• Sonuç bulunamadı

Büyük adamın ölümü münasebetile:Besim Ömer Akalın 1862-1940

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Büyük adamın ölümü münasebetile:Besim Ömer Akalın 1862-1940"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

£ o ~

¿THo

*»<.

L

Büyük Adamın ölümü mtinasebetilo:

m *.

Besim Ömer Akalın

1862 -1940

Yazan: Prof. Dr. Kâzım İsmail GUrkan

-Beş gün evvel, Tıbbiyeliler b ayra-: lamıyaeak derecededir,

ramın şeref koltuğunda; pamuk saç- Neşriyatı arasında doğum mevzuu larının çerçevelediği tarih dolu si -

j

bir köşede kalır. Zira onun temas et-masım saygı ile selâmladığımız ho - 1 mediği, tetebbü ve neşretmediği tıb-

calar hocası Besim Ömer, artık haya- bî - sıhhî mevzu yok gibidir, ta gözlerini kapamıştır,

Son yıllarda onu her görüşte ve her anışta; olgun yaşının ve dolgun

Kızılay (Hilâliahmer) in kurulu şunda ve umumî harb içindeki mu -hayatının bize ilham ettiği bir .nevi

şüphe ve korkunun içimizden seğirt­ tiğini duyuyor, sonra panldıyan göz­ leri ve sağlam dimağı, hayatiyetinin izlerini verince onu ölmekten uzak, hayatın içinde bularak müteselli o-luyorduk. İstisna tanımıyan ezelî hüküm, Millet Meclisinin açılmasile Ankaraya giden Büyük Hocamızı, vazife başında yakaladı. Ömer Şevki Paşa oğlu Besim Ömer, 1862 yılında îstanbulda doğmuştur. Zama­ nının okuma metoduna göre boynun­ daki cüz kesesile Süleyman iyedeki Kaptanpaşa ilk mektebine girmiş, biraz sonra dayısı ile Kosovaya git -tiği için ilk tahsiline oradaki Askeri rüşdiyesine devam etmiştir.

Liseyi ve yüksek tahsili takib

et-vaffakiyatmda birinci derecede rolü olanlardandır. Sık sık tekrarladığı Avrupa seyahatlerinde müteaddid kongrelerde memleketimizi temsil et nı iştir.

Onu Kadirga velâdethanesinin ka­ pısında tehalükle bekler ve derslerini zevkle dinlerdik. Takrirlerini hikâ -yelerle, başından geçen heyecanlı vak’alarla, nasıl terfi ettiğini canlan­ dıran ifadelerle süslü ve neşe ile din­ letirdi.

Her şeye rağmen neşe içinde ve sıh hatte görünürdü. Bekârlığını, doğum hekimi oluşile izah edemiyenlerin su­ allerine şakalarla cevab verir, mesle -ğine olan alâkasını, her boşluğu dol­ duran bir meşgale halinde tutardı. Besim Ömer; seviyesini, dostlan ve talebeleri arasındaki itibarını dâima mçk üzere yalnız başına tekrar

Istan-bula gelmiş ve Kuleli Askerî tıbbiye üstün tutmaya muvaffak oldu. 1927 idadisile Askeri Tıbbiye mektebini c^e tedris hayatının kırk seneyi geç

-ikmal etmiştir. mesi vesilesile ona tertib edilen jü

-Tamam elli beş yıl evvel Askeri | bilede heyecan ve tahassüslerini sak-Tıbbiyeyi bitirerek yüzbaşı tabıb rüt- hyamadı. Eski Darülfünunun lâğvi-besini alan yirmi üç yaşında Besim

.Ömer, neşetini müteakıb hemen Hay­ darpaşa Tatbikat mektebindeki mua­ vinliğe ve bir sene sonra da bilmiisabaka mektebi tıbbiye muallim mu -avinliğine geçmiştir.

Kariyer hayatına bu suretle

baş-ne kadar; bir göğüs hastalığından muztarib olmasına rağrfıen, dersleri -ne devamda adetâ bir ihtiras göster­ di, son vazifesi olan mebusluğu da tehalükle benimsemişti.

Besim ömerle, Türk tababeti tari­ hinde bir devir kapatıyoruz. Şu kadar hyaıı merhum, tahsilini genişletmek fcj kapanan tarih, arkada kalanlara; için Parise gitmiş ve orada devrin

üstadlarından Pinard, Boudeloque-deıı istifade etmiştir.

Avdetinde kibale muallim muavin -liği vazifesile ebeler hocalığında ça­ lışırken 1897 de resen doğum kliniği hocalığını almıştır.

Besim Ömer, tedris vazifesile bir­ likte umumî tıb bilgisinde muvaffa j kiyet ve tekâmülünü sür’atle göste -rerek arka arkaya; umumî sıhhiye meclisi, mülkî tıbbiye meclisi aza ve reisliklerine seçilmiştir.

