabinde kadınlar ve gençler yeni tüketim ortamında söz sahibi olmuşlardır. Böylece tüketim kurgusu özellikle kadınlar ve gençlere yönelmiştir. Alışveriş eyleminin, sosyal değişimi beraberinde getirdiği gözlenmektedir.

(22)

Akpınar ve Paker (2004) alışverişin sosyal boyutundaki değişimi işaret emektedir. Orta sınıf kadınlarının tüketimde rollerinin artması ile alışveriş mekanları ziyareti ve vitrin alışverişinin ortaya çıkması da önemli değişimlerdir. Bu durum zamanla günlük hayatın bir parçası haline gelmiştir. Hepimizin kabul ettiği gibi değişim süreci, günümüzde daha da hızlanarak devam etmektedir.

2.2 Alışverişin Tarihsel Gelişimi

Đnsanoğlu, göçebelikten başlayarak yerleşik köy hayatından kent yaşamının her evresinde ihtiyaçları doğrultusunda alışveriş kavramını kullanmış, günümüz kent kültürüne kadar da gelmiştir.

Tarihte ilk alışveriş eylemi ve sonrasında alışveriş mekanlaşması Roma ve Yunan uygarlıklarında görülmüştür. Hafta sonu kurulan pazarlar, kent içindeki ve dışındaki halkın buluşma noktası halini almıştır. Alışveriş mekanları, insanların sosyal hayatının gerekliliği olarak böylece ortaya çıkmıştır. Mal hizmet değişimi diye bilinen alışveriş, M.Ö. 7. Yüzyılda Asurlular tarafından paranın bulunması ile “ticaret” terimi adıyla anılmaya başlanmıştır.

Tarih boyunca alışveriş alanının gelişimi, ticaretin ekonomik boyutuna bağlı olarak değil, teknolojiye ve alışverişin sosyal hayattaki yerine bağlı olarak da değişmiştir. M.Ö. 2. Yüzyılda Roma’da alışveriş alanı, içinde meyveden çiçeklere canlı balıklardan Uzakdoğu’nun ender bulunan ürünlerine kadar birçok malın satıldığı altı katlı 150 dükkandan oluşan pazarlardı. Ortaçağ Avrupa’sında ise alışveriş alt gelir grubu ve hizmetkarların yaptığı bir faaliyet olarak görülmekteydi. 16. Yüzyılda cam yapım tekniğinin gelişmesi ile gösterişli vitrinler yapılmış, alışveriş bulvarları ortaya çıkmış, alışveriş tüm toplumlara yayılmıştır (Özdemir 1999).

Ülkemizde, Osmanlı Đmparatorluğu Döneminde, ticaret alanları, kent merkezlerinin vazgeçilmez bir öğesi olmakta, hanlar, arastalar ve kapalı çarşılar kent merkezlerinde önemli bir yer tutmaktaydı.

Günümüzde insanların alışverişe olan eğilimleri kimi zaman ihtiyaç çerçevesinde kalırken, kimi zaman abartılı boyutlara ulaşmaktadır. Alışverişin amaçları; isteği karşılamak, bir şeye sahip olmak, keyfi ve övünç duygusu hissetmek, hayatı kolaylaştırmak, iyi hissettirmek, insanların saygı duymasını sağlamak, moda ve statü sembolü olmak şeklinde sıralanmaktadır (Yıldırım 2006).

(23)

2.3 Alışveriş Mekanları, Türleri ve Özellikleri

Ticaret anlayışı henüz yazının olmadığı, binek hayvanların evcilleştirilmediği, kervanların ve kervan yollarının olmadığı çok eski bir geçmişe dayanmaktadır. M.Ö. 10.000’lere rastlayan bu dönemde uzun mesafeli bir ticaretin varlığı bilinmektedir. Doğu ve Orta Anadolu’daki zengin yataklardan aktarılan obsidyon taşı ağır olmasına bakılmaksızın, o günlerde insan sırtlarında uzak ülkelere değiş-tokuş için taşınan bir ürün olarak görülmektedir (Anon, 2005).

Dünyada ilk yerleşik düzen örneği M.Ö. 7500 ile M.Ö. 7000 yıllarına ait Çayönü ve Çatalhöyük yerleşimleriyle görülmektedir. Bu dönemde Diyarbakır’daki Çayönü yerleşiminde bölgenin ürünlerinden ilk doğal bakır eşyalar değerli bir ticaret malı olarak değiş-tokuş sisteminde kullanılmıştır (Anon, 2005). Owens’a göre (2000); zaman ilerledikçe geniş ve belli bir amaca göre yapılmış ticari yapılar gelişmiştir. 2.3.1 Agora

Ortaçağda şehirler Pazar meydanı etrafında yerleşmiştir. Pazar yerleri, kurguları ve çevreleyici özellikleri nedeniyle ilk alışveriş mekanlarıdır (Yazıcı 1989). Tarihte ilk alışveriş eylemi ve alışveriş mekanı, Roma ve Yunan uygarlıklarında görülür. Halkın buluşma noktası olan bu yerlere Yunanlılarda “agora” denmiştir.

Yunanlılar, şehrin kurumunu tepeden aşağı doğru inen akropolis denilen yüksek bir tepenin çevresinde oluşturmuştur. Evler, çiftlikler, tapınaklar arasındaki caddelerin kesiştiği üçgen ve dikdörtgen bölgeler, agora olarak planlanmıştır. Hellenistik çağın başında agora ızgara planlı şehir oluşum modelinin en ilginç yan ürünüdür. Agorada seçim, yargılama gibi önemli kamu olayları da gerçekleştirilmektedir.

Agora kentin merkezi durumundaydı. Çevresinde önemli kamu yapıları yer almaktaydı (Hasol 1998).

Agora, Yunan kentinin toplu yaşamının kalbi konumundadır. Bu açık alanda ticaret ve öğretim yapılmakta, kentin işleri tartışılmaktadır. Atina’da başlangıçta agora özel evlerle ve dükkanlarla tanımlanmaktadır. Arka cephede mallarını satan zanaatkarlara barınaklık yapan kısımlar bulunur. Arka cephe duvarla kaplıdır. Ön cephede, bir ya da çok sayıda sütun bulunan üzeri çatıyla örtülü, ince uzun galeri olan stoalarla tamamlanmıştır (Roth 2006).

(24)

Klasik ve Hellenistik çağdaki agoralar, kentin toplumsal sosyal aktivitesinin, ekonomik ve ticari yerleşimlerinin merkezleri olarak, günümüz alışveriş merkezlerine benzemektedir. Agoraların, planlanması, sistemi ve fonksiyonları ile Romalılarda forumun, Osmanlılarda çarşıların atası sayılmaktadır.

2.3.2 Forum

Forum, önceleri Romalılarda mezarların önlerine bırakılan meydancık anlamında kullanılmıştır. Romalılarda, hafta sonu kurulan kent içinde ve kent dışındaki halkın buluşma noktası olan pazarlara forum denmektedir. Pazar yeri aynı zamanda resmi ve dinsel yapıların yer aldığı alan için kullanılmaktadır. Forum, halk için aynı zamanda bir gezinti yeridir. Dini törenler, halka verilen ziyafetler, şenlikler ve oyunlar burada yapılmakta, panayırlar burada kurulmaktadır (Saltuk 1993).

Romalılarda yaşam kent üzerine odaklanmıştır. Romalılar, Yunanlıların kurduğu mimari kent planlarına yeni fikirler eklemiş, yeni malzemeler ve strüktürel yöntemler katmışlardır. Yunan agoralarının çevresini aynen kabul edip forum adı altında kullanmışlardır (Hasol 1998).

Romalılar forum gibi kamu mekanlarında prestij amaçlı kesme taş, mermer kolon ve kirişleriyle malzeme ve strüktürleriyle tutucu tavırlarını bırakmışlardır (Thorope 2002).

