• Sonuç bulunamadı

O koca orkestra!..

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "O koca orkestra!.."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

..

;

:

:

- -

SÖYLEŞİ

_______________________ ATTİLÂ ILHAN

O Koca Orkestra!..

2<i

H

enüz lisedeyim, heyecanlı bir şair ‘namze­

d i’; Sansaryan Hanı’ndaki karanlık hüc­

remde, ‘fecir çığlıklarıyla’ şehrin sabaha ulaştı­ ğını hisseder; ezberimden, mısralar düzerdim. Işı­ ğa, kâğıda ve kaleme kavuştuğum zaman, bun­ ları bir kenara yazmış; üstünde yattığım şiltenin söküğünden, pamukların arasına gizlemiştim; hiç beklemediğim bir anda, serbest bırakıldım, polis refakatinde çıktığım için, şiirlerim ‘zula’da kaldı.

Bir hafta sonra mı, ne; iki ‘sivil’, beni yeniden

‘toparlayıp’, Siyasi Şube’ye götürdü; ifadelerin

birisini imzalatmayı unutmuşlar, filân! Bahâne bu! Gerçekte, ‘zula’daki şiirleri bulmuşlar; mü­ dür muavini -o pek meşhur- ‘Parmaksız’ Ham-

di Bey, karşısına dikerek beni azarladı: “-...bak Ilhan, ayağını denk al; başınıyakarsın! Şairsin an­ ladık, nedir o yazdıkların, şiir mi? Şair dediğin ta­ biatın güzelliklerini kaleme alır, çiçekleri, böcek­ leri yazar; Müdüriyet’deki ‘hücresini’ değil!”

Gel de hatırlama! Müdafaa-i Hukuk Anka­ ra’sında, Gâzi Mustafa Kemal henüz on dokuz yaşındaki şair Nâzım Hikmet’e ‘Gayeli şiir ya­

zınız’ dememiş miydi? Kaşla göz arasında, bir de flash/back, Nail V’ nin kitabındaki şiir, adı ‘M ü­ düriyet’, o da ‘hücresini’ yazmış; 1932’de, ‘İs­ tanbul Polis M üdüriyeti’nde, yâni benim çiziktir-

diklerimden (Bkz: ‘Duvar’, s.47 ‘Mektup’ şiiri) on yıl kadar önce:

“...verildi emir / Dışarda şehir / İçerde, di­ yor ki polis: / -Biz / emirle / âmirler demirle döverler / Sesler var / Odalar / Odalarda... / Dışarda / Yaz / Marmara, Boğaz / Birini dö­ vüyorlar, içerde / -Makine nerede? / -Karım / çocuklarım var / Dışarda bahar / Müdüriyet / Bir hafta diyet / su yok / uyku yok...” (Daha

Çok Onlar Yaşamalıydı, s. 33-35)

Aksiliği görüyor musunuz? Nail V. de, ‘çiçek­

ler, böcekler ve tabiatın güzellikleri’ üzerine ya­

zacağına, Gâzi’nin tavsiyesine uymuş, ‘gayeti

şiirler’ yazmıştı.

Böyle mi olmalıydı?..

Ö

şürleri de, o şairleri de ‘yok sayarsın’, olur biter! Öyle yapmışlardır; son yarım yüzyılın onca edebiyat çalışması, ‘galaksinin’ tamamını görmezden gelir; ne işin aslı astarı aranır, ne

‘konstrüktivist’ Sovyet şairleriyle ufuklarının ne­

rede kesişip nerede kesişmediği, ne de Batı Av-

rupa’lı Dadaist ve Fütürist şiirle gizli irtibatları!

İşin acısı, kendilerini ‘toplum cu’ sayan eleştir­ menlerin, ‘Garip’ ya da ‘İkinci Yeni’ üzerine, ki­ taplar döktürdükleri halde; Türk toplumcu şiiri­ nin öncüleri üzerine, doğru dürüst bir araştırma yapmamış olmalarıdır. Oktay Rifat, Edip Can-

sever, vs. denildi mi, akan sular duruyor; llhami Bekir, Haşan İzzettin, Nail V. denildi mi, çıt yok!

Hatırlayabildiğim tek çalışma, hiçbir zaman net

bir toplumculuk iddiası olmayan Doğan Hız-

lan’ın, Ercüment Behzat’la ilgili geniş önsözü!

Peki, böyle mi olmalıydı?

N

âzım şiirlerine ‘yazı’ diyordu, neden, çünkü

o galaksinin şairleri, ‘şiiriyet’ ile ‘şairane'yl,

‘Garip 'çilerden çok önce ayırmışlar; sembolizmin

ağdalı şairaneliğini, çoktan çöp sepetine atmış­ lardı. Nâzım daha 1928’de Hopa Mapusane- si’nde yazdığı bir şiirinde, (‘Sembolist Şairlere Ben­

zeyen B ir Deliye Dair’ Nâzım Hikmet, Cilt 1, s.

166, Narodna Provesta, Sofya) onlarla ‘dalga

geçm işti’.

Dalga geçmek dedim de... Bu şairler, ‘Garip’ takımıyla Türk şiirinde yoğunlaştığı zannedilen; alayın, taşlamanın, yerginin daniskasını, yeni bir tutum ve anlayışla, daha o zaman gündeme al­ mışlardı; Nail V.’nin çoğu şiirinde, alttan alta, o alaycı eda sezilir; Dinamo’nun, savaş esnasın­ da Nazi yandaşı ‘emekli generallere’ nasıl yük­ lendiğini, unutabilir miyiz? Nâzım’ın ünlü yergi­ lerinden hiç kapak kaldırmıyorum. Hele kendi tü­ ründe bir şaheser olan, ‘Bir Provokatör Üzerine

Hiciv Denemeleri’nden!..

Onlarla, bir ağızdan söylemek!..

A

yrıca, serbest vezni, vezinsiz yazmak diye de­ ğil, adeta her şiir için yeni bir vezin yaratmak şeklinde anlıyor; mısralarında iç, çapraz, ters ve yarım kafiyelerle; nakarat tekrarlarıyla, gizli ses benzerlikleriyle, sanki kelimelerden bir ‘orkestra

eseri’ yaratıyorlardı. Nâzım nasıl söylemiştir onu,

hele bir hatırlayın: “...dağlarla dalgalarla / dağ

gibi dalgalarla / dalga gibi dağlarla / başladı orkestram!”. ‘Garip’ şiirinden itibaren, Türk şi­

irinden ‘ses’ unsuru adeta kaldırılmak istenmiş­ tir; oysa bu galaksinin şairleri, şiirlerini, büyük meydanlarda, büyük kalabalıklara duyurmak, on­ larla bir ağızdan söylemek için yazıyorlardı.

Nail V.’nin ‘İstiklâl Şarkılan’, hem bu niteliğe il­

ginç bir örnek oluşturuyor; hem de o tarihte (yıl 1939, savaş koptu kopacak) toplumcu sanatçı­ nın, ‘Kurtuluş Savaşı’na ve bnu kazanan orduya nasıl baktığına: “Uzak değil, daha dün; / On-

yedi yıl önce bugün, / İnönü, Sakarya / Takıp peşine rüzgârı, / yaya / Bir solukta Akdeniz kıyıları... / Uzak değil daha dün; / Fakat, / Bu­ gün; / Tek hat, / Tek şiar / ‘İçte barış, dışta ba­ rış...’ / Ne kimsenin yurdunda / gözümüz var, / Ne de satılık bir karış / toprak.. / Güveniyo­ ruz ordumuza! / -Süngü tak! / Silah o-muza; / Sola çark / İleri.. / Dev gibi / Alev gibi / bir inkılâp ordusu / bekliyor huduttan!..” (Daha Çok

Onlar Yaşamalıydı, s. 81)

http:// w w w .prizma.net. tr/ A ILHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm

Referanslar

Benzer Belgeler

Her iki kulak kepçesi heliksinde ağrı ve şekil bozukluğu şikayeti ile başvuran 32 yaşında bir bayan hastadan alınan biyopsinin sonucu kondrodermatitis nodülaris helisis

對於臨床應用 護理資訊系統導入護理計劃之成效達 92.6 ﹪。本專案

(各八分) 木防己 巴戟(各七 分) 菟 上九味治下篩,食前酒服方寸匕,日三,常服不絕佳。

Film Dozimetresi Monitoring sonuçları, genellikle radyasyonla ça­ lışan personelin yıllık müsaade edilen dozun çok altında radyasyon do­ zu aldığını göstermesine

O nedenle apoletik (savunmacı) bir yaklaşımdan öte, doğrusu bazı tenkit ve tespitlere de haklılık payı verilmesi gerektiğinin bilincindeyiz. Çünkü İslâm tarih

Uğurlama törenine Devlet Bakanı Cavit Kavak, Eminönü Belediye Başkam Ahmet Çetinsaya, Orient Express Başkam Nick Varian ve Zihni Holding Yönetim Kurulu. Başkanı Asaf

N içeriğinin doğal alanda geliĢme periyoduna göre yapılan ANOVA testi sonuçları önemsizken, tahrip olmuĢ alanda çok önemli, ağaçların alt ile üst dallarında ise

Okul yöneticilerinin göreve yeni başlayan öğretmenlerin örgütsel sosyalleşme sürecinde, sosyalleştirme stratejilerini kullanma düzeylerinden bilgilendirme boyutuna