• Sonuç bulunamadı

Dünümüzden bugünümüze bir köprü:ressam Baha Bey

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Dünümüzden bugünümüze bir köprü:ressam Baha Bey"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Dünümüzden Bugünümüze Bir Köprü:

RESSAM BAHA BEY

İlk karikatüristlerimizden

ressam Baha Bey, Türk

toplumundaki çeşitli

gelenekleri ve olayları

çizgileri ve fırçasıyla

“saptayarak”

bize, “toplumsal

kültür”ümüzün

belgelerini miras

bırakmıştır.

•Necdet Selener - Bütün D ünya•

G

eçmişteki eğlence yaşamı­mızı, o zamanki kıyafetler ve dekorlar arasında gü­ nümüz insanına gösteren çok değil yüz yıl öncesine dek, örne­ ğin görücüler karşısında heyecandan kan ter içinde kalan genç kızımıza ya da sünnet düğününde Hokkabaz Çi- çekçioğlu’nun yalnız çocukları değil, yetişkinleri, hatta yaşlıları kasıklarını tutarcasına güldüren yeteneklerine resimleriyle can veren bir ressamı- mızdır Baha Bey.

Eski adetlerimizden birkaçını saymak gerekirse, ki bunlardan bir­ çoğu artık ne yazıktır ki, tablolarda kalmış, tümüyle unutulmuştur, şun­ ları yazabiliriz:

Tandırbaşı alemleri, boza meclis­ leri, aile sohbetleri, mahalle kavga­ ları, vaaz dinleyen kadınlar, orta- oyunları, sünnet düğünleri...

İşte tüm bunlar ve daha başkala­ rı, hepsi hepsi, Baha Bey in fırçasın­ da ustalıkla canlandırılmıştır.

Baha Bey tüm bunları önce

(2)

şünde kurup sonra tuvale geçiren ressamlardan değildir. O, bakmakla kalmayıp görmesini de bilen, dikkatli incelemeleri ile herşeyi, her ola­ yı, her sahneyi yalnız düzeydeki görünüşüyle değil, derinlemesine, en ince detayına dek sap­ tayan bir görüş ve ifade gücüne sahiptir.

T

üm özelliklerinin ve bu sanat yaratma yetene­

ğinin yanında,

İstanbul’un kuşkusuz im­ paratorluk sınırları içinde­ ki Türk-İslam Aileleri’nin

hem en hem en yüzde

doksanından fazlasının

paylaştığı bu yaşam biçi­ mine kendisinin de ailesi ve çevresi dolayısıyla ka­ tılmış ve uzun süre onlar-

A Bir sünnet düğünü la birlikte yaşamış

olması--- nın kuşku yok ki etkisi Görücüye çıkan genç k ız ▼ büyük olmuştur.

Baha bey sıcak ve te­ miz bir Türk-İslam çevre­ sinde yetişmiştir. Gençlik yıllarında, yani ondoku- zuncu yüzyılın son çeyre­ ğinde, resim yapmayı ve hele insan resmi çizmeyi günüh sayan ve buna tar­ tışmasız inanan kişilerin arasında doğmak, büyü­ mek, gelişmek ve... Onla­ rın resmini çizmek, sanat yeteneği, görüş derinliği ve tüm öteki yetenekleri yanında, üstünde ısrar ve inatla, altı çizilerek belirt­ mek gerekir ki, büyük hem de çok büyük cesa­ rete sahip olmayı gerektirir.

İşte ressam ve karikatürist Baha Bey bu cesa­ rete sahip ve bu cesareti hemen her gün göster­ miş olan Türk resim ve karikatür sanatına çığır

(3)

değilse de yol açmış olan ressamlarımızdan biri belki de birincisidir.

Baha Bey Babıali Caddesi’nin eski emektarla- rındandı. Güleryüzlü, mütevazı kişiliği ile kendi­ sini herkese sevdirmişti. Yayımladığı daha ilk günden itibaren "Karagöz"

gazetesinin resim ve kari­ katürlerini yapmıştır. Çiz­ diği resimlerdeki tipler, yayımlanmış oldukları ta­ rihe çok yakın bir geçmiş­ te yaşamış olanların resim­ leridir. Öyleki o günlere göre "Yakın Geçmişimizin İnsanlarından Birkaç Gö­ rüntü" başlığı altında ser­ gilenmiş olabilirlerdi.

Mahalle kavgaları o yıl­ ların ve ne acıdır ki günü­ müzün de hoş olmayan, hatta çoğunlukla acı ile bi­

ten bir alışkanlığı halini al- A Dilenci mış ve bazen "köy kavga- ---ları"na bile dönüşmüştür.

Mey çalan Mevlevi A

Bir mahalle kavgası ▼

B

u kavgalara ka­

dınlar ve çocuklar seyirci kalmakla y e t i n m e y e r e k , kavganın geçtiği mahalle­ lerden birinde oturmuş ol­ manın verdiği bir çeşit hak­ la, var güçleri ile katılmak­ tan, o gün de, bugün de geri kalmamışlardır.

İşte bu kavga sahnele­ rine tanık olan Baha Bey, olup bitenleri tüm acı ve gülünç yanlarıyla canlan­ dırmayı kendisine ödev

olarak vermişti... İyi kİ de böyle bir ödevi ol- Tablolar, yazarımız Necdet Selener'in

muştu... Onun sanatsal yeteneği yanısıra, bu özel koleksiyonundan d ım » * * .

ödevini yerine getirmek sorumluluğu sayesinde, sağlam bir köprü oluşmuştur toplumumuzun dünü ile bugünü arasında...»

109

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Tasar ı kanunlaştığında şu köprü ve otoyolların işletme hakkı özel şirketlere devredilecek: Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Boğaziçi Köprüsü, Edirne-İstanbul-

Başta Dünya Bankası, İngiltere, ABD ve IMF olmak üzere uluslararası çevreler ülkede süregelmekte olan kıtlığın birincil sebebinin Zimbabwe Devlet Başkanı Mugabe

A sınıfı katı maddelerin yanabilmesi için tutuşma sıcaklığına ısındıklarında piroliz ( Maddenin ısı etkisiyle kimyasal olarak ayrışması veya Bir maddenin

Kültürel ekoloji perspektifinde çevre ve kültür birbirine karşılıklı bağlı, göreceli olarak durağan ve içsel olarak karmaşık süreçler, ilişkiler ve olaylar olarak

1997 yılında, 21 N isan’ın Dünya Şi­ ir Günü olarak kutlanmasını önerme­ si ve konunun PEN genel kurulun­ da benimsenmesi üzerine 21 Nisan, bütün dünyada

Melih Kibar 8 yıl3 gün birlikte olduğu "ruh ikizinin" peşinden ayrılamamış, aynı illetin pençesinde, yine çok erken ve "sessizce veda" etmişti.... GÜNÜN

Akdeniz, etnik ve başka ba­ kımlardan dünyanın altıncı kı­ tası sayılabilir Akder.izdeki kıyılar Avrupa, Asya ve Afrika değil, Akdenizdir Afrika büyük kum

Bu yıl yapı- lan European Society of Cardiology kongresinde stabil koroner arter hastalığının takibi tazelenmiş kılavuzu sunuldu (1).. Sechtem tarafından eve götürülecek