2.3.3 Açık pazarlar

Pazar yerleri, satıcıların belirli günlerde mallarını satmak için getirdikleri geçici yerlerdir. Eski dönemlerde, kentlerin içinde tarım ürünlerini satmak yasaktır. Bu yüzden, kırsal yerleşimlerden gelen satıcılar mallarını kale kapılarının yanlarında kendileri için ayrılan yerlerde satmaktadır. Zamanla kentler genişleyince, üstü açık alışveriş yerleri olan pazarlar, ticari odak noktaları olmuştur (Ana Britanica 1987). Yunan kültürünün egemen olduğu Akdeniz ve Đtalya’nın kuzey tarafında, Roma Cumhuriyeti dönemi ile Akdeniz çevresi ülkelerinin tümünde, Roma Đmparatorluk döneminde açık pazarlar görülmektedir. Ortaçağ Avrupa’sında açık pazarlar katedrallerin ve şatoların çevresindeki kent meydanlarında yer alır. Daha sonra kurulan seyyar panayırlar ve fuarlarla birlikte Pazar yerleri de kent merkezinin orta noktasında yer almaya başlamıştır.

(25)

12. yüzyıldan sonra denizaşırı ülkelerle ticaretin artması sonucu pazarlar, liman bölgelerine kaymıştır. Boş alanlarda fuar, pazarlar, antrepo ve depolarla sabitlenmeye başlanmıştır. Daha sonra seyyar Pazar yerlerindeki üzeri örtülü açık tezgah sisteminden kalıcı dükkan biçimlerine geçiş sağlanmıştır (Zenger 2002). 2.3.4 Bedesten

Bedesten, eş büyüklükteki kubbelerle örtülü, Osmanlı çarşı yapısıdır. Kelimenin aslı “bezisten” veya “bezzazistan” olup, bozularak bedesten haline gelmiştir (Özkan 2003). Çarşının kumaş satılan bölümünü özel olarak adlandırma eğiliminden doğmuştur (Ana Britanica 1987).

Bedestenler, kumaş ve bez satmak için yapılmış, sonradan kıymetli mallar ve eşya alım satımının yapıldığı kapalı çarşılar olmuştur (Ahunbay 1985)

Bedestenlerin yaygınlaşması ve ticari yapı haline gelmesi Osmanlılarda 15. Ve 16. Yüzyılda olmuştur. Edirne bedesteni ve Bursa bedesteni ondört kubbeli açıklıkları ve dikdörtgen plan şemaları ile iyi birer Osmanlı mimarlığı örnekleridir.

Bedestenler, plan şemaları, yapıldıkları bölge ve kullanım şekline göre dört tiptir. • Üstü kapalı tek hacimli basit tip. (Ereğli Bedesteni)

• Ortada ayaklar bulunan, etrafı dükkansız tip. (Gelibolu bedesteni, Galata bedesteni)

• Đç ve dış kenarları dükkan olan tip. (Kütahya, Isparta ve Ankara bedestenleri) • Ortası direkli, iç kenarlarında mahzen şeklinde odalar, duvarlarda bir sıra dükkan

bulunan tipler. (Eski bedesten, Bursa, Edirne bedestenleri) 2.3.5 Çarşı

Dükkanların bulunduğu alışveriş yeri olarak tanımlanmaktadır (Url-1). Türk tarihindeki önemli alışveriş merkezlerinden biri de kapalı çarşılardır. Kapalı çarşılar karşılıklı satış birimlerinden oluşur (Yazıcı 1989). Kapalı sokakları ile Batı ülkelerinde önce pasajların, sonra da alışveriş merkezlerinin doğmasında ilham kaynağı olmuştur. Đstanbul’daki ya da Đsfahan’daki kapalı çarşılar pek çok dükkan barındıran büyük yapılar olmasına rağmen, örgüsel kuruluşları ve yapıları ile kentin farklı noktalarına bağlanır. Sokaklar, sanat ve ticaret yollarına göre ayrılır. Mal ve ürün yelpazesine göre adlandırılır (Yırtıcı 2005). Kuyumculuk, gümüşçülük,

(26)

dericilik, halı ve kilimcilik, hediyelik eşya, antika, konfeksiyon, bakır eşya gibi sektörleri görebiliriz. Ticaretin globalleşmesi sonucu, mega çarşıların açılması, ve müşterilerin bu çarşılara gösterdiği ilginin temelinin geçen yüzyılda sanayi ürünleri pazarlayan büyük mağazalarda atıldığı anlaşılmaktadır.

2.3.6 Alışveriş caddeleri

Alışveriş caddeleri, pazarlara alternatif olarak kurulmuştur. Bu yapılar, zemin katlarında dükkanlar olan, caddelerde genel olarak görülen organik bir gelişimdir. Zamanla belirli malları satan dükkanlar ortaya çıkmıştır.

Eski Türk kentlerinde zanaat dallarına göre ayrılmış caddeler vardır. Beyoğlu’nda giyim ile ilgili, Şişhane ve Kuledibi’nde mobilya ve aksesuarları, Galipdede Caddesinde müzik aletleri konusunda satışın yanı sıra onarım, uyarlama ya da özel imalat yapabilen küçük dükkanlar, giderek daha büyük üreticilerin hazır, standart mallarını satan dükkanlara dönüşmeye başlamıştır (Abalı, 2001).

2.3.7 Pasajlar

Đçinde dükkanları bulunan, üzeri kapalı veya açık çarşı olarak tanımlanır (Url-1). Pasajların ilk örnekleri 1815’te Londra’daki Burlington pasajı ve Pariste 1828’te inşa edilen Orleans galerisidir. Đstanbulda ilk pasaj inşaatına Beyoğlunda 19. Yüzyılının ikinci yarısında başlamıştır. Beyoğlundaki en eski pasajlardan Şark Aynalı Çarşısı 1840’larda inşa edilmiştir. 1870’de Krepen Pasajı, Avrupa Pasajı, 1876 Çiçek Pasajı yapılmıştır (Eyice 1993). 20. yüzyıla gelindiğinde iki tarafı dükkan olan ve geçit görevi gören pasajların yerine, birkaç kat üzerine kurulu büyük mağazalar ve alışveriş merkezleri kullanılmaya başlanmıştır.

2.3.8 Büyük mağazalar

Küçük dükkanların ve mağazaların alışveriş merkezlerine dönüşmesinin en önemli nedeni sermaye sınıfının oluşması, yatırım ve tüketim araçlarının büyümesidir. Daha çok tüketim yapacak kitlelere hitap eden büyük mağazaların oluşması, endüstri devriminin sonucudur. Devleşen ticaret sermayesi, ulaşım ve malı koruma teknolojisindeki gelişmelerle birlikte, büyük mağazaların sayısı artmıştır.

Kapitalist tüketim mekanı olarak ilk modern mağaza 1952’de Paris’te açılan Bon Marche adlı satış mağazasıdır. Büyük mağazalar, alışveriş kültürünün değişmesinde

(27)

rol oynamıştır. Perakende ticarette bir devrim yaratmıştır. Dökmeci, 1995 ve Tarcan Çabukgil, 2001’e göre büyük mağazalar, satış yöntemlerinin modernleşmesinde ve tüketimin teşvikinde öncüdür. Yeni bir yaşam tarzını simgelemekte ve yeni sanayi ürünlerinin pazarlanmasında aracıdır. Büyük mağazalar, çalışmayan kadınlara ev hayatından biraz uzaklaşmaları, arkadaşlarıyla hoş vakit geçirmeleri için rahat ortamlar sağlamıştır. Toplum yapısındaki değişmeler ve bunun yansımaları büyük mağazalarda dikkat çekmektedir.

