• Sonuç bulunamadı

ÇOCUKLARIN OKULDA KAZA GEÇİRME DURUMU VE OKULDA KAZA GEÇİRMELERİNİ ÖNLEMEYE YÖNELİK EBEVEYN DAVRANIŞLARININ İNCELENMESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ÇOCUKLARIN OKULDA KAZA GEÇİRME DURUMU VE OKULDA KAZA GEÇİRMELERİNİ ÖNLEMEYE YÖNELİK EBEVEYN DAVRANIŞLARININ İNCELENMESİ"

Copied!
11
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1

Çocukların Okulda Kaza Geçirme Durumu ve Okulda Kaza Geçirmelerini

Önlemeye Yönelik Ebeveyn Davranışlarının İncelenmesi

Sibel Erkal* Canan Yertutan**

Öz

Araştırma, çocukların okulda kaza geçirme durumunu ve ebeveynlerin çocukların okulda kaza geçirmesini önlemeye yönelik davranışlarını belirlemek amacıyla planlanmış ve yürütülmüştür. Çalışma, Mamak Dr. Halil Ülgen Sağlık Ocağına bağlı bölgede yaşayan aileler arasından rastgele örnekleme yöntemi ile seçilen toplam 600 kişi (anne-baba) üzerinde yürütülmüştür. Araştırmanın verileri 9-21 Haziran 2010 tarihleri arasında araştırmacılar tarafından hazırlanan anket formunun yüz yüze görüşme tekniği ile uygulanması sonucu toplanmıştır. Araştırmaya katılan kişilerin; %9,5’inin (57 kişi) çocukları son üç yılda okulda kaza geçirmiş, kaza geçiren erkek çocuklarının oranı kızlardan daha fazladır. Kazaların nedenleri arasında çocuğun kendisinden kaynaklandığını belirtenler ilk sırada gelirken (% 47,8), düşme kazasını belirtenler (% 77,6) en yüksek orandadır. Okulda kaza geçiren çocukların ebeveynleri arasında çocuklarının tekrar kaza geçirmemesi için hiç bir önlem almayanlar bulunurken (% 14,0’ü), önlem aldığını belirtenler arasında ise (% 59,5) çocukların kendilerini korumaları için bilgilendirenler önde gelmektedir. Okulda çocuğu kaza geçirmeyen 543 ebeveynin % 74.4’ü çocukları okulda kaza geçirmemesi için önlem alırken, aldıkları önlemler arasında % 99.0 ile kazalara karşı çocukların kendilerini korumaları için bilgilendirme en yüksek orandadır.

Anahtar Sözcükler: Kaza, yaralanma, okul kazaları/yaralanmaları Abstract

The study was planned and carried out in order to determine the situation of students’ having an accident in the school and the parents’ behaviors aimed at preventing them from having an accident in the school. The study was carried out on a total of 600 persons (parents) chosen from the families living in the region which is connected to Mamak Dr. Halil Ülgen Health Center by means of random sampling. The data of the study were gathered as a result of applying the questionnaire form prepared by the researchers between 9 and 21 June 2010 with face to face interview technique. The children of 9.5 % (57 persons) of the people participating in the study had an accident in the school in the last three years; the number of the male students having an accident is more than the female students having an accident. While the people stating that the accidents resulted from the child himself/herself take the first place among the reasons for the accidents (47.8%), the falling accident is at the highest ration (77.6%). There are parents not taking any precautions in order to prevent their children to have any further accident (14.0%), the parents informing their children in order not to protect themselves takes the first place among the parents stating they took precautions (59.5%). While 74.4% of 543 parents whose children had not have an accident in the school took precautions in order to prevent their children from having accidents, informing the children of the accidents in order to make them protect themselves had the highest ratio which was 99.0% among the precautions they took.

Keywords: Accident, injury, school accident /injury

*Doç.Dr.Sibel Erkal,Hacettepe Üniversitesi İİBF Aile ve Tüketici Bilimleri Bölümü, erkalsibel@hotmail.com

(2)

2 GİRİŞ

Yanlış davranışların ve ihmallerin son halkası olan kazalar, daha önceden alınacak önlemlerle kaçınılabilir ve korunulabilir olaylardır. Kaza, çocuğun sağlığı üzerine fiziksel, psikolojik ve sosyal yönden etki ederek dengesinin bozulmasına, hastalanmasına, sakatlanmasına hatta ölümüne neden olurken, aileye ve topluma da ağır maddi yük getirmektedir (Dirican, 1993; Ayvaz ve arkadaşları 2003; Gür ve Yıldız, 2009). Bu nedenle çocukluk çağı kazaları, üzerinde önemle durulması gereken bir konudur (Ayvaz ve arkadaşları, 2009).

