• Sonuç bulunamadı

SBS'nin görsel sanatlar dersi alan öğrenciler ve velilerinin ders hakkındaki olumsuz görüşlerine olan etkisine yönelik bir araştırma: Bilecik ili örneği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "SBS'nin görsel sanatlar dersi alan öğrenciler ve velilerinin ders hakkındaki olumsuz görüşlerine olan etkisine yönelik bir araştırma: Bilecik ili örneği"

Copied!
100
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GÜZEL SANATLAR ANA BİLİM DALI

RESİM-İŞ ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI

SBS’NİN GÖRSEL SANATLAR DERSİ ALAN ÖĞRENCİLER VE VELİLERİNİN DERS HAKKINDAKİ OLUMSUZ GÖRÜŞLERİNE OLAN ETKİSİNE YÖNELİK

BİR ARAŞTIRMA (BİLECİK İLİ ÖRNEĞİ)

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan

Ahmet İLKAK

Ankara Aralık, 2011

(2)
(3)

GÜZEL SANATLAR ANA BİLİM DALI

RESİM-İŞ ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI

SBS’NİN GÖRSEL SANATLAR DERSİ ALAN ÖĞRENCİLER VE VELİLERİNİN DERS HAKKINDAKİ OLUMSUZ GÖRÜŞLERİNE OLAN ETKİSİNE YÖNELİK

BİR ARAŞTIRMA (BİLECİK İLİ ÖRNEĞİ)

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Ahmet İLKAK

Danışman: Yrd. Doç. Dr. Erol BATIRBEK Ankara

(4)

JÜRİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI

Ahmet İlkak'ın SBS’nin Görsel Sanatlar Dersi alan öğrenciler ve velilerinin ders hakkındaki olumsuz görüşlerine olan etkisine yönelik bir araştırma (Bilecik İli Örneği), başlıklı tezi 26/04/2012 tarihinde, jürimiz tarafından Güzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı Resim-İş Öğretmenliği Bilim Dalında Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir.

Adı Soyadı İmza

Başkan: Yrd. Doç. Dr. Ayşe Füsun ÖKSÜZOĞLU ...

Üye (Tez Danışmanı): Yrd. Doç. Erol BATIRBEK ...

Üye: Yrd. Doç. Esat ARPACI ...

(5)

ÖNSÖZ

Bu araştırmanın her aşamasında değerli görüşlerini, önerilerini, tecrübelerini ve yardımını benden hiçbir zaman esirgemeyen, çok değerli hocam ve tez danışmanım sayın Yrd. Doç. Dr. Erol BATIRBEK’e teşekkürü bir borç bilirim.

Veri toplama aracı olan anketin oluşturulmasında değerli zamanlarını ve görüşlerini paylaşan eğitim bilimleri bölümü hocalarımdan sayın Yrd. Doç. Dr. Mehmet ŞEREN’e ve anketlerin analizi ve yorumlanması aşamasında her türlü yardım ve desteği veren sayın Dr. Kerim Karabacak’a sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

Tezin uygulama boyutunda Bilecik İl Milli eğitim Müdürlüğü çalışanları, anket uygulanan okulların değerli idarecileri ve resim öğretmenleri ile verdikleri cevaplarla tezin oluşumunda büyük destekleri olan öğrenci ve velilere şükranlarımı sunarım.

Bu uzun ve zorlu süreçte bugünlere gelmemde büyük emekleri ve fedakarlığı olan, sevgilerini, güvenlerini, maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen ve hiçbir zaman da esirgemeyeceğine inandığım çok değerli annem Nuray İLKAK, babam Mehmet İLKAK, kardeşim Samet İLKAK ve kahrımı çekmekten bıkmayan çok değerli eşim Hande İLKAK’a teşekkürü bir borç bilirim. Ankara’da gerek lisans gerekse yüksek lisans eğitimimde maddi manevi desteklerini esirgemeyen SARIALTIN ailesine de ayrıca teşekkür ederim.

Her türlü sıkıntımızda danıştığımız, bizlere yardımlarını esirgemeyen, işlerinde ellerinden gelen özveriyi fazlasıyla gösteren Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Öğrenci İşleri Biriminin tüm personeline teşekkürlerimi sunarım.

Son olarak hazırlamış olduğum tezin, itibarını kaybetmiş olan ve şu anda hak ettiği değeri görmeyen Görsel Sanatlar dersine kaybettiği bu değerleri geri kazanması için az da olsa katkıda bulunmasını ve bu amaca katkı sağlamasını dilerim.

(6)

ÖZET

SBS’NİN GÖRSEL SANATLAR DERSİ ALAN ÖĞRENCİLER VE VELİLERİNİN DERS HAKKINDAKİ OLUMSUZ GÖRÜŞLERİNE OLAN

ETKİSİNE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA (BİLECİK İLİ ÖRNEĞİ) İLKAK, Ahmet

Yüksek Lisans, Resim-İş Öğretmenliği Bilim Dalı Tez Danışmanı: Yrd.Doç. Dr. Erol BATIRBEK

Aralık – 2011, 98 sayfa

Bu araştırmanın amacı, Görsel Sanatlar dersi alan öğrenciler ve velilerinin derse karşı olan olumsuz görüşlerinde SBS’nin etkisinin olup olmadığını belirlemektir.

Araştırmada genel tarama modeli kullanılmıştır. Verilerin toplanması için uzman görüşleri dâhilinde anket oluşturulmuştur. Anketin çözümlenmesinde SPSS programı kullanılmış, Grupların bağımlı bir değişkene göre ortalamaları arasında anlamlı görüş farklılıklarının bulunup bulunmadığına “t” testi kullanılarak bakılmıştır. Ayrıca cevapların dağılımına ilişkin görüş farklılıklarının bulunup bulunmadığını belirlemek için ise tek yönlü varyans analizi yapılmıştır.

Araştırmanın evreni, Bilecik İline bağlı İlköğretim okullarında eğitim-öğretim gören öğrenciler ve bu öğrencilerin velileridir. Örneklemi ise Bilecik İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı 10 ilköğretim okulundan seçilecek 200 öğrenci ve 200 veliden oluşmaktadır.

Araştırmanın sonucunda; henüz SBS’ye hazırlanmayan 4. Sınıf öğrenci ve bu öğrencilerin velilerinin, 8. Sınıf öğrencileri ve bu öğrencilerin velilerine göre Görsel Sanatlar dersine karşı daha olumlu görüş belirttikleri tespit edilmiştir. SBS’ye hazırlanan 8. Sınıf öğrencileri, 4. Sınıf öğrencilerine göre Görsel Sanatlar dersini daha az sevmekte, daha az önemsemekte, derste SBS’den soru çıkmadığı için dersi faydasız bulduklarını belirtmişlerdir. 8. Sınıf velilerinin de 4. Sınıf velilerine göre derse karşı daha olumsuz görüşler belirttikleri tespit edilmiştir.

(7)

ABSTRACT

A RESEARCH IS ABOUT SBS’S EFFECT OF STUDENTS TAKING VISUAL ART COURSE AND PARENTS NEGATIVE OPINIONS ABOUT COURSE (BILECIK

CITY’S SAMPLE)

ILKAK, Ahmet

Master Degree, Paintings-works Teaching Field Thesis Advisor: Asst. Prof. Dr. Erol BATIBEK

December-2011, 98 page

The purpose of this study is to determine whether SBS’s effect of students taking visvual art course and parants negative opinions about course. General scan model is used in this research. A questionnaire is formed within expert opinions to collect data SPSS programme is used in a questionnaire of resolution. It is evaluated to be used ‘t’ test that have whether meaningful opinion differences between averages according to group’s dependent variable. Moreover, it is made one-way analysis of variance to determine the availability differences of opinion on the distribution of responses.

Research universe is students and their parents receiving education and training in Bilecik City’s Primary Schools. The sample is two hundred students who will be selected from ten primary schools which are depending on Bilecik Directorate of national education and two hundred parents.

As a result of the research, it is defected that the fourth class students who haven’t been prepared on SBS exam yet and these student’s parents have determined more positive opinion against Visval Art Course than the eighth class student’s and their parents. The eighth class student’s who have been prepared SBS exam have loved and noticed visual Art Course less than fourth class student’s. They have determined to find out useless lesson for not asking question from SBS exam. The eighth class parents have also defermined more negative opinions against lesson than the fourth class parents.

Key words: Level Determination Exam (SBS), Visual Art Course, Art Education.

(8)

İÇİNDEKİLER

JÜRİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI………...…………...i

ÖNSÖZ………..ii ÖZET……….………iii ABSTRACT………..iv TABLOLAR LİSTESİ……….……….viii ŞEKİLLER LİSTESİ……….………xi KISALTMALAR LİSTESİ………..……….xii 1.GİRİŞ………..………..1 1.1 Problem Durumu………...1 1.2 Araştırmanın Amacı………..………5 1.3 Araştırmanın Önemi……….……….5 1.4 Araştırmanın Varsayımları………...………6 1.5 Araştırmanın Sınırlıkları………..………….6 1.6 Tanımlar……….……….………...7 2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE……….8 2.1 Sanat Eğitimi..………...8

2.2 Görsel Sanatlar Dersi………...12

2.3 Görsel Sanatlar Dersinin Genel Amaçları………13

2.3.1 Bireysel ve Toplumsal Amaçlar………13

2.3.2 Algısal Amaçlar………..………...14

2.3.3 Estetik Amaçlar………..14

2.3.4 Teknik Amaçlar……….15

2.3.5 Görsel Sanatlar Eğitiminin İlkeleri………15

2.3.6 Görsel Sanatlar Dersinde Temel Beceriler………16

(9)

2.3.8 Öğrenme ve Öğretme Süreci……….19

2.4 Ortaöğretime Geçiş Sistemi (OGES)………..20

2.5 Ortaöğretime Geçiş Sistemi Yönergesi………...21

2.7 Görsel Sanatlar Dersi ve Seviye Belirleme Sınavı İlişkisi……….22

3. YÖNTEM………..29 3.1 Araştırmanın Modeli………….………...29 3.2 Evren ve Örneklem……….30 3.3 Verilerin Toplanması………..31 3.4 Verilerin Analizi………..31 4. BULGULAR VE YORUM 4.1 Kişisel Bilgiler……….32

4.2 4. ve 8. Sınıf öğrencilerinin Görsel Sanatlar dersine yönelik görüşleri..34

4.3 4. ve 8. Sınıf öğrencilerinin Görsel Sanatlar dersinin 1 ders saati olmasına yönelik görüşleri………..41

4.4 4. ve 8. Sınıf öğrencilerinin Görsel Sanatlar dersi ile SBS’nin ilişkisine yönelik görüşleri ………...42

4.5 4. ve 8. Sınıf öğrenci velilerinin Görsel Sanatlar dersine yönelik görüşleri………...48