2.4 Alışveriş Merkezleri

Küçük kasaba bölgelerinden, süper bölge kapalı çarşılarına kadar olan modern alışveriş merkezlerinin ilk başlangıcı, 1920’lere dayanır. Alışveriş merkezleri, kendi kar amaçsız organizasyonlarını 1952’de yaratmıştır. Endüstri devrimi, alışveriş merkezleri açısından dönüm noktasıdır. Alışveriş merkezleri tek bir yapı veya yapılar grubundan oluşmuştur. Çağdaş alışveriş yapı türlerinin hepsi veya birkaçı ile diğer çarşı öğelerinin bulunduğu kapalı veya açık bağımsız çarşılardır (Özkeçeci, 2002). Alışveriş merkezleri, lüks malzemenin, fonksiyonel elemanların kullanıldığı, emniyetin sağlandığı, rahatlık, konfor ve sirkülasyon kolaylığı sağlayan, boş vakit için uygun ortamların olduğu yerlerdir (Beddington, 1991).

Günümüzde alışveriş merkezleri ilk önceleri Amerika’daki banliyölerde ortaya çıkmaya başlamıştır. 1950’lerden sonra kent merkezlerine yapılan, ticaretin hacmi azalmakla beraber, banliyölerdeki alışveriş merkezlerindeki ticaret, kent merkezindeki ticareti çok aşmıştır. Aynı eğilim, daha sonra Avrupa’da gözlenmeye başlanmıştır.

Alışveriş merkezinin çıkış noktası, tüketim anlayışını her sınıf insana indirgeyen mekanlar ve büyük marketlerdir. Marketler, perakende satış yapılan, 50-60 yıldır yaygınlaşan yerlerdir. Gıda, temizlik ürünlerinin satıldığı marketler, nüfusun ve ihtiyacın artmasına bağlı olarak, tüketime ve ticarete bağlı olarak, süpermarket haline dönüşmüştür. Daha sonra boyut ve kapsamları daha büyük olan hipermarketler oluşmuştur. Hipermarketler 2500 m2’den büyük alanlar kaplarlar. 25.000 – 40.000 çeşit ürün satarlar. Hipermarketler, çevrelerinden kopuk kapalı kutuya benzer yapılardır. Dış mekan soyutlanmış, iç tasarımlar özen gösterilerek yapılmıştır. Alışveriş merkezleri, sinema, tiyatro salonları, kapsamlı restaurantlar, çocuk oyun

(28)

alanları gibi özelliklerle farklı yaş ve tüketim gruplarından insanların gelmesini sağlayan mekanlardır. Buralarda pek çok farklı ürün, farklı dükkan ve mağazalar tek çatı altındadır.

Çağdaş toplu alışveriş merkezleri, ilk defa 1950’de ABD’de yapılmıştır. Viyanalı bir mimar olan Victor Gruen tarafından tasarlanan Southdale’dir.

Planlı olarak gerçekleştirilen alışveriş merkezleri, kapalı hale geldikten sonra yeni çekim alanları haline gelmiştir. Tasarım temaları, yeşillendirme ile farklı ölçeklerde meydan ve alanlardan oluşur. 1970-1980 sonrasında plancılar, alışveriş merkezlerini şehir merkezlerine taşımaya başlamışlardır. Alışveriş merkezleri, ticaret ve kültürün kaynaştığı yerler olarak gelişmeye başladı.

Alışveriş merkezlerinin iç işleyişine bakıldığında, mimari kuruluşunda labirentvari dolaşım alanları görülür. Müşteriler maksimum derecede ürün ve alışveriş fırsatı ile karşılaşırlar. Zaman zaman yürüyen merdivenler uç uca eklenmez, diğer kota ulaşılan bağlantı noktalarını bulabilmek için dolaştırılarak daha fazla mağaza görülmesi sağlanır.

Türkiye’de alışveriş merkezleri 1980’lerde görülmeye başlandı. Đlk inşa edilen alışveriş merkezleri, 1988 yılında yapılan Galeria’dır. Günümüzde Akmerkez, Cevahir, Olivium, Profilo, Capitol, Nautilius, Metrocity, G-Mall, Carrefour, Migros Kanyon, Đstinye Park gibi pek çok alışveriş merkezleri bulunur. 1990’lardan beri kent insanının vazgeçilmez sosyal alan, eğlence, alışveriş, yeme-içme gibi fonksiyonları barındıran bu binalar insanların uğrak yerleri olmuştur. Bu yapıların yerlerinin seçilmesinde, tasarımında ve inşasında mimarlar, yöneticiler, planlama uzmanları, ulaşım mühendisleri, emlakçılar, avukatlar çalışmaktadırlar. Alışveriş merkezleri bu konuda uzmanlaşmış şirketler tarafından yapılır.

2.4.1 Alışveriş merkezlerinin gelişimi

Alışveriş merkezi kavramının gelişimi endüstri devrimi ve modernleşme hareketinden sonra hız kazanmıştır. Endüstri devrimi alışveriş merkezi açısından dönüm noktasıdır. Gelişen teknoloji, hızla sayısı artan fabrikalar, kentleşme, nüfus artışı beraberinde birçok yeniliği getirmiştir. Đnsanların kısa zamanda aradıkları malı bulabilecekleri ekonomik durumlarına uygun ucuz alışveriş imkanı sağlayan merkezler oluşmaya başlamıştır. Toplu ve ucuz alışveriş ihtiyacına cevap verecek yapılar planlanmıştır. Geleneksel alışveriş mekanları, küçük satış birimlerinden

(29)

oluşuyordu. Bu da üretim, teşhir, satış ve depolamanın aynı yerde, aynı insanlar tarafından yapılması demekti. Daha sonra üretim alanları ve depolama alanları birbirinden ayrılarak, alışveriş mekanlarında sadece satış gerçekleştirilmeye başlandı. Böylece alışveriş merkezleri ticaret işlevinden perakende satış yapılan dükkan birimleri haline gelmiştir.

Hacmi büyük alışveriş merkezlerinde çok çeşitli tüketim mallarına yer verilmiş, bunun akıcı ve akılcı biçimde işlenmesi için ulaşım, mal akışı, sermaye akışı gibi çözümlerle desteklenmiştir (Yırtıcı, 2005).

Günümüzde tekil mekanlarda ürün satılmasından çok öteye gidilerek tasarımcılar büyük mekanlarda kentsel alışveriş merkezleri yapmaya odaklanmışlardır. Kentteki alışveriş merkezleri, iş merkezleri ile yer seçme konusunda ortak bir yön bulup, kenar semtlerde kentleşmeye neden olmaktadırlar.

20. yüzyılın son çeyreğinde, tüketim faaliyetleri dünyada sermaye sınıfı ve devlet harcamalarının ötesinde bireylere ulaşmıştır. Bu küreselleşme yansımaları, Türkiyede de görülmektedir. 1980’lerden sonra toplumsal kültürü ve entelektüel yaşamı etkileyen liberal ekonomi uygulamaları lüks ve ithal mal kullanımını artırmıştır. Buna bağlı olarak, pasajlar, semt çarşıları yerlerini planlı, düzenli, örgütlü alışveriş merkezlerine bırakmıştır. Sermayesini, kalitesini, marka değerini artıran mağazalar alışveriş merkezlerinden ayrılıp çok katlı tekil alışveriş merkezlerine dönüşmüşlerdir. Artan nüfus sebebiyle, şehrin yetersiz hale gelmesi nüfusun şehrin dışına kaymasına sebep olmuştur. Şehir dışına kayan nüfus, ihtiyaçlarını giderecek alanlara ihtiyaç duymuştur. Bu da alışveriş merkezlerinin gelişmesini sağlamıştır.

2.4.2 Alışveriş merkezlerinin nitelikleri

Alışveriş merkezlerinin müşteri çekme niteliği bazı tasarım kriterleriyle sağlanır. Alışveriş merkezlerinin tasarım kriterlerine bakıldığında, kent içinde veya dışında bulunan bu merkezlerin kentle birlikte algılanması gerekir (Yüksel, 1995). Başarılı tasarımlı alışveriş merkezi, bulunduğu bölgede gece ve gündüz insanların buluşma noktasıdır.