Dünya üzerinde yılda yüz binlerce çocuğun yaralanmasına ve ölmesine neden olan kazalar, okul çağı çocuklarında ölümlerin ve yaralanmaların önemli nedenlerinden birisidir. Her yıl 14 yaş ve altında 14 milyondan fazla çocuğun geçirdikleri kazalara bağlı yaralanmaların % 10-25’i okul ve okul civarında meydana gelmektedir (NSKC, 2004).

Çocukların ev ve ailesi dışında ilk kez başka kişilerle birlikte ve sıkı bir ilişki içinde yaşadığı ortam, okul ortamıdır (Dirican, 1993). Okul, çocukların özellikle de yeni başlayanların evleri dışında ilk defa toplum hayatına girdikleri, başkaları ile sosyal alış-veriş yaptıkları, yeni arkadaşlar edindikleri, daha fazla fiziksel faaliyette bulundukları yerdir (Ergüder ve Yertutan, 2005). Bu nedenle okul ortamında kazaların görülme olasılığı daha fazladır (Dirican, 1993). Çocuklar okul taşıtlarında, okula girişte, sınıfta, koridorda, oyun ve spor alanlarında, okul çıkışlarında, deneysel çalışmalar yapılan laboratuar veya atölye vb. alanlarda pek çok tehlikeyle karşı karşıyadırlar (Ayvaz ve arkadaşları, 2009).

Unutulmamalıdır ki okulda öğrencilerin gün boyu yaptığı aktivitelerin çoğu gözlenebilen, denetlenebilen ve kısıtlanabilen ve çoğu zaman da az riskli davranışlardır. Bu nedenle okul ortamında meydana gelen kazalarla ilgili bilgiler toplanıp, bu bilgiler doğrultusunda belirli bir planlama ve düzenleme ile potansiyel koruma önlemleri alınırsa, kaza riskleri önlenebilir veya azaltılabilir (Ayvaz ve arkadaşları, 2009). Bu konuda okul yönetimine önemli görev düşmektedir. Çünkü okul yönetimi, okul binası içerisinde, okulla ilgili faaliyetlerin yapıldığı yerlerde ve öğrencilerin okula ulaşımları esnasında olabilecek her türlü tehlike, yaralanma ve riskten öğrencilerini korumak ve güvenliklerini sağlamakla sorumludurlar (Eraslan, 2007). Okul yönetiminin gerekli planlama ve düzenlemeyle her türlü önlemi almasının yanı sıra, çocukların da kazalardan korunma ile ilgili gerekli bilgiye sahip olması, kazalardan korunmada oldukça önem taşımaktadır. İlgili kişilerin gerekli önlemleri almasının yanı sıra, çocuklar da yeterli düzeyde güvenlik önlemlerini tanırsa ve bu konuda yeterli bilgi ile donatılırsa, güvenli davranış becerileri gelişir ve pek çok kaza ve ölüm önlenebilir (Gür ve Yıldız, 2009). Bu konuda ebeveynlere de önemli görev düşmektedir. Çünkü ebeveynlerin okul çevresinden kaynaklanan kaza risklerini azaltmada ve kazalardan çocukları korumada, kaza olmadan veya kaza olduktan sonra gösterdikleri davranışlar oldukça önem taşımaktadır.

Okul kazaları ile ilgili gerek Türkiye’de gerekse yurt dışında; nedenler, sıklık, kaza sonucu oluşan durumlar ve kazanın olduğu yerler vb konularda yapılmış çalışmalar bulunmakla birlikte (Bekele, 1987; Ayvaz ve arkadaşları, 2003; Ergüder, ve Yertutan, 2005; Eraslan, 2007, Gür ve Yıldız, 2009), okul kazasını önlemeye yönelik ebeveyn davranışını inceleyen bir çalışmaya rastlanmamıştır.

Araştırmanın Amacı

Bu nedenle bu çalışma, çocukların okulda kaza geçirme durumunu ve çocukların okulda kaza geçirmelerini önlemeye yönelik ebeveyn davranışlarını incelemek amacıyla planlanmış ve yürütülmüştür.