4.6 4. ve 8. Sınıf öğrenci velilerinin Görsel Sanatlar dersinin 1 ders saati olmasına yönelik görüşleri ……….………54

4.7 4. ve 8. Sınıf öğrenci velilerinin Görsel Sanatlar dersi ile SBS’nin ilişkisine yönelik görüşleri ……….……….55

5. SONUÇ VE ÖNERİLER………….………...62

5.1 Sonuç………..………...62

5.1.1 Öğrenci Görüşleri………..62

5.1.2 Veli Görüşleri………64

(10)

KAYNAKÇA………..67

EKLER………72

EK-1: Veli uygulama anketi………...72

EK-2: Öğrenci uygulama anketi………74

EK-3: Uygulama anketleri izin belgeleri………...76

EK-4: Ortaöğretime Geçiş Sistemi Yönergesi………...79

(11)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1: 4. Sınıf öğrencilerinin cinsiyetlerine göre dağılımı………..32

Tablo 2: 8. Sınıf öğrencilerinin cinsiyetlerine göre dağılımı………..33

Tablo 3: Ankete katılan velilerin cinsiyetlerine göre dağılımı………...33

Tablo 4: Ankete katılan velilerin öğrenim durumlarına göre dağılımı………..33

Tablo 5: 4. ve 8. Sınıf öğrencilerinin verdiği cevaplara göre t testi sonuçları………..34

Tablo 6: Öğrencilerin öğrenim gördükleri sınıflara göre Görsel Sanatlar dersini sevdiklerine yönelik görüşleri……….35

Tablo 7: Öğrencilerin öğrenim gördükleri sınıflara göre, Görsel Sanatlar dersindeki başarılarını önemsediklerine ilişkin görüşleri……….36

Tablo 8: Öğrencilerin öğrenim gördükleri sınıflara göre, Görsel Sanatlar dersinin diğer derslerini çalışmasını engellediğine ilişkin görüşleri………..37

Tablo 9: Öğrencilerin öğrenim gördükleri sınıflara göre, resim yapmanın diğer derslerdeki başarısına katkı sağladığına ilişkin görüşleri………..38

Tablo 10: Öğrencilerin öğrenim gördükleri sınıflara göre, ailelerinin Görsel Sanatlar dersinin önemli bir ders olduğunu söylemelerine ilişkin görüşleri………38

Tablo 11: Öğrencilerin öğrenim gördükleri sınıflara göre, ailelerinin boş zamanlarında resim yapmalarını desteklediklerine ilişkin görüşleri……….39

Tablo 12: Öğrencilerin öğrenim gördükleri sınıflara göre, Görsel Sanatlar dersinde istenilen malzemeleri sürekli getirdiklerine ilişkin görüşleri………..40

Tablo 13: Öğrencilerin öğrenim gördükleri sınıflara göre, Görsel Sanatlar dersi için alınan malzemeleri aileleri tarafından gerekli görüldüğüne ilişkin görüşleri………….40

Tablo 14: Öğrencilerin öğrenim gördükleri sınıflara göre, Görsel Sanatlar dersinin 1 ders saati olmasını az bulmalarına ilişkin görüşleri………41

Tablo 15: Öğrencilerin öğrenim gördükleri sınıflara göre, resim kursuna veya okulda açılan resim egzersizlerine katılmalarına ilişkin görüşleri………..42

Tablo 16: Öğrencilerin öğrenim gördükleri sınıflara göre, Görsel Sanatlar ile ilgili bir meslek sahibi olmalarını istemelerine ilişkin görüşleri………...43

Tablo 17: Öğrencilerin öğrenim gördükleri sınıflara göre, Görsel Sanatlar ile ilgili bir meslek sahibi olmasına ailesinin izin vereceğine ilişkin görüşleri………..44

(12)

Tablo 18: Öğrencilerin öğrenim gördükleri sınıflara göre, Görsel Sanatlar dersinin SBS’ye çalışmalarını engellediğine ilişkin görüşleri………...44 Tablo 19: Öğrencilerin öğrenim gördükleri sınıflara göre, SBS’de Görsel Sanatlar dersinden soru çıkmamasından dolayı önemsiz bulduğuna ilişkin görüşleri…………45 Tablo 20: Öğrencilerin öğrenim gördükleri sınıflara göre, SBS’ye hazırlanmalarından dolayı Görsel Sanatlar dersine yeterince önem veremediklerine ilişkin görüşleri…….46 Tablo 21: Öğrencilerin öğrenim gördükleri sınıflara göre, Görsel Sanatlar dersinde SBS’ye yönelik çalışmalar yaptıklarına ilişkin görüşleri………47 Tablo 22: 4. ve 8. Sınıf öğrenci velilerinin verdiği cevaplara göre t testi sonuçları…...48 Tablo 23: Velilerin öğrencilerinin öğrenim gördükleri sınıflara göre, çocuğunun Görsel Sanatlar dersindeki başarısını önemsemesine ilişkin görüşleri………...49 Tablo 24: Velilerin öğrencilerinin öğrenim gördükleri sınıflara göre, çocuğunun gelişimi için Görsel Sanatlar dersinin önemli olduğunu düşünmesine ilişkin görüşleri.51 Tablo 25: Velilerin öğrencilerinin öğrenim gördükleri sınıflara göre, Görsel Sanatlar dersinin diğer derslerdeki başarısına katkı sağladığına ilişkin görüşleri………51 Tablo 26: Velilerin öğrencilerinin öğrenim gördükleri sınıflara göre, Görsel Sanatlar dersinin çocuğunun diğer derslerini çalışmasını engellediğine ilişkin görüşleri……….52 Tablo 27: Velilerin öğrencilerinin öğrenim gördükleri sınıflara göre, Görsel Sanatlar ödevini bırakıp diğer ders ödevlerini yapmasını istediği zamanlar olduğuna ilişkin görüşleri………...53 Tablo 28: Velilerin öğrencilerinin öğrenim gördükleri sınıflara göre, Görsel Sanatlar dersinin 1.-2.-3. sınıflarda 2 ders saati iken 4.-5.-6.-7.-8. sınıflarda 1 ders saati olmasını yeterli bulmalarına ilişkin görüşleri………54 Tablo 29: Velilerin öğrencilerinin öğrenim gördükleri sınıflara göre, çocuklarının Görsel Sanatlar dersini sevdiğine ilişkin görüşleri……….55 Tablo 30: Velilerin öğrencilerinin öğrenim gördükleri sınıflara göre, çocuklarını SBS’ye yönelik dershane veya okulda açılan destek programlarına yolladıklarına ilişkin görüşleri………...56 Tablo 31: Velilerin öğrencilerinin öğrenim gördükleri sınıflara göre, çocuklarını resim kursuna veya okulda açılan Görsel Sanatlar egzersiz programlarına yolladıklarına ilişkin görüşleri………...57 Tablo 32: Velilerin öğrencilerinin öğrenim gördükleri sınıflara göre, çocuklarına diğer dersleri için kaynak kitap temin ettiklerine ilişkin görüşleri……….58 Tablo 33: Velilerin öğrencilerinin öğrenim gördükleri sınıflara göre, çocuklarına Görsel Sanatlar ders malzemelerini temin ettiklerine ilişkin görüşleri………..58

(13)

Tablo 34: Velilerin öğrencilerinin öğrenim gördükleri sınıflara göre, çocuğunun Görsel Sanatlar alanında meslek sahibi olmasını desteklemesine ilişkin görüşleri…………...59 Tablo 35: Velilerin öğrencilerinin öğrenim gördükleri sınıflara göre, Görsel Sanatlar dersinin SBS’ye katkısı olduğuna ilişkin görüşleri……….60

Tablo 36: Velilerin öğrencilerinin öğrenim gördükleri sınıflara göre, SBS’de Görsel Sanatlar dersinden soru çıksaydı derse karşı olan tutumunun daha olumlu olabileceğine ilişkin görüşleri………60

(14)

ŞEKİLLER LİSTESİ Şekil 1: SBS sorusu……….24 Şekil 2: SBS sorusu……….25 Şekil 3: SBS sorusu……….26 Şekil 4: SBS sorusu……….27 Şekil 5: SBS sorusu……….28

(15)

KISALTMALAR LİSTESİ

MEB: Milli Eğitim Bakanlığı

GSSL: Güzel Sanatlar Ve Spor Lisesi SBS: Seviye Belirleme Sınavı

(16)

BÖLÜM I

GİRİŞ

Araştırmanın bu bölümünde; problem durumuna, araştırmanın amacına,

araştırmanın önemine, varsayımlara, sınırlılıklara ve tanımlara yer verilmiştir.

1.1 Problem Durumu

İlköğretim öğrencileri, 8 yıllık eğitim süresince iyi bir eğitim alarak bu eğitim sonunda kaliteli bir ortaöğretim kurumuna geçiş yapmayı hedeflemektedirler. Bu eğitim sürecinde öğrencilerin en büyük destekçileri şüphesiz velileridir. Öğrenciler 8 yıl boyunca farklı kademelerde çeşitli dersler aldıktan sonra 8. sınıf sonunda Seviye Belirleme Sınavı’na girer ve aldığı puan doğrultusunda bir ortaöğretim kurumuna yerleştirilir.

İlköğretimde çeşitli dersler okutulmasına rağmen 8. sınıf sonunda yapılan Seviye Belirleme Sınavı’nda sadece 5 dersten soru sorulmaktadır. Bu uygulamadan dolayı öğrenciler ve veliler Seviye Belirleme Sınavı’nda soru çıkan dersleri daha çok önemsemekte, Seviye Belirleme Sınavı’nda soru çıkmayan dersleri ise sadece önemsememekle kalmayıp, bu derslerin gerekliliğini sorgulamaktadırlar.

(17)

Görsel Sanatlar dersi, Seviye Belirleme Sınavında soru sorulmayan derslerden birisidir. Dolayısıyla öğrenciler ve veliler tarafından önemsiz ve gereksiz bir ders olarak görülmektedir. Oysaki Görsel Sanatlar dersi, içeriği ve amaçları incelendiğinde öğrenciler için çok önemli bir derstir. Günümüz eğitiminde, öğrencilerde öğrenmenin daha kalıcı olması için derslerde kullanılan kaynakların ve materyallerin daha çok görselleştirildiği de göz önünde bulundurulmalıdır. Hatta son yıllarda Seviye Belirleme Sınavı’nda sorulan soruların da geçmiş yıllara göre daha fazla görselleştirildiği görülmektedir. Seviye Belirleme Sınavı’nda sorulan sorulardaki görselleri yorumlama ve analiz etme öğrencinin sınavdaki başarısı açısından çok önemlidir. Ayrıca soruların bazılarında konu olarak Görsel Sanatlar dersi kazanımları da sorulmuştur. Bu sebepten Görsel Sanatlar dersi, öğrenciye dolaylı yoldan da olsa Seviye Belirleme Sınavı’nda yardımcı olmaktadır. Fakat bu husus, öğrenciler ve veliler tarafından fark edilmemekte ve derse karşı önyargı ile yaklaşılmaktadır.