Polak, 1984’te doğru kriterlere oturan kötü bir tasarım yanlış kriterlere oturan mükemmel bir tasarımdan daha çok işlerliğe sahiptir diyerek tasarımda işlerliğin önemini belirtmiştir.

(30)

Victor Gruen, Town USA 2001 isimli kitabında, alışveriş merkezinin güvenli, konforlu, klimatize edilmiş, trafik problemi çözülmüş, yayalaştırılmış olmasını önermektedir. Kitap 1960’da yazılmasına rağmen, üzerinde durduğu konular güncelliğini korumaktadır.

Bunun yanında, kapalı alışveriş ortamı, tasarımda beklenen önemli bir özelliktir. Özçekici, 2002’ye göre ise alışveriş merkezi projeleri ılık, insancıl ve ergonomik olmalıdır. Alışveriş merkezlerinin, sürekli boyutsal büyümesi sonucu, çekirdek ile cephe arasındaki mesafe artmaktadır. Cephe içerdeki yaşantıyı yansıtmaz hale gelmektedir. Alışveriş merkezlerinin sosyalleşme aracı olarak kullanılması, bu nedenle düzenlenen ek fonksiyonlar, sosyal çevre nitelikleri dikkate alınarak tasarlandığında başarılı olabilmektedir.

Alışveriş merkezi için seçilen yer, ticari alanıyla, çevredeki yerleşimin gelir seviyesiyle, rekabet durumu ve ulaşım rahatlığı ile avantajlı olmalıdır.

Alışveriş merkezi tasarım kriterlerini şu şekilde sıralanabilir; • Hedeflenen ticaretin merkezinde olmalı,

• Kolay erişilebilir olmalı,

• En iyi görülebilen bölgede yerleşmeli,

• Park ihtiyacını ve hedeflenen tüketici sayısını karşılayabilecek alanda olmalı, • Sorunsuz bir altyapısı olması,

• Çevre ile uyumlu olmalıdır.

Ayrıca alışveriş merkezinde, mekan içerisinde okunabilirlik çok önemlidir. Dıştan alışveriş merkezinin okunabilmesi, ilk izlenimde kullanıcı üzerinde bıraktığı etki açısından önemlidir. Đç mekanda okunabilirlik; kullanıcının giriş-çıkışları, merdiven– asansör ilişkisini, tuvalet konumunu, acil çıkış yönlerini kolay bulması ile ölçülebilmektedir. Alışveriş merkezi yolları, duvarlar, semboller, tabelalar, renkler, aydınlatma, malzeme, form kompozisyonu okunabilirliği sağlayan öğelerdir.

2.4.3 ICSC tarafından önerilen alışveriş merkezleri tipolojisi

Alışveriş merkezleri konseyi (ICSC); alışveriş merkezi endüstrisinin ticari birliği olup 70’den fazla ülkede hizmet etmektedir. Bu ülkelerde 38.000 üyesine profesyonel eğitim, konferanslar, kongreler, yayınlar, araştırma ve kanuni faaliyet

(31)

işlerini geliştirme katkısında bulunmuştur. ICSC dünya çapında 20’den çok ulusal genel alışveriş merkezinin merkzidir. ICSC’ye göre alışveriş merkezi, şu şekilde tanımlanabilir: “Planlanmış, geliştirilmiş, sahip olunan ve tek bir mülk olarak yönetilen bir grup perakende ve diğer ticari kuruluşlar bütünüdür. Park yerleri vardır. Oryantasyonu merkez tarafından hizmet edilen, ticari alanın pazar özellikleri ile belirlenmektedir” (Url-2).

ICSC 8 temel alışveriş merkezi tipi tanımlamıştır:

• Komşuluk birimi merkezi; komşu yerlerde bulunan tüketicilerin günlük ihtiyaçlarını rahatça alabilmeleri için tasarlanmıştır. Bir komşu merkez, dükkan önleri bir kanopi ile birleştirilebilirken, genellikle, bir düz çizgi şeridi şeklinde kapalı yürüme yolu veya kapalı alışveriş merkezi olmayacak şekilde yapılandırılmıştır

• Topluluk merkezi; tipik olarak komşu merkezin sunduğundan daha geniş giysi ve diğer tekstil ürünleri sunarlar. Merkez genel olarak, düz bir çizgi veya L şeklinde veya U şeklinde yapılanmıştır sekiz tip merkezden en yaygın formatı topluluk merkezleri kapsar.

• Bölgesel merkez; en kapsamlı ve farklı çeşitte hizmet ve genel tema (çoğunluğu giyimden oluşan) temin eder. Tipik bir bölgesel merkez içiçe yerleştirilmiş ve ortak bir yürüme yolu ile bağlantılı çevresini park sahasının kuşattığı kapalı mağazadır.

• Süper bölge merkez; bölgesel merkezlere benzer olarak çok katlı, kapalı alışveriş merkezleri olarak tasarlanmıştır.

• Đhtisas/moda merkezi; seçkin moda veya yüksek kaliteli ve fiyatlı özel malları bulunduran giysi dükkanları, butikler ve el sanatları dükkanlarından oluşur. Bu merkezler genellikle, şehirlerde yüksek gelir gruplarına hizmet eder.

• Güç merkezi; birçük büyük bağlantılardan oluşan indirim mağazaları, düşük fiyatlı mağazalar, depo kulüpleri veya düşük fiyatlarla özel bir eşya cinsinden geniş seçim sunan mağazalardan oluşur.

• Tema/Festival merkezi; müstakil dükkanların, mimari tasarımı ve eşyaları ile tipik olarak birleştirici bir temayı vurgular. Bu merkezler, genellikle kentsel alanlarda kurulu olup, eski bazen de tarihi binalarda uygulanır.

(32)

• Outlet merkezi; çoğunlukla kasabalarda ve turistik yerlerde kurulan outlet merkezleri, iskonto ile kendi ürünlerini satan imalatçıların outlet mağazalarından oluşur. Şerit şeklinde olan yapı en yaygındır.

(33)

3. ALIŞVERĐŞ MEKANLARINDA GÖRSEL KONFOR

Đnsan ile çevresi arasındaki algısal ilişkilerin büyük bir bölümünü “görsel algılama” oluşturur. Bundan dolayı işlevi ne olursa olsun açık ya da kapalı tüm mekanlar, görmenin eksiksiz ve kusursuz olması, yani görsel konfor koşullarının sağlanması amacıyla aydınlatılmalıdır.

Bunlara bağlı olarak, bir alışveriş merkezinde aydınlatmanın amaçları, • Đnsanlara görsel açıdan konforlu ortamlar sunmak,

• Yapının mimari özelliklerini vurgulamak, değişik işlevli yapı bölümlerini birbirine bağlamak,

• Đnsanları belirli doğrultulara yönlendirmek,

• Đnsanlara yol göstererek, yapının değişik bölümlerine kolay ulaşımı sağlamak, • Alışveriş merkezini ilgi çekici kılarak insanları çekmek,

• Alışveriş merkezlerine özgü bir kimlik kazandırmak, • Đç mimariye katkıda bulunmak

olarak özetlenebilir.

Alışveriş merkezlerinin geneli için geçerli olan bu amaçlara satış birimlerinin aydınlatma düzenlerinin kurulması sırasında, aşağıdaki üç temel amaç da eklenebilir; • Aydınlatma, müşterinin dikkatini çekmelidir. Satış alanı aydınlatmasındaki ilk

basamak; müşterinin dikkatini satış alanı ve satılan ürüne çekmektir. Đlk ve en hızlı etki aydınlatma ile sağlanırken mekanın (satış alanı veya vitrin) görünüşü de müşterinin ilgisini çekmede önemli rol oynar.