(3)

3

YÖNTEM

Örneklem

Araştırmanın evrenini, Ankara’da Mamak Halil Ülgen Sağlık Ocağı bölgesinde yaşayan ve okul çağında çocuğu olan aileler oluşturmaktadır. Araştırma, 14176 nüfuslu Dr. Halil Ülgen Sağlık Ocağına bağlı bölgede yaşayan aileler arasından rastgele örnekleme yöntemi ile seçilen toplam 600 kişi (anne-baba) üzerinde yürütülmüştür.

Veri Toplama Araçları

Araştırma tanımlayıcı tipte bir çalışmadır. Araştırmanın verileri 9-21 Haziran 2010 tarihleri arasında araştırmacılar tarafından hazırlanan anket formunun yüz yüze görüşme tekniği ile uygulanması sonucu toplanmıştır. Anket, çocukla ilgili olan kişiler olması nedeniyle ailede görüşmeyi kabul eden anne veya babaya uygulanmıştır. Anket uygulaması, araştırmacılar tarafından eğitilen kişilerce yapılmıştır.

Araştırmada, daha önce yapılmış çalışmalardan da yararlanılarak bir anket formu hazırlanmıştır (Ergüder ve Yertutan, 2005; Eraslan, 2007; Gür ve Yıldız, 2009). Anket formu iki bölümden oluşmuştur. Anketin ilk bölümü; cinsiyet, yaş, öğrenim düzeyi, çalışma durumu, evde yaşayan kişi sayısı gibi bilgileri, ikinci bölümü ise; çocuklarının son üç yılda okulda kaza geçirme durumunu, kaza geçiren çocuğun cinsiyetini, kaza tipini, kaza yerini, kaza nedenini, kaza sonucunu ve ebeveynlerin çocuklarının okulda kaza geçirmesini önlemeye yönelik davranışlarını belirlemeye yönelik soruları içermektedir.

Verilerin Çözümlenmesi

Araştırmada anket uygulaması ile elde edilen verilerin çözümlenmesinde SPSS programından yararlanılmıştır. Çocukların son üç yılda okulda kaza geçirme durumu frekans ve yüzde dağılımı ile verilmiş, çapraz tablolar oluşturulmuş ve uygulanabilen tablolarda ki-kare testi uygulanmıştır.

BULGULAR

Kişiler Hakkında Genel Bilgiler

Bu bölümde çalışmaya katılan kişilerin; cinsiyeti, yaşı, öğrenim düzeyi, çalışma durumu, evinde yaşayan kişi sayısı incelenmiştir.

Araştırma kapsamına alınan 600 kişinin % 89,5’i kadın, %10,5’i ise erkektir. Kişiler arasında; % 39,0 ile 35-44 yaş grubundakiler, % 49,5 ile ilkokul ve daha az öğrenime sahip olanlar, % 83,5 ile çalışmayanlar ve evindeki kişi sayısı 3-4 kişi olanlar ilk sıradadır (Tablo 1).

(4)

4 Tablo 1.

Kişilerin Bazı Açıklayıcı Bilgilere Göre Dağılımı

Açıklayıcı Değişkenler Sayı %

Kadın 537 89.5 Erkek 63 10.5 Cinsiyet Toplam 600 100.0 İlkokul ve daha az 297 49.5 Ortaokul 116 19.3 Lise 149 24.9 Yüksekokul 38 6.3 Öğrenim Durumu Toplam 600 100.0 16-24 19 3.2 25-34 120 20.0 35-44 234 39.0 45-54 188 31.3 55-64 37 6.2 65-69 2 0.3 Yaş Grupları Toplam 600 100.0 Tam Gün Çalışıyor 49 8.2 Yarım Gün Çalışıyor 19 3.2 Mevsimlik Çalışıyor 5 0.8 Emekli 26 4.3 Çalışmıyor 501 83.5 Çalışma Durumu Toplam 600 100 3 17 2.8 4 375 62.5 5 ve üzeri 208 34.7

Evde Yaşayan Kişi Sayısı

Toplam 600 100

Araştırma kapsamına alınan 600 kişinin son üç yılda çocuklarının okulda kaza geçirme durumu incelendiğinde; %9,5’inin( 57 kişi) çocuklarının okulda kaza geçirdiği, % 90,5’inin (543) ise geçirmediği saptanmıştır (Şekil 1).

Şekil 1.