Öğrencilerin ve velilerin istekli ve önyargısız bir şekilde Görsel Sanatlar dersine yaklaşmaları, ulaşmak istedikleri hedeflere rahat ve başarılı bir şekilde ulaşmaları için önemli bir basamak olacaktır.

Günümüz eğitim sisteminin en önemli sorunlarından birisi kuşkusuz sanatı, boş zamanları değerlendirmek için kullanılan zevk veren süsleme-hobi amaçlı eğlendirici bir etkinlik ya da göze hoş gelen bir dekorasyon öğesi olarak algılanmasından kaynaklanmaktadır. Çünkü bu bakış açısına göre, çocuğun sanatsal anlamda başarılı olması için üstün bir yeteneğe gereksinmesi vardır. Eğer çocukta yetenek varsa, bu nasıl olsa kendiliğinden ortaya çıkar veya ileride kurslarla geliştirilebilir. Genellikle ebeveynler arasında yaygın olan farklı bir görüş de; sanat öğreniminin çocuğa iyi bir gelecek vaat etmediği biçimindedir. (Artut, 2009: 3)

Özellikle anne ve babanın görüş ve tutumları öğrencinin hayata hazırlanmasında büyük rol oynamaktadır. Sanat eğitiminin iyi bir gelecek vaat etmediğini düşünen anne ve baba çocuğunun sanat eğitiminden uzak durmasını ve bunun yerine akademik derslerine daha çok önem vermesini isteyebilir.

(18)

“Eğitimin birinci derecede önemli saydığı, bireyin derinlemesine tanımlanması ve ilgi alanlarına yönelik eğitim almasını sağlamaktır. Çünkü öğrenecek olan odur, öğrenme onun işi onun sorumluluğudur.” (Küçükahmet ve diğerleri, 2003: s.81).

“Sanat yapmak insan doğasının bir gereğidir. Toplumsal yaşamın en önemli boyut ve unsurlarından biridir. İnsan olmanın gereği, varlığının bir ifadesidir.” (Artut, 2009: s.103) İnsan, eğilimi ve ilgi alanı doğrultusunda eğitim alamaması durumunda öncelikle birey olarak zarar görür. Bu olgunun toplumda çok fazla bireyde görülmesi durumunda ise bundan toplum zarar görür ve bir takım aksaklıklar yaşanabilir.

Eğitim sisteminde uygulanan bazı uygulamalar da öğrencinin geleceği hakkında karar verirken ilgi veya isteğine göre değil, daha çok toplumun kabul etmiş olduğu başarı anlayışına göre hareket etmesine sebep olur. Bu anlayışa göre de başarı sıralamasında sanat eğitimi neredeyse başarıdan sayılmamakla beraber, öğrenciye iyi bir gelecek hazırlamasında yetersiz olarak görülmektedir. Ayrıca bu görüş ilköğretim öğrencileri ve velilerinin, Görsel Sanatlar dersini önemsemelerinde ve derse ilgi göstermemelerinde etkili olduğu söylenebilir. İlköğretimden ortaöğretime geçişte uygulanan Seviye Belirleme Sınavı’nın, bu görüşü öğrenciler ve veliler üzerinde daha da artırmasına neden olduğu düşünülmektedir.

Bu bağlamda, öğrencilerin ve velilerinin tutumlarını ve görüşlerini incelemek amacıyla bazı araştırmalar yapılmıştır ancak bu araştırmalar sayıca az bulunmaktadır.

Bu araştırmalardan biri, Kerim Karabacak’ın 2010 yılında yapmış olduğu “Seviye Belirleme Sınavlarının Eğitimde Ortaya Çıkardığı Açmazlar” konulu doktora tezidir. Kerim Karabacak öğrenci, öğretmen ve velilerden aldığı görüşler doğrultusunda hazırladığı doktora tezinin sonuç kısmında; öğrencilerin üzerinde Seviye Belirleme Sınavı’nın psikolojik ve fizyolojik olarak olumsuz sonuçlarını tespit etmiştir. Öğrencilerin Seviye Belirleme Sınavı tarihi yaklaştıkça daha sinirli ve agresif olduklarını, ya kazanamazsam düşüncesiyle endişelendiklerini, eleştirilere karşı tahammüllerinin azaldığını, enerjilerinin tükendiğini, gelecek konusunda ümitsizleştiklerini, panik, heyecan ve korku yaşadıklarını, korktuklarını, kalp atışlarının hızlandığını, iştahlarının azaldığını, vücutlarındaki yara, sivilce ve uçukların arttığını, daha sık mide bulantıları yaşadıklarını, uyku sorunu yaşadıklarını ve suçluluk duygularının arttığını tespit etmiştir. Ayrıca öğrencilerin soysal ve kültürel aktivitelere zaman ayıramadıkları ve aileleriyle yeterince vakit geçiremedikleri yine sonuç kısmında

(19)

yer almaktadır. Veliler de çocuklarıyla paralel olarak aynı sıkıntıları yaşadıklarını belirtmişlerdir. Öğretmenler ise öğrenciler ve velilerin Seviye Belirleme Sınavı’nda soru çıkan dersler ve çıkmayan dersler olarak dersleri ve bu derse giren öğretmenleri kategorize ettiklerini belirtmişlerdir. Özellikle Beden Eğitimi, Görsel Sanatlar ve Müzik dersiyle öğrenci ve velilerin ilgilenmedikleri tespit edilmiştir. Sonuç olarak Seviye Belirleme Sınavı’nın eğitim sistemimizin temelini oluşturan öğrenci, veli, öğretmen ve toplum üzerinde sorunlar yaşattığı tespit edilmiştir.

Elif Özder, 2008 yılında “İlköğretim 6. sınıfta Görsel Sanatlar dersi ile desteklenen Matematik öğretiminin öğrenci tutum ve başarılarına etkisi” konulu yüksek lisans tezinin sonuç kısmında Görsel Sanatlar destekli Matematik dersi programının öğrencilerin başarılarında ve tutumlarında yapılan uygulama öncesi X =75.45 uygulama sonrası ise X = 79,91 olarak ölçülmüş, öneri kısmında ise günümüzde velilerin ve okul idarecilerinin bakış açısından dolayı ikinci plana düşen Görsel Sanatlar dersinin Matematik dersinin uygulama laboratuarı olarak kullanılmasının Görsel Sanatlar dersine de kaybetmiş itibarını geri kazandıracağı yönünde görüş bildirmiştir.

Ayşe Aslı Yoleri, 2006 yılında “Ortaöğretimde sanat eğitiminin gerekliliği konusunda resim öğretmenleri, okul idarecileri ve öğrenci velilerinin görüşleri” konulu yüksek lisans tezinde lise öğrencilerinin tek ve en büyük amaçlarının üniversiteyi kazanmak olduğu, bu hedef doğrultusunda Resim dersinin hiçbir işlevi olmadığı gibi kendilerine çalışmakta engel olduğu görüşünü tespit etmiştir. Veliler de çocuklarının üniversite sınavında başarılı olmalarını arzu ettiklerinden, onların da sanat eğitimini gereksiz gördüğü(%20,51) ve önem vermediklerinin (%38,46) yanı sıra genellikle sanat eğitimi derslerinin angarya olarak görüldüğü bu tezde tespit edilmiştir.

Yapılan bu araştırmalar Görsel Sanatlar dersinin öğrenci ve velilerinin büyük bir çoğunluğu tarafından önemsenmediğini göstermektedir. Ancak öğrencilerin ve velilerin sahip olduğu olumsuz görüşlerinin üzerinde Seviye Belirleme Sınavı’nın etkisi konusunda herhangi bir araştırma yapılmamıştır.

Bu eksiklikten yola çıkarak, bu araştırmada; “Görsel Sanatlar dersi alan öğrenciler ve velilerinin derse karşı olumsuz görüşlerinde SBS’nin etkisi var mıdır?” sorusuna cevap aranmıştır.

(20)

1.2 Araştırmanın Amacı

Bu araştırmada Seviye Belirleme Sınavı’nın öğrenciler ve veliler üzerinde baskı oluşturduğu ve bu nedenle Görsel Sanatlar dersinin arka plana atıldığı düşünülerek; araştırmanın amacı, Seviye Belirleme Sınavı’nın öğrencilerin ve velilerinin Görsel Sanatlar dersine karşı olan olumsuz görüşlerinde etkisi olup olmadığını tespit etmektir.

Araştırmada aşağıda sunulan alt amaçlara da cevap aranmaktadır.

1. Seviye Belirleme Sınavında Görsel Sanatlar dersinden soru çıkmamasının

öğrenciler ve velilerinin Görsel Sanatlar dersine karşı olan olumsuz görüşünde etkisi var mıdır?

2. Görsel Sanatlar dersinin 1. 2. 3. sınıflarda haftada 2 ders saati iken, 4. 5. 6. 7.

8. sınıflarda 1 ders saati olmasının öğrenciler ve velilerinin görüşüne etkisi nedir?

3. Görsel Sanatlar dersinin haftada 1 saat olmasının velilerin öğrencileri derse

karşı yönlendirmesindeki etkisi nedir?

4. Henüz Seviye Belirleme Sınavı’na hazırlanmayan 4. sınıf öğrencilerinin ve

velilerinin Görsel Sanatlar dersine ilişkin görüşleri nelerdir?

5. Seviye Belirleme Sınavı’na hazırlanan 8. sınıf öğrencileri ve velilerinin

Görsel Sanatlar dersine karşı olan olumsuz görüşünde Seviye Belirleme Sınavı’nın etkisi var mıdır?

1.3 Araştırmanın Önemi

Bireyin toplumda bir kariyer edinmesi açısından doğal olarak sanat eğitimi tek başına bir işlev görmemektedir. Ancak diğer genel kültür derslerinin, öğrencilere başarıya ulaşmanın ve iyi bir kariyerin tek yolu olarak gösterilmesi, hem öğrencileri hem de velilerini sanat eğitiminden dolayısıyla Görsel Sanatlar dersinden uzaklaştırdığı bilinmektedir. Fakat bu konu üzerine yapılmış herhangi bir araştırma bulunmamaktadır.

Bu alanda bir araştırmacı olan Karabacak’a (2010, s,7) göre “İlköğretim okulunda derslerin, sınavda soru sorulan dersler (Matematik, Türkçe, Fen be Teknoloji, Sosyal Bilgiler, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi, İngilizce, Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi)

(21)

önemli, sınavda soru sorulmayan dersler (Müzik, Resim, Beden Eğitimi, Görsel Sanatlar) önemsiz dersler gibi ayrımların bulunup bulunmadığını inceleyecek olması açısından önemlidir.”