• Aydınlatma, müşterinin satılan ürünün değerini anlamasını sağlamalıdır. Satış alanı aydınlatmasındaki ikinci basamak; müşterinin ürünün görsel değerini anlayabilmesidir. Müşteri ürünün renk, doku, kalite ve etiket fiyatı gibi görsel karakteristik değerlerini algılayabilmelidir. Soyunma kabinleri de değer algılamada satış alanları kadar önemli mekanlardır.

(34)

• Aydınlatma, satışın tamamlanmasını kolaylaştırmalıdır. Satış alanı aydınlatmasındaki son basamak; satış noktalarında uygun aydınlatmanın sağlanmasıdır. Satış personelinin satış kayıtları, satış akışı, fiyat okuma, satış ve iş malzemelerini kullanma gibi servisleri hızlı ve doğru sağlayabilmeleri satışın tamamlanması için önemlidir (IES, 2000).

3.1 Görsel Konfor Etkenleri

Aydınlatma, çevre ve nesnelerin görülebilmesi amacıyla ışık uygulamaktır. Çevre ve çevrede yer alan nesnelerin görülebilmesi, görsel algılamanın gerçekleşebilmesi için, görme organı, nesneleri aydınlatan ışık ve aydınlanan nesne gibi üç öğeye gereksinme vardır. Aydınlatma tekniğinde iyi görme, söz konusu üç öğenin özelliklerine bağlı olan belli ölçütlerle tanımlanmıştır. Bu ölçütler;

• Görülmesi gereken en ufak parçaları ve ayrıntıları kolayca görebilmek, • Yüzey biçimlerini, iki ve üç boyutlu dokuları doğru algılayabilmek,

• Devingenliği, doğrultulu, yön, hız vb. tüm özellikleri ile doğru algılayabilmek, • Renkleri doğru görebilmek ve en ufak renk ayrımlarını algılayabilmek,

• Görsel algılamayı, zorlanmadan, rahat bir biçimde uzun süre sürdürebilmektir. Bu ölçütlerin sağlanabilmesi için, görsel algı öğelerinden biri olan ışığın nicelik (aydınlık düzeyi) ve nitelik (ışık rengi, doğrultusal yapı, gölge niteliği, aydınlık dağılımları) açısından belli özelliklerde olması zorunludur.

Örneğin, nicelik açısından yeterli, ancak nitelik açısından doğrultusal yapısı uygun olmayan bir aydınlıkta, nesneye ilişkin üç boyutsal özelliklerin algılanmasında, yanlış izlenimler oluşabilir ya da yeterli düzey ve uygun doğrultusal yapı olmasına karşın, niteliğin bir başka öğesi olan ışık renginin doğru seçilmediği durumlarda, nesneler gerçek renklerinden farklı renklerde algılanabilir. Ayrıca, aydınlık düzeyi ile ışığın renksel özellikleri arasında da bir ilişki vardır. Doğru ve iyi görme koşullarını sağlayan bir aydınlatma tasarımında, hem aydınlık düzeyi yeterli olmalı hem de aydınlığın niteliği ile ilgili gereksinimler karşılanabilmelidir (Ünver ve Dokuzer, 1998).

Mağazalarda, aydınlığın niteliği en önemli konudur. Sergilenen nesne türü değiştikçe, görsel algılama konusu değişeceği için, aydınlatma tekniği de değişir

(35)

(Ünver, R, 1996). Mücevher yontmasının, gümüş hatlarının, kumaş dokumasının veya mobilya oymasının gösterilmesi için direkt ışığa ihtiyaç vardır. Yaygın ışık, paketlenmiş ürünler için uygundur. Aydınlatmanın etkili olması için, ürüne ve mağazanın tipine göre aydınlatma şekli, noktasallık ve lineerlik arasında değişiklik gösterir. Ürün aydınlatması hem heyecan verici olmalı, hem de engelleyici olmamalıdır. Müşterinin dikkatini çekmek ve bunun sürekliliğini sağlamak için ürün parıltısının çevre parıltısından daha yüksek olması gerekmektedir. Mağaza içinde iyi strateji ile yerleştirilmiş parıltılı sergileme bölgeleri müşteriyi mağaza içinde bir alışveriş turuna zorlar. Böylece kötü yerleşimli alanlar bile satış alanı haline gelirler (Tıme-Saver Standarts, 1990).

3.1.1 Aydınlık düzeyi

Aydınlık düzeyi birim alana yayılmış ışık akısı olarak tanımlanmaktadır. Birimi lm/m2 yani lux’tür.

Gözün görme yeteneği, aydınlık düzeyi ile bağlantılı olarak değişim göstermektedir. Gözün görme yeteneği kavramı içinde, gözün kontrast duyarlılığı, görüş keskinliği, görme hızı olayları ifade edilmektedir. Bunlar istenen aydınlık düzeyinin sağlanmasıyla optimum düzeyde gerçekleşebilmektedir.

Işık akısının doğrultusal yönünün, görsel konfor üzerinde etkisi büyüktür. Yüzeye direkt gelen ışık akısı, doğrultulu ışık alanı oluşturmaktadır. Doğrultulu ışık alanı iç mekanlarda dikkat çekici, fakat yorucu bir etki yaratmaktadır. Yüzey ve nesnelere çarpıp yansıyarak gelen ışık akısı, yayınık ışık alanı oluşturarak, kapalı alanlarda kapalı gökyüzü ve sisli hava gibi koşulların oluşmasını sağlamaktadır. Işık kaynağından direkt ve yüzey ile nesnelerden yansıyarak gelen ışık akısı, baskın doğrultulu ışık alanı oluşturmaktadır. En zengin ve doyurucu görüntüler bu ışık alanı altında elde edilmektedir (Özkaya, 1998).

Bir görsel iş için yeterli aydınlık düzeyi değeri,

• Görsel hedefin boyutu ve hedefe olan uzaklık (görsel hedefin görünen büyüklüğü),

• Görsel hedef ile çevresi arasındaki parıltı kontrastı, • Görsel algılama sürecinin süresi,

(36)

• Kullanıcının yaşı,

v.b. ölçütlere bağlı olarak, yani görsel hedefin ve kullanıcının -gözlemcinin- özelliklerine göre belirlenir. Çizelge 3.1’de standart servis alanları için tavsiye edilen aydınlık düzeyleri ve Çizelge 3.2’de satış alanları için gerekli aydınlık düzeyleri belirtilmiştir.

Çizelge 3.1: Standart servis alanları için aydınlık düzeyleri (IES)

Çizelge 3.2: Satış alanları için gerekli aydınlık düzeyleri (CIE,2001)

Satış Alanları Minimum Aydınlık Düzeyi (lux)

Küçük boyutlu satış alanı 300

Büyük boyutlu satış alanları 500

Kasa bölümü 500

Stok ve paketleme bölümü 500

3.1.2 Parıltı ve parıltı oranları

Parıltı, doğrultuya bağlı bir büyüklüktür. Belirli bir doğrultuya göre 1 candela’lık ışık şiddeti doğuran ve doğrultuya dik düzlem üzerindeki izdüşümü 1 m2 olan bir yüzeyin parıltısı 1 nit’tir. Parıltı L harfi ile gösterilmektedir. Birimi nit’tir (Özkaya, 1998).

Bölgesel Alan Standart Servis Aydınlık Düzeyi

(lux) SATIŞ KATI

Tezgahlı satış 500

Duvar teşhirli satış 500

Selfservis 500 Süpermarket 500 Hipermarket 500 1000 Showroom Araba Genel 500 500 YARDIMCI ODALAR

Stok, paketleme ve sevk odaları 300

(37)

Işık kaynağı ile çevresi arasındaki parıltı kontrastını azaltmak amacıyla, kaynağın parıltısının ya da kaynağın maskelenerek bakış doğrultusundaki ışık akısının azaltılması, kaynağın konumunun bakış doğrultusundan büyük ölçüde saptırılması, çevre parıltısının, hedef parıltısından fazla olmayacak şekilde arttırılması ya da ışık kaynağının yakın çevresinin parıltısının arttırılması gibi önlemler alınabilmektedir (Berköz ve Küçükdoğu). Çizelge 3.3’de parıltı kontrastının ürün üzerinde yarattığı etki görülmektedir.

Çizelge 3.3: Parıltı kontrastının ürün üzerinde yarattığı etki

PARILTI KONTRASTI YARATTIĞI ETKĐ

1:1 Vurgu yok 2:1 Fark edilebilir 5:1 Az tiyatral 10:1 2 kat parlaklık 15:1 Tiyatral 30:1 Az dramatik >50:1 Dramatik

Mağaza iç yüzeylerinde kullanılan kaplama, boya v.b malzemelerin ışık yansıtma katsayısı (açıklık-koyuluk), ışık yansıtma biçimi (matlık-parlaklık), renksel özellikleri ortamdaki aydınlığı belli bir oranda etkiler.

Yansıtma katsayısı yüksek, açık renkli yüzeyler aracılığı ile yayınık ışık alanı ve saydam gölgeli aydınlık elde etmek kolaylaşır. Ancak, görme alanının büyük bölümünü kapsayan döşeme ve duvar yüzeylerinde, beyaz ya da beyaza yakın çok açık renklerin kullanılması durumunda, özellikle, aydınlık düzeyinin de yüksek olduğu koşullarda, yine görsel konfor açısından istenmeyen aşırı ışıklı, kamaşmaya neden olabilecek görüntüler oluşabilir. Bu nedenle, mağaza iç yüzeylerinde çok koyu ya da çok açık olmayan orta koyulukta yüzeyler yeğlenmelidir (Ünver, 1996).

Kamaşma; sağlam bir gözün, dış etkenlerle geçici bir süre göremez hale gelmesi durumuna denir. Görsel çevrede yer alan yüzeylerin parıltısının, çevredeki genel parıltı düzeyinden yüksek olması durumunda kamaşma meydana gelmektedir. Yetersizlik kamaşması ve konforsuzluk kamaşması olmak üzere iki tür kamaşmadan söz edilebilmektedir.

(38)

Yetersizlik kamaşması, ışığın retina üzerinde saçılması nedeniyle meydana gelen kamaşmadır ve kullanıcının görsel iş yeteneğini düşürmektedir. Yetersizlik kamaşmasının etkisi, gözün kontrast duyarlılığının düşmesi ile açıklanabilmektedir. Konforsuzluk kamaşması, binalarda daha çok karşılaşılan kamaşma formudur ve görsel işin ancak belirli bir rahatsızlık duygusu altında yapılmasına neden olmaktadır (Özkaya, 1998). Çizelge 3.4’de kamaşma katsayısına göre kamaşma değerleri verilmiştir.

Çizelge 3.4: Kamaşma katsayısına göre kamaşma dereceleri

Kamaşma Katsayısı (G) Kamaşma Derecesi

>600 Katlanılmaz rahatsızlık

600 Hemen hemen katlanılmaz

600-150 Rahatsızlık verici

150 Hemen hemen rahasızlık verici

150-35 Dikkat dağıtıcı fakat rahatsızlık verici

35 Kabul edilebilir

35-8 Kabul edilebilir fakat hissedilmez değil

8 Hemen hemen hissedilemez

<8 Kamaşma yok

Bir yüzeye gelen ışık, yüzeyin özelliklerine göre farklı biçimlerde yansır. Đzotrop yayınık yansıma yapan mat yüzeylerde (kumaş, sırsız seramik, ham ahşap v.b), yansıyan ışığın doğrultusu, yüzeye düşen ışığın doğrultusundan kesinlikle bağımsız olup, yansıyan ışık tüm doğrultulara yayılır. Görünürlükleri tam olan bu tür yüzeylerde, ışık alanının doğrultusal yapısı görsel algılama açısından önem taşımaz. Başka bir deyişle, dolaylı ya da dolaysız aydınlatma biçimleri arasında ayrım yoktur. Ancak, mat yüzeyli, üç boyutsal özellik taşıyan nesnelerde (halı, kilim, tabak, vazo, v.b), dokusal ve/ya da boyutsal özelliklerin algılanması açısından, doğrultulu ve yayınık ışık alanlarının karışımından oluşan baskın doğrultulu ışık alanı sağlanmalıdır.

Düzgün yansıma yapan parlak yüzeylerde (ayna, parlatılmış metal, cam vb.) yansıyan ışığın doğrultusunu, yüzeye düşen ışığın doğrultusu kesin bir biçimde belirler. Görünürlükleri olmayan bu tür yüzeylerde, yüzey sınırı içinde başka yüzey ve nesnelerin görüntüleri algılanır. Parlak yüzeyli nesnelerin (bardak, vazo v.b), yüzeyinde, nesnenin üç boyutsal özelliklerini vurgulayabilen, ışık kaynağı görüntüleri oluşturacak biçimde doğrultulu ya da baskın doğrultulu ışık alanı

(39)

yaratılmalıdır. Düzgün yansıma ve geçme yapan, küçük boyutlu ve değerli taşlar (elmas, pırlanta v.b) için de benzer durum söz konusudur. Küçük ışık kaynakları ile sağlanacak doğrultulu ışık alanı, bunlara pırıltılı, ışıklı, çekici görünümler kazandıracaktır.

Karışık yansıma yapan nesneler, (sırlı porselen, cilalı ahşap, fayans, araba v.b) hem kendileri görünürler, hem de çevredeki nesnelerin görüntülerini yansıtırlar. Bunlar, nesne üzerindeki çizgi ve şekillerin algılanabilmesi ve düzgün yansımadan kaynaklanan görüntülerden kaçınmak için, yayınık ışık alanı altında sergilenmelidir. Nesne üzerindeki çizgi ve şekillerin önemsiz olduğu durumlarda ise, parlak yüzeyli nesnelerde olduğu gibi, doğrultulu ya da baskın doğrultulu ışık alanı yaratılarak, nesnenin boyutsal özellikleri vurgulanmalıdır (Ünver, 1996).

3.1.3 Renk

Nesnelerin renkleri, nesnelerin yansıttıkları ışığın rengine göre belirlenir. Nesneyi aydınlatan ışığın renksel niteliği değiştikçe, yansıyan ışığın rengi ve nesnenin görünen rengi değişecektir. Aydınlığı oluşturan ışığın renksel niteliğinin saptanmasında temelde üç önemli unsur vardır;

• Işığın rengi (ışığın sıcaklığı, soğukluğu) • Işığın renk sıcaklığı (Kelvin)

• Işığın renksel geriverim indeksi (Ra)

Renk konusu; ışık kaynağının rengi ve alan yüzeyinin rengi olarak iki bölümde ele alınacaktır.

Işık kaynağının rengi; bir nesneyi aydınlatan ışığın renksel özellikleri, tayfsal yapısı, nesneden yansıyan ışığı, dolayısıyla, nesnenin renksel özelliklerini belirler. Aydınlatan ışık, günışığı gibi, beyaz bir ışık olmadığı sürece, nesnenin algılanan (görünen) rengi ile gerçek (öz) rengi arasında daima bir ayrım (renk dönmesi) vardır. Bu ayrım, ışığın tayfsal dağılış eğrisine göre büyük boyutlara ulaşabilir. Örneğin, öz rengi sarı olan bir giysi değişik ışıklar altında, öz renginde, doymuş (canlı) ve abartılı bir sarı turuncu, kahverengi, yeşil ya da gri görünebilir. Đki ayrı renk, belli bir ışık altında aynı görünebilir, ya da küçük renk ayrımları algılanamaz. Türsüz (gri, beyaz) nesneler, aydınlatan renkli ışığın renginde görünürler. Sarımsı ışıkla aydınlatılarak altın izlenimi yaratabilen gümüş eşyalar; mavimsi ışıkla aydınlatılarak morumsu ve

(40)

bayatlamış görünen kırmızı etler, tüketiciyi yanlış yönlendirerek, olumsuz durumlara yol açar.

Mağazalarda nesnenin tüketiciye gerçek renginde gösterilmesi zorunludur. Bu nedenle, mağaza satış bölümlerinde tayfı düzgün, günışığına benzeyen, renksel geriverim sınıfı yüksek (1A, 1B), renk dönmelerine olanak tanımayan ışık kaynakları kullanılmalıdır. Çizelge 3.5’de renksel geriverim değerlerine bağlı olarak renksel geriverim sınıfları yer almaktadır.

Çizelge 3.5: Renksel geriverim (Aydınlatma ders notları) Renksel Geriverim Özelliği Renksel Geriverim Sınıfı Renksel Geriverim Đndeksi (Ra)

Çok iyi 1A Ra>90

Çok iyi 1B 80<Ra<90

Đyi 2A 70<Ra<80

Đyi 2B 60<Ra<70

Orta 3 40<Ra<60

Kötü 4 20<Ra<40

Bununla birlikte, sergilenen nesnenin renk türüne bağlı olarak, renksel izlenimi güçlendirici, yanlış izlenimler yaratmayacak ölçüde çok hafif renkli ışıkların kullanılması ile çekici görünümler de elde edilebilir. Bu da, doğrudan doğruya sergilenen nesneyi kendi renginden ya da o renge yakın tayfsal yapıdaki ışık ile aydınlatmakla gerçekleştirilebilir. Yani; sıcak renkli (kırmızı, turuncu v.b) nesneler sıcak, soğuk renkli (mavi, yeşil v.b.) nesneler soğuk renkli ışıkla aydınlatıldığında, gerçek olmayan fakat abartılı, dikkat çekici, doymuş renkli görünümler yaratılabilir. Vitrinlerde dikkat çekicilik önem kazandığı için, temelde, renk türü öğesini değiştirmeden doymuşluk öğesini vurgulayan, bu tür renkli ışıklardan yararlanılabilir.

Ayrıca, nesne ya da ortamda oluşturulan aydınlık düzeyi de ışık kaynağı renksel özelliklerin seçiminde rol oynar. Genel olarak; gerekli aydınlık düzeyi, 250 lux’ten az ise, sıcak (renk sıcaklığı 3300 K’den küçük), 1000 lux’ten çok ise, daha soğuk beyaz (renk sıcaklığı 5500 K’den büyük) renkli ışıklar yeğlenmelidir (Ünver, 1996), (Şerefhanoğlu, 1996).

(41)

Alan yüzeyinin rengi; müşterinin uzun süre bulunduğu ürün sergileme alanlarında, müşterinin satın almasını bilinçli veya bilinçsiz, olumlu veya olumsuz bir şekilde etkiler. Ürünün rengi, geniş yüzey alanlarının renk seçiminde dikkate alınmalıdır. Geniş alanlarda doymuş renklerin kullanımı, sergilenen ürün rengi ile ayrılık oluşturabilir ve ürüne yansıyan ışığın rengini aykırı olarak etkileyebilir. Genellikle ürünün çeşitli ve renkli olduğu zamanlarda, fon az doymuş renklerde ve mat yüzeylerle vurgulanabilir. Yayınık ışık veren kaynaklar kullanarak, doymuş yüzey renklerinin istendiği bir ortam oluşturulabilir. Vurgulu renklerin küçük alanlarda kullanılması, canlılık ve heyecan verici bir ilgi yaratabilir (Đkizler, 1996).

3.2 Mağazalarda Kullanılan Lamba ve Aygıt Tipleri

Aydınlatmanın temel malzemesi olan ışık, yapay kaynaklar -lambalar- aracılığı ile elde edildiğinde, kaynak türüne bağlı olarak, elde edilme sürecinden kullanım giderine kadar çeşitli yönlerden değişik nitelikler gösterir. Bu nedenle, belli bir eylem alanına ilişkin aydınlatma düzeninin kurulmasında, lambaların ışık verimi, renksel geriverim, ışık dağılım eğrisi, boyut, güç, ömür, kullanış kolaylığı, ilk kurulum gideri, kullanım ve bakım gideri gibi özelliklerinin bilinmesi önem taşır. Kullanış amacına en uygun olan lamba türü seçilirken, değişik tür lambalar, tüm bu özellikler açısından karşılaştırılmalıdır.

Bir lambanın verimi, harcadığı enerjiye karşılık yayımladığı ışık akısı niceliğidir ve bu nicelik,

• Kullanılan enerjinin, ışık enerjisine dönüşen bölümü çoğaldıkça, • Görünür ışınımların görsel etkinlik değeri büyüdükçe artar.

Lambalardan yayımlanan ışınımlar, değişik ışıma olayları sonucu ortaya çıkarlar. Işıma olayı, başka bir tür enerjinin, ışınım enerjisine dönüşmesidir. Işınımlar; ısıl ışıma (atom ve moleküllerin ısı ile uyarılması sonucu ışıyan enerji elde edilmesi, akkor ışıma v.b.), ışıl ışıma (atom ve moleküllerin, ısıdan başka yollarla uyarılması sonucu, ışıyan enerji elde edilmesi, gazlarda elektrikli boşalma, flüorışıma, kimyasal ışıma vb.) olarak adlandırılan iki temel biçimde elde edilir. Işınımları oluşturan ışıma biçimlerine göre verim, görsel etkinlik ve renksel geriverim açısından değişik sonuçlar ortaya çıkar. Çizelge 3.6’da lambaların etkinlik faktörleri ve ömürleri görülmektedir (Url-4).

(42)

Çizelge 3.6: Lambaların etkinlik faktörleri ve ömürleri

Lamba türü Işık etkinliği (lm/W) Ömür (Saat)

Akkor lamba 8-16 1.000

Halojen lamba 12-26 2.000-4.000

Flüoresan lamba 45-100 6.000-15.000

Kompakt flüoresan lamba 60 12.000

Yb civa buharlı lamba 36-60 6.000-8.000

Metalik halojenürlü 71-98 5.600-6.500

3.2.1 Akkor lambalar ve kullanım şekilleri

Işık elde etme biçimi ısıl ışıma olan akkor lambada, tungsten telden geçen elektrik akımı teli ısıtarak akkor duruma getirir ve telin ısınmaya başlamasıyla elektrik enerjisi ışınım enerjisine dönüşür. Bu lambaların yayımladıkları ışınımların çok büyük bir bölümü ısı, küçük bir bölümü görünür ışınımlardır. Bu nedenle, verimleri çok düşüktür.

Belli bir gerilimde çalıştırılan akkor lambanın gücü –harcanan enerji- arttıkça, lamba telinin sıcaklığı yükselir, görünür alandaki ışıma gücü ve görsel etkinlik artar. Isıl ışıma yolu ile ışık yayımlayan akkor lambaların tayfsal dağılış eğrileri (TDE), sürekli ve oldukça düzgün olup, renksel geriverim sınıfı (RGS) 1A, renksel geriverim indeksi (Ra) yaklaşık 100’dür. Telin sıcaklığı yükseldikçe, ışığın renk sıcaklığı artar. Akkor lambaların bağlantısı kolay, boyutları küçüktür ve anında ışık verirler. Bölgelik aydınlatma ve sıcak renk istenen yerler için uygun olan lambalar ortam sıcaklığından etkilenmezler. Kurulum maliyeti düşük olduğu halde işletme giderleri yüksektir. Fazla ısındıklarından dolayı ömürleri kısadır ve tek başlarına kullanıldıklarında kamaşmaya neden olurlar.

Bu lambalar, genel aydınlatma amaçlı olarak, asma tavana monte edilen ankastre aygıtlarla, gömme yönlendirilebilir aygıtlarla veya tavana asılmış panellerle kullanılarak, tüm ışığı direkt aşağıya verirler. Bölgelik aydınlatma ve vitrin aydınlatmasında ise; esnek kullanıma uygun olan ray yönlendirilebilir aygıt sistemlerle kullanılabilirler.

3.2.2 Flüoresan lambalar ve kullanım şekilleri

Işınım elde etme biçimi ışıl ışıma olan flüoresan (flüorışıl) lambalarda, ışık üretimi iki aşamada ortaya çıkar. Birinci aşamada, alçak basınçlı civa buharı ortamından

(43)

elektrik akımı geçirilmesi ile gerçekleştirilen “elektrikli boşalma” olayı ile ışınım oluşturulmasıdır. Bu ışınımların yaklaşık 0.60’ı mor üstü, 0.02’si ışık ışınımıdır. Đkinci aşama ise, elektrikli boşalma ile elde edilen mor üstü ışınımların, ampul iç yüzeyine sürülen flüorışıl tozları uyarması ile gerçekleştirilen “flüorışıma” olayı ile görünür ışınımların oluşturulmasıdır. Elektrikli boşalma sırasında ortaya çıkan görünür ışınım oranının çok düşük olması nedeniyle, temelde flüor ışımayı sağlayan flüor tozların özelliği, oluşan ışığın niceliğini ve tayfsal dağılış eğrisini belirler. Flüoresan lambaların tayfsal dağılış eğrileri, temelde süreklilik göstermesine karşın, düzgün değildir. Isıl ışıma yapan akkor lambalarda, ışığın renk sıcaklığı arttıkça verim artmakta iken, flüoresan lambalarda renk sıcaklığı artışı verimi etkilememektedir. Buna rağmen verimleri akkor lambalara oranla daha yüksektir. Bu lambalar ortam sıcaklığındaki değişikliklere karşı hassas olup, ortam sıcaklığında meydana gelen değişiklikler lambaların çalışmaya başlamasını etkileyebilmektedir. Kuruluş masrafı fazla olan flüoresan lambaların işletme giderleri düşüktür. Yüksek aydınlık elde etmeye elverişlidir ve kamaşmaya neden olmaz. Ömrü uzundur. Anında ışık vermezken, yardımcı araçlara gereksinim duyulur.

Bu lambalar, genel aydınlatma amaçlı olarak, asma tavana monte edilen ankastre aygıtlar kullanılarak, tüm ışığı direkt aşağıya verirler. Bölgelik aydınlatma amaçlı ise; ışıklı tavan ve alçı paneller arasına gizlenen dolaylı aydınlatma sistemleri ile kullanılabilirler.

3.2.3 Halojen lambalar ve kullanım şekilleri

Akkor halojen lamba, akkor lambanın atmosferindeki gaz karışımının değiştirilmesi ile oluşturulmuş bir ısıl ışır kaynaktır. Bu tür lambaların atmosferinde kullanılan halojen moleküllerinin tungsten teli yenilemeleri nedeniyle, tel sıcaklığı arttırılabilmektedir. Bunun sonucunda da, aynı güçteki akkor lambaya göre, hem ışık verimi hem de renk sıcaklığı biraz yükseltilebilmektedir.

Lamba gücü arttıkça, akkor lambalarda olduğu gibi, temelde verim az da olsa yükselmekte ve ışık rengi beyaza doğru gitmesine karşın, akkor halojen lambaların tümünün renksel geriverim sınıfı 1A, renksel geriverim indeksi (Ra) yaklaşık 100 değerini taşımaktadır.

(44)

3.2.4 Boşalmalı lambalar ve kullanım şekilleri

Metalik halojenürlü boşalmalı lambalarda ışık üretimi, yüksek basınçlı civa buharı ortamından elektrik akımı geçirilmesi ile gerçekleştirilen “elektrikli boşalma” olayı ve ortama eklenen metal tuzlarının buharlaşmasını sağlayan “ısılışıma” olayları ile iki ayrı biçimde elde edilir. Kimi türlerinde, boşalma tüpünün dışındaki ampulün iç yüzeyi fosfor tuzları ile kaplanmıştır. Bu nedenle belirtilen iki ışıma olayına ek olarak “flüorışıma” olayı da gerçekleşir.

Bu lambalar, genel aydınlatma amaçlı olarak, asma tavana monte edilen ankastre aygıtlarla, gömme yönlendirilebilir aygıtlarla veya tavana asılmış panellerle kullanılarak, tüm ışığı direkt aşağıya verirler. Bölgelik aydınlatma ve vitrin aydınlatmasında ise; esnek kullanıma uygun olan ray yönlendirilebilir aygıt sistemlerle kullanılabilirler.

Deşarjlı lambalar yüksek veya alçak basınçlı olabilirler. Alçak basınçlı tipler sarı ışık yaydığından dolayı, sarı dışındaki tüm renkler siyah veya kahverengi görünür. Işığın rengi de gridir. Renksel geriverimlerinin zayıf olması bu lambaların ticari alanda kullanılmasını kabul edilemez hale getirirken, endüstriyel alanlarda ve yollarda kullanılabilir. Yüksek basınçlı deşarjlı lambaların renksel geriverimlerinin daha iyi olması ve daha uzun ömürlü olmaları nedeniyle mağazalarda tercih edilebilir.

Metalik halojenürlü lambalar; yüksek ışık etkilidirler ve renksel geriverimleri iyidir. Fakat ömürleri azdır.

Bu lambalar, genel aydınlatma amaçlı olarak, asma tavana monte edilen ankastre aygıtlarla, gömme yönlendirilebilir aygıtlarla veya tavana asılmış panellerle kullanılarak, tüm ışığı direkt aşağıya verirler. Bölgelik aydınlatma ve vitrin aydınlatmasında ise; esnek kullanıma uygun olan ray yönlendirilebilir aygıt sistemlerle kullanılabilirler.

3.2.5 LED ve kullanım şekilleri

LED (Light Emitting Diode, ışık yayan diyot), üzerinden geçen akımın şiddetine göre ışık yayan yarı iletken devre elemanı olarak nitelendirilir.

LED sistemler; küçük boyutları, uzun ömürleri, enerji tasarrufu sağlamaları ve dayanıklılıkları açısından oldukça avantajlıdır. Bu sistemler; renk çeşitleri, ışığı istenilen şekilde, renkte ve voltajda elemanlarla dağıtma ve hafifletme olanakları

Referanslar

Benzer Belgeler

Müşteri UDEM’den TS EN ISO/IEC 17065 standardı ve 2014/33/AB Asansör Yönetmeliği kapsamında ürün belgelendirme hizmeti almak için başvuruda bulunan

Genel itibarıyla Türk asansör sektörü, asansör güvenlik aksamları ile asansör montajında kullanılacak diğer aksamların üretimini gerçekleştirmekle birlikte,

Genel itibarıyla Türk asansör sektörü, asansör güvenlik aksamları ile asansör montajında kullanılacak diğer aksamların üretimini gerçekleştirmekle

[r]

TS EN 81-71+A1 Asansörler – Yapım ve Montaj İçin Güvenlik Kuralları: Yolcu ve Yük Asansörleri İçin Özel Uygulamalar – Bölüm 71: Kasıtlı Tahribata Karşı

Hidrolik asansörlerin alçak binalarda alternatifi konvansyonel halatlı asansörlerdir. Bunlar genellikle enerji tüketimini düşüren karşı ağırlık sistemi

e-Ürün belgelendirmesini, belgelendirme kuruluşunun itibarını zedeleyecek bir şekilde kullanmamalı, ürün belgelendirmesi ile ilgili olarak belgelendirme kuruluşunu

Bu dosyada tek parça ve ekli pistonlar ile ilgili tüm teknik bilgileri, taşıma ve montaj detaylarını, ekli piston birleştirme işlemini, dikkat edilmesi gereken noktaları