(5)

5 Kaza Geçiren; 9,5 Kaza Geçirmeyen; 90,5

Okulda çocuğunun kaza geçirdiğini belirten 57 kişinin % 38,6’sının çocuğunun kız, %61,4’ünün ise erkek olduğu saptanmıştır (Şekil 2).

Şekil 2.

Kaza Geçiren Çocukların Cinsiyetine Göre Dağılımı

Erkek; 61,4

Kız; 38,6

Araştırmaya katılan kişilerin %84,2’sinin çocuklarının 1 kere kaza geçirdiği, sadece 1 kişinin (%1,8) çocuğunun 3 kere kaza geçirdiği saptanmıştır. Çalışmada; 1 kere kazaya uğrayan çocuk oranı her iki cinsiyette de çoğunlukta iken (Kız % 68,2; Erkek % 94,3), bir kere kaza geçiren erkeklerin oranı kızlardan fazla fakat iki kere ve 3 kere kaza geçiren kızların oranı da erkeklerden daha fazladır.

Araştırmada kazaya uğrayan çocukların kazaları hangi sınıfta geçirdikleri incelendiğinde; % 64,2 ile ilköğretimin ilk kısmında kaza geçirenlerin ilk sırada geldiği, bunu % 16,4 ile ana sınıfında kaza geçirenlerin izlediği belirlenmiştir. Konu çocukların cinsiyetine göre incelendiğinde; her iki cinsiyette de ilköğretimin ilk kısmında daha yüksek oranda kaza olduğu ortaya çıkmıştır (Kız % 63,3; erkek % 64,9).

(6)

6

Çocukların geçirdikleri kaza nedenleri incelendiğinde; %47,8 ile çocuğun kendisinden kaynaklandığını belirtenler önde gelmekte, bunu % 40,3 ile başka çocuktan, % 7,4 ile de okuldaki çevresel faktörlerin yetersizliğinden kaynaklandığını bildirenler izlemektedir. Konu cinsiyete göre incelendiğinde; her iki cinsiyette de çocuğun kendisinden kaynaklandığını belirtenler ilk sıradadır (Kız ; % 43,3; Erkek; % 45,9) (Şekil 3).

Şekil 3.

Çocukların Kaza Geçirme Nedenlerine ve Cinsiyete Göre Dağılımı

43,3 45,9 40,0 40,6 13,4 2,7 3,3 10,8 0 5 10 15 20 25 30 35 40 45 50 Çocuğun Kendisinden

Başka Çocuktan Okuldaki Kuralsızlık ve Kontrolsüzlükten Okuldaki Çevresel Faktörlerin Yetersizliğinden Kız Erkek

Şekil 4’de çocukların okulda geçirdikleri kazaların tipleri görülmektedir. Kazalar arasında % 77,6 ile düşme kazası geçirenlerin ilk sırada yer aldığı, bunu % 16,4 ile kesik kazası geçirenlerin izlediği belirlenmiştir. Konu cinsiyete göre incelendiğinde; her iki cinsiyette de düşme kazası geçirenlerin önde geldiği (Kız % 76,7; Erkek % 78,4) saptanmıştır.

Şekil 4.

Çocukların Geçirdikleri Kaza Tiplerine ve Cinsiyete Göre Dağılımı 76,7 78,4 3,3 0 20,0 18,9 0,0 2,7 0 10 20 30 40 50 60 70 80

Düşme Zehirlenme Kesik Elektrik Çarpması

Kız Erkek

Çocukların kazayı geçirdikleri yer incelendiğinde; % 56,7 ile okul bahçesinde kaza geçirenlerin en yüksek oranda olduğu, bunu % 22,4 ile sınıfta kaza geçirenlerin izlediği görülmüştür. Konu cinsiyete göre incelendiğinde; her iki cinsiyette de okul bahçesinde kaza geçirenlerin ilk sırada yer aldığı belirtilmiştir. (kız % 46,7; erkek % 64,9) (Şekil 5).

(7)

7 Şekil 5.

Çocukların Geçirdiği Kazaların Olduğu Yere ve Cinsiyete Göre Dağılım

20,1 24,3 46,7 64,9 13,3 5,4 13,3 0 3,3 5,4 3,3 0,0 0 10 20 30 40 50 60 70

Sınıf Okul Bahçesi Merdiven Koridor Kantin Tuvalet

Kız Erkek

Kaza sonucunda çocuklarda yaralanmanın ilk sırada yer aldığı (% 53,7), bunu % 24,3 ile geçici sakatlık ,% 4,5 ile ameliyat, % 1,5’lik eşit oranlarla ise diş kırılması ve dikiş atılmasının izlediği bulunmuştur.