SBS, 2007-2008 eğitim öğretim yılından itibaren uygulanmaya konmuş bir sınav sistemidir. Bu nedenle Görsel Sanatlar ve SBS ilişkisine yönelik yapılan ilk araştırmalardan birisi olması, öğrenci ve veli görüşlerinin çok yönlü olarak ele alınması açısından önemlidir. Araştırmada yapılacak tespitlerin ileride yapılacak eğitim programlarına destek olması açısından ve sanat eğitiminin ilköğretim öğrencileri için ne kadar önemli ve gerekli olduğunu bir kez daha belirtmesi açısından da önemli görülmektedir.

1.4 Araştırmanın Varsayımları

1. Anketleri cevaplandıran öğrenci ve velilerinin verdikleri cevaplarda samimi

oldukları varsayılmaktadır.

2. Seçilen örneklem grubunun evreni temsil etmede yeterli olduğu

varsayılmıştır.

1.5 Araştırmanın Sınırlılıkları

1. Araştırmanın çalışma grubunda yer alan okullar Bilecik İl Milli Eğitim

Müdürlüğüne bağlı merkez okullardan seçilmiştir. İl merkezinden seçilen 10 İlköğretim Okulunda öğrenim görmekte olan 100 4. Sınıf öğrencisi, 100 8. Sınıf öğrencisi ve bu öğrencilerin velilerinden oluşmaktadır.

2. Araştırma, uzman görüşleri doğrultusunda hazırlanacak anket sorularından

(22)

1.6 Tanımlar

Ortaöğretime Geçiş Sistemi (OGES): Merkezî sistemle öğrenci alan ortaöğretim

kurumlarına geçişte öğrencinin; 6, 7 ve 8 inci sınıflarda ders kesiminden sonra gireceği seviye belirleme sınav puanı, yıl sonu başarı puanı ile davranış puanlarının belirlenen oranda toplamı ile elde edilen Sınıf Puanlarının, belirlenen oranda toplamından elde edilen ortaöğretime yerleştirme puanı esas alınır, yerleştirme işlemleri merkezi olarak yapılır. (Oges yönetmeliği, 2010)

Seviye Belirleme Sınavı (SBS): İlköğretim kurumlarının 6, 7 ve 8 inci

sınıflarında; Görsel Sanatlar, Teknoloji ve Tasarım, Müzik, Beden Eğitimi, Rehberlik/Sosyal Etkinlikler dersleri dışındaki zorunlu derslerin öğretim programlarından ders yılı sonunda yapılan merkezi sınavdır. (Oges yönetmeliği, 2010)

(23)

BÖLÜM II

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.1 Sanat Eğitimi

Kişinin nesnel çevresinde edindiği algılar, kavramlar ve imgelerin betimlenmesi, sezgi ve merak duygusu, düşüncelerini dile getirme arzusu, kişinin içgüdüsel olarak doğasının bir gereğidir. (Artut, 2009: s.3)

Birey, çocukluktan başlayarak yaşamının her alanında bu duygu, düşünce, betimlemeler ve sezgilerinin yanı sıra eleştiri ve yorumlarını en güzel biçimde sanat ile ifade eder. Çünkü sanat, estetik kaygıyla birlikte yapılan bir olgudur.

Sanatı anlamak, sanatsal etkinliklerde bulunmak, sanata ilgi duymak her birey için bir gereksinimdir. Sanat gerçek dünyayı anlamanın, anlamlandırmanın yorumlamanın bir yoludur. Sanat yapmak insan doğasının bir gereğidir. Toplumsal yaşamın en önemli boyut ve unsurlarından biridir. İnsan olmanın gereği, varlığının bir ifadesidir. Dolayısıyla insan yaşamında formel bir sanat eğitimi olmadığını düşünsek bile sanatsal belirtiler amatörce veya içgüdüsel bir şekilde, insanın doğasından kaynaklanan bir içtepi olarak kendini farklı alanlarda gösterebilecektir. Ancak birçok insan doğuştan gelen yetenek ve becerilerini kullanmadan/kullanamadan veya farkına varmadan yaşamını sürdürdükleri (estetik kültür, coşku ve haz) estetik doyumdan yoksun kaldıkları görülebilmektedir. (Artut, 2009: s.103)

(24)

Sanat eğitimi, bireyin yetenek ve becerilerinin açığa çıkmasında ve yeteneği doğrultusunda eğitim almasını sağlaması açısından çok önemlidir. Birey, yeteneği olduğu halde bunun farkında olmaması ve sanat eğitimi almaması durumunda, öncelikle kendisi daha sonra ise toplum bundan olumsuz yönde etkilenecektir. Milli eğitimin genel amaçlarına baktığımızda “İlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranışlar ve birlikte iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak ve onların, kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak” konusunda bir amaç belirlenmiştir. Sanat eğitimi, bu aşamada hem bireyin hem de toplumun mutluluğuna katkıda bulunması açısından çok önemlidir.

Bütün sanatları ve bu sanatların birbiriyle ilişkisini düşünsel boyutta, sanatçı, izleyici, toplum, kültür ve eğitim bağlamında kuramsal çalışmalara “Güzel Sanatlar Eğitimi” denir. Görsel sanatlar, resim, heykel, mimarlık, grafik sanatlar, endüstri tasarımı, uygulamalı sanatlar, sinematografi, fotografi, tekstil, moda tasarımı, seramik, bilgisayar sanatı gibi geniş bir alanı kapsar. Bu dalların tümüyle ilgili olarak okul öncesinden yüksek öğrenime kadar her aşamadaki sanat eğitimi ve öğretimiyle ilgili kuramsal ve uygulamalı çalışmalara “Görsel Sanatlar Eğitimi” ya da yalnız “Sanat Eğitimi” diyebiliriz. Müzik, edebiyat, bale, tiyatro, opera gibi sanat dalları ile ilgili eğitim ve öğretim, müzik eğitimi, bale eğitimi diye tanımlanabilir (Kırışoğlu,2002,s.2). Ülkemizde sanat eğitimi kavramıyla ilgili yanılgılar mevcuttur. Bu konuda bilinmesi gereken sanat eğitimi kavramının aslında sadece Görsel Sanatlar alanını temsil ettiğidir.

Oysaki sanat eğitimi tanımı okullarımızda çocukların kendilerini farklı şekillerde ifade edebilecekleri ifade tarzlarının tümünü karşılamalıdır (resim, müzik, drama, tiyatro). Yine okullarımızda tüm bu derslerin içerikleri ve işleyişleri amaca uygun bir şekilde yürütülebilmelidir. İlköğretim ve ortaöğretimde okutulan resim dersleri incelendiğinde, dersin amacını karşılayamayan ismi dâhil çözülmesi gereken birçok konular vardır (resim derslerinde grafik, heykel, seramik, tekstil sanat dallarını da içine alan çalışmalar yaptırılmaktadır. Resim dersi ismi, uygulanan içeriği tam anlamıyla karşılayamamaktadır). Bugün ilköğretimde resim-iş dersi “Görsel Sanatlar”, “Sanat Etkinlikleri” ve “Teknoloji Tasarım” dersleri adı altında verilmeye başlanmıştır (S. Buyurgan ve U. Buyurgan, 2007, s.16).

(25)

Sanat eğitimi hakkında toplum içinde kırılamayan bazı önyargılar vardır. Bunlardan biri de sanat eğitimin yetenekli insanlar için olduğu, her insanın sanat eğitimini almasına gerek olmadığı yönündedir. Oysa ki sanat eğitimi tüm insanlar için gereklidir.

Sanat eğitimi, bireyin tüm ruhsal ve bedensel eğitimi bütünlüğü içinde estetik kaygı, düşünce ve görüşlerinin geliştirilmesini yetenek ve yaratıcılık gücünün olgunlaştırılmasını, sanatsal değerlere hoşgörü ile yaklaşma çabasını esas alır. (Artut, 2009: s.104)

Sanat eğitiminin tek amacı bireye doğru ve güzel resim çizmesini öğretmek değildir. Oysaki öğrenciler, veliler ve ne yazık ki eğitimcilerin bir kısmı, sanat eğitiminin sadece bireye güzel resim çizmesini öğretmek olduğunu düşünmektedir.

Sanat eğitimi, insanın genel eğitimi içerisinde önemli bir yere sahiptir. Yaygın biçimde düşünüldüğü gibi, sanat eğitimi yalnızca yeteneklilerin eğitimi için bir “lüks” değil, herkes için gerekli bir kişilik eğitimidir. Burada sanat eğitiminden amaçlanan, sanatçı yetiştirmeye yönelik eğitim değil, bireyin sanat yoluyla eğitimi, yani bireyin estetik eğitimidir. İnsanın yaratıcı güçlerini ortaya çıkarmasına yardımcı olacak şartları hazırlayan ve bireyin kişilik kazanmasını amaçlayan bir etkinliktir (Gençaydın, 1990, s.44).

Sanat eğitimi, insanlarda duyarlılık sınırlarını zorlar, o sınırın daha genişlemesini olanaklı kılar. Bu yolla insan kendini bir kez de bu yönü ile tanıma olanağı bulur ve “kişi” olma olabilme yolunda daha bilinçle ilerler. (Erinç, 1998, s.12)

Sanat eğitimi bireyin gelişimine katkı sağlayan önemli bir etkendir. Ayrıca çağdaş olarak nitelendirilecek bir eğitim sisteminin sanat eğitiminden mahrum olarak planlanmaması ve uygulanmaması gerekir. Çünkü bireyin eğitim ve gelişim ihtiyaçları göz önünde bulundurulduğunda sanat eğitiminin belirtilen kazanımlarıyla çok işlevsel bir pozisyona sahip olduğu görülmektedir.

(26)

Sanat eğitimi çocuğun kendini özgürce ifade edebildiği bir ortamdır. Çocuğun kişiliğinin gelişmesinde, kendine güvenmesinde önemli rol oynar. Atölye derslerinde paylaşma, sorumluluk, düzen, malzemeyi kullanma konularında bilinçlenir. Sanat eğitimi özgür, barışçı, insancıl, yaratıcı, toplumu ile bütünleşmiş, değişen şartlara göre kendini yenileyebilen, geleceğin izlerini yansıtan çocukların yetişmesi için vazgeçilmez bir dünyadır. Sanat eğitimi çocuklara kültür, sanat ve tarih değerlerini kazandırırken aynı zamanda onların özgürce yaratıcı düşüncelerini ortaya koyabilecekleri bir süreç olmalıdır (S. Buyurgan ve U. Buyurgan, 2007,s.16).

Günümüzde Görsel Sanatlar dersinde çoklu zeka kuramı çerçevesinde bir uygulama yürütülmektedir. Bu uygulamada her öğrenci resim yapmaya zorlanmamakta, ilgisi doğrultusunda eğitim alarak bir sanat tarihçi veya bir sanat eleştirmeni olarak yetişmesi için yönlendirmelerde bulunulmaktadır.

Sanat eğitiminin amaç ve gerekliliğinin özünde insan ruhunun yüceltilmesi, insanın özgürleşmesi, bireylerin ruhsal gereksinimlerinin doyurulması, dengeli, çağdaş, duyarlı bir toplum yaratılması çabası güdülür. Sanat eğitimi, bireylere özgür anlatım olanakları sağlar. Ayrıca bireylerin sosyokültürel yaşamının, kişisel deneyimlerinin subjektif ve ayrıntılı bir alanıdır. Sanat eğitimini, bir çerçeve içinde, bireylerin yeteneklerini işletilip, yaratıcı, kendine güvenli,üretken, estetik duyguları geliştirilmiş kişi olmalarını amaçlarken, genelde aynı niteliklere sahip, uygar bir toplum bir yaratma düşünün de sanat ve iş eğitimi ile gerçekleştirilebileceğinin bilinmesi gerekir. Sanat eğitimi, genel düzeyleri nasıl olursa olsun tüm toplum ve ülkeler için kaçınılmaz bir gereksinimdir(Artut, 2009, s.119).

Sanat eğitiminin içine dahil olduğu çağdaş bir eğitim sistemi sadece bireyin değil toplumun da her yönden kalkınmasına katkı sağlayacaktır. Dolayısıyla çağdaş insanın ve çağdaş toplumların yetişmesinde sanat eğitiminin önemli bir rolü olduğu kabul edilmelidir.

(27)

2.2 Görsel Sanatlar Dersi

Sanat eğitiminin ilköğretim okullarında verilmesini sağlayan ders, Görsel Sanatlar dersidir. Görsel Sanatlar dersinin Türkiye Cumhuriyetinin ilk yıllarından bu yana farklı isimler ile eğitim programlarının içinde olduğunu biliyoruz. Ancak bu zaman içerisinde isimlerinin değiştiği gibi içeriğinin ve ders saatlerinin de bir takım değişikliklere uğradığını söylemek mümkündür.

Özsoy’*un 1996’da Türkiye’de Resim-İş Eğitimi (Sanat Eğitimi) Tarihine Kısa Bir Bakış adlı makalesinde MEB tarafından 1961 yılında oluşturulan Güzel Sanatlar Komitesi’nin hazırladığı raporu kaynak göstererek şu bilgilere yer vermiştir.

İlkokullarda Resim-İş derslerinin sınıf öğretmenleri tarafından verildiği, onlarında bu ders konusunda son derece yetersiz bilgilere sahip oldukları raporda belirtilmektedir…. Özellikle dört ve beşinci sınıflarda Resim-İş derslerinin genellikle diğer derslerin eksikliklerinin tamamlandığı yedek bir ders olarak kullanılmakta olduğu raporda belirtilerek bu durumun Resim-İş dersinden beklenen amacın önemsenmediğini ortaya koyması açısından dikkate değer görülmektedir. Resim-İş derslerinin estetik ve pedagojik yönleri köklü ve belirli bir düşüncede bulunmadığından, çalışmalar sırasında çocuğa rehberlik edilmediği gibi, yapılan işler hakkında dersin esaslarına dayanan bir hüküm verilemediği vurgulanmaktadır. Bu durumda çocuğun gerçek kişiliğini göstermesi bakımından diğer dersleri için bir ölçü olması gereken Resim-İş notunun, tersine olarak diğer derslerin bir çeşit zekatı haline gelmiş olduğu raporda yer almaktadır(Özsoy, 1996, s.119)*.

1961 yılında oluşturulan Güzel Sanatlar Komitesi’nin hazırladığı raporda tespit edilen sorunların günümüzde de devam ettiği bilinmektedir.

(28)

Cumhuriyetin ilk yıllarındaki Resim-İş ders saatinin günümüzdekine göre daha fazla olduğu da görülmektedir.

1924’ten 1948’e kadar “Resim-El İşi” adı altında okutulan Resim dersi 1948 yılında Resim-İş dersi adını almıştır. Resim-İş dersi 1,2 ve 3. Sınıflarda haftalık toplam ders saati olarak 1926-1968 yılları arasında 12 saat; 1926-1968 yılında 3 saat, günümüzde ise 6 saat; 4 ve 5. Sınıflarda ise 1926’dan 1999 yılına kadar haftada toplam 4 saat, günümüzde ise 2 saat olarak okutulmaktadır. 1997 yılından günümüze kadar 6,7 ve 8. Sınıflarda toplam 3 saat olarak okutulmaktadır (Gülcan, Türkeli, Parabakan, Şölen, Albayrak, 2003, s.168).

Günümüzde ise Görsel Sanatlar dersi, ilköğretim haftalık ders programı incelendiğinde görüleceği üzere haftalık toplam 30 ders saatinin, 1. Sınıflarda 2 ders saati, 2. Sınıflarda 2 ders saati, 3. Sınıflarda 2 ders saati, 4. Sınıflarda 1 ders saati, , 5. Sınıflarda 1 ders saati, 6. Sınıflarda 1 ders saati, 7. Sınıflarda 1 ders saati ve 8. Sınıflarda 1 ders saati olarak belirlenmiştir.

2.3 Görsel Sanatlar Dersinin Genel Amaçları

Görsel Sanatlar Dersi’nin amaçları bireysel ve toplumsal, algısal, estetik ve teknik amaçlar olarak gruplandırılabilir.

2.3.1 Bireysel ve Toplumsal Amaçlar

1. Öğrenciye yaşamı ve doğayı gözlemleme duyarlılığı kazandırmak,

2. Öğrenciye seçme, ayıklama, birleştirme, yeniden organize etme becerileri kazandırmak; analiz ve sentez yeteneği ile eleştirel bakış açısını geliştirmek,

3. Öğrencinin yeteneklerini fark etmesini, kendine güven duygusu kazanmasını ve kendini geliştirmesini sağlamak,

4. Öğrencinin görsel biçimlendirme çalışmaları ile kendini ifade etmesini sağlamak,

5. Öğrencinin ilgisini, bu alandaki çeşitli kaynaklarla besleyebilmek (müze, galeri, tarihi eser vb.) ve bu yolla geçmişine sahip çıkma ve geleceğini yapılandırma bilinci kazandırmak,

(29)

6. Öğrencinin her alanda kullanabileceği yaratıcı davranışlar geliştirmesini sağlamak,

7. Öğrencinin ulusal ve evrensel sanat eserlerini ve sanatçıları tanımasını sağlamak,

8. Ulusal ve evrensel değerleri tanıyabilme ve anlayabilme bilincini kazandırmak,

9. Geçmişten günümüze miras kalan sanat eserlerinden haz alma ve onur duyma hassasiyeti kazandırmak,

10. İşbirliği yapma, paylaşma, sorumluluk alma, kendine saygı duyduğu kadar başkalarına da saygı duyma bilinci ve duyarlılığı kazandırmak,

11. Öğrencinin ruh sağlığını koruma, iç dünyasını anlatma ve bedenine saygı duyma bilinci geliştirmesini sağlamak,

12. Öğrenciye aklını, duygularını, zevklerini sorgulama bilinci kazandırmaktır(MEB, 2008, s.10).

2.3.2 Algısal Amaçlar

1. Öğrencinin algı birikimini ve hayal gücünü geliştirmek, 2. Öğrencinin görsel algı ve birikimlerini sanatsal anlatımlara dönüştürebilmesine imkân tanımak,

3. Birikimlerini başka alanlarda kullanabilme becerisini geliştirebilmek,

4. Bilgi ve birikimini sanatsal uygulamaya dönüştürme yeteneği kazandırmak,

5. Yeni duyumlar karşısında özgün çözümler geliştirme becerisi kazandırmaktır(MEB, 2008,s.10).

2.3.3 Estetik Amaçlar

1. Öğrencinin, sanatın ve sanat eserlerinin her zaman önemsenecek birer değer olduğunu kavramasını sağlamak,

2. Geçmişten günümüze miras kalan sanat eserlerinden ve doğadan haz alma, onlarla gurur duyma ve onları koruma bilincini kazandırmak,

3. Öğrenciye görsel sanatlar sevgisi ve bu sevgiyi hayatın her alanına yansıtabilme, bunu davranış biçimi haline getirebilme yeterliliği kazandırmak,

(30)

4. Öğrenciye, doğadan seçtiği veya insan eli ile üretilen nesneleri estetik birikimini kullanarak değerlendirme bilinci kazandırmak,

5. Öğrenciye kendini ifade edebilmede estetik değerlerden yararlanma yeteneği kazandırmaktır(MEB, 2008,s.11).

2.3.4 Teknik Amaçlar

1. Öğrenciye her türlü araç- gereci kullanarak görsel anlatım diline dönüştürme isteği ve kullanma becerisi kazandırarak öğrencinin kendini geliştirmesine imkan tanımak,

2. Öğrenciye değişik tekniklerle elde edilen sonuçların etkilerini sezdirebilmek ve öğrencinin farklılıklarından zevk alabilmesini sağlamak,

3. Öğrenciyi farklı tekniklerin getireceği anlarım zenginliğinin farkına vardırabilmek,

4. Kullandığı tekniklerin dışında yeni teknikler arama isteği ve cesareti kazandırmak,

5. Öğrenciye, amacına uygun malzemeyi seçme, malzemeden anlam çıkarma becerisi kazandırmak,

6. Öğrenciye kendini ifade etme sürecinde çıkacak sorunlara teknik çözümler üretebilme becerisi ve güveni kazandırmaktır(MEB, 2008,s.11).

2.3.5 Görsel Sanatlar Eğitiminin İlkeleri

İlköğretimde uygulanacak görsel sanatlar eğitiminde belirlenen amaçlara ulaşılması için bazı temel ilkelerin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Bunlar aşağıda sunulmuştur:

1. Her çocuk yaratıcıdır.

2. Her çocuk farklı algı, bilgi, sezgi, duygu dünyası ve geçmiş hayat tecrübesine sahiptir. Uygulamalarda bireysel farklılıklar göz önünde bulundurulur.

3. Uygulamalarda, görsel sanat alanlarına yönelik iki ve üç boyutlu çalışmalar ile çoklu ortam çalışmalarına yer verir.

4. Görsel Sanatlar dersi, diğer disiplinlerle birlikte eğitim amaçlarındaki bütünlüğü kurmaya veya bireyin kendini gerçekleştirmesine katkıda bulunur.

(31)

5. Dersin işlenişi, ilgi çekici hale getirilen öğrenme- öğretme yöntem ve teknikleriyle zenginleştirilir.

6. Görsel Sanatlar dersi çocuğu temel alır. Öğrenme- öğretme süreci, çocuğun kendine özgü algılama ve anlamlandırma evreni içinde, gelişim basamaklarına göre düzenlenir.

Değerlendirmede öğretmen, her çocuğun gelişim sürecini, bireysel farklılıklarını, öğrenme–öğretme sürecine katılımını ve sınıf içi performansını göz önünde bulundurur(MEB, 2008,s.11).

2.3.6 Görsel Sanatlar Dersinde Temel Beceriler

Temel beceriler öğrencilerin öğrenme alanlarındaki gelişimleriyle bağlantılı, yatay olarak bir yılın sonunda, dikey olarak da sekizinci sınıfın sonuna kadar kazanacakları ve hayat boyu kazanacakları temel becerilerdir. İlköğretim Görsel Sanatlar Dersi (1- 8. Sınıflar) Öğretim Programı ve Kılavuzu içerdiği kazanımlarla bu temel becerilerin gelişmesini sağlayacaktır. Sanatsal ifadelerde görsel ve biçimsel anlatımın yanında, programla ulaşılması beklenen temel beceriler şunlardır:

• Türkçeyi doğru, güzel ve etkili kullanma • Kendini ifade etme

• Eleştirel düşünme • Yaratıcı düşünme

• Sanat aracılığıyla iletişim kurma • Problem çözme

• Araştırma • Karar verme

• Bilgi teknolojilerini kullanma • Girişimcilik

• Sorumluluk alma • Başladığı işi bitirme • Görsel okuma

• Kişisel ve sosyal değerlere önem verme • Estetik bilinç kazanma

• Estetik algının geliştirilmesi • Estetik yaşam kültürü edinme • Çevre ve doğa bilinci kazanma

• Milli, manevi ve evrensel değerlere duyarlı olmalıdır(MEB, 2008,s.12).

(32)

2.3.7 Öğrenme Alanları

İlköğretim Görsel Sanatlar dersi (1-8. Sınıflar) Öğretim Programı ve Kılavuzu üç öğrenme alanı altında yapılandırılmıştır.

1. Görsel Sanatlarda Biçimlendirme 2. Görsel Sanat Kültürü

3. Müze Bilinci (MEB, 2008,s.12).

2.3.7.1 Görsel Sanatlarda Biçimlendirme

Çizgi, biçim, doku, leke, yapı,mekan, renk gibi görsel sanat öğeleri ile denge, vurgu, ahenk, değişiklik, hareket, ritim, dereceleme oran-orantı gibi sanatsal düzenleme ilkelerinin, seçilen etkinlik, önerilen yöntem ve teknikler eşliğinde, duyuşsal ve devinimsel kazanımlara yönelik uygulamalar içinde sezdirildiği, hissettirildiği, geliştirildiği ve pekiştirildiği bir öğrenme alanıdır.

Sanatsal yaratmada görsel sanat öğeleri ve sanatsal düzenleme ilkeleri, amaç değil araç olarak işlev görmektedir. Ancak bunlar olmadan insanın duygu ve düşüncelerini dışa vurması, yansıtması, bir anlam yükleyerek işlevselleştirmesi ya da yepyeni bir biçim anlayışıyla ortaya koyabilmesi pek mümkün görülememektedir. Bu nedenle “Görsel Sanatlarda Biçimlendirme” öğrenme alanı diğer öğrenme alanlarıyla birlikte dersin temelini teşkil etmektedir(MEB, 2008,s.12).

2.3.7.2 Görsel Sanat Kültürü

“Görsel Sanat Kültürü” öğrenme alanında, öğrencilerin ulaşmaları beklenen kazanımlar, “estetik”, “sanat eleştirisi”, “sanat tarihi” gibi varlığını sanattan alan diğer disiplinlerin birbiri içine geçirilerek sarmal olarak verilmesiyle oluşturulmuştur. Böylelikle sanatsal uygulamalar yapan ve sanat yapmaktan zevk alan bireylerin yetiştirilmesi hedefinin yanı sıra bir sanat eserini çözümleyebilen, sanat eseri niteliğini taşıyanla bu niteliği taşımayanı değerlendirebilen, sanatçı ile zanaatçı farkını algılayabilen ve her ikisinin de toplumda yerini ve önemini kavrayabilen, daha da önemlisi sanatçı ile sanatçı olmayanı birbirinden ayırt edebilen çağdaş bir nesil yetiştirilmesi hedeflenmektedir. Şüphesiz görsel sanat kültürü değince akla bu disiplinlerden başka pek çok alan gelmektedir. Ancak ders saatinin sınırlı olması sebebiyle branş ve sınıf öğretmenleri için izlenen bu yolun ilköğretim basmağı için uygun olduğu düşünülmüştür(MEB, 2008,s.12).

(33)

2.3.7.3 Müze Bilinci

İnsanoğlunun başlangıcından günümüze kadar olan sosyal, iktisadi ve kültürel hayatındaki birikimlerini bünyesinde toplayan müzeler, onları korumakta ve sergilemektedir. Müzeler, insanlık tarihinin gelişim evrelerine tanıklık eden, bu evrelerin başlamasında ve tamamlanmasında rol oynayan en değerli örnekler sahiptir.

Müzeler, aynı ya da farklı coğrafyalarda, ulusların oluşturdukları medeniyetlerin her alanda ortaya koymuş olduğu ürünleri bünyelerinde barındırırlar. Günümüzde teknolojinin imkanlarıyla daha da kolaylaşan kültürler arası iletişim, farklı ulusların daha kısa sürede birbirini tanımasına imkan vermektedir.

Var oluşundan günümüze kadar bir çok safha geçirmiş olan insanlık, geçmişini tanıma, anlama ve bilme merakı ile doludur. Ulusların geçmişlerinde yaşadıkları tecrübelerin, sosyal ve kültürel birikimlerin maddi kalıntılarını muhafaza eden müzeler, ulusal benliğin oluşmasında da etkili kurumlardır.

Pek çok gelişmiş ülkede müzelerden, etkin bir eğitim ortamı olarak yararlanılmaktadır. Eğitimde aktif olma, tecrübe sahibi olma, çevre, inşa ve etkileşim kavramlarının ön plana çıkmasıyla müzeler, çocuk eğitiminde önem taşıyan kurumlar haline gelmiştir. Çünkü müzeler çocukların yaparak, yaşayarak, duyuşsal, devinimsel, zihinsel, bilişsel ve sosyal gelişimine katkıda bulunabilecek uygun bir ortam sağlamaktadır. Müzeler, çeşitli kültür varlıklarını tanıtarak çocuklara o toplumun bir bireyi olduklarını hissettirerek kişiliklerini ve öz güvenlerini geliştirmeye yardımcı olur ve çocukların sanatla bağ kurmalarına katkıda bulunur. Küçük yaşlardan itibaren müzelerdeki eserlerle karşılaşan ve bunlara ilgili etkinlikler yapan bir çocuğun sanat anlayışı gelişmekte ve sanata bakış açısı farlılaşmaktadır. Bu durumdan yola çıkarak “Görsel Sanatlarda Biçimlendirme” ve “Görsel Sanat Kültürü” öğrenme alanlarının yanı sıra “Müze Bilinci” adı altında bir öğrenme alanının verilmesine gerek duyulmuştur. Bu öğrenme alanında yer alan öğrenme mekanları, müzelerle birlikte ören yerlerini, anıtları, tarihi yapıları, sanat galerilerini vb. içine alacak şekilde geniş tutulmuştur.

“Müze Bilinci” öğrenme alanı ile öğrenciler;

• Görsel sanatların birbirinden farklı dallarında verilmiş olan, aynı zamanda birer kültür ve tarih mirası sayılan eserleri tanırlar. Bu çerçevede öğrenciler, sadece yerel olanı değil aynı zamanda evrensel olanı da gözlemleyebilirler.

• Çok çeşitli ve zengin arkeolojik katmanlardan oluşan Türkiye Cumhuriyeti topraklarını, Anadolu medeniyetlerini tanır ve bu değerlere sahip çıkma bilinci edinirler.

(34)

• Müzelerin eğitim yoluyla kişilere sunacağı geniş imkanlar ve bakış açılarının yanı sıra, öğrencilerin yeni yaratımları ortaya çıkarması ve içinde bulundukları toplumu, coğrafyayı ve bunun sonucunda da farklı kültürleri kavraması sağlanır(MEB, 2008,s.12).

2.3.8 Öğrenme ve Öğretme Süreci

İlköğretim Görsel Sanatlar Dersi (1-8. Sınıflar) Öğretim Programı ve Kılavuzu, öğrencinin birikimini gelişim basmaklarını ve bireysel farklılıklarını göz önünde bulunduran ve öğrenciyi merkeze alan bir yaklaşımla hazırlanmış, bütün kazanım ve etkinlikler de bu açıdan ele alınmıştır. Bu nedenle programda, öğrenme etkinlikleri bir bütünlük içinde değerlendirilmiş ve öğrencinin katılımını gerektiren uygulamalara yer verilmiştir. Bu uygulamalar bireysel farklılıklara göre şekillendirilebilen, bağımsız ve grup içinde öğrenmeyi özendiren, öğretim etkinliklerini okul dışına da taşıyan bir nitelik göstermektedir.

Program, öğrencilere görsel sanatlar alanında bilgi becerileri kazandırmanın yanında, onların yeni bilgi ve çözümle üretmeyi alışkanlık haline getirmelerini de amaçlamaktadır. Bu nedenle öğrenciler bütün öğretim etkinliklerine etkin olarak katılmakta, öğretmen ise bu süreç içinde öğrenciyi yönlendiren, ona yardımcı olan ve kendini geliştirmesinde yol gösteren bir rehber konumunda bulunmaktadır. Öğretmen aynı zamanda öğrenciyle birlikte öğrenendir. Bu çerçevede,

• Öğrenciler, karşılaştıkları sorunlara bireysel ve grup olarak yaratıcı çözümler üretir, bu bilgi ve deneyimlerini geliştirerek sosyal çevreleriyle paylaşırlar.

• Öğrenciler, bağımsız olarak öğrenmeyi çeşitli araştırma teknikleriyle bilgiye ulaşmayı, değerlendirmeyi, sorgulamayı ve yorumlamayı hayatlarının bütün safhalarında bir alışkanlık haline getirirler.

• Öğretmen, öğrenme sürecinde öğrencilerin karşılaştıkları zorluklarda onlara yardımcı olur ve yapıcı eleştirilerle onları yönlendirir.

• Öğretmen, öğrenme sürecinin her aşamasında öğrencilerin ürünlerini dikkate alır ve onları destekler.

• Öğretmen, öğrencilerin öğrenme etkinlikleri içindeki gelişimlerini izler, değerlendirir, onları kendilerini değerlendirmeye özendirir. • Görsel sanatlar hayatın her alanında bir bütünlük ve devamlılık

(35)

olmalı, okul dışında da estetik duyarlığın geliştirilmesini sağlamaya yönlendirmelidir.

• Öğrenme-öğretme sürecinde, öğrencilerin etkinliklere istekle katılmaları, ilgi ve dikkatlerini canlı tutmaları, kendilerini tarafsız gözle değerlendirebilmeleri amacıyla bütün öğretim süreçlerinin hayata dönük olması amaçlanmıştır(MEB, 2008,s.14).

2.4 Ortaöğretime geçiş sistemi (OGES)

Bireyin ilköğretim öğrenimi bittikten sonra ortaöğretime başlaması öngörülür. Ortaöğretim, ilköğretim öğrenimi gibi zorunlu değildir. Ancak birey istediği takdirde herhangi bir ortaöğretim kurumunda eğitim almaya devam edebilir. Bireyin hangi ortaöğretim kurumuna yerleşeceğini belirleyen ve MEB tarafından koordine edilen bu sisteme ortaöğretime geçiş sistemi (OGES) denir.

Cumhuriyetin ilk yıllarında okur yazar sayısının ülke genelinde az olması nedeniyle ortaöğretime geçiş sürecinde herhangi bir sınav uygulanmamaktaydı. Ancak zaman içinde ortaöğretime başvuran öğrenci sayısının artması birtakım önlemlerin alınmasını zorunlu hale getirmişti. Bu önlemlerden en önemlisi ortaöğretime öğrenci seçiminin sınavla yapılmasıdır. Yapılan sınavlar tarih içinde değişiklik ve gelişim göstererek süregelmiştir.

Merkezî sistemle öğrenci alan ortaöğretim kurumlarına geçişte öğrencinin; 6, 7 ve 8 inci sınıflarda ders kesiminden sonra gireceği seviye belirleme sınav puanı, yıl sonu başarı puanı ile davranış puanlarının belirlenen oranda toplamı ile elde edilen Sınıf Puanlarının, belirlenen oranda toplamından elde edilen ortaöğretime yerleştirme puanı esas alınır, yerleştirme işlemleri merkezi olarak yapılır. (Oges yönetmeliği, 2010)

Ortaöğretime Geçiş Sistemi bir öğrencinin hangi orta öğretim kurumunda öğrenimini süreceğini belirleyen esasları kapsayan bir sitemdir. Bu sistem içerisinde Seviye Belirleme Sınavı (SBS), Yıl Sonu Başarı Puanı (YBP), Davranış Puanı (DP), Sınıf Puanı (SP), Ortaöğretim Yerleştirme Puanı (OYP) gibi unsurlar yer almaktadır. Bu nedenle sistemi tam anlamı ile açıklayabilmek için her bir unsurun tanımı ve bir biri ile olan ilişkileri ortaya konulmalıdır. Sistemin temelinde Seviye Belirleme Sınavı bulunmaktadır. Çünkü sistemde SBS puanının ağırlığı % 70’dir(Karabacak, 2010, s.16).

(36)

Ancak uygulanan bu sistem eğitimde bir takım sorunlar oluşturmuştur. Bu sorunların en önemli muhatapları şüphesiz öğrenci, veli ve öğretmenlerdir. Ayrıca toplumun da bu sistemden psikolojik, sosyolojik ve ekonomik olarak etkilendiği de söylenebilir.

2.5 Ortaöğretime geçiş sistemi yönergesi

İlköğretim kurumlarından ortaöğretim kurumlarına geçiş şekli ve usulleri Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan Ortaöğretime Geçiş Sistemi Yönergesi’nde açıklanmıştır.

Bu yönergede, Seviye Belirleme Sınavı’nın içeriği ve uygulanış biçimi hakkında açıkça bilgi verilmektedir. Yönergenin tanımlar kısmı incelendiğinde Seviye Belirleme Sınavı’nın tanımı “Seviye Belirleme Sınavı (SBS): İlköğretim kurumlarının 6, 7 ve 8. sınıflarında; Görsel Sanatlar, Teknoloji ve Tasarım, Müzik, Beden Eğitimi, Rehberlik/Sosyal Etkinlikler dersleri dışındaki zorunlu derslerin öğretim programlarından ders yılı sonunda yapılan merkezi sınavdır.” olarak belirtilmiştir.(Ek 3) Bu tanımda görüldüğü gibi Görsel Sanatlar dersinden, Seviye Belirleme Sınavı’nda soru çıkmadığı için öğrenciler ve veliler tarafından Görsel Sanatlar dersi önemsiz ve işe yaramaz olarak görülmektedir.

Görsel Sanatlar dersinin, ortaöğretime geçiş sisteminde sadece yıl sonu başarı puanına etkisi vardır. “Yıl Sonu Başarı Puanı (YBP): Derslerin ağırlıklı yıl sonu puanları toplamının, o derslere ait haftalık ders saatleri toplamına bölümü ile elde edilen puandır.”(Ek 3) İlköğretim 6,7 ve 8. sınıflarda, öğrencilere haftalık toplam 30 ders saati olarak farklı derslerden ve farklı ders saatlerinden oluşan bir program düzenlenmiştir. Görsel Sanatlar dersine ise haftalık 30 ders saatinden sadece 1 ders saati verildiği görülmektedir.(Ek 4) Görsel Sanatlar ders saatinin 1 ders saati olmasından dolayı yıl sonu başarı puanındaki etkisinin azalması, Görsel Sanatlar dersinin öğrenciler ve veliler tarafından önemsiz olarak görülmesine katkıda bulunmaktadır.

(37)

Seviye Belirleme Sınavı’na giriş, öğrenciler için zorunlu değildir fakat ortaöğretime geçiş sisteminde sadece bu sınavdan alınacak puanın kullanılması, Seviye Belirleme Sınavı’nı çok önemli olarak göstererek bunun toplumca da kabullenilmesini sağlamaktadır. Örneğin Fen Lisesine yerleşen bir öğrencinin geleceğini garanti altına aldığı ve öğrencinin parlak bir geleceğe sahip olduğu düşünülürken, çok yetenekli fakat Seviye Belirleme Sınavı’na girmeden yetenek sınavlarıyla Anadolu Güzel Sanatlar ve Spor liselerine yerleşen bir öğrencinin başarısız olduğu düşünülmektedir.

2.6 Görsel Sanatlar dersi ve Seviye Belirleme Sınavı ilişkisi

Seviye Belirleme Sınavı’nın tanımında ve MEB’in yönergesinde de görüldüğü gibi Seviye Belirleme Sınavı’nda Görsel Sanatlar dersinden herhangi bir soru sorulmamaktadır. Görsel Sanatlar dersi sadece Seviye Belirleme Sınavı’nın hesaplanmasında kullanılan yıl sonu başarı puanına etki eder. Yönergede de görüleceği gibi yıl sonu başarı puanı her dersin ders saati ile öğrencinin o dersten almış olduğu puan çarpılarak hesaplanmaktadır. Görsel Sanatlar dersinin haftalık 6,7. ve 8. sınıflarda 1 ders saati olduğu ve Seviye Belirleme Sınavı’nda Görsel Sanatlar dersinden soru çıkmadığı göz önünde bulundurulduğunda, Görsel Sanatlar dersinin öğrencinin ortaöğretime yerleşmesinde kullanılan yerleştirme puanına yok denilecek kadar az bir etkisinin olduğunu göstermektedir. Dersin bu kadar az etkisinin olması öğrenci ve veli üzerinde dersin önemsiz olduğu görüşünü yaygınlaştırabilir.

SBS, derslerin ve bu derslere giren öğretmenlerin, veliler ve öğrenciler tarafından kategorize edilmesine neden olmaktadır. Öğretmenlere göre veliler, SBS’de soru çıkan Türkçe, Matematik, Fen ve Teknoloji, Sosyal Bilgiler dersini önemsemektedir. Diğer branşlardaki dersler (Beden Eğitimi, Müzik, Görsel Sanatlar vb.) veliler tarafından çok fazla önemsenmemektedir. Öğrencilerde bu dersleri kategorize etmektedirler. ASPK en yüksek olan derslere giren öğretmenler öğrencilerin derslerini önemsediği görüşünde iken Beden Eğitimi, Müzik, Görsel Sanatlar vb. branşlara sahip öğretmenler öğrencilerin derslerini önemsemediği görüşündedir(Karabacak, 2010, s.302).

(38)

“Sanat eğitimi tüm öğrenme biçimlerini (bilişsel-duyuşsal-devinsel) desteklemektedir. Çünkü sanat öğretimi; öğretici ile öğrenen (öğretmen-öğrenci) arasında önceden programlanmış estetiksel etkinlikler çerçevesinde oluşan amaçlı, anlamlı, iletişim ve etkileşimlerle gerçekleşir.” (Artut, 2009, s. 104)

Zaten diğer öğrenme biçimlerini desteklemesinden dolayı görsel biçimlendirme etkinlikleri İlköğretim 1. sınıftan 8. sınıfa kadar sıklıkla başvurulan bir yöntemdir. 2010 yılında ilköğretim okullarında okutulmakta olan 1. sınıf Türkçe öğrenci çalışma kitabında 15 adet görsel biçimlendirme etkinliği, Matematik öğrenci çalışma kitabında 17 adet görsel biçimlendirme etkinliği, Hayat Bilgisi öğrenci çalışma kitabında ise 45 adet görsel biçimlendirme etkinliği yer almaktadır. Bunun yanında öğretmenlerin öğrencilerine verdikleri ev ödevlerinin bazılarında da görsel biçimlendirme etkinlikleri kullanılmaktadır. Görsellik eğitimde kalıcılığı sağlamak için sürekli başvurulan bir yöntemdir. Ayrıca ister Matematik, Fen ve Teknoloji gibi Sayısal bilimler, ister Sosyal Bilgisi, Türkçe gibi Sözel Bilimler olsun Seviye Belirleme Sınavı’nda bu alanlardan çıkan soruların görselleştirilerek öğrencinin daha kolay anlayıp yorumlaması hedeflenmektedir.

Eğitimde sadece ders kitaplarında değil ders işleniş esnasında da görsel etkinliklerle öğrencilerin dikkatinin daha uzun süre kalıcı olması hedeflenmekte, böylece bilginin öğrenci tarafından hem daha kolay öğrenilmesi hem de bilginin daha uzun süre kalıcı olması amaçlanmaktadır.

2009 yılında yapılan Seviye Belirleme Sınavı’nda Türkçe dersinden çıkan sorulardan 8 tanesi daha kolay anlaşılması için soruların yanında görselleriyle birlikte verilmiştir. Hatta bu görsellerden birinde Osman Hamdi Bey’in “Kaplumbağa Terbiyecisi” isimli tablosu yer almaktadır. Bu soru incelendiğinde sorunun alan itibariyle bir sanat eleştirisi sorusuna çok yakın olduğu rahatça anlaşılabilmektedir.

Bu bilgiler doğrultusunda biçimlenen bir eğitim anlayışı, aynı şekilde Seviye Belirleme Sınavı’nı da etkisi altına alarak soruların geçmiş yıllardaki sorulara göre daha fazla görselleştirme çabası içine girmiştir. Hatta bazı soruların Görsel Sanatlar branşına

(39)

çok yakın olduğu ve neredeyse Görsel Sanatlar dersinin öğrenme alanlarından bazılarını içerdiği bile söylenebilir.

Şekil 1

Ayrıca öğrencilere Görsel Sanatlar dersinin Müze Bilinci öğrenme alanında bulunan “Osman Hamdi Bey” konulu etkinlikte “Kaplumbağa Terbiyecisi” isimli bu tablo bir kez olsun mutlaka gösterilmektedir.

(40)

Bunun yanı sıra yine 2009 yılı 8. sınıf Seviye Belirleme Sınavı Matematik sorularından birinde ise perspektif ile ilgili bir sorunun sorulduğunu görüyoruz.

Şekil 2

Görsel Sanatlar dersinin kazanımlarında yer almamasına rağmen daha doğru ve gerçekçi resim çizmek için mutlaka Görsel Sanatlar öğretmenleri tarafından bahsedilen perspektifin bu soruda direkt olarak sorulduğunu ve Görsel Sanatlar dersinde başarılı olan bir öğrencinin bu soruyu yanlış yapma olasılığının çok az olduğunu söyleyebiliriz.

Görsel Sanatlar dersi 4. Sınıf kazanımlarından “Üç boyutlu eserlere farklı yönlerden bakıldığında, değişik görünümleri olduğunu fark eder. (MEB, 2008,s.87)” kazanımının bu soru ile doğrudan ilişkili olduğunu da görüyoruz.

(41)

Şekil 3

5. Sınıfta Görsel Sanatlar dersinde “Bir eserin görsel sanatların hangi dalına ait olduğunu ayırt eder” (MEB, 2008,s.101) kazanımında öğrencilerin yapmış oldukları araştırma sonucu ve bu sanatların nasıl yapıldığına dair bilgi toplama sürecinde cam sanatı ile ilgili bilgilere ulaşması ve öğrenmesi kuvvetle muhtemeldir. Yine Resim 3’te göreceğimiz gibi 2010 yılında uygulanan Seviye Belirleme Sınavı’nın Türkçe bölümünde cam sanatı ile ilgili bir soru sorulmuştur ve bu soruda öğrencilerden cam sanatında uygulamanın hangi sıraya göre yapıldığı bilgisi istenmiştir.

(42)

Yine 2010 yılında uygulanan Seviye Belirleme Sınavı’nda Sosyal Bilgiler ile ilgili kısmında sorulan soruda milli mücadele dönemine ait bir resim verilerek öğrencilerden resmi çözümleyerek cevap vermeleri istenmiştir.

(43)

2011 Seviye Belirleme Sınavı 8. sınıf soru kitapçığında sorulmuş olan bir Türkçe sorusunda, öğrencilere motif hakkında bilgi verilip bu bilgi doğrultusunda öğrencilerden doğru motifi bulmaları istenmiştir. Oysa ki öğrenciler bu motif hakkındaki bilgiyi 4. sınıfta Görsel Sanatlar dersi etkinliklerinden olan “Motiflerin Dili” etkinliğinde öğrenmektedir. Bu etkinlikte “Öğrenciler halı, kilim, yazma, takı, seramik vb. yöresel ürünlerin motif, renk ve biçimlerini inceledikten sonra kendi özgü motiflerini oluştururlar.” (MEB, 2008,s.87)

Şekil 5

Seviye Belirleme Sınavı’nda özellikle 2008 yılından itibaren Görsel Sanatlar ile ilişkilendirilebilecek çok sayıda soru sorulmuştur ve bu örnekleri fazlalaştırmak mümkündür. Belirttiğimiz örnek sorular incelendiğinde bu soruların Görsel Sanatlar dersindeki bir kazanımla doğrudan veya dolaylı olarak ilişkili olduğu görülmektedir. Dolayısıyla Görsel Sanatlar dersi, sadece kendi kazanımlarıyla değil diğer derslerin bir tamamlayıcısı ve destekçisi olmasından dolayı da önemlidir.

(44)

BÖLÜM III

YÖNTEM

Bu bölümde; araştırma modeli, evreni - örneklemi, verilerin toplanması ve

verilerin analizi hakkında bilgi verilmiştir.

3.1 Araştırmanın Modeli

Araştırmanın kavramsal çerçevesi belge ve arşiv tarama yöntemi ile

oluşturulacaktır.

Bilecik örneğine göre, Seviye Belirleme Sınavı’nın öğrenci ve velilerinin üzerinde oluşturduğu etkinin, Görsel Sanatlar dersine karşı olumsuz görüş oluşturup oluşturmadıklarını belirlemeyi amaçlayan bu araştırma tarama modelindedir. Tarama modeli; genel tarama ve örnek olay taraması olmak üzere ikiye ayrılır. Bu araştırmada, genel tarama modeli uygulanacaktır. “Genel tarama modeli, çok sayıda oluşan bir evrende, evren hakkında genel bir yargıya varmak amacıyla evrenin tümü ya da ondan alınacak bir grup örnek ya da örneklem üzerinde yapılan tarama düzenlemeleridir.” (Karasar, 2009 s.79)

Bu çalışma betimsel bir araştırma niteliği taşımaktadır. Dolayısıyla araştırma “tarama” (survey) modelinde gerçekleştirilmiştir. Bu model olayların, objelerin, varlıkların, kurumların, tutumların ve çeşitli alanların ne olduğunu betimlemeye ve açıklamaya çalışan araştırmalarda kullanılan bir modeldir (Kaptan, 1995; Balcı, 2005). Tarama modelindeki araştırmalar, araştırılacak konunun derinlemesine incelendiği alan araştırmaları dışında kalan ve konunun genişlemesine incelendiği araştırmalardır.

(45)

Tarama modelinin çeşitli açılardan sınıflandırılması da söz konusudur. Bu sınıflandırmalar dikkate alındığında ise araştırma “Genel tarama modeli” grubunda yer almaktadır. Genel tarama modelleri, çok sayıda elemandan oluşan bir evrende, evren hakkında genel bir yargıya varmak amacı ile evrenin tümü ya da ondan alınacak bir grup örnek ya da örneklem üzerinde yapılan tarama düzenlemeleri olarak tanımlanmaktadır.

Bu araştırmada, öğrencilerin ve velilerinin derse karşı ilgilerini ve olumsuz görüşlerini tespit etmek amacıyla uygulanacak ankette sorulacak soruların hazırlanması esnasında üç uzmanın görüşü ve onayı alınmıştır. Anket 4. sınıf öğrencileri ve 8. sınıf öğrencileri olmak üzere iki farklı gruba ve bu gruplardaki öğrencilerin velilerine uygulanmıştır. Anket, nitel araştırmalarda yer alan bir veri toplama tekniğidir. Araştırma bu yönüyle de nitel araştırma kapsamına girmektedir. Nitel araştırma, “gözlem, görüşme ve doküman analizi gibi nitel veri toplama yöntemlerinin kullanıldığı, algıların ve olayların doğal ortamda gerçekçi ve bütüncül bir biçimde ortaya konmasına yönelik bir sürecin izlendiği araştırma türüdür.” (Şimşek, 2006)

3.2 Evren ve Örneklem

Araştırmanın evreni, Bilecik İline bağlı ilköğretim okullarında eğitim-öğretim gören öğrenciler ve bu öğrencilerin velileri oluşturmaktadır.

Araştırmanın örneklemini ise Bilecik İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı Edebali İlköğretim Okulu, Vezirhan İlköğretim Okulu, Bayırköy İlköğretim Okulu, Atatürk İlköğretim Okulu, Kozabirlik İlköğretim Okulu, Osmangazi İlköğretim Okulu, Malhatun İlköğretim Okulu, 700. Yıl İlköğretim Okulu, Cumhuriyet İlköğretim Okulu ve Ertuğrulgazi İlköğretim Okulundaki öğrenim gören 100 4.sınıf öğrencisi ve velisi ile 100 8. Sınıf öğrencisi ve velisinden oluşmaktadır.

Araştırmanın öğrenci ve örneklemi, olasılık dışı örnekleme türlerinden olan, amaçlı (purposive) örneklemeye göre belirlenmiştir. Yargısal örnekleme olarak da isimlendirilen amaçlı örneklemeye göre araştırmacı kimlerin seçileceği konusunda

Şekil

Tablo 6: Öğrencilerin öğrenim gördükleri sınıflara göre, Görsel Sanatlar  dersini sevdiklerine yönelik görüşleri
Tablo 7: Öğrencilerin öğrenim gördükleri sınıflara göre,  Görsel Sanatlar  dersindeki başarılarını önemsediklerine ilişkin görüşleri
Tablo 8: Öğrencilerin öğrenim gördükleri sınıflara göre, Görsel Sanatlar  dersinin diğer derslerini çalışmasını engellediğine ilişkin görüşleri
Tablo 9: Öğrencilerin öğrenim gördükleri sınıflara göre, resim yapmanın  diğer derslerdeki başarısına katkı sağladığına ilişkin görüşleri
+7

Referanslar

Outline

Benzer Belgeler

Table 3 Albumen height and width, yolk height and width of eggs of Lohmann Brown and Atak-S laying hens housed in free-range from 20 to 50 wk.. LB = Lohmann Brown;

Organik ve Konvansiyonel Örtü Altı Sebze Yetiştiriciliğinde Üreticilerin Teknik ve Ekonomik Sorunları (Sivas İli Ulaş İlçesi Örneği).. kullanılacak sulama suyunun çevre

Oysa Yakup Kadri’nin roman­ larında ne konak yaşamasının inceliklerine rastlarız; ne de sevecen gözlem­ lere.... Cumhuriyet dönemi romancıları devrimlere,

攝取過多會造成熱量過剩、體重增加,血糖也就會難控制。

Çocuklara yönelik sanat etkinliklerinde sürekli yeni araçlar,malzemeler ve teknikler kullanılarak hem çocuğun ilgisi taze tutulmalı hem de büyük bir coşku ve haz duygusu

-Çocuklar küçük yaşta doğru nefes almayı, doğru duruş ve oturuşu öğrenmenin yanı sıra nefesle birlikte yapılan yoga duruşları sayesinde daha esnek, daha güçlü ve

Velilerin bir bölümünün okuduğu, bir bölümünün ise okumayıp hakkında bilgi sahibi olduğunu ifade ettiği 57 ortak kitap bulunmaktadır ve bu kitapların isimleri

Plastik malzemelerin biyobozunur özellikleri yanında antimikrobiyal, su buharı ve oksijen geçirgenliklerinin iyileştirilmesi gibi ek özelliğe sahip gıda ambalaj malzemesi