Meşrutiyet inkılâbını müteakıb, memleketin mülkî sıhhiye teşkilâtı -nııı en yüksek makamı olan Sıhhiye umum müdürlüğünü de uhdesine al -mış ve bütün resmî vazifelerinin ara­ sında neşriyatını biiyük bir gayretle idame ve tamim etmiştir.

1914 de Tıb Fakültesi reisliğine ve 1919 da Darülfünun eminliğine inti-habla gelmiş ve eminlikte ikinci inti­ habında da iblca edilmiştir.

Besim Ömerin biyografisini kısa sütunlara değil, ancak bir cild kita ba sığdırmak mümkün olur, bu va -zife Türk hekimlerinin, Türk ilim a-damlarımn yapmakla zevk duyacak­ ları bir iş olacaktır. Biz burada onu sadece hatırlatabilecek vakıalarla a-myoruz:

Besim Ömeri hekim, hoca, yazıcı, müessis... sıfatlarile derinden derine miitalea etmeliyiz. Yetiştiği devrin jşa’şaalı âlemlerini tadan, gençlik ve olgunluk yaşlarında olduğu gibi ihti­ yarlığında dahi memleketin daima sevgilisi, mergubu olarak yaşıyan bu değerli üstad, benimsediği vazifeyi hakkile yapabilmek için istibdad dev­ rinde müşküllerle de uğraşmış ve mü cadeleler yapmıştır.

Memlekette bir (Doğum evi) açtı-rabilmek için sultanın doğum gününü fırsat bilerek saraya verdiği arizala-rı hikâye eden tatlı sesi, şimdi duyu­ yorum gibi; kulağımdadır.

Sultanı doğurtarak, paşaları evlâd sahibi ederek edindiği mevkiden halk kütlesinin ıztırabma çare imkânları çıkararak fakülte doğum kliniğini aç mış ve tekemmül ettirmiş, ve ifade­ nin yüzde yüz isabetile diyeceğim ki “bu memlekette sıhhî doğumu tesis etmiştir,,. Çünkü Tıb mektebinde modern m an asile doğum, ve doğum patolojisi bilgisi onun eseri olduğu gibi (Ebelik) dahi; mektebi ile, ki -tabı ile., her şeyi ile onundur.

Neşriyat cephesinden alınacak Be­ sim Ömer Paşa iel; tarihe karışmış Türk hekimlerinden ve belki de her hangi bir ilmin miintesiblerinden hiç kimseyi yarıştırmaya imkân yoktur. Kitab halindeki telifatı altmışı geç -tiği gibi, mecmua ve gazetelerdeki yazılan da -konferansları gibi-

sayıdolgun ve değerli sahifelerle bezen -miş yapraklar açıyor. O, arzın haya­ tı içinde pek mahdut faniye nasib o-labiiecek bir muvaffakiyetle hayat imtihanını ikmal edenlerden biridir.

Hatırasının önünde saygı ile eği -lenlerin içinden yalnız tevkir ve kıpta hisleri geçiyor.

Referanslar

Benzer Belgeler

Ortada bir şayia var: «Me safeler»i satın alıyormuş, tabii sonra da bize satacak.İnsan Ticarelten mezun olur­ da ticaretin yolunu bilmez mi?. Havadan para kazanmak

Mustafa Takî, Nevevî’nin (ö.676/1277) mana yönüyle do ru kabul edip sened bakımından zayıf olarak de erlendirdi i, 64 bn Hacer’in (ö.852/1448) ise bütün

Sanatta, hendesede olduğu gibi isbat değil, telkin; hüküm değil, teb­ liğ; yübuset cağii yumuşaklık; hissiz­ lik değil, duygu; durguluk değil, tit­ reyiş ve

Yeni yönetim şöyle: Şeref Başkanı Rahim Koç, Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Başkan Vekilleri Suna Kıraç ve Temel Atay, Üyeler, Semahat Arsel, Sevgi Gönül,

Cecchini ve arkadaşları (11)’nın YBÜ’de yatan 211 ağır seyirli Legionella infeksiyonu olan hastada yaptıkları retrospektif gözlemsel çalışmada, flo- rokinolon bazlı

Bu çalıĢma haziran ayında alınan ve 3500 ppm indol bütirik asit (IBA), temmuz ayında alınan ve 4000 ppm IBA uygulanan farklı kızılcık genotip ve çeĢitlerine

Çizelge 4.33’de gösterilen varyans analizi sonuçlarına göre yağı azaltılarak yağ ikamesi ilave edilen bisküvi örneklerinin enerji değerleri üzerinde, ikame

Faili meçhul bir cinayet için, vehmedilen fa­ illere karşı bir protesto söz konusu ise, onun da yeri, herhalde bir cenaze töreni değil, başka yer­ lerdir.. Gidenin kişiliğine