Okulda kaza geçiren çocukların ebeveynlerinin çocuklarının tekrar kaza geçirmemesi için önlem alma durumları incelendiğinde; % 14,0’ünün hiç bir önlem almadığı belirlenmiştir. Önlem aldığını belirten ebeveynler arasında % 59,5 ile kendisini koruması için çocuğu bilgilendirme ilk sırada yer almakta, bunu % 20.3 ile okul idaresi ile konuşma izlemektedir. Konu ebeveynlerin öğrenim düzeyine göre incelendiğinde; tüm öğrenim düzeylerinde de kendisini koruması için çocuğu bilgilendirme önde gelmektedir (İlkokul ve daha az % 64.0, ortaokul % 50.0, lise % 66.7, yüksekokul % 50.0 ). Yüksekokul mezunlarında kazaya neden olan durum ortadan kalkana kadar takip etme ile çocuğun okulunu değiştirme oranı diğer öğrenim düzeylerine göre daha fazladır. Öğrenim düzeyi yüksek olanlarda kaza geçiren çocuğa kızma ilkokul ve ortaokul mezunlarına göre ise düşük orandadır (Şekil 6).

Şekil 6.

Kaza Geçiren Çocukların Ebeveynlerinin Çocuklarının Tekrar Kaza Geçirmemesi İçin Aldıkları Önlemlere ve Öğrenim Düzeyine Göre Dağılımı

16,0 64,0 16,0 4,0 0,0 21,4 50,0 28,6 0,0 0,0 4,8 66,7 14,2 9,5 4,8 0,0 50,0 28,6 14,2 7,2 0,0 10,0 20,0 30,0 40,0 50,0 60,0 70,0 80,0

Çocuğa Kızmak Kendisini Koruması İçin Çocuğu Bilgilendirmek

Okul İdaresi ile Konuşmak Durum Ortadan Kalkıncaya Kadar Takip Etmek Çocuğun Okulunu Değiştirmek

(8)

8

Araştırma kapsamına alınan ve kaza geçirmeyen 543 çocuğun ebeveynin çocuklarının okulda kaza geçirmemesi için önlem alma durumları incelendiğinde; ebeveynlerin % 74,4’ünün önlem aldığı, % 25,6’sının ise hiçbir önlem almadığı saptanmıştır (Şekil 7).

Şekil 7.

Kaza Geçirmeyen Çocukların Ebeveynlerinin Çocuklarının Kaza Geçirmemesi İçin Önlem Alma Durumuna Göre Dağılımı

Önlem Alan Önlem Almayan 74,4 25,6 0 10 20 30 40 50 60 70 80

Ebeveynlerin Önlem Alma Durumu

Önlem Alan Önlem Almayan

Çocukları okulda kaza geçirmeyen ve kaza geçirmemesi için önlem alan ebeveynlerin(404) aldıkları önlemler incelendiğinde; kazalara karşı kendisini koruması için ne yapması gerektiği konusunda çocuğu bilgilendirdiğini belirtenler önde gelirken (% 99,0), bunu % 25.7 ile kazaya neden olabilecek durumla ilgili okul idaresini uyardığını bildirenler izlemektedir (Tablo 2).

Tablo 2.

Kaza Geçirmeyen Çocukların Ebeveynlerinin Çocuklarının Kaza Geçirmemesi İçin Aldıkları Önlemlere Göre Dağılımı

Ebeveynlerin Çocuklarının Okul Kaza Geçirmesini Önlemeye Yönelik Aldıkları Önlemler

Sayı N:404

%

Kazalara karşı kendisini koruması için ne yapması gerektiği konusunda bilgilendirme

400 99.0

Kazaya neden olabilecek durumla ilgili okul idaresini uyarma 104 25.7 Kazaya neden olabilecek durum olduğunda o durum ortadan kalkana

kadar takip etme

27 6.6

Ebeveynleri tarafından okula götürme 1 0.2

Araştırmaya katılan kişilerin % 63,2’si kaza sonucunda okul idaresince hiç bir önlem alınmadığını, %31,5’i geçici, % 5,3’ü ise sürekli önlem alındığını belirtmişlerdir

TARTIŞMA

Araştırmaya katılan kişilerin %9,5’inin çocukları son üç yılda okulda kaza geçirmiştir. Laffamme ve Menchel’in (2000) İsveç’te yaptıkları çalışmada 1 yıl içerisinde öğrencilerin % 3,8’inin, Boyce ve arkadaşlarının Amerika’da yaptıkları çalışmada 2 yılda öğrencilerin % 9,8’inin kazaya uğradığı, Eraslan’ın (2007) çalışmasında % 41,2’sinin, Ergüder ve Yertutan’ın (2005) Ankara’da yaptıkları araştırmada ise öğrencilerin 1 yılda % 59,8’inin kazaya uğradığı belirlenmiştir. Bu araştırmanın sonucu, Eraslan (2007) ile Ergüder ve

(9)

9

Yertutan’ın (2005) araştırmaları hariç diğer araştırmaların sonuçlarına yakın oranda bulunmuştur.

Son üç yılda okulda kaza geçiren çocuklar arasında erkek çocukların oranının kızlardan daha fazla olması; erkeklerin kızlara göre daha fazla risk alabilmelerine, fiziksel aktivitelere katılımlarının daha fazla olmasına, erkeklerin birbiriyle olan davranışlarının ve oynadıkları oyunların daha hareketli ve sert olmasına bağlanabilir. Nitekim yapılan çeşitli çalışmalarda da erkek çocukların kızlara göre daha fazla kazaya uğradığı belirlenmiştir (Eraslan, 2007; Ergüder ve Yertutan, 2005; Boyce et al,1984; Stark et al, 1986; Di Scala et al, 1997; Yang et al,1998 ).

Kaza geçiren çocuklar arasında bir defa kaza geçirenler önde gelmektedir. Ergüder ve Yertutan (2005) ve Eraslan’ın (2007) çalışmalarında da öğrencilerin çoğunluğunun okulda 1 kere kazaya uğradığı belirtilmiştir. Bu sonuçlar araştırmamızın bulgusunu desteklemektedir. Çalışmamızda ve diğer çalışmalarda bir defa kaza geçirenler çoğunlukta olmakla birlikte, iki ve üç defa kaza geçirenlerin de bulunması, çocukların okul kazaları konusunda bilgilendirilmelerinin gerekliliğini ortaya koymaktadır.

Araştırmada, ilköğretimin ilk kısmında kaza geçirenler ilk sırada gelmekte, bunu ana sınıfında kazalar izlemektedir. Bu sonuç, ilköğretimin ilk kısmında ve anaokulunda okuyan çocukların daha hareketli olmasına ve tehlikelerin farkında olmamalarına bağlanabilir.

Çocuklar kazaları en yüksek oranda okul bahçesinde geçirmişlerdir. Ergüder ve Yertutan’ın (2005) çalışmasında da en fazla okul bahçesinde kaza geçirildiği belirlenmiştir. Bu durum, öğrencilerin okul bahçesinde özellikle teneffüslerde serbest hareket etmelerinden kaynaklandığı gibi bahçede kazaya neden olabilecek çevresel faktörlerin bulunmasından da kaynaklanabilir. Nitekim Polat’ın (1998) Ankara’da yaptığı çalışmada da, okul bahçelerinin % 20,6’sında kazalara neden olabilecek ve tehlike yaratabilecek yerler olması, çocukların bahçede kaza geçirmesinde önemli bir faktör olduğunu göstermektedir.

Çalışmada çocuğun kendisinden kaynaklı kazalar her iki cinsiyette de ilk sırada yer almaktadır. Bu durum, çocukların kazalar ve korunma yolları konusunda bilgilendirilmeleri gerektiğini ortaya koymaktadır.

Okulda kaza geçiren çocukların ebeveynlerinin % 14,0’ü kaza geçirmeyen çocukların ebeveynlerinin ise % 25,6’sı çocuklarının okulda kaza geçirmemesi hiç bir önlem almamaktadır. Bu durum çocuğu kaza geçirenlerin geçirmeyenlere göre daha duyarlı hareket ettiklerini düşündürmektedir. Kaza geçiren ve geçirmeyen çocukların ebeveynlerince alınan önlemler arasında, (kaza geçirmeyen% 99,0, kaza geçiren %59,5) ise kazalara karşı kendisini koruması için ne yapması gerektiği konusunda çocuğu bilgilendirme önde gelmektedir. Bu bulgu, ebeveynlerin büyük bir kısmının okul çağındaki çocuklarının karşılaşabileceği kazaların farkında olduklarını ve çocuklarını bilinçlendirerek kazaya karşı koruyabileceklerini düşündüklerini, fakat okuldaki kaza yaratabilecek çevresel faktörlerin ortadan kaldırılması veya yeni kurallar ve düzenlemelerle de bu durumun önlenebileceğini göz ardı ettiklerini düşündürmektedir.

Kaza geçiren çocukların ebeveynleri arasında, yüksekokul mezunlarında kazaya neden olan durum ortadan kalkana kadar takip etme ile çocuğun okulunu değiştirme oranı diğer öğrenim düzeylerine göre daha fazla, kaza geçiren çocuğa kızma ilkokul ve ortaokul mezunlarına göre daha düşük orandadır. Bu sonuçlar; ebeveynlerin okul kazalarını önlemeye yönelik çaba gösterdiklerini, öğrenim düzeyi yüksek olanlarda ise çocuğa kızmanın bir çözüm

(10)

10

olmadığının farkında olduklarını ve daha kalıcı çözümlerle kazaları önlemeye çalıştıklarını göstermektedir.

Ebeveynlerin yarıdan fazlası çocuklarının geçirdikleri kazaların sonucunda okul idarelerinin hiçbir önlem almadığını, %31,5’i’inin geçici, sadece % 5,3’ünün sürekli önlem aldığını belirtmişlerdir. Kazalara karşı okul idarelerince önlem alınmaması ve çok düşük oranda sürekli önlem alınması, bu konuya yeterince önem verilmediklerini düşündürmektedir. Ayrıca ebeveynlerin kazaları önlemeye yönelik okul idarelerine uyarıda bulunmamaları da önemli bir etken olabilir. Nitekim araştırmada kaza geçirmeyen (%25,7) ve geçiren çocukların ebeveynlerinin (%20,3) kaza konusunda okul idaresi ile görüşenlerinin oranın düşük olması, bu sonucu desteklemektedir.

SONUÇ VE ÖNERİLER Araştırma sonucunda;

 Araştırmaya katılan kişilerin; %9,5’inin(57 kişi) çocukları son üç yılda okulda kaza geçirmiştir.

 Kaza geçiren erkek çocuklarının oranı kızlardan daha fazladır.

 Kazaların nedenleri arasında çocuğun kendisinden kaynaklandığını belirtenler ilk sırada yer almaktadır.

 Kaza geçiren çocuklar arasında düşme kazası geçirenler (% 77,6) en yüksek orandadır.  Okulda çocuğu kaza geçirmeyen 543 ebeveynin % 74,4’ü çocukları okulda kaza geçirmemesi için önlem alırken, aldıkları önlemler arasında % 99,0 ile kazalara karşı çocukların kendilerini korumaları için bilgilendirme en yüksek orandadır.

Araştırma sonucunda elde edilen bulgulara göre;

 Kaza nedeni olarak ilk sırada çocuğun kendisinin, ikinci sırada başka çocuğun belirtilmesi dikkate alındığında, okul çocuklarının; kaza nedenlerine, kazalardan korunma yollarına ve kazaları önlemeye yönelik dikkat etmeleri gereken noktalara ait bilgi edinmelerini ve bu bilgilerin de davranışa dönüşmesini sağlayacak konulara eğitim programlarında ağırlıklı olarak yer verilmesi,

 Ailelerin hem okul kazalarını önlemeye yönelik çocuklarını bilgilendirebilmeleri, hem de okul idaresini uyarabilmeleri için, aileleri bilgilendirici programların yapılması, bu konuda Halk Eğitim Merkezleri, TV. vb iletişim araçlarından yararlanılması

 Okul kazası konusunda Türkiye genelinde kapsamlı çalışmaların yapılması, bu amaçla okullarda kazalarla ilgili kayıt sisteminin oluşturulması, kaza nedenleri, kaza yeri, kaza geçiren kişi vb bilgilerin kaydedilmesi, böylece okul kazaları ile ilgili veri tabanının oluşturulması ve elde edilen sonuçların değerlendirilerek, okul kazalarını önleyecek programların geliştirilmesi önerilebilir.

KAYNAKLAR

Ayvaz, Ö., Tümerdem, Y., Özel, S., Önal, E. ve Erdoğan, A. (2003). Ortaöğretim öğrencilerinde kazalar. 8. Halk Sağlığı Günleri Bildiri Özetleri Kitabı, Sivas, 79-80.

Boyce, T. ve Lewis, W. (1984). Epidemiology of injuries in large urban school district. Pediatrics, 74 (3), 342-349.

(11)

11

Boyce, T. ve Sobolewski, S. (1989). Recurrent injuries in school children. American

Journal of Diseases Children, 143,338-342.

Di Scala, C., Gallagher, S ve Schneps, S.E. (1997). Causes and outcomes of pediatric Injuries occurring at school. Journal of School Health, 67(9),384-389.

Dirican, R. ve Bilgel, N. (1993). Okul sağlığı- kazalar ve önlenmesi. Halk Sağlığı

(Toplum Hekimliği). Uludağ Üniversitesi. II.Baskı. 481-491.

Ellsasser, G. (2006). Epidemiological analysis of injuries among chidren under 15 years of age in Germany. The starting point for injury prevention.

Gesundheitswesen, 68 (7), 421-428.

Eraslan, R. (2007). Bir ilköğretim okulu ikinci kademe öğrencilerinde okul kazası

görülme sıklığının incelenmesi. G.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Kazaların

Demografisi ve Epidemiyolojisi Anabilim Dalı, Yüksel Lisans Tezi, Ankara. Ergüder, B. ve Yertutan, C. (2005). İlköğretim okullarında öğrencilerin uğradıkları

kazaların incelenmesi. H.Ü. Ev Ekonomisi Y.O. Yayınları No: 13, Araştırma

Serisi: 13, Berkay Ofset, Ankara.

Gür, K. ve Yıldız, A. (2009). Öğrencilerin okul kazalarında güvenlik önlemlerine yönelik bilgi ve davranış ölçeklerinin geçerlik ve güvenirliği. Maltepe Üniversitesi. Hemşirelik Bilim ve Sanatı Dergisi, 2 (1),10-21.

Laflamme, L. ve Menchel, E. (2000). Injuries to boys and girls in Swedish Schools different activities, different results? Scandinav Journal of Public Health, 28,132-136.

NSKC Suggested Citation.(2004). National Safe Kids Campaign (NSKC). School Injury Fact Sheet. Washington (DC): NSKC.

Polat, H. (1998). Ankara merkez ilçelerindeki okulların çevre sağlığı yönünden

incelenmesi. H.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Halk Sağlığı Programı, Bilim

Uzmanlığı Tezi, Ankara.

Schelp, L. ve Elkman, R. (1991). School accidents during a three scholl-years period in a Swedish Municipality. Public Health, 105, 113-120.

Stark, C., Wright, J., Lee, J. ve Watt, L. (1996). Two years of school injuries in a Scottish education sub-division. Public Health, 110, 229-235.

Yang, C.Y.,Yeh, Y.C., Cheng, M.F. ve Lin, M.C. (1998). The incidence of school-related injuries among adolescents in Kaohsiung, Taiwan. American Journal

Referanslar

Benzer Belgeler

Şüphesiz çocukların eğitim hakkı için önemli olan, düzenli bir şekilde okula devamın sağlanması duru- mu özellikle COVID-19 pandemi sürecinde ihmal edilmiştir.. Dönem

Bazan tufanı andırır seller olur, devrin vak’anüvisleri bu Boğaziçi âfetlerini kalemlere dolayıp (Ka­ radeniz Boğazı içinde Hisarlar ve İstinye ve Yeniköy,

Bana kattığı- nız her şey için TÜBİTAK ve Bilim ve Teknik ailesine çok teşekkür ediyor başarılarınızın devamını diliyorum.. İyi ki varsın Bilim

Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Yayın Kurulu üyeliği ve editör yardımcılığı (2008-2014) Liberal Düşünce Dergisi Yayın Kurulu üyeliği (2011-).. TYB

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Yönetim Kurulu Üyeliği (2015-) Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Fakülte

Bu örgüt içerisinde informal iletişim çocukların kendi aralarında kurdukları iletişim örnek gösterilebilirken, formal iletişime örnek olarak okul idarecileri ile

Abdullah GÜVEN, “Türkiye’de Uygulanan Aile Hekimliğinin Değerlendirilmesi”, Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Sağlık Kurumları Yönetimi Tezsiz Yüksek

Milli Eğitim Bakanlığı Bilgisayar meslek alanı ile ilgili tercihen Bilgisayar İşletmenliği (Operatörlüğü) belgesine (kurs/sertifika) sahip olmak. B sınıfı